Günün Meselesi: Eczahanelerin Pazar Tatili Halk Yeni Vaziyetten Memnun Değil ©on iki pazardır, şehri - * mizdeki eczanneler — tatil | yapmaktadırlar. Eczane - | lerin pazar tatili, halk arasında hoşnutsuzlukla — karşılanmıştır. Esasen bu hoşautsuzluk, —daha eczanelerin gece nöbetçiliği ih- das edildiği zaman kendini gös- termeğe başlamıştı. Malüm olduğu üzere, bizde ec- zane, bilbassa umulmadık - bir vak'a zuhurunda ilk müdavat yapılmak üzere başvurulan, de- || ğum ve ölüm hâdiseleri arasın- Eminönü Halkevi Bi-| nası Sahne Ve Spor | İhtiyacını karşılıyacak Yeni Bina Cumhuriyet Bayramına Kadar İkmal Edilecek faloğlundaki Halkevi bi - C nası - büyültülerek — tevsi ameliyesine devam edilmek- tedir. Şimdiki binaya ilâve olarak | yapılan ve iki büyük kısma ayrı- lan binanın temel atma merasimi bitmiş, beton sütunların yüksel - tilmesine başlanmıştır. Bina, hep beton olarak yapılacağı için in - gast ağır ilerlemektedir. Maama - fih, bu gibi bir ebniyede en zo0r kısım, temel ile birinci kat İnşa- atidır. Bu aksam tamamlardıkten| sonra tefrişata geçilecektir. Yeni | bina, jimnastik ve temsil olmak üzere iki fanliyet koluna tahsis e- dilecektir. Bilhassa temsil salonu Bzerinde çok durulmektadır. Hal-| kevi temsil şabesi, şimdiki halde faaliyetine Alay köşkünün ihti - yaca gayri kâfi salonlarında de- yam etmektedir. Gerek Halkevi - nin temsil şubesi, gerekse diğer bazı amatör heyetler salonsuzluk ve sahnesizlik yüzünden çok © - kıntı çekmektedirler. — Bilhassa mekteblerin müsamere mevsi - minde bu derd, mekteb idareleri tarafından da kuvvetle hissedil - mektedir. İşte Halkevinin — yeni temsil salonu, icabında bütün bu ihtiyaçları önliyebilecek bir mü- kemımeliyette yapılacaktır. Locası| olmıyacaktır. Bütün sulon 725-750! kişi alabilecektir. Şehir tiyatrosu- nun 800 kişilik bir seyirci kütlesini ancak istiab ettiği düşünülürse ye-| ni Halkevi temsil sakınunun nasıl| bir ihtiyaca cevab vereceği kendi- liğinden meydana çıkar. Sahnenini müteharrik olmasına, her türlü » ZORBALAR - SALTANATI No. 114 Hasan Can aralarda değildi. Pa-; fa; mışıl mişil uyuyan genci hem seyrediyor, hem de uyandırmağa | çalışıyordu. Nibayet Hasan Can uykudan w- yanmıştı. Kadı Paşa gülerek: — Ne o, çok yorulmuşsun de - likanlı?.. dedi. — Hayır paşam.. Demir gibi - yim sayenizde... Emriniz mi var? — Şöfle bir okkalı kahve içe- . Tekrar ava başlıyalım.. Kadı Paşanın boğırtısına kâhya ve Hafid Etendi de üyanmıştı Kahveler içildi. Toparlarıp yola | taktır. da doktor bulunmak üzere mü- racaat edilen bir «cankurtaran» dır. Halk, böyle vak'alarda tabia- tile hazırlıksız bulunduğu ci - hetle önüne ilk gelen eczaneye kendini dar atmaktadır. Maballe mahalle eczane ara - mak, bazan bir hastanın, bir ka- zazedenin, bir lohusanın hayatı- na malolabilir. Bu mahzurları ve hoşnutsuzlukları bertaraf et- mek için Sıhhiye müdürlüğü, a- lâkadarlarla temasa geçmiştir. şık tertibatının temin edilmesine de çalışılmaktadır. Yeni bina, ilk istimlâk, ikinci istimlâk, tefrişat ve inşaiy edahil 200 bin liraya çıkacaklır. Yeni bi- manın resmi küşadı, önümüzdeki | Cumhuriyet bayramında yapıla- Vilâyet Sarayı Halen muhtelif binslarda bu - | Tunmakta olan İstanbul vilâyeti- ne bağlı müdürlüklerin bir vilâ - yet sarayında birleştirilmesi ka - rarlaşmış ve Dahiliye Vekâleti, Nafıa Vekâleti vasıtasile etüdlere girişmiştir. İstanbul nafıa müdürü Bedri ve birkaç mühendis son günlerde bu işle meşgul olmaktadırlar, Emni- yet müdürlüğü ve adliye, vilâyet sarayından harit — tutulmaktadır. Öğrendiğimize göre Bunlear için ayrıca bir de adliye sarayı yapılacağı | malümdur. Vilâyel sarayında, mâ-, kam, mektübeuluk, zirzat, orman,| baytar, maarif, tapu, defterdarlık,| jandarma ve sıhhat müdürlükleri| bulunacaktır. Mezkür dalrelerden kendilerine kaç oda lâzunm n!ıı:.ıhi sorulmuş ve bu daire'er cevabla- rını nafıa müdürlüğüne pönder « mişlerdir. Öğrendiğimize göce bu| 300 oda tutmaktarıd. Vilâyet sa - rayı bugünkü etüdler» göre 300 odalık olacaktır. Yazan: M. Sami KARAYEL çıkıldı. Avlâna avlana dönecek- lerdi. Paşa; Hasan Can yanında oldu- iu'halde tekrar orman geçidlerini tutmuştu. Ne yapıp yapıp akşam olmadan bir ceylân daha vurmuş-| tu. Artı, Kemerburgazdan Silâh - darağaya doğru gelmeğe başla - mışlardı. Kâ ve Hafid Efendi de ker- vana karışmışlardı. Bunlar yine hiç birşey vuramamışlardı. Kadı Paşa; kahkahayı bastı ve — Maşallah; eli boş dönüyorsu- nuz efendi hazretleri.. | ma yakın birşey... İşte İspanya | söndü, şehirler yıkıldı. | Tanpmar Bâki hakkında 900,000 İnsan Ölü! mumi Harb kokusu dünya- da mütemadi bir hurursuz- luk doğuruyor. Umumi bir harb çıkarsa ne olacak? Bazı milletlerin istiklâlleri terih ola- cak, insanlar ölecek, şehirler y kılacak... | Uzak Şarktaki Çin - Japon har- bine aid, ajanslar, bazı rakamlar | neşrediyorlar. Bir iki vam eden bu barbde 900 ölmüş.. Çinlilerin zaylatı da bu- | dahili — harbinde medeniyetler Bütün bunlar küçük, «z felâ- ketler mi?. Yeni bir dün bini kundaklamağa çalışanlar, bu felâketlerin daha azametlileri kar- şısında daha vahşiyane bir zevk mi duyacaklar?. Böyle bir zevk, herhalde insani olmaktan çok u- zaktır. bar « BURHAN CEVAD Bâki Gecesi Önümüzdeki Cuma Akşamı Yapılıyor Önümüzdeki cuma akşamı, 21.30 da bir (Bâki gecesi) yapılacaktır. | İhtifalde, güzel san'atlar akademisi profesörlerinden Ahmed Hamdi etraflı bir konferans verecek, şairin di- van edebiyatındaki — imevkiinden, kıymetinden, şürdeki kudretinden| ve hayatından bahsedecektir. Ah- med Hamdiden sonra cdebiyat fa- kültesi talebeleri taratından Ba- kinin şiirleri okunacaktır. Vakit müsatd olduğu — takdirde ise bir | perdelik bir oyun oynanması (Bâki gecesi) programa dahilindedir. Bü- IGÜZEL BİR KARARI ÇokÇocukluAnnelere Madalyalar Verilecek Darbhaneye Beş Bin Madalya Yaptırılıyor ihhiye — ve İçimaf Mu - S evenet Ve - kâleti memleket- | te nüfusun art - masını teşvik et- mek maksadile w mümi hifzissih « ha kanununa bam maddelerin kan - masın: istemiş buna dair yapılan kanunda bu. na - zarı itibare alın - mıştı. Buna göre altı ve daha fazla ço cuğu olan anne - lerden mühtaç ©- hanlara nakdi yar dımda bulunulacak ve muhtaç ol-| mıyanlara da madalyalar verile - l cekti. Banun flk kısmını yani fazla ço cuklu annelere nakdf yardım fash! 1930 yılındanberi tatbik edilmek- te idi. Fakat annelere, analığın en şerefli bir mevki olduğunu gös - terecek olan madalyaların veril- | mesi şimdiye kadar teahhur edi- etle — öğrendiğimize göre Sıhhiye Vekâleti bundan son- ra altı ve daha fazla çocuklu an- | nelcre madalya vermeğe karar vermiş ve Darbhaneye — beş bin | madalya ismarlamıştır. Bu madal yalar matbaaca basılmış ve hazır-| lanmıştır. . Üzerinde (T. C) remzi bulu - | nan ve bir madeni kozdelânın al- | tına takılmış olan madalyanın yü- zünde yavrularma sarılmış bir an- ne Kabartması vardır. Madalyanın kenarında da şu sözler yazılıdır: Yaptırılmakta olan madalyalardan biri e— Türkün anası vatanı, vatanı anasıdır». Arkasında da «çok çocuklu an- nelere mahsus madalyadır» keli- meleri yazılıdır. Öğrendiğimize göre Vekâlet her şehirde altı ve daha fazla çocuklu, annelerin mikdarinı ve adresleri- ni tesbit edecek ve bütün amne - lere bu san'atlarının yüksek şe - refile mütenasib ve merasimle ma-| dalyalarını verecektir. Buna dair olan kanunun 156 iıncı — maddesi şöyle demektir: «— Bu kanunun neşrinden son ra bezhayat çocuğu altı veya al- tıdan fazlaya baliğ olan kadınlara| devletçe mükâfatı nakdiye veril- mesi için her sene Sıkhat ve İç- timai Muavenet Vekâleti bütçe- sinde bir fasli mahsus açılır. Ar- | zu edenlere nakdi mükâfat yerine ihdas edilecek bir madalya verilir. Bu kanunun neşri tarihinde ber- hayat altı veya daha 7iyade çoc ğu olan kadınlara dahi bu madal- ya verilir. ki gecesi. Eminönü Halkevi salor-| larında yapılacaktır. Kızılaya Leon dilek M yıldanberi — Kızılaya büyük yardımlarda bulunan Kapalıçar- şıda Leon Dilek ile Hüseyin Öz - başkaya Kızılayın Eminönü şube- sine fahri aza seçilmişlerdir. — — — Ne yapalım paşarr?.. Talih | bize yar olmadı.. İnşallah yazın biz de sizi boş döndürürüz. dedi Kadı Paşa; cevab serdi: — Efendi hazretler. sizi fazla rahatsız etmiyeyim... — Aman Paşam; şeref bahşe - dersiniz.. İmkân yok bu akşam sahvermem zalı âlilerinizi.. Ası? tadı yarın çıkacak bu işin.. — Pekâlâ, teşekkür ederim... Amma; yarım da avlaramazsamz pay vermem sizlere... Diyerek alay etti ve sözüne de-| vamlar — Hassn Can kulunuz da mâ | şallah dayanıklı yetişeceğe ben - ziyor.. Ava merakı çok. — Evet paşam; fakat, onu ava götürmediğimiz . için mahrum ka-| hyor bu işden. — Amma. iyi yapmıyorsunuz.:. İyi bir avcı olacağa benziyer.. — Paşam, malümu devletleri yaktimiz az bu suretl; fazlaca uğ-| | fid Efendiye cevab verdi: Mektebliler Arasında Yapılacak Spor Müsabakaları stanbuldaki kız ve erkek 28 lise ı arasında voleybol maçları ter- tb olunacağını yazmışlık. Dün maarif müdürlüğünde beden ter - biyesi muallimleri — toplanmışlar ve voleybol müsabakalarının yer ve günlerini kur'a | miş- lerdir. Kızlar arasındaki müsaba- kalar İstanbul kız lisesi sahasında, tesbit erkekler arasındaki müsabaka - Tarın bir kısmı Kabatsş Hsesi, bir karmı da Deniz ticaret mektebi ve- | leybol sahalarında yapılacaktır. Kazılar arasındaki müsabakalar: Birinci hafta: 15 nisan cumar- | tesi günü saat 15 de. Erenköy — Cumhuriyet raşamıyoruz bü çocuklarla.. ı — Siz, onu bana gönderiniz. ben| Artık Hasan Can Kadı Paşanın kö-| onu yırtıcı bir delikanlı yaparım..| Deyince; Hafid Efendi sevincin- den göbek atacaktı. Hiç belli et meden mükabele etti — Tn CK Bişimiadün yi | mi?. Bu dakikadan itiharen emri devletinize tevdi ettiğimi arz ile kesbi şeref eylerim., | Diyerek emri vakii tamamla - mişti. Zaten istediği de bu (di Kadı Paşa; koluylıkla Hasan Ca- | na sahib olduğuna sevinerek Ha- Çok teşekkür ederim efendi muz. Maksadım bu değildi. Çok rica ederim.. Hasan Can| de büyütüp terbiye ettiğimiz bu çocuğu size vermekle şeref du - yüyorum | — Teşekkür ederim ] Ni — Kız muallim kız enstitüsü - U inönü İkinci haf nisan cumartesi: Boğaziçi — İstanbul kız Çamlıca — Selçuk Şişli Terakki — İstiklâl Üçüncü hafta: 29 nisan cumar- tesi: 'et - Erenköy galibi ile Kız muallim galibi Üsküdar kız - İnönü galibi Boğaziçi - İstanbul kız galibi. Çamlıca - Kız Selçuk galibi ile Şişli Terakki - İstiklâ! galibi galibler arasın- da çekilecek kur'ada ilx iki takım dömifinal maçını, bunların galibi — Diyerek sözü burada kesti, lesi olmuştu. Fakat; Hasan Canı düşündüren Mihriban idi. Bu işin çarçabuk - luvermesine memnun olmamıştı. Çünkü; Mihribanla ikinci akşam Yyapacağı cünbüş yarıda kalmıştı. * Hasan Can, çok geçmeden Ka- dı Paşanın sarayında hâkim bir vaziyet almıştı. Kadı Paşa; Hasan Candan sor- | madan hiç bir şey yapmıyordu. Paşanın akıl 'hocası bu toy deli - kanlı idi. Hafid Etendi rolünü tamamla- mıştı. Kadı Paşa da kafese gir - mişt di iş ihtilâle gelmişti. Ye- niçerileri bir biçimine getirerek harekete getirmek lâzımdı ve ni- hayet bu işin plâm da tertib o - | landu. ile | Türkkuşu Kampı Kızlar Paraşütle Atlamada Bir Çok Erkekleri Geride Bırakıyorlar İnönünde açılacak olan Türkku- gu kampları için hazırlıklara şim- diden başlanmıştır. Türkkuşunun Türk | reciliğe kar- son üç senelik — faal gençliğinin sivil tayy şa esasen düydüğü — temayül ve sevgiyi kuvvetlendirmiştir. Bil - hassa kızlar arasında sivil tayya- reciliğe karşı büyük bir alâka du-! yulmaktadır. Kızlarımız. paraşüt ile atlama hususunda birçok er - | kekleri imrendirecek bir cesaret göstermektedirler. İzmirdeki paraşüt büyük istifadeler elde edilmiştir. | İstanbulda da yakında bir para- şüt kulesi tesis edilecektir. Diğer taraflan (Türkkuşu) isminin (Türk kartalı) na tahvili etrafında bir te- | mayül varsa da şimdilik buna lü- kulesinden zum görülmemiştir. ——— — ——— de sona kalan takımla kız mekteb- , leri voleybol şampiyonu final ma- | çını oyniyacaktır. Şampiyonlara kupa verilecek - | Erkekler Voleybol müsabaka - ları: Kabataş lisesi voleybol saha - sında: Birinci hafta: 8 Boğaziçi — Vi İstiklâi — Yüceülkü İkinci hafta: 15 nison Cumartesi Kabataş — Işık San'at — Muallim Üçüncü halta: 22 nisan cumartesi Baydarpaşa - Şişli Terakki ga- Hbi ile İstanbul - Hayriye galibi, | Kabataş - Işık galibi ile San'at- | Muallim galibi. Dördüncü hafta: 29 nisan cu - | martesi: Kabataş sahasında yapılan - birinci ve maçın | galibleri. | Deniz ticaret mektebi voleybol sahasında, Birinci hafta: Darüşşafaka — Ticaret Pertevniyal — Galatasaray İkinci hafta: Haydarpaşa — Şişli Terakki İstanbul — Hayriye Üşçüncü hafta: Darüşşafaka - Ticaret galibi ile Pertevniyal - Galatasaray galibi. Boğaziçi - Vefa Galibi ile İstik- lâl « Yüceülkü galibi. Dördüncü hafta: Deniz ticaret sahasında üçüncü hafta yapılacak maçların galib - leri, Beşinci hafta: 6 mavıs cumartesi | — Kabataş sahası dördüncü hafta | galiblerile Deniz ticaret sahasında dördüncü hafta galibleri. Bu müsabakalarda beynelmilel | nizamlar tatbik olunacaktır. | | ÜÇÜNCÜ KISIM YENİÇERİ İSYANI VE BABIALİ BASKINI Sultan Mahmud; Hafid Efendi ve bazı yakın ricali vasıtasile A- lemdar Mustafa Paşa ve taraftar- ları aleyhine çok geçmeden mü - kemmelen plânla lâzım gelen ter- tibatı vücude ketirmişti. İlk zamanlarda; halk tarafından | bir halâskâr gibi kabul ve telâkki | edilen — Alemdar ve maiyeti çok | geçmeden merdud bir insan olarak İ söylenmeğe başlamış İmparatorluğu; düştüğü vahim vartadan kurtaran Alemdar, me- tin ruhlu, dürüst ve ahlâklı bir daği olduğu halde veziziâzam olup İmparatorluğun kudret ve kuv - vetlerini nefsinde cemeyledikten sonra; yavaş, yavaş sallanat hul- yasına kapılarak. altın, elmas, sa- | Tay; cariye, gözde ve ikballere ta- | par bir hale gelmişti. (Devamı var) Köy Bir Ceza Yerimidir ? eçen gün eski bit muüllim lattı: — Milli Şef İsmet İnönünün son beyannamesinden bir kere daha mlıyoruz ki, hükümet — bilhassa davası üzerinde durmaktadır. Çiftçiyi daha randımanlı bir hale sokmak, köylüyü - okutmak. Bu mevzular üzerinde, yıllar içinde geniz sl: leri alınacağını anlıyoru: senelei h size daha yakın Maarif Vekâletinde bir zihniyele işaret el Vekâlete naza yapılırkı nakledilirdi. Muallim köye nakle- dildiğini duyar duymaz. kendisi- nin cezalandırıldığını anlardı. Ar- tık köy, hir ceza çekme yeri idi. — Muallim, bu ceza yerinden biran evvel kurtulmak için uğraşır, dü- rür, bazan, bü didişme, y sürerdi. Artık, bu ceza müddeti o mual- zekâsına, eşinin dostünün. z derecesine göre, çok veya az olurdu. Köyü bir ceza yeri olarak telâk- ki eden Maarif Vekâleti, bu telâk- kiyi, gayet tabil olarak, muallim. lere de aşılamış olmaz mıydıi?. Bi naenaleyh, ilk defa köye tayin e- dilen bir muallim de, br felâkete uğramış kadar üzülür, köyün yo- hunu şehre çevirmenin kolaylık- larını aramağa koyulurdu. Köye giden muallimin esas fonk- — sionu, yolu şehre çevirmek ol - duğuna göre, ondan tedrisi ran- dıman bekliyenlerin aklına şaş- maz mısınız?. Çok şükür, her eski telâkki gil bu telâkki de Hâdisesi Sekiz kişinin ölümü ve oön bir kişinin yaralanmasile neticelenex inhidam hâdisesi tahkikatına de- vam edilmektedir. Bir tarftan keşif âçin hamırlıklar yapılmakta diğer taraftan-da partımanın mimarı aranmaktadı Mimar belli olduktarı sonra ken- disi sorguya çekilecektir,” Atatürk Köprüsü Başındaki Meydan'ar Atatürk köprüsünün iki başınd ı iki bulvar yapılacaktır. Burada ya- pılacak istimlâkleri karşılayacak tahsisat tahsisat henüz —mevcud — değilse de istimlâk işinin mua - melesi durdurulmiyacaktır. Bu iş — için iki bilyon liraya ihtiyaç var- dır. Bu paranın İstanbul tramvay ve elektrik varidatından bir kısım — para ayrılması suretile Nafıa Ve- kâleti tarafından verilmesi muh- temeldir. Birimizin Derdi Hepimizin Derdi Yaz Tarifesi yaza mahsus eğlence yerleri açı- Tacak. Buna rağınca sinçmalar — hâlâ kış larifesini tatbikte devam edi- yorlar, Malbuki her sene nkana doğra bütün sinemalarda bir yaz | faaliyeti başlayıp giderdi; Tari - feler İndirilirdi, birinci — vizyon filimlerin ikisi, Üçü birden zös - terilirdi ve saksaların yaz haşa - ralma yuva elmaması çin azami temirliğe riayet edilirdi. Şimdiki balde bu faaliyetlerden bir tanesine bile şahid olamadık.