—gümrük binası yapılacak 2—SON TEL AF—T81 ci Gümrük işleri Trakya gümrükleri Bulgar hududunda yeni Memurlara hususi meskenler İnşa ettirilecek G eçen hafta Gümrükler Umum Müdürü ile birlikte Urzunköprü mıntakasındaki gümrük işlerini tetkik etmek üzere Trakyaya giden İstanbul Gümrükleri Başmüdürü Mustafa Nuri evvelki gün şeh- rtimize dönmüştür. Trakyadaki tetkikleri hakkında kendisinden malü- mat istiyen bir muharririmize Başmüdür Uzunköprüdeki gümrük teş- | kilâtının faaliyeti etrafında izahat vermiş, buradaki muhalaza kıt'alarının | büyük bir intizam ve mükemmeliyet ile vazifelerini başardıklarını an- latmış, bilhassa Umum Müdürün bu husustaki memnuniyetini de söyle- -dikten sonra Türk - Bulgar hududu üzerinde yeniden inşası düşünülen Kümrük binalarile Uzunköprüde memurlar için yapılacak binalara sözü intikal ettirmiş, ezcümle demiştir ki: — Uzunköprüde, kasabanın istasyonu uzak bulunuşu, burada va- zile göre memurların iskânı için kâfi miktarda ev bulunmamasını in- taç etmekte, memurlar bu yüzden sıkıntı çekmekte idiler, Umum Mü- dürlük bu memurlara mahsus evler yaptırmayı kararlaştırmış, bu tef- tişte de Umum Müdürle birlikte evlerin yapılacağı arsalar üzerinde tetkikat yaptık. Ayrıca Türk - Bulgar hududu üzerinde yapılması mutasavver mo- dern gümrük binasının da arsası tetkik edildi. Edirne nafın müdürü- nün de iştirak ettiği bu tetkikte arsanın muvafık olduğu neticesine varıldı. Şimdi, gümrükler mimarı tarafından bazırlanacak proje üzerine aşaata başlanacak, 939 mali yılı zarfında da bu binaların inşaatı ta - namlanmış olacaktır. Kapıkulede yapılacak bina modera ve her türlü konforu havi ola- ak, buradaki ihtiyacı da karşılıyacaktır. Arsaların mübayaa işi bu ay içerisinde olacak, ve mübayaa Edirne wilâyeti tarafından yapılacaktır. İnşaata satış işi bittikten sonra drhal başlanacaktır. KÜÇÜK HABERLER * Bugün meriyet mevkiihe gir-| mekte olan yeni kontroplâk ni - | gamnamesinin tatbikatı ile meş- gül olmak üzere dün şehrimize | 2 sanayi müfettişi gelmiştir. Diğer taraftan bu işi geri b rakmak için Ankaraya giden sa - nayiciler heyeti de bugün şehri- mize dönmektedir. v Konserve sanayli erbabı mu-| “amele vergisinden muaf tutulma- larını istemektedirler. *& İstanbul Maarif Müdürlüğü | emrine verilen muallimlerle şe - hir dahilinde nakilleri — yapılan muallimlere aid bir liste dün Maa- | rif Vekâleti - tarafından Maarif | müdürlüğüne gönderilmiştir. # Cumhuriyetin 15 inci yıl şen- likleri programını hazırlamakta olan komisyon bugün Vali ve'Be- lediye reisi Muhiddin Üstündağın reisliğinde Belediyede toplanmış- far, — Gümrükler umum müdürü Bunun üzerinde tedkikat yapı- | hacaktır. * Turizm propagandası için a- fişler basılmıştır. Konsoloslukla- ra gönderilecektir. Iman tütüncüler Bulgaristana gittiler Memleketimizden mühim mik- darda tütün alacak olan Alman tütüncüleri dün şehrimizden Bul- garistana gitmişlerdir. Alman tütüncüleri heyeti; önü- müzdeki hafta içinde tekfar şeh- rimize gelecekler ve tütün mın- takalarına gideceklerdir. Ayrıca bir Rumen tütün heyeti de tütün satın alma mevsimi baş- ladığından bugünlerde İstanbula gelecektir. azilkemen Mahmud Nedim dün de şehrimiz- Ergını istikraz tahville- de tedkiklerine devam etmiştir. - Edebiyat fakültesinin Romno-| noloji arkeloji ve yabancı dil şu- | belerine tahsis olunmak — üzere | Beyazıdda Nazım Paşa konağı ki- | ralanmıştır. * Otelciler cemiyeti Belediyeye| müracaat ederek şehrimizde mo- | dern ve muazzam öteller tesisi için kendilerinin büyük tasavvur | Projeleri olduğunu bildirmişlerdir.| rinin ikramiyesi İkramiyeli yüzde beş faizli 1933 Ergani istikrazı tahvillerinin 11 in-) ci ikramiye keşidesi, Türkiye | Cümhuriyet Merkez - Bankası i- dare merkezinde 17/10/938 pazar- tesi günü sabah saat 10 da Maliye Vekâleti ve bankalar mümessil- lerile noter huzurunda icra edi- Jecektir. Keşidede herkes bulunabilir. | Saç kıvırma da Bir derd oldu Öndulâıyon mıkıııelen nerede muayene edilecek ? Kadın saçlarının kıvırma on - dülesine yarayan permanant ma- kineleri hakkında yeni bir karar verilmiştir: Bu karara göre; belediye reis- liği; öndüle makinelerinin mü - hendis mektebine gönderilerek orada muayene edilmesini karar- laştırmıştır. Bu — muayenelerde fenni mahzuru görülen makinele- rin kullanılmasına müsaade olun- mıyacaktır. Bu karar Beyoğlu ve civarında oturan berberleri memnun etmiş- tir Fakat İstanbulun uzak semt- lerinde bulunan berberler, koca- man makinelerin kaldırılıp mu - ayene için Taksime — mühendis mektebine kadar götürülüp geti- rilmesinin kendilerine çok mas- raflı geleceğini iddin etmekte ve makinelerin dükkânlarda bir he- yet tarafından muayenesini iste- mektedirler geç ni Ortaköy - Eminönü hattı Tramvay şirketi Beşiktaş - Fa- tih ve Eminönü - Bebek hâttın- daki izdihama mani olmak üzere bu hat üzerinde Ortaköy - Emin- önü namile yeni bir şebeke tesis etmiştir, Bu kararım tatbikma başlanıl- miştir. dN e Türk — isveç anlaşması 'Türk - İsveç anlaşmasının feshi için İsveç hükümeti tarafından yapılan müracâat Üüzerine dün Gümrükler Umum Müdürlüğün- den gümrüklere; bu anlaşmanın sene sonunun son akşamına kadar mevkii meriyette tutulmasını bil. dirmiştir. Bağçelerde çalışan muallimlere para veriliyor Bu yıl çocuk bahçelerinde ça- hşan muallimlerin mesailerine mukabil; geçen sene olduğu gibi verilmesi kararlaştırılan ücretler hakkındaki karar Vekiller Heye- tince tasdik olunmuş ve dün Ma- arif Müdürlüğüne tebliğ olunmuş- tur. Bu paraların tevziine yakında başlanacaktır. Hüi Leğemiİş Nevyork sergisi hazırlıkları Önümüzdeki nisan ayı içinde açılacak olan beynelmilel — Nev- yyork sergisi hazırlıklarile meşgul olmak üzere İktısat Vekâleli ta- rafından şehrimiz Ticaret Oda - sında yeni bir komisyon - teşkil olunmuştur. Bu komisyon; hafta içinde ilk toplantısını aktedecektir. Şişli halkevinde ders- FIK ) İsmail Müştak NAHİD SIRRI Türkçeyi en temiz ve pürüzsüz yazanlardan biri olan İsmall Müş tak Mayakon'un tedavi için gittiği Pariste, hastalıktan kurtulamıya rak vefat ettiğini sabah gazetele - rinde okudum. Müsin denemiye - cek bir yaşta ölen bu meslektaşı- mız ;ııı ta genç görünür, ve canlı, siması tez zamanda göz laıııı hayata kapıyacak bir adam tesirini hiç vermezdi. Mülkiye mek tebinden Sultan Hamit devrinde pek iyi bir derece İle çıkarak o za manın usulile mabeyin kâtipliği- ne alınmış ve kendisi de Saray hizmetinde bulunan babamdan duyduğuma göre mabeyin başkâ- tipliğindeki zatın büyük teveceüh ve emniyetini kazanarak küçük Hakkı Bey adile nüfuzlu bir şah- siyet olmuş. Fakat 10 temmuz in- kılâbile e başkâtip türlü hakaret- lerle saraydan atıhp menla ha- yatına başlarken, kendisi Hakkı adını Müştak ismine çevirerek yeni devre intisap ediyor ve (Ta- nin) gazetesile muharrirlik haya tıha giriyordu. Az sonra da Ayan başkâtipliğile gazetecilik ve me - | Otobüs davası temyiz mahkemesinde , neticelendi t Vaktile bir gazete tarafından o- tobüsçülere verilen ruhsatiyeler- de yolsuzluk olduğu hakkında ya pılan neşriyat üzerine dişçi Avni Bayer tarafından bu tarafta bu ga zeteye protesto çekmişti. Bunun üzerine bu gazete, dişçi Bayer « den gayri bazı eşhası da zikrede- rek neşriyata devam eylemiş idi. | Neşriyatır bu suretle devamı bu gazetede ismi geçen eşhasla gaze- Bir İngiliz profesö! 4 senedenberi murluğu birleştirdi ve bilhassa kü çük Sait Paşanın emniyetini ve te | veccühünü kazandığından —onun | uzun reisliği esnasında — heyetin | çalışma ve kurarlarında âdeta bir | çok âzadan nüfuzlu bir şahsiyet ol | du. Mütarekeden sonra bir müd- | dec gazete patronluğu ettiği gibi | Dü kurumunda da faal bir uzuv ol | muş, Müyük Millet Meclisine â- | za seçilmişti. Soyadı olarak ta Ma- yakon ismini almıştı. Ne resmi hayatta ne matbuat | hayatında en ön safa gelmemişse | de çok zeki ve muhakkak ki, bil- | gisi geniş bir adamdı. Ve güzel yazdığı gibi okuması ve konuşma sı da güzeldi. Pek çok siyasi ma- kale ve fıkraları, seyahatname tarzında ve daha başka vadilerde bir hayli yazısı bulunmakla bera- ber, zannediyorum ki, cilt halinde çıkmış eseri yoktur. Sade birkaç | romanla bir de hukuk eserini ter. cüme edip kitap şeklinde de neş- rettirmişti. Pariste olsa gurhet illerinde ölü- | müne acınır ve kendisine Tanrı- | dan ralimet dileriz. Onun ölümi - le, bir daha söyliyelim ki, türk - çeyi en güzel ve pürürsüz yazan- lardan 'biri daha aramızdan gidi. | yor, Kalanların zafı ise karkunç derecede seyrek... | lere başlanıyor Şişli Halkevinden: Evimiz Halk dersleri ve kurs - lar şubesine kayıt başlamıştır. İs- | teklilerin 15 Birinciteşrin türihine kadar üç tane vesika fotoğralı ve hüviyet cüzdanlarile beraber her gün saat 17 den 20 ye kadar mü - Son Telgrafta heyeti tarafından Tarsus şehri i- çinde ve Gözlükule denilen hö- yükte yapılmakta olan hafriyata geçen hafta tekrar başlanmıştır. Burada mühirm bazı tarihi eser- ler bulunmutur. Bu muvaffaki - yetir. devam edeceği muhakkak görülmektedir. Diğer taraftan — Mersinde Yü - | müktepe hafriyatın) yapan meş- hur İngiliz profesörü Garston'un saRTar a | Bulgar ordusunu ' İkiye mi bölmek İstiyorlar ? Bulgar ordusu — erkânıharbiye reisi General — Yordan Peef ile harita dairesi şefi emekli binbaşı Stoyanofun cenazesi dün Sofya - da büyük merasimle kaldırılmış- Bu merasimde başta Kral ol « mak üzere saray erkânı, meclis, kordiplamatik, yabancı ataşemili- terler, yüksek memurlar, asker - ler hazır bulunmuşlardır. diğer taraftan beynine kan hü - cum ettiği için dün sabah şıringa ile kanı alınan katil akşama doğ- Kendisinin ifadesi alınamamıştır. tırıldığı henüz belli değildir. Bir tahmine göre cumhuriyetçi zabit- ler birliğinden olduğu tebeyyün e- den katilin şahsiyetine göre ya - pılan suikasd Kraliyet taraftar - larının bugünkü siyasetini protes- to etmek maksadını gütmektedir ve bunu ordunun en yüksek ele- manını öldürmekle ortaya kay - muşlardır. Suikasdın orduda ikilik cereyanımı görürkliyecek bir ne - tün tedbirler alınmıştır. Katilin bu cinayetleri işlerken iki tabanca kullandığı ve evvelâ erkâmharbiye reisinin — beynine casını cebinden çıkarıp evvelâ ha- ru, kendine gelmeden - ölmüştür. | Suikasdın kimler tarafından yap-. tice vermemesi için itabeden bü- | pek yakından mütesddid kurşun- | | Jar sıktığı ve sonra ikinci taban - Mahkümların cezaları tasdik edildi tecil kararı alanlar ye- niden muhakame edilecekler tenin mesul şahısları arasında mü tekabilen dava açılmasını intaç etmişti. Uzun müddet cereyan e- den muhakeme neticesinde gaze- teye karşı cephe alanların tecilsiz mahkümiyetlerine ve gazetedeki mesul şahısların tecilen mahkü — miyetlerine karar verilmişti. Tem yiz mahkemesi birinci kararı ol- duğu gibi tasdik etmiş ikinci ka- rarı suçlular lehine olarak nak - zetmiştir. Birleşik Eti imparatorluğu devrine ai t hafriyat rün başkanlığında dokuz kişilik bir heyet geliyor herımı'ıkınl önümüzdeki hafta içinde İngille- reden şehrimize gelerek — tekrar bafriyata başlamak üzere Mersi- ne gideceği haber alınmıştır. ABirleşik Eti» imparatorlüğu devrine ait <Eti kalesi» etrafında devam edecektir. Yakında bu ka- le ve etrafı açık bir müze haline konularak muhafaza olunacaklır. Bu sene Garstona 9 hafriyat mü- * tehassısı da refakat edecektir. Deoktor Funk Sefyada Alman İktisad Nazıri doktor M. Funk dün öğleden sonra Sof- yaya varmış ve istasyonda Bul - ger Maliye ve Ticaret “Nazırları tarafından karşılanmıştır. Başvekil Köselvanof da dün ak-| şam Alman Nazırını kabul etmiş-| tir, a Ermeniler tekrar Ha- taya dönüyorlar Kıtsatımızın — Hataya girmesi vesilesile Hataydan hieret etmiş olan Ermenilerden — mühim bir kısmı tekrar Hataya âvdete baş- | lamıştır. Beyrutta çıkan Arab gazetele - ri de Ermenilerin Hataya hicre - tini teyid — etmekte ve Kahirede Müntşir ermenice Arev gazetesi de: «Hataydan gelen haberler, yeni hükümetin Ermenilere ve bilü - mum gayritürklere karşı büyük bir dürüstlükle hareket ettiğini bildirmektedir. Bu keyfiyet Türk- lerin Etmeniler — hakkında izhar ettikleri dostane hissiyatın samimi olduğunu göstermekte, Fımmikr de Hataya hicret Elınekmdlı » mektedi — ——— a nnn | Fita dairesi şefine ve bilâhare de derhal ölmiyen erkânıharbiye re- isine tekrar ateş ettiği tesbit o - lunmuştur. Aşk varışları ASK VE MACERA ROMANI: 2 Reşad İsviçreden beş gün önce — gelmişti. Reşadın annesi, babası Sıvasta bulunuyordu! Reşadın babası o sırada Sıvasta defterdardı. Reşad, İsviçreden İstanbla gelir gelmez Yeşilköydeki — amcasının köşküne koştu. Bir yıl önce ölen amcasının ölümünü ondan sakla - anaşlardı. Reşad iköşke gelidiği günden - ” beri, kendisinden saklanan iki şey den şüphe ediyordu: Ona amcası Bay Feyzinin memuriyetle Anka- Yazan: İskender F. smu.ı.l rib bir faaliyet vardı... Elbiseler dikiliyor, düğün hazırlıkları ya- piliyordu. Pakize Hanım, nedense, Peri- hanın tayyareci Nihad Akgünle ni şanlı olduğunu Reşaddan sakla - mıştı. Reşad köşke geldiği gündenberi bunu sezmemiş değildi. Fakal, Pe rihanın kendisine birşey sezdir - memesinden şüpheleniyordu. Bir aralık genç kıza sordu: — Peribhan, haniya seninle... Ben İsviçreye giderken sözleşmiğtik.. Sözünde duruyorsun, değil mi? Perihan tatlı bir kahkahayla gü sözleri. Bak bugün hava ne kadar | güzel, Çıkalım.. Gezelim.. Diye cevap vermişti. Eğer Perihan bir başkasile ni- şanlı olsaydı onunla birlikte gez miye çıkar mıydı? Reşadın içini yiyen şüpheler gittikçe artıyordu: Ya bu hazırlıklar ona ait - ge?... Bunu da sormaktan çekinmedi: — Cihaz hazırlıkları nt bunlar, Perihan? Annemin işi yok. Şimdiden hazırlık yapıyor. — Çok âlâ, Ben görmeyelidenbe ri annen nekadar da ihtiyatlı bir kadın olmuş.. Gülüşerek bahçeye çıkmışlardı. Reşadın kafasında kıvrılıp ka- lan istifhamın, saatler geçtikçe artıyordu. Ya o tayyareci?!... Bahçeye buket atan kahraman, O da geçti? Pakize Hanım bu tayyareciden ne kadar da çok bahsediyordu ya. Reşadın artık tahammülü kal- mamıştı. Bir gün postacı bir mektup ge- tirdi. Pakize Hanım mektubü okur- ken, Reşat mektuba şöyle bir göz attı.. tüyleri ürperdi. Şu satırlar Reşadın gözüne çarp mişti: «— Duire müdürüne söyledim.. Meğer siz benden önce davrana - rak nikâh müsaadesini almışsı - nız! Vallâhi bu muzipliğinizi hiç - bir zaman unulamıyacağım. Ar - tık gökyüzünde nikâh kıymak bir emrivâki oldu. Merhum Feyzinin hatırı için, ben de sizinle beraber Köğe çıkmıya karar verdim!..» Reşadın çehresi birdenbire sap- sarı oldu. Zavallı genç bu mektup ta iki acı hakikatle karşılaşmış - tı. Perihan evleniyordu.. Ve am- cası Bay Feyzi ölmüştü. — Ne oldun, Reşat? Birdenbire sarardın... — Hiç, Perihan... Bir şey yok. İçimde bir sıkıntı var. Bana mü- saade edin artık. Şd Çıldndınmıuıı"Nue. — Dur bakalım ayol. Daha ye- ni geldin Avrupadan. Bu güzel yazın keyfini sürmeden gidilir mi hiç' — Ben burada sıkılmıya baş- ladım, Perihan! — Sıkılacak ne var?! Rahat de- ğgil misin? Neye ihtiyacın var? Reşat dayanamadı: — Sen beni geldiğim beri aldatıyorsun, Perihan! Hal - buki ben İsviçreden senin - için.. Seni daha fazla bekletmemek için Bayan Pakize mektubu sevinçle Perihan bahçedeki hasır kol - tuklardan birine oturdu. okuduktan sonra, Zarfı avucunun içinde buruşturar süşiten İçe ri girmişti. Perihan annesinin u- zaklaştığını görünce, Reşadın ya- nana sokuldu: — Hakikati bugüne kadar sen- den gizleyişimizin sebebini sana anlatayım, Reşat! Sen İsviçreye giderken, tahsilden dönünceye kadar seni bekliyecektim.. böyle sözleşmiştik. Fakat, Nihat Akgün, günün birinde karşıma çıktı. Ve beni delice sevmeğe başladı.. — Sen de onu sevdin şüphesiz, Sevgi karşılıklı almaz mı? Bir ta- rafın sevgisinden ne çıkar? — İtiraf ederim ki, ilk peşime düştüğü günlerde ondan hoşlan- miyor, hattâ nefret ediyordum. Fakat, günler haftalara ve haf - talar aylara kalboldukça Nihat Akgün bana kendini sevdirmeğe başladı. Bu izdivaca babam da ra- zi olmuştu. Babam, Nihadı çok beğeniyordu. Nihat çok kıymetli (Devası A aa İ « Orta Avrupı'dı ekalliyetler büyük harb içinde milletlerin di mukadderatlarına hâkim © lari prensipini ileri attığı bunun, her halde orta Avrup tatbiki ne derece müşkül © ol “> Yüzan: Ahmed Şükrü ESİ ğını şüphesiz tahmin etmemişti Büyük harbden evvel, orta rupa Habsburg hanedanının İĞ resi altında idi. Bu geniş muı ka içinde Macarlar, Alman! talyanlar, Sırplar, hırvatlar, lonyahlar, Romanyalılar, ve daha birçok milletler bir hâlde yaşamakta idiler, YA haş, milliyete göre değil, mı ye göre idi. Ekseriya çiftçilikle meşgul oli Slâv milletleri köylere yayıl! lardı. Almanlar, sanayi ve 1 din mıntakalarında toplanı Milli seciyeleri ticarete daha gun olanlar şehirlerde yaşıyorl dı. Hepsi de Habsburg İmpalt runun tebaalarıydı ve İmparâtl luğun her mıntakasında teş se girişmeleri için ortada hiç mâni yoktu. Almanlar Macari tana gittiler, Macarlar — vakt Slovak olan mıntakalara yü düler. İmparatorluğunu — milj esasına göre boyanmış bir sına bakıldığı zaman, insan n.r.!—lu-mnkuıuııııbhı.lk leleri, nokta nokta, İmparat rto un her tarafına yayılmıştır. giçi millt kurtuluş hareketi, b harbden çok eskidir. —M: 1848 senesinde ayrılmıya ç: lar. Fakat muvaffak olmad kısım İtalyanlar, — Fransanın Piyemonte devletinin y 1859 da ayrıldılar. Prusyı İtalyanın yardımile bir zümt€ talyan, 1866 senesinde ayrıldı. tesi sene de Macarlar muht# yetlerini elde ettiler. Bi leyh, bundan sonra Avustı milliyet meselesi, Çarlık R sınm tahrikâtile Birçok Stav relerinin giriştiği kurtuluş mi delesiydi. Fakat davanın en tarafı da bu idi. Büyük harb sonunda Avus Macaristan İmparatorluğu ve hk Rusyası yıkıldığı zaman, af hâkim olmaları prensipinin . Jetlerin kendi mukaddera! nazarı itibara — alınmadığı edilemez. Büyük harbden Avrupanın muhtelif memlek! lerindeki ekalliyet — nüfusu, milyona bağlı oluyordu. Şi beğenilmiyen Versay, Senji ve Triyanon muahedeleri, bit kamı otuz milyona Gerçi biraz daha inebilirdi indirı i. kat bir takım politika mülâ zaları, hisler ve hatta kap buna mani olmuştur. Meselâ P sa, inhilâl eden Rusyanın ne Almanyanın şarkında ku' li bir Polonya meydana getift ğe uğraşmıştır. Binaenaleyi milyon Alman Polonyanın ları içinde — kalmıştır. Buft başka Almanya bir koridorla ye bölünmüştür. — Çekisi hududlarının bu derece genif tulmsaından ket eden Vilson'dut. — Pr: kuvvetli bir Çekaslovakyaya raftar olduğundan üç buçuk yon Alman bu devletin İarı içine alınmıştır. Fakat & liyettir. İtalyada aın yüz b Man, üç yüz elli bin de Yı vardır. Remanyada Macari manlar, Polonyalılar, Yı yada Almanlar, Macarlar, Polonyalılar. Orta —Ah Habsburglar zamanındaki " etmektedir. Filhakika bu © yetler meselesi gittikçe dilmektedir. Fakat orta 4 i â 4 l 1 â , € 1 £ G a m aA e n