in batışımı, Yavuzun yaralanarak oltında Çanakkalede karaya oturuşunu anlara Tügiliz amirali kendisine bu kadar | niçin güveniyordu ıı*..'—m Gestroyerlere uydura- ha yüledik. Midilli, bizi 8 gomi- li l ile takib ediyordu. İs- Tet almiş da Muaveneti a. #mizin top adedine göre ve kabiliyeti iyi bu kompozisyona &.' eĞi yalnız Adalardaki İngi- N::'—'ı ve hava üslerini, da- Melyerii İtizatı da tahrib edecek leydik. kadar böylece geldik, ç_.klğ*lmıdm, Bekledik. lede donanma ikinci lan ayrıca İstik - Malümat aldım. Boğaz iliz tarassud müf - ğ deniz karakol vasıla- M şekil ve kabiliyetle- kik ve tahkik ettim. | yafada geçirdim; sabaha | Boğazda son hazır- | kontrol ettikten sonra: 1 .lğğ/ ! TTT j H Sarzım ayni idi. Evvelâ âna geldim. Burada, li hareket ettiğim, ve Sularındaki kendi - mayın hakkırda iyi malümat | 1 İ f (Ü üncü sahileden devam) R Aldattığını anladım. Ni- Sabah Sacide ve Feridun %':f" aldılar: M Feridun! Seni bütün teviyorum. İnan buna, « Si ler 'ıh'l“hm, atlet beni... Ve e- İüğ l teni her zamanki — gibi, ha fazla seviyorum BEDİ ÜZ Biğ yaTARMSİ üçüncü sulh hu Bi “-liinden: ü “ı—:.î:ıâı Varakcı sokak ! dükkânda sarraf Ha- MÜd? İsrafından hazine namı- İ hıml ı:ı:y'f.:,. CMımı'mn.ı N:": Pal cezasına itirazı K aanüğnten sünen geX " Müteriz tarafından der- — İtirazat tevsik o - N:'".' farihinde karar ve- "ıqt":ındu usulüü 437 in- Oörumatur *h—mm tebliği 'N’"'ü lll üüan b açılan, 27 ş lğat üzerine cari duruş- itirazı vakiin red-| ha tevfikan tarihi ilân- &n kat'iyet — edeceği 926/1295 | 'Hamesinde diyordu ki: Oğlum Ka- | kral olmağa lâyık oldudur * <. | dir ediyordu. Kraliçe ile oğlu a- ve Mondrot barkınlarile şman hava filolarının bomba yağı deniz tefrikası..) kundu. Hafif bir infilâk bize ilk yarayı verdi. İkinci derhal yara yerine koş- tu, yarayı muayene etti. Palet at- mıya lüzüum görmedik. Yalnız bu, yersiz mayının bulunduğu, infi - lâk ettiği noktaya bir şamandıra bıraktık. Şafak sökerken, günün ilk ışık- ları İmroz sırtlarından kendini terirken Boğazdan açıldık. Forseler sona erdikten sonra |- Hlâf kuvvetleri donanması ma - lümâliniz olduğu vechile İmroz ve Bozcaada — sahillerine çekilmiş; Romanya Veliahdı (5 inci sahifeden devam) Kraliçenin hayatında görülen ufak hataları, seyahate çıktığı za- man gezdiği yerlerde biraz da ti- yatro sahnesinde imiş gibi yap - tığı hareketle onun keskin zekâsı fikir kuvveti ile mukayese edilin- ce ehemmiyetsiz görülmektedir. Kraliçe kocaa. bir kere - Ferdi - | nandın umumi harb senelerinde Romanya kralı olduğu zamandan | bahsederken İngiliz muharririne | şöyle demiştir: Ben artik kendimin bir kraliçe olabilecek derecede kabiliyet sa- hibi olabildiğimi anlıyorum.» Bu söz gösteriyor ki kraliçe ol- mak içiu bir kadında kâfi dere - cede bir olgunluk lüzim geliyor. ir muharriri sözüne devam- Cumartesi — günleri lâkatlarımıza aid birçok hatıra - larım vardır. Kraliçe bana oğ - İ lunun Romanya tahtında krallık vazifesini nekadar iyi bir surette yaptığını söyliyerek onu beğeni- yordu, Ben Romanyaya aid işlere yabancı Sonra da artık memleketime döneceklim. Bunun üzerine kraliçe bapa dedi ki: — Ben ne düşündüğümü söylü- yebilirim. Bir kraliçe de halk a - | rasından bir adam gibi düşün - mek hakkına maliktir, Yalnız kraliçe için bu hakkı kullanabil- mek lüzumundan fazla hirtakım kaidelere tâbi tutulüyor. Ben düşündüğümü söyliyebilmek hak- kımı daima kullanabilirim. Çün- kü Bunu, istimal edebilmek için şimdiye kadar pek çetin işler gördüm. Kraliçe bu suretle her hakkının istimal edilmesi için o- na lâyık olmanın lüzüumunu an- latmış oluyor ve kendi hayatın - da birçok safhaların böyle yor - gunlükla, uğraşmakla geçtiğini hatırlatıyor. İki kuvvetli irade arasında bir mücadeledir devam ediyordu. Kraliçe Mari bu tarafta oğlu kral Karol diğer tarafta bu iki kuv - vetli iradenin mücadelesi nihu- yet bitmişti. Çünkü kraliçe Mari artık oğlunun krallık — vazifesini iyi gördüğünü kabul ederek onun idim. rasındaki mücadele bittikter ra kraliçe oğlu ile barıştı; latmış oluyordu. Kraliçe vasiyet. rol kalbimi çıkartsın, Keradeniz sahilinde yaptırmış olduğum şa- toya naklederek orada saklatsın, Krliçenin bahsettiği bir yer bal çıkta idi. Burasını pek kikatin farkını burada farkelmiş olduğunu söylüyordu. Balçıktaki şatonun kral tarafından almarak oraya vasiyeti mucibince kalbi - | nin — göndülmesini — anlatıyordu. Şatonun bahçesinde yine kraliçe Mari tarafından yaptırılmış ufak bir kilise vardır. Kalbinin bir ki- liseye götürülerek — gömülmesini istiyordu. İngiliz muharriri kraliçe Mari- ye «id hatıralarını soranlara an- MH Paris- Roma dönüşte uru buradaki deniz müfrezeleri etraf- larını mayın hatları, tarlaları ve tahtelbahirlete karşı ağlarla kap- ladıktan, kapadıktan sonra bun - ların arasında daimi karakol hiz- metleri de ihdas etmişlerdi. Yani Yani, Amiral Dorobech' in hesablarına göre bu - tertibat, huruca çesaret edemiyecek Os - Tmanlı donanmasının zayıf destre- | yer taarruzlarına karşı kâfi gö rTülmüştü. Esaren Dörobeeh'e yapılan muh- telif ihbar ve tavsiyelere; o ku- lattıktan sonra sözü kral Karo - lun şimdi İngiltereye ziyaretine getiriyor. Babası sağ iken prens Karol — Romanyadan — çıkmağa mecbur olmuş, Avrupada dola - şarak İngiltereye gitmiş ve orada uzun zaman kalmıştı. İngiliz mu- harriri buna kısaca işaret ettik - ten sonra diyor ki: Genç ve isti- dad sahibi olanlar çok defa giriş- tikleri mea'uliyetli işler sa de inkişaf ederek yetişirler. İş kral Karol da böyle olmuş, kral- lik — vazifeleri onu yetiştirmiş. Genç kralın kabiliyet ve istidadı olgun bir hale gelmiş, kuvvetli bir; şal olmuştur. Kral Karol Krallığı sanki bir hekimlik ya - hud daha doğrusu mektep ho - calığı gibi - saymaktı OÖnün için krallık bir meslektir. He - kimlik veya mektep hocalığı gibi | bir meslek ki genç hükümdar ter-| cih etmiş bulunuyor. Kendisi tarafından kabul edi - lerek konuştuğum zaman krala sordum: — Eğer hükümdar olmasaydı- muz ne olmak İsterdiniz? Kelimeleri yerli yerinde ola - rak kullanmak — süretile