Ş ÇT T K TTTT ” 6—SON TELGRAF—21Temmuz 1938 Halk san'atkârları arasında Paris müzakerele- “Türk Tivatro Birliği , namile te- şekkül eden kurum İddialara $ | t " İ cevab veriyor Şehrimizde çalışan halk san'at. Bütün artistlere bilâ kayd ve kârları arasında «cemiyet» mese- | şart kapılarını açan birliğimiz ge- lesi yüzünden bir ihtilâf çıktığını | rek alâkadar ve resmi makamlar- * yazmış ve Naşid, ve Dünbüllü İs- | dan ve gerekse İstanbul ve taşra. Mail, Cevdet ve saire gibi artist. | daki birçok alâkalılardan hertürlü 'der başta olmak üzere birçok halk san'atkârlarının <Türk tiyatro bir- liğir namile — teşekkül eden ve müzaheret görmektedir. Bundan evvel — şimdiki halk san'atkârlarının kurduğu ve ya- merkezi Beyoğlund. bulunan ye- | şatamadıkları cemiyet üyesi ol - ni bir teşekkülü tanımadıklarını iddla ettiklerini bildirmiştik. Bu münasebetle dün mezkür birlik riyasetinden bir mektub al. dik. nen mümkün olmıyan bazı sa » maklığım sıfatile o cemiyetin faa. liyeti nedir? Ne yapmıştır. soru- yorüm. Mademki cemiyetin başında ta- mnınmış halk san'atkârları olma - l'dıi bulunan ve neşri kanu- | sını iddia buyuruyorlar, Kurduk- ları cemiyeti ne için çok kısa bir tırlarını tay ederek bu mektubu | zamanda kapattılar? aşağıya dercediyoruz: «Kıymetli gazetenizin bitaraf . Sonra bir de birliğimizin başın- da tanınmış san'atkârların olma. lığına ve memleket — severliğine | dığı iddia ediliyor. Bu iddla hep- emin olduğumuz için bu gönder - | sinden gülünçtür. Çünkü böyle bir diğimiz mektubua dercini bita - | iddiayı kabul edebilmek için me- | raflığınızın bir delili olarak bek. | selâ, en iyi ve ağır yük taşıyanın leriz. Cumhuriyet bükümeti bu. | meselâ hamallar cemiyetine. ve tün meslek sahiblerinin birer te. 'en iyi sürücülük yapanın da yine — gekküle bağlı olmasını ve bu meselâ arabacılar cemiyeti reisi — güretle bütün mesleklerin terakki| olması lâzım gelirdi. Böyle bir id. biye, ahâk ve kütüründe pek mü- | him rolleri bulunan ve devlet kad. | yosu haricinde yaşıyan Türk ar - ı tistlerini bir araya toplayarak bun- darın terakki ve taalisi çarelerini aramak ve artist namı altında ça- Dşan kalabalık bir takım nalâyık kimseleri meslek dışında bıraka - Tak Ve cemiyetler kanununun u- mumi hükümleri — dahilinde ve mevzuata uygün olarak bu birliği meydana getirdik. Nizamnames' 2i tasdik ettirerek faaliyete geçtik. Mevcud teşekküller çinde gerek faaliyeti ve gerekse muamelâtınn kanuna uygunluğu ve dürüstlüğü noktasından birliğimizin en çok | muvaffak olanlar arasında görül. mektedir. Bu birlik sayesinde ar- tulmuş yarlığı temin edilmiştir. Bu birlik gayesinde mesleğln terakki ve in- kişafı çarelerini aramak, Cumhu- riyet hükümetinin yüksek yar - | dim ve alâkasım temin etmek im. Kânları hasıl olmuştur. dia kanuni olmadığı gibi akla vi * mantığa da uygua değildir. Cemi- “yetin başında bitaraf çalışıcak ve her şeyden evvel cemiyetçiliğin ne | demek olduğunu ve idaresini bi- * lenlerden olması Jâzımdır. Şunu da ilâve edeyim ki bu kadar telâ. | Şın manasını anlamıyorum. Bir - Tüğimiz binlerce lira varidatı olan 'esnaf teşekküllerinden — değildir. Bugün mevcud varidat ile kira be- delini ve zaruri — masraflarımızı karşılamakla birliğimize dahil 9. lanların düşkünlerini