“SzSON fı& ğnı_la şuB AT 190 Avrupa Amerika Yakınlaşması (4 üncü sahifeden devam) yazıların bir hulâsası, rTupada bir harp olursa Ame- rikanın yardımı meselesi pek mü-i him olacağı düşünülürse Ruzvel- sande etmez tarzındaki meşhur kardesinden ayrıldığını ileri sü- rüyerlar. Gerek Almanyada ve gerek İtalyada gazeteler tarafın - dan Reisicümhur Ruzvelt ile po- litikası aleyhine yazılan — şeyler tekrar edilir gibi değildir. Bil - hassa İtalyan gazetelerinin Ame- rikaya şiddetli hücumları için bir sebep aranırsa şunun bulunacağı söyleniyor: Bundan otuz, kırk ge- ne evvel Amerikaya iş bulmak i- çin giden İtalyanlar Amerikalılar tarafından itibar görmemişler - dir. Umumi harp senelerinde de Reisicümhur Vilson tarafından İ- talyaya karşı dostluk gösteril - memiştir. Harpten sonra sulh mü- zakerelerinde de Reis Vilson Fe- yöme meselesinde İtalyaya karşı dostlük etmemiştir. Reis Vilson demakrat fırkasındandı, şimdiki Reis Ruzvelt de bu fırkadandır. Gerek Vilson ve gerek Ruzvelt İ- talyaya dost olamamışlardır. Re- is Vilson bundan yirmi sene ev- vel Feyomenin talyaya verilme- gine razı olmamıştı. Şimdiki A - merika Reisicümhuru da Berlin - Roma mihverinin beslediği diğer tasavvurların birer hakikat olma- Sına bir mani sayılarak İtalyan gazeteleri tarafından hücuma uğ- Tamıştır. Reis Ruzvelt İngiltere ve Fran- sa ile çok dosttur. Gerek Alman ve gerek İtalyan matbuatının hoş- lanmadığı da bundandır. Fransanın yalmız kalmasını İ- talyanlar çoktanberi — İstiyorlar, fakat ileride bir harp olursa A- murikanın hudutları, ilk hatları Fransadan başlıyacağı söylenince Fransanın yalnız bırakılmıyacağı anlaşılmıştır. Berlin - Roma mih- verinin Akdeniz ve gimali Afri- kaya dair olan tasavvurları kar- gasında bunun anlaşılması da Al- man ve İtalyan gazetelerini mem- hün etmemiştir. Fransa hesabına Amerikada bir çok tayyare yapılarak gönderile- ceği de Almanların ve İtalyanla- rın hoş göreceği şeylerden değil- dir. Reis Ruzvelt gazetecilere be - yanatında Fransanın parasını pe - Şin vererek tayyare ısmarladığını söylemiştir. Bundan Amerika et- kârı umumiyesi çok memnur. kal- mıştır. Çünkü hem bir ticaret a- lış verişi olacak hem de Amerika fabrikalarına bir çok iş çıkmış ©- lacak diye düşünüyorlar. Amerikalılar 914 Umumi harbi- ne 917 de girerek İngiltere ve Fransa ile beraber olmuşlardı. Almanlar bunu unutmuyorlar. Diğer bir nokta daha vardır ki o da şimdi İtalyanlarla Almanları düşündürmektedir. M. — Ruzyelt gerek İtalyaya ve gerek Alman: yaya karşı şimdi böyle bir vazi- yet alınca cenubi Amerika mem - leketleri de İtalyanlarla Alman - lara karşı vaziyetlerini değiştir - mekte gecikmiyeceklerdir, diyor- lar. tin sözleri neden bu kadar müna- kaşalara yol açtığı kendiliğinden anlaşılır. Şayanı dikkat olan bir keyliyet daha vardır; Ruzveltin hayat arkadaşı da Amerikanın ile- Ti gelen kadın müharrirlerinden- dir, Kendisi muhtelif mevzularda yazı yazabilen bir kalem sahibi- dir. United features'de neşrettiği jyeni bir makalede Amerikanın harici politikasından — bahsedi - yor. Bu makaleye çok ehemmiyet veriliyor. Çünkü şimdiye kadar politikaya dair yazı yazdığı pek görülmemişti. Bu makalede Ame- 'Tika Cümhurreisinin hayat arka- daşı şöyle diyor: Almanyanın her sene 1.000 tayyare yaptığı iddia ediliyor. Buna karşı Fransanın da ancak 100 tayyare yapabildiği söyleniyor. Bu takdirde Pransa- nın neden dolayı Amerikadan tay- yare satın almak istediği kolay- lıkla anlaşılabilir. Amerikanın bu Buretle Fransaya müzaheret et - mesi Almanyanın hoşuna gitmi - yecektir. Fakat hiç bir milletin diğerleri üzerine üstün bir mevki alması için bir sebep yoktur. A- rada gizli bir şey de yoktur. A- merika ile Fransa gibi iki dost memleket birbirile sadece ticaret ediyorlar demektir. Her milletin silâhlarını azaltması lâzımdır. M. Çemberlayn bunu teklif etti, Fa- kat Hitlerin bunu kabul ettiğini Türk Matbuatının Milli Huviyeti (1 inci sabifeden devam) muhakkak ki, matbuatın iyilikleri ve hizmetleri ile birlikte aradabir basit noktal nazar farkları müna- sebetile düştükleri hataları tera - | ziye varmak ve galebe edecek ne- ticeye göre hüküm vermek bak ve adaletin en dürüst hükmü ve tezahürü olur. Bizim kanaatimize göre, Türk matbuatının gidişi, neşriyat ha - vası üzerinde — dikkat edilecek, memnuniyet veya ademi memnu- niyeti celbedecek bir iki nokta an- cak şunlardır: A— Rejime bağlılık, Milli Şefin l kumandası altında bulunmak. B— Cumhuriyet Halk Partisi ümdelerine tam mutabakat. C— Devletin dahili ve harici po- Bitikasına uygunluk. | D— Şahsi emellere alet olma - | mak, şahısların şeref ve haysiyet- lerini rencide etmemek. E— Devlet otoritesini takviye etmek. F— Devletin hariedeki ve dahil- deki emniyetini ihlâl edecek te- şebbüs ve neşriyata karşı uyanık bulunmak. Umumiyet İtibarile eğer Türk “ matbuatı bu fıkralar üzerindeki vazifesini ve milli hizmetini ifa ediyorsa, böyle bir matbuntı ten- görmedim. Diğer taraftan Alman gazetele- ri de Artık Amerika Cümhurrei- sinin Amerika Amerikalıların - dır. Amerika başka mintakalara karışmaz, başkalarının da Ame- rikanın işlerine karışmasına mü- kid etmek değil, ancak takdir ey- Temek ve başüstünde tutmak, ufak tefek hataları da ne şiddet, ne de nefret hissine düşmeden tashih ve tadile sevketmek iktiza eder. Ve görüyoruz ki, bugünkü Türk matbuatı da bundan başka hü - Şark Müstemlekeleri de Geçen yaz, ngiliz Hariciye müs- teşarı Butler, Avam kamarasında Halnan adasının. Japonlar tara - fından işgalinin ihtilâtlara sebe - biyet vereceğini söylemişti. Fakat| her vakit olduğu gibi protesto no- talarile iktifa edilmiştir. Japonya, bu notalara dürüst bir tarzda ve ithamdan âri olarak ce- vab verecektir. Şarki Asyanın ye- niden tensiki işi, eski muahedele-| rin ortaya çıkarılması ile durdu - rulamıyacağı gib) notalarla veya- hud müdahale teşebbüslerile de durdurulamıyacaktır. JAPONLARIN İŞGALİ 'TOKYO 12 (AA.)— Domel 3- jansı bildiriyor: Japonlar Halnan adasının işga- Va devam ederek adanın en mü- him stratejik noktalarını ele ge - çirmişlerdir. ——— viyette ve mahiyette bir matbuat değildir. ve hükümetin istediği matbuat da budur. Amma, her yiğitin bir yoğurt yiyişi vardır.. dedikleri gibi neşriyat, üslüb, form, teknik bakınımdan bazısı daha haşindir, bazısı daha yumuşaktır, bazısının tekniği klâsik, bazısının ki alamerikan, bazısının ki de ek. zantrik, hafif veya şarlatandır. Fakat, bütün bunların hiçbirisi bir mana ve esasta tefrik ifade etmez. Neticeyi tayin eden daima ana da- ya, ana meslek ve umuml hava - dır, ki içimizden veya dışımızdan kim ne derse desin asla değişmi- yen ve değişmiyecek olan hakikat (de budür. — K “şekilde gidiyori> diye « cevab ver Onbirinci Pius'un Ölümü (2 inci sayfadan devam) çılmıştı. Fransada klerikaller hü- kümdarlık taraftarı idiler. Gam- betta gibi cumhuriyetçiler de an- tiklerikal olduklarından Papa ile | cumhuriyet Fransasının arası a - l çılmıştı. İşte bu sıralardadır ki İ- | talya ve Fransa İle arası açıları Pa-| pa, Bismarkın teşvikile Almanyaya | hicret etmeyi düşünmüştü.. Fakat zamanla Papalar, İtalyadaki milli| devlete de Fransadaki cumhu - | riyet rejimine de alışmıya başlaı lar, Ve bilhassa harbden — sonra Papa, cismani salâhiyetten ziyade rubani salâhiyet üzerinde ısrar et- miye başladı. Bu vaziyette Fran- | Ba ile Papalık arasındaki münm-i | betlerin normalleştiğini gören İ - talya, bu nüfuzun Fransa namına istismarına mâni olmak için 1929 senesinde, ölen on birinci Pius ile itilâfnameyi imzaladı. Fakat bu itilâfname İtalyaya ümid ettiği menfaati temin etmemiştir. Bir deta faşistliğin ideolojisini, ka - tolikliğin ısrarla ileri sürdüğü sa- lâhiyetlerle telif etmek mümkün | olmamıştır. Ve bu zorluk Alman- yada milli sosyalistlik iktidarı ele aldıktan sonra daha ziyade Al - | manya ile Papalık arasındaki mü-| nasebetlerin tanziminde görül - müştür. Hakikat şudur ki faşist ve yahud da milli sosyalist olsun, totaliter devlet ideolojisile kato - likliğin iddialarını — telif etmek mümkün değildir. Bir misal: Hit- ler rejiminden sonra Almanya da Vatikan ile bir itilâfname imza- ' lamıştı. Kendi tebaasına aid işler hakkında yabancı bir devletle Yükavele aktetmek gibi milii sos- yalist akidelerine aykırı olan bu itilâfname ile bir taraftan Papa- lik katolik merkez siyasi partisi- nin ilgasını kabul ediyor, Diğer taraftan Almanya da siyasi ma - hiyette olmiyan katolik teşkilâtı- nın faaliyeline engel olmamayı tashhüd ediyordu. Pakat siyasi o- lan faaliyeti, siyas olmuyan faali- | yetten ayırmak gittikçe güçleşti. | Gençliğin terbiyesi bir telâkkiye | göre, siyast bir meşele değildir. Fakat başka ve şüphesiz — daha doğru olan telâkkiye göre de si- | yasi meselelerin başında gelir. Bu; yüzden Papanın Fşist ve milli vdı- yalist devletlerle- arası açıldı ve Kariptir ki katolik devletlerle ru- hani reisleri arasında çıkan bu ih- tilâflar İngiltere gibi protestan bir devlet istismar etmiye başladı. Papu, geçen sene Hitler Romayı ziyaret ettiği zaman, Alman dev- let reisini kabul etmediği halde, Geçenlerde İtalyaya giden Çem - berlayan'i kabul ederek kendisine iltifgtta bulunmuştur. On birinci Pius'un ölümü üze- rine, şimdi kardinaller meclisi top- Janarak yeni Papayı seçecektir, Bu vaziyette İtalyanın ve Alman-| yanın, otoriter devlet ideolojisini daha iyi bir anlayış zihniyetile müuhakeme edecek olan adamın Papalığa seçilmesine — çalışmaları beklenir, Menmencioğlu Geldi Bir müddet evvel Almanya ile 150 milyon marklık kredi muka- yvelesini imzalamak üzere Berline gitmiş olan Hariciye Vekâleti U- mumi Kâtibi Numan Menemenci- oğlu bu sabahki ekspresle memle- ketimize dönmüş ve Si efradı tarafından karşılanmıştır. Numan Menemencioğlu Alman- ya ile yapılan mukavele ve diğer bazı şeyler hakkında kendisile gö- Tüşen gazetecilere şunları söyle - miştir: Bu anlaşma iki devlet ara- sındaki ticari münasebatın #mumi kalkınması ve askeri malzeme ü- zerinde yapılan bir anlaşmadır. Bu krediden bilhassa malzeme üze- rinde istifade edeceğiz. Diğer dev- Jetlerle yeni bir anlaşma yapilp yapılmıyacağı hakkında şimdilik Malümalım yoktur.. demiş ve Avrupadaki siyasi vaziyet hak - kında da; «Hepimizce malüm olan | İsmail Hakkı, Ali, Osman. Fenerbahçe Topkapıyı 14-0 Yendi Havanın çok soğuk ve yağmur- lu oluşu bu maçın arza edildiği kadar zevkli olmasına mâ İki takım sahaya şu şekilde çıktı.| Föonerbahçe: Hüsameddin - Ya- şar, Lebib - Reşad, Ayten, Ali Ra- za - Vâhid, Naci, Fikret, Esad, Hal- dun. Topkapı İse bu maça dokuz kişi| ile çıkmağa mecbur kaldı. Topkapı: Sokrat - Hristo, Sa - deddin - Yunus, Hamdi. Münir - Hakem: Adnan Akın. Fenerbahçe hücuma başladık - tan iki dakika sonra Naci vasıta- sile ilk golü yaptı. Biraz sonra Fe- nerbahçe Nacinin güzel bır şütile iktnci golü yaptı. Fenerbahçe tekrar hücuma baş- ladı ve ortadan Esad üçüncü golü bemen yaptı. Fenerbahçe bu va- ziyette oyuna hâkimken bir de penaltı kazandı, Topkapı kalecisi bunu kurtâardı. Fikret şahsi bir hü- cumla dördüncü golü yapmakta gecikmedi. Biraz sonra Naci beşinci golü attı. Devrenin sonlarına — doğru Naci, Esad ve Fikret üç gol daha yaparak Feneibahçe devreyi 8 - 0 | galib bitirdi. Topkapılılar ikinci devreye yor- gun bir şekilde başladılar. Fener- bahçe sağaçığa Reşadı - geçirdi. Hücumlar gene birbirii takib e - diyordu. Reşaddan gelen topa gü- zel bir kafa vuran Fikret doku - züncü gölü'yaptı. Hücüm üstüne hücum yapan Fenerbahçe yine — Fikretin kafa vürüşile - onuncu gölü kazandı. Fikret biraz gonra kafa ile ön bi- rinci golü yaptı. Fikret, Topkapının şaşıran mü-| dafaasını yine şahst bir bücumla | yararak on ikinci golü yaptı. Fenerbahçe ikinci bir penaltı | kazandı. Naci bunu da kaçırdı. Oyunun sonlarına doğru Naci birbiri üzerine iki gol daha yaptı ve maç mevsimin gol rökoru olan 14 - O bitti. İçtimat Derdlerimiz (3 üncü sakifeden devam) ları kurşunları zaman, zaman ha- vaya sıkarak israf ettiklerini gör- düm. İşte bu haller hep o serkek- lik zihniyeti> nin neticei muhas - salasıdır. — Eski şarkıların, şürlerin ve gazallerin bu iptilâya tesirleri var mıdır?, — Eski ve insanın daha ziyade hislerine hitab eden şarkıların bü- yük rolü olduğu kanaatinde de- ğilim. Ayni güfteler ecnebi şar kılarında da vardır. Ve bu bugün, eski şarkılar pek rağbette olm; dığı halde içki içenler hiç de azal-. mış değildir. Bence içenlerin ade- di fazlalaşıyor. Fakat miktar aza- İhyor. Yeni nesilden, içenler az içiyorlar ve bu yüzden hasıl olan hastalıklar da azalmıştır. — Bert içkilerin derecesi indi- rilmeli midir? — Bir bardağın dibine konan iki| üç parmak şarab üzerine konan maden suyu onun derecesini kı- rar ve bu suretle yapılan sofra içkisinin en kansız çocuklar ve herkes için faydalı olduğu bu sa- yede iştihanın açıldığı yemekle - Tin iyi hazım ve temsil olunduğu görülmekte olduğundan sağlam ve| hasta hemen herkes, Avrupada ol-| duğu gibi, birzde de bu şekilde âdet edinilmesi tavsiye edilebilir. Yalmız. sureti kat'iyede, şimdiki i oldu.| İspanyayı İtalyadan Kurtarmak Oyun — Galib Beşiktaş n M Fenerbahçe ıT M Galatasaray —17 n Vefa w g Beykoz 1T 1 Süleymaniye —17 5 Hilâl ı? 4 Topkapı 11 4 İstanbulspor — 17 3 Taksim stadyomunda Gali sarayla Beykoz haftanın en mü - him karşılaşmasını yaptılar. Ha- vanı nbozukluğundan mahdud bir| seyirci kalabalığı meveuddu. — | Takımlar: Galatasaray: Osman- | Lütti, Adnan - Musa, Bedii, Ek - rek « Necdet, Söleymen, — Cemil, Salihaddin, Sarafim. Beykoz: Safa - Halid, Bahadır - Said, Mehmed, Mustafa - İsmail, Galıb, Şehab, Bürhan Cahid... Hakem: Refik Osman... Galatasaraylılar oyuna başladı- lar. 20 inci dakikada sağdan yapı- lan bir akında topu ayağına ge - çiren Süleyman kalecinin plon - jonuna Tağmen kaleye sokurak Galatasarayın gölünü yaptı. Bey- kozlular seyrek fakat tehlikeli a- kınlar yapmağa başladılar. Bek oynıyan Bahadır forvede — geçti. Şehab da mükemmel oyunile for- vedi sürüklüyor. Bunlardan biri- sinde güzel bir pas alan Bahadır yakından ve çok — sıkı bir şütle Beykozun beraberlik sayısını kay-| detti. Şehab hafif bir sakatlık geçir - (1 inci sahiteden devam) ğan ihyası aleyhinde bulunduğu- nu, çünkü bu hareketin İspan - yyanın komintern aleyhindeki pak- ta iştirakile telif edilemiyeceğini kaydetmektedir. İTALYANIN ENDİŞESİ Roma (Hususi) — Fransa ile | İngilterenin Frankist İspanyaya karşı ittihaz etmiş oldukları hattı hareket, İtalyan gazetelerinin ten- kidlerde bulunmalarına sebebiyet | vermekte berdevamdır. Bu gaze- teler, Londra ve Parisi Froj.koya düşman olmakla muahaze ettik - ten sonra Fransızlarla İngilizlerin Burgos ile mukarenet peyda et - meleri ihtimalinden kuşkulan - maktadırlar. Voce D'İtalia gazetesinde «Vir- ginio Gayda. şöyle yazıyor: Londra ile Parisin başka türlü hareket etmelerine imkân olma- dığından dolayı, Frankonun mu - zafferiyetini kabul etmiş olduklı-' rı bedihidir. Fakat şimdi bu mu- zafferiyeti baltalamağa uğraşı - yorlar. İTALYANLAR İSPANYADAN ÇEKİLMİYOR Roma (Hususi) — İspanyadaki Frankonun siyasi zaferinden sonra İtalyan — muhabirlerinin ancak çekilecekleri hakkında bugünler- de bir makale neşretmiş olan D'i- talia, bugün fikrini şu suretle tas- rih etmektedir: İtalya, Frankoya olan yardımı- na ancak henüz dışardan tehdid edilmekte olan bu siyasi zaferin müdafassına lüzum hasıl olduğu takdirde devam edecektir. Pakat | İtalya kendisine siyasi zaferi asla, empoze etmek tasavvurunda de- gildir, İtalya yarınki İspanyanın siyasi rejiminin şu veya bu tarzda, şekildeki sakşamcılık> kaldırıl - malıdır. Numan Menemencloğlunun bu #kşamki ekspresle Ankaraya dön- mesi ihtimali vardır. mıf,. faşizmin ayni olmasını iddia et- memektedir. O yalnız bu rejimin doğru yoldan şaşırtabilecek ya - bancı tesir ve nüfuzlardan âri ya- ni <İspanya, — İspanyalılarındır. formülüne uygun hale gelmiş bir İspanyarın milli urzusuna teka - bül etmesini arzu ediyör, Lık Maçlarında Puvan Vaziyeti Berae Mağ- Attığı Yediği Puvan bere lhğ- * ö 838 — 6 13 48 2 1 80 2 47 4 $ LW 38 & 8 -di *l 4 8 S-0 0Ü B s 21 430 . Hdi K S0 - *A H A 28 B MA MA 08 Galalatasaray Beykoz Dün Berabere Kaldı : I-1 Neticelenen Oyunda Her İki Taraf da Güzel Çarpıştı düyse de tekrar oyuna girdi. Bi - vinci devre bu şekilde yani 1 - 1 beraberlikle — neticelendi. İkinci devrede oyun mütevazin oynanı- yar. Galatasaray — oyuncularında yorgunluk alâmetleri görülüyor. 57 inci dakikada Cemile kasden tekme alan Beykazlu 8 Mehmedi hakem oyundan çıkardı. Beykor- lular on kişi kalmalarına rağmen | bozulmadılar, İyi bir müdafaa o- yünile Galatasaray hücumlarına karşı koymağa muvaffak oldular.. 65 inci dakikada Beykozlular bir gol fırsatı kaçırdılar. Bunun ar - kasmdan Salâhaddinin küzel bir şütünü kaleci kurtardı. Beykoz — kalesi aleyhine olan frikik de neticesiz kaldı. İkinci devrenin sonları yaklaştığı halde galibiyet gollerini atamıyan Ga - latasaraylılar takımlarında deği- şiklik yaptılar. — Musa santrfora, Cemil beke geçti. Lütfi de sağ haf- ta yer aldı. Fakat bu hiçbir neti- ce vermedi. Biraç tehlikeyi daha savuşturan Beykozlular Galata - sarayla 1 - 1 berabere kalmağa muvaffak oldular. Belediye - Âzası Parasız Çalışmalıdır (Birinci sayfadan devam) de birçok fikirler ileri sürüldü. Şimdi, yine şehir meclisi azasını alâkadar eden yeni bir mesele çık- mıiş bulunuyor. Bu yeni meseleyi ortaya atan eski şehreminlerin - den Dr. Operatör General Cemil 'Topuzludur. Cemil Topuzlu, İstanbulun va- ridat membalarıhın nasıl arttırı- labileceği; şehrin nasıl imar edi- leceği hakkındaki fikirlerini söy- lerken, bir de şehir meclisi aza- sanın hakkıhuzür. almadan — ve fahri olarak çalışmaları icab etti- iğni ileri sürüyor. Cemil Topuzlu bu hususta diyor ki: — Şımdi hatırıma geldi, şehir i- çin bir varidat membar daha bul- dum: Biliyorsunuz ki, şehir, şe- hirlilerin müşterek malıdır. - Bir şehrin idaresi de, tamamile resmi memur olmuyan, şehirlilere aittir. Bir ev kadını kendi evini temizler ve tanzim ederken para almak ak- hına gelir mi? Hal böyle iken İs - tanbul şehir meclisi azaları her içtimada (hakkı huzur) namile mühim bir para alırlar. Dünyanın hiçbir memleketinde belediye 3- zaları, encümen azaları para mu- kabilinde hizmet etmezler, bu iş- ler tamamile fahridir. (Hakkı hu- Zur) u kaldırınca artacak mühim- ce bir para ile her sene, bir iki so- Beşiktaş Hilâli 6-0 Yendi Dün Şeref stadında havanın | ğışlı ve sahanın çamur oli rağmen Beşiktaş - Hilâl maçi pılmıştır. sshada pek az seyi bulunuyordu. Takımlar muayyen saat'e fi kadro ile sahaya çıkmışlardır! Hilâl: Murad - Akif, Musifl © - Cevdet, Zeynel, Mustal) Halük, Lütfi, Rüstem, Salim, tafa, Böşiktaş: M. Ali - Hüsnü, Şehah, Feyzi, Hüseyin - Bedli. Rıdvan, Hayati. Hakem. Şazi Tezcan. Siyah - beyazlılar bu maçf kiş iclarak eksik bi rakdro il€ nadılar. Oyuna başlıyan — Hilâlliler hücumu yaptılar. Fakat Beşik muavin hattında kesilen bu cumu mukabil bir akın takib Ve hemen ilk dakikada Rıd Beşiktaşın ilk golünü kaydı 'Top ortaya gelir gelmez yâf ikinci bir hücumda da Hayatk kinci golü yaptı. Beşiktaşlılar on sekizinci VE dokuzuncu dakikalarda Bedil Rıdvan vasıtasile iki gol dahâf| tılar. Devre 4 - O bitti, İ İkinci devrede Hilâllılar W dilerini toplamağa muvafiak muşlardır. Oyun bu devredt zamanlar mütevazin bir ceri| takib etti. 4 Hilâllilerin birinci devrey€ ”| zaran bu devredeki daha caf yunu Beşiktaşlılara fazle gel mak imkânını — vermedi. devrenin muhtelif dakik Hayalı ile Rıdvan ellerine dikleri iki fırsattan ietifade © rek beşiktaşın beşinci ve göllerini yapmağa muvaffak dular ve oyun bu süretle 6 " şiktaşın galibiyetile neticeltij #Doktor Fevzi Veh?' Haydarpaşa İntani hasi$ | mnesi dahiliye, göğüz hastâ lıkları klinik — şefi, Tak! Kamerpalas, muayene: $#| 15 - 18, Tel: 49313 kağımızı olsun, asfalt veya 4 olarak yapmak mümkün GlÜ) ” 1 Ben iki defa şehremini Her ikisinde de (hakkı huzüf rilmesi hükümetçe de tensif | diği halde, ben hiç (hakkı BÜ vermedim. Cemiyeti beled! sı da, hemen eksiksiz olarak malarda muntazaman hazif nuyorlardı. yi Binaenaleyh, bugün de | huzur) kalkarsa şehir timalarına halel gelmiy eminim » Sayın şehir meclisi azasif dilerini istifaya davet .ı' lif ve fikirlerden sonra, (4 yell Ymağı tavsiye eden bu karşısında ne düşünürler. yoruz. Okuyucularımıza, ye azasının ne miktar üc! larını, malümat kabilin vermeyi faydalı bulduk. — g) Bizim bildiğimize gört ı . —a u e B ç Baş,Diş, Nezle,Grip Romati?'| meelisi azası her toplanü dira hakkı huzur alır. DA0 —men azası da, ayrıca, ücret alırlar. Dairnai encüf' y) sayısı dokuzdur. Şehir MÜ zası miktarı da GA kadari' | NEVRO-Zİ ereer ei Anasli nevralji,kırıklık ve bütün ağrılarınızı derh bında günde Üç kaşe alın: