6 Kasım 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

6 Kasım 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4—50N ıır,gıâı—ı.ur-ınıuu Londra'daki Alman | casuslarının faaliyeti Geçen buhranlı aylarda casus şebekelerinin işi Yakın günlerde bir çok Alman! Ingiltere'de faaliyete geçmişti : Üü Çekoslovakya buhranı ile geçen aylar zarfında nasıl çalışmış ol - duklarına dair Londra gazetele - rinde bir taraftan Alman, diğer taraftan İngiliz istihbarat şebeke- lerinin görülen şayam dikkat neş- ati bir İki gündenberi «Son Telgraf> bu sütunlarında hülâsa etmektedir. İngiliz Başvekili Mü- nihe gittiği ve orada Alman, Fran- t reisleri de cereyan eden $1z ve İtalyan hükü bulunduğu halde müzaktreler sırasında — istihbarat şebekeleri de bir taraftan kendi işlerini görmeğe koyulmuşlardı. Gene İngiliz gazetelerinin “yeni neşriyatına bakarak bir hülâsa çı- karmak lâzım gelirse şuna varıl- mış olacak İngilir —gazetelerinde görülen malümtata bakılırsa son aylardaki Avrupa buhranı esnasında Alman- yanın birçok paralar — sarfederek İngiltereye adamlar yolladığı ve | İngilterenin birçok askeri esrarı- ni elde etmeğ çalıştığı anlaşılmış- tır. 1914 de Umumi harb başlangı- cı İngilterede bir hayli Alman ca- | susu bulunmuştu. Şimdi söylendi- ğine göre Almanlar 938 de daha çok paralar sarfederek İngiltere- ye adamlar yollamışlardır. Fakat bu malümatın çıkarıldığı Londra- l gazete şunları da ilâve ediyor: ikin biz gene en müsaid bir vaziyette bulunuyorduk. -Çünkü | AA bu adamların her birini tanıyor duk ve her birinin hangi maksadla çalıştıklarını biliyorduk. Mister | Çemberlayn Münihte iken L 9. adamları Londranın garb tara - fında bulunan tanınmış bir Alma- ni takib ediyordu. Eğer sulh mü- zakereleri akim — kalmış - olsaydı bu Almanın yolladığı — malümat hemen — tutulacak, — İngilterenin tayyare müdalaa toplarına, müda- faa için kullanılan balonlarına vesaireye dair onun elde edeceği malümatın Almanyaya varmasın- dan evvel burada yakalanması mümkün olacaktı. İngilizlerin Entellicens Servis tarihinde en mühim bir vak'a ola- rak şu anlatılmaktadır; İngilizle- rin umumi harb başlangıcından sonra general Sir Con Frenç ku- mandasında Fransaya asker gön- derdikleri zaman Alman casusla- rı bundan haberdar olamamış ve tabii işi Alman erkânıharbiyesine bildirememişlerdir. Demek oluyor | ki yalnız malümat almak deği, esrardan sayılan birçok şeylerin | de düşman tarafınca malüm ol « masını temin etmek lâzım geliyor. Fransaya asker gönderilmesinin Almanlardan gizli - tutulabilmesi İngilizlerce büyük bir müuvaffa- kiyet sayılmaktadır. Entellicene Servisin tarihinde bu pek belli başlı bir keyfiyet olarak söylen- mektedir. İngiliz gazetesi dünya- da en mükemmel işleyen istihba- rat şebekesinin hangi memlekete mensub olduğu meselesini tedkik ederken — kendilerininkini brinci derecede saymak lâzım geldiği ne- ticesini çıkarmaktadır Şimdi İngiliz Entellicens Ser. visinin bahsi neden - tazelenmiş | olduğu malümdür. Bundan evvel- ki yazılarda da anlaşıldığı Üzere Amerikada Alman istihbarat şe- bekesinin adamları ele geçmiş ve muhakeme edilmekte bulunuyor. Fakat ip ucu İngilterededir. Çün- kü İngilterede takib edilen bir kae dın Amerika ile Almanya arasın- da gidip gelen casusların faaliye- tinde pek imühim bir rol oynamış, nihayet bu kadın tevkif edilerek aylarca muhakemeden sonra dört sene ağır habse mahküm edilmiş- tir. Jessi Jordan ismindeki bu ka- dının macerası evvelce İngiliz ga- zetelerinden alınarak — «Son Tel- graf» da uzun uzadıya yazılmıştı. Şimdi biraz hatırlatmak