koruyabili- yoruz. Birliğe gelen arkadaşların oturdukları mefruşat ve mütevazı eşyalar bile benim şahsi malım - dır. Bu uğurda ötedenberi şah - san büyük ve maddi fedakârlık - lara katlanmış bulunuyoruz. O halde bu telâşa mahal nedir?.. Biz mutlaka birliğin başında bu- dunmağa talib değiliz. Bu işi de n asrarı Üüzerine kabul etmişizdir. Kendi sahamız. da elimiz kalem tutar ve bilhassa kanuni — formalitelere vâkıf ve mesleğin muhakkak terakki ve taalisine azmetmiş mütevazı kim- Bi ğ_Rusya-Japonya müzake- — releri inkıtaa uğradı İ (Birinci sahifeden devam) geleleri halletmek arzusunu izhar etmektedir. Maamafih diğer — kuvvetli bir | zümre peşin Çin işinin neticelen- dirilmesini ve sonra — Rusya ile hesab görülmesini tercih etmek. tedirler. Fakat Sövyetler — Çankufeng statükosunun idaresine mütema- yil olmadığından Sovyet ve Japon kumandanları arasında — yapılan müzakereler hiçbir netice ver « — gemiştir. Bu itibarla vaziyet daha vahim Otobüs Işindeki Yolsuzluk — Devlet Şü 6 kişi hak- kında lüzut muheke- me kararı verdi Şürayı Devlet mülkiye dairest, Gtobüs işlerindeki — volsuzluklar hakkında müfettişler tarafından yapılar tahkikat fezlekesinin ted. kikini ikmal etmiştir. Şürayı Devlet mülkiye dairesi O gulistimal, vazifeyi ihmal ve key- fi hareket suçlar'le Vali ve Bele- — lye reisi Muhtddin Üstüngağ ile Belediye reis muavini Ekrem Se. vencan, fen işleri müdürü mühen- dis Hüsnü, emniyet 6 ıncı şube mü- dürü Faik ve Belediye muhasebe. gi varidat kısmı müdürü Neşet hakkında lüzumu muhâakeme ka- urmlıılr.' ÇS b Mançuko notasını Sovyet kuman- danlığına tebliğe memur olan iki Japon murahhasının avdeti bek- denmektedir. Bu iki murahhas bir tecavüze uğrarlarsa Japon askeri makamatının Çankufeng dağının tstirdadı için icah eden tedbirlere tevessül edeceği muhakkak sayıl. 'Tokyo 21 (AA)— Geçenlerde vukua gelmiş olan hâdiseye en yakın Sövyet sahillerine Vladi. Vostok'dan bir takım Sovyet ge. milerile asker nakledilmiş oldu. go görülmüştür. |Romada Müzakere Bitti (Birinci sahifeden devam) redilen bir tebliğde bilhassa şöy. le denilmektedir: Ttalya ile Macaristanrın Roma - Berlin mihverinin gâyeleri ile a. henktar olarak takib etmekte ol. dukları siyasetten mülkem bu - kundukları sulh ve adalet hedef. leri, beynelmile! sahada daha ge- niş, daha tesirli bir teşriki mesai için hakiki bir esas teşkil etmek. tedir. Bu teşrikl mesai kapısı, ni. ri iyi netice verdi (Birinci sahifeden devam) der halledildikten sonra eskiden düşünülen ve Avrupa — işlerinin dört büyük devlet tarafından ida. Ye edilmesi fikrine rücu edilecek. Halifaksın lesliyeti ve resmi tebliğ Paris 21 (Hususi)— İngiliz Ha. riciye Nazırı Lord Halifaks bu - rada hiç durmadan siyasi temas. larına devam etmektedir. Lord Halifaks Daladiye, Bone, Şutan, Heryo, Blum, Saro Flan. den ve âyan reist Janone — gibi Fransanın bütün ön safta gelen siyesi ricalile aytı ayrı ve uzun uzadıya konuştuğu gibi Başvekil ve Hariciye Nazırı Dafadiye ve Bone ile ayrıca resmi mahiyetle görüşmektedir. İngiliz Hariciye Nazırile Fran- #a devlet adamları arasındaki te. maslar sona ermiş sayılabilir. Dün Pariste bu temaslar hak « kında bir tebliğ neşredilmişti Tebliğde bilhassa “Enternas - yonal vaziyetin heyeti umumiye. &1 ve iki memleketi alâkadar eden meselelerin tedkik edildiği, ba - rıştırıcı gayretlere devam husu- sundaki azimlerini bir kere daha teyid eyledikleri ve vaktile Da. Jadiye ve Bönenin Londra ziye. retinde tesbit edilen esaslarda iki Adalar açıkların- da bir kotra yandı Büyükada ve Heybeliada açık- harile Sedef adası arasında dün akşam bir kotranın battığı adalar zabıtasına haber verilmiştir. Bu ihbarı yapan Miço isminde bi - ridir. Miço kendi kwlzasile gezerken diğer bir kotranın batmak üzere olduğunu gördüğünü, hernekada” hemen imdada koştu ise e yeti. şinciye kadar act feryadlar âra - sında kotranm karanlık sularda kaybolduğunu iddia etmiştir. Bunun üzerine vak'a hemen her| tarafa bildirilerek galb kotra 3- ranmağa başlanmış ve gece geç | vakte kadar yapılan tahkikat ne- ticesinde şu neticeye varılmıştır: Fenerbahçede oturan İzoni is- minde bir İtalyan dün refakatin. de 3 genç kadın ve 5 - 6 yaşların. da bir çocuk olduğu halde saat 11 de bir kotra ile Fenerbahçe !s- kelesinden ayrılmıştır. Dün gece geç vakte kadaz ne İzomiden nede kotrasından hiçbir haber alınamamıştır. Açık denizlerde ve civar sahil. lerde yapılan araştırmalar da bo. şa çıkmıştır. Şu vaziyete göre batan kotra. nin bu olması ihtimali çok kuv. vetlidir. Maamafih ne İzoninin, ne de yanındaki kadınların benüz bir arayıcısı çıkmamıştır. Bu da kazazedelerin Fenerbah.| çede oturmayıp İzoniye Jâaletta. yin bir yerden misafir geldikleri ve onları misafirlikte zanneder ailelerinin henüz faciadan haber. dar olmadıklarına atfedilmekte . dir. Tahkikata devam edilmek . tedir. n Yerli mallar v3 Sergisi (Birinci sahifeden devam) meb'uslarla iktısadi mehafll er- kâmı tarafından karşılanmıştır. Şakir Kesebir yarın Galatasaray 10 uncu yerli mallar — sergisinin Başvekilimiz namına açılma me- rasimini yapacaktır. Dahiliye Vekili An- karaya gitti Dahiliye Vekili ve Parti genel sekreteri Şükrü Kaya dün akşam. Ki hüsusi vagonla — şehrimizden Ankaraya hareket etmiştir. Zührevi ve cild hastalıkları Dr. Hayri Ömer zam ve sulhu samimi surette isz. | Öğleden sonra Beyoğlu Ağacami tiyen her millele açıktır. karşısında No, 133 Telefon: - tarafın görüş birliğini muhafaza eyledikleri zikredilmektedir. Kral şerefine dün yapılan mecasim Paris 21 (Hususi)— Dün akşam Kral ve Kraliçe şerefine mükel - 'ef bir ziyafel vezilmiz. bu ziya. feti bir resmi kah'ıl 'takib etmiş. tir. İngiliz Kralı bu aralık ziya. fette davelli olacrak bulunan ve muhtelif parti'ere mensub olan Fransanın bütün tanınmış diplo. matlarile görüşmüştür. Kral dün ziyafetten önce meç. hul asker abidesine merasimile çe- Jenk koymuş, belediye dairesini ziyaret eylemiş, şerefine verilen gardenpartide bulunmuş, Luvre Mmüzesindeki resim sergini gez - miştir. GARB DEVLETLERİ YAKINLANMASI Berlin -21 (A.A) — Veldeman dün Londradan Berline d tür. Mumaileyh — henüz Hitlere Londraya yaptığı mülâkalın neti- cesini arzetmemiştir. İyi haber alan Alman mahfil . leri bu seyahate — hiçbir istisnai ehemmiyet atfetmemekte fakat 'bu seyâhatin İngiltere ve Fran - sada <«garb devletleri arasındaki müzakerelerin yenilenmesinin bir | tezahürü» mahiyetinde olarak tef- sir edildiğini alâka ile kaydetmek. tedir. Çekler Tahkimatmı Yapıyorlar (Birinci sahifeden devam) araya getirecek iş kampları hda. sını derpiş etmişlerdir. Bu İşsiz - ler, istihkâmlar inşasında istih' . dam edilecektir. Siyasi mülâkatlar Londra 21 (Hususi)— Çek me- selesinin yeni bir bâdiseye mey- dan bıraklmadan balline çalışı! - maktadır. İngilterenin Berlin' sefiri dün Alman Harlciye müsteşarı ile gö- rüşmüş, Hodza da Çekoslovakya- nın Berlin sefirin: kabul etmiştir. Diğer taraftan Leh ekalliyetle. rinin de Almanlar gibi muhtari. yet istemekte israr eylemeğe baş. lamaları vaziyeti bir kat daha zor laştırmıştır. Maamafih Çeklerin fevkalâde mahiyette hazızlık — yaptıkları doğru değildir. Hodzanın temisları Prağ 21 (ALA.)—. Dün öğleden sonra Hodza Macar muhalefetinin mümessillerini — Yabul etmiştir. Mülâkat milliyetler meselesi ü zerinde cereyan cimiştir. Baçı ekalliyetin Olimp: a Jar Finlandiyada Brüksel 21 (ALA.)— Beynelmi. lci olimpiyat kom'tesi reisi Kont Bayye-Latur Finlandiyanın 1940 olimpiyat oyunlarım Japonya ye- rine Helsingforsda tertib elmeyi Finlandiyanın kabul etmiş oldu. ğundan malümat almıştır. Olim. piyat oyunları tertib edecek olan Finlandiyalılar, an'anevi atletizm ve yüzücülük müsabakalarını ter tib edeceklerdir. Çimen üzerinde hokey ve bisiklet müsabakaları yapılmıyacaktır. (Dış politikadan devam) olacak, bu uzlaşma Alman ekalli. yetinin boşuna gitmiyecek şekil. de kendini gösterecektir; diyor - lar. Şimdiden tahmin edilebilir ki meselenin hararetle münakaşa e. dileceği günler gelerektir. A - kadar memleketlerin matbuatı rasında heyecanlı şeşriyata giri. şileceğini tahmin elmek de zor değildir. Fakat gözününden uzak. haştırılmıyacak olan nokta şudur: | İş çoktanberi müzakere devresine girmiştir. Müzakere ile neticeye varmak imkünları daima vardır. AHMED RAUF Enteresan bir Muhakeme (8 üncü sayi e varm) layrinin (kallak) diye baj Tak Lüsinin oda kapısını taşla makta olduğunu, «bu akşam ne olursa olsun, bir şeylar olacak!..> diyerek taarruz ettiğini gör Bisz sonra da Lüsinin pencereden bağırması Üzerine yetişen palisler ve bekçilerin geldiğini gören Hay- ri odasına çekildi> dedi. Diğer şahid ev sahibi Vartuhi dahi hâdiseyi âynen anlatarak şa. badet ettiler. Suçlu Hayr', bunla- rın yalancı şahid olduklarını ve kabul etmediğini söyledi. Bundan sonra Müddeiumumi ceza istiyen mülaleasım bildirdi ve sonra heyeti hâkime bir çey- rek saat süren müzake reakabinde 2 ay, 3 gün hapse ve 3 lira mahküm eden kararı kuyarak onu derhal tevkif etti. Amerik;ı Terbiyecilerin Tedkikleri Hey'et bu akşam An- karava gidiyor 1 değişikliğin mevzuü hak. kinda dünya memleketlerinde ted- Kikat yapan ve dün şehrimize gel- diklerini yazdığımız Amerikalı terbiyecilerden profesör Vatson ve eşi ile — yanındaki 26 talebesi dün şehrimizin muhtefif yerlerini gezmişler ve gece saat 21 de Be. yoğlu Halkevine giderek ev reisi Ekrem Tur tarafından karşılan - mışlardır. Ekrem Tür, kendilerine Beyoğ- Tu Halkevinin fozliyetine dair re. simler üzerinde izahat vermiştir. | Amerikalı mi: , bu sabah | | da Halkevinde barı Türk müne verlerile temas etmş!ler ve maf, İktısadi kalkınmamıza izahat almışlardır. Bu arada iş kanuzumuz ve tat. bikatı hakkında da kendilerine keahat verilmiştif. Öğleden sonva da Üniversite na- mına bir ziyafet verilecekt Profesör Vatsonla 6 arkadaşı inkılâbırnızı hakkile — kavramak üzere bu akşam Ankaraya hare - ket edeceklerdir. | Buraya, İtalyay: tedkikten son. ru gelmiş elan Amerikalı terbiye- ciler, buradan Rusya ve Alman - yaya gideceklerdir. 18 ölü | 80 yaralı Atina 21 (ALA.)— Atina apansı dünkü zelselenin 18 kişinin ölü. Tmüne ve 80 kişinin yaralanması. | sebebiyet vermiş — olduğunu çt dair BUGÜNKÜ PROGRAM | Akşam neşriyatı: 18,30 Hafif müzik: Tepebaşı be- lediye bahçesinden naklen. 19,15 Spor musahabeleri: Eşrel Şefik | tarafım 5 Borsa haberleri, | 20 Saat ayar: Grenviç rasathanc. sinden naklen Sadi Hoşses ve ar. kadaşları tarafından Türk musi. kisi (Şehnaz Tahirbuselik). 20,40 Hava raporu. 2043 Ömer Riza Doğtul tarafından arabea söylev. 21 Saat ayarı: Örkestre: 1— Mayyar: Dragon dö Viltar. 2— Rahmaninef: Noktürün, 3— Straus: Nüvi dö bal. 2130 Semahat Özdenses — ve arkadaşları tarafından Türk mü- sikisi (Suzinak, Rast, Mahur). | 22,10 Konser: Novotniden naklen, Viyolonist Kemal Akel idaresin . de orkestra: — Orkestra: üvertür suppe. 2— Orkestra: Ritorna - Sere - nade: B. Karozyo, 3— Şarkı: Tenör Baktas. TLahte kavaleri, 4-- Örkestra: Er nasyonal Ro. | men. - 5— Şarkı: Bariton Yunka. 6— Orkestra: Le Milyon d'Ar. Töken. Drigo. 7— Orkestra: Kordon Zeybeği. 22.50 Son haberle: ve ertesi gü- mün programı. 23 Saat ayarı: Son. SON TELGRAF'ın Tarihi tefrikası No. 39 Yazan: M. Sami KARAYEL Dur be.. er meydanı burası... ne göğüsler durursun beni.. Diye söylenerek kazana değru yürümüştü... — Dur be gözüm. biz de ecük anlayaz bu işi... Söyle ağana, on beş gün yedirdiği azığı haram et. meyiz ona!, Diyerek yağ kazanımnın başına geHp elile halkı açarak kazanın ö- Düne gireceği zamar. bu sefer de cazgır karşısında hiç tanımadığı alelecaib bir pehlivan — görünce; hemen göğüslem:ş ve: — Heş!.. Pehlivan. geç kaldın. şimdiye kadaz neden — çıkmadın meydana , Başpehlivanlar güre - şecek şimdi... Bekir cevah vermiş: Diye söylenerek kazana doğru yörümü Gürültüyü işiten Makarnacı ile Arnavud oğlu diğer pehlivanlarla müp baktıkları zaman ddiğini görn pehlivanlar macerayı rinden aldırış etmemişler.. Fakat | Makarnacı ile Arnavud oğlu Sı . vaslının soyunuo baş güreşe gel - diklerini görünce birbirlerine ba- kınarak gülümsemişler... Arna - vud oğlu dayanamıyarak Makar. | nacının kulağına şunları fısılda- miş: — Ülen susax ağızhı .. Gördün mil Sıv: g Kavas oğlu da — Ülen nesini göreceğim bu kı. | zanın... Bırak şu fıkaracağızı bel!.. demiş. — Diğer pehlbvanlar aldırma - mağşlar bile. . Namı nişanı olmıyan böyle bir adamımn nesinden korka- caklar değil mi? Be Mehmed Ali... | Sultan iziz devam ediyordu: — Cezğır, Bekirin bu hareketi karşısında söyliyecek birşey bu- lamayıp er mezdanına girmesine müsaade atmis, seyirciler, kaza. | nin başınd ge'in bu yabancı pehli- | vanı birbirlerine sormağa -başla. mışlar, hiç kimsecikler bilememiş, Yalnız Arif Ağı bu adamın del Tiğine havle çeker dururmuş... Cazgır kızarak Bekiri Makar - nacıya eş yapmış, diğerlerini de eşledikten sonra — pehlivanların menkibelerini saymağa başlamış: — Buna detler Makarnacı, kün. desinden, çaprazıncdan hele sarma. | şından korkmalı... Sıra eşi olan Bekire gelince; 5- mini bilmediği bu adama adını sarrmış: — İsmın ne? — Bekir... — Nerelisin? — Sıvastı. Cazgır, Bekir için de şöyle ba. ğırmış: — Buna da Sıvaslı Bekir der - der.. Kavasoğlu ehhemmiyetsizce şöy- dece bir yığlanıp meydana yürü. müş... Bekir, dikkatli ve itinalı bir yağ. danma ameliyesinde bulunduktan sonra, ceylân gibi parmaklarının ucunda çevik ve kıvrak bir yü- Çıplak erkek — — Heykelleri (8 inci sahileden devam) liğına karşı itiraz, yalnız fabrika- da değil,gehrin her tarafında işitil- miye başlıyor. Birmingam ötedenberi İngilte - | renin en muhafazakâr ve ahlâka riayet eden bir şehri olarak ta - | nanmıştir. Bu hususta henüz hükümet fik- rini söylemiş değildir. Çok güyük masraflarla yapılan heykellerin yılıması da doğru bulunmüyor. İli Bununla beraber heykellerin, bir iki gün, şehrin bayramı münase. betile orada kalması, fakat sonra bir müzeye kaldırılması düşünü- lüyor. İ Tüyüş yaparak hasmı Kava: lunun karşısına dikilmiş... Yüz zürna, yüt davul baş pah- Kvanlık tavasmır yanık, yanık çal- mağa başlamışlar, Makarncı adi ve ehemmiyetsiz bir iki çırpınıp pişrev yaptıktan sonra hasmını beklemeğe koyulmuştur. Bekir evvelce ustası Arab oğlundan öğ. rendiği huzuz pişrevini büyük bir çeviklikle parmaklarının ucunda yapmağa başlanış Halk, Bekire önceden ehemmiyet vermemiş i. ken bu stalıkl: pişrevini görünce hayretlere düşmüş'er. Hatta. Kat- rancı bile durduğu yerden hasmı. mı heyecala seyre dalmiş, hetöllaş. malar olduktan sonra, güreş ölen- ca hızile başlamış... Arif Ağa; öneeden Bekire, mec. zub bir adam sıfatile bakarken, pişrevden ve güreşe girişinden bu adamın cakikaten bir başpehlivan ayarında olduğunu görerek heye. canlanmış... Bekir, Makarnacının — vurduğu bir iki elenseye ayni şiddetle mu- kabele ederek hatta, birisinde de Katrancıyı dızlemiş, işte bu sefer Arif Ağanın da seyireilerin de, Makarnacımın da gözleri faltaşı | gibi açılıp iş alaydan çıkarak cid. diyete girmiş... Bir aralık; Aliço, kendisine eş düşen Katrancıyı birakırak Be- kirle Kavasağlunun çarpışmaları- na bakakılmış... Beş dakika geçmeden Makarna. cı, Bekire sıkı bir çapraz topliya. rak meydanda toz koparmağa baş- , k Tatmış. yendi, ha yenil: beyecam ortiliği kapladığı bir zamanda Bekie, ani bir hareketle çaprazdan sıyrıfıp hasmının önüne bir manla olabilecex şekilde otur. muş ve Kavasoğlu bu mukabi! 0- yun tekniği karşısında koca göv- desinin hızini kesemiyerek Buki. Te takılıp olanca kuvvet ve hizile Sıvaslının üzeninden uçarak Küç hal ile yüzüstü hasmının . önüne kurbanlık koyun gibi düşetilmiş.. Bekir, bir saat yayı gib harekete gelip Kavasoğlunun üzerine çul. lanarak kemaniye ahp kazıklıya- cağı sırada, — Makarnacı — İz « zeti nefsine ağır gelen bu hacalct. ten biran evvel — kurtulmak için çırpınmış ve ağır gövdesile has . manin oyununa bozarak nasılsa ilk defa olazak elinden kurtulmuş. Bekirin bu hareketini görenler, hayretten hayrete düşmüşler ve hiç tanımadık'arı bu adamın belâ bir pehlivan olduğuna hükmet mişler. Sullan Aziz burada bir parça nefeslendiktea gonra, — sözlerine şunları ilâve ediyordu: Arif Ağa diyor ki: — Aliçoyu, Sutayu düşünürken başımıza bir de Bekir — çıkmıştı. Hem öyle bir çıkış ki hepimiz a. Jay etmiştik bu adamla. Mehmed Ali Paşa dudakiarını ısırarak sordu: (Devamı var) DOGSS aa Temnuz 1537 Hügef maziyelevel j İ j ; | eli ea GN ada a dB n laele di Si aB ĞÜ aAt la ei i