, _=u <ELGRAF—23 EYLÜL Bu da bir mesele “Berberler kursu,, faydasız mıdır ? B yeti ile «Berberler mektebi talim heyetie arasında bir ihtilâf çıktığını yazmıştık. Talim heyeti; kendi kendisini müstakillen idareye salâhiyeti ol- duğu hakkındaki iddiasında sebat ve ısrar etmekte olduğundan ce- miyet idare heyeti; bu ihtilâfı he- yeti umumiyeye arzetmeğe karar vermiştir. Bunun üzerine dün şehrimiz - deki bütün berberlere - tebligat yapılarak önümüzdeki salı günü Tevkalâde -bir kongre aktedilme- sine lüzum hasıl olduğu bildiri! - Mmiştir. O gün saat 14 de aktedilecek o- lan bu fevkalâde toplantı da eski cemiyet idare heyetinin hesabları üzerinde de bazı izahat verilecek- tir, Bundan başka ietima ruzname - sinde cemiyetin esnafa yardımla- rı, esnaf hastahanesi ve sairenin izahı vardır; fakat görüşülecek meseleler içinde cemiyetin en zi- yade ehemmiyetle üzerinde dur- ıııııu mesele «berberler kursu» Hılenlluıhh?ımmdyı tinde faaliyette bulunan berber- ler cemiyeti heyeti idaresi, ber- Berler kursunun idare şeklinden memnun değildir. Bu hususta bi- kani Müustafa Turan duyulan memnuniyetsizliğin, bütün ber - ber esnafının müşterek hissiya - tının ifadesi olduğunu anlattıktan sonra sözüne şu şekilde devam et- ti — *«Berberler kursu» dört sene evvel berberler cemiyetinden ay- rılmıştır. Buna rağmen cemiyetle salâkasını kesmek istememiştir. Yani ayrıldığı halde cemiyetten tahsisat stemiş ve muntazaman 384 yüz lira senelik tahsisat al- Kur- sa verıkn parayı cemiyet, esnaf. tan 25 er kuruş cüzdan başına a- larak sçnebeşinda kurs idaresine verir, Pilhakika bu kuürs namına toplanan bir paradır. Fakat bu parânıh' 'nereye — sarfolunduğunu sormak, kursun mesaisini tetkik etmek cemiyetin hakkı değil mi- dir? İşte kursun başında bulunan- Tar bizim bu kadarcık alâkamız - dan sinirleniyorlar.. Cemiyetin kontrolünü istemiyortar... Tecrübelerimiz. ve müşahedele- rimizle sabittir ki berberler kur- su vazifesini muntazam ve verim- li bir şekilde yapmamıştır. ve. yapmamaktadır. Dört senedir de- 'vam eden faaliyeti esnasında müs bet neticeler elde edilemediği gi- bi cemiyetin verdiği ve kendi tah- sil ettikleri para âdeta sraf edil- Mmiştir. —— 23 0ODUM AŞK, HEYECAN ve İHTİRAS ROMANI Tetrika N. 114 Kız garson da nekadar sevimli şeydi ya. Mütemadiyen Aytene gülüyordu. Bir aralık sordu: — Nerden geliyorsunuz, ma - dim? Misırdan m? — Hayır... İstanbuldan., — Ah.. Keşke dün gece gelsey- diniz.. — Ne vardı dün gece?.. — Otelimizde güzellik müsaba- kası yaptılar. Biz İspanyol rak - kasesi birinciliği kazandı. — Bana ne bundan?!.. | Şimdiki cemiyet idare heyeti| bu kanaattedir. Bu Salı günü berberler kongresinin bu bakımdan çok hararetli münakaşalara sahne olacağı şimdiden anlaşılıyor erberler Cemiyeti idare he- | Kursun senede 1000 - 1200 lira mastralı vardır. Buna mukabil se- nede bu kurstan mezun olan ta - lebe adedi 5 ilâ 6 yı geçmez! Kursun başında bulunanlar ce- miyetin kat'iyyen işlerine karış - masını istemiyorlar. Fakat, cemi- yetten tahsisat istemekten de geri kalmıyorlar.. İşte aramızda ihti- lâf bundan doğuyor. Bu toplantımızda bu işi kökün- den halledeceğiz; cemiyetimiz, ya| bugün mevcud olan berberler kur | sunu kendi idare edecek ve ya- | hud, kurs cemiyet idaresine gir- mek istemediği takdirde, berber- ler cemiyeti talimatnamesinin 48 uncu maddesi mucibince yeni bir «berberler mektebi» ihdas ede - cektir. Bu hale daha fazla tahammül h çünkü: Berberler kursu cemiyet vası- ftasile esnaftan aldığı senevi ai- datiğın maada, talebe başına 31 li- ra senelik ders ücreti ahmakta - dır. Ve bütün bunlara rağmen e- saslı ve sistemli bir şekilde tı- lebe yetiştirilmemektedir. Hattâ çok yakın bir misal arzedeyim: Dünkü — yapılan — ondülâsyon imtihanında makine olmadığın - dan makinesiz ve mazari olarak imtihan yapılmıştır. Berberlik a- meli bir san'at alduğu cihetle bu imtihanın ne derece sakat oldu- ğunu iyaha lüzum görmem. Cemiyetimiz ne şekilde olursa olsun kursta parasız olarak talebe yetiştirmek gayesini istihdaf et- mektedir. Gayemiz masrafı mümkün mer- tebe kısarak israftan kaçınmak, lü- zumu olan yere sarfetmek, dürüst ve intizamlı çalışmak, az masrafla azami randıman almaktır. Esnafımızın menfaati namına «berberler kursunu» berberler ce- miyetinin idare etmesi lâzımdır. Etrüsk'ün dün Tecrübeleri yapildı Deniz Bankın dış hatlar için ge- tirttiği Etrüsk vapurunun dün tecrübeleri yapılmıştır. Teerübe- lerde banka erkdur, mütehassıs - lar ve diğer zevat bulunmuşlar- dir. * | Saat 14 de Deniz Banktan ha- reket eden teerübe heyeti erkâ - | ni ve azaları Etrüsk giderek tet- kiklere başlamıştır. Vapur bir gezinti yapmış, sü- rati ve diğer hususatı tamamen tetkik edilmiştir. Gemi teşrini evvelden itibaren seferlerine başlıyacaktır. ço HKT Yazan lskender F. SERTELLİ — Siz olsaydınız muhakkak bi- rinciliği kazanırdınız. Dedi. Ondan çok daha güzclsi- nız şiz... 15 numaralı odadan içeri giri - yorlardı. Ayten: — Üstümüzde başka kat var mı? Diye sordu. Garson: — Evet, dedi, iki kat daha var. — Meksika oteli neden neş'esi ve gürültüsile meşhurdur? —'Buraya dalma neş'eli insan- lar gelir de ondan. Fakat, emin Mektebler Mıırn idaresi kapatıyor İlk tedrisat meelisi mayıs ayın- da yaptığı içtimada bütüm ilk mekteplerin üç birinci teşrinde açılmasmna karar vermişti. Bu ka- rara Türk mekteblerinden maa- da bütün ekalliyet ve eenebi mek tebleri de dahildi. Fakat bir k- sım Ermeni ve Yahudi mektebleri dahili talimataamelerine — istinad ederek üç teşrinlevveli bekleme- den mektehleri açmıştır. Maarif müdürlüğü bunu haber almış, dün teftişler yaptırmıştır. Bu suretle usulsüz açılan mektebler — birer birer kupatılmakta, mekteb mü- dürlerine birer ihtar verilmek - tedir. Yolculara bilgi Türkiyeye gelen ve Türkiyeden ecnebi memleketlere giden sey - yah ve yolduları, hudutlarımız - dan girerken ve çıkarken tâbı 0- lacakları gümrük kontrolü hak - kında aydınlatmak, beraberlerin- de getirebilecekleri gümrük tes- minden muaf eşya ve dövizler il> ithal veya ihracr yasak, veya güm Tük resmine tâbi veya izin almağa bağlı eşya ve dövizlerin mahiyot ve miktarları hususunda tenvir eyolculara bilgi- broşürü tabedil- miştir. Bu broşür her tarafa da- Bitılmakta, bu suretle bir hayli kolaylıklar elde edilmektedir. Beyoğlu Halkevinde Beyoğlu Halkevinden: Dil bayramı münasebetile 26 eylül 938 pazartesi günü saat 18 de merkez dinlenecektir. 2— Söylev: Ev başkanı Bay Ek- rem Tüy tarafından, 3— Konferans: Bay Semih Müm taz tarafından, 4— Konser. 5— Evimiz üyelerinin ve arzu edenlerin teşriflerini rica ederiz. 1— Evimizin Halk dershaneleri ve kurslar şubesine kayıd mua- melesi başlamıştır. 30/9/938 ta- rihine kadar devam edöcektir. 2-> (Pazar hariç) her gün saat 18,30 dan 20 ye kadar, cumartesi günleri saat 14 den 18 e kadar ka- yıd yapılacaktır. 3— Yeni kayıd olunacaklar nü- fus cüzdanı ve iki vesika fotoğraf- larile, eski müdavimler Evimiz - den evvelce almış oldukları hüvi- yet varakalarile müracaat etme- leri lâzımdır. — Şimdilik türkçe, ingilizce, fransızca, fransızca tercüme usu- lü, fransızca literatür ve diksiyon dikiş, şapka ve çiçekçilik dersleri verilecektir. Evimizin spor şabesinin tertib eylediği sonbahar yüzme müsa - bakası 25/9/838 pazar günü saat 14 de Heybeliada plâj havuzunda yapılacaktır. olanuz ki, her neş da gürültü olur. Maamafih bu gü-, rültüden şimdiye — kadar hiçbir müşterimiz şikâyet etmemiştir. — Kimler var otelinizde? — Kimler yok ki!... Ressam - lar... Aktörler... Doktorlar... Fi- lozoflar... Zabitler... Papaslar... Ayten güldü: — Hepsi iyi amma.. Filozoflar- la papasların ne işleri var bura- da? Filozoflar hayatın - felsefelerini yazmak için buradan üham alır- lar.. Papaslara gelince, bunlrın bir çoğu Amerikan Protestant papas- larıdır. Bu ölemi uzaktan tetkik etmek için gelirler buraya. Dans etmezler mi? — Hayır hatta kadınlarla bile dost olmazlar. — Fakat, uzuktan eğlenizler... öyle mi? — Evet... Garson: — Başka bir emriniz vat mı? Dektorlara mahsus kurslar NAHİD SIRRI İstanbulda doktorluk edenler arasında iki kutub gösteerbiliriz. küçük bir zümre mevcud ki ka- zanç itibarile dünyanın en hüyük şehirlerindeki gıbta etmiyecek, hattâ belki on- larım gıbtalarını celbedecek vazi- yettdizler. Bir kasım da var ki, şa- yed herhangi bür datro ve mücs- Besenin doktoru olmayıp geçimi sade müşteriden bekliyorlarsa, eb lerine ayda ancak yetmiş, seksen lira geçmektdir. Ankarada ve di- iğer bir kaç büyük şehrimizdeki doktorların vaziyetleri bır kadar azim tehalüfler arzetmemekte, ka-) sabalarda doktorluk edenlerin ka- zançları ise mutavasaıt bir dere - ceden aşağıya düşmekte, ne de yukarı çıkmaktadır. Fakat büyük kazançlar düşünmiyerek ve bü- yük şöhretlere erişmek istemiye- vek bir daire veya müesses dok- torluğu il iktifa eden yahut bir kasabanın sakin hayatı içinde ra- kibsiz yaşayıp gitmek esasına gö- re hayatlarını tanzim etmiş bulu- nan doktorlar, ender istisnalar- dan sarfımazar, an yal, ön beş yıl, hattâ otuz kırk yil önce tıb tah- sillerini yaparken edinmiş -ve bir kasmını da elbette zamazın eline sildirmiş - bulundukları malümat ile iktifa ediyorlar. Halbuk: malü- mu bininci defa olarak ilân ede- rek söyliyelim ki, tababet otuz kırk yıldanberi çok değişmiş, çok kazanmış, çok ilerlemiştir, ve ge- ri kalmış bu. bilgilerden bihaber daktor, geri kalmış avukat veya mirara nazaran cemiyet için çok daba muzir ve tehlikeli bir un - sür olup bu sözleri yazışımızın sebebi ise, doktorlara Trb fakülte- sinde tekâmül dersleri verilmek- te olduğuna dair gazetelerde oku- duğümüz havadistir. Acaba bu kurslara kimler devam etmekte- dir ve bu devamlar ihtiyari midir?| Zira, Profesör Neşet Ömer'in ver- diği bir derse ait olarak neşcedilen resimde, sıralar arzu ve ümid edi- lebileceği veçhile tıklım - tıklım dolu değil, lâkin yarı yarıya baş görünüyordu. Bu tekâmül kurslarını çok sıkı şartlar dahilinde tanzim etmek ve bütün doktorların bu kurslaca des yamlarını ve bu kurslar' sonunda imtikan vermelerini mecburi kıl- mak lüzufidir kanaatindeyim. Ma- halle içlerinde ve kasabalarda.ha- yatlarında bir gün olsun bir kitab açmaksızın doktorlük edenler heş ©n kişiden ibaret "değildir." ÜÇÜK HABERLER| | * doğu — vilâyetlerimizin en fazla hayvan ihraç ettiği nazarı dikkate alınmış, Trabzonda bir buzhane ile asri mesbaha yapıl - ması ve İstanbula kesilmiş et ih- raç edilmesi kararlaştırılmıştır. * İrakın eski Hariciye Nazırı Nuri Said Paşa da aleyhimize bir kitab hazırlamıya başlamıştır. * Gümrükler umum müdürü tedkik için İzmire gitmiştir. * Avrupada dolaşmakta olan Bulgar Krah dün Berline var - müştır. Diye sordu. Ayten: — Şimdilik bir şey istemiyo - rum, dedi, icab ederse çağırırımı. Garson — kız gülerek duvara yakdaştı.. ve üç pityon gösterdi. — Buanlardan birincisini basın- ca doktor gelir. İkincisine basar. ) sanız garson gelir. Ayten garsonun yüzünde ma- nalı bir tebessüm belirdiğini gö - | rünce sabırsızlandı: Ya üçüncüsü.? — Üçüncü pityon masaj müte- hassısına bağlıdır. Fakat, bunun için sabahleyin sekizden ona ve | gece öndan on-ikiye kudar zaman ayrılmıştır. — Başka saatte gelmez mi? — Bukatın saatferi bunlardır. Diğer saatler başka katlara tahsis edilmiştir. Ayten dayanamadı Masaj mütehassısı hastalara | mı masaj yapar? — Hyır, Madam! Burası hasta- Derilerimizin standar- Sa dizasyon meselesi * Sakat Sanayiimizin bir çok şubeleri- 'nin islandardiyazyona tâbi tutul- masından bir hayli faide temin e- dildiği cihetle dericilikte de ayni usulün tatbik olunacağımı haber aldık. Bumesele etrafında Avru- Paya ihracat yapan bir kaç deri tüccarile görüştük. Bunlar bilhassa — ihracatımızın geçen senelere mazaran — bu yılın vaziyeti etrafında düşüncelerini | izah elmişlerdir. Tripo deri ve kösele fabriltasın- dan bir zat, istandardizasyon me- selesine dair henüöz bir malümatı olmadığını söyledikten sonra ise tihsalât hakkında şunları ilâve et- miştir: — Ham maddeyi takas suretile getirdiğimiz için istetiğimlz ka- dar mal getiremiyoruz. Bu iti - barla, bilhassa dört beş aydanbe- ri istihsal düşmüştür. Bugün ki deri ve kösele istihsalimiz ihtiya- €r güç halle karşılıyacak vaziyet- tedir, Deri tüecarı İsmait Maliki de şunları söylemiştir: — Yapağı, tiftik ve saire hak- kında istandardizasyon nizamna- | Seyyahlara Yeni Kolaylıklar Bir şehir plânı yaptırılıyor İstanbula fazla seyyah getiril- mesini temin için propaganda iş- diğini yazmıştık. Ayzıca bir de İstanbulun ana caddeleri ile bu caddeler üzerindeki tarihi binala- m ve görülmeye değer diğer yer- leri gösteren bir şehir plânt tab o- Tunacaktır. Beyoğlu Halkevin- de spor faaliyeti Beyoğlu Halkevinden: 1 — Mevsim dolayısile tatil e - dilmiş olan kapalı salan spor faa- liyetine 1 birinciteşrin 908 tari - hinden itibaren başlanacaktır. 2 — Faaliyet programı tanzim edilmek üzere -bulunduğumuzdan, fasliyete iştirak etmek istiyen spor şubemizde kayıdı kız ve erkek üyelerin, salonumuzda — çalışmak istiyen külüb vesalr teçekküllerin nihayet 20 eşlül 988 tarihine ka- | dar Evimize müracaat ederek pro-i gramda yer almalarını rica ede | * Maarif Vekâletinde bir köy tedrisatı umum müdürlüğü ku - rulması kararlaştırılmıştır. *& İzmir ihracat tacirleri, Türko- fiste toplanarak harice gönderi - lev malların harb . sigortalarının | arttırılması yüzünden — ihracatın yapılamıyacak bir hale geldiğini İktisad. Vekiletine bildirdiler. Otelimizde hiç bir hasta yoktur. Fakat, danstan, oyundan ve diğer yargunluklardan — bitab düşen bazı müşterilerimiz kendi- lerine maııj yaptırmadan uyu - yamazlar. Ve kapıya' doğra yütüyerek: — Siz masaj sevmez — misiniz? Ayten: — Şimdiye kadar buna lüzum görmemiştim.. Diye mırıldandı. Garson: | Otelimizde fazla kalırsanız, si- ze tavsiye ederim, gece saat on ile on iki arasındaki zamanı ter- cih ediniz. Çünkü masaj müle- hassısımızdan çok memnun kala- cağınızı sanıyorum. Neden? Sanatında çok mahir bir adam mıdır? Sanatında mahir olmakla be- raber. Ayni zamanda çok yakı « | şeklı ve güzel bir delikanlıdır. O- | beldeki işçi kızlar ve garsonlar o- Bu hususta tetkiklere başlandı mesi hazırlanmakta olduğunu bi- liyoruz. Bu gelecek sene tatbik o- hunacakmış. Fakat deriye ait ola mandan malümatım yok. Bunu da memnuniyetle karşılarız. İhracatımıza gelince: 36 senesi- ne nazaran fiyatlar yüzde elli düş- müştür. Evvelki senelerde iki, iki buçuk milyon liralık ihracat ya- pilabiliyordu. Geçen sene bu bir buçuk milyon liraya düşmüştür. Bu sene Almanyaya muntaza - man mal ihraç edebileceğimiz için düşkün fyatla olsa epeyce mal ihrac edilebilir. Amerikaya satış yapılması için deri üzerine taka-. sa müsaade edildi. Belki bu sene bir hayli mal da Amerikaya ihrae edebileceğiz. Deri ve kösele tadiri Rasim Ak- tar ve ortakları mücssesesinde de alâkadar bür zat fikrini şu şekilde izah etti. Sene başındanberi sevketti- ğimiz mallardan bir kısmının be - delleri ödenmedi. Biz de Bittabi bu kabil yerlere mal sevkedemi- yoruz. Fakat bu hal ihracatımızı | azaltmış oluyor. Müamafih At - manya ile olan ticari vaziyetimiz bunu: telâfi edecektir. Sinemacılara Müjde Filmlerden alınan resimler indirildi Betedi) iyece h m' ü başlıyan tetkikler devam etmek- tedir. Bu arada yeni sinema sezonu çokca istifadesini temin maksadi- le sinema ücretlerinde tenzilât ya- pılmıştı. Vekiller Heyetinin son toplantısında memleketimize ge- tirilen filmlerin boş olanlarından kilo başına alınan iki lira ve do Tusundan kile başına alınan oa beş hira gümrük vergisinin yüzde Tilmiştir. Bu suretle halktan alınan sine- ma ücretlerinin indirilmesile si- nema sahiplerinin de zarar gör - memeleri temin edilmiş bulun - maktadır. öğndkeri *& Beyazıdda bir — Üniversite mahallesi yapılması için tedkikler yapılmaktadır. 4 Profesör Afet dün Üniver - sitenin tarih şubesindeki imtihan-| larında hazır bulunmuştur. *& Filistinde tedib harekâtı ge- nişletilmiştir. *& Çinliler Japan — ordusunu Tic'ate mocbur etmişlerdir. * Amerikada müthiş bir ka - sırga almuş, — (700) gemi batmış 120 kişi ölmüştür. *& Sokullu camimin tamir etti - rilmesine başlanmıştır. na bayılırlar.. Garson gitti. Ayten kapıyı kapadı. Eşyasını açtı. Elbisesini değiş- tirdi. Balkondan baktı. — Cennet gibi bir yer. Diye söylendi. Bir sigara tüttür- |.. dü. Ona sigarayı da Gültekin alış- tırmışti. — Gerçek, bir sigara, bir arkar | daş yerini tutuyor... Diyerek koltuklardan birine o- turdu. mesi takılıp kalmıştı. — Hiç bir otelde böyle masaj mütehassısına rastlanamıştım, de- di, ilk işim bu göce şu adamı gör- mek olsun. Gece,. Yemek salonunda yalnız başı- a yemek yiyen Ayten müzik se- sinden kendini unutmuştu. Caz, darkı. ve otelin meşhur saksafon- | ları kulak zarıni patlatacak gibi | (Devamı var) | çalıyordu. glam i Nüfus 194774 erkek 133924 kadın nüfusu sakât | Sağlam ve sakat ımıdı:; hirlere göre, yayıhıı. ıd"'* zin sıhhi çerçevesini Ö ni zamanda sağlam ve .ıııl fusun dağılışı, salgın hısuliu harb ve saire gibi nüfus usıı-ld’ yan ve sakatlık yapan Türek de ileri gelir. 935 nüfus sayımıza göre, yede görünür sakatlığı olâl l' miktarı 197,774 erkek, ı:n.l’”" dardır. İstatistiğimiz; gi "' lak, iki kolu çolak, bir ayağf ""L iki ayağı topal, sağır, dilsim Kü törürü ve birgok: sakatlığı G diye bölmektedir. Bütün Türkiyede kör olan ©f keklerin sayısı 24994 dür. Bu kam trahom gibi neticesinde mektlen mahrüm eden hastalii rın kesif olduğu ıl' ha fazladır. Meselâ, bu axıl' latyada 1128, HM fada 1038, Gaziantepde 3d # nü Haybetmiş vatandaş ve sARI &şlı]âummn lışmaları nurlu hayatı g. y Erkeklerden bir kolü lanların sayısı 47099, iki kaİM €Y lar.. Kadın yekünunda en büyük £ kam, 48250 olarak bir ayağ' " p. olanlardır ve kadın yeküNür "lia kek sakatlardan altmış .,- yani yüzde otuz kadar © Bu da erkeğin, hıyılm ga $ (. larına kadından çok kyebül, düğini anlatmaz x dersinii Toprak Calla> “da kaw 4- kurtaran otomobilile mım'"’ Ian Koço isminde bir “'“:m zerine toprak “,ıv' toprak altında çıkarılarak GE gae taran ötomabilile Nümünt