- Bu da bir mesele : Ayakkabılar niçin çür ük ? |Denizbank orjinal Bayram hazırlı- ği yaptı Tenzilâtlı tarife de | Sen mi güzelsin Benmi? Münakaşanın sonu tuzluya mal oldu Abanoz sokağında bir umuml ev- ide çalışan genç sermayelerden Ha tice ile Muallâ ismindeki arkadaşı Yunanist S SON TELGRAF— 28 | ci Teşrin 1838 İktısadi meseleler —| anla bay- tari bir mukavele Hisselerden kıssalar *Gerçi çivi çiviyi sökers — derler, | Kakıdan hasta olanlara tekrar raka | t 'e ederler. Yarın sıcaktan bu- | 'nalanfara buzlu şerbet yerine hara» | akdediyoruz Yeni mukavele ile,hayvan ve tavuk ihtiyacını biz- den temin edecek Byttar umum müdürü ve mütehassıs dün şehrimize gyeldiler bâşladı Cumhuriyet bayramı münasebe - tile Denizbank fevkalâde hazırlık- |lar yapmıştır. Bu arada Denizbank binası üstünde bir haval tank yapıl- maiş binanın deniz cephesinde kır - imızı güneş yuvarlağı içinde (biriz, birliğiz) vecizesi ve (923-938) tarihi iyazılmıştır. Eski Akay tdaresinin Sulh Ceza mahkemesine intikal et- bulunduğu Galatadaki binanın de-|miştir. İniz cephesinde büyük fıskiye yapıl-| Neticede Muzalfer ve Hayriye i- |mıştır. Kız kulesinde tenvirat yapıl- simlerinde 2 kadın şahit dinlenmiş mıştır. Bayram münasebetile Birin-|bunlar Muallânın aleyhinde şeha- citeşrin akşamı Adalar arasında yal-|dette bulunmuşlardır. Muhakeme reti kessin diye sıcak çay tavsiyı derler. Bunları hep bîlı'ıdilı.":üh' —# 'dün paltolarımızı derhal — sırtımıza giymeğe bizi mecbur eden şu bir kaç günkü soğuklarda bir mahalle - bici dükkânında dondurma yiyem yeleksiz bir gence sordum. İ — Üşümüyer musun evlâd! de « dim. — Rıslan gibiyim amca! dedi. Pak te giymem. Hastalık nedir onu da bu yaşıma kadar görmedim. Yaşı pek öyle hastalık görmedi - — ginden öğünülecek bir yaşdeğil. Pa- j Kabahat yerli kösele- lerde mi ? Bütün halkı alâkadar eden bu Meseleyi tedkike başladık İdet evvel, gazetemizde,|ate bakmış olsaydım kat'i bir şey lar cemiyetine dair bir|söyliyebilirdim, fakat, herhalde ya- Cemiyet alâkadarla-|rım saate yakın... Ayni muayyen ühtelif meseleler me- fasılalarla işlemesi lâzım gelen tram #ü noktaya da ehemmiyetle | vayların iki hat arasındaki bu üç a-| dün bir gevezelik münakaşası 80- nunda kavga etmişlerdir. Evvelâ lisan münazaası ile başlı- yan kavga sonra el ve tekme ile, mücadeleye çevrilmiş ve; bir aralık| ikisi de bir süpürge sopası ile dövüş- müşlerdir. Bilâhare hâdise Beyoğlu Bir müd, Kunduracı Yazı çi Findan biri mı Yanında temas ediyordu: *D'Am'nıaımn çürük, daya- :""'ıl.ıîm.n ma sebep yalmız, bazı “l'şlldi:. Bunun çok mühim bir lekeş,, Vardır ki, o da şudur: Mem- keler yapılmakta olan köse- m...ğ_"“ Sevşek ve dayanıksızdır. bile h.VAW“' kösele usulü veç- rıulg, 'uzlarda uzun müddet yatı- b ç0 halde bizde, üzerinden ay bi-| qfğ::h_r. tekmil ameliyesi ikmal Tuyan ka:!lnya çıkarılıyor. Yat-| ve day Selenin <Pişkin» olmasına aç Shmasına imkân yoktur. Bu Jete Tağmen dayanıkmız ayak- Tin bütün mes'üliyeti kundu- Mukavva ile yapılma-| İrabaya karşılık bir araba farkı ne- den? diye sormayınız.. Çünkü hik- metinden sual olunmaz... Yedikulede tramvaydan indim. Bir an evvel fabrikaların gürültülü armonisine kavuşmak — isteğile sık ve hızlı adımlarla yürüyordum. Ka- pıdan geçmiş, son tarafı mezarlık ve. sağ tarafı muntazam ekilmiş, manzara arzeden bostanlarla sü: lenmiş tren köprüsünü — aşmıştır İşte fabrikalar.. Bir yığın kösele ve deri fabrikaları... Burası, bu sanayi erbabmın en fazla derli toplu ola: ak faaliyette bulundukları bir «kö- sele ve deri fabrikaları muhiti» dir. yemyeşil ve rengürenk, iç açıcı bir) maz adalılara mahsus Moda vapuri- le bir tenezzüh tertip olmuştur. Bu- günden itibaren bayramın sonuna kadar yüzde elli (9 50 tenezzüb bi- şlı-ller satılığa başlamıştır. ——>o>— Şamdan ve | Amerikadan | Müracaatlar Tüccarlarımızla müna- sebat tesisini istiyorlar Şamda iş yapan büyük bir ticaret irar vermiştir. VRasadirü Vasiyetname Çıkarılacak Mahkeme buna karar verdi Bir müddet evvel Kuruçeşmede babası Hacı Şevket ile kardeşi Ra- diyi öldürmekten suçlu Zekinin mu- Bayan Muallânın 5 gün hapsine ka-| Hükümetimizle Yunan hüküme |ti arasında bir baytari mukavele ak- İtolunması kararlaştırılmıştır. Bu suretle memleketimizden Yu- nanistana yapılan hayvan ihracatı- nn korunması ve artması da temin edilmiş olacaktır. Bu mukavele Ziraat Vekâleti Bay- tar Umum Müdürü Sabri Okutman İşaviri B. Naki Cevad Akkerman |dün şehrimize gelmişlerdir. Bu 2 zat Baytar müdürlüğünde meşgul olmuşlardır. İbulunulacaktır. Vekâlet Vetermen Umum müdü-| TÜ mütbassıs müşaviri aldığımız| malümata göre şehrimizde kisa bir müddet kalacaklar ve buradan Trak yaya geçeceklerdir. | Ayni tetkikler Trakyada da yapı- İlacak ve sönra oradan trenle Selâ- nik yolile Atinaya gideceklerdir. | mukaveleyi imza için alâkadar İkamlarla müzakereye lardır Yaptığımız tetkiklere göre; hükü başlıyacak- dum. İstasyonlardan — birinde İgm olacak ki girerken ile Ziraat Vekâleti Mütehassıs mü-| Sabri ile Naki; Atinada baytari l:'"""' TETeM grRe İZRERE — |İkimiz birden can hevlile İkunduralarımıza baktık. Bazı bilet. n İkat ben yeleksiz. paltosurluğundan | ziyade evlerimizde güldür güldür | sobalar tütmeğe — başlarken onun lurma yemesine şaşmıştım. * sahanlığında. dürüyer < iceri | dal- itile ; 4 Tramvi bir adam girdi. Fazla telâşlı ve bir ay de benim ayağıma — bastı. — ezilen çiler hayli ispirtüel oluyor. Ötede | Burada hayvan ihracatçıları ve metimizle Yunan hükümeti arasın- Yütümızda duran bir başka yolcu « celeplerle de temaslar yapı: m 1 ve ' da akd ve imza edilecek olan bu ye- | ** 'a gülerek: — Dua edin ki üç ayağı yoktu. | srafların ni mukavele, Yunanistanın l:ınplıkt hayvan ihtiyacının ve tavuk, piliç| Yoksa sizin de kunduramızın mas < İçibi kümes hayvanatının memmleke, Kâratasını pastırmaya çevirecekil, en temin olunmasına yarıya-| Ve.. Bu muhitin adı <Kazlıçeşme» dir... Kazhçeşmede polis karakolu- nun biraz berisinde eski bir çeşme olduğu malümdur. Bilmem dikkat lettiniz mi? Bu çeşmenin üz hakemesine dün Ağır ceza mahke-İhayvan ihracatındaki mesinde devam edilmiştir. İgzaltılması baytar muan Geçen celsede katil Zeki babası|laylaştırılmakla 1 Hacı Şevketin iraat bankasında hu-şekilde icrası için ne gibi tedbi susi kasası olduğunu ve burada ba-|alınabileceği hakkında - tetkikl M Üzerine yükleni Bu aa Müessesesi — tüccarlarımızla - tesisi İmünasebet etmek - istediğini Türk ofisine bildirmiş ve adres istemiştir. Ayni suretle Amerikadan vis 2 mühim müracaat olmuştur. lelerin kı h le ve deri m çadilmelidir ki, kunduracı sağ- (a Ekkabı yapabilsin. * Bu fıkraları — neden mi yazdım? Kasdım, gülünecek — şeylerle ağla - : hde ü y ğ’;*klan müld: 'dikleri do; âr hakları v lafaa gayet yerinde ğru ise yerden gi kel ar.. Yalnız, acaba kö- k':"r. bizde Avrupaya nazaran Ye kaç * bir müddet, yani bir sene- M ;'n ©n beş gün, yirmi gün fi- har çç Yatırılıyor? Bütün fabrika- la> ;nl #ekilde mi hareket ediyor- he a kötü mal çıkaran bir kaç 'h%nn' .d":' ibaret mi?.. Bu cidden ’h:u yıı’_”" ve bültün halkı, hepi- y ni de Si Hayış A7 ve gönülden ilgilendirdi bin £ hayır. Bu alâka, bende, bu uı::ğ:'l'bnlzin Müşlerek bir derdi 'dan İleri geliyor. * ' hissiyatına tercdman 0- iyetcilerin iddialarının ne Üe :ıldır doğru ve yerinde o- Debir; adığını kimden sorup Öğre- %Nim? Bittabi, şikâyet edilen berina, © deri fabrikalarının sahip- ihden, Tüşüp g Ve.. fabrikatörlerle gö- İşi tahkike karar verdim. * ,,_;;h_ aat dokuz.. Hava günlük, Bi Na iüleye FD Yi Sal d k.. Fatihten, Horhor yoku: aşağı Aksaraya indim, Yedi © koyuldum; Ah.. O ne bekle-, | diği ı-k;ımı— vaktile gitmenin ver- İ b ıf—ırgık:ı, mev'idi mülâkat- | teni 'İd*“'m: köşebaşından görün- tatlı. iBözle bekliyen bir âşı Bir mopi âyır. acı iç sıkıntısile... İ araparaPI arabası geçti, Yediku - Böçtii t . berik :l— Neden sonra aheste ref- ödim> Â İf eyledi. Ne kadar bok- Ail Pa Ş bir lşa dixuîd TMazdı, P GKat kizi çop Pedişah, gözdesinin mera- BiT Saklaşmeleden giderdi. Hiçbir Ziz, derin yaetlü bilmiyen Sultan A- Güine gX, ” ©hi Ettikten sonra; göz- —€ dönerek; ; BÜZ > Şu, ağrek: &n nuı:ul,?"' denilen kulumuz- lüme Süzel, kalfasından epey- N dwmuı olduğundan edim paşa, Ali, — Mithat, Mürad efendi, ; elendisir Gtti, Lükin sin bu. sözlerine| nedir? diye sora- mı, nedir? Bu mesele be-| gitmek üzere tramvay bek-| 1 yok.. İki geçti; yok.. Üç! Tarihi tefrikası No. 138 Şanın vefatile imparatorluk fena Mevkie düşmüş bulunuyordu zamanla bir kısmı kırılıp dökülmüş vardır. Her zaman göze çarpan, çeşmenin üze-| z halk di- yetle «Gazliçeş- İlinde, bura me> denilmektedir. 'Tren köprüsünü geçer - geçmez, 'sını çaldım. Bu fabrikanım karşısın- İda, bir Limited girketin muazzam burası bir fabrikalar muhiti... ik demir kanatlı ka- yış seslerinin armonisini, dinliyordum.. Burada, gayet orijinal bir koku var, tarif - edemiyeceğim | r koku... Debağhane kokusu .. Üstü başı kösele renkli, elleri ve #yakları su içinde çalışan ameleler.. Derilerin salamura gibi - basıldığı büyük ve işlendiği küçük havuzlar, | tekneler.. Bostan dolaplarına ben- ziyen fakat daha büyük ve kapalı, içinde deriler yıkanan ve harıl harıl İdönen dolaplar... Kalın ağaçtan yu- varlak sırtlı tezgâhlar üzerinde, en- K ve iki yanı saplı bıçaklarla deri- leri tesviye eden ve hemen hemen su içinde çalışan işçiler. Üst katta İtavana muntazaman asılmış kösele| 'namzedi deriler.. Kösele ve derileri, | açan ve parlatan silindirler. | et onları, yuvarlak denk- İler haline koyan makineler.. Size yarın fabrikatörlerle yaptı - ğım görüşmeleri anlatacağım. RECAİ SANAY Son Telgrafta varisi saltanat Hamid efendi dalave-| relerine âşina idi. Hattâ; efendisinin Ali paşayı hiç sevmediğinin de farkında idi. Bir- çok kereler, eülübüşleri - esnasında padişahın ağzından şu - sözleri işit- mişti: — Yine mi geldi bu adam?.. H! rahat vermez... Yine no ister acaba? Diye, söylenirdi. Ali paşa; Reşid paşa -mektebinin €n gön kalfası idi. Fuad paşanın ve- fatından sonra; sefinei devleti uçu- işin elinden gel-)diği direyet, Ali “paşanın fazlasile, paşa kuluna İyil 4 sene! En güzel edebi romangği ; Hukukda Talebe Fazlalığı Birinci ;f—_l:ıayvanat enstitüsünde ders allyor Üniversite Hukuk fakültesinde bu rejimin tatbikine baş- lanmış olup 4 üncü sınıfla lale - beye ders verilmektedir. - Mezkür Fakültedeki talebe adedi her Fakül- teden fazla olduğundan bu sene ye- niden 1 inci sınıfa pek fazla talebe yazılınca 1 inci sınıf daralmış ve konferans salonunda da ders yap- mak mecburiyeti hasıl olmuştur. Halbuki <Fen Fakültesi> talebe- lerinin dersleri için konferans Ss- lonuna ihtiyaç hasıl olduğundan Hukuk birinci sımf dersleri, dünden itibaren — Süleymaniyedeki — <Yeni Hayvanat Enstitüsü> nde verilmeğe başlanmıştır. AAA PN A d Yeni Açılan Çeşmeler 7 camie de su verildi Beledişeye: bağlı Sular şimdiye kadar şehrimizde yeniden yüz çeşme açmıştır. On altı çeşme- su verilecektir. e Terkox tesisatı diği kadar savaşmı nda jön, Türklük cereyanlarma da karg: koy-) duğu görülmüştü. Ali paşa; fazla taşkınlıklara mey- dan vermek gafletinde bulunanları ezerdi AN paşa; Osmanlı imparatorluğu- uN nâzımı vaziyetinde bir — şahsi- yetti. y Çünkü; Sultan Azız, umuru siya- siye ve dahiliye ile kat'iyen derin- (den derine alâkadar olmazdı. — ÜÇÜNCÜ KISIM — Ali paşa, 1238 hieri senesinde ve- fat etmişti. Nazik, kibar, mütevazı bir zattı. Dünya siyasetine vukufu tammesi vardı. İspartah Hüseyin Avni paşayı Sultan Aziz, hiç sevmezdi. Ali paşa; iyi bir asker olan paşayı daima hi- maye eder, icabında en müşkül iş- lerde istihdam ederdi. Hüseyin Avni paşanın Giriddeki askeri mesaisi, siyasi işlerde göster- ıdaresi | basının vasiyetnamesi bulunduğunu söylemiş ve bu vasiyetnamenin ge- tirtilerek — okunmasını — istemişti. |Dünkü celsede bankadan gelen ce- cap okundu. Bunda Hacı Şevket na- mımna bankada kiralanmış bir kasa- nn bulunduğunu fakat kasanın a- nahtarı olmadığı için — açılamadığı yazılıyordu. İddia makamı kasanın 'bir heyet huzurunda yetnâmenin kasada bulunup bulun- imadığının tesbitini istedi. Heye - ti hâkime iddia makamının bu ta- lebini kabul ederek ve bu muhake-| meyi başka güne bıraktı. — Sokakta kumar oynıyanlar Hamdi ve Şükrü isminde iki ku- marbaz Kasımpaşada Lonca soka-, İğında kumar oynarlarken suç üs- İtünde yakalanarak muhakemeye jyerilmişlerdir. 1357 Hicrl Ramazan 1354 Rumi | Birinci Teşrin Yakitiar Düşürülen iki mendil | Gese vakil eve giren üç sabıkalı | Bakkal Ahmet haydut yakayı nasıl ele verdiler ? | le karısını bağ- layıp işkence yapmışlar.. Torbalı 23 (Hususi) — Kazamıza tâbi «Yeniköy» de bir hâdise olmuş- tur: Merzkür köyün eski muhtarı Mus- tafa oğlu Ahmed Hakkının dükkü- inına gece yarısından sonra; 3 meç- İhul şahıs girerek buldukları şeker, İpastırma ve ekmekleri bağlamışlar- |dır. Suçlular; bu işi yaptıktan sonra | Ahmet Hakkının dükkânının yanın- İdaki eve girmişler ve kilidi bulun- İmayan kapıyı açarak mumaileyhin üzerine çullanmışlar — ve gözlerini, Bayan Ahmet Hakkıya Bunu müteakip işkence ile baka-| İk dövmeğe başlıyan bu üç haydut İpara istemişler ve 10 Jirasını almış- lardır. Bunlar, daha fazla para kı parmak için işkenceye devam eder- İlerken Ahmet Hakkının 10 yaşında- | gözüne girmesine vesili olmuştu. Ali paşanın vefatile imparatorluk, fena bir mevkle düşmüş bulunuyor-) )du. Ortada devleti müstakilen idare| İyin fevkinde yüksek bir otpriteye sahpiti. Padişah bile kendisinden ü | Ali paşa; ricali muhalefeyi zarar- sızca kullanır; onları Jâzım - gelen |mukamlara getirerek vücudlerinden İistitade etmeği bilirdi. Ne Mithat paşa; ve ne de Hüseyin Ayni paşa ve arkadaşları, Ali paşa- ya karçı kafa tutamazlardı. Paşa; hepsinin fevkinde bir âmirdi. Ali paşanın ölümü, Bahriye Nazı- İzı olan Mahmud Nedim paşaya yol| İaçacaktı. Mahmud Nedim paşa; daha Ali paşa ölmeden sarayla münasebatını sıklaştırmış, Sultan Azizin nabzını eline almıştı. Bilhassa Valide Sul- tanla arası mükemmeldi. Valide Sultan; Mahmud — Nedim ir evili eibi edecek şahsiyet yoktu. Paşa; her şe-| ki oğlu da nasılsa dışarıya çıkma İğa muvaffak olmuş ve feryada baş- Hlayınca; işkenceci hırsızlar hemen İkaçmışlardır. Fakat - kaçarlarken, ucele ile 2 mendillerini kapının önüne düşür- müşlerdir. Bu mendillerden suçlula- raya geldikçe, ha- arak paşanın ha-; tarını sorar, üste de, paşanın jurnal- larına vukuf peyda eylerdi. Mahmud Nedirn paşa; Validei pa- dişahiye durmadan şu jurnalları ve- rirdi: — Efendimiz; sahibkırandır.. Bu mülkü devletin bânisidir. Ef'alin. den kimseye hesab vermek şanın -| |dan değildir. Valide Sultan da, Kör Mahmud Nedim paşadan aldığı bu, sözleri sı- rası geldikçe oğluna anlatırdı. Sultan Aziz; Mahmud Nedim pa- şanın sözlerine bayılırdı. Paşa, doğ- Tu göylüyordu. Halbuki; diğer kulları her şeye |müdahale etmek — zihniyetini taşı yorlardı. Mahmud Nedim paşa; ardı sırası Valide Sultana, padişaha hediyeler| takdim ederdi. Bahriye Nezareti ymuamele eder. 'büdeesi paşanın keyfi idaresine tâbi hat, rahat idare edeceğine kannat gibi bir şeydi. paşa; Mahmu rın hüviyeti tesbit olunmuş ve bun-, karın sabikalı Ahmet Koca kardeşi Veli Koca ile ayni yerden Hasan ol- dukları anlaşılmış ve her üçü de ya- kalanmışlardır. EÜÇÜK HABERLEEİ * İngiltere Bahriye Nezaretine Lord Stanhop tayin edilmiştir. — | * Amerika Cumhurreisi yeni bir nutuk söylemiş yine Gdemokrasiyi müdafaa etmiş ve yer yüzünde sul- hun temini için silâhlanmak lüzu- mundan bahsetmiştir. * Halen baroda sekizi kadın ola- rak 661 avukat kayıdlıdır. Yeni avukatlar kanunu bir kâ « İnunucvvelde meriyete girecektir. * Yunanistan bizden 50 milyon! buğday olacaktır. | * Muhtelif vilâyetlerden Anka -| raya giden 400 Türkkuşu talebesi resmi elbiselerlle dün Atatürk abi- desine bir çelenk koymuşlardır. * Türk Dil Kürumu yüz çalış - maları sona erdiğic Ihetle Ankara- ya nakledilmiştir. * Limamımıza aid Şahin gemisi Bulgaristanda karaya oturmuştur. İ gizliden gizliye hallerine vakıftı. Fakat; paşanın; kendisi sağ iken bundan fazla ileri gidemiyeceğini bildiği için ses çıkarmazdı. Ses çı- karmak ta işine gelmezdi. Ali paşa ölünceye kadar, Kör Mahmud Nedim paşa; sadrâzam ol-| mak için her türlü dolabı çevirdi. Hattâ; daha ileri gidip Rusya po- İitikasının mürevvici oldu. Bu poli-| 'tikaya Karlafça muahedesinden son- ra; yüz elli senedir el sürülmediği halde; paşa daha Bahriye Nazırlığı! İsırasında bu siyasetin mürevvici ef- kârı oldu. Rüs sefiri, General İgnatiyef, Mahmud Nedim paşa ile dostluğunu ilerlelmişti. Ara sıra, paşanın Be- bekteki sahilhanesine gider, bol bol| hediyeler götürürdü. | Mahmud Nedim paşa; Rus siyase- tine temayül ederek memleketi ra- İgetirmişti. L RER İstim: İmacak şeylerin tebdili mevki ettik « — Birimizin derdi Hepimizin derdi Belediye bunun ö- nünüe ne vakit — geçecek acaba ? Tıbbiyede okuyan mizden biri, gazetemize - çol mühim bir mesele hakkında na- zarı dikkati celbetmemizi iste - miştir. Okuyucumuzun mektu - bunda ezcümle şöyle denilmek- tedir — «Sihhi bakımdan çok bü - yük ehemmiyeti haiz bir mesele hakkında hemen bütün' halkı - mızın hissiyatına tercüman ol- mak için bu salırları yazışorum — Mesele şudur; Meselâ; &n işlek caddelerden - birihde yürüyü Nüz. Önünüzde yürüyen biri ök- sürmeğe başlıyor, öksürüyor, öksürüyor ve... nihayet «tul» di ye kaldırımlar üzerine koca bir. balgam atıyor. Çok tabil bir ha- rekette bulunmuş gibi yürü - yüp yoluna devam ediyor. Bir gün yine bir ana caddede — yürüyorsunuz; yine öksürüklü- tıksırıklı biri bir ağaç gövdesi - nin veya bir tramvay direğin'n dibine sümkürüp geçiyar... Hat- tâ bü sümkürüp tükürmelere — tramvaylarda da tesadüf olu - nuyor, Bunlar, ne iğrenç ve ne zararlı hareketlerdir. Haydi, bu pisliği benimseyenler, — bundan gelecek zararı anlamıyorlar, Fa- kat, niçin sanlatılmıyor?» — bu — kadar sıhhat müesseseleri umu- mun sıhhati namına - harıl haril — #aaliyette bulunurken, âdeta u- mumün - sıhhatini tehdit eden, etrafa mikrop saçan bu gibi sa gısızlara iyi birer eders. vermi ğe şiddetle lüzum vardır.» Okuyucumuzun, urmumun sihe | hatile yakından alâkadar bulus nan bu satırlarını sütunumuza — geçirirken aynen hissiyatına işe tirak ediyor ve alâkadâr ma - kamların - ehemmiyetle nazarı i Fransız sefiri hakkındaki ca hükümetimiz müsbet ce. vab vermiştir. v Fransada radikal sosyalist kan gresi Marsil