—sON TE P — 1O1 inci Kânan 1838 Tunus, Korsika, Ciboti Meselelerinde ! İtalya, Almanya'ya Güveniyorl!.. İngiltere Fransayımı İtalyayımı Tufacaki İtalya'da Yapılan Nümayişlerin | Fransa'daki Grev Zamanına Rastlaması Bir Tesadüf müdür ? ransa ile İtalya arasındaki münasebatın daha gergin- teştiği görülüyor. Yeni ge- len Avrupa gazetelerinde Roma- dan yazılmış birçok malümata te- sadüf ediliyor. İşin içyüzü aran- dığı için bu tezahürat artık ikin- ci, üçüncü derecede kalıyor. Çün kü asıl mesele İtalyanın emelleri tatmin edilmiş olmaktan çok u- zak görüldüğüdür. Bu itibarla İtalyanlar ,politika Alemine yeniden yeniye şu me- sele'eri çıkarıp getiriyorlar: Tu- nus, Korsika, Cibuti. İtalyan hü- kümeti tarafından buna dair a- Çılan açığa bu meseleler ortaya konmuş ve müzakereye girişil - miş değildir. Lâkin şimdiye ka- dar kaç gündür olup biten şey lerden, hâdirelerden — ve İtalyar matbuatında — yazılan yazılardan onlaşılıyor ki İtalya le Fransa #rasında darin bir uçurum var - dir. İtalya Hariciye Nazırının gaze- tesi sayıdan Telgrafo'nun yaz - dığını görünce meselenin —artık Öyle ikinci, füçüncü derece le kal Mıyacağı anlaşılıyor. Bu gazete diyor ki: *İtalya Hariciye Natırının söz- leri istikbal için bir program de- | mektir. İtalyanın milli emelle - Hitlerin İtalyayı ziyareti esmasııda denizde yapılan bir şenlik rinden bahsetmekle bu program lmiş oluyor. Son zamanlarda ortaya çıkaz meseleleri gerüşmek üzere Hitlerin Romaya yaptığı ziyarete ait bir intıba yanın milli emelleri ne olduğunu | gizli tutmağa lüzum yoktur. Av- rupanın variyetini bilenler bun- ları anlamakta zorluk çekmezler. Bu emeller mutlaka Avrupa sul- hunu tehdit eder mahiyette de - &ildir. Münihteki karar üzerine a- daletsizlikler tamir edilmeli. Hu- dutlar tashih edilmeli. Avrupada olsun, müstemlekelerde olsun hu- dutlar düzelmeli!. Diğe rtaraftan Lavaro Fasisla gazetesi şöyle diyor: — «Pransızlar | Bu milli emeller İtalyan ırkın- | Tunusu 1881 de almışlardır. O za- dan olan ve italyanca konuşanla- | man bu keyfiyet İtalyada büyük rı korumaklır, Bu program bugün | bir galeyan uyandırmıştı. — Eğer budur. Avrupalı muhabirlerin bil- dirdiğine göre İtalyanlar milli e- mellerini tatmin edilmemiş gö - terek bunları yerine — getirmek, yani istediklerini elde etmek için harekete geçmek hususunda ken- dilerini kâfi derecede — kuvvetli buluyorlar ve kuvvetli oldukla - (Deovamı 6 ıncı sah'lede) ÇOCUK Bilmecesi Hediyelerimizi hazırladık Önümüzdeki pazartesi rüne, çocuk okuyucularımız için hazırladığımız Jlk mecelere karşı sen derece alika merak duyacaklardır. Dün ve daha evvelki günkü müsha- darımızda bildirdiğimiz tafsilâta göre bilmecelerimizi kalledenler ve çekile- ce kokura metloesinde kazanlara şu sra ile aşağıdaki hedirelerimizi ve- roceğie. Çocuk okuyucularımız, — bilmecenin Çıklığı pazartesi rününü takip edecek sumartesi günü — kediyelerini — gelip idarehanemiiden alacaklardır. Birinciye bir bisiklet, ikinciye —hir fotoğral makinesi, üçüncüye kaymetli | Bir kol saati, dördüncüye bir dolma | kalem, beşinciye gazelemizin üç aylık abonesi hediye olarak takdim edile- cektir. İ | dan 500 İngiliz Tirası bir türtü getme- MİHRACENİN RURNAZLIĞI İngilizler, v yet Uyakatli iş va şayanı hayret bir nesaket perdesi Yürda ea büyük kurnazlıkları yap- kadırlar, Bir müddet evvel, Loudralı bir an- ) | | Ukacı, bir Mihraceye Tüder devrin - den kalma mobilyeler satmışlı. Bun- ların Hati 6000 İmgilir lirası olarak Mihrace, memleketine dönmüş, ve ayni gemiye mobilyeler de yüklenmiş. Bambaya geldikleri zaman, Londrada- Ki antikacının dermiş ve 5500 Hiralık bir çek almış- fır. Bu, bir yanlışlık maydi? Antikacı birkaç hafta beklemiş, Pakal geri ka- miştir, Tabli aboreun varle diye bir mih - raceye müracaat edilmez. Mobilyeleri almadan evvel onun İşlerile meşrul dan zata başvurulmuştu. Kendisinden | alınan cevap sudür. sMaselede katiyyen — bir — yanlışkk mevcut değildir. Fakal sadece Mih - race kumuştır. Mobilyeleri almadan ev- vek, klm oldağunu söylemeden mağa- zayı iyaret eden Mihrace, mevzuuba- hik mebilyelerin 3.500 llraya satıldı- Knı görmüştür. Loudralı antikacı, İki gün seora, ya- ni müşterisinin küviyetini öğrenince fiatı 500 Hra arttırmıştır. Mihrace, nesaketinden dolayı huna AMliraz etmemiş, fakat aptal emamelesi görmek te zücüne gilmiştir. bu- ana doğruyu söylüyeceksi - ! B ae | alime başka cevap veya ka-| çamaklı yollara sapan sözlerle bö- | ni aldatmıyacaksınız. Sevmesini bilir msiniz? Amma nasil, sevmek | biliyor musunuz? DU içimdir. Ki ancak 3.500 lirayı &- demiştir. Geri kalan 300 lirayı da Bom bayda bir, bankaya yalırmıştır. Anti- kacıya olan berç, bu paranın getire - «eği fniz He yavaş yavm ödenecek tir. Mihracenla bu kurnazlığına ne der- sinte?, Tanha sokâkta yalnız ve yan - yana yürüyorlardı. Bu susle mu- | hatap olan kadın hayretle kaşla- TAKSİiM Sinemasında Mısır Ses Kralı Meşhür Muganni ABDÜLVEHAB'ın Nelis ve mükemmel şarkıları ile dolu AŞKIN GÖZ YAŞLARI Türkçe sözlü ve Arapça şarkılı filmi Emsalsiz ve muazzam aşk filminir, 3 üncü HAFTASI görülmemiş bir muvaffakiyetle devam ediyor ve şimdıye kadar İstanbulda hiç bir filme müyesser olnuyan fevkalâde bir rağbet görüyor. Cidden mevsimin en parlak şaheseridir. İlâveten: EKLER JURNAL tarafından alınmış ATATÜRK'ün muazzam cenaze merasimi. Bugün at 'e 1 de tenzilâtli matineler İsi haftadanberi bütün İstanbul halkını güldüren Senenin va güzel Türkçe sözlü YNAROZ KADISI Filmi her seansda baştanbaşa vüsi salonunu dolduran SARAY sinemasında Parlak muvaffakiyetle devam ediyor. İlâveten: FOKS JURNAL Operatörleri tarafından ANKARADA alınan ATATÜRK'ün Büyük Cenaze Töreni Bugün saat | ve 2,30 da tenzilâtlı fiatlarla matineler | | tanılmış san'atkârlar rol almış - Sevmesini - Biliyor musunuz Mek I Yazan: MURAT KAYAHAN l[ rım kaldırdı ve yanındaki adam. ilk defa görüyormuş gibi dikkat- le süzdü. Genç adam yumrukla - Tni sıkmışlı.. Bütün vücudunda | asabi bir ürperiş dolaştığı belli oluyardu. Kadın birdenbire — adımlarımı sıklaştırdı. Dudaklarında ken - düne has müstehzi bir ürperiş hâ- | kim oldu. Yüzü duygularını sak- hyamıyordu. Başını önüne eğerek: — Her zamanki gibi.. Her se - ven veya sever görünenler gibi siz de.. Genç kadın sözünü tamamlıya- madan boğulan bir sesin hücu - mile karşılaştı — Hayır.. Hayır beni onlardan ayırınız. Ben sevginin manasını başkaları gibi yalnız.. Utanır gibi sesini yavaşlattı ve yaz Esire Fillğ B leketimizde geçen bir vak' ya akd olan bu filmin ha - rici manzaralarırın — geçenlerde şehrimize gelen Fransız operatör lerinden Jorj Stilli ve Marsel yöon tarafından alındığını yazn iş- tık. Operatörler, Türk zabıtasınd n gördükleri yardımdan ve kolay - lıktan çok Mmütehassis kalmışlar- dir. Çevirdikleri filimler, Par st. Pek çok beğenilmiştir. Paris ci varında Juanvil stüdyosunda İk- maline çalışılan bu filimde çok in dokuz yüz yılında memn - l Tardır Viviyan Romans, Mili Parley, dikten sonra © | sında gelecek€ tubu gönd€ vabı böyle düşünü- gözlerini yolun karanlıklar virerek söyledi: — Yalnız hırslarımla öf Genç kadın uzun yallaf sıkıcı geçen bu kısa muhâtü kaçmak ister gibi sözü 9": Sen çok yoruluyot bir şey değil. Daire b ğında sana bir bardak #f mez. Ciddiyetin son ,..ıa": konuşan bu çift birdenbir” daşlığa girivermişlerdi. gödt Genç kadan iri siyah parlıyan bebeklerini yotf Tikanlıya çevirdi: — — l — Ciddt söylüyorum iyi yapmıyorsun. çb Hulki içini anlatmıyâ sevgilisinin birdenbire M Biştirmesine sinirlenmişdi: ) daha fazla — sinirlik OAt kaybettirebilirdi. Sesini V dan cevap vermiş olmak (Devamı 7 inci 4€ Silvi, Pölet Paks, Luif İ John Loc, Saturin, Doliür Belin ilâh... beynelmilel zenginlerin mâni ol- malarına rağmen İtalyan impa - orluğunun — tabil — servetlerini işletmektir. Bir takımları da ken- dilerine hakıcaten lüzumlu olma- dığı halde mahza İlalyayı zarara sokmuş olmak için bazı yerleri eilerinde tutuyorlar, oralara yer- leşmiş bulunuyorlar, Artık İtal- | Beşinciden onuncuya kadar — birer | BUGÜN ——— EĞLENCE-AŞK GENÇLİK - ZEVK bugün İtalya ile dost olmak iste- | niyorsa mazideki bu haksızlık tamir edilmeli.. İtalyan gazetelerinde - yazılan bu yazılarla nasıl bir maksat ta- kip ediliyor ve ne anlatılmak is- teniyor? İşte Avrupa gazeteleri- nin Romadakı muhabirlerini şu günlerde çok meşgu! eden cihet Babam, en küçük birşeyi duysa beni kıtır kıtır ke- ver. Sen yainız değil, çöpçatan ile bile eve girsen yine beni bağışlamaz. <Nasıl oldu da sen bu adam- Va konuşabildin, sevişebildin?. diye kafamı koparır- Hepsinin zamanı gelecek... Haydi şimdi gidelim Ve. Nesrin sözünü bitirir bitirmez yürüdü. Fe- Tit de ölgün bir yürüyüşle onu izledi. Merdiven başında Nesrin — Ferit beraber çıkmıyalım.. Dedi; sözüne ekledi: — İlkönce ben çıkayım. Hemı atlayıp gideyim. — Niçin?. - Görülmekten çok korkuyorum. Birisi görür de babama haber verirse bittim, Feridin yüzü buruştu: — Ot.. Ne de sert baba bu... Dedi, devam etti: — Poki ne zaman buluşacağız?, — Şımdi hiçbir şey söylüyemem. Ben ŞiHe sa- ©a bir kartla haber veririm. — Bu gece gelsene. — Gece mi? — Ne olur? Cwlekiler hep kaçıverirsin! — İmkânsız. aamma nn remraa C. fotoğraf albümü, onuncudan on beşin- | ciye kadar bir boya takımı, en beşin- | elden yirmineiye kadar ” birer hatıra | defteri, yirminciden — yirmi beşinciye kadar da birer desle — kurşum kalem hediye edilecektir. Yirmi beşinciden ellinciye kadar de- vece alan çocuk okuyucularımıza Şir- deyin ve diğer artistlerin c0 güzel kart- | darı verilecektir. YOSMAIİ eansrammanın Yazan: ETEM İZZET BENİCE yegan uzaamumumuz : — Noden imkânsız olsun. Ayrı odada yatmıyor musun?. — Ay — Amma, en Bir otomobile oda amma... filân diye düşünme. Kadın isterse herşey olur. Erkenden odana çıkarsın. Herkes uyu- duktan sonra da kaçar, bir otomobile atlar, gelirsin. İstersen ben gelip evin yakınında bir yerde seni araba içinde bekli O hiç olma bekliyeyim!. — Deli gibi — Zararı yok. — Öyle ise sen gel. Sant on birde konuşuyorsun! iyeyim, ği Tokatlıda Deli gibi diğim kadar sevdiğin gün akıllılık İle dı uyaduktan sonra lerim. birinden ayırabilecek misia bakalım? Ben seni bek MELEK Sinemasında Fransızca Sözlü - Ba DELİ Ayrıca;: Paramunt Dünya Havadi: dini söylemiyorsun?. - Daha şi cek, ndi bekleme. bekli eceğim! f — İnan olsun rum. ben sokağa nasıl yalnız çıkabili - rim?. — Aşk en büyük cesarettir. Çıkartır! Bak ! rine bağlasın.. — Ne olursa © GÜZELLİK ve HAYAT FİLMİ GEN Rollerde RJ)BERT TAYLOR MOSEEN O'SULİVAN - LIONEL EARRYMORE Bugüu saat 12.45 ve 2.30 tenzilâtlı Matinc — Haydi esen kal.., — Öpücük aşkın bağıdır. — Bizi dudaklarımız değil, kalplerimiz biribi- Li sleri Gazetesi söylemem. Onun da sırası gele- — Sen anlaşılan beni öpmek için seviyorsun! değil. Bütün varlığımla seviyo- — Niçin öpmek istiyorsun?. » derleri. 'ne bir cevap oldu: 1 sun bekliyeceğim. On birde To- — Pekt Dedilliöinine, KERMR — Haydi esenle kali... Bekle amma bilmem. Teridin iniltisi — Gelmezsen ne olacak?. Tükkme — Ben yine seni arı — Bana da bir adres ver de ben de seni arae- yayım. — Olmaz!. — Niçin bana nerede oturduğunu, babanın &- YT M ü4 K : j i VA A b | "_)ğx y ö | 'i ü Nı.'. Ha < B !Ğ;. rş î 'u Artist vüyet ÜD ÜR 9/ Bu filmin ıınır!*"”/ n ve L Lania tarafınd?” — Üi Miştir. y Bu hafta, Mark s% harem hayatına " g çevirecektir. Bunt figüran angaje