6—8SON TELGRAF — 28 ? ci Teşrin 180t Bulgaristan ve Bal- kan Antantı (1 inci sahifeden devam) hâdiselerin sür'atle yekdiğerini takib etmekte olduğunu, binsen - aleyh, parlamento ile hükümet arasındaki rabıta ve anlaşmanın müuhafaza ve takviyesile harici siyaset değişikliklerinde tam bir birlikle hareket etmek icab etti ğini söyledi. Govedarof'un söy- lediği bu sözlerden sonra Başve- kil Köse İvanof söz alarak: Bey- nelmilel vaziyet, Avrupa ve bi hassa Balkan münasebatım hulâ- Ba ettikten sonra, Bulgaristanın, Avrupa ve bahusus Balkanlar Sulhuna olan sarsılmaz bağlılık- ta devam ederek, Yugoslavya ve 'Türkiye ile münakid ebedi dost- Tuk paktlarına sadık kalacağını ve Bulgar hükümetinin, Yuna - nistan ve Romanya ile de tam bir anlaşma ve fili teşriki mesai te- sisi emel ve arzusunda bulundu- ğunu, söylemiştir. Köce İvanof, Romanya ve Yu- nanistanla Bulgaristan arasında- ki muğlâk meselelerin müteka- bil emniyet ve hüsnü niyetle tedrici olarak düzeltileceği ümi- dinde bulunduğunu, maamafih, bu uzlaşmaların faydalı bir şe - Hldeumnadüuekwm-nhveı devamlı bir Balkanlılar sulhu - nun tesisi için reel bir hakkani yet çerçevesi içinde hüsnü ni - yetle mütehassis bulunmak İcab tebartiz Tmeb'us ve eski parti liderleri söz almışlardır. Eski demokrat par- tisinden R. Macarof'la Gr, Vasi- lef, ceki sosyalist partisinden N. Sakarof, eski Çankof partisin - den T. Koluharof, çiftçi partisi li- deri D. Giçef, sosyalist V. Rastu- fot, Köse İvanof hükümetinin mecliste muhalifleri olkduğu hal - de, Bulgar harici siyasetini mem- nuniyetle tasvib ettiklerini be - yan etmişlerdir. Harlctye Encümeni Reisi Go - vedaraf gazetecilere verdiği be- yanatta: «Parlâmento azalarının tarihi vazifeler ve harici mese - Jeler karşısında bu derece müt- tehkd bir halde bulunduğu görül- memiş bir hâdisedir. demiştir. Genç ve gzel kıza ne oldu a (Birinci sahifeden devam) Yalova köylerinden birinde bir 'bolmuş bütün araştırmalara rağ- men henüz bulunamamıştır. Aklığımız malümata göre hâ - dise Yalovaya 20 kilometre me - safede Bursa - yolunda Dağıstan muhacirlerile meskün Güney kö- yünde bayramın birinci günü ol- Mmüuştur. Köy halkından Lütful - Tah adında birinin henüz 3 yaşın- da bulunan zekâ ve güzelliğinden bütün köy halkı tarafından sevi- len küçük Raziye bayramın bi - rinci günü sabahı uykudan uya- mır uyanmaz bir iki sokak ötede oturan çok sevdiği büyük anne - sinin bayramını tebrik etmek ve elini öpmek arzusunu göstermiş- tir. Küçük Raziyenin annesi yav- rusuna yeni yaptırdığı bayram - lik elbiselerini giydirmiş ayna ile saçlarını taradıktan sonra kü- çük Raziyeye çabuk dönmesini söyliyerek büyük annesine gön - dermiştir. Aradan saatler geçtiği halde Raziyenin eve dönmediği- ni gören annesi komşu çocuklar - dan birini büyük annesine gön - dererek kızını aramıştır. Sabah - tanberi torununu — sabırsızlıkla beklemekte olan büyük annesi Raziyeyi aramak için gelen ço - cuğa: «Ben Raziyeyi sabahtanbe- ri bekliyorum. Be yumurcak, yok-! Sa sen benimle alay mm ediyor - sun!» diye ona çıkışmıştır. Bu vaziyet karşısında küçük Raziyenin sokakta arkadaşlarile oynamakta olduğu — zannedilmiş ve sokaklarda araştırma yapıl mayâ başlanmıştır. Fakat bütün bu araştırmalar boşa çıkmış hattâ müfusu bine yakın olan ve Razi. Dünkü nümayişler (1 inci sahifeden devam) hınmış olan yerlerin iadesi için harekete geçmiştir. Dahiliye Vekâleti gencliğin bu hususta miting yapmak üzere va- ki müracaatlerini reddetmiş ve polis, yapılacak tezahüratı men için emir almıştır. Fakat talebe derslerini bıraka- rak «topraklarımızı iade — edi - niz> yazılı rozetleri takarak s0- kaklara fırlamışlar ve tezahürat- ta bulunmuşlardır. Dünkü tezahürata amele de iştirak etmiş, polis, hükümetten aldığı emirlere rağmen kalabalık karşısında âciz kalarak esaslı bir harekett bulunamamıştır. Geneler, hep bir ağızdan Dobruca şarkısını söylmişler, hatibler he- yecanlı söylevler vermişlerdir. Bunun üzerine işe itfaiye müda- hale ederek nümayişçilere su sık- mıştır. Bu esnada bazı kimseler yara- lanmaıştır. (1 inci sahifeden devam) dokunmasını da bilir. O gün bu cesareti gösteren kız, birkaç gün sonra bir nezleyi İs - tanbulda geçirmek üzere uzan - dığım yatağın başında, bir hasta bakıcı şefkatile pervane olmuştu. Filhakika Büyük Şefin hakkı vardı. Onun gözü hiç bir şeyden yılmıyordu. Çünkü o, Dersim ha- kâtı esnasında bir kadın inceli - ğini zerre kadar kaybetmeden, bir erkek metaneti ve cesareti gösterebilmişti. Şimdi zayıf, takatsiz derneksiz halde hastahane yatan, her daki- ka hüngür hüngür ağlıyan Gök - çeni geçenlerde küçük Ülkü ziya- Tet etmiş, bu esnada ikisi birbir - lerine sarılarak, biri hiçi den haberi olmadan, biri ise her geyi bilerek saatlerce ağlaşmış - lardır. ü Doktorlar şimdi Gökçenin da- ha ziyade heyecana kapılmasına imkân vermemek için yanına kimseyi bırakmamaktadırlar, bu sayede Gökçenin sıhhatinde bi - raz daha salâh hasıl olmuştur. Atatürk'ün o güne kadar baş ucundan ayrılmıyan Gökçen, ö - Tümü müteakip kendisine bir şey yapmaması için yalnız bırakılma- miş ve Ankaraya götürüldüğü zaman da evvelâ tayyareci Zeki- nin evinde misafir kalmış, sonra hastaneye nakledilmiştir. Gökçen merasimde bulunmak. Atatürk'ü taşıyacak top araba - sına koşulmak - İstiyordu. Fakat buna imkân olmadığı için bittabi arzusu yerine lememiştir. Hâdise Kapandı Japonlar tarziye verdiler Londra, 28 (Hususi) — Japon- ların Uzak Şark'ta Hong - Kong ingiliz müstemlekesine tecavüzü büdisesi halledilmiştir. Japonlar bu müstemlekedeki ingiliz makamatına tarziye ver- mişlerdir. —- —— —— yeyi candan seven köy halkı da telâşa düşmüş, jandarmanın da yardımile umuümi — araştırmaya başlanmıştır. 5 gün köy içinde bulunan ku - yularda ve hendeklerde, köy ci- varında bulunan ormanlarda fa- sılasız araştırmalar yapılmış fa - kat küçük Raziye yine buluna - mamıştır. Gerek Güney köy hal- kı ve gerekse civar köyler halkı- mı helecan içinde yavrularını ev- lerinden çıkarmamaktadır. Ma- hölli jandarması ehemmiyetle a- raştırmalara ve tahkikata devam etmektedir. Hâdise Yalova havelisinde çok derin tecssür uyandırmıştır. | | S. Gökçen Ankara nümune hastanesinde ) san yüreğinin en hassas tellerine | Bl.l | Bir cemilesi Bulgaristan'da tezahürat Resmi tebliğ (1 inci sahifeden devam) yişlere mâni olmak için y bütün ihtarlara rağmen dün bil- hassa gencler tarafından mühim toplantılar yapılmıştır. Polisin bütün tedbir ve gay - retlerine rağmen — tahrikâtçılar nümayişleri fesadeı maksadları uğrunda istismar etmek istiyor - lar. Hâdiselere mâni olmak ve alınan tedbirleri tatbik etmek için hükümet 27 ikineiteşrin pa - zar günü Sofya sokaklarında her türlü seyrüseferi tamamile ya - sak etmiştir. Sofya, 28 (a.a.) — Bulgar ajan- ı bildiriyor: Dünkü gün, bütün memlekette fam bir sükün içinde ve hâdisesiz olarak geçmiştir. Sofyada gündüz kesilen münakalât akşam saat 2230 dan itibaren serbest burakıl- | mıştır. | igarların (1 inci sahifeden devam) salonlarında Atatürk için büyük bir ihtifal yapılmıştır. İhtifalde Kral Borisi temsilen General Tsa- nev, Başvekil Köse İvanof, Bul- gar nazırları, elçimiz. Ali Şevki Berker, elçilik erkânı, Bulgar Hariciye Nezareti — memurları, Balkan Antantı ve diğer birçok memleketler elçileri -bulurmuş- tur. Büyük salonda kürsünün önü- ne Atatürkün tabii boyda bü - yük bir tablosu konmuştu. Tablo çiçeklerle süslenmişti. İlkk olarak Türk - Bulgar dostlak cemiyeti reisi meb'us prolesör Petko Sto- yano söz almış ve parlak bir nu- tuk söylemiştir. Bunu diğer ha - tibler takib eylemiştir. Bu nutuklardan sonra dostluk cemiyeti rela! profesör Petko Sto- yanov, Atatürk'ün cebhe arkada- Ş1 olan İsmet İnönünün reisicum- hur intihabından hürmetle bah- sederek ihtifale hihayet vermiş- tir. Diğer bir bulgar gazetesinin yazdığına göre, Atatürk'ün, ata- şemiliterken Sofyada oturduğu Ferdinand bulvarında 28 numara- h ev, müzeye çevrilecektir. Ata- türkün Sofyadaki bütün hatırala- rı burada toplanacaktır. Bulgar gazeteleri, gerek Anka- rada ve gerek İstanbukda bulgar askeri heyetine ve kıt'asına yap- lan dostane — misafirperverlikten uzun uzadıya bahsediyorlar. Lehlilerle Çekler yine Çarpıştılar Varşova, 28 (Hususi) — Leh askerleri, Lehistana verilen çe- koslovak arazisinin son parçasını işgal ederlerken vahim hâdiseler çıkmış, slovak ve leh askerleri a- rasında müsademeler vuku bul- muştur. Müsademelerde bir leh binbaşısı ölmüş, bir çavuş da &- ğır surette yaralanmıştır. Müsa- deme, çekoslovakların ric'at eder- ken lehlilere ateş açmalarından i- leri gelmiştir. Lehistan hâdiseyi Prag nezdinde şiddetli bir protes- toda bulunmuş, mes'ullerin ceza- landırılmasını istemiştir. Görünmez kaza Fatih kazası bekçilerinden Lüt- fü Fatih camiinden çıkmakta iken ayağı kayarak düşmüştür. Bu düşme Cesnasında yere çarpı - laran bekçinin tabancası — ateş almış ve çıkan kurşun © sırada sokaktan geçmekte olan Nedim is- minde bir çocuğun başına isabet ederek yaralamıştır. Nedim has- taneye kaldırılarak tedavi altına alınmıştır. Beş milyon lira kazanan bir muharrir tarafa 37 bin frank borç, bir tarafa da koca - man bir deste kâğrd, bir şişe mü- rekkeb, iki üç kalem koyunuz, vu- ziyetimi derhal anlarsınız. Bunu düzeltrnek için bana iktidar değil, demir gibi bir sıhhat temenni &- dimiz...» diyor. Şübheiz, ingiliz muharrirleri - nin en marufudur. Öldüğü vakit varislerine 750 bin ingiliz lirası bırakt. (Bizim yaramızla beş mil- yon liradan fazla). Eserlerinin her birisi senede en aşağı 300 bin nüsha satılırdı. HALA da satılıyor. Kipling, on dokuz yaşında iken (Lahur) da bir matbanda çalışı - yordu. O sırada bazı şiirlerini top- ladı, küçük bir risale şeklinde | bastırdı. Tesadüfen bunlardan biri Londraya geldi, münekkid- lerin dikkat nazarımı çekti. Genç şair (Lahur) dan Lendra- ya döndü. Bir evin tavan arasın- da, küçük bir oda tuttu Eline geçen gazeteleri, k'tebla- rı okuyordu. Biricik arzusu gaze- teci olmak idi. Haftalık mecmua- lardan birine bir makale yazdı. Ve büyük bir şöhret kazandı. A- merikalı bir tâblin genç kizile ev- lendi. Londradan hoşlanmıyor, ekser vaktini seyahatle geçiriyordu. Ce- nubi Afrikayı, Avustralyayı, Yeni Zelândayı baştanbaşar dolaştı. Yol arkadaşları karısı, Şekspir'in, Mo- pasan'ın, Lamarten'in eserleri, bir " detncil idi Göl şairine perestiş ederdi. Hat- tâ parmağında taşıdığı yüzüğün halkası içine, Lâmarten'in mezar taşında yazılı olan bu beyti hâk ettirmişti: «Datma ümidvarım!, İNGİLİZ LİRASI DOĞURAN MUHARRİRLER İngilterede, Kipling'den sonra eserlerinden en çok para kazanan muharrir (Sör Hal Kayn) dir. Öl- düğü zaman 25 Obin ingiliz lirası bırakmıştır. Zabıta ramanları yaz makla maruf (Bdgar Vallak), e- serlerinden bir milyon lira kazan- mıştır. (Noel Kovard) senede 50 bin lira kazanır. Meşhür (Bernâr Şav) n sene- Tik kazancı da bu kadardır. H. G. Vals, ilk senelerde 380 bin lira kazanmıştı. Sonraları (Görül- meyen adam), (Vakit geçirme frank kâr etti. (Umumi tarih) ini 80 bin ingiliz lirasına sattı... Parti Kurultayı (1 inci sahifeden devam) kurultayın bu defa zamanından evvel toplantıya çağrılması bil - hassa partinin Genel Başkanlı - ğının açılmış — olmasındandır. Partinin değişmez Genel Başkanı olan Atatürk'ün vefatı hasebile bu vazifeye bir diğeri seçilecek- tir. Reisleumhurumuz İnönü'nün başkanlığa seçilmesi tabil görül- mektedir. Ankarada yapılacak olan bu toplantının tarihi yakında teebit ve ilân edilecektir. Bilimdiği veçhile büyük kurul- tay, genyen kurul üyeleri, parti- ye bağlı bütün saylavlar, ilyön kurul başkanları ve Ü köngrele - rince seçilen delegelerden mü - rekkebdir, Genyen kurul üyeleri ile partiye bağlı saylavlar esasen Ankarada bulunmaktadırlar. İl- yönkurul başkanlıklarını - valiler yapmaktadır. Binaenaleyh Parti Genel Sekreterliğinin bir daveti- ni mütecakip valiler derhal bu toplantıya iştirak edebilirler. İl köngrelerince seçilen dele - gelere gelince: Bütün vilâyetlerde parti kaza kongreleri yapılmakta olup bu kongreler önümüzdeki ay başına kadar bitirilecektir. Birin- ci kânunun bidayetlerinde parti vilâyet kongreleri derhal toplan- tıya çağrılacaklar ve mahalli işleri| görüşdükten sonra — kurultaya gönderilecek delegeleri seçecek- lerdir. Başvekil Celâl Bayarın bir nut- kile açılacak olan kurultayın bi- rincikânunun ortalarınad toplan- ması ihtimali kuvvetlidir. Barış ve İktisat n Poltikamız (Birinci sayfadan devam) bazı kararlar yüzünden sun'i bir surette tahdid edilmiş bulunmak-| tadır. Fakat bu, Türkiyede ne ta leb azlığından, ne de ödemek hu- susunda mal göndermek kabili - yetsizliğimizden ileri gelmemek- tedir.» Son zamanlarda Britanya hü - kümeti Türkiyeye bir kredi aç- maş bulunmaktadır. Bay — Celâl Bayar, bana bu kredinin bir kıs- mının İngiltereden silâh satın &- hnmasına kullanılacağını söyle - di (Türk bahriyesi için, İngiltere larında 4 destroyer, dört lti gemisi, ve bazı sahil müdafaa gemileri yapılmaktadır. 'Türk hava kuvvetlerinde de, en son sistem İngiliz Blenheim bom- Başvekil Celâl Bay şöyle devam etmiştir: Kredilerin — bakiyesini, geniş madencilik programımız için lâ - zım olan malzemelere, Himanlara, Karadenizde deniz yollarına — ve umumi sanayii genişletmeğe has redeceğiz.» Türkiye, Romanya, Yugoslay- ya ve Yunanistanın da bulundu. ğu Balkan paktına dahildir. Ay- ni zamanda da, İran, Efgan ve İrakın iştirak etliği Sâdabad pak- tında hissesi vardır. Böylelikle Türkiye Avrupadan Asyaya ka - dar uzanan beynelmilel muahe - delerin kavsinin temeltaşıdır. Konuştuğum bütün Türk dev- let adamları, bana bir Avrupa harbinin vukuunda, bu 100 mil - yon nüfustan mürekkeb olan in- sanlık blokunun — politikasmm ebitaraflık» olacağını — kat'iyetle temin etmişlerdir. Celâl Bayar; Türkiyeyi idare re edenler, ekseriya «ülkemizin hiçbir ülke ihtirası yoktur.» diye beyanatta bulunmuşlardır. — de - dikten sonra şunları ilâve etti: «Evet. Ayni zamanda Türkiye- nin herhangi bir ecnebi devletin menfnatlerini de ızrar etmek ar- zusunda olmadığını da söyliye - bilirim. Ayni prensipler, Türki yenin haklarının da ayni ciddi - yetle karşılanmasını, hürmet gör- mesini âmirdir. ve Türkiye hü - kümeti de bu haklarını kıskanç lıkla muhafazaya devam edecek- Atatürk — Anıdı (1 inci sahifeden devam) Saydamdan müteşekkildir. Komisyon yarın ilk toplantısı - ni yapacak ve evvelâ kabrin yeri için hükümete ve Partiye yapı - lan muhtelif teklifleri tedkik e - decel Anıt için üzerinde en çok durulan yerler Ankara kale- si, Çankaya ve Etnografya müze- idir. Maamafih komisyonun büs- n başka yer seçmesi de muh- temeldir. Yer tayin edildikten sonra anıt için beynelmilel bir müsabaka a çılacaktır. —— Haseki Başhekimi Haseki hastanesi Baştabibi ve Bgöz mütehassısı Dr. Nazmi Aziz Selcen, Avrupa seyahatinden av- det etmiş ve vazifesine başla - mıştır. (Dış politikadan devam) —— çekerse Fransa ile anlaşmıya ha - zırdır. Fakat bu vaziyetler henüz mü- tebellir olmaktan uzaktır. Dört devletin karşılıklı münasebetleri Münihten sonra meydana gelen yeni istihaleye intıbak safhasın. dadır. Hâdiselerin bugünkü isti - kamet Üüzerine inkişafı, başta Fransız hükümetinin — istikrarı olmak üzere, birçok şartların de- vamına bağlıdır. Münih'te bulu- nan sular henüz dürul A. Ş. ESMER İ Macar kalllü Yerinde kali) Budapeşte, 28 (aa) ” | di, dün öğleden sonra naib amiral Horti tât bul edilmiş ve kral M’:J. Umumi grev Tehlikesi (Birinci sayfadan devam) Frev, zahirde hükümetin çıkar- dığı fevkalâde kararnameler kar- lmakta ise ikikatte e - Hi yapılmakta ise de hakikatte e - | Öi v SeS ve D #as maksad bazı tahrikler netice- | VO O GEURE BRUEe paşındi F si Fransanımn Almanya ve İtalya - | L | ya yaklaşmasına mâni olmak ve | Mak kararını almıştif Çemberlayn - Daladye arasındaki —e Sihayet vermek Kdi * | Mektebliler Hükümet bunlardan hiç birini SPOİ kıü Pıe'î ; nazarı dikkate almadan Fransa - : Tan selâmet ve emniyeti için bu (Birinci sayfadan gevil yeni siyasi kombinezonlara — aid faaliyetine devam edecektir. ÇEMBERLAYN, MUSOLİNİ başlanmıştır. Bilindiği üzere, 939 İLE KONUŞACAK mb HatMül ç Londra 28 — Deyli Meyl ga - | kişaflarına münl elscüği y zetesi İngiliz Başvekilinin B. 'e Müssoliniyi ziyaret — edeceğini yazmaktadır. Bu ziyaret, Akde - nizde bir cevelân esnasında yapı- lacaktır. Bu haber henüz resmen teyid edilmemiştir. eai Tiyatroda Bomba | Patladı Bükreş, 28 (Hususi) — Burada | vahim hâdise olmuş, Yahudi ak- törlerin piyes temsil ettikleri bir tiyatroya bomba atılmıştır. Bom- banın infilâkından 10 kişi ölmüş, 40 kişi de yaralanmıştır. Zabıta, şiddetli tahkikat yapılmaktadır. cesile tatbikı geri :,d Yeni beden terbi K mekteblerde, kışlalarda V, mütecaviz mensubu bi gf esseselerde birer &P0f Ti y teşkilini emreden HüKÜMİ öf duğu cihetle Manarif VeT l bu işi tanzim eden bİF me hazırlaması bekleni? Vekâletin bu tabii rine getirişi, azasınıl talebe olan kulüb İ lüya düşürmüştür. Talebelerin “ı:ıı:ı : çekilmesi karı cekleri zannında bulufül lerin idarecileri, buğü' toplantı yapacaklar V" rini açıkça münakaşâ kara gölgesi s..unüâ_. sile aid olduğu makatl dinde teşebbüslerde lardır. Meclis bugün toplanıyor Ankara, 28 (Hususi muhabiri- mizden) — Büyük Millet Meclisi bugün öğleden sonra toplanarak encümenlerden heyeti umumiye- ye sevkedilen lâyihaları müzake- Te edecektir. Şi a * Gelecek sene çifte tedrisat usulü kaldırılacaktır. la Bayan Perihan Bft ları dün Fatih evld:;, luğunda iki tarafın lileri huzurunda icrâ Ö Genç çifte ebedi saâi riz. Zorbalar Saltanâ ;' Bu roma2” Alemdöf | | Tarihde mis- li ender gö-|Mustatfâ ö ü Paşay! rülmüş kan, cözdei Osman' Tarihinif En Kkâl yi sahne'” okuya” sınız. ölüm,sefahat |ihtirasları $ Babiâli Baskını, İm- paratorluğu ele alış; millet | kadderatına hükmeden câ'7) ler, beyaz et ticareti, İ Istanbul sokaklarını kan D” lerine çeviren hâdiselef" ** Bllliln bu müheyyiç ve tüyler ürpertici ı hakiki etüdünü SON TELGRAF' pek yakında okuyacaksımız. BEKLEYINF ileSABAH ÖĞLE ve / Her yemekten son:ca munti dişlerinizi fırçalayınız