kısaca ve hiç tereddüt etmeden şu ceva- bi veriyor: — Mektep hocası!. Kra: köylüleri çok düşünür, çalışa ifla daha ziyade meş - gul oli Kalabalılgan — sıkılır. Fakat İngiliz muharririnin dedi - ğine göre kralın bu hallerinde hiç, bir mübalâğa yoktur. Gayet tabli- dir. Köylülerle, çalışanlarla bera- ber olmak, kalabalık hayattan, teştifattan uzak yaşamak zevki onun için pek tabif görünmekte- dir. Çünkü kendisi yaradılış itiba - rile çalışkandır. Dalma meşgul olmak ister. Daima plânlar, pro- jeler orlaya koyarak bunları tat- bik etmek için uğraşmaktadır. Kraliçe Mari meşhur İngiliz kraliçesi Viktaryanın torunu idi. Kraliçe Viktoryanın kocası prens Alber Almanları, kral Karol da annesinin büyük babası olan prens Alber ile kral Karol arasında dü- şünüşten, şayanı dikkat bir ben- zeyiş vardır. Kral Karolun yaz - dığı bazı mektuplar öokünürken vaktile prens Alberin yazmış ol- duğu mektuplar hatıra gelmek - tedir. Şimdi —kral Karol de bir çok plânlar, projeler ya- parak mektepler — açar, bazı mektepleri ıslah eder, bu işlerle her gün saatlerce uğraşarak tat- h bir zaman geçirir. Vaktile prens| Alber de atına bineyek ormanlar- da gezmek zevkinden kendini mahrum etmek suretile sarayın bir daliresine kapanır, böyle ıslu- | hat projeleri düşünür, meselâ meşhur Kembriç üniversitesinin ıslahı için esaslar hazırlarmış bu itibarla prens Albur ile kral Ka- rol arasında şayanı dikkat bir benzeyiş olduğunu söyliyen İngi- liz muharriri Romany darı için dahâ başka şeyler deİ ur. söylüyor. Fakat bunlar yarına kalsın. | dilmiştir. İtalya tarafından da | önündedir. İspanya meselesi için (4 Üncü sahifeden şey değildir. Yalnız böyle bir lti lâfın elde edilmesi için bugün iki | noktayı göz önüne getirmek lâ- | İ am) | | Avrupanın bugünkü vazi- yeti 935 dekinden büsbütün baş- | ka türlüdür. Bunü unutmamalı. 2 — İtalyan politikasının al - | mış olduğu amet ile İtalyan milletinin arzusu. Sözü burada bırakan İtalyan muharririnin bu işaret ettiği noktaların her biri üzerinde u - zun uzadıya durmamakla bera - ber şu kadarı söylenmektedir. Var | yet anlaşılabilecektir. Bugünkü Avrupa 935 deki gibi | Geğildir. Yani Berlin - Roma mih-| veri bugün kendisinden iki tara- fın beklediği neticeleri temin miştir. Almanya tarafından yaya müzaheret edilmiş, Habı şislanın — İtalyanlar — tarafını zaptı tasdik edilmek cihetine gi- Almanyaya müzaheret edilmiş, Almanya malüm çekli Avustur - yayı almıştır. Yine Almanya orta Avrupada ilerliyerek Çekosla - vakyanın malüm şekilde taksimi işi de olmuştur. Bunları daha da sayarak uzatmak kabildir. Ne tice şudur ki Avrupada bugün büsbütün başka bir vaziyet gi rülmektedir..-İkinci nokta olarak söylenen İtalyan — politikasının almış olduğu istikamet ve İtal - yan milletinin arzusu sözleri de birçok şey anlatmağa kâfi volsa gerek, Şimdiye kadar Fransanın dahili harb dolayısile İspanya - daki cumhuriyetçilere yardım et- tiğinden bahsedilerek eğdr Pran- sanın yardımı olmasa cumhuriyet- çilerin işi çoktan biteceği ve ge- neral Frankonun çoktan kı lebeyi temin etmiş olacağı İtal - dalma söylenmektedir. İtal. yan milletinin İspanyadâ general rarıkonun galebesini istediği bu süretle bir kere daha tekrar edil- miş olabilir. İtalyanların Tunus için de Fransa ile konuşacak me- | seleleri olduğu yeni öğrenilen şeylerden değildir. Tunusta çok İtalyan bulunduğu ileri sürülerek Roma ile Paris arasında daha ev- vel müzakereler cereyan ettiği unutulmamıştır. — Şimdi İtal - yan milletinin arzusundan bahse- dilmekle Tunustaki İtalyanlar da hatıra getirilmek istenmiş ola - bilir. Fransa - İtalya münasebatının bundan sonra nasıl düzeleceği politika âleminin en merak edile- cek bir meselesi olduğuna şüphe yoktur. İspanya işlerinin Paris ile| Roma arasında nasıl pürüzlü olup kaldığı malümdur. Yakında Pa - tise gidecek olan İngiliz büşve » kili ile hariciye nazırının orada ki konuşmalarında İspanya me - selesinin mevzuu — bahsolacağı şüphesiz görüli Begün sade Avrupa meselelerinin değil, bü- tün dünya politika işlerinin bir- | birine nekadar bağlı olduğu göz Fransa ile İngiltere arasında ve- rilecek kararları Fransız - İtal - yan münasebatının alacağı şekil üzerinde tesiri görülmiyecek de- Bildir. İngiltere ile İtalya arasın- daki itilâf gibi Fransa ile İtalya arasında da bir anlaşma elde edi- leceği kaç aydanberi söyleniyor- du. Fakat bu olamamıştır. Politi. ka âleminin günü gününe değişen ne tuhaf safhaları var!.. İngiltere ile Almanya arasında şayanı dik- kat bir bakılmak hasıl olduğu söylendiği günlerde Fransız ve İtalyan diplomatlarının Paris ile Romayı birbirine — yaklaştırmak çarelerini hemen — düşünmeğe başladıkları söyleniyordu. Lâkin çok geçmeden bu safha - değişti. Şimdiki halde Roma matbuatı - nın neşriyatında görülür olan noktai nazar yukarıda da bahse- dilen Reszioni İnternazionali'nin Kıymeti Lira Kuruş 1200 00 90 — 00 Alemdarda eski Lâla Hayrettin İhalesi 22/11/938 Salı günü saat 2—SON TELGRAF — LB ? ci Teşrin 190 DENİZBANK ATATÜRK'ÜN Aziz naaşını teşyi Merasimi münasebetile 1 — 19/11/838 Cumartesi günü mevkibe iştirak edecekler için aşağıda yazılı vapurlar kaldırıla: A) Eaat 11.30 da nefsi Kadıköy vapur iskelesinden bir, Galatı a Tıhtımından iki vapur kâldırılacak; İve ayrıca Üniversite talebesi için de Sirkeci Araba vapur iskeleşinde iki vapur bulundurulacaktır. Buj vapurlar muayyen meraslı B) 18/11/938 Cuma programı mucibince mevkibe iştirak edeceklerdir. bahından itibaren Köprü - Kadıköy - Haydarpaşa iskelesile nefsi Kadıköy| vapur iskelesinde muayyen gişelerde bu vapurlar için bilet satılacaktır. Bilet ücreti herkes için (22) İkuruştur. C) Biletler mahdud mikdarda satılacağından mevkibe Iştirak edeceklerin yukarda yazılı gişelei İmüracaatla biletlerini tedarik etmeleri rica olunur. 2 — Adalar ve Haydarpaşa Kadıköy hatlı seferlerinde o güne mahsus olmak üzere aşağıdaki tadi-) lât yapılmıştır: A) Adalardan Köprüye iniş ceferlerinde Büyükadadan 7.50 de kalkan doğru postadan — itibaren Pendikten 14.30 da kalkarak Kartala uğradıktan sonru Büyükadadan 15.15 de kalkan sefere kadar ol! postalar yapılmıyacaktır. B) Köprüden saat 14.30 za kadar Adalar, Kartal, Pendik ve Yalovaya kalkan postalar hareket| etmiyecek, buna mukabil Köprüden 8.30 da bir vapur kaldırılacak ve bu vapur tekmil Kartala uğrayarak Pendiğe gidecektir. C) Köprüden Adalara 1420 de kalkan vapur 14.30 da kalkacak ve Kadıköyüne uğramadan doğ- ru Adalara gidecektir. adalara ve D) Heybeliden 6.35 de kalkan Anadolu postasının 'sabah seferi de yapılmıyacaktır. E) Yalovadan saat 16.35 de Büyükadadan 18.00 de kalkan Yalova dönüş postası da yapılmıyacakktır. F) Kadıköyünden 8.80 ve Haydarpaşadan 8.45 den sonraki seferlerden itibaren 14.35 de kalkan postaya kadar olan seferler yapılmıyacaktır. G) Köprüden Kadıköyüne 8 de ve Haydarpaşaya &.20 den sonraki seferlerden itibaren Köprü- İlen 14.30 da Haydarpaşa ve Kadıköyüne kalkan postaya kadar olan seferler yapılmıyacaktır. H) Kadıköy ile Köprü arasında mütekabilen yapılaca! karşılamak üzere ayrıca yardımcı postalar kaldırılacaktır. ilâveten yolcu izdihamını k bu mahdi Öksürenlere va göğüs nezlelerin Bob ve Baba eğleniyor (8 inci sahifemizden devam) micilerinden James Brook, Bor- | neo adasının şimalinde bulunan Saravak'da karaya ayak basmış- t Brook, adayı bercümerç içinde buldu. Dyaks kabilesi Bruni sul- tanı âleyhine kıyam etmişti. Sul- Brook, Muda Hassim'e — iltihak ve âsileri ikna etmesine yardım etti. Buna mükâfaten Muda Has- sim, 24 eylül 1841 de Brook'a Ra- €a unvanını verm Yeni Raca yirmi sürdü. Ve habbet ve itimadını kazandı. Yerine yeğeni Jonson Brook geçti. Yerliler kendisini pek çok seviyorlardı. Adetâ Allah gibi ta» pınıyorlardı. Adada mektebler, hastaneler yaptırdı. Kanallar vasıtasile içe- cek su getirtti. Asâyişi temin ve tan, amcası, Muda Hassim'i kı - yamcıları te'dibe memur etmişti. İngiltere ile bir de muahede ak - det Bu ikinci Raca, 1917 de öldü. Şimdiki hükümdar, bunun büyük oğludur. Tahsilini Kenbriç üni - versinesinde yapmış ve babasının maiyetinde muhtelif memurluk- larda bulunmuştur. Pilotluk bile öğrenmiştir. GARİB BİR AİLE Sör Şari şimdi 64 yaşındadır. Ve Kuşing'deki modern sarayın- da münzevi bir hayat yaşamakta- dır. Tebaasının dedikodu yapmı larına meydan vermemek için zi- yaretcilerinin memlekette uzun müddet kalmalarını istemez. İn - giltere hükümetinin adada bir tayyare üssü —kurmasına bin naz (!) la razı olmuştur. — Darvak Dyaks'ların yurdu - dur. Onların iyiliğine, menfaati- ne çalışmak vazifemizdir... Demekten fariğ olmaz. Bunun- la beraber bu hükümdarın başın- da bir derd vardır: Ailesi... Zira ——— düşünüşünden başka türlü değil - dir. ı İstanbul Vakıflar Direktörlüğü !;ânlın I Pey parası Lira Kuruş ve yeni Alemdar mahallesinin Fatma Sultan camii sokağında eski 12 ve yeni 7 No.lu iki katta dört oda İve bir sofadan ibaret mühtacı tamir ayni Şah Sultan vakfından olan üküm - |binanın açık arttırması 10 gün temdit edilmiştir. 14 - de icra edileceğinden istekli- lerin Çemberlitaşta Vakıflar Başmüdürlüğü Mahlülât kalemine mü- racaştları. (8489 KATRAN HAKKI EKRE ne karısı, ne de çocu tarzı hayatından hi değillerdir. Karısı, ları onun 2 memnun Leydi Esher | a bu - hafta ayni yol ile L cuklarına gelince: Yapmı çılginlik kalmı (Altın Prenses) unvanını haiz ; büyük kızı Leonor, İngilterenin | en zengin armatörlerinden Lord ştir ve bir. ço- ) olmuştur. Fakat bu çocuğum, büyü kbabasının yerine geçmiye hakkı yoktur, Sör Şarl Brook'un tahtına kardeşi Bertram W. Bro- ok, yani Amerika bisküvi krah- vin kızı Gladis Palmer'in kocası Tuna - Müda — otüracaktır. Bu müstakbel hükümdar birkaç sene içinde birkaç din değiştirmiştir: Evvelâ Protestan, sonra Katolik, daha sonra da İslâm olmuştur! Racanın ikinci kızı — (İncili Prensos) Elizabet, birkaç sene evvel, orkestra şefi Harrü Royla evlendi. Küçük kızı, güreşci Bob Gre - goru görünce can ve gönülden â- #ik oldu. Genç güreşci, bidayette buna e- hemmiyet — vermedi, alay — et- ti. Fakat sonraları, kızın hakika- ten kendisini sevdiğini anlayınca | lâkayd kalamadı. Elizabet, Bobla evlenmek hususunda fikrini anne- sine açtı ve müsaade istedi. Rane, şiddetle itiraz etti. Bob'un | bir drahoma avcısı olduğunu söy- ledi, Babası da kendisini evlâdlik- tan reddedeceğini, drahomasını | vermiyeceğini, tahsisatını kese - [ ceğini bildirdi. | Buna rağmen iki sevdalı genç | evlendiler. Amerikada mes'ud ve bahtiyar yaşıyorlar. Prenses Baba (Holivudun çiçeği) oldu. Son alınan haberlere göre Ma- dam Gregori yakında bir de (va- risi saltanat) dünyaya getirecek- Çocuk erkek olursa, babasının her halde kendisini affedeceği ü- mid olunuyor... Jorj Herald Tas eeei Beyoğlu birinci sulh hukuk hâ- kimliğinden: İdarei hususiyenin Beykozda Buzhane köyü muallimi iken ha- len Ankarada Zirâat Bankası u- mum memurin şefi muavini Ha- lis yanında, Fatma Aliye sley - hine açtığı otuz dokuüz lira elli iki Kadıköyünden ut mikdardaki sabah seferlerini SEFALİN Romatizmadan çok ıztırab çekiyordum. SEFALİN beni kurtardı., Baş ve diş ağrıları, maf- sal ağrıları, grip,nezleyi derhal geçirir, $ Eczanelerden 1 lik ve 12 lik ambalâjlarını isteyiniz. ğ 87 SENELİK MEVCUDİYETİ esnasında olduğu gibi daima iyi cins malları her yerden müsaid şartlar ve ucuz fiatlar- la satmağa devam edecektir. Trençkotlarımız, — Kover - kortlarımız, Renkontlartmız ve Gabardinlerimiz biçim, cins İ ve şıklık itibarile emsalsizdir- ler, Ş Beyoğlu BAKER mağazaları | kuruş alacak davasının cari du - Tuşması sonunda: Sırasında, müd: dei vekili zaptı davası mündere - — catını tekrar ve vesika vererek müddeaaleyhin vesikadaki imza- — sını inkârı halinde istiktap istedi- ğini ve gelmediği takdirde istik- taptan kaçınarak imzasını kabul etmiş sayılcağına dair gıyap ka- rarı tebliğini istemiş ve mahke mece müddesaleyhin ikametgâ hanın meçhüliyetine mebni on gün müddetle ilânen tebliğe ka rar verilmiş olduğundan muha - keme olan 7/12/938 saat 9 buçuk- — ta bizzat ve bilvekâle gelmeniz — muameleli gıyap kararı makamı: 'na kalm olmak Üzere ilân olunur. (12115)