'..—— | Ü üne onservatuarın || Bu Yılki Faaliyeti Yakında Umumi Konserlere BU Sene Yaniden 260 Talebe Yazıldı | #anbul Konservatuvarı, bu Yıl, daha geniş ve daha fa- & âl bir programla çalışma - _.'“'lın etmektedir. Şimdiye & Konservatuvarın talebe a. ton devrede kaydolanlarla 200 1 bulmuştur. Kız ve talebeler, ber gün munta- n ve müzik derslerine ça- lar. , talebeleri teşvik et- Kabiliyetlerini daha riyade w&hi bu yıl da, sezonun tarihlerinde — konserler ir. Bu könserler, on beş bir olmak üzere ayda iki Verilecek, birinde yalnız ta Atarliksız satış mecburiye- dair olan kapuna mü- İtdllik kararname ile — be- Satışlarda — evsaf ilânı Ha T Uttulan maddeler hari- &_Nın diğer istihlâk madde- S :;'Bd.m:cn evsaf ilânı su- lmması için tedbirler alı- & İktisat Vekâletinden pa - fatışın tatbik olunduğu Ticaret Odalarına bil- - Bunda ezcümle şöyle olmak üzere mümkün olan baş- bilinmesi lüzumlu tarattanı vekl - palmakla bera - faraftan alâkadar tüc - geldiğine dair olan dir. bir karara varıl - gaç Ve mevzuun daha e - Ve alâkadar esnaf ve daha etraflı SALTANATI Na el ş kale yakasına ge; - h uM&am çullanmış Wı" ;v;ım. bulu Bi ,"“"'um. meli kalesi gq ,""“nnu da İstanbula ya - | h: qu.;l:"k imdat istemiş. x"s K.l Ortaları karışınış O Katağa Makamı şaşırmış- © bir ges çıkıyordi! | Ak, Mİ":— Rumeli kalesini fet- kimler>, DÖĞ ikça ee l!h'ı:i;u":î" uçurân. | n DU emretti dersi - Bün vak'ayı haber yamakları za- __Rıım.u re Yazılmasılşi $imdilik Geri Kaldı | | racılar tarafından da süratle > İToprak h";ıhıu!leri' | bâbı Başlanacak lebeler, diğerinde muallimler de | iştirak edeceklerdir. Verilecek konserlerden, her s- nıf halkın istifade edebilmesi i - çin fiyatlar mümkün olduğu ka- dar ucuz yapılacak, talebeye da- ha ziyade ucuzluk temin edile - cektir. Konservatuvarın bu faa - liyetinin, musikiyi yaymak, ta - nıtmak, öğretmek ve musiki zev- kıni aşılamak bakımlarından bü- yük faydalar temin edeceği mu- hakkaktır. Bu hafta içinde, mevsim somu- na kadar verilecek konserlerin ta- rihleri tesbit edilecek ve prog - ram halinde neşredilecektir. Konserlerin nerede verileceği de programla birlikte bildirile - cektir. linmesi faydalı görülmüştür. Binacnaleyh maksadı temin & | çin muhitinizde bulunan hazır ve ısmarlama ayakkabı tüccar ve es- nin mümessilleri davet olu- ak ayakkabılarda evsaf ilârı | mocburiyetinin evsafı için ele a- hnması icap eden vasıfların ne - ler olabileceğinin ihzari şekilde tayini lâzım gelmektedir. Diğer taraftan halen perakan - de satışlarda evsaf ilâmı mocbu - ri tutulmıyan ve ayakkabılardan gayri maddelerden de bir an ev- vel perakende satışların evsaf ilü- ni Süretile yapılması muvafı't görülecek maddeler üzerinde de ayni maksatla tetkikat yapılması da çok faydalı olacaktır.> Bu tamimden de anlaşılacağı veçhile İstanbulda ayakkabılara evsafını gösleren etiket vurulma- sı işi gimdilik geri kalmıştır Vekâletin tamimde istediği tet- kikler, diğer şehirlerdeki kundu- na pılkrak neticesi Vekâlete bildiri- lecek ve evsaf meselesi hakkında Vekület ancak ondan sanra top- lu bir karar verecektir. Otisi Toprak inahsulleri — ofisi, bir haftaya kadar Ankaraya nakle - yuzatı: M, Sami KARAYEL niz?. Kimsecikler bir şey bilmiyor du. Herkes bu işin padişah sultan Mustafa tarafından irade edile - rek vücude geldiğine kani idi. Yeniçeri ortaları silâhlanarak hümayuna dayanmışlardı. Hep bir ağızdan bağırıyorlardı: — Kabakçı Mustafayı neden i- dam ettiniz? Bu emri kim verdi?, Cevap isteriz... İş fena idi, Saray altüst olmuş- tu. Bu işten kimsenin haberi madığı için Endertn ağaları şaş: kın, şaşkın birbirlerine bakıyor - lardı. | Sulltan Mustafa Kızlar ağazırı Köy Kalkınmasına Niçin İhtiyaç Var? mönü'nün Kastamonu seya- hati ve köylülerle hasbikali her tarafta büyük bir alüka uyandırdı. Bu alâkanın verdiği merakla olacak ki, Çatalcalı bir köylü ile konuştum. İstediğim gibi uyanık bir vatandaş, uyamık bir köylü. Dedi kiz — Köylü toktur, fakat, parasın dır!. Sordum: — Niçin?, — Anlatayım. Diyerek devam ettk — Çatalcada toprak bire sekiz veriyor. Ben arazisi bolca köy - lülerden biriyim. Bir çift hayvan- la 320 kileden fazla buğday istih- sali mümkün olmaz. Bu 320 kile- nin 120 kilesini bir çift hayvanın yiyeceğine, 40 kilesini tohuma ayırmak lâzımdır. Geriye kalan 160 kilesi de bir çift hayvanla is- tihsal yapan köylüye bugünkü piyasa fiatı ile ancak yılda 163- 175 lira arasında bir kazanç ge tirir. Boşka hiçbir yerden bir ge- | liri yoksa o köylü 175 lra ile bir yakkabıların Evsafı Meselesi Eliketle senede neyi karşılıyabilir?, Ve. gözlerimin içine bakarak sözlerine ileve etti: — İşte bunun içindir ki, köylü toktur, fakat parasızdır.. Ve. bu misali dilnedikten sonra ben de kendi kendime: — Köy kalkınmasına niçin ihti- yaç var?, BÜRHAN CEVAD H. Partisi Vilâyet Kongresi |Sekiz O-ıı_—G;e Kadar Teplanacak Halk Partisinin kaza kongrele- ri tamamlanmıştır. İki yılda bir toplanması nizamname icabı olan vilâyet kongresi de bu sene içti- maa çağırılacaktır. Vilâyet kon - gresinin toplanma tarihi Partı U- mumi merkezince tesbit edile - cektir. Kongrenin sekiz on gün sonra toplanması muhtemeldir. ee ğ alüylei Karadenizde Bir Şamandıra Karadenizde bulunan — Slatifos gemi kaptanı — tarafından Ticaret müdürlüğüne bir inderilmiştir. Bu telsizde Bulgar sahillerine & mil yakınlıkta bir şamandıra görüldüğü ve bu — şamandıranı her dört saniyede bir şimşek gös- terip takriben altı milden görül - Taksiler Niçin Aynı Renkte Olmamalıdır? | Şoförlerin Iiddaları Muhtelif ehrimiz - deki şo- förlerden bir kaçının yeni- valiye müraca - tak- ettiklerini kendile- Mmevzuü mah- yet bunun Tince bahsolan zurlarını anlat ” tıklarını yazmış - — tık. Bu müraca - tın ve dileğin ma- hiyetini, — mucib sebeblerini ken - dilerinden öğrenmek üzere bir kaç, şaförle görüştük ve şoförler cemi- yetile temasta bulunduk. Şoförlerin bu husustaki düşü: celeri ezcümle şu suretle hulüsa edilebilir. * Mağazadan alnan bir o- | tomobilin üzerinde çok cazib renk-| 1i ve gayet parlak bir boya vardr | Bittabi bu boya Avrupadır ve lâ- akal dört sene dayanır. Böyle Tüks | bir otomobil alan kimse onu Be- lediye emrine uygun olmak ve taksi olarak işletebilmek için ye- niden boyanmağa mecbur kalıyor. Bir #temobilin boyanması 40 - 50 lirahk bir iştir. Ve boya mal - zemesi tamamen Avrupadan gel- | diği için bu paranın kısmı küllis harice gitmektedir. Bundan m; da otomobili alan bu parayı ü - zumsuz, füzul! bir mascaf olarak | vermektle ve burada Avrupa mal- zemesile yapılan yerli boya ote- mobilin kendi boyasının dürt! vi kadar dayanmamaktadır. Het otomobili alan zarara giriyor. Hem paramız harice gidiyor, hem de | Edil adyonun — memleketimizde yüksek fiyatlarla satılmak- ta olduğu cihetle bütçesi müsait bulunmıyan halkımızın bundan mahatim kaldığı Nafia Vekâletir- ce tesbit alunmuş ve radya fi - yatlarının ucuzlatılması kararlaş- tırılmıştı. Nafia Vekâleti; az kazançlı ai lelerin ve köylülerin bile muhak- kak bir radyoya sahip olmaları - süratle harekete geçmeği muvafık görmüş ve bu- nu temin için bir heyet teşkil et- | miştir. Râyo ve telsiz. mütehassısla- rından mürekkep bu heyetin üç | Bakımlardan Yerindedir Durak yerinde müşteri bekliyen | kuyor. Bütün bunlardan maada gö- | İlâve eden şöförler bu dilekleri - Halk Radyoları Bütün Halkın Radyo Alabilmesi Temin taksiler yapılan boya aslının yerini tut - muyor. Renksiz ve dayanıksız o ze hoş görünmiyor, zevksiz ve göz- terişsiz oluyor. Katlanılan bu kö'- fete rağmen taksilerin hepsi tam olarak ayni renkte değildir. Bir- birinden daha koyu, daha açık >l- mak üzere muhtelif renk fankları göze çarpar. Şoförler düşüncelerini çu neti- ceye vardırıyorlar Bir otomobilin taksi olduğunu anlatmak için yanındaki saati, da- afındaki pötikarel! korden ki Renik serbest bi- rakılmalı, otomobiller kendi bo- yalarile kullanılmalıdır. Bu su retle büyük bir masraf ve hatta israftan kurtulmuş olacaklarını ha olmazsa e! nin is'afını yeni valimizden ricâ etmektedirler. Diğer taraftan gerek bu mesele | ve gerekse diğer bazı hususat hak- kında şofürler cemiyeti de, da resmi müracaatta bulun esnafın dileklerini bildirecekti: kın-| - Bunlar İstanbulda bütün şir - ketlere ait radyoları tetkik ede - cekler ve en pratik en ucuz rad- yo tipini tesbit edeceklerdir. Bu tip bir raporla Nafia Vekâ- letine bildirilecek ve Vekâlet te radyo esaslarına göre bir lâyiha hazırlıyacaktır. Heyetin ği bu radyolara S8—SON TELGRAF —O 1 inci Künun 1998 Zücaciye Tröstü ve Tacirler Yeniden Şikâyetller Baş Gösterdi Şehrimizdeki zücaciye tacirle- aliyetinden şikâyet etmeğe başla- mışlardır. tarafından zücaciye piyasasının ellerinde tutulduğunu ve bu trös- tün zücaciye işlerinin bariç ve dahikleki fasliyetini sektadar e- derek milli fabrikaların mamu- Tâtanın sürümüne engel olduğu- Zücaciye işlerindeki bu — tröst nu iddia etmektedirler. yeni olmayıp ötedenberi bir tür- lü hallolunamıyan bir mesele ba- lindedir. Aldıkadar tacirler vaziyeti res- mi makamlara yeniden bildir - meği ve tedbir alınmasını karar laştırmışlardır. Tröstün doğurduğu mahzurlar bir raporla etraflı bir şekilde İk- tisat Vekâletine bildirilecektir. Eğe Denizinde Fenerler Tetkikatı ufi Manyas ve Fenerler idaresi müdürü Yusuf Ziya şehrimizden İzmire gitmişlerdir. Yusuf Ziya Adalardenizi ve E- gedenizindeki fenerlerin vaziye - tini tetkik edecektir. Bu ara; ye- niden konulacak başlıca fenerle- rin yerleri de tesbit olunacaktır. ——i Cari Hesaplar 'kramiyesi S 'v İş Bankasının küçük ceri hasap ikramiye keşidesinde bin lirayı 69671 numaralı hesap sahibi ba - «halk tipla ismi verilecek ve ha- zırlanan lâyiha ile gümrük res - minden muaf tutulacağı gibi bun- ların işleme resimleri de terzi! olunacaktır. Şehrimizde başlıyan tetkikler çabuk bitirilecek ve lâ- yiha kanuniyet kesbeder - etmez, hemen tatbikatına Bu süretle vatanı çağırdı. Ve sordu: — Nedir bu gürükü?. Efendimiz, Kabakçının kafa- sını kesmişler... Rumelifenerin e bulunan yüzlerce yamağı kılıçtan | geçirmişler.. Kaleyi fethetmiş - let.n Sultan — Mustafa — afallanıştı. Bunlar da kimdi? Yoksa: $ an Selimi salis taraftarları mı ayak- lanmıştı? Fakat; bu, mümkün de- ğildi. Hiddetle: — Bunlar da kim? — Bilmiyoruz... — Sâdaret kaymakamı paşa - nn haberi yok mu? — Onlar da bilmiyorlar. . — Peki, Yeniçeriler ne diye ba- ğarışıyorlar? kellesini uçur - kendilerine! Be « m haberim yoktur.. Her kim bu filli işlemiş ise rizam haricin- de icra eylemiş olduğundan hak- | larından gelinmesini lerim, Kızlarağası ; derhal bâbı hü - mayuna koştu. Toplanan Yeniçe- rilere Padişahın kat'i tebliğ etti. Yeniçeriler bağırışıyorlardı. — Demek, efendimizin haber - leri yokken ocağımıza hiyanet e izade ey - kellelerini kesmeliyiz... — Padişa- | fermanını yerine getir - Binlerce Yeniçeriden - bir kıs - mi Rumelifenerine , bir kısmı da şehre dağıldı. Kabakçının kellesini Alemder Mustafa paşaya götüren Deli Zorba Rumelifenerine döndüğü zaman kalenin Yeniçeriler ve ya- maklar tarafından sarıkdığını gör- müştü. Deli Zorba ve beş arkadaşnır yamaklar eline düşmesi yüzde iradesini | denler vardır.. Bu hainleri bulup | yüzdü. Çünkü; Yeniçeri ve ya - luka ettikleri gibi ne olur ne ol- maz diye de Rumelinden ve İs - tanbuldan gelen yolları kesmiş - lerdi. Bu sebeple Deli Zorba; Ak- pınara geldiği zaman yolların ka pah olduğunu köylülerden haber almıştı. İş fena idi. Muhakkak A- lemdardan aldığı emri Pınarhisa- rı âyanı Ali ağaya bildirmeli idi, Deli Zorba , Rumeli balkanla» rında eşkiyalık yaparak büyü - müş takımından olduğu cihetle pişmişti. Muhasara olunan nice kalelerden hattı yararak başlı ba- şına çıkmış ve yine nice kalelere habersizce girmişti. Zorba; Akpınarda muhasara haberini alır almaz derhal köyü terketti. Ve her ihtimale karşı da köylülere şu yolda beyanatta bu- lundu: — Demek; vaziyet böyle... Öv- le ise bize burada iş kalmadı. Ge- risin geriye kaçıp Sadrazam or- dusuna iltihak etmek Jâzım. yan Atiye kazanmıştı. Bu ikramiyeyi kazanan ve res: mini yukarıya koyduğumuz ba- yan Atiye mükâfatmı almıştır. sa bir zamanda en ucuz ücretle en iyi ve net sesli bir radyo mı kinesine sahip olmuş bulunacak lardır Zorba, bu sürelle izi mek istiyordu. Netekim kurnaz - lığını yürüttü. Köyden çıkar çık- maz Terkos köyüne doğru — yal aldı. Ormana girerek - gizlendi Geceyi bekliyardu. Sular kararır kararmaz, Deli Zorba beş atlısı ile beraber bü - yük bir çark yaparak tekrar İs - tanbul yolunu tuttu. Bu sefer A- | yastafonos üstüne doğru geliyor- | du. Maksadı Sadrazam ordusunun ileri kataatına yetişmekti. İstanbul üzerine yürüyen or - dünun uçları Yarım Burgazdan Çekmece üzerine doğru yürüyüş- lerine devam ediyorlardı. Derhal Küçük Çekmece köprüsünün ağ- zında pusu kurdu. Gece yarısına döğrü ordunun uçları - gözüktü. Yeniçeriler; İstanbula döndükle- ri için sevinç içinde idiler. On ki- şiden mürekkep olan uç silâhla- Tını atlarının terkilerine bağla - (Devamı var) ri son zamanlarda bir tröstün fa- | Tacirler; 4 musevi ticarethane | Denizbank müdürlerinden Ra- | | H | Operet Sahneleri | arşamba akşamı Halk Opek reti temsillerine başladı. Bo yoğlunda yeni tutulan bina- da, yeni bir kadro ile «İçiçe» isimli operetle temsil mevsimini açtı. Operet idacesi, ilk temsili müna- sebetile, davetlileri arasında beni de hatırlamış. Gittim, opereti göre düm İtiraf edeyim ki, halk operetinin geçen yıllardaki temsillerine nis- betle daha ziyade bir bazırlık - ve itina gördüm. Müessislerine mu- vaffak olmalarını temenni ederim. İdenl operet aranmazsa, fazla ti- tizlik gösterilmezse, Halk Opereti sahnesi, İnsana birkaç saat eğlen- celi vakit geçirtebiliyor. Muhakkak ki, Halk Operetini i- dare edenler, bu yeni kurulış için çok hazırlanmışlardır. İstanbul hal kının bu sahneye rağbeti nisbetin- 'de, bu operetin olgunlaşmasını te- menni ederim. Sahne işlerimizde, maalesef cle- man noksanlığı derhal güzc bat - maktadır. — Ankaradaki Tiyatro mektebi dahi, talebesizlikten şikâ- yetçidir. Günül arzu eder ki, artık İdaha çok zaman beklemeden - iyi iyetişmiş elemanlara kavuş-*ilelim Halk Operetinden bahsederken, büyük ve medern bir şehir olmağa doğru giden İstanbulumuzda sahne ve her nevi eğlence vasıtalarının azlığına — ve teşkilâtlandırılmamış, ihtiyacı karşılıyacak ayarda olma- yışına işaret etmek isterim. Halk Operetinin bu noktadan da rağbet görmesini dilerim. Çünkü iyi sahne devamlı bir se- yircinin vücude getireceği bir kay- mettir. Devamlı ve bol seyirci de iyi sahnenin temin edeceği bir varlıktır. Yani bunlar, birbirlerine bağlı şeylerdir. İki taraf birbirin yardım etmekle, hüsnüniyet gös - termekle, — fedakârlık yapmakle, İsahne işlerimiz de pekâlâ yürüye- bilecek bir yoldadır. REŞAD FEVZİ Yunanlılar Ve Balık Idhalatı Şehrimizdeki alâkadarlara bil- dirildiğine göre Yunan hükümc- ti balık idhalâtı hakkında — yonı bir kararname neşretmiştir. Bu kararnameye göre tuzlu sa- lamura ve diğer kurutulmuş her nevi balık mahsulleri Yunan tisat Nezaretinin — müsaadesi' Yunanistana ilhal olunadüktır. * Bu gibi balıkların bedeli serbes: dövizle ödenecektir. Ba karar balıkçılarımızı memnun birakmıştır. Birimizin derdi Hepimizi1 dar di Balıkpazarında Seyrü- sefer İşleri Mühim bir ihtiyacı — karşılamak bakımından ailı yük arabalarından #ikâyel hiç şüphe yok ki kimsenla çak kümdur. Maliâ yolun bu darlığı yü- zündendir. ki, Eyüp - Keresteciler etobüsleri Köprüye kadar işletit me kadar dar, biçimsiz olduğu ma- * İ İ İ ! | İ İ i | | İ | memekledir. Yük arabaları ise - bus — Tanın tcari — vaziyeti — savatından olarak - « kadar sık ve gok elarak ı işlerler Ki yarı yolda baran siki- gırlar, aralarında bu yüzden kavza — patırlı ederler, yol dakikalarca müs attal kalır ve bu esnada buradağ yelcu geçmesine imkân olmaz. Ak- şam sabah bu yoldan xidip melen Binlerce İnsan, bu yolculük esna » sanda gözünü dört değil, sekiz aç- mak mecbüriyatindedir. burası yük arabalarından geçil - mesi çok güc elan, bazan da — bur Tüclük dakikalarca imkânsızlık ha- i cular kadar dükkâncılar da müş - tekidir. Riz, bu sütunda, bu ü bir hal garesi şekli tavsiye e- dememekle beraber arabaların bir kısmının başka bir yoldan sevke- dilmesi veya herbangi bir suretle yolün bu. vaziyette kurtarılmasını alakadarlardan dilerte. Jini alan bir yerdir. Ba halden yöle variyete Hulâra — j