lâzım ge- Miyor: Jessi Alman değildir. İskoç- | yalıdır. Şimdi elli yaşlarındadır. Vaktile güzel bir kız iken bir Al- evlenmiş, Umumi harbde da kalmış, Almanları ve | Almanyayı o kadar sevmiştir ki | bir gün Almanya için büyük 'bir | iş görmke istiyordu. a1 ölmüştür. Dul kalan Jesi küçük kızile harbden İskoçyaya dönmüştür. Son zamanlarda ber- berlik ediyordu. Açtığı berber sa- lonu Dunde'de tanınmıştı. Fakat | Jesinin geçen sene sık sık Ham- burga gidip gelmesi nazarı dikka- ti celbetmiş, Entellicens Servisin adamları kendsini takibe başla - suştır. Ortada bir şey görülmü - şordu. Fakat sonra söyleniyor ki | Jeasi Jordan bir takım askeri es- | rarı öğrenmek ve yapılan manev- ralarda kullanılan bazı yeni si « lâhlar Kakkında malümat topla « mak cürmile maznun olarak tev- kif edilmiştir. Jessinin geçen &ç- | ne sekiz ay zarfında sekiz defa Hamburga gidip geldiği anlaşıl- miştir. Amerikada yakalanan Almarıla- mn faaliyeti etrafındaki — tahki - | kat sırasında Jessinin de İngilte - rede çalıştığı söylenmiş ve Jessi- nin berber salonu Amerikadan İn- giltereye gelen veyahud İngilte reye uğrıyarak Amerikaya giden Almanların uğradığı bir yer ola- rak tanınmıştır. (Devamı 7 inci sahifede) sonra Büyük Edibimiz MUSAHİPZADE CELAL'in ölmez eseri AYNAROZ KADISI "BEHZAT — İ. GALİB — EMİN BELLİ — HALİDE — ŞEVKİYE MAHMUD — MUAMMER — NECLA HAZIM ” VAA S.E İ Müsiki kısmını idare edenler: M. C. ve CEVDET KOZAN Önümüzdeki PERŞEMBE AKŞAMI ıPEK ve SARAY Sinemalarında birden gösterilecektir Orta Avru; tı. Bu hududla rette kararlaştırılmış süaller hi yar ki Ber rından sonra Roma konuşmala Macarların istediklerini yerine getirmekle Almanya Italya'nın Orta Avrupa'da istediği şekli kabul etmiş oluyor Berlin- Roma mihverinin tayin Hıgı şekiller nelerdir ?.. Çekoslovakyanın — taksimindea sonra Macaristanın da istedikleri yerine geliyor. Son gelen telgraf- lar bunu gösteriyor. Şu halde İ - talyanlayın dediğini Almanlar da kabul etmiş oluyorlar demektir. Bu nasıl oluyor? Meselenin bun- dan evvelki safhalarına göz atmak lâzım geliyor: lomatlar bir araya gelerek konuştuktan sonra dağılırken bir tebliğ neşrederek arada tam bir anlaşma mevcut olduğunu hükümet reisile, Harlciye nazırile görüştükten her iki tarafın noktai asında tam bir anlaş- lenmekten geri ka- gör en bu görüş- laşılmadığı için keyfiyet mübhem olub kalmakta- dır. Her gün gel graf habe lerinin izah edemediği bu nok lerin ya acaba Avrupa gazeteleri tafsilâti le anlatacaklar mı diye beklemek vardı. İşte nihayet Roma mülâ - katının neticesinden etrafile bah- seden Avrupa gazeteleri de geldi. İtalya ile Almanyanın görüşleri araşında ne su ik var?. Takib edileçek politika mı birdir? Yoksa birtakım neticeler elde e dilmiştir. de artık iki taraf d bunları muvafık bulmakta birle- şiyorlar mı? Bunun gibi daha bir çok sualler tekrar edilebilecektir. Romada bulunan Avrupalı mu - irleri meşgul eden en mühim bu olduğuna şüphe yok. Onlar da gazetelerina © ma- lümatı yetiştirebilmek için az yı Tulmamı; Meselâ Almanyanın müstem- leke istediği malüm. İtalya bu hu susta Almanyanın yerden - göj kadar haklı olduğunu kabul et - miştir İşte bu suretle Berlin ile Roma arasında — görüşmüşlerde birlik vardır. Fakat acaba Roma hükümeti bu esası kabul ettik - ten sonra Almanyaya müstemleke verilmesi, acaba şu veya bu tarz- da meselenin halledilmesi içindir. Berlin ile birleşmiş midi Çekoslovakya — taksim - edildi. nın hududları kârış- rı yeniden düzeli mek lâzım geliyar. Orta Avrupa arlar Macaris histana verilm Esas daima milliyet olmal: a