lah edilmeleri için bir proje yapıldı & Bisiklet, — beygir, eşek, ve emsali makil vasıtaları anlar - sokulmuyacaktır. ıklardaki taşların üstüne ©- ) taşları, çiçekleri, ağaçları ığ'—ı—u içinde bulunan di - N berleri w,_.ı çizmek, Bi oyasmek 'ar. L:Mı dgmumiye dairesinde alâ- oldukları ölüleri ziyart ü mezarlıktan çıkıp gidecek - e bürlü münasebetsir ahvale | “Hibüs edenler, mezarlıklarda, bi BK yükür ini gi veğşa ş'r— yasak olan geyleri yapan- Ziyaret zamanı haricinde me- Kitude kalmak istiyenler hak- M zabir. torulup mahkmeye ve- ir. Jlülere hürmet arlıkların ziyaret tarzına ve hezarlıklar da riayet olunacak hu- Süusata dair bir talımatmane yapıldı Phirdeki bütün mezarlıkların Pariste. *i “barlaşej,, mezarlığı sisteminde |: mezarlıklar — hakıkında | | kanları iz'ac etmiyecek, delin es. | nasımdaki merasimde ve müteaki- | ben para almak için meazrlık iç bipek l | Nenak, klara girenler münhasıran | | yaptırdacak ve bu. ameliye tamam- di- üer bir hususiyeti de — dilenciler meselesidi l Mazrlıklar Bu talimatname tatbik | mevküne girer girmer hiç bir. di lenci, hiç bir maksadla mezarlığa girmiyecek, mezarlıkların kapın ö- | münde Belkeşip mezarlığa girip çe ve dışında bulunamıyacaklardır. Yine butalimatnameye göre, me- zarlıklarda taşı lâbdi olanlar Be- lediyedn — müsaade almadan —me - zarlık içinde bunları tamir eti- | remiyecekler, tadilât — yaptıramıya - caklardır. Mevcud mezarlıkların cümlesinin ctrafına —duvar çektirilecekt'r. Bu iş mümkün — olan — sür'atle | landıktan sonra — meaarlıklara, — bü mezarlıkların — büyüklüklerine — göre | ihtiyac nisbetinde bekçiler konula- caktır. Bütün mezarlıkların içerisi Pa. risteki — «Perlâşeze — mezarlığı — siste- minde modern — şekle sokulacak, aislah ve tanzim — olunacaktır. J"i zamanda, çocukların, her ':lııd!ı elursa olsun mezar- | girmleri de yasak edilmiş- tiayet etmiyenler de ce- ç aklar t | Bir Ingiliz ygnrken Tusallul '_—'lpu mahküm oldu & k%& dükkânında yatıp kal - Mestan isminde bir çocuğa u- İK ŞD tazallut eden Mustafa oğ-| Sidik isminde birinin muha - Mti dün Ağırcezada bitmiş ve bir sene altı ay hapse mah- —Ö edilmiştir. hiyet umum mü- ünün dünkü zi- t ve tetkikleri BĞG sabah trenle — Ankaradan Mize gelen Şükrü Sökmensii- İölleden sonra emniyet mütür. giderek bir müddet em- Müdürü Salih Kılıç ile gö- ür. Şösın Birliği nt “Mnamesi müza- kereleri h *bul basın kurumu koöngresi de 135 ta kurumun Beyoğ- Sİ merkezinde — toplanacak ASN birliği nizamnamesinin Blcdiye, bütün bu işleri azami | üç yılda ikmal edecektir. Bu hususta hazırlanan peoje ya- kında tatbik mevkiine konulacak- Hey/'eti Geliyor | kadar Yeni Çalışma Saati Bugün sabahtan itiba- ren tatbik edilmeğe başlandı Bügünden itibaren bütün resmi daire ve müesseselerle, diğer alâ- erlerde kış mesai saatinin tatbikına başlanmıştır. Yeni mesai saati evvelce de yaz- dığımız. veçhile sabah 9 da baş « layıp akşam 17 de nihayet bul - makta ve öğle üstü 12 - 13 arası bir saat yemek tatili bulunmakta dor. Defterler Kalktı ltiraz müddeti üç gündür Belediye seçimi için mahalle - lere asılan defterler dün gece yer- lerinden kaldırılmıştır. Defterler gayet vazih ve muntazam olduğa için itiraz edenler pek azdır. İti raz müddeti bugünden itibaren üç İtirazların tedkiki ay sonuna kadar sürecektir. —— 12 sene hepisle Netıceleıgn_ bir öfke Hammallar kâtibini öldüren Yusuf mahküm oldu Kendisini eski işine almadığı için Hasırcılarda hamallar kâtibi Hasam bıçakla vurüp öldüren Yu-| Hey'et Londra - İstanbul yolu üze-! rinde tetkikler yapacak Londra - İstanbul asfalt yolunun Anşasına devam edilmektedir. Be.- çikadan başlıyarak şehrimizde so- na erecek ve 1940 da inşaatı hitam bulacak olan bu yola İngilizler bü- | yük bir ehemmiyet vermektedir. | Bu itibarla İngiliz mütehassısla - rından mürekkeb bir heyet Bel - çika - İstanbul arasında yapılmak-| ta olan bu yolü teftişe memur e- dilmiştir. Heyet yirmi gün kadar evvel Londradan hareket etmiş, tedkikata baştamıştır. Sıra ile yol üzerinde uğraşan heyet 6 teşrini- evvelde Edirneye gelecek ve 7 şetrinlevvelle de şehrimize gele- cektir, Yeni çöp arabaları yaptırılıyor Belediye temizlik işleri müdür- ü çöp arabalarının ihtiyaca ye- tişecek derecede artırılması için yeniden 120 arabanın inşasına ka- Seresine devam edecektir. “ meb'usan tecr N Eveki yürdlarna, evlerine irca KUT Osmanlı camiası içinde | Bitmişlerdi. Asılları, nesille- ÜN op girmişti. Yalnız, Ahmed Do çe “'.:.&m-ı- Arnavud, Boş « N Azab gibi unsurların seç. Sa olup ta imparatorluğun ÜÇ Üresinden tutunuz da, tâ ri - — “Ytekadar yayılmış olan bu eş- | î ı rar vermiştir. İ Tarihi tefrikası No. 65 4Başa, Midhat paşayı küçük bir mec. übesi olan şurayı N devletin başına geçirdi has hiç bir vakit asıl ve nesillerini kay- betmeyip bir mali müşterek halinde Osmanlı imparatorluğunu benimse - miş duruyorlardı. Bu anasır; Yeniçeriliğin ilgasından socra yavaş yavaş şahsiyetini kaybe. den devşirme torunların yerini tuttu. Hele; Sivastopol ve doksan üç mu. harebelerinden sonra, bunlar, hükü- metin her bucağına girdi. Unsuru asliden rical ve memur yok-| V e türüğüllmn d dendkeö güP d suf Karabatağın muhakemesi dün | ağırceza mahkemesinde bitmiş - tir. Yusuf Karabatak 18 — seneye mahküm edilmiş fakat kâtib Ha- sanın katil Yusufu tahkir etmesi hafifletici sebeb sayılarak cezası | 12 seneye - indirilmiştir. Bundan başka katil Yüsuf maktul Hasa- nn veresesine de 1000 lira vere- cektir. Lise ve orta mekteb- lerde havacılık dersi Kültür Bakanlığı tarafından vi- lâyet kültür müdürlüklerine ya- pılan bir tamimde bu ders yılın- dan itibaren bütün lise ve orta mekteblerde havacılık derslerinin programlara konulduğunu bildir- miştir. Talebede havacılık sevgisini ge- Biştirecek mahiyetteki bu dersler hakkında bir de program hazır « Tanmış, tamimle birlikte direk - törlüklere gönderilmiştir. Dersler şimdilik haftada bir de- fa olacak, Türkkuşu brövesini ka- zanan muallimler tarafından ted- ris edilecektir. et umuruna sülük etmiş bulunsalardı. — | Binaenaleyh; imparatorluk sarayını dolduran Arnavud ve Çerkes muha - fırlarının Kafkastan, Arnavudluktan gelen binlerce tevabü Devleci Aliyeyi | en küçük memuriyetinden en büyük memuriyetlerine kadar istilâya baş - ladı. Padişahlar, unsuru asli olan Türke emniyet etmiyordu. Hem, Türklerden de adam me olurda? Türk, yalnız eğer biçer, askere nazar olarak gidip dövüşür, fakru sefaletle, Ayşesi- le, çoluğu çocüğile yaşardı. Esir ve köl idi. Padişahların muhafızları Ar - navudlardan, Çerkeslerden, üfü- tükçülerden, Arablardan mürek- keb olması tâzim geliyordu! “Bü milletletin tevabileri köy zaptiyesinden, üşı minden tutunuz da veziri âzamı- | na kadar kendilerinden İdi. | Devleti Osmaniye; Tanzimattan de, mültezi- Şans meselesi Branbul Balkı dün yazdan soh- bahara, gökyüzünün gani gözyaş- ları arasında — geçti. İçimizden; çok şükür, yazın bu- maltıcı sıcağından, — birçok — iztırab. dan kürtüldük derken — karşımıza yeni bir mesele çıktı. Bu mese » le, meselelikten çıkmış, tam bir dert halini almıştır. Hem de kar. külü Bir dert. Her sene İstanbul. halkının yü- oynatan bu dert, odün ve kömür ihtikâridir. Mübark nesne- lerin fiat Nistelerindeki iymetleri havanın rütübetine bağlı. Yağmur, soğuk boy gösterdi mi - fiatları derhal — şişmanlaşır. Yaz, kış korkü içinde yaşıyan İstanbula yeni bir mevsim hediye etmek lâzım amma bu da şane meselesi. BÜRHAN CEVAD EÜÇOK HABERLEEİ * Heyeti Vekile dün saat 18 de toplanmış, geç vakte kadar mü- zakerede bulunmuştur. *& Bulgaristan ma ları de- vam etmektedir. Ecnebi ataşemi- literler ve bizim ataşemiliterimiz de manevraları takib etmektedir. * Yugoslavya memlekete Ya- hudi girmesini yasak etmiştir. * Fransa hükümeti Selânikte Bulgarlarla Balkan antantı ara- sında yapılan itilâfi tasdik etmiş- tir. * Sınıflarda elliden fazla tale- be bulundurulmiyacaktır. * Moarif müdürünün Anka: ya gideceği haberi doğru değil - | dir. Sultanahmedde hafriyat sa- başındaki k'nalardan istimlâki i- cab edenlerin ancak hafriyat ya- pan müesseseler tarafından istim- lâk edilebileceğine hükümetce karar verilmştir. * Dahiliye Vekili ve Parti Ge- nel Sekreteri Şükrü Kaya dün akşam Paztinin İstanbul merke- zine ge'miş ve Parti işlerile meş- gul olmuştur. Bu srada yeni Şehir meclisine aza gösterilecek namzed listeleri- nin de tetkik edildiği anlaşılmak- tadır. Mayıs nuna kadar şehrimizde yeniden 103 ev, 59 &parlıman ve 27 dük- kân yapılmıştır. * “Gözi köpsüsünün açılıp ka- panma yerine kadarki — dubaları yerine konulmuştur. Dünden iti- baren de Azabirapıda - kazıkların kakılmalarına başlanmıştır. * Sultanahmeddeki - hafriyatı yapan Profesör Bakster Londra - dan hareket #imiştir. Bir kaç gü- ne kadar gelecektir. İ Senenin en orijinal zomanını | Sor Telgraf'da okuyacaksınız | sonra; büsbütün Babil kulesine dönmüştü. Türkten gayri unsur - Tar harekete çe mişti. Türk unsuru; bütün bu sahte, inkılâbata; ve manasızlıklara bi » güne mı idi? Hayır; o, ezilen ve yağma edi- lon maddi varlığı karşısında ebe- di ve ezeli kuvvet kaynağı © mManevi varlığını muhafazı edi- şeyi görüyor ve bii- mamışti. Köyüne, âşar tahsili için gel - mış Arnavud jw. 'armaya bil> yat bakarak gün sayıp bekliyordu. Sultan Aziz devri binbir tik: ve kayakterin çarpıştığı bir d: dir. İmparissorluğun hiristiyan te - baası gemlağza almış İstiklâl da- vasile isyan edip durürken, Ar - | manlar için küçük bir Meclisi Me- 8 —SON L Iktısadi meseleler 937 de iktısadi, ticari faaliyetimiz Geçen sene, memleket iktısadiyatı için bir inkişaf yılı olmuştur 1937 yılında Türkiyenin iktisa- di vaziyeti hakkında mühim bir bülten neşredilmiştir. Bu bülten- deki tetkik yazısında, memleke - tin endüstri, münakalât, carer, para 've kredi, fiyatlar, dev- let varidatı sahalarında son za - manlarda husule gelen inkişaf se- yirleri istatistik rakamlara isti - nad edilerek tasvir edilmektedir. Bu tetkikin en ehemmiyetli nok- talarımı şöyle hulâsa edebiliriz: ENDÜSTRİ VAZİYETİ sanayi kanunundan 'is- tifade eden endüstrimizin brüt is- tihsal kıymeti 1932 denberi dai- 1932 de 13747000 lira olan bu kıymet, sönvaki senelerde sıra - siyle 154.306400, 182.793.000, 203 milyon 522 hin ve nihayet 1936 da 237669400 lira olmuştur. — Yerli ham madde sarliyatı 1932 de 60 milyon liradan tedricen yüksele- rek 1836 da 92 milyon lirayı bul- müştur. Ödenen iş ticareti de a: ni müddet zarfında 3 milyon lira- dar 5 milyün iraya çıkmıştı ürkiyenin maden l ve Ihracında da dikkate değer yük- selişler vardır. Krom ihracatı 19 da 149.642 tondan 1937 de 198459 | tona, çinko 17612 tondan 25.118 | tona çıkmıştır. Ereğli kömüz havzasında istih- sal 1836 da 2.299,000 tondan 1937 de 2307000 tona - yükselmiştir. Linyit istihsali de artarak 95817 tondan 117 in 631 tona çıkmıştır. 1837 de Türkiye kömür İstihlâki bir sene evve'ine nazaran yüzde 21 artmıştır. Şeker — istihlâkimiz € nazaran yüzde 17, öncesine kıyasla yüzde 25 artmıştır. Adam başına istihlâk ettiğimla şeker 1935 de 3,1ö; 1936 da Sd; 1987 de 54 kl- lodür. SÜMER BANK FABRİKALARI Endüsttimizin umumi kalkın - ma hamlesi içinde Sümer Bank fabrikalarının - vaziyeti bilhassa memnüniyet verieidir. Banka ka- malından İş, ücret ve maaş şek- Jinde piyasaya dökülen para y künu 1636 da 6.2milyon Uradan 1837 de J.5 milyon li çıkmış- tır. Banka ve müesseseleri devle- 'te vergi olarak 1886 de 3,7 milyon lira vermişken, 1987 de yüzde 16 artışla 4,8 milyon lira ödenmiştir. 10937 de umum satışlar bir yıl ön- gesine nazaran yüzde 52 artmış- tır. Sekiz sene' zarfında fabrika- nın piyasa satışlarında senelik va-| sati artış isbeti yüzde 40 dır. Bankanın elindeki pamuklu fab- rikalarının 1937 de bir yıl öncesi- ne nazaran satışları yüzde 33 art- maştır. Beykoz kundura fabrika- sının piyasaya satışları bir yıl ön- navud ve Arab milliyetperverle; de milletlerini tehrik için aişan alta gizlice çazışıyorlardı. 'Türk milliyetperverleri duyul- mamış şeydi. İn.paratorluk herke- sin malı idi. Bütün bu balsere karşı; Âli ve Fuad Paşalazın yaptığı, hiris yanlara ve diğer anasıra bol, bol adalet ve müsavat tevzii idi. Âli Paşa; Mithat Paşayı Girid isyanının tesk.ninden sanra; teş- 1 ettiği Şürayı Devletin riyase- tine getirdi. Şürayı Devi 4 teşkilâtı o za - | busan teerübesi addolunabilirdi. Âli P: Mithat Paşayı tutu - yordu. Hüseyin Avni Paşa da Pu- Avni Paşayı Valde Sultan hiç sevmezdi. Sarayhlarla alâkası ol- dşti-| cesine nazaran yüzde 57 bir artış kaydetmiştir. Sümer Bank fabri- kalarının 1957 de pamuklu âma- Iâtı 4.267 etmektedir. MÜNAKALÂT HAREKETLERİ Memleketimizde — demiryolları işafı bilhassa dik- Nahıa Vekâleti ta- az'a ma siyaseti ka- bunda müessir olmuştur. 1932 - 33 nde — demiryollarımızda Eşya — rakliyatı dan 1937 de 3109347 » Yolcu nakliyatı 3 kişiden 19 milyon 309.382 yükselmiştir. Devlet deniz yolları nakliya - tında taşınan yolcu miktarı 1936 da 701069,1937 de 881135, eşya nakliyatı 1996 da 309.209, 1937 de 369608 ten, kayvan makliyatı 1936 da 339.711, 1937 de 380.852 aştır. 1636 da tivaret filomuzun safi to- najı 1167145 di. Avrupaya sipa - riş edinmiş olan ile bu | aktır. DİŞ TİCARET İ 1937 de dıç ticaretimziin umü- mi yekünu bir yıl evelisine na- zaran yüzde 20 bir artışla 2103 Tilyen lir; 5 lyon Kra- ya çıkmıştır. İthalâtımız 114,36 milyon Jira, ihracatımız 137,99 milyon liradır. İhraç ettiğimiz maddelerin be- her kiosunun vesati ihraç fiyatı erımızın genişlemesi de | kaşın pi 15 EYLÜL RAF Yağmurlar MAHMUD YESARİ Ka di Yağmurlar başladı. me açacak, birkaç caklar — bastıracak «son elvedâs Havaların biraz Fakat yağmurların ması kötü, Havalar, yi — gün artık, serinlemes, iyi, sürekli yağ - kocuna, — sokakı kokularına alış. şimdi. çamura — Yazın — sıcağına, larm sıcak gübre a başlamıştık; staja — başlıyacağız. Soğuğa çare var amma, çamu- ra çare yok. Çünkü, çamur, bir geşit değil ki... Geçtiğimiz yerlere — göre — çamurun — cinsi — değiş'yor. Yağlı, yapışkan çamurdan — tutunuz da, venk renk serpintilere kadar, türlüsü —var. Ahmak bardaktan bo- sicim — gibi, aslatan, yanırcasına, nanl yar Barsa yağsın, ber yağmur, sokak. ları çamur haline getriyor. mür, demektir. Alı ay yutuğuk muz gübre kokülü — tozları, altı ay da çamur halinde sıvanıyoruz. Yağmur, daha kaç damla yağ- di? Biz'm evin önü, göl oldu. ellerinde süpürgeler, bu supurüyorlar. Komşular, gölleri Yazın, çocukları yacaklar. tozda oynuyan — mahalle şimdi. havurlarda oym Evin önündeki gökcüklere bak- tım da, İstanbala heyranlığım - yi arttı. Çünkü, şehirden —uzak. lara gitmeğe Tüzum yok; çünkü, sokaklar bile yazım kumsal, . ara Birimizin derdi Hepimizin derdi Saat ayarları arasın- daki fark Fatihde oturan okuyucuları- — | mızdan Bay Alâeddin bize gön- | ! 1936 da 8,6 kuruşken 1997 de 10,1 Kkuruş cmuştur. Buna mukabil it- hal ettiğimiz maddelerin beher kilosunun vasati fiyatı 1936 da 17 kuruşken 1937 de 186 kuruşa çı- yüzde 42 ye düş; bil Birleşik de yüzde 972 den yüzde 15,12 ye, İtalyanın yüzde 2,19 dan yüzde 532ye, Sovyetlerin yüzde 54 den yüzde 6,20 ye çıkmıştır. Eminönü Halkevi- nin orkestri kadrosu Eminönü Halkevinden: Evimiz orkestrası — kadrosunu tevsi etmiştir. Muhtelif sazlar için yeni elemanlar alınacaktır. Örkes- tramızda çalışmak istiyen musiki | sever arkadaşlarımızın - (piyano, armanyum, — keman, çelle, flüt, klarnet, tromba) bergün Çağaloğ- lundaki Halkevi bürosuna müra - caatları rica olunur. rülmüştü. Âli Paşa; Girid isyanında; Fu- ad Paşarın tavsiyesile Hüseyin Avniyi vali ve kumandan olarak Giride tayin ettirmişti. Paşanın hal ve tavrım, Girid isyanında askeri ve mülki ikiş- darını beğenmişti. Cidden değer- 1 bir kumandan idi. Girld isyanından Paşa, mül, uğraştı. Bultan Aziz; devlet buhrana | düştükçe ah ve vah eyler, ortalık | sükünet kesbedince cümbüşleri ne başlardı. Nitekim, Girid isyanı müdde- tince bocalayan Padişah, ortalık sonra; — Âli Ve mali - teşkilâtla | yordu. Bu cemiy derdiği bir mektubda, şehrin muhtelif semtlerindeki saatle- rin ayarları arasındaki farklar- — dan bahsediyor, ezcümle diyor kiz *Beyazıd meydanında — ikisi Üniversitenin diş Kapısı üze - rinde, si de meydanın tam ortasında olmak üzere Üç saat var, Bunların ayarları birbir- lerini tutmuyor. Bilhassa, mey- dandaki kumbara çerçevesinin ortasına düşen saat diğerlerin- den beş veya 10 dakika ya geri, ya ileri oluyor.. Hattâ şu son günlerde bazan da yerinde sayarak, halkın şa- şırmasına sebeb oluyor. Şehrin umumi meydanların- daki sastlerin ayar bakımından en doğru olması lâzımdır. Bic çok insanlar bu yüzden vapur kaçırabilir, zamanını ziyan e- eder. Saatten maksed zama - ni doğru tayin etmek olduğuna göre alâkadarların bu ayar i- şine ehemmiyet vermelerini diler, dikkat nazarlarını çeke- Fiz. bulda yalnız kalan Fuad Paşa im- paratorluğu tek başına — idareye ! çahışıyordu. Valde Sultan; Fuad Paşanım a« leyhinde idi. Paşayı her gün Sule tan Azize çekiştirirdi. Fuad Paşa; Âli Paşa gibi, hem islahat düşmanı olan — softaların aleyhinde ve hem de Jon 'Türklük taraftarlarının aleyhinde idi. Jon Türkler, Pariste Mustafa Fazıl Paşanın emri altında bir nevi idarei merkeziye teşkil et - miş buülunuyorlardı. «Genç Tür- kiye» Cemiyeti Fuad ve Âli Pa- şalarca şayamı itimad görülmü - in en mecnu- nanc icraata teşebbüs edeceği an- laşılıyordu. durulunca, horos, pehlivan, koç dövüşlerine tekrar başladı. Arasıra da; gözdelerile —ülem yapmağı unutmazdı. * AÂliPaşa; Giridde iken, İstan - l | dâlyi şüphe görülüyordu. Âli, Fu- dahi ; büzr'yetperestliği ad Paşalar, imparatorluğu âdil , kanunlarla idare etmek ve lâzım gden islabatı vücude getirmekle yola koyacaklarına kani idiler. (Devamı var) ——