— 25 2 inci Kânun 1928 Yeni Bir Gaile Başlângıcı Irlandalılar İngiltereden Ayrılimak İstiyor |r| ında Cumhuriyet Ordusu Denilen © ugiliz gazeteleri şu günler- l e Londrada olan bazı in- AA cak'yüzraeıi Şankama” miyetle bahsediyorlar. Gelen telk- Eraf haberlerinde geçen gün Baş- vekil Çemberlayn'in oğlu Frank Çemberlayn'in otunduğu yere ya- kın bir yerde olan infilâkı bü - dirmişti. Birbirini takib eden bu vukuat İngilizleri heyecana düşürmekte- dir. Yeni gelen Londra gazetele- rinde geçen gün vukua gelen böy- le bir infilâkın tahkikatı etrafın- da tafsilât vermektedir. Ameri - kalı bir kimyager İngiliz hava ne- hesabına olarak Londrada kta, kendi kat yaparak bir takım tecrübeler yapmakta idi. Unşuki ismindeki bu Amerikalı mütehassısın otur- duğu eve kimse girip çıkmamak- ta, yaptığı totkikat son derece giz- M tutulmaktadır. göçen pazar gecesi kimya- gerin evinde bir infilâk olmuş, etrafındaki- evli zareti çalışn kendine 1 camları öre Amerikalı Tin ahkikata Nz . Zeti xa Sivil memurlar injilâk yerinde arüştırmatar kimyager geçen ay İngiltereye | gelmiş, çalışmağa başlamıştır. Yal nız kırk elli yaşlarında Harri Ko- Zenginlerin ve Yıldızların $ ugılız gazetelerinde okun - l duğuna göre Amerikalı mil- yönerler arasında şimdiden yaz eğlenceleri için hazırlıklaı başlanmıştır. Meselâ Vanderbilt 12 metroluk bir yat yaptırmak i- | çin sipariste bulunmuş. Diğer ta- | Faftan Sopvit de yaz için yine böy- le bir yat yaptırıyormuş. İ ——— ——— —- - Eğlencesi Diğer taraftan sinema yıldız ları kiş-eğlertcelerinden baş als mıyorlar. Yukarıda resimde Mar- lene Dietrich, Dolores Del Rio, Saliy Eilers ve Lily Damita bir ba- loya gitmek üzere saçlarını yap - tırmışlar, kuvaförden çıkarken gö- Tünüyor. Zeki de bir Iki kez dansa kalktı. Necip de Yos- ma ile beraber zeybek, sepet, kaşıkçı oyunları yap- tı. Yasma bütün bunlardan sıkılıyor, Cemil ile kal- mağa sıra bulamıyor, yoruluyor, içinden: — Nereden çattım bu sululara, hiç böyle sar- hoş alayına rastlamamıştım. Diyordu. Öteki kadınlar da erkekleri: dan kıskanıyorlar, ikide bir söyleniyorlard — Artık gitsek. Yatsak!. Dağılsak!. Cemil de hiç sesini çıkarmıyor, yatmak için eğlenti sonunu bekliyordu. Ve. durumundaydı. Eğlentiyi, çağırışı yapan 0 ıkları iken epey içmişti. bir aralık bunaltıdan pence sahibi kdi. Fakat, o da yine Yosma, Yosma- — Olabilir... Teşkılaf Orfalıgı Heyecana Veriyor yapıyorlar hen de biri kin ne girip çıkabiliyordu. İnfilâk sı- Tasında bu adam yaralanmış, ba- şı ve elleri yanmış, hastahaneye götürülmüştü! Amerikalı da yüzünden yara - ne gibi edilmi, Mançes- takım in- Geçen pazartesi günü ter ve Live filâk vak'aları olmuştur rpolda da bir leyin saat altı, yedi arasında bom- balar — patlamıştır. - Mançesterde nele ölmüş: lerledikçe bu. işi Sumhüriyet ordu teşkilâlin — karıştığı Bu yolda bir takım da bulunmuştur mhuriyet ordı n şimal ve cenub ola- imiş olan İrlanda- nm birleşerek bir idare altma gi ktedir. Bu te tarafından ayın 12 inci günü ce- nub İrlandanın merkezi olan Dub- lindeki ecnebi devlei sillerine gönderilen birer da şöyle dendiği İngiltere şimali İrlandanınyida- resini elinde tutuyor. Bundan vaz geçmelidir. Şimali İrlanda da ce- nub ile birleşmelidir, Aksi takdi! de bir takım suikasdlar olacaktır. İngilterede de bir takım kimsele- rin mallarına taarruz edilecektir. İrlandalılar hiçbir zaman İngiliz- lere düşman değillerdir. Fakat İr- landanın böyle ikiye ayrılmış ol masını istemiyorlar. te bu suretle faaliyete geçti- Bi anlaşılan teşkilâtin az bir müd- det sonra da öteye beriye bomba- (Devamı 6 ıncı sahifede) moktub- aşılmıştır. Dedi, boynuna dolanan bu kolu itti. Zekinin gözleri katmerli, keskin bi Rizayı, onun yatıki yanlarına seğirtti. Yosmayı ai O ev Oldu. Riza: gecedenberi Nezihin siyah, akışlı gözlerinden ayrılmıyordu. larınra görür görmez o da hemen İlk sözü — Sulanmıyalım Telğrafçı. Meraklı Şeyler PARİS BÜYÜK OPERASI NASIL YAPILDI?. 29 Hlkkânun 1860 tarihli karar ile Bir müsabaka açıldı. Müsabakaya İş- tirak için bir ay mühlek — verilmişti, Yüz yetmiş bir proje ile 200 den resim gönderildi. Bürlardan (8 ü alıkondu. Diğerleri inde edildi. — Venlden tetkik ol Bu sefer 16 proje kaldı, sonra yedi... Nihayet bunlar da bir komlayon darı fından tetkik olundu ve yeni operanın Anşası için Şarl Garniye'nin projeleri ve tektifi kabul. olund #1 temmuz 1868 de, nazırlardan Kont Valveski, büyük bir merasimle bina - min dlk demci laşımı vazetti., Çatesı 1869 da ancak bikti. Pakat 1870 muharebesi çıkanca inşaata nihayet ve- rildi. Müstakbel opera, büyük bir as- keri depo oldu. Harbden sonra tekrar başlandı. ve | Avrupalılar konserve çorba - ve et sularını çok kullanırlar ve yek çok severler. Bunlar, büyücek bir tavla zarı gibidir. Kaynar suyun içerisine a- tılır, beş on dakika karışlırılırsa lersetli bir çorba olur. Tüz, yağ gibi şeyler koymiya da lüzum yoktur, Bu. 18 incli yüz yılda Löbas ndlı bir Franstz ahçı tarafından icad olun - muştur. Bu meşbar ahçı, biraktığı bir eser- de, yöoleulukta kullanılmak / için — bir pastil yaptığından bahis ve tertibini | tarif ediyor. Lâbas çok tuhaf bir adamdı. Kadın- dara canlarını sıkmadan yemek öğ - retmek için bunları şarkı halinde la- rif ediyordu. PARATONER NE VAKİT İCAD OLUNDU!. Amerikanın en büyük — riealinden Benyamin Franklen, büyük bir gaze- teck Iâi. Elektrik hüdiseleri He pek çok mı gul wdu. Paratoneri 1147 de keş- fetti. Bu zayede Londra ve Paris fen akademilerine aza İntihab olundu. ÂYEDI BERGİ: Belçika hükümeli, beynelmilel bir gergi hazırlıyor. Sergi Liyejde açıla- cak ve mayıs - ilkleşrin 1939 a kadar n edecektir Bu serrinin açılmasından — maksad, A manını Liyele rapteden (Al- ber kanalı) nn küşad merasimidir. Bu kanal, B hayalı de çok faydalı olacaklır. Bu sebeble Sergiye (s€ sergisi) İsmi verilmiştir. Bu, Gabinlle mülim, bir mevki isgal etmiyor mu? Susuz yaşımak kabli mi? Bu beynelmilei serzi esnacında birçok eklenceler, spor müsabakaları yapıla- caktır. MESLEKDAŞLAR ARASINDA Maruf — mizah — muharrirlerinden — dortumuz, Beyoklunda yeni açılan bir Tokantaya gider. — Vemekler, pek yavan, pek tatsız. Fakat, hesab pasulası © nisbette tuzlu. — Evei, bayım... Demek beni tanımadınız?.. Hayır! Kimsiniz sia?.. | Bir meslekdaş, azirim, bir mes- laş.. — Ahi Affedersiniz, — bilmiyordum. Müsaade edinir de yüzde elli tenzilkt | yapayım.. —— borcunu üder, şapkasını alır, git- meğe hazırlanır, Yeni lakantacı sorur! | — Lokanlanız nerede?. — Ne lokantası... Ben lokantacı de - Hilim kil. — Halbuki meslekdaş olduğumuzu söyledin! — Ha, evet.. Lokanlanın kapısından çıkarken yavaşça Jokantacının kulağma fısıldar: — Ben de, sirin gibi soyruncuyum, Meslekdaşız dememe sebeb bu.. —cmmmmma Ö0 5İ aa YöTAN: ETEM İZZET BENİCE O o uuu Diyerek Yosmanın ensesine dudaklarını gö - türdü. Rütün bunlar bir saniye içine bile sığmıya- cak kadar hızla geçiyordu. Belki bir saniye dolduğu Yavrum Lütfi, Selma, Necip de oraya toplanmışlardı. Nezi Zeki- nin kolları arasından kurtulmak için çırpınıyor; vakittir ki, Cavide, Şirin, Cemil, Cavide: — Gözümün öi M inde bir başka kadinla ha... İs- HİKÂYE Macera Peşinde l Yazan: REŞAD FEYZİ uhtar Enver, oturduğu kol- tuktan Calibeye doğru u « zandı. Hikâyesinin sonuna gelmişti. İçini çekerek: — İşte böyle Çalibe Hanıme - fendi.. dedi.. Bu küçük Mısır ka « sabasında daha fazla kalamadım. Para, rahat, konfor, her şey ta - mamdı.. Fakat, ruohum sıkılıyordu. Kuy, ağaç, kadın olmiyan şehirde yaşanır mı?, Ben de orla Misirda onun için fazla kalamadım.. Bu- İunduğum kasabanın şarka bakan kapısından çıkınca, az ileride çıp- lak bir tepe vardı. Çok z şamları öoraya - kadar yü Gündüzün sıcağı ve güneşi, san « ak- ürdüm. ki etrafı, fırında pişmiş, yanan bir tuğlaya döndürmüştür O tepenin eteklerinden, sağ tarafımızda u - zanan çöle bakardım.. Uçsuz, bu- caksız kum deryası. Muhtar Enver tün tatlı s Yaşı şimdi e gençliğinin büs lerini — hatırlamıştı. beşe gelen eski eye gençlik hikâ- yeleri larını tatlı tatlı dinletiyordu. Calibe sanki, nef i bu genç kadı heyecanların kanmamış, idi. rilen doym bir Böyle uzak diy mace decin bir merak vardı ki, Yirmi yaşın bütün hayatı İstanbul hududl.: Calih yelerini bir düşi be cası poker aynuyorlardı. Köşedeki yümüşak Enver, genç kadını karşısma al- mış, saatlerdenberi — anlatıyordu. Sanki, ikisi, ler salonda yapyalnız idi- ibenin -dimağında, — Muhla Enverin Mısırda vezir sarayların- | naceralar, Parise ka- çari ndan geçen hâdiseler, nihayet Parisde kon Viyanadaki opera hatıra- | geçirdiği n bi sle seviş - vişme sahnel gecesi, seyahatin, gençlik larının, daha binbir hikâ; Hayalleri canianıyordu.. O, şimdi sanki bu salonda değil, Muhtar Enverin yıllarca evvel yaşadığı © sergüzeştler peşinde idi. Genç kadın bir aralık içini çek- ti. Küçük masanın üzerinden bü sigara alıp yaktı.. Mavi, helezoni dümanlarını savurarak; — Biliyor musunuz, Mumtar Bey, dedi, seyahati o. kadar çok severim' ki., Çok talihsizim.. Şim- | diye kadar en küçük bır seyahate | çıkmak fırsatını bulamadım. De- | Üişik muhitler, başka âlemler, hiç | görmediğim venk ve kokular kar- şısında bulunmak istiyorum.. Bir seyahat, benim için ne büyük sürp- riz olabilir.. Hayatımda henüz tat- Necip kızmıştı. Birden kükredi. Zekini: atladı: Bırak onu Zeki Yosmayı atıldı: — Sen ne karışıyorsun böyle işlere ulan dip- lomat... Riza; çekildi, fakat Riza Cavide bunları ayıı Telgrafçıyı yere — İkiniz de haltediyorsunuz. Dedi, ayırmak için aralarına gindi. Diplomat mıya, kadınlar bağırışmağa başladılar. Yosma oda- dan kaçtı. Cenği, Necip, Lütfi, Şirin, Sevde, Selma, di, bardaklar, tabaklar şangır şungur kırıldı. Kaptan madığım bu hulyalar kurarım., lerce düşünürüm. Enver ay zevk içler bilseniz, ne| Bazan, saat- Mu gülü j —K , dedi, meselâ bu yaz kocanla beraber, bir ay pekâlâ küçük bir ge Vo bu 5 Calib dikkatini, ar, üte çıkabilirsin. izin için mümkündür güzel gözlerinin bütün Muhtar Enverin yüzün s bir hareketle Gülerek omuzlarını oynattı. — Öyle — Ya nası istemem, — Yalnız, etmek tek başıma seyahat Muhtar Enver sallıyor- dü: - Bu fe likeli bir m güzel bir kadın yabancı illerde, diyar diyi laşacak?.. Bu nasıl | olur Calibe Hanımt?, | M le istiyorum arama, bu bir seyahat ih: değil... F ra olur. , teh- Genç ve tiyacı olmaz Demek tek başınıza çı- kıp gideceksiniz.. Dilediği: tleri dolaşacaksınız.. Macera- lar geçireceksiniz.. Öyle mi?, E - size iki saattenberi anla! benim hayatıma imrenerek böyle bir meraka düştünüzse, boş- boşuna kendinizi üzmeyiniz.. Çün-| kü, ben, ta yirmi yaşımda Avru- paya kaçtım ve tamam on beş se- ne, en hararetli demlerimde, dün- yanın bu binbir. köşesinde, size hulâsasınt anlattığım, hayatı y şadım.. Sonra da, unutmayınız ki, ben bir erkeğim.. Meselâ, şimdi emsalsiz birer hatıra olarak ha- tırladığım öyle hâdiseler var ki, bunlar için birer tehlikedir.| ayni şartlar al - zaman bulunamaz - , bir sergüzeşt merakı mem- löke üzerine be, bıraktı, fakat, Necibin gırtlağına ile Zeki boğaz boğaza gırtlaklaş- rmıya savaştılar. Masalar devril- atırmış, ha bire yumruk atıyor, Ankara Radyosu BUGÜN 1830 Proğram. 1835 Türk müziği (saz eserleri * garkılardan mürekkep proğram. Okuyanlar: Safiye Tokay, — Tahtlf Karakuş, Çalanlar: Hakkı Derman, £f ref Kadri, Hasan Gür, Hamdi Toksf' Basri Jfler. d Gazi Giray Han - Hüzzam ptf revi. 2— Medeni Ariz Ktendi le mesna kal bir nigâh. ö— Arif Bey - Suzinak şarkı Pusuna ermek Üzere &y yar. #— Arif Bey - Suzinak şarkı - € me elemü derdini ba detri. 5— Çivan - Muhayyer şarkı - NW mahşerde Okuyan: Semahat Ördemses. ÇAMtf lart Refik Fersan, Fahire Fersan, V cihe. 18,50 Konuşma (Mirah saati) 2010 Türk müziği (xaz eserteri şarkflar). l— Refik Fersan - Şeddiaraban Pf &— Refik Fersan - Nihavend * zematat, 3— Sadetlin Kaynak - Neveser #” Ki - Hicranla harab oldu. — Artaki - Nihavend şarkı - K lasam saçlarını. j 5— Yesari Asim - Hüzam şatk' Ömrüm seni sevmekle nihayet, 6— Falx Kapancı - Müzzam şar' Büklüm büklüm sırma xaçının. T1— Refik Fersan - Saz semabi | Okuyan: Mahmud Karındaş. Ci , Vecilif meteorolaji. haberi ve riraat borsası (fiat). 21 Memleket saat ayarı. #i Müzik (küçük erkestra - Neeip Aşkın) 29 Esham, fahvilât, kambiyo - Kut bersan (flat). 210 Sinema sesi, 23 Müzik (opera aryaları). *TAS - 4 Sen afans haberlefi * YARIN 1230 Proğram. 1238 Müzik (Solistler - Pl). 13 Memlekel saat ayarı, ajans ”” erolaji haberleri. 1410 Türk müzlüi - Pi 1840 - 16 Müzik (üvertürler erem ©* ” e| .. .t 1939, Ay 1, Gün 25, Kasım ©? 25 İkincikânun ÇARŞAMBÂA temem artık senin gibi rezili... Diye haykırıyor, topuklarını vuruyor, Cemi — Amımg kepazolik. Ben son bakarsam sen de benimkine ba de bir saatlik te olsa o benim.. Yal tiğın arkadaşlığa... bunları ayırmağa güç yetmiyordu. Ev sahibi kavganın önüne geçilmediğini gö - rünce: Geniş bir soluk aldı: Oohhh.. Dün; Rizi — Kaptan para ile değil, sıra ile... Diye bir karşılık vendi, ve., birden şappadak Nezinin yanağından öptü. Yosma: Bzülü e Beer Diyerek bir çığlık kopardı. Riza gsünden bütün gücile itti. O bu atılışı yaparken Zeki genç kadını arkasından kollarının arasına aldı. — Öyle öpülmez böyle öpülür.. a varmış karına ne vakit . Bir gecelik şır mi bü yap- da pencerenin ayakta gibi deği Pencereden başın an birdenbire kolu verdi: Aman ne de güzel şeymi Yosma biraz ser üne geldi. O, hiç E — Şimdi polis çağıracağım! Düdük çalacağım. Karakollara düşeceksiniz.. Rezil kepaze olacaksınız!, Beni do ele vereceksiniz.. dışarıya çıkardı. Sonra, bir Yosmanın boynuna dolayı - ı gü Diye sert sert söyleniyor; Zeki, — Bu benim oldu artık... Alamazsın elimden! Diye bağırıyor, rasgele tekme savuruyordu. n sen be Nezi...