hakikaten filân ve filân memle - verilmemesi kat'i in ile Roma arasır midi ira geldikçe anlaşılı - p Bel ile Roma arasında | görüşme farkı olmadığı söylenir- ken diğer taraftan da birçok me- seleler durup durmaktadır. Roma gazeteleri ne diyor? ! Voçe Ditalya gazetesi Alman hariciye nazırı ile İtalya hüküme- | ler böyle bir teşriki mesai ümit İ ti relsi ve hariciye nazırı arasın * | daki mülâkâtların kısa olmasına Tüğmen böyle az bir zamanda her | meselenin gözden — geçirilmesi | kabil olduğunu, çünkü her iki ta- | rafın da karşılıklı bir hüsnü ni - yetle hareket ettiği için her me- seleyi bu noktai nazardan tetkik ettiklerini, menfaalleri müşterek bulunduğunu yazıyor. Bu mülâ katlarda Orta Avrupa işleri asıl konuşmak mevzuunu teşkil et « miştir. Berlin ile Roma için en | mühim bir mesele olan Orta Av: rupa için İtalya ile Almanyanın noktai nazarları şu suretle belli olmuştur.: 1 — Macaristan ve Lehistan ile | Çekoslövakya araşındı bir an evvel halledilm 2 — Macaristanın meşru men faatlerini temin etmek üzere ken- disine karşı müzaheret gösteri| - | meli; Bugünkü Cekmlovııwamıı ken- | i toplamak için sarfettiği gay- Tet ve mesaide ona karşı samimi - yet gösterilmesi. Fakat Macaristan ile Lehistan arasındaki müşterek hududa dair bir şey söylenmiyor. Macaristan Bugin Kellmenin Tam İPEK | diyorlar. Yani İspanya yhistan ile Çekoslovakya ara- gındaki ihtilâfın mümkün olduğu kudar az zaman zarfında halle dilmesi cihetine gidilecek, taksim edildikten sonra ne kalıyorsa bu- günkü Çekoslovakyanın kendini toplaması için ona dostluk göste- rilecek, Macarların istedikleri şey- lere karşı da bunları meşru men faatlerine — müzaheret edilecek. Artık bu menfsatlerin meşrudur, hangileri — değilddir? Bunun takdiri de ayrıca müza - kerelere yol açacak görünüyor - dü. Diğer taraftan — Popolo Dital ya gazetesi de Çekoslovakyaya hükümeti ile Macaristan bugün. kü vaziyetlerine dair yazdığı bir makalede Macaristanın Karpat « laraltı Rusyası meselesini tazeler. Sonra ısrar ettiğini yazıyor. Fa- kat netice itibarile anlaşılıyor ki , Macaristanın Çekoslovakya ara- sındaki meseleleri Roma ile Ber - linin hakem olmaları Macarların lehine çıkacaktır. Roma mülükatlarında diğer ko- nuşulan mevzu yanız orta Avrupa işleri değildir. Şu noktalarda ka- rarlaştırılmıştır: 1 — İtalya ve Almanya buııdzn sonra Fransa İngiltere ile teşrikl mesai etmeği muvafık byluyorlar. Fransa ve İngilterede görülen hal- verici mahiyette görülüyor. Fran- sız başvekilinin radikal sosyalist- lerin Marsilya kongresinde söyl diği nutuk bu hususta nikbin ol- mağa pek müsalttir. 2 — Fakat İspanya meeslesinde Roma ile Berlin şimdiye kadar muhafaza ettikleri noktai nazar - larında bundan sonra da ısrar e- meselesi ancak general Frankonun - kat'i (Devamı 7 inci sahifede) JEAN MURAT v hangileri | (Dünkü sayıdan devam) Fikret Nevini evinin bahçe ka- pısı önüne kadar götürüp son bir defa onun ılık nefesini içine çek- tikten sonra vedalaşarak ayrıldı. Birinciteşrinin k günü ağaç - cın dökülmüş yaprakları rüz - garın tesirile havaya savrulurken Fikretin otomobilini beyaz köş - kün köşesini kıvrılıyordu. Nevin Fikretin ilk mektubunu Marşil - yadan aldı. Ondan Paristen mun- tazaman müuhabere - devam edi - yordu. A radan aylar geçti iki mevsim değişti. Fikretin gelmesine bir ay kala Nevinin babası lik isminde otuz beşlik zengin bir tüocar kızına talip olmuş Ziya Bey de muvafakat etmiş bir kere de karısı Müfide Hanıma «kıza bir soruver bakalım ne diyor» di- ye bahis açmıştır. Annesi Nevine meseleyi anlattığı zaman kız dili tutulmuş gibi hiçbir şey söyleme- miş doğru odasına çıkarak en sa- dık dostu olan kalem kâğıdı alıp Fikrete Cuzun — bir mektupla her şeyi anlattı. Akşam sofrada annesi tekrar meseleyi tazeledi. — Kızım eğer söz kesilirse Ma- lik Bey Almanyadaki ticart işle- | rini tanzim etmek üzere iki ay | kadar orada kalacak dönüşte ni- şan ve nişanı müteakip Üç ay son- rada düğün yapılacak anladın mı? Malik Bey kaçırılacak bir a- dam değil. Modada iki apartıma- mı, Adada köşkleri, Boğazda ya- lıiları hülâsa her şeyi var. Çok zengin bir adam. Seni Süheylâla- rın isim gününde görmüş. Çok beğenmiş. Ertesi gün hemen ba « bandan istemiş. Baban çok mem- nun, Hattâ kararını da vermiş. Tabif senin böyle bir teklifi kabul edeceğini muhakkak - bildiği için söz vermiş. Ben de sevindim. San- ki dünyalar benim oldu. Herkes bize gıpta edecek. Nevin annenin sözlerine hiç cevap vermeden ba e KATE de NAGY ile Don Kazaklarının meşhur balet ve teganni heyetleri TAKSİiM Sinemasında Bösterilmekte olan J. KESSEL'in meşhur romani PRENSLERİ N GECELERİ Mükemmel ve büyük aşk ve lüks filminin kıymetini artırmakta ve bütün İstanbul halkın: celbetmektedir. İlâveten: ECLAİRE JURNAL Son Dünya Havadisleri, manasile Muazzam - Müthiş Heyecanlı Ve Harikulâde Bir Şaheser Görmek Istiyenler HARB ESIRLERİ Fransızca sözlü filmini görmelidirler. Baş röllerde: Bir Fransız: JEAN GABİN. Bir Macar;: DİTA PARLO, Bir Alıman: ERİH FON STROHRİN Bu derece müessir film, senede bir, yahud iki tane görülebilir. Ziya Beyin arkadaşlarından Ma- | F — HER GÜN BİR HİKÂY Yaprak dökümünde Yazan : Burhan Tuğravul | gim ağrıyor diye bahant İt $ l tak odasına çıkarak hıçktf? kıra ağladı... Yenader, Ketli x'”_; vapta sabret imtihanlı gelip seni annemle ail men istiyeceğim diyardi. ikret geldiği gün F meseleyi a: ıv"*” C| larında cereyan rd'" gi safhasını olduğu gibi # l tan sonra boynuna sarili Nevinin annesi Müfde gönderdi. Odada bir aşağı bir )"5 laşarak annesini ubusıt! Hiyordu. Nihayet penceredtli v nesi göründü. Koşarak köP Çıp ne oldu anne demel? kalmadan annesi: / — Oğlum ben bunu bılL Amma ne yaparsın evild Onların gözü zenginlerd? u" gibi orta halli bir afle Ü Yazık nur topu güzel kızi # yi yaklaşmış Malik B. aınle" rife verecekler. Çünkü 7 yük tüccar apartımanı "'/ | kü var, yalıları var. HÜLMÜ gin paralı adam. Fakat Mf gİ larında ruh ayrılığı | düşünen var mı? Bıbııı'“” rını vermiş söz kesmij ııİ yavrucuk o kaba herifle gıyacak. Ne yapatım Ktt kızı yanıma bile çi Yalnız ayrılırken gördü. elimi öptü, Yavrucuk basının kararını kat'iyeti? için talihe boyun eğmekt çare olmadığım sanki Ka lerile ima ediyordu. Bir #f Y nekadar değişmiş, süzil C miş bitap bir vaziyette. F” Bil zavallı yavrucuk. Fikret annesinin kütla dinledi. Kararsıt sıtasile mektup gi tubun sonunda kaç bafi ka çare yok diyordu. F#Y alamadı. Bir gün Nevinin dan biri Fikrete onun olduğunu doktorların biri gittiği halde ıeıh“ dıklarını kızın gün gündt, ; Tadığını söyledi. mw" yapılan komaııııvcnü“” : g| nin ciğerlerini zayıf b! Narin olan bu küçük Üi P| tıraba dıymmıvı"—k CA kollarını açmıştı. Onu “,.", ra Heybeli sanatoryof' dırdılar. Fikret hastaneye 6d7 ,0 vini oradan k.çırın"' J Neyi kaçıracaktı. Nevif _,,v valarına çekilmiş & y a Zibi parlıyor. Eskİ "'l 'ı, beden yanaklar daha # l' mıizılaşmış. Fikrete orafi yor. Halsiz bitap güt şuyor. Bu vaziyetle cak. ikret kaçamak © tada bir kere gel€ Kız gittikçe salil yi ceği yerde daha fenslöi'liye si her şeyi fedadan 8€ ,ıı Fakat iş işten geçmit ÜÇ laşmış, doktorlar Üi (Devamı 7

Bu sayıdan diğer sayfalar: