“ıtalya, Çemberlayne intizar B dalya Hariciye Nazırının İtalyanın milli emelleri tat- min edilmiş olmadığını söy- lemesi ve bu sözleri işiten birkaç mebh'usun da — Tunus!. Korsika! Diye haykırmalarının üzeri den de on beş gün geçmiş bulu - Buyor. de görülen malümat gözö: ha başka düşünülecek noktalar ip koyuyor. Gün geçtikçe neş- n, nümayişin ilk şiddeti ge- çmniş oldu. İtalyan gazeleleri türlü türlü şeyler yazdı Fakat şa- yanı dikkattir ki İtalya Hariciye Nezaretinin resmi mahiyette o- larak — neşrettiği İnformazione diplomatiken'de nedense hiç bir şeye tesadüf edilmedi. Romada bulunan Avrupalı mu- habirler bunu şöyle tefsir ediyor- lar; Artık nümayişler, neşriyat hı- Stoyadinoviç, r Yugoslavya Başvekili keudisine rey veren müslüman cemaati mensuplarının elini sıkıyor en Yugoslav intihabatı, hü- kümet partisinin kahir bir muvatfakiyetile nihayeto er- miştir, Set uçarı çapkındın yahu. Nasıl tutuldun bu kadına?, Seni üşık edebilmek için ne kadın olmalı?. Bir gecelik kadın böyle beklenmez!. Üstüste beş kadeh rakıyı birden içince Feridin dili çözüldü. — Relet. Ömrümde hiçbir kadına bö tutulmadım. Hem daha hiç tutulmam: Nrsin. Ben kadınlarla alay olsun.. diye konuş Her gece bir kadınla beraberim. Ertesi sabah zih- nimde en küçük bir iz bile kalmaz. Fakat, buna bir- den tutuldum, birden bağlandım. Senin anlıyaca - ğın âşık oldum. Çapkın Feridin, kadın sarrafı Fe- ridin ilk ve her şeye baskın aşkı bu. Söylerken ula- nıyoruna. Nasıl bu tuzağa düştüm ben?, Anlaşılıyor ki, aşk dedikleri şey bir hastalık- muş. İnsanda ne akıl, ne duygu, şey burakmuyor. Akla, fikre, duygu) tün varlıklarına egemen olan tek şey var kadıt... Onunla bir ve.. beraber olmak sun ya şu dakikada artık gelmesine umut yekkeu bile gözlerim yine kapıdan ayrılmıyor. Bek- liyocum. Gelmesini İsti Kalbim, damarla- Tam, düşünüşüm hep beni, o gelsin . diye zorluyor. Hcle içükçe o, onun hayali, onu bekleyiş beni daha çok sazıyor. «Aşk ateşten bir gömlektir» derlerdi İtalya yarımadasının Akdenizdeki vaziyeli ve Akdenizin zını kaybetti. Şimdi, İtalya hükü- meti İngiliz Başvekilinin Romayı Federalizmin Aleyhindei_ Bir Kral, Bir Millet, Bir Devlet, Hududlarda Ve Memlekette sulh İşte Programım Bu... İntihabatta üç liste vardı" Yu- göslavya radikal partisi reisi Stoyadinoviç'in listesi; Hırva | deri ve demokrat köylüler Ediyor belli başlı sahilleri ziyaret etmesini bekliyor. Bu zi- yaret olmadan, İngiliz ve İtalyan Başvekilleri arasında dünya va- ziyetini bir kere gözden geçiril - meden evvel İtalya hükümeti Fransaya karşı yeniden herhangi bir politika hareketi yapmayı mu- vafık görmüyor. İngiltere ile İtalya arasında an- laşma olduğu gibi Fransa ile İtal- yanın arasında da bir anlaşmaya varılması İngilizlerce ötedenberi isteniyordu. Böyle olduğu halde caba, Fransa aleyhindeki neşri- | şat ne gibi bir gaye ile yapıldı? 'Tahmin edildiğine göre, İngiliz Başvekili gelmeden evvel, Lond- raya İtalyanın istedikleri neler ol- duğunu anlatmak ve Fransa ile İtalya arasında anlaşmaya va - | rılması Londranın hakikaten is- | tediği birşey ise İtalyanın milli | | emellerini tatmin ettirmek lâzım imiş. Şu halde İtalya daha bir ay ka- dar beklemeyi politikasına daha kârlı buluyormuş. (Devamı 7 inet sahifede) ! remsi Matchek'in hstesi; Zbor si - yasi grupu şefi eski nazırlardan Liotieh'in listesi Yalnız Belgrad şehri intihabatı neticesi şudur: Stoyadinoviç namzedleri: 24211 | re, Matchek namzedleri: 6,122 rey, | Liotich namzedleri: 221 rey Başvekil Mösyö Stoyadineviç, bir içtimada irad ettiği bir nutuk- da ezcümle şu sözleri söylemişlir: «— Bir kral, bir millet, bir dev-| let, hududlarda ve memleket da- | hilinde sulh, İşte programım bu..» Gazum sazaamımana ÖO: 14 gamaaamaman Yözün: ETEM İZZET BENİCE yyaaaa aa de gülerdim. Gerçek ateşten gömlekmiş, nasıl ve nereden giydim ben bu gömleği? bir tane daha içti. ve sordu : i kadın olmasın da kız olsun. Fakat, kim, kimin nesi?. , kim? Kimin nesi?. Hiç bir şey bilm — Adı — Biliyarum. Nesrin musun?. Refet kendi başına hır kadeh yuvarladı ve.. bir kahkâha savurdu: | dabı, PARİSİN EN YÜKSEK TEPESİ YÜKSEK TEPESİ Monmarter tepesidir. En alçak tepesi de Sen mehri vadisin- de Puan dü jurdür. Bel Vil tepesi (125 metro), rasathanenin bulunduğu yer çazı ro), Panteon (Sen jenevlen 60 metro), Yıldır. meydanı — (58 metro). | EN SÜR'ATLİ Mühim Bir Mesele: Paris - Berlin Anlaşması! Ve Berlin-Roma Mihveri! “Amerika, İtalya'nın ın Ortaya Attığı İrk N: ariyesine hıddetlendı , HARB GEMİSİ Dünyada mevcod harb gemllerinin €a sürallisi, Pransızların — (torpidolur ıldızı) unvanını verdikleri torplde - lardır, Süratleri, vasati olarak xaatte 55 mildir. Yani 162 kilametra.. NEVYORK SERGİSİ Nevyork sergisi, gelecek nisan ayım- da açılacaktır. Ve dünyanın ea büyük sergisi olacaktır. Bu se.gi, 500 boktarlık bir arazi iş- gal edecektir. Amerikalılar, günde zami 800.000, asgüri 250,000 kişi tara- fından ziyarek olunacağını tahmin e- diyorlar, Serginin tuşası için 150000000 de- dar tahsis olunmuştur. ORU!NAL, FAKAT — —a FAYDASIZ BİL REKOR —m0o00O0 ——— Adamın biri - hiç şüphesiz senrin ve işsix olacak - üşenmemiş; olurmuş, kitebi mükaddesin sürelerini ve her sürel> me kadar kelime bulunduğunu Kaymlş.. Bu adamnı sözüne göre kitabı mu- kaddesle SL1Tİ sure, 773,692 kelime ve BSGEABO harf vardıı Dahası var: ncilde Jehova kelimesi 6355, (v) harfi de 46227 dela tekrar olunuyormuş. Kitabı mükaddesin tam orlasında 117 İnel mezmür bulunu - yormMUş.. DEV MAKİNESİ Mİ BU? ——— ——— . Şikazoda büyük bir yazı makinesi yapılmıştır. Bu makinenin en küçük İharflori 80 santimetre, ca bürükleri de 3 metrodur. Bu dev makinesi hususi bir binaya konulacaktır. Binanın yüksekliği 60, böyu 200, eni de 158 metre olacaktır. Tabli bir elektrik motörile İşliye - cektir. Büyük duvar Hânları badema bu makine Hle yazılacaktır. KAÇAKÇILIK Roma pelis müdiriyeti müzesinde, kaçakçılara alt birçok garib şeyler var- dır. Bunları görünce, — kaçakçıların, gümrük memurlarını aldatmak için düşündükleri şeylere hayret etmemek kabil Gekildir. Meselâ kalın bastanun içerisi oyuk ve çakmaktaşı doludur. Tekerlekli eaki teskere İki katlıdır. Katların arasına saharin- yerleştirili- yör, kaçırılıyordu. Kasık bağının içerisine de lâvanta ve saire koyarlardı. Şık hisiklet de ko- kaln kaçırmak için kullanılıyordu. Balkabağından — yapılan — matranın hikâyesi pek hoştur. Banum içerisine ispirte dolduruyorlar, dentze atıyorlar. Kabak, akınlıya kapılarak — ilerideki köprünün altından ve gümrük memu- vanun görü önünden geçiyor. Biraz i- deride bekliyen kaçakçılardan biri ka- bağı alıyor. Bu ründe birkaç kere tek- rar olunuyordu. 2 BİN K EVVEL DEDUVAR AFİŞİ VARDI Pompelden daha iyi muhafara edil- müş elan eski bir şehirde, Herküla - mamda yapılan araştırmalar — devam ediyor. Son meydana çıkaa eserli rasında, Avrupa ve Amerikanın bü » yük şehirlerinde görülen ilân sütun - karına benziyen büyük bir taş vardır. | Ürzerinde papiras kâğıdına yazılı ilân- dar yapışlırılmıştar. Mütehassıslar bun- darın umüml içtima programları, lati- habat ilkaları olduğunu söylüyorlar. (128 metro). | î | H İ Ne Güzel Erkek! | Nakleden: RECAİ SANAY © gözel eckek. N Bu sörü söylüyen bir ka - dır; kem de genç ve gü- zel, çok güzel bir kadın. Belki, güzeliğine güvenen bir kadın, bir erkek karşısında duy- duğu hayranlığı, işitilir bir sesie kolay kolay itiraf etmez, O da bır an.. Bir zaman.. Bu hayranlığı yal- nız kendi duydu, kimseye duyur- madı. Bu hayranlık nidası ruhu - nun sakin ufuklarında akisler ya- parak kalbine gömülen bir sesti. Bu ses, ayni zamanda, iradesine hükmeden bir emir oldu. Ona itaat etti, fakat... * Vedia 6 aydanberi genç bir mü- hendisle sevişiyordu. Necmi mü- hendis mektebini yeni' bitirmişti. | Vedia onun biraz daha işlerimi dü-| zeltmesini bekliyor, evlenmekte acele etmiyordu. Doğrusunu söy- | lemek lâzım gelirse genç mühen - dis Vediayı daha — coşkun, daha | içli ve çılgın bir aşkla seviyordu. Vedia.0, o kadar değil, daha az.. daha sakin bir alâka., Sık sık gez- meğe giderler. Vedia sinemay> çok sever, Necmi ise tiyatroyu. Bu yüzden aralarında, bazan, hafif münakaşalar olurdu. Genç mü - | hendis sevgilisini, arada sırada V- yatraya da gitmeleri için adeta ic- | bar ederdi Bir gün. (..) tiyatro grukuna baş rolleri oynıyasık, meşhur bir | artist geldiğinden bahisle, o gece-. ki suvareye gitmelerini teklif ve şiddetle ısrar etti, ne yapıp yapıp Vedianın muvafakatini aldı ve git- tiler. * O gece, tiyatroda geçen saat'er Vediaya öyle zevkli geldi. Ruhun- da öyle derin izler bıraktı kl.. Hat.| ta o geceden aldığı tatlı intıbalar | ona tiyatroyu sevdirmiş, kalbin- de bu san'ata karşı bir alâka uyan- dırmıştı. Çünkü: Necminin bah - settiği o meşhur artisti baş genç erkek rolünde görmek Vedlanın — Her şeyin doğrusunu söylüyorum sana. Ter- rubunda fırtınalar koparan bir hâdise oldu. O kadar ki, onun bel- ki, seyirciler — arasındaki bütün genç kadınların içlerinden sarsan,| (öz alıcı güzelliği karşısında, ya - nındak! genç mühendis ile evlen- | me, yuva kurma, herşey gözünden siliniverdi Güzel artistin ruha miü-| fuz eden jestleri, onda, öyle fü - sunkâr bir tesir — bırakıyordu k? derin bir huşu içinde kalbinden, mütemadiyen şu cümleyi tekrar ediyordu: — Ah, ne güzel erkek... Ne gü- zel erkek... * Vedia, ertesi gün, meşhur ar » tiste bir mektub yazdı; — yüksek san'atı karşısında duyduğu hay - ranlığı anlattı. Ve iki gün sonra, yani çarşamba günü için bir ran- devu istedi. Fakat, bu iki gün na- sıl geçecekti?.. Onu görmek, ya - | kından tanımak, konuşmak - için | müthiş sabırsızlanıyordu. — Vedi bu iki gün zarfında Necmivi at - latmak işile meşgul oldu. Mühim | bir miras meselesini — halletmek maksadile bir kaç ay kadar Edir- | neye gitmek mecburiyetinde o! - duğunu, genç mühendise yana ya-| kıla anlattı. Vedia ifadesinde o ka-| dar samim! idi ki Necmi buna «peki» demekten başka bir şey yapamadı Bu seyahat dönüşünde evleneceklerini ve mirastan ede - cekleri istifadeyi düşünerek mü- | teselli oldu... * | Çarşamba .. Vedis ile artistin buluşacakları pastahane... Genç ka dın, oturduğu masada sabırsızla- niyor.. Kalkıp gezinmek ihtiyı cını hissediyor.. Kalb çarpıntıları içinde geçen dakikalar.. Tesadüf, oturduğu salonda ken- disinden başka kimse yok.. Göz- lerinde hep onun güzel, tatlı ha - yali, ah... Bu hayal hakikat ola - cak mi?.. Belki de gelmez.. Mek- tubunu alıp okumamıştır. bile, o- na yüzlerce kadın mektub yazar. — Tuhaf şey! Sonra devam etti: Kim, kimin nesi, nerede oturuyor?. Hiçbir #y bilmiyorsun. Sonra da âşık olduğunu söylüyor- sun. Buraya ciddi lâf etmek için mi oturduk, yoksa alay mı ediyorsun?. Sözünü burada kesti, bir saniye düşündü, yine söyledi — Yoksa senin baktığın kadına ben de mi ba- karım... diye korktun? Konuştuğun kadın dünya güzeli olsa acaba başımı çevirir miyim? Deli misin, çocuk musun?. Böyle yapacağım bilseydim, ne bu Vâdı açar, ne de yanına oturur Ferit, Refeti daha söyletmedi: - Böyle birşey aklına geliyorsa bir daha yü- *üne bakmam. Sen benim kardeşimsin, Canımı, ci- ğerimi bile senden sakınmam, Ve biraa daha sesini katılattır d LA K ll n ee YÜ e p sini düşündüğün, sözlerimden aykırı anlamlar çı- kardığın için eseflendim! Amma sen benim böyle oluşuma avanaklık, budalalık, delilik.. ne dersen de. Gerçek bu. Ve. en ciddi bir tavırla sordu: — Şimdi inandın mı? Şimdi anladın mıf. Bundan tonra kadehini kaldırdı: — Haydi birer tane daha yuvarlıyalım. — Çın çin çınt. — Çın çın çu — Prozit, — Prori Refet inan buldu, yeniden gülümsedi, sorgula- rına başladı: Peki, tanımadığın, bilmediğin, ne olduğunu anlamadığın bir kızı böyle sâşık Kerem» gibi bir- den nasıl sevdin?, Ferit dudaklarını büzdü, yüzünü ekşitti. — Onun orasını ben de bilmiyorum. Grip, tifo, tifüs bir adamı bizden nasıl yakalarsa bu kız da beni öyle yakaladı. Ben şimdi onun hastasıyım, Ve. ilâve etti - Bak, bu gece gelecek, diye ona bir de küçük işlm. Nihayet, arkasından W - Onun tok ve ahenkli sesi | İi — Pardon, bana mzl“:b deren bayan siz misiniz?. Vedia heyecanla döndü. :'r ah; ne feci, karşısındaki 4Ü !'" adamdı. Ona benzer tarafi © değildi, ne cevab şırarak kekeledi: y — Bryi, geğe: Hu gördeti ©, siz misiniş.. — Evet.. O gece .ııuiuı"”qı yazdığınız piyesi oynuyan benim, ) (Devamı 7 inci ehi PrograT” Ankara rıd!“" ğ BUGÜN c 18 Müzik (Türk müzll 1845 Konuşma (8ner | 18 Müzik (Panfar - Fi) 1015 aat ayarı ve -"“ f 10.25 Müzik (incesaz fasl) £ d, 20 Müzik (Riyaseti Chi menik orkesiram - Şefi v M Alnar), ." 1 Saat ayarı ve Mürik (tanbar. Konuşma, YARIN 13,10 Müzik (keman Ve Pij ve aHi Ş 1358 Sant ayarı haberleri, Müzük (bir Ka garki) at MA0 1530 Müzik (d4M latla. Trakya, Karaı v yağışlı, diğer böl yağışlı zeçmiş, mnİş. rüzkür ılıı.ıılıı metre hızla esmiştir. Basi M de baremetft metre VâL, Sühünet en SEİ İ Külcede K2 ve en az 10 *” yak rak kaydedilmişlir. 1357 Hicri Şevval 1938 Ay 12, gün 16 Birincikâmı