4 Ocak 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

4 Ocak 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4—80ON TELGRAF— 4A Zlaci Kânun 1930 Dünya Yeni Buhran Arifesinde mi ? Almanvya İlkbahar da Ukranyaya Saldıracak mı? Lehistan, Bir Taraftan Parise, Diğer Yandan Moskovaya Yaklaşmak İstiyor. Fransa Lehistana Yardım Edecek mi? Fransa arasında ik devam ededursun politika âleminde iyor. Çekoslo - man Fran- zorlaştı. nsa ma kaslovaky yordu. Fakat galanmaktan korumak mümkün olmadı. buhran çıkmıyacak m Bundan sonra başka bir ler ki her birinden bir türlü buh- akabilir. Yeni bir buhran çı cak olursa —Avrupa kıt'asında eti daha nazik - ran ç sanın leşecektir. taahhüdleri Avrupanın — şarkında iki büyük devlet ile Fransa mühim taahhüdlere girişmiş bulunuyor. Bu taahhüdlerin şimdiye kadar l asanın bir nasıl anlaşıldığı, nasıl tatbik edil- diği de ayrı meselelerdir. -Acaba | Avrupada yeniden çıkacak buh- ranlar nerede -zuhur edecek?. Bunun için kehanete lüzum ol- | n az çök uzak veya yakın | Lehistan Cumhur Reisi bir istikbali keşfedebilmek olmasa gerek. Avrupanın şarkın- da biriken meseleler var. zor | Avrapanın gâarbındaki Fransa bu meselelere karşı lükayd kala- mıyacaklır. Dünyayı Altına Gark Edecek Bir Mühendis Sun'i Şekilde Altın Yapmak İçin Bir Fabrika Kurdu | D yalı mühendisin sun'i altın imali usulünü keşif ve İs: viçrenin Nöşatel kasabasında bir | imalâthane tes: zılmıştı. Polonyalı mühendis, Belçika ve Portekiz sermayedarlarından mü- zekkeb bir şirketin koyduğu ser- maye ile eski bir elektrik fahri kasını (altın imalâthanesi) ne tı vil etiniş, bir çok da âletler y leştirmişti. - Kocı bir fırını da yap Fabrikanın kurulması altı aş sürdü ve üç yüz bin Türk lirasına iral oldu. Dünikovski on beş ar- Kadaşı ile işe başladı. Fakat sebebi maçhul kalan bir vaziyettei 1 günün birin ünikovski adlı bir Polot 1 ettiği vaktile ve- ÇA tim. İlkönce bira: koyuldum. Gece yarısı Haldun : — Gidelim mi?, Bay direktör ile gidersir dişarıya çıkayım deme, Diy z kalacaksınız.. Diyerek elini para çantasına götürdü. Çıkardı. İki ellilik lira verdi. — Yarın sab den alırsınız.. Diye yüz lirayı uzattı. lere kadar sarktı, bütün d abalığım beni satıyordu. Bu gece Haldun'un olacaktım. İcime bir sızı düştü. Yüreğim didikleni- k baş dönmesi verdi. katkahalar salmağa, Sözünden sakın Sonra karışmam!. bir gözdağı verdi. Haldun" saat onda küçük bayanı otel- eri sevi ana döküldü. İşin ne olduğunu çarçabuk an- mühendis ve muavinleri ellerine kocaman birer topuz aldılar, ma- kineleri ve Aletleri kırdılar, son ra hurda demir yerine köylülere | sattılar. | Yalnız 2,000 kilo kadar maden | ile bir elektrik dolabı kaldı. B n iarı, geçenlerde vagona yüklet: ler Cenovaya göndermişlerdi. C- dan da vapurla Filipin adalacın-| da Riyognobata: Son haberlere göre Polonval mühendis, (Aziya Limited ank âl, adlı ve kırk milyon İsviçre fran- yemayeli yeni bir şirket te- sine muvaffak olm Fabrikanın başka bir li, İsviçrel büyük bir yeşe düşürmü yerensk- mu 7 inci sahij n. Epeyce iç- Sonra & eğlenmeğe bir av partisinde Çünkü Avrupanın şarkında yu- karıda dendiği gibi, iki büyük dev- let var ki Pransanın bunlarla ay- rı ayrı girişmiş olduğu taahhüdler gözönündedir. Ve yine yukarıda dendiği gibi bu memleketlerle o- lan taahhüdler şimdiye kadar muh- telif surette tefsirlere uğraşmış, bir takım mühim safhalar geçir - miştir. Fransanın şarki Avrupada böy- le bağlı olduğu devletlerin biri Rusyadır. Diğeri de Lehistan Avrupada bu devletlere tazilük eden her mühim mesele Pransayı da alâkadar etmekten geri kal - miyor. Almanya orta Avrupada iste - diklerini elde ettikten sonra or- taya Ukranya meselesinin taze - lendiği görüldü. Ukranyanın bü- Yük bir kısmı Rusyada, bir kısmı ında ve daha ufak bir par- || Çekoslovakyadadır. l bütün bu üç Ukranyayı ük Ukranya vü- etirmek, Avrupada yen! bir devlet daha tesis etmek isteniyor. Meraklı Şeyler $ BİN ŞİŞE BİRAL yangıt çıkmış, gece aat Üçe. İlfalyeye haber veriliyor. Derhal geli- Fakal, yangın musluklarında su yok, Ateş de zittikçe artıyor. Hemen Birahanenin yanındaki bü- Yyük depoyu açıyorlar, bira şişelerini tulumbaya boşallıyorlar, sıkıyorlar. Az sonra yangın sönüyor. Fakat, kaç şişe bira ile biliyor musunuz? Tamam 6.000. ik kânunu yerada yorlar. GARİB BİR ANONİM. ŞİRKETİ Genç bir Avusiralyalı kızın — gayet Küzel bir sesi varış. Pakal bundan istifade etmek için usul öğrenmek lâ- zum. Bu da paraya mütevekkıf.. Birkaç sermayedar bir araya top- Tanmışlar, genç kızın meşhur bir mu- Sikişinastan ders alması için muktazi Bununla da kalmamışlar, beheri ea Hiralık 1000 hi Genç kaz, senedi çıkarmışlar. T zamanda usul öğren- miş ve birçok mukaveleler imaala - miya müvaffak olmuş. Hise senedleri, buzün on misli fazlasma satılıyormuş. MONGULLAR VE AT Mougullar binici bir millettir. Ömür- derinin çoğunu at ürerinde geçirirler. Fakat alı, yalnız bunün için sevmen- ler. Eüni da yörler, Hele kalır sütüne bayılırlar. Bun- Gan Kimix denilen bir nevi İçki de ya- parlar. Mongullar, sefere çıktıkları saman bü sütü hamar halinde taşırlar. Her bah biraz suya karıştırırlar, içerler, Tereyağı yapmak için kullandıkları usul de çok garibdir. Sütün bir tuluma doldurürlar, kapılarının önüne bıra- kızlır. Gelip zeçenler tuluma bir tek- me varur. Bu sürelle içerisinde — süt çalkana çalkana yağ olur. 150 KİLOLUK. KILIÇ BALIĞI Kanadada, Lülzburg açıklarında bir kilıç balığı tatulmuşlar. Balığın boyu & metro, ağırlığı da 150 kile imiş.. KUŞ DOKTORUL Matmazel Margarel Serar adlı bir Amerikalı kız, S97 senesi son teşri- ninde, küçük kuşlara mahsus bir hak- fane açmıştır. Bu zeki kaz; kanaryaların, papağan- karın iklde bir hastalandıklarını gö - Tünce küçük bir köşk kiralamış, kapı- kama bir levha asmnış, gazelelere de bir Hlân vermiş. Bu sayede binlerce dolar kazanmış. Bu Akşam Bu emeller karşısında Rusya ile | Lehistanın birb görülmektedir. İşte şarkt Avru - pada bu suretle yeni bir vaziy kendi ine yaklaştıkları gösteriyor Almanya ile mü çok iyileşmiş olan Lehis- tan artık Rusya ile dostluğunu Ben gitmem! Bu sözüm babalığımın kulaklarına yıldırım gi- den buruş! fırladı, bilek Çabuk bay ma da kuvvetl, yumru gibi yüreğ Babalığımın dudakları cinden Dedim. Peki, Dey Bu: bi indi. Gülen, sırıtan, asıldı, gözleri büyüdü, den yakaladı: söz daha söyler, bir te: Diye bileğimi koparsı ni kısa kısa boy — Peki babalık. n gerilen yüzü bir- yerlerinden direl lik edersen gebertirim se: kadar sıktı, omuzu- uk indirdi. ateş taşıyordu. Kin, öfk. n başında katılmış, beni çıre nu önüme eğdim: ütün kanımı dağlıyan bir sızının tok- ( FRANSIZCA N L SHASI ) Bu akşım için bi etlerisizi Dikkat : Ba filmin Türkçe t cuma günü akşamı beni aldı; 37 inöl gecesi Bav- | HİKÂYE Hayırlı Bir Arkadaş piyi açıp arka karşılaşan Pe: ganım vah. Nasıl oldu, anlat bakayım? diye sordu. Hakikatte Perihanın bu sualn- yakınlıktan ziyade sahte bir tamimiyet vardı. Ötedeni , ken-| disinden daha güzel ve talihli o- | lan Naciyeyi kıskanırdı. Naciye l ayni zamanda iyi bir koca buldu. | ğu halde Perihan evlenmeden | ıll-w mıştı. Son zamanlarda Naci aadeti sarsılmış ve genç kadın üzüntülere, ıztırablara — gömül « | de müştü. Bu vaziyet, için için Pe- rihanı sevindiriyordu. 'Talihin kar- şısında herkesin müsavi ve imti- yazsız olduğunu bu kere daha iyi enliyan Perihan, — ağlıyarak ora derdini döken Naciyeyi teselliye başladı: — Ne yaparsın şekerim, bütün Hayatında şımarık bir çocuk olas tak kalamazdım ya. Annenle ba - ban söni fazla şımartmışlardı. Ko-, can da izdivacının ilk iki sene - sinde onlara uydu amıma şim?', her erkeğe has olan hodgümlığı ve hoyratlığı meydana çıkıyor. Ha- yat, zannettiğin. — gibi her vakit parlak ve keyif verici değildir. can yakıcı ve sıkıcı tarafları da çoktur. Bütün hıncını bu sözlerle dök- Sinemacılık dünyasının şimdiye kadar yarattığı en muazzam MELEK'te * MRR H l 0 :| tükten sonra yine sordu: Aşk, Güzellik ve macera şaheseri _ıı Dedim. İçip içmemek çekişmesi epey sürdi En son: — Bir damla.. bir damla. Diye diye bana da içirtti .yne karşı duyduğum öfke yüreğimde daha çok kabarıyor, içim içime sığı için sinirlerimdeki gerginliği Haldunun kı rasına kendimi atarak si yordum. O da benim bu y bir otomobile bindik. O gün- in acemisi idim. Nereye gittiğimizi, git- mekteki keyfi yi Haldun m tepesinin büğrüler Bükreş oteline çı Dedi. ş. Gece yarısını geçi akardı. babalığı varı 'ordu odasına - n benzerisi sunuz Dedim. Güldü — Set Siz de içeceksiniz. hatırlıyorum. Ay doğmuştu. için içiyorum. Her akşam içmem. e sözümü karşıladı. Beni de zorladı du. O da, ben de fistünden Bo- nek yolun Bu otelde kendisinin temelli bir odası Otel Bir küçük şişe rakı geldik. Beni daha getirtti. Çak içiyi dudaklarım gırtlağımı, ağzı onun beni çarçabuk yumu: daki şakılamalarına karşılık: — Haldun, bü! nbaşa soyundum. Bir sıçrayışta onun kucağı- a oturdum, kendimi önün kolları arasına Bu bırakışta bütün öfkemin dinlenişi vardı! luk. Ona etimi, gularımdaki bütün ıztırab ve öfkeyi de öldürüyor, onun dudakları arasında - kısılırken umı dolduran bütün tükürükleri ba- — E sgöyle bakayım t nasıl oldu? — Öyle basit ki Perihancığım, | tnetrçekirdeğini doldurmaz. Son balo için yaptırdığım tuvaletten çıktı. Adnan mavi olsun istiyor- du; ben de kırmızıda ısrar ettir Tuvaleti kırmızı yaptırdım amma burgumdan fitil fitil getirdi. Onu her giyişte, avazı çıktığı kadar ba- Bırır: Çıkar şu elbiseyi, sinir dokunuyor!» ve buna benzer bir takım gülünç itirazlar. — Evet hakikaten gülünç.. Fa- kat mühim bir şey değil, Bura kavga denmez- ki.. Tatlı bir çe - kişme.. - İş bildiğin gibi değil. Adnan ısrarım üzerine işi inada bindi - rerek biyik biraktı. Biyıktan he Kadar nefret ettiğimi bildiği hülde Aylarca uğraştım; vaz geçireme- dim. O sert bıyıkları yüzüme hat- tıkça hem sinirleniyordum, ve hem) de canım yanıyordu. — Şüphesiz bunun üzerine sex de intikam almağa kalkıştın? — Elbet durür muyum ya.. Saç-| iarımı onun hiçde hoşlanmadığı renge, yani oksijenle boyadım. W Araları açılan genç karı koca » Bin birbirinden büsbütün soğu « maları için Perihan da gayretkeş- lik göstermekten geri durmuyor- du. Aradan iki ay geçtiği halde Adnan inadından vaz geçmiyor- du. Mutlaka karı yola gelme- sini istiyordu. Hulâsa incir çekir- geği doldurmiyan bir sebebden yuvaları bozulmağa yüz tutmuştu. Ateşi körükliyen bir sebeb d> Şu olmuştu. Perihan yazı geçir - mek üzere Avrupaya gidecekti gelmesi için Naciyayi kandırmıya çalışıyordu. Halb >ki, beri tarafta Adnanın İstanbul - oan ayrılıp karısının peşinden gel-| miyeceğini biliyordu. Bununla beraber Peril teklifi yersiz sayılamazdı. müddettenberi Naciyenin sıh- bir yudum! Her yudum rakıda yordu. Ondan öç almak orduk. Bir dakika ge tmak, kendine mal et- içi n bu sözlerin yersiz.. Ban 30- ık tanışı imişim gibi, k - 1 verirken duy- | | gerdinit ı sanıyordum. hati iyi gitmiyordu. Rengi sarar- miş ve gözlerinin altı morlaşmıstı Bu seyahat ona pek iyi gelecekt Naciye, sebeblerini izah ederek seyahat fikrrni kocasına — açtığı zaman Adnan karısının yüzüne dikkatle baktı. Evet, Naciye ha- kikaten değişmiş ve zayıflamıştı. Bu hal Adnana müthiş dokundu. Her şeyi unutarak katısını ku - caklamak ve her vakit onu sevdi- ğini söylemek istedi. Fakat tam bu sırada Naciye genç udamın bütün düşüncelerini altüst eden bir cümle savurdu: — İsti verme! Tsen izinver, — isterşen Gidip doktorumu görece. ğim ve rapor alacağım. Rapor - limde iken istediğim yer gidebi - irim. Bu sözler Adnanın hüsnü n tini berhava etmeğe kâfi geldi Aldığı neticeyi Perihana yetiş. tirmek için koşan Naciye: — Biliyor musun, dedi. Doktor- Can rapor alacağım dediğim va» kit ne cevab verdi? «Doktordan rapor almana hacet yok. Bu ev- den gayri muayyen bir zaman iç istediğiniz kadar ayrlabilirsin'z! Müşterek hayatımız hakikaten tw- hammülfersa bir hale geldi. Sen doktor yerine bir avukata mür: caRtİ etsen daha iyi olmaz m:'» Gördün mü başıma gelenleri! — Vah, vah canım.. Şu erkek - lerin hepsi böyle. Düşün ki Adran senin için çıldırıyordu. Perihan içinden kaynıyan se - vincini zaptetmek niyeltle Naci- yeyi göğsünde sıktıktan sonra tek- rar sordı — Peki bu sözlere ne cevab verdin? (Devamı 7 inci sahifede) Radyo Porgramı Ankara Radyosu BUGÜN 1820 Türk müziği: Yurd havaları ve halk türküleri: 1-8ek Orun havaları - Sadi Yar 5— Halk türküsü — Ey serenler se- reater. — Halk türküsü — İki karpaz. 1— Halk türküsü — Bülbül e zersin çukur ovada, 8— Halk türküsü — Bülbüle Wası düm tazağı. $— Türkü — Ay doğdu batmadı muf 10— Türkü — Gülşen bahçesinde. il— Türkü — Gevenlik yolu. iğ— Türkü — Sinemde bir tutuş - muş yanmış ocak olaydı. Okuyanlar: Müzeyyen Senar, Mus- tafa Çağlar. 19,15 Saat, ajans haberleri, meteo - zeleli ve ziraai borsası (flat). 1925 Konuşma, 1440 Türk Müniği: Şeddi Araban, Okuyan ve çalanlar; Tahâin Kara- kuş, Hakkı Derman, Eşref Kadri, Ha- San Gür, Hamdi Tokay, Basri Üfler, 20,30 Müzik (Radyo orkesirası) Şeli İncesaz — faslı: | Praetortus. 81 Saat, esham, tahvilât, kambiyo « |mukut borsası (fiatı. 2115 Müzik radyo orkestrası devam). #LAS Konuşma (Mirah saati), £2 Müzik (küçük orkestra). 23 Müzik (halif parçalar - Pih. 2345 - 2A Bon ajans haberleri ve ya- | rınki proğram, YARIN 1230 Müzik (bir virtüozun plâkları) 13 Saâi, ajans haberleri ve metcor Ankara, 1310 Türk müziği (-Pn. 0 - M Müzik (Üvertürler - Pi 1357 Hiert 1354 Rumi Zilkade — | Birincikânur. 13 22 1939 Ay I, gün 4, Kasım 58 4 İkincikânun ÇARŞAMBA

Bu sayıdan diğer sayfalar: