2—s TELGEAF-İ4 ! mci Kinun 1888 SZEEOLATA VE İSTANBULLULAR stanbulda son zamanlarda çi - kolata imalâtı azalmış.. Halbu - ki, bu mevsimde, her sene, daha| fazla çikolata yapılırmış. Bunun sebebi, cenubi Amerikadan ge! - mekte olan kakaonun şu günlerde az gelmesi imiş. İstanbulda çiko- | lata yiyen vatandaşların sayısı ne kadardır, bilmiyorum. Fakat. İs- tanbullular ağızlarının tadını bı- lirler. Çünkü, şimdiye kadar ağız- ları az mı yanmıştır? İNSANLAR VE ZENGİNLİK —— Ben, muntazaman fayyare pt- iyango bileti satın almam, niçin böyledir, sebebini de pek bilmem. Belki bir itiyad edinmemek me - selesidir. Yılbaşı yaklaşıyor. Yıl- başı bileti için bir arkadaş bana tavsiyelerde bulundu: HÂDİSELER KARŞISINDA Son Telgraf imiş. Çünkü, yalnız Fransada, fa- Teler senede 500 milyon liralık zarara sebeb oluyorlarmış. Yapı- lan tetkiklere göre Pariste insan- dan çok fare varmiş. Parisin nt- fusunu $& milyon olarak kabul 2- dersek, demek ki, orada 5 milyon da fare var, Hani, Avrupa şehir - leri temiz olurdu? Necede o e - mizlik, Bizim İstanbulun, pistir, diye adı çıkmış. İstanbulda 5 milyoa fare ne gerer yahu.. GÜZEL SES YOK MU İMİŞ? Bir sabah gazetesi yeni bir mü- nakaşadan bahsediyor; Memleke- üümizye güzel ses yok mudür:. Diyor ve bu tmevzuu da bir anket naünae, aıakadarlardan sorüyu- Kimi, var, diyor, kimi yok, diyor. Bugünlerde, her kafadan o kat dar çok ses çıkıyor ki, hâlâ, güzel ses yok mu, diye soranlara hayret ediyorum. Bu kadar sesin içinde — Bir bilet al yahu, dedi, zen- gin olursun.. — Zenginliği ne yapayım? — Rahat edersin.. — Rahatı ne yapayım?. Arkadaş durdu, yüzüme baktı ve şu cevabı verdi: --— Birader, sen insanı deli eder- .. ; PARİSTEKİ omamam eee FARELERE BAKIN Fransada yeni bir mücadele baş- lamış. Bu mücadele farelere karsı bir tane güzelini bulamıyarlar nı? MÜTEHASSIS NE DEMEK, MANASI NEDİR? Gazetelerde şöyle bir havadis n- kudum: Mütehassıs kamarot ye- tiştirilecek.. Şu mütehassıs keli - mesini nekadar da israf ediyoruz. Buradaki mütehassıs kelimesin - den kasdedilen müna şu olsa ge- rTek: Şimdiki kamarotların bir kıs-) ı bu işi bilmiyorlar. Bundan son-| ra bu işi bilir adamlar kullanıla - AHMED RAUF KÜÇÜK HABERLER Hrayı dlamamıştır. Mesele yeni - den mahkemeye intikal eylemiştir. -Birinci Yazılı Yoklama * Belediye bütçesinde badema tahsisat münakalesi yapılmıya - caktır. * Karadenizde tekrar fırtına başlamıştır. Birçok vapurlar Si - nob ve Ereğli limanlarına sığın- mışlardır. *& Parti genel sekreterliği: mün-!| hal meb'usluklar için yakında in- tihab yapılacağı için hazırlıkların yapılması alâkadarlara bildiril - miştir. v& İktısad ve yerli mallar haft«. sının dün ikinci günü olması mü- nasebetile radyoda Ziraat Vekili tarafından bir nutuk verilmiştir. Ayrıca bütün mekteblerde de konferanslar ve temsiller - tertib olunmuştur. 4 Erzincana giden heyet dün akşam saat 18 de Ankaraya dön- müştür, Holicioğlu alanında spor faaliy: ti 11. 11. 998 Pazar günü yapılan, Halıcıoğlu Yildirimspor. «A> ta - kımları maçını «A> takımının 2- 0 la ve gene ayni klüple yapılan «B» takımları maçını da 5-0 gibi yüksek bir sayı farkile Yıldırım- spor kazanmıştır. Bütün Mekteplerde Başl Romanyadan Gaçi- adı Lise ve ortamekteblerde birincı yaşılı yoklamalara - başlanmışlır. Yeklamalar bu ayın 18 ne kadar bitirilmiş olacak ve ay sonuna kak| dar da notlar tesbit edilecektir. Bu yıl, mekteblerde randıman vaziyeti iyidir. No. 88 — Nedir 0? — Giderken bana no dedi, bilr: l yor musun? Cahide gülerek sözünü tamam- Tadı: — Yengen bizden —ayrılırken: «Aman, annen duymasın, dedi, ben| de yakında genç bir erkekle ev- lenmek niyetindeyim. Fakat, Hursi şid Abbasla değil'» — Allah afiyet versin.. Şansı a- çık olsun, Zateu onun bu kızgın- Tıklarının sebebini anlıyorum: Ko- casız kaldı. Amcam öldükten son-| ra, bekârlığa tahammül edemi - 'yor. Hele ben iki gün sonra şu ni kâh müsaadesini alayım da. O- GÖKYÜZÜNDE # AŞK YARIŞLARI rilecek Nallar Ramanyadan geçirilecek olan her nevi katran ve nebat mahsul- lerinin hastalığı olmadığına dair bir menşe şahadetnamesi ibrazı meoburi tufulmuş olduğu dün a- lâkadarlara bildirilmiştir. Yazan: İskender F. SERTELLİ nunla da meşgul olmak fırsatını buluruz elbette. * Yeşilköyde tayyare hangarının önünde dilenci kılıklı bir adam dolaşıyordu. O gün Hangarda Cevad nöbet- çiydi. Biraz önce posta müvezzli, Ce- | vada şu telgrafı getirmişti: «Berline vardım. Margariti be- | men yola çıkara NİHAD Cevad, arkadaşının Berline — - dığı haberini almca sevindi. Fa- kat Margariti yola çıkarmak Ce- vadın elinde miydi? D Afyon Birliği Müzakeresi Busabah Yugeslavlarla Müzakerelere Başlandı Yugoslavya ile aramızda imza edilecek olan afyon anlaşması mü- zakerelerine ticaret ve sanavi oda- sında meclis salonunda başlanıl - miştir, Müzakerelerde — Yugoslavyayı şehrimizegeler 5 doktor temsil et- mektedir. Bunların arasında Yugoslav a afyon inhisarı umum müdürü £© riyaçiç de bulunmmaktadır. Müzakerelere iştirak eden he- yetimiz; İktısad Vekâleti İhracıtı teşkilâtlandırma müdürü Serve - tin riyaseti allında olmak üzere toprak mahsulleri ofisi umum mü-| dürü Hamza Osman Erkan, ofis afyon satış bürosu Türk mürah « hası Ali Sami, Toprak mahsull. umüm müdür muavini Şakir ralı, ofisin İstanbul şubesi müdü- kâleti müşavirlerinden mürekkebdir. Azlzden mu kadar eksper de bulundurmak-| tadır. Dün Yugoslav heyeti Tokatlı - yan otelinde bir müddet istira - hatlen sonra toprak mahsulleri o- fisine — gelmiş ve umum müdi Hamza Osman Erkanla bir gi Tüşene yapmıştır. Bugün başlanan müzakecelere iki memleketin afyonla alâkalar mehafili büyük bir ehemmiyet vermekte be anlaşmanın her iki memleket menfastlerine uygan bir şekilde imzalanacağını mu - hakkak görmektedir. Kıdem Zammı Alacaklar Dün Mekteplere Bildirildi Bu sene kıdem zammı — alacak orta tedrisat muallimlerinin ad - ları, Maarif Vekâleti tarafından dün bütün mekteblere bildiri! - miştir. Mekteb idarelerine tebliğ edilen listelerde ismi bulunmıyan ve zam almağa hak kazanmış olan muallirner, bir itirazarı varsa, Ve- kâlete bildireceklerdir. Bu kabil zam görecek, muallim- ler, ders senesi sonuna kadar tei- tiş görecekler ve teftişlerde müs bet netice verirse, önümüzdeki ey- lülden itibaren maaşlarını zamla alacaklardır. Bu yıl da, 300 der fazla orta tedrisat — mualliminin zami göreceği anlaşılmaktadır. Her ailenin gelirmi ve gide- rini bildiren muntazam — bir hesap defteri olmalıdır. Hesap- sız harcayan pusulasız gemiye benzer. Ulusal ekonomi ve arttırma kurumu gaça YKU SARA TUT Ve Nihad Berline varır varınaz Margariti neden hatırlamış, yau tünde duruyordu. Kapıda .dolaşan dilenci, şapka- sını çıkararak: Allah rızası için bana bir bat- dak su verir misiniz? Dedi ve içe- riye girdi. Cevad iyi kalbli bir Dilencinin haline acıdı — Biraz bekle burada. Diyerek yanındaki odaya ;*çtı.| Bh bardak su doldurdu.. Tekrâ. ve süratle odaya döndü. Dilenci bu arada, masanın üs - tünde duran telgrafa göz atarak dudağını bükmüştü. Cevad suyu verdi: — Neden çalışmıyorsun, baba? | — Alilim yavrum. Belim, ba- caklarım tutmaz. Umumi harbde idare meclisi ve Türk - Yugoslav | Caferin ortağı Arnavud Lütfi, ü- rü Vahid Demirkan ve Ziraat Ve-| dün Lütfiyi dinlemiş, tekrar po- Heyetimiz müzakerelerde lüzu- | şimesi suretile vukua — geldiğini POLİ S Ve.. Mah Ok Meydanı faciası Henüz Suçilu Meydana! Çıkarılmadı Okmeydanında bulunan cesed tahkikatına ehemmiyetle dvam olunmaktadır. Hâdise mahallinden Kulaksıza kadar yolda bulunan ve kan zan- nedilen lekelerin kırmızı boya al- duğu anlaşılmıştır. Dün Kulaksızda kahvecilin eden| zerinde bazı lekeler —görüldüğü için yakalanmış ve zan altına a hınmıştır. Müddelumumt Feridun Bagana lise tade etmiştir. Diğer taraftan Morg, ölümün; csedin başının e- tesbit etmiştir. Kabehıt Kimde ? Geçenlerde Büyükdere önünde çarrpışan İtalyan ve Panama va- purlarına aid tahkikata devam u- kunmaktadır. Her iki vapurun acontası da kabahatin birbirinde — olduğunu söylemektedirler. Diğer taraftan Beneme vapu « rundan dökülen petrollar — akıntı ile Kireçburnuna toplandığından halk, bunları toplamaktadır. ll Para Meselesinden Bir Kavga Büyükdere Kefeliköy dalyanır- da çalışan İnebolulu Hüseyin bir para meselesinden çıkan kavga neticesinde arkadaşı — Erzincanlı Hüseyni bir tahta parçasile ko - kandan yaralamıştır. Yarahı bat- taneye kaldırılarak tedavi altına alınmış İnebolulu Hüseyin yaka- | Tanarak tahkikata başlanmıştır. Otemobil ile Otobüs | Arasında Şoför Hamdinin — idaresindeki 3286 numaralı otobüsle Veysinin tdaresİndeki 4928 numaralı hustst| otomobil Topkapıda çarpışarak | her ikisi de hasara uğramışlardır. | çak A K Çekmeceden Para Çalmış Sabıkalı küçük Emin Kumbâ - racı yokuşunda manav Mustafa- nın dükkânına girerek çekmece- den paraları çalarken suç üstün - de yakalarak mahkemeye veril - miştir. — Eskiden ne iş yapardın' — Marangozdum.. Şimdi çalı- şamıyorum.. — Okuman yazman var mı? — Hayır.. | Sadığın suratına atmış ve yaka - | tına alınmıştır. — Nerde yatıp kalkarsın? Dilenci suyu yudum — yudum içerek cevab verdi: — Bu civarda bir bahçivan var.. Memleketlimdir.. Onun kulübe - sinde yatarım. Allah razı olsun, o bakıyor bana. — Yazık. Bu yaştan sonra W- lenilir mi hiç? Belediyeye neden gitmedin? — Yol, iz bilmem ki. Belediye | rada rahat edersin.. Bakılırsın! — Dedim ya benim, kimsem yok. Bu işler iltimas ister.. Yardım is- sakat kaldım. Bu halde nasıl ça- lışayım? — Kimsen yok mu? — Hayır.. Allahtan başka. ERC İ R L S ĞNNN YN “ Ö SNENİN A CN T ter, Cevad tekrar yanındaki odaya girdi: — Dur sana eski bir ceket vere- yim. Sırtındaki paçavrayı at da kemeler Bir Kızın Marifeti Nışanlısı Sadığı Ödürmek İstedi Dün akşam saat 16 da Bahçe - kapıda mahallebici Hacı Recebin dükkânında bir hâdise olmuş Mü- veddet isminde Yahudiden iö me bir kız nişanlısı Sadığı öldür. mek istemiştir. Evvelâ mahallebiciye gelen kız nişanlısına telefon ederek onu da dükkâna davet etmiş ve biraz son-| ra yukarıya çıkarak başbaşa ko- nuşmağa başlamışlardır. Bir aralık Sadık feryadlar için- de aşağı inmiş ve: — Bu kız beni öldürecek! Demiştir. Filhahika biraz sonra Muveddet| elinde bir tabanca olduğu halde aşağıya inmiş ve 4 kere tabancayı sıkmışsa da ateş almamıştır. Bu- nün Üzerine kız silâhı kaldırıp lanmıştır. Hâdise derhal cürmü meşhud mahkemesine intikal — etmiştir. Muhakeme vak'ayı sade bir teh- did mahiyetinde görmüş ve d yı devrettiği 3 üncü ceza muha - kemesi de şahid bir tüfekçinin celbi için celseyi cumartesi günü- ne talik etmşitir. Küçük Yankesici Kasımpaşada oturan 13 yaşında Kasım oğlu Süleyman isminde bir! çocuk Köprüde tramvayda Yuva- kim isminde birinin cebinden pa- ra cüzdanımı çalarken suç üstün- de yakalanmıştır. —— Mangala Düşüp | Yandı | Galatada Samsun otelinde otu - ran Bahriye — isminde bir kadın mangal başında oturmakta ikı ir fenahık gelerek man - galın üstüne düşmüş ve muhtelif yerlerinden yanmıştır. - Bahri; hastaneye kaldırılarak tedavi al - üzerine Bu Havada Deniz Kenarında Oynanır mı? Üsküdarda Çinilihamamında o- turan Cemilin 8 yaşındaki — oğlu Hayri deniz kenarında oynamakta iken denize düşmüş ise de kurta- rılmıştır. bunu — Allah senden razı olsun, be- yim! çırçıplak kaldım. Kimseden yardım görmüyorum. Dilenci, masanın üstündeki tel- grafı yavaşça alıp koynuna koydu. Cevad elinde bir ceketle odaya dönerek: — Zannederim bu sana iyi ge- lecek.. Dedi.. Ceketi dilenciye uzattı. Cevadın verdiği ceket hiç de eski değildi. Pekâlâ her zaman cemi - yet içinde giyilebilir bir cekotti, Dilenci: — Allah kabul etsin, dedi, Allah Halil İbrahim bereketi versin sa- na, oğlum! Ömrüm — oldukça bu | iyiliği unutmıyacağım. | Dilenci sevinerek cevadın oda- sından çıkıp gitti. Cevad o gün hangarda geceya- rısına kadar nöbetçiydi. Ertesi ga| Beyoğluna inecek, Margarite tel- grafı göstererek, onun biran ev- N DD ö h İkinci bir hat yapılacak | kara arasında Bolu üzerinden ikin- | sunulacaktır. » Şehirde Temizlik İşleri Dün Sıkı Bir Teftişden|, * Geçirildi Vali Lütfi Kırdar hastalandı - ğından dün makamına hiç gelme-, miştir. Bugün de evinde istirahat edecek ve dışarıya çıkmıyacaktır. Yeni Belediye reis muavini Lüt- fi Aksoy dün Valiyi evinde ziya- ret etiiştir. Lâtfi Aksoy bilâhare — yanına Belediye sıhhat müdürü Osman Saidi ve temizlik işleri müdürü Mustafayı alarak Kasımpaşa, Şiş- li, Beyoğlu ile Kurtuluş, Tophane, Cihangir semtlerini ayrı ayrı gez- miştir. 'Temizlik işleri hususunda alâ- kadarlara verilen emrin tamamile| tatbik olunduğu görülmüştür. Bu ara gıda maddeleri — satan yerler ve kasab dükkânları da tef-| tiş olunmuştur. Bu teftişlerden a-) lınan neticeler akşamüstü Lâtfi Kırdara bildirilmiştir. LİSE VE ORTA MEKTEPLERDE| YOKLAMALAR Diğer taraftan Lütfi Kırdarın hastalığı münasebetile — vilâvet parti kongresinin hazırlık Içti - mana dün akşam Vali muavini Hüdayi Karataban — riyaset ot - miştir. İstanbul Ankara Yolu Nafıa Vekilimiz Ali Çetinkaya dün Erzincan hattı resmi küşa - dandan dönerken trende gazete - cileri kabul ederek resmi küşad hakkındaki ihtisaslarını anlatmış ve bilâhare sorulan suallere ceva-| ben: « Havalar müsaid gittiği içir. Erzurum — hattında ray ferşiyatı hararetle devam etmektedir. Bu gidişle önümüzdeki Cumhuriyet bayramında resmi küşadın yapı - lacağını kat'iyetle zannediyorum. | İran - İrak iştikametlerine doğ- ru inşasına devam ettiğimiz hat- ların 200 kilometresi gelecek se- me bitmiş olacaktır. İstanbul - Aa- ci bir hat yapılmasına zaruret var- dir. Fakat bunu elimizde olan işlere göre sıraya koymak mecburiye - tindeyiz. Ankara radyo istasyonü neşri- ? n Paris radyosu ile karışma- zası için tedbirler aldık. Neticeyi bekliyoruz.. Demiş ve İstanbuldaki köhne Tadyo istasyonunun bir daha iş- lemiyeceğini söyledikten sonra şu| suretle devam etmiştir: «— Radyo makinelerinin, poeta, telgraf ve telefon idaresinden te- darik olunması ve ucuz fiatla sa - tılması ve tamir olunması için bir kanun projesi - hazırlanmaktadır. Yakında Büyük Millet Meclisine vel yola çıkmasına çalışacaktı * Reşad, iki gün sonra polis müs diriyeti önünden geçerken Yıl - mazla karşılaştı. — Bana mı geliyorsun, Roşad- cığım? — Hayır gözüm! Ben artık ni- kâh müsaadesini almadan sana görünmemeğe karar verdim. — Nasıl oldu.., Validen izin ala-| bildin mi? — Şimdi vilâyete gidiyorum. E-| ğer müsbet bir cevab alırsam, sa- 'na uğrarım. Yılmaz gülüyordu: — Allah muvaffak etsin, dedi. Nihaddan bir haber var mı? — Hayır. Köşke henüz muva - salatına dair bir haber gelmedi. Geleceği de yok galiba. Ve hemen ilâve etti: — Ben onun Berline - gittiğine inanmıyorum ki.. (Devamı var) Stoyndinovlî'" zaferi g Yazan: Ahmed Aylardanberi bııyul beklenen Yugoslav seçimi gün neticelenmiş ve Bl'd yadinoviçin temsil ettiği ÖEyWrp) radikal bizrliği büyük H || kazanmıştır. Dün al malüm olan neticelere ı*", met partileri ı.ıı.nmuıın' 3 zasından 300 den fazlasifi ” etmiş, Maçek'in temsil halefet koalisyonu usluk seçtirebilmiştir. Bu iki zümre arasındaki cadele Yugoslav devlet f nın temeline dıvının çarpışmasıdır. Eski Si! partisi, Koroşetz'in ıııü"" &y Hırvat halk partisi VE nun müslüman part küp eden Yugoslav rıd“" Bi, merkeziyetçidir. dr, devlet ismini, « lar ve Slovaklar» — KTRL «Yugoslavya» ya çev '|, gibi düşüncelerle harektl bunlar da devletin iç ondan mülhem olarak vermektedirler. Diğer taraflan Maçek'la Üa allındaki muhalefet B? «köylü Hırvat» partisile «Demokrat» ve «Köylü” taşıyan üç Sırb partisi j yapılmış bir itilâftır. j tisi ötedenberi Y deral bir devlet kunll"J p sini istihdaf etmektedir" gel aleyh diğer Sırb vat partisine itihak man federal devlet prf bul etmişlerdi. Bi kadar evvel araları imzalıyarak şöyle bİf rafında çalışmayı ladi ) 1 — Ana yııımg 2 — Serbest sek essesan meclisi wıi*f' 3 — Federal bir deV nin kurulması, 4 — Tecezzi kabul goslav vatanının ı-nl Kırıym'gi ned ! — Ordunun İu"ı maması. Bunlar, haricf p İ W nedenberi, Stoyadil devletlerle anlaşma '”) kid etmekte idiler. nn başına gelen *“"ı y dinoviçin gerek ÜYü gehili hariei politikada takik, Yasetin isabetine göPü dığından, BaşvekiliP , ki vaziyetini takviy€ halefeti de şaşırtmı'li mosfer - içindedir u—çımı tazelemeğe “ ge “Söçimde Yugosli” yine bırılul.ıu““ gn m şu idi: Stoy tikada eski dM KŞi gll 7i vakyada yıpnb mokrat devletlert mı Iıllynrıuııll federal bir sist nız? Yoksa bütüf letinin bir idare masını mi il! Bu süallere KSfİ vab verilebitirdi. tinin 11 birindi” ” B ği cevab da oduf dinoviç