HÂDİSELER KARŞISINDA ALMRALA. TETKİKAT — u <Avrupada tetkikat» de- nen şeyi çok merak ediyo- rum. Bu ne tatlı şeydir ki her kolayını bulan tetkikat, tah- kikat ve takibat için “Avrupaya Eidiyor. Baksanıza, Belediyenin garajlar müdürü olan zat da vak- tile tetkikat için Avrupaya gön - derilmiş. Belediye garajında ne gibi işler vardır? Yakından bil - Miyoruz. Oisa, olsa, burada Bele- diyeye ait bazı motörlü nakil va- sıtaları geceleri istirahat eder, U- fak tefek bazı tamirat yapılır. «Ca- fajk denen müessese o kadar bü- yük, ehemmiyetli bir şey midir?. Bu müeçsesenin başındaki zat Av- rupaya giderek ne öğrenecek?, Çöp kamyonlarırın çamurları- | nin nasıl temizlendiğini mi?.. Bi- ze öyle geliyor ki, garaj müdür. lükle değil gece bekçiliğile idare edilir.. Şu Belediyede ne çok mü- dürlük var, yahu., STAJIMIZI YAPMADIK Kİ. — Dahiliye Vekâleti, İstanbul Be- lediyesine bir tamlıı — göndermiş, Beldiyeyi şiddetle tenkid ediyor. Sinema, plâj gibi yerlerin fiat tarifelerinin tesbit edilmesi işin- de, şimdiye kadar Beldiyenin l1â- kayd kaldığını bildiriyor. Doğru söze bayılırım. Biz de vaktile gazetelerde bu Hat tarifelerini işini yazar, du - Turduk. Belediye kâfi derecede a- lâkadar olmuyor, derdik. Bele - diye erkânı küplere binerdi. Şu doğru lâfta bir tılsum var galiba. Kime söyleseniz kızıyor. Böyle olmıyan şeyleri olur gibi göster- mek, boyuna metetmek için ge- miş bir hayale ihtiyaç var, Pakat, biz, İstanbul belediyesinde bir ka- piya müdür olup da staj yapma- dık, Avrupaya tetkikata gitmedik Son Telgraf osnafa temizliğe, sair Belediye hükümlerine riayet edilmediği için ceza kesiliyor. Ceza iyi bir deca- tir, Fakat, bu zavallıların ne ka- bahati var?. Onlar şimdiye kadar öyle alışmışlar, Onların kafasında yer etmiş bir söz vardı: Belediye yosağı üç gün Sürer. Kontrol, Şiddet, ceza üç gün sonra gevyer ve unutulur. Şimdi, devamlı ve takible bu işlerin peşinde koşu - lunca, herkes, eski alışkanlığın verdiği fena tabiatla, gafil avla | Tüyor.. Görüyorsun ya, ey hemşeci, ya- sak üç gün değli, ebedidir. Ona göre kendini çeki düzene koy Boş boşuna ceza yeme. Kazan - dığın üç beş kuruşu da elinden ka- çırma.. İ KADINLARIN BULUNDUĞU YER Bir arkadaş yazdığı fıkrada şöy- le diyor: «Amerikada bir konferans din- ledim. Konferansı veren zat di- yor ki Sokaklarında fazla ka- din gördüğünüz Şehirler medeni memleketlerdir. Norede fazla ka- dın varsa orası en medeni bir mu> hittir.. | Kambiyo |P © |. (i S | Hata'ya kemeler İşlerinin İdaresi Maliye Vekâletinden Merkez Bankasına Devredilecek Memleketimizde kambiyo iş'e- | rinin Merkez Bankası tarafındar. ar eolunması kararlaştırılmış - tır. Bu husuşta bir kararname ha- zırlanmıştır. Malüm olduğu üzere kambiyo işleri hâlen Maliye Ve - kâleti tarafından tedvir olunmak- tedır. Bu karar mevkil — tathika konduktan sonra Maliye Vekâ - bazıkası k:ıimmılııurıklı“lu Grip Ve Tifo | Fevkalâde Tedbirler Alınmasına Lüzum Görülmüyor Vilâyet umumi hufzıssıhha moc ilsi evvelce yazdığımız — veçhi'e cün Vali muavini Hüdal Kara - Bu tarife göre, kadınlar ha - mamı eh medeni bir yer olmu- yor mu?. HOLİVUDA DAVET EDİLEBİLİR MİYİM? Şu Amerikanın meşhur olan gi« mema şehri var ya. Holivud.. O- radaki yıldız, yani sinema artist- leri İngiliz hükümdarlarını Holi- vuda davet etmişler.. Bütün dün- ya merak ediyormuş: Bakalım, bu daveti İngiliz Kralı ve Kraliçesi kabul edecekler mif.. Eğer kabul| etmiyeceklerse, davetiyeyi bize | ki; bu işi nastl kıvıralım?., ALIŞKANLIĞIN —— Gazetelerde okuyoruz: Bir çok KÜÇÜK HABERLER W Eski Vali Muhiddin Üstünda- ğın kardeşi Hikmet Üstündağ ile kardeşi Sakd İbrahim yanan adli- 3ye sarayı enkazını kaldırmayı la- ahhüt ettikleri halde kaldırmadık- larıbdan Defterdarlığa 2400 lira ödemeğe mahküm olmuşlardır. * İngiliz devlet bankası şefi Berline gidecektir. ** Romanya hükümeti faşist se- Tâm usulünü kabul etmiştir. * Yılbaşı münasebetile Cum- hur Reisimiz İsmet İnönü ile Ro- manya Kralı Katol, Çekoslovak- ya Reisicumhuru Hacha Emile, Arnavutluk Kralı Zogo, Bulgar Kralı,Boris, Yunan Kralı Georges, Meksika Roisicumhuru — Lazoro- gardenas arasında telgraflar tem- #i olunmuştur. * Senebaşı münasebetile tati! olunan mektebler bugün açılmız- lardır. GÖKYÜZÜNDE AŞK YARIŞLARI Ne.7B — Poki yavrum, dedi, şimdi ge- liyorum.. Ve telâşla üst kata çıktı. Bay Tahirle oda kapısı önünde karşılaştı. — Bize yakın bir ev tuttuğu - Huza pek memnun oldum, oğlum! Ben de çabuk gidip pederinize ye- tişeyim.. Siz çayınızı içiniz! Dedi. — Reşadın elini sıkarak merdivenden indi. Reşad şimdi temiz bir aile için- de bulunuyordur. Suna, ayakta duran kırklık, u- gun boylu ve yakışıklı biz kadımı gösterdi: — Annem.. göndersinler, biz gideriz. Bizim başka türlü Avrupaya, Amerika- ya tetkikata gideceğimiz yok ki, AHMET RAUF * $2? senesi içinde İstanbul vi- lâyetinde 158 bin 165 evrak mu- amle görmüştür, Y Almanyada bulunan Yahi - dilerden ekserisi kadın — işçiler'e genç erkeklerden mürekkeb ol- mak Üzere 150 bin kişi ilk partide hicrete hazırlanmaktadırlar * İngilterenin yeni Ankara eb| çisi Nisan ayında gelecektir. Bu elçiliğe Bükreş sefiri Sir Rejtnale Hor tayin edilmiştir. *W Terkos suyunun — iskaraları temizlendiğinden dünden itibaren| akmıyan sular yin cakmağa baş- lamıştır. # Denizbank umum — müd'irü Yusuf Ziya Öniş dün Ankaraya gitmiştir. w Nişantaşı kız orta mektebin'â tamamlanması için Maarif Ve - Kâleti 13 bin liralık tahsisat gân- dermiştir. Yazan: İskender F. SERTELLİ | Reşad genç kadının elini hür - metle öptü. Suna İki çocuk daha göstererek:| — Kardeşlerim.. Jale.. Adnan.. Diye mırıldandı. Odanın orta- sında kahvaltı sofrası hazırlan - mıştı" Küçük bir ispirto ocağının üstünde kaynıyan çaydanlık ta- şar gibiydi. Sunanın annesi, Reşada hatır sorduktan sonra çaydanlığı indir- di.. İçine bir tutam çay atarak, is -| pirtoyu söndürdü. Suna küskün duruyordu: — Demek ki Necmi amcam Kar- şıyakaya taşınmakta israr ediyor, öyle mi? tabanın relsliğinde toplanmıstır. Bu toplantıya Vilâyet, Belediye, kolordu sıhhiye müdürlerile ma: arif müdürü ve 2 serbest doktorla| ? serbest oczacı iştirak etmiştir. Toplantıda; gripin ve lilorun şehirde çoğaldığı mevzuu bak - sedilmiş fakat bunların müessil vak'alara sebebiyet verecek mehi-; yette olmadığı anlaşılmıştır. Son bir ay içinde şehrimtyac 25 tifo vak'ası kaydolunduğuna nazaran bu miktarın gittikçe «ral masına nazaran fevkalâde sıthi icdbirlere ve grip yüzünden de n.ekteblerin kapatılmasına lüzum görülmemiştir İzmi in Yollarını Bir İsveç Grupu Yapmak İstiyor Şehrimize İsveçten bir mühen- dis grupu gelmiştir. Bu mühendisler; İzmir vilâve- tinin turistik yollarını inşaya ta- lip olan bir İsveç şirketine men- supturlar. Mühendisler İstanbul- da bir gün kaldıktan sonra evvel- ki gün İzmire hareket etmişler - dir, * Eminönünden — Balıkpazarı caddesine uzanan ve hâlen bir ça mur deryası halini âlan yolda 170 metrelik bir parke yol yapılma - sına başlanılmıştır. Bilâhare bu yol asfalta çevrilecektir. * Londradan bildirilidiğine gö-| ve Berlinde muharrir Nikiş ile 18) arkadaşı Hitlere karşı bir suikasd tertib etmek cürmile tevkif olun-| muşlardır. * Memleketimizde sıtma mü- endelesinden 1 sene zarfında mü- him neticeler alınmış ezcümle v -i mız | ay içinde 42 bin 43 kişi mu- ayene olunmuştur. Reşad gülümse — Hayır. Ev işile uğraşmağa vakti yok. Bu işin takibini tama- mile bana bıraktı. Sunanın annesi buğday bevizli, Xonuşkan bir kadındı.. Fevkalâde güzel değildi; fakat çekici ve ma- malı bakışları vardı Çapkın bir erkeğin bu kadınla meşgul ol - mamasına imkân yoktu.. Reşada döndü. Dün sabah da bekledik sizi, Pederiniz erken gitmiş.. Ve hemen ilâve etti: — Bize komşu geleceğinizi du- Yunca, Tahir o kadar sevindi ki.. Suna hırçın bir sesle: — Hayır, anne! dedi. Onlar bi> zim — komşuluğumuzdan hiç de memnun olmamışlar. Babası Kar- şayakada ev tutmasını tenbih et- miş. Reşad ciddi bir tavırla, evvelce yaptığı şakayı tamire çalışıyordu.| — Bu bir lâtifedir.. Babam ev Ve.. Mah Beş Bin Lira Yandı. Hazır Para Dükkânda Durur mu! Mercanda İmamlı hanında ikin- €i kat 5 numaralı çadırcı Osmana »İd yazıhaneden yangın çıkmış bir| odanın bazı aksamı yandığı halde| itfaiye tarafından söndürülmüş - | tür. Sobadan çıkan bu yangın esna- sında Osmana aid beş bin lira ka- dar evrakı nakdiyesinin mühim | bir kısmı da yanıtuştır. Yeşilköye — | Gelen Ot | Denkleri — | Dün Yeşilköy sahillerine Mse- | maradan dalgalar tarafından ge- trilen birçok ot denkleri düş - müştür. Bu otların Marmarada fırtınoya tutulan bir yelkenliden yükü l fifletmek için denize atılmış ol - Guğu zannedilmektedir. —— | Bir Otomobil Kazası Şoför Ahmedin — idaresindeki 1625 numaralı otomobil Yediku « lede oturan Kostantin isminde rene çarparak muühtelif yerlerin- gen yaralamıştır. Devlet Matbaaları Birleştiriliyor Devlete ait matbaaların birli tirilmesi hakkındaki kanun pro - jesi Büyük Mület Meclisine gel- miştir. Projeye göre Genelkurmay, ha- rita umum müdürlüğü ve deniz matbaaları hariç olmak üzere bü- tün askeri matbaalar «askeri mat- baa» ismile Ankarada birleştirile- | ceklerdir. «Büyük Millet Meclisi», «Darp- haner ve «Damga» matbaaları da hariç olmak üzere diğer matbaa- ların hepsi Ankarada «Devlet matbaası» ismile birleştirilecek - lerdir, Hâlen şehrimizde «Devlet ba - gmevi> İsmi ile çalışan matbaa da «Maarif matbaası» ismile bu- rada çalışacaktır. * Sıhhiye Vekâleti Amerika - ğan «çelik ciğer, denilen âletler- den getirmiş ve Ankara nümune bastanesinde halkın — istifadesine koymuştur. v& Almanlar Rusyadan çıkat caklardır. işile meşgul olmağa vakti olma - dığını söyledi. Size yakın bir ev tuttuğumu duyunca, derhal Sı - vasa telgraf yazdı. Annemin he- men hareket etmesini bildirdi. Sunanın gözüne bakarak de - vam etti: — Balkondan Jâtife olarak lemiştim bunu. Küçük bayan 9a- liba ciddi telâkki ederek kırıldı bana. Suna önüne bakıyordü. Bayan Melek cevab verdi: O çok çok alıngan bir kızdır.. Kusuruna bakmayın, oğlum! Suna Jalenin elindeki İstanbul gazetesini çekti. — Yemi mi geldi anne bu gazo- tele: — Akşam baban getirdi, yav - rum! Suna gazeteyi kafıştırırken gö- e çok meraklı bir haber ilişti, — Ne tuhaf bir evlenme!.. | Yapılacak Ziyaret Zin Cirle mMle 'Antakya Gazeteleri Bu Otomobil Kazası Otomobil Bir Otomobile Ve Arabaya Çarptı Tozkoparanda dün -incirleme otomobil kazaları olmuştur. Şiş - haneden çıkarak Tozkaparan end- desinden geçmekte olan şoför Şe- rifin idaresindeki 2527 numara' etomobil Yazmaz ndında bir â iücünün yük arabasına çarperak dingilini kırmıştır. Bu otomobilir erkasından gelmekte olan İbrakim Cengiz adında birinin idaresirde- ki 327 numaralı husust otomobil birinci kaza esnasında yol kapan- miş olduğundan olomobilini dur- durarak yolun açılmasını bekle - grekte iken arkasından gelmekte olan şoför Raifin idaresindeki 1742) vumaralı otomobilin. sâdme maruz kalarak mühim surette ha- sara uğramıştır. Ka İki Beyğir Boğuldu Kerestecilerde keresteci Ahmes de aid ve sürücü Rahminin ida- resindeki çift arabası Hal rıhtı - manda bir motörden yük almak- te iken beygirler ürkerek kacmek izterlerken denize yuvarlanmış ve; ber iki beygir de kurtarılamıyı- tak boğulmuşlardır. Egede Define Arıyorlar Egenin muhtelif yerlerinde de- Hne aramak üzere yapılan mü - racaatlar son günlerde yine art- miştir. Ezcümle bu kere Burnovadı mühim bir define bulunduğu bi -' dirilerek müsaade istenmiştir. Diğer taraftan İzmirde Çatal - kaya mevklinde milyonlara ba - liğ olan Pilâvtepede bir define bu- kunduğu da İhbar olunmuştur. Bunun için Maliye Vekâletin- den tahsisat istenmiştir. Tahsisut gelir gelmez işe başlanacaktır. Skeik ni Riyaseticumhur Umumi Kâtibliği Hususda Bazı Malümat Veriyorlar Antakyadaki Hatay gazeteleri Slihbarat bürosundan bildirildi. ğine göre yakında hükümet er « kânımızdan bazıları Hataya bir Gostluk ziyareti yapacaklardır Hatay hükümeti tarafından, mı- safirlerin parlak bir surette kar- şılanması iç'n Antakyada şimsdi- den büyük hazırlıklara başlaatl- duğu da habar verilmektedir. bi helee d Sömestr Tatili Yaklaştı Müteaddid Talebe Grupları Avrupa'ya Gidecek Ünivecsitede sömestr tatili 15 inde başlıyacaktır. Bu yıt da talebelerden mütcaddit — gruplar Avrupaya seyahate gidecekler - dir, Diğer taraflan — öğrendiğimive âöre 50 kişilik talebe grupu 4 arkadaşları dış ülkelerde seya - bate hazırlanırken iç topraklar- Ca yani memleket dahilinde ge - Riş bir sehayat yapmağa karar vermiş bulunmaktadırlar. Bu gençler bilhassa kasaba ve köyleri dolaşmak üzere şarka gi deceklerdir. ğalgın Hayvan Hastalıkları Halka Korunma Çareleri Öğretilecek Halka ve köylülere; salgın bay- van hastalıklarından korunma ça- relerini öğretmek ve bunlara kar-i gt alınacak tedbirleri öğretmel. ü- zere kaza baytarları tarafındın kasaba ve köylerde konferanslaı verilmesi bildirilmiştir. Veterinerler bu konferanslarla <Rüam., «Şap> ve sanrye gibi baş-| kea hayvan hastalıkları hakkın- da muhitlerini tenvir deceklerdir.| Diğer taraftan Başvekâlet ista- tislik umum müdürlüğü dün ald- kadarlara bir emir göndererek vilâyetimizde mevcud — muhtelit gins hayvanatı hakkında ve son yıl içinde hastalanan hayvanlar olup olmadığı hakkında bir İsta- tistik istemiştir. Riyasetizamhur umumi kâtit- liğine Başvekâlet müsteşarı Ke- mal Gedelecin tayini yüksek tas- Gika iktiran etmiştir. Mumailevh dün vazifesine başlamıştır. Bu su- — Yine gökyüzünde mi nikâh Kıyılıyor? Diye söylendi. Suna ve annesi İstanbuldan ye- ni geldikleri için, Parihanla Ni> hadın tayyarede evlendiklerini ga- zetelerde okumuşlardı. Suna: — Hayır, anne! dedi. Bu sefeeki daha eksantrik. Yangın kulesin- de olacakmış.. Reşad birdenbire şaşaladı. Sunanın annesi söyleniyordu: retle açılan Başvekâlet müsteşar-| lığına vekâlottn Başvekilet müs- teşar muavini, eski İstanbul Maz-, rif müdürü Haydar günver tayin olunmuştur. Bu ne aksi tesadüftü böyle?! Bereket versin ki, ne Suna, ne de annesi, Gökyüzünde nikâhlar kıyılan çiftlerin kim olduğunu bil- miyorlardı. Bayan Meleğin atıp tutmasından| €a anlaşılıyordu ki, Reşadın ba bası onlara bu meseleden bahset- memişti. Reşad bu bahsi kapatmak iste- di.. Önüne aldı: konulan çay fincanırı — Ne günlere kaldım, Allahımi Medeniyet ilerledikçe insanlara bir çılgınlık geliyor.. Ne yapa - caklarını bilmiyorlar. Koskoca İsel tanbulda yer kıtlığı mı var? To- katliyan, Park oteli, Perapalaş dar mı geliyor bunlara?.. Reşad, buz gibi donup kı Ağrzından: — Delilik., Kelimmesinden — başka bir şey çıkmad: — Elinize sağlık.. Çok güzel çy pişirmişsiniz! Bayan Melek: — Bizim bay çay meraklısıdır, dedi, biz de ondan öğrendik yap- masını.. Suna.. Muzib kız. Gerçi bir şey ordu amma, gazetedeki h>- n üzerinde ısrarla duruyor ve mütemadiyen ondan bahsediyor. (Devamı var) Firansa Ve Suriye Buriye Başvekili Cemil Mar -« dam Bey, altı ay kadar Pariste ikamet ettikten sonra Suriyeve | avdet etti ve kendisini Pariste Ui kadat uzun bir zaman meşgul e- den meseleyi Suriye meclisinde u. 5 Fransanın 1936 sen2 « sinde İmeralanan muahede ile on! nağlı olan âskeri mukavele ve prtt tokolları tasdik etmeğe yanaşma- Cığını anlattıktan sonra demiştir — Fransız politikasının bu y veçhesi çok şayanı tenkittir. Eğ Fransa sözünü tutmak istemiy #a, Sutiyeliler vatanlarıma isti! iBli için hayatlarını fedaya âma-) dedirler. Cemil Mardam Beyin bu söz < ieri, Parisle çok uzun süren ikas metinin sebebini kâfi derecede vuzuhla anlatmaktadır. Ve es.set bir müddettenberi Fransız gı ef serinde çıkan yazılardan 1936 Su- riye muahedesine karşı Fran vaziyetinde eheremiyetli de- Bişiklik husule geldiği hissedil <| mekte idi. Bültndiği gibi, Fransız - Surt; €| müuahedesi, Irak ile İngiltere a sındaki muahede gibi, Sur!, istiklâlini tanıyor ve müs! Suriye devletini Pransaya beş sene için bir İttifak muah gile bağlıyordu.'Fransa Lâzkiye 've Cobalde asker ve Suriye to raklarında da tayyare kuvvetl-ri bulundurabilecekti. Binaenaleyik 1936 eylül anlaşması, bir ittifak ve dostluk muahedesi, bir askeri | mukavele ve akım protokol <. iardan ibaretti Suriye ile Fransa — arasındıkl münasebetleri tanzim maksadı: istihdaf eden bu mükaveleler imt zanalalı aradan iki seneden faz'a bir zaman — geçmiştir. Acaba müddet zarfında anlaşma med- tasdik edilmemiştir? Ve bugüt Fransa anlaşmayı tasdikten niçift kaçınıyor? Bir defa şunu hatırlatmak gel rektir ki, 1936 mukavelesi imza < iandığı zaman, esasen Fransa 1 buna taraftar olmuyan - kuvyettli zümreler vardı. Ötedenberi Fra! sız dış politikası iki şık arasın sallanıp durmuştur: Bunlarlaği , Fransanın Avrupa kıt'ası 16 zerindeki alâkalarını ya likide ederek, yahud da asgari bir haddi mdirerek müstemleke meselele rile meşgul olmak. Diğeri de orü ve şarki Avrupa ile alâkalarım! nuhafaza ederek müstemleke mi selelerinde daha geniş davranmal Daladiye hükümeti, biraz di hâdiselerin tazyiki altında bir'nd şıkkı tercih etmiştir. Münih v | laşması bunun açık bir fadesiditf Ve bu sayededir ki Fransa Alrr ya ile münasebetlerine yeni bü çığır vermiştir. Şimdi Fransız hit kümeti, Akdeniz, şimali Afrika ( müstemleke işlerile yakındı lâkadar olacak bir vaziyettedifi Filhakika, bu, Fransayı İtalya (lf karşılaştırmaktadır. — Fakat A! manya ile münasebetlerine dü” verdiğine inanan Fransa, İtalyal karşı sert bir vaziyet ulmaktatl çekinmiyor. Daladiyenin İtalyaf meclisindeki — «Korsika, Tunu vümayişlerine karşı yaptığı mu * kabil nümayişte İtalyaya karfl öyle bir meydan okuyuş vardır Münihten evvel böyle bir jest pılamazdı. İşte Fransanın Surij! ye karşı vazyaşindeki değişikli izahı bu noktadadır. İ A Nezle Olmuş | | Tenokeci Mürde feta — halde | olmaşta. Para verip doktora — gi işine gelmedi. yolda dekter A rastladı: — Yezlinü severim doktur.. »