Mekteblile Mekteble r ve Spor rde Spor Hareketleri Bir Rapor Hazırlanarak Ankaraya Mektebliler idman eden terbiyesi kanunu mu- Bubm mekteblerde — mec- buri ve ihtiyari sporlar ya- pılacaktır. Orta mekteblerde bi - ver spor ocağı, liselerde de bi - ver spor yurdu teşkili de bu cüm-| ledendir. Maarif Vekâleti, bu hu- Busta alükadarlara tamim gönde- rerek mekteblerin beden terbiyesi| muallimlerinin aralarında top - Tanmalarını, müzakereler yaparak, neticeyi bir rapor halinde Anka- raya bildirmelerini — emretmiştir. Bu maksadla, dün, beden terbiyesi| muallimleri, maarif müdürlüğün- de toplanmışlardır. Toplantıda kız| mekteblerinin kendi — aralarında, erkek mekteblerinin ayrıca kendi| aralarında spor müsabakaları yap- maları kararlaştırılmıştır. Bu mü- sabakaları idare edecek heyetler KIZLAR ARASINDA Bu sene için kız talebe arasında| yalmz atış, voleybol ve bayrak koşusu müsabakaları yapılacak - | tar. Atış müsabakalarını. idare, edo- cek heyet şunlardan mürekkeb - dir: İnönü kız lisesi beden terbi- yesi muallimi Şehimenin başkan- hığında Cumhuriyet kız lisesi be- den terbiyesi — muallimi Şadiye, Çamlıca kız lisesi beden terbiyesi muallim? Mediha. Voleybol müsabakalarını İdare edecek heyet şunlardan mürekkeb-| dir: Kandilli lisesi beden terbi « yesi öğretmeni İffetin başkan - lığında Erenköy kız lisesi beden terbiyesi öğretmeni Hidayet, İs « tanbul kız lisesi Semiha, Bayrak koşularını idare edecek heyet şunlardan mürekkebdir: İs- tanbul kız Jisesi beden terbiyesi öğretmeni Mübeecelin başkanlı - iında Kadıköy, Üsküdar, Selçuk kız enstitüleri beden terbiyesi mu»| allimi Aliye, Şişli Terakki lisesi | beden terbiyesi mualitmi Sabiha.| ERKEKLER ARASINDA Bu sene için erkek talebe ara- sında yalnız kır koşusu, futbol ve| voleybol müsabakaları yapıla - caktır. Kır koşularını idare edecek he- yet gunlardan mürekkebdir: İs - tanbul erkek Jisesi beden terbiyesi| muallimi Vahi'nin başkanlığında Gönderildi provaları yapıyorlar den terbiyesi muallimi Muhtar, Pertevniyal lisesi beden terbiyesi muallimi Muhsin, Boğaziçi lisesi beden terbiyesi muallimi Sabri. Voleybol müsabakalarını idare edecek heyet şunlardan mürek - kebdir: Kabataş lisesi beden ter- biyesi müsllimi Hamdinin baş - kanlığında Vefa erkek lisesi be- den terbiyesi muallimt Necati, erkek muallim mektebi beden ter-| biyesi muallimi Ferhad Futbol müsabakalarını idare &| decek heyet bunlardan mürekkeb-i dir: Galatasaray liaesi beden ter- biyesi muallimi İbrahim Hakkının başkanlığında İstanbul erkek li- sesi beden terbiyesi muallimi Nu-| ri, san'atlar mektebi ve ticaret li-| sesi beden terbiyesi muallimi Ziya- Bu heyetler pazartesi günü tek- rar kendi aralarında toplanarak müsabakaların terlib ve icrasına nid programı — hazırlayıp maarif müdürlüğüne vereceklerdir. Diğer taraftan, önümüzdeki cu-| a gününe kadar bütün mekteb - lerin beden terbiyesi muallimleri, spor yurdlarına ald talimatname- İMAR İŞLER Beş Milyon Lira İle Neler Yapılacak? Vali iyileşince Her Şey Kati Olarak Derhal Tesbit Edilecek ve İşe Başlanacak ali ve Belediye reisi Lütfi Kırdar, şehir meclisinin şu- bat devresi açılırken söy - dediği nutukda Belediyenin yapa- cağı bütün istikrazların bilhassa müsmir imar işlerine hasredilme-| sine taraftar olduğunu tasrih et- mişti. Malüm olduğu üzere İs - tanbul Belediyesi, şehrin muhtes Hf imar ihtiyaçlarını karşılamak üzere Belediyeler — Bankasından beş milyon 'Türk lirası istikraz ya-| pacaktır. İstikraz hükümetçe kar bul edilmiştir. Bu para şu yerlere garfedilecektir. Işık ve ve Haydarpaşa Jiseleri bes! — İki milyon üç yüz bin dirası ile mu. 103 Durmadan el altından Roman - yada, Sırbistanda, Morada ihtilâl-| ler uyandırıyorlar... Bir yandan da ricali devlete hediyeler takdim ederek göz boyacılık yapıyorlardı.! Rusların gayesi eski şark İmpa-| pacatorluğunu tesis ve ihya etmak- ti Napolyon Bonapart da, eski şark İmparatorluğunun Ruslar tara - fından ihyasını asla arzu etmi - yordu. Hulâsa Osmanlı İmparatorluğu-| Dun tutar yeri kalmadığı halde, muvazenel, düveliyeden bilistifade' ZORBALAR SALTANATI Yazan: M. Sami KARAYEL sallanarak, çırpınarak ayakda du-| rabilmesi idi. Ve bundan bilerek bilmiyerek istifade elip muhafa- zal mevcudiyet ediyordu. Babığli vaziyeti kavradı. Derhal! İngilizlerle temasa geçti. - Vahid Efendi İngiliz murahhası ile mü- kâleme etmek üzere hafiyyen Ça- nakkaleye izam edildi. | İngiliz murahhası Robert Adair, bir harb gemisi ile Boğaz dahilin- de (Giz) limanına dahil olarak kendisile Hadunzade - çiftliğinde buluştu. Üçüncü mükâlemede İn- gilizlerle uyuştu. Ve Fransızların) Kasıd: En Büyük Suç ahçekapıda jikinci bir bü- B yük yangın daha oldu. Üç ehemmiyetli mağaza yandı. Bu seferki yangının sebebi - çok acıdır: Kasd! Adamın biri, çalışığı müesse- seye kin bağlamış. Binayı yak - mağa kalkışmış. Yangınn zara - Tanın ne olacağını düşünmeden, sağa, solu sirayetini hesaba kat - madan, en ulak bir vicdan azabı bile duymadan.. Kasd, herhangi bir işde olursa elsun, en büyük suçdur. Kasden | yangın çıkaran adam, muhakkak | ki insanlıktan uzak bir mahlük - tur. Bu kadar düşüncesir, bu kadar yicdansız, bu kadar kin — sahibi, bu kadar hislere mağlüb oluş na- sil bir ceza ile karşılanmalı?. İnsan karar veremiyor, si cek söz bulamıyor! BÜRHAN CEVAD Devlet Memurlarının Terfileri Barem kanunu mucibince devlet| memurlarından lisan — bilenlerin bir derece yukarı tayinleri müm- kündür. Barem kanununun mad - dei mahsusasına göre bu gibi me- murların terfi edebilmeleri için #mtihan vermeleri icab etmekte- dir. İmtihanları yapacak komis - yonları Heyeti Vekile seçecektir. İmtihanlar her sene mart, mayıs ve ikinciteşrin aylarında olmak ü- zere üç defa yapılacaklır. İmtihan| günleri, Maarif Vekâleti tarafın- dan gazetelerle ilân edilecektir. İmtihanlar Ankara üniversite- sinde Tarih - Dil fakültesinde, İs- tanbulda edebiyat takültesine bağ- h yabancı diller mektebinde icra edilecektir. İlk imtihan, 31 mart- leri hazırlıyarak mekteb müdür- lerine vereceklerdir. liye- Gazi köprüsüne - müntehi yollar yapılacaktır. Beş yüz bin liraya yakın — mikdarı ile Dolmabahçe #ladyomu inşa edilecektir. Bu pa- ranın tam bir (varidat membama) sarfedileceği meydandadır. Bun- ların haricinde geriye bir milyon iki yüz bin lira kalmaktadır. Bu meblâğın nerelere - harcedileceği henüz belli değildir. Vali, geçir- mekte olduğu rahatsırlıktan şi- fayap olur olmaz bu paranın da nerelere ve ne suretle sarfedile- ceğini kararlaştıracaktır. 939 senesi zarfında bu para ta- mamen yerine sarfedilmiş olacak- tır. teşviklle İngiltereye karşı açtığı- miz harbe bu süretle nihayet ver- miş oldu.. 1809, Bu müsalehanın akdinde Avus-) taryanın da yardımı dokundu. İngilizlerle müsalehamız, Na - polyonu kudurttu. Çünkü; Napol- yen tarafından İngiltere sleyhine| mTmevzu olan muhasarai berriye po- Btikasına şarkda bir rahne açmış bulunuyordu. İngilizler bu müsalehayı elde ettikten sonra Avusturya ve Pu- rusyayı istiklâllerini elde etmek için Napolyon aleyhine teşvik et- meğe başlamışlardı. Ruslar bu vaziyet — karşısında derhal cephelerini değiştirdiler ve| gizlice — Avusturya ve Prusyayı Napolyon aleyhine teşvika başla- dılar. İngiliz diplomasisi nihayet mu- vaffak olmuştu. Napolyon hükü- meti imparatoriyesi aleyhine bir cereyan husule getirmişti. ! İGÜZELBİR PRO IEI ; Memleketimizde Enİyi Çay Yetiştirilecek Proje Memlekete Bir Milyon Lira Kâr ay, memleketimizde hemen hemen kahve kadar belki de| ondan daha büyük bir mik- tarda kullanılmaktadır. Bir kasım İrani vatandaşlarımızdan sirayet eden bir itiyadla yediden yel - mişe kadar herkes, amele mu - hitlerinden «sösyete» mensubla - rına kadar bütün vatandaşlar çayı | sevmekte ve aramaktadır. Sabah- ları mektebine giden küçük yav- 'rudan tutun da masa başında ham perisini bekliyen muharrire kadâr irlli ufaklı herk&s birer çay! tiryakisidir. Yakın — tarihimizde (Şehzade ayhaneleri) nami- le maruf toplantı yerlerinin içti- mal ehemmiyetini, tetkik edil - mesi lâzim gelen birer mevzu ©- luşlarını kim inkâr edebilir? Tutulan hesablara göre memle- ketimize yabancı memleketler - den gönderilen çay miktarı 973,950 kilodan aşağı düşmediği anlaşı-- mıştır. Bu suretle her yıl memle- ketimizden dışarı çıkan döviz mik- darı 870 bin liradan fazladır. İhtiyaçlarımızı mümkün olduğu nisbette kendi içimizden temin et- Fırtınanın Zararları Memleketin Muhtelif Yerlerindeki Hasarat Son günlerde bozuk giden ha- | valar, memleketin birçok yerle - rinde mühim tahribat yapmakta- Bu hususta şehrimize gelen sön malümata göre fırtına, İzmirin! Ballıkuyu mabhallesinde bir evin duvarım yıkmış, evin pencerele- rini uçurmuştur. Çeşme kazasında! da birçok ahşab binalar yıkılmış, ağaçlar devrilmiş, telefon, telgraf, ve elektrik hatları bozulmuştur. Kemalpaşa kazasının Kızılca kö- yünün minaresi uçmuş. tahta per-, de duvarlar telefon ve telgraf di- rekleri yıkılmıştır. Burdur vilâyetinin Tefenni, Bu-; cak ve Yeşilova kazalarında da şiddetli fırtına olmuş ve fırtına esnasında birisi şiddetli ve 3 sa- niye devamlı, diğeri hafif ve dört saniye devamh iki zelzele olmuş- tur. Zelzele ve fırtınanın müşte- rek tesirile Çeltikçi nahiyesi yatı mektebinin bacası yıkılmış duv larında çatlaklar husule gelmiştir. Ayni gün Ispartada 4,50 de az göddetli, 5,30 da hafif ve sürekli, garbdan gelen iki zeizele olmuş- tur. Kırşehirde ise 6,10 da ve 750 de ikişer saniye devam eden ve şimalden gelen orta derecede iki zelzele kaydedilmiştir. Sıvas vi - Tâyetinin Yıldızeli kazasında da 21.30 da hafif bir zelzele olmuştur. Zelzele ve fırtına en çok İzmir vilâyetinde tahribat yapmıştır. di Osmanlı İmparatorluğu bu va- ziyetlerden istifade etmeği unut- madı. Sultan Mahmud akilâne ve müdebbirane hareket ediyordu. Fransız sefiri, İngiliz ve devleti aliye müsalehasına kızmışlı. Hatta Napolyondan aldığı emir mucibince Babıâliyi tehdide kadar| vardı. Osmanlı İmparatorluğunu istilâ edeceğini söylüyordu. Hatta; Parisde bulunan sefiri - miz Muhib Efendi istiskal edildi. Fakat, artık İngiltere ile müsaleha, edildiği için İngiliz sefiri İstanbu- la gelmiş bulunuyordu. Lâkin; bu müsaleha Ruslarla ©-| lan hali harbi değiştiremedi. Çün- kü Napolyon Avusturya ve İs - panya gaileleri ile meşgul olmiyal başladı. Ve Rusları da Tuna bo- yundaki hareketlerinde — serbest Bbırakmıştı. — Ruslar Buğdan ve Eflâki(Romanya) kâmilen istiyor- lardı. Biz ise vermiyorduk. 'Tavaifi mülük halinde inkısama, 6 | Bırakacak mek ana gayelerimizden biridir. Bu itibarla yurdumuzda çây is - tihsali için bir müddet evvel tet- kiklere başlanmıştı. Ziraatçilerin yaptıkları tetkikler neticesinde | Rize ve havalisinin çay ziraatine gayet elverişli olduğu anlaşılmış ve orada çay fidanlıkları tesisine karar verilmiştir. Ziraat mühen- gislerimizin verdiği rapora göre Rize havalisinde kurulacak fidan-| | hıklardan, Hindistan çayı nefase- | tinde çay elde olunabilecektir. Yapılan hesapta, 30 bin dekar - | hk araziye dikilecek cay fidanlı i yınm, Türkiyenin ihtiyacına ye - | tecek miktarda mahsül verebile- ceği anlaşılmıştır. Gene ayni mın- takada üç dört çay kurutma fabri- kası tesis edilecek ve alınan mah-| sul burada fenni usullerle harman likten sonra satışa çıkarıla - caktır. k Ziraat Vekâleti bu münase - betle mühim bir kanun projesi ha- zarlamış ve mütalealarını almak | üzere diğer Vekâletlere gönder - miştir. Proje alâkadar makamlar- ca tetkik edilmektedir. Çeltik Ekimi Ziraat Vekâletinin Mühim Bir Tamimi | | Ziraat Vekâleti, — çeltik ekimi | hakkında alâkadarlara şu tamimi göndermiştir: «Çeltik ekimi ber tarafta kabul olunduğu veçhile, tıhhati fevka- Jâde ilgilendiron ve sıhhi bir me- sele halinde mütalea clunması i- cabeden bir ziraat şekli olduğun-| dan ekllen yerlerde zirai randıman kadar mhhi endişelerin vaziyete hâkim olması zaruridir. Bu sebeb- le çeltik mıntakalarında sıhhi teş- kilâtımızın bu hususta — deruhde etliği ağır mes'uliyet de kendili - ğinden tezahür eder. Binsaenaleyhi | 3039 numaralı kanuna göre çeltik | komisyonlarına iştirak eden ta - biblerce ekim alanlarının tayin ve| tesbiti esnasında, mahalli vaziye- te aid verilerek rapoclarda, sıhhi durum üzerinde şiddetle ısrar e- dilmeli ve görülecek mahzurlar karşısında ekimin —men'i ciheti iltizam olunmalıdır. Esasen ka - DunüN ve talimatnamenin — sıhhi hükümleri de bu hususta çok sa- rihtir. Vekâletimizin ve teşkilâ - tımızın - senelerdenberi en — titiz sıhhatin herhangi bir vesile ile ihlâline müsaade etmiyeceği çok tabii olmakla, tabiblerin bu hu - susta müdellel ve kat'i raporlar vererek bilhassa sıtmalı yerlerde, çeltik ziraatinin, — muhaberelere meydan verilmiyecek bir şekilde men'i ceihetine gidilmesi lâmm- uğradığımız; Yeniçerilerin bir Lyı-ı yaramadığını — bildiğimiz halde, milletçe bilittifak kalkışıp sonuna kadar döğüşmek azminde idi... Bu işin ve fikrin başında Sultan| Mahmud da vardı. * Hafid Efendi kâhyasile işi ka- rarlaştırdıktan sonra; Hasan Can ile Mihribana lâzım gelen hafi Timatı yerli yerine dikte etmiş - lerdi. Hatta; Şeyhulislâm efendiye de) Hafid Efendi tarafından vak'a an- latılmıştı. Sultan Mahmud &a ha- berdar idi, Şimdi asıl mesele Kadı Paşayı Hafid Efendinin sarayıma düşür- mekti. Bu işi de Şeyhulislâm E- fendinin zekâsı halledecekti. Kadı Paşa; yaman bir adamdı. Kimse ile münasebatta bulunmaz,| eğlencelere temayül göstermezdi. ©, daima sürek avı yapar, arman- larda ovalarda dolaşırdı. Dinç ve- x ON Şehir Meclisi içtimal Yeni Budee Nisanda Tes'bit İstanbul umum! meclisinin ni- san devresi toplantısı için hazır- hıklar görülmeğe başlanmıştır. Meclis bir nisanda toplanacak- tır. Bu devre toplantısında, yeni yıl bütçesi müzakere ve kabul e- dilecektir. Bülçe müzakerelerinin şubatta Şapılması mutad ise de, İstanbul Belediye reisliği makamında vu- ku bulan değişiklik dolayısile, şu- batta bütçe işi görüşülememiştir. Yeni muhasebe müdürü bütçe- yi hazırlamaktadır. Yeni bütçe- nin tanzi e, bilhassa tasarruf esatı gözönünde tutulmakta, da- ha ziyade belde hizmetlerinin kar-| şılanması için çalışılmaktadır. Ye-| ni bütçenin nisan devresinde mü- zakere ve kabul edilerek, tasdik edilmek üzere, sür'atle Dahiliye Vekâletine gönderileceği anlaşıl- maktadır. Yeni mali yılbaşı olan | hazirandan itibaren bütçenin der-| hal tatbik edilmesine başlanması için, tasdikin gecikmiyeceği an - Taşılmaktadır. Yent bütçe, birçok hususiyetler arzedecektir. Mquin Ders Saatleri Maarif Vekâleti gelecek yılba- şından itibaren muallimlere 24 atten fazla ders verilmemesini ve bu ders yılında 24 saatten fazla ders verilmiş olan muallimlerin bu dersleri yıl sonuna kadar fah-i riyen okutmalarım kararlaştırmış-! tır. Bu usulün, muayyen saatler da- hilinde ecnebi -ve ekalliyet mek- teblerine de teşmili etrafında bir cereyan vardır. Ameîiok—adald - Malların Bede'leri M Mart tarihli Tan gazetesinde Amerikadan 1939 senesinden iti- baren yapılmış ithalâtın fatura- larını ödemek için henüz veril « miş bir karar olmadığı hakkın - da intişar eden haberin asılsız ol- dır. Bunlardan maada mücadele mantakasına dahil mahallerde te- şekkül eden çeltik komisyonların-| da aza olarak behemehal mücade-| Je tabibinin bulundurulması hu- kavi bir adamdı. Tıpkı eski Os - manlılar gibi hayat sürüyordu. Şeyhulislâm efendi; şeytani kis- vesine büründü. Bir gün Kadı Pa- şayı şu yolda iğfal etti: — Paşam; Sadrı Ansdolu Ha- fid Efendi hazretlerinde çok güzel av köpekleri var. Bilhassa; İran - dan gelmiş zağarlar emsalsizdir.( Bendeniz de biraz bu işlen anla- Tım... Doğrusu efendinin sarayın- da gördüğüm köpekler ender na- drattan idiler.. Diyince; Kadı Paşanın kulakları oynamağa başlamıştı. Çünkü; Şey- hulislâm Efendi; paşanin tam bama| teline basmiıştı. Kurnaz, dessas bir| #sarıklı olan hoca efendi; bir ada- | ma neresinden avlıyacağım çok iyi biliyordu. İ Hilekârlıkta Hafid Efendi ile ya-| Tış eden Şeyhulislâm bu sözlerile emeline tamamile muvaffak ol - muşta. , (Devamı var) İ v a ü /’ â Sulhu da Severiz, Harbi de.. yta Avrupada Çekoslovak- O’l—hhkvl-vlliı. Bu- Bün, böyle bir devlet yok - tur. 1934 yılındanberi, dünya bir Umumi bir dünya harbine mey- dan vermemek pahasına, birçek «fidyei necata lar verildi. Fakat, »bütün bunlar dünya sulhunu ko- ruyacak tedbirler midir?, Bu suale asla -Evct» diye ce- vab verilemez. Yeryüzü müte - madiyen kaynaşıyor. Her gün ye- — ni bir hâdise ile karşılaşıyoruz. —— 1914-1918 harbinin son senele- rinde başlıyan bir takım medern rejimler, şu veya bu İsimel, dün: yaya mütemdiyen dehşet saçı - yorlar. Bu yeni ve modern rejim- lerin adları ne olursa olsun, hep- si, dünyayı istilâ tasavvur ve ka- rarındadır. Yani meşhur tarihi Bunların gözü, bilhassa küçük — Bizim vaziyetimiz, bu karma - — karışık dünya karşısında, daima kuvvetli ve milli bir vahdet ha- Biriz. Biz dalma yurdumuzu mü- dafaa etmesini bilmişizdir. Arzlan- lar gibi döğüşürüz. Bir karış top- Bu, böylece, bütün dünyaya malüm ola!. İki Sene ' Zarfında 106,204, 610 Lira Tedavüle Çıkarıldı 'Türkiye Cumhuriyet —Merkez — bankası 15 ikinciteşrin 10937 tari- hinden itibaren tedavüle çıkar - mağa başladığı yeni harfli bank- notlardan 15 mart 1939 , tarihine — kadar: Beş lirahklardan 39,632,740, On İiralıklardan 24,252.670, Elli Hiralıklardan 21,104,000, Yüz lira- lıklardan 21, 215, 200 olmak üzere ceman yekün yüz altı milyon iki 'yüz dört bin altı yüz on lira te- davüle çıkarılmış ve mukabilinde €ski harfli banknotlardan ayni miktar, tedavülden kaldırılmış- tır. Birimizin Derdi Hepimizin Derdi Rami Halkı Doktorsuzdur Karilmizden aldığımız bir mek- tubda şöyle yazılıyor: gada başçösterecek teblikeli bir. hastalık doktorsuzluktan — ölümlü mucib olacaktır. Çünkü geceleri | deria.