Baro Niçin Toplanıyor un, Avukatlığı Meslekimahsus Olarak Kabul Etmiştir 4 !!l'o Reisinin Muharririmize Beyanatı stanbul Barosu başkanı B. Hasan Hayri, dün Ankare- dan şehrimize avdet etmiş M üğleden sonra Borsada mutad lmm. yapılmıştır. Yeni avv- ir kanununun meriyete gir - OB münasebetile Hasan Hayri i-| | Yörüştük ve kendisinden yeni lünun tatbiki etrafında ma - Nat istedik. Hasan Hayri bu sbetle gazetemize şu be - bulundu: Yeni kanun meriyete gir - bu münasebetle Cumartesi u- heyet toplanacak Baro re- 'E fzalarını seçecik. Ondan bu heyet kapunun kendile- ' Vermiş olduğu vazife ve Ülâtı yapacaktır. Bu vazifeyi Fian l, Hi pekilde hülâsa etmek mümkün- . ÜYvelâ avukatların yeni büt - Beai yapmak, mahkemelere, di- K barolara, Adliye Vekâletine, Mlerlere, Mahkemci - Temyize | Ştdermek.. Sonra , «müzaheret Üzüm - Edeceğiz bürosu» teşkil etmek. Müzahereti | adliyeden maksat, avukat tutma- | ğa iktidarı olmuyanların baro nez- dindeki avukat arkadaşlar vası - | tasile hukuklarını müdafaa ettir; | mektir. Yine bu maksat dahilin- de olmak üzere asgari Ücret ta- rifesi yapmak ve Adliye Vekâle- tine göndermek, ayrıca divanı haysiyete tayin edilecek, aza nam- zedini seçerek bildirmek ve ni - hayet disipline, idareye müteal - Tik baroya ait hususatı ifa eyle - mek ve bülçesini tanzim ederek umum! heyete takdim - eylemek yapılacak işler meyanındadır. Baro reisi bu kanunun tatbiki- esnasında avukatlardan bazıla - yının zarar görmesi ihtimali o - Tup olmadığı sualine de şu ceva- bi vermiştir: — Kanun avukatlığı mesleki mahsus olarak telâkki etmiş ve Aâmme hizmeti olduğunu kabul eylemiştir; bu iki vasıf avukatlı- | Bi yükseltmeğe kâfidir, İhrac SHD İktısad Vekâletinin üsaadesi Bekleniyor ”n soa maca - R8 © kısım tüccarlar; İstan - ÜB bul Türk Ofisi müdürlü - , Üüne müracaat ederek şeh- en dehariç memleketlere ihraç olunmasına hük» -| git Müzaade etmesini istemiş- çetlüm olduğu füzere üzüm ih- Yalnız İzmir limanından ya- İ Aktadır. ve orada İktisat Ve- — kontrolörleri ; ihraç edile- Üzümlerin ıtındırdlıudon A imesine göre hazırlan:p amadığını — muntazaman O etmektedirler. Türk Ofisi müdürlü - müracaatı üzerine; dan üzüm ihraç etmek Müvezziler — Parasız !' Gezecekler telgraf ve telefon mü - Seyahat etmeleri kararlaş- Dapıg tt thedecmİt- müdürlüğünden "*-ı ile İstanbul posta baş-| lüğüne tebliğ olunmuştur. 8 u t Ça Hedresesinden camie g- da sarıklı arkadaşını iÇçin hâdisenin olduğu yorlardı. G vçiiler bağırıyorlardı: Sötiyi” Paini, Sen nasıl bir Ye- ÖMİ Büedebilirsint.. — Bire y TİR başını... "îı. Yeniçeriler arasında ""l'ıırebnıı başlamıştı. Witüüninda sotta'ye Yani » —lııı Üstüste yatıyordu Ve ku,, OOf a iler bağırıyordu: Olan yanımızâ get - bağırıyozdu: lâzım geldiği takdirde; bu işten anlıyan kontrolörün bulunup bu- kanmıyacağını sormuştur. Kontrol idaresi de buna ceva- ben ; münhasıran üzümden anlı- yan kontrol bulunmamakla bera- ber bu işin icabında baaştılabile- ceğini ancak; İç ticaret umum müdürlüğünden müsaade alın - ması icap ettiğin! bildirmiştir. Bunun üzerine keyfiyet İç t'- caret umum müdürlüğünden sn- rulmuştur. Müsaade verildiği tak- dirde İstanbuldan mühim miktar- da üzüm ihraç olunacaktır. Ancak bu ihracat, muvakkat ih- racat suretile yıpı]ıhüxehtr. y Romanya Bir Yat İZORBALAR SALTANATI l l İ Aldı Bugünlerde İngiltereden Hima- nımıza gelecek olan Ramen ban - aıralı Büçeni vapuru Romen Ve- NHahdına ait modern ve yeni bir yatı da limanımıza — getirecektir. Tayfun ismi — verilen bu yot bunu salimen çıkaracak vesaitla | Köstence limanında bulunmaması yüzünden limanımızda tahliye o- lonacak bir müddet sonra da sü- vari ve mürettebatını alarak bu- radan Köstenceye müteveccihen hareket edecektir. zazan: M. Sami KARAYEL — Ulema olanlar yanımıza gel- Bin.. Yeniçeri zorbalgrının eline dü- şen kadıncağız ortadan kaybolup gitmişti. Nihayet; Trabzonlu yobaz Fa - tih camisine girdi, Peşinden de bir alay eli silâhlı yobaz camle dolmuştu. Sabah namazına gelen halk heyecana düşüp dinf mera - simlerini terkelmeğe mecbur «l. muşlardı. Yeniçeriler, softaların camie I- tica ettiklerini görünce şaşırnış- lardı. Mukaddes tanılan bir yere #lâhla taarruz etmek işlerine e' | miyordu. Halkın korkuyorlardı. , Kazıklar tatürk köprüsünün — inşası A mukayelesinde, bir kazık faslı varmış. Köprü ayak - larımdaki — kazıkları yükseltmek iddiasile mütcahhit şirket Beledi- yeye müracaat etmiş hem bu ka- zık bahsi, hem de demir fiatları- n yükselmesine karşılık 300,000 liza almış. Sonra, kazıklar iddin olunduğu nisbette yükseltilmemiş, demir fi- atları da düşmüş. Fakat, İstanbul Belediyesi de köprü için verdiği kazık parasını geri istemeyi akıl etmemiş, Bir arkadaşla bu bahsi konuş- tuk da; — Belediye bu köprüyü fenne ve tekniğe daha uygun olmak şar- tile kazıksız olarak da yaptıra - bilirdi amma, demek ki, kazıkh Şekli menfaatine ve maslahatına daha uygun ve üstün görülmüş.. Dedi ve.. ilâve etti: — Bunlar yüksek ve teknik İş- ler. Hikmetinden hem sual edil - mez, hem de kazıklı mi, kazıksız mı elverişlidir, bunu tayin ve tof- rik bize düşmez. BÜRHAN CEVAD İcin Bir Karar Wakiyaj Ve Fazla Süs de Yasak muallim münasebetleri hakkında Maarif Vekâletince bir talimatna- me hazırlanmaktadır. Bu talimatname ile muallimle- rin hariçte de makiyaj yapmaları, nazarı dikkati calip şekilde süs « Jenmeleri de menolunmaktadır .. e. Gümrük Baş . e © Müdürü ı İstanbul idhalât gümrüğü mü- dürü Methi Adakan, — şehrimiz gümrükleri başmüdürlüğü vekü- letine tayin olunmuştur. Bu hu- sustaki karar dün gümrük idare- sine tebliğ olunmuş ve mumalleyh vazifesini Mustafa Nuriden devir almıştır. Gümrük ve fahisarlar Vekâleti | heyeti teftişiyesi riyasetine tayin olunan Mustafa Nuri önümüzde- ki Salı günü şehrimizden ayrıla- rak yeni vazifesine başlamak ü- zere Ankaraya gidecektir. İstanbul idhalât gümrüğü mü- dürlüğü vazifesini de vekâleten muavinlerden Nureddin Gündoğ- du idare edecektir. tııuublındııı Şeyhülislâm —Ataullah — efendi vak'ayı haber aldığı halde Yani- çerileri kurmamak için evine kaç. t Softalar Şeyhülislâmın işe mü- Muallimler . dahale etmeyip evine - kaçtığını haber alır almaz hep birden tek- bir getirip sanki; gezaya giden mücahitler gibi bâbı fetvaya doğ- ru yollandılar... Cami etrafına toplanan Yonü - çeri ağalarından biri bağırdı: — Bire, ne durursunuz?.. Ye - niçeri nancusu elden gitti, Altmış paralık yobazlar, yoldaş öldüre - bilecek cüreti elde etmiş bulunu- yorlar... Girelim camie, keselim kellesini şu herifin... Yeniçeri ağasmın bu bağırma- sı toplanan gözü kanlı sergerde- lere kâfi gelmişti, Mukaddes mabedi, — Allahın yurdu zihniyetini bir anda çiğ - nemiye hazır olan bu serseriler Günün Meselesi: Beş Ziraat Kurumu| Tayyare Müdürü de ehrimize Geliyor Et Fıyalları Yeniden Mühim Mikdarda Ucuzlatıldı Kurum tarafından Anadoludan evlet Ziraat kurumunun, şehrimizin et — ihtiyi muntazam surette tatmin etmek maksadile, yaptırdığı tet- kikat günden güne, safha safha «inkişaf etmektedir. Kurumun bu işle meşgul olan iki memuru Bü lend ve Selâhaddin, mezbahada kesim fsaliyeti olan, baftanın dört gününde tetkikatlarına de - vam etmektedirler. Yapılan tetkikler henüz kat't bir neticeye bağlanmamalka bera- ber şehrimizin bu çok mühi ihtiyacı bakımından esaslı şekilde karşılanmış olacaktır. Bu- nun ilk hayırlı adımı olmak üze. re bugün mez'nahada Devlet Zi - raat Kurumu tarafından ilk hay- Beşiktaşta | zifeye göre, karaman TARI PU külliyetli miktarda getirilmeğe başlanan bir koyun sürüstü van kesimine başlanmıştır. Bu - dan sonra haftanın muayyen gün- lerinde, Kurum bu faaliyetine de- vam edecektir. Öğrendiğimize göre, Pazarter günü, Devlet Zirast Kurumu u - mum müdürü Şefik de şehrimize gelecek ve et işile esaslı surette bizzat alükadar olacaktır. FİATLAR UCUZLADI Belediye et fiyatlarını yeniden ucuzlatmıştır. Bugünden itibaren tatbik edilecek olan bu yeni ta - toptan 81, Pperakende 36 ve adğlıç toptan 33 ve perakende 40 kuruş üzerinden satılacaktır. Bu suretle her iki cinsten ikişer kuruş tenzilât yapılmıştır. Yeni Bir Çocuk Bahçesi Yapılıyor ahalle aralarındaki mezar- lıkları kaldırmak için ha - rekete geçen belediye Be - şiktaşta Yıldız civarında - bulu - 'nan ve o semtin en maruf bir me- zarlığını teşkil eden .«Abbas ağa» mezarlığını da tamamile kaldır mağa ve yerine büyük bir «Çocuk bahçesi» tesis etmeğe — teşebbüs etmiştir. Fakat yapılan ülk çalışmalar; mezarlığın vaziyeti itibarile isin bu senelerde kabili tahakkuk bir hale sokulamıyacağını göstermiş- tir, Bu vaziyet karşısında — «çocuk bahçesi» nin başka bir suretle te- sisi çaresine baş vurulmuş — ve civarda bulunan diğer semtler'n de istifadesini temine hadim bir ellerinde piştov, bellerinde kı - linç camüin içine hücum ettiler Sabah namazına gelen cemast zaten dağlışmıtı. Camide beş on yobaz kalmıştı. Softalar, Yeniçerilerin -camie baskın yaptıklarını görünce mü- ezzin mahfeline çıkıp ateşe baş - ladılar. Trabzonlu yobaz attığını vu - ran bir adamdı, Cami kapısından içeri giren Yeniçerileri - piştovla ördek avlar gibi birer birer avla- dL Yeniçeriler bir türlü içeri kire- miyorlardı. İstanbulu - fetheden koca Fatihin türbesi önünde ve ismini taşıyan camlinde, bir za- mahlar âlemi nizam ve intizam- larile hayretlere düşüren Yeni - çeriler, şimdi Moskof hududun - da küffar ile muharebe yaparca- sına meydan muharebes! yapıyor- Tardı. Cami muharebesi tiği müddetçe hiçbir devam et « kimse bu vaziyette görülen Milli Emlâke n- it bahçelerden biri seçilmiştir. Beşiktaş — Kaymakamlığı bu maksatla Defterdarlığa müracaat etmiş ve bu büyük bahçede mo- dern çocuk oyunları tesisatı vü- cude getirilmesine müsaade olun- masını istemiştir. Bu çocuk bahçesi Beşiktaş ve Ortaköydeki çocuk sahibi ailele- üyük bir ihtiyaç ve noksarı- mevsiminde faaliyete geçmesi i- çin çalışılmaktadır. Ayrıca Vişnezadedeki büyük parkta da çocukların oynamaları ve eğlönmeleri için büyük bir kı- gım ayrılacak buraya da oyun ve- saiti konulacaktır. vakaya müdahale etmedi. Padişah ve hükümeti zaten Ye- niçerileri zorbalarının elinde ve keyfinde idi. Hangi bir kuvvet ge- lip bu sergerdelere müdahale e- debilirdi. Zorbalar, akşam ezanına kadar muharebe ettikleri halde, Trab - zonlu softa tek bir Yeniçeriyi içe- riye sokmadı. Cami kapısı Yeni- çeri lâşelerile dolmuştu. Nihayet; Yeniçeriler binlerce kişi olarak toplandılar ve içlerin- den biri yoldaşları gayrete getir « mek ve cesaret vermek için ses - lendi — Bire, yoldaşlar! Yeniçeri musu ayaklar altında kaldı. Ne & Tursunuz?. Hep birden — dalalım | camie... Cami mukaddes ise bizim Yeniçeri ocağımız da mukaddes - | tir... Haydi ileri. Bu söz üzerine Yeniçeriler ga- | Teyana gelerek kapıdan içeriye hep birden hücum ettiler. Trabzonlu yobaz habire ateş e- Alıyoruz Üçünün İsimleri Konuldu Hava kurumu İstanbul şubesi yeniden tayyare filomuza bul adına 5 tayyare hediye etmeği kararlaştırmaştır. Bu tayyarelerden üçü «Kapalı Çarşır, «Fener» ve <Taksim» is - mini taşıyacaktır. Kontrol Dairesi Laboratuarı Ay Başı Faaliyete Geçiyor İktisat Vekâleti İstanbul kon- trol dairesi lâboratuvarı ay başın- dan itibaren faaliyete geçecektir. Lâboratuvarda her nevi ticari | tahlilât yapılacaktır. Yılbaşından itibaren gerek lâ- | boratuvar ve gerek halen mev - cut tahlilât lâboratuvarı müşte - reken çalışacaklardır. Bunlar liman hanının zemin ku- tında bulunacaklardır. Balık Baollandı Haricden Talebler de Çoğaldı | İki gündenberi lümanımızda balık akını tekrar çoğalmıştır. Bu suretle 2 gün zarfında 45 bin çift torik ve 18 bin kiloya yakın is - tavrit ile bir miktar uskumru tu- tulmuştur. Yunanistan ve İtalyadan aa müteaddit balıkçı vapurları li - manımıza gelerek mühim mik - ane | .SebzeHali Meselesi erestecilerde birkaç yıl ev- | vel yapılan sebze hali, o za-. mandanberi bir dedikodu mev- | zuudur. Bu binaya birkaç yüz bia | Ülira harcandı. Arsası kısım kısım | , istimlâk edildi. Tahsisat yetişme- di. Tekrar tahsisat verildi. Bina | yapılıp bitince, dar olduğu anla « Pşildı. Kabzimallar birçok şikâyede ler yaptılar, kimse dinlemedi. Hu- | Jüsa bu hal binası uzun bir mesele- oldu. Yapılıp bitlikten sonra, kı- sa bir zamun geçti. Duvarları çat- ladı. Gazeteler binanın tehlikeli olduğunu yazdılar. Şimdi, şu günlerde tekrar hal ) mevzan canlandı. Bu sefer de, bi nanın yavaş yavaş çökmekte uı- | duğu iddia ediliyor. Herkesin ağzı torba değil ıı. çekip büzesiniz, kulaktan kulağa birçok dedikodular yapılıyor. Muhakkak ki, bu hal binasının macerasını asıl bilenler binayı yaptıranlardır. Binayı belediye yaptırmıştır. Binanım fenni vazi- yetini de bilenler yine b diye fen heyeti ile müteahhittir | Ortada bir bina var. Zaman za- | man, hakkında bir sürü şey süy- | leniyor, yazılıyor. İşi asıl bilenler çıkıp da: | — Bina sağlamdır. Hiçbir teh- Hikesi yoktur. Şu kadar paraya — yapılmıştır. Pahalıya da çıkma « mıştır, demiyorlar. Ve bunları söylemek - kâfi de- Bildir. Yerinde fenni keşif, o 2a- manki hesaplar üzerinde tetkikler yapıp bir fenni ve bir de mali ra- 1 | por neşretmelidir. Pakat, bu ra- | porlar hakikate uygun olmalıdır. Aksi varid ise, yani bina kötü ve para da fazla sarfedilmişse, bu — da, açıkça söylenmelidir. Şimdi, zavallı kereste hali zeu altındadır. Herkes birşey söyl - yor, Fakat, hakikat nedir?. Bunu — bilmiyoruz. İstanbul bizimdir. Vergiyi biz veriyoruz. Belediye işlerinin en küçük telerrüntma kadar bilmek hakkımızdır. Bele- diye de, bütün bu işlerin muhase- tarda balık almağa başlamışlar- Toriklerin çifti Yunan ve İtak- yan tacirlerine 12 ile 18 kuruş a- rasında satılmaktadır. Değişen İsimler Cenub demiryolları üzerinde bulunan «Nasibin» ve Arappınar istasyonları isminin Türk - şive - ve ahengine uygun olmasımı te- >minen «Nusevhine ve «Mürşitpı- nar» olurak değiştirildiği alâka darlara tebliğ olunmuştur. di Sanayi Birliği İda Hey'eti İctimaı Sanayi Birliği idare heyeti düm öğleden sonra saat 15 te toplan - mış ve Yerli mallar sergisi hesap- | larını tetkik etmiştir. Bundan sonra Birliğe ait muh- telif meseleler üzerinde müzake- rTeye geçilerek kararlar verilmiş- tir, diyordu. Camiin içi Yeniçeri ölü- lerile doldu. Fakat Yeniçeriler bir adım bile! geri atmadılar, Müezzin mahtfe - Hine çıktılar, “Yobaz; o derece mahirane ve giddetli ateş yaptı ki, mahfele çı- kanlar dayanamadılar ve gerisin geriye kaçtılar, Softanın kurşunu bitmişti. Be - Tnden palasını çekti. kaçan Ye - niçerileri budayarak kapıdan çık- tı ve kaçtı. Yobaz, gerek müezzin mahfelin- de ve gerek kaçarken müteaddid yerlerinden yaralanmıştı. Lâkin zorlu yobaz, yakasını hır- tarmış ve İstanbuldan kaçıp git - mişti. Nereye gittiği de belli de- | gildi. l Pınarhisar âyanı Ali Ağa; Ka- bakçının kellesin! ve gövdesini ikiye böldükten sonra, yere düşen | üryan dilbere bakmamıştı. | yön toplanarak çalışmalarına de- besini, mercı ve salâhiyettar elan makamlara olduğu kadar İstan - bul halkıma da bildirmeğe mec » burdur. Bunun için gazetelerin « sütunları açıktır. ; İstanbulluları, yapılan her işte kale almağa artık alışmalıyız. REŞAD FEYZİ Afyon - Anlaşması Müzakereleri 'Türk - Yugoslav afyon bürosu müzakerelerine dün Ticaret Oca- sı meclis salonunda devam olut- müştuür. Bu toplantıda ; ihzarl komis - yonun hazırladığı rapor müzake- Te edilmiştri. Neticede rapor ay- nen kabul olunmuştur. Öğleden sonra da ihzari komis- Vvam etmiştir. Birimizin derdi Hepimizin der ti |Meyvaya Hasre Gidiyoruz darının oturdağu semtlerdeki dük- tıyorlar. Diğer meyvalar da yukarı Böyledir. Ucuru da var. kat. şehrin tâ öleki ucunda.. vanılası parası da verince yine