©€ saklıyan f'"avmlerinin hesahını veriyor Zam “h'hlır güzelliği sayesinde büyük Tet alan bu kadın şimdi maznun sSandalyesinde oturuyor Dün ne (di? lık, bileklerinde düzinelerle al - tın bilezik, başının üzerinde bir de taç bulunuyordu. «Bu Faslı Atinanın işlettiği ev- det işgal e- ilk defa 1919 üştüm. _u"'" €vinde görülen fe- , *an hatırlarda olsa | de bunlardan dördü kayboldu, dördü öldü. Yedisi hastalandı. sÖlenleri yılması birçok kimselerin dikkat nazarını çekti. Dedi ve kodu baş- ladı. Nihayet zabıtanın kulağına aksetti. «Moulay Hassanın kızlı kence yaptırdığı, sonra öld Bü, cesedlerini ortadan yok etti- ği söyleniyordu. K u: düvan yıkıldığı ç üti çç Yapılmış hücreler- | tan £ *Yakları bağlı ve dim-| “İX kadın cesedi bulun- rini titreti « € yirmi Fransız za- © kurtarmaya mü - Hüştu, <Zabıta evini bastı, araştırma ptirdi. Bir gı Bu tanıdığım zaman bir| Boynunda kıymetli bir gerdan - | de on dört kız vardı. Bir sene için- cenaze merasimi ya- Romanya Veliahdi Kraliçeliğe lâyik bir kadın bulunabilir mi? Bir kadın kendisinin kraliçeliğe lâyik olduğunu rüyada anlarmış İngiliz — gazete Romanya n günlerde İngiltereyi ziyaret etmesi dlayısile bazı neşriyata İngiltereye seyahati İngiliz mat- buatının Romanyadan, R. a kralından uzun uzadıya ba mesine vesile oluyor. Fakat bu ler eskiden yazıl- mış olanları tekrar etmekten iba- ret kal miyet vermiyı aydı ok arın ehem - ni hen aralardan bahs roe yazı Şim İngiliz kraliçenin gazetelerin hatırası yor. Meselâ g tta Bük - reşte bulunmuş - olan bir İngiliz gazetecisi, kraliçenin o günden al tı yedi ay evvel onunla görüştü- günün Krali anlatırken — diyor Kraliçe Mari gördüğüm kadınla- rın en güzeli idi anı hayret olan bu İngiliz prensesi daha pek genç yaşta iken İngiltereden alı- narak hiç bilmediği bir yere hatırasını — tazı liyorlar, derilmiş, yani Romanyaya gitmiş | ve orada Balkan işlerine karış - mıştı. Bu onun fevkalâdeliklerin- den biri idi, C fikrini açıktan açığa söylemek hususun- daki metaneti onun en büyük | meziyetlerinden ir. Kraliçe bi ü açık le olduğu gibi tabiatindeki e de beni çok dü- muharririnin düşün emekten esi yolundaki saf - r. Bunun kraliçe Marinin ne kadar tecrübeli, anın zeki bütün dünyayı bilgisi a: asi işlere ki mış b duğu malür olduğu, het gezip gör mış, mühim si dur. Kraliçe Mariden bu suretle bah- | soden İngiliz muharriri Hektor Bolit Bükreşte iken her cumar - tesi kraliçe tarafından kabul edi- e konuşmak şerefi- anlaşılmaktadır bir kadın | Muharrir Bükr sonra kraliçe kı şten ayrıldıktan e bir mek- mim her düşündüğümü a - n açığa söylemek tabiatin - lduğumu görünce . şaşmışsı- Ben her türlü miş bir insan nızdir. ra daha önümde kaç senelik bir hayat kaldığını da bilmiyo - rTum, Lâkin herhalde malüm arsa o da al deki se- dur, O- nun için hakikate karşı aldan - mağa lüzum görmüyı şey v nelerin kısalmakta olduğu um.. fede) (Devamı 7 inci sal bitleri, ak - çıplak genç âlem başlı - Ve eğlence sabah - Vam ediyordu. Ssan çok güzel bir şık - giyinirdi. _Zorbalar Saltanatı lîqrihde mis- ender gö- üş kan, ; ü_"l,sefahat trasları Yü blş ” R*bıâl Daraj .!r' l*ta,,ğ l Orluğu ele R"u.. i Baskını, İm- duvar sıvaları nazarı dikkati sırada, ardan birinin yeni celbetti. Üç genç kız, «Moulay Hassan tevkif olundu. Sıkı sorguya çekildi. Tabif inkâr etti. «İki senedenberi devam eden sorgu, tahkikat bitmiş, katil ka- dının mahkemesine başlanmış - tar...» Bu romanda : Alemdar Mustafa Paşayı ve Gözdelerini; Osmanlı Tarihinin En kanlı Sahnelerinil okuyacak- sınız. alış; millet mu- €tatına hükmeden cariye- *yaz et ticareti, ihtilâl, l sokaklarını kan nehir- Tine çeviren hâdiseler.. ** bi ",NM ':( Müheyyiç ve tüyler ürpertici hâdiselerin en Sagı Hüdünü SON TELGRAF sütunlarında Okuyacaksınız. E ELEYİNİZ | kızlar cidden bahtiyardır | dam Melly Karon - Mial. Nişanlılar, birbirlerini sevip sevmediklerini anlamak için ne yapmalıdırlar?.. Madam, Karan buna şu cevabı vezİyor: “Başbaşa bir gün geçirmeli... Yazan: Bedi Gündüz Tesadüfen küçük bir risale eli- «Koca nasıl intihab o- Güldüm, omuzlarımı me geçti lunur?,. yalimizde erkeği erkek olsun, bu- nu olduğu gibi kabul etmekte ma- zur, daha doğrusu mahküm de miyiz?.. Bilhassa iyi bir koca, tıbkı nâ- dir kuşlar gibi, - Zümrüdü anka gibi - nadirdir. Bunu ele n Eski bir ata sözü varı «Oğlunu iste- diğin, kızını da muktedir olduğun zaman evlendir!... Fakat, risalenin muharriri Ma- arete gö- re artık bu intihab üzüntüsünden kurtulacaklar, ve taliblerine bir- | çok sualler sormıya hakları ola- cak: İyi ahlâklı mı? Kim nuşuyor, düşüp kalkıy lokantı kampi davranıyor?.. — Bun! kendi kendi) bilecekler: Güzel Zeki mi Hepsi bu kadar değil! İstikbali de düş leri mecburiyeti var: Beni nasıl seviyor? Güzelliğim, erle ko- t Oyün- ng'de nasıl irdan — sonra zekâm vi sadakatim için mi?, e$ ar, yüzde çizgiler hasıl olur, saçlar kırlaşır. Zekâ için ise itimad çaizdir. E- ğer bir mü; seviyorsa, biraz güç- tür. Ya eş gibi ise?.. Bir t: hoş, öteki taraf için de nâhoştur. Eğer sadakat bekliyorsa dı savulun. Esir oli Madam Ki e bu - Mialaret böyle d unuyor. Ve fi doğru olduğunu iddia edi- Bir zenginle evlenmenin fakirle, bir güzelle —evlen bir çirkinle evlenmekten daha olduğu fikrinde... Zekâları d yırıyor ve büyük zekâlardan hı lanmıyor. Bunu da izh: ten çekinmiyor. Bu fikrinde sa- bit, İşte iyi bir koca, . Sabi: Melly tedi hükmünü verece yaşlı?... Oh! Yaşlı bir erke iyi bir kocadır. Siz yaş! kadaşlığtan çekin! v Cevabinı veriyor: «Eğer 1 olunuz ede- Çok mu datma mı? Âr- alibiniz ühim mesele Koca nasıl intihab olunur?. hoşunuza gidiyorsa ve sizi sevdi- ğine emin iseniz yaş farkının pek © kadar ehe ğ , Şübhesiz bütün mesele burada. Si n ve sevildiğine n olan bir kadının ne kendini ve ne de nizanlısını - sorguya — çokmesine lüzum vardır. Geldik gene bir ata sözüne: «Güsel değilsin, zengin seğilsin; zekân yok. Elinden bir iş gelmez .Buna, bütün bu kusurla- rına — rağmen çapkın!.r Seni - seviyorum, * lniz şevdiğini, sevildiğini na- nlamalı, buna ne suretle ka- naat g Madam Karon Mialeret bunu igrenmenin usulünü birkaç kew me ile anlatıyor: «Nişanlılar, biri- birlerini hakkile anlıyabilmek i- çin başbaşa fena bir gün geçir- irmeli?, melidir...> «Eğer, havanın kas murun devamı: lerine söyliyecek birkaç söz bu- başbaşa, usanmazlar, a ra rlerse, eğer böyle k maktan ele vermeli, hayat yolunu takibe başlamulıdır- lar...» Hoş bir cevab değilmi?.. Bedi Gündüz idialardan | Bundan | olan bir | daya bir müşteri çıktığına sevin- 6—BSON TELGRAF — 18 ? ci Teşrin 1938 —— —— —e ——— ——— Bob ve Baba eğleniyor. Pr?nses Baba ve kocası Bob Gregori, Malezya'da bir ada satın al ıyorlar 30.000 dolar verince, Prensesin ailesi gibi Raca ve Rane olacaklar Ve bu parayı tedarik için da 1,000 dolara asalet fermanı satacaklar krat bir olacağız. — Kanunları- z yalnız (sıhhat kanunları) ©- r. Eğer birisi tabiate hhaya aykırı bir şey çern yap- Iya cür'et ederse bi bunun kanunlarına mug; lân ede Tebaamız, rejime hayran k z güreş şa Ti Kaliforniyaya muv ertesi günü, karısını bu Tle uyandırdığı zaman güzel Prenses Valeri kocasının uykuda ra Saravak'ın beyaz Racası Sör 1 Vyner küçük kızının asalet unvanından ref'ettiği, tah- ı isatını kestiği gündenberi genç güreşcinin düşündüğü ancak bu proje idi. - Mümkün olduğu kadar Sa- ravak'a yakın bir ada satın ala- cağız ve orada saltanat süreceğiz. Sen bir Rane olacaksın. Bu pren- seslikten daha iyi! Annen, seni kendi derecesinde addetmek mec- buriyetinde kalacak. | Genç kadın safiyetle itiraz edi- | yordu: — Dyakslardan, Malezyalılar - dan ve Hindlilerden mürekkeb bir milleti yalnız başına idare odebi- | lecek bir kabiliyette olduğunu mu | zannediyorsun?. | — Şimdilik bir şey di Fakat tabil babanın nasıl icrayi hükümet ettiğini gördün; . bilir- | sin. Bunun usullerini, ve hileleri- ni bana öğretirsin, olmaz mı?. SATILIK BİR ADA Bob G em... | orinin bu projesi Ho- | sldu ve Saravak Ra- | inin kulağına kadar gitti. — Bu gibi adalar çok pahalıdır. Kızımda ise ada değil, bir toplu iğne alabilecek para yoktur. Ya | aklını kaybetti, yahud da bizim- | le alay ediyor, eğleniyor... Halbuki yeni evlilerin niyetleri çok ciddi. Rane, hiç şübhesiz da- madının yaptığı güreşler sayesin- de büyük bir servet kazandığını ede birçök terbiyei be- | ssoseleri - müdürü ol- pek çok değildir. Fiatı da ehvendir. Fakat bu ada Holanda hükü - Holandalılar, &- metine alddir. mekle beraber kendisine Raca un- vanını vermek istemiyorlar. Bob ve Baba, işlerine gelecek bir baş- ka ada bulmuşlar. Yerini kimseye söylemiyorlar. Tac budalası bir zenginin meydana çıkıp ellerin - alıvermesinden korkuyorlar. nn sahibi olan dolar peşi; mi sene senevi 5.000 dolar artile, ve y vermek Bob Gregori şimdi bu parayı | SATILK ASALET UNVANLARI Prenses Bal kanın birçok ce mektub alıyorlar larda projeleri t tekliflerind nuluyor mühirn mikdarda para ve Raca ve Rane ve kocası, Tinden Bu svib ve ları di rerek ortak olmi unvanını taşımak istiyorlar. Fakat krallarla, kraliçelerle do ku bir memleket pek kolay kolay idare olunamaz... Buna Hulivutta işsiz kalan bir senaryocu güzel bir formül bulmuş: Ve Boba bir- çok şatafatlı unvanlar ihdasını tavsiye etmiş: Meselâ: «Büyük Salem Omar Hayyam» «Ruyalar Düşesi.» «Çhayani Hayeret Lorde «Uyuyan Orman Markisi» ,ilâh Senaryocu; bu unvanların her birini LO00 er dolara satmak şar- tile 30.000 doların az zamanda te- darik olunacağını iddia etmekte ve senevi ödenecek 5000 dolara gelince bunun da her sene 5 kişi- ye asalet fermanı vermekle temin olunacağını söylemektedir. Şunu da ilâve edelim ki 1 inci Raca Rober'in dedesi Sör Knovles Gregori 19 uncu yüzyıl başlangı- İsko, idi. Bob'a ge- çok iyi tahsil ve terbiye gör« müş ve iki sene Londra tıb fakül- tesine devam etmiştir. SAVARAK'DA BEYAZ BİR KÜKÜMDAR AİLESİ Müstakbel hükümdarların a- saletine rağmen projelerinden hiç ak - birisi babası n olmiy Babı memi Pre var: ses Sör Esasen kızının bir güreşci ile çok kızmıştı. Şimdi leden çıkmıştır. Zira, lar hükümdarlıklarını za - kazanmışlardır, pâra ile sa- tın almak suretile değil 1838 sonbaharında İngiliz ge « (Devamı 7 inci sahifede)