I*-Mnbul garsonları İtrasında bir dolaşma Ğürsonlar mektebi YJarsonlara yardım kesildimi Ç | Sarsonlar Cemiyeti, nin bekle. “dilen faaliyet ve hareketi | “öteremediği —.—x"'“ yemek - flatlarının! ;—mmıı ı:nımı, bul beze 7) l ! T ğî ğ ğ!' ör Hd Z $ £ £ y Yapildı ve aza - arasında değişiklik Başkanları ç u | H::_:hmı vazifeye baş -| Yeni başkanla yeni S 'den daha faal — işler maalesef pek ba- Ka ae eli : ğa başla - Bü Sümleden olmak üzere: &—&"&:& en büyük ih- olan ve seneler- B n Garson mesiek Yeni idare heyetince a- G i'ldare heyetince neden -İtir? Yani cemiyet varidatını çoğal i|Yalnız açılacak mektebin ihtiyacı- niçin açılamadı? iddia ediliyor” mevsimin en mükemmel balosu 0-| Tarak esnafımızın göğsünü kabart- ti ve sayın halkımız tarafından da pek rağbet gördü. Bu sene yeni mekteb menfaatine balo tertib edilmemiş - tacak böyle bir gece niçon yapıl - mamıştır? 3 — Geçen seneki balo hasılatı na sarfedilmek üzere idare heyeti kararile İş Bankaşına yatırılmış - ken neden dolayı yeni idare heye- tince bu paranın bir kısmı İş Ban- |kasından çekilerek sarfedilmiştir. Mala iteren a Bu paranın sarfı için gerek heyeti Yadide harekete geçmesi ihtimalleri| umumiyenin ve gerekse Esnaf şu .| besi direktörlüğünün reyi alınmış midır? | hışarak esnafımıza ettiği yardım ve gösterdiği gayretle bir şefkat yu- vası şeklini almışken yeni - idare heyetinin bu kabil yardım işlerin- | de yavan kaldığı görülmektedir. — | Nitekim Erzincanda vazifei as - keriyesini ifa eden bir meslektaşı- mızın burada biraktığı üç çocuğile ailesine eski idare heyetince tahsis edilen ve her ay verilmekte olan aylık neden dolayı yeni idare heye- tince verilmemektedir? Neden bu para kesilmiştir? Gene Beyoğlunda bundan bir müddet evvel hastalanıp bir aydan fazla evinde tedavi olan bir mes - lektaşa da ancak yedi lira kâdar bir para ile yardım edilmiştir. Bir | ay evinde hasta yatan kimse yedi Hira ile tedavi olur mu? Halbuki eski idare heyetince bir hasta mes- lektaşın haberi alınır alınmaz he - men tedavisine koşulur ve iyi o » luncıya kadar nekadar masraf et - |mek lâzım gelirse yapılırdı 5 — İstanbulda çalışan garson - ların sayısı pek çoktur. Buna mu » kabil cemiyetin aza adedi ise mah- duddür. Aza adedinin — artırılması için niçin daha müspet ve faal bir şekilde Hâreket edilmiyor?... Ve iş ehli garsonlar yetiştirilmesi hu- susunda cemiyet şimdiye kadar ne yapmıştır? İdare heyetinin ne gibi İyenet teşebbüsleri vardır? | Bay Celâl bundan sonra, cemi - İyetlerine her azamın seve seve mur- but olması ve aza adedinin çoğal - tılması için bu cemiyetten çok da- ha faal işler beklediklerini söyle - mekte ve en evvel garsonların is -| YHM Londra Konuşmalarınadair İngiliz ve Fransız devlet adamla- rının ,Londrada ne konuşacakları| bilhassa Almanyada çok merak edi-| Hiyor görünmektedir. İngiltere ile Fransa arasında askeri sahada sıkı bir teşriki mesai .mevzuubahsolu- .yor. Bunun etrafında dönen — riva- iyetler de henüz muhtelifdir. Hattâ| Londra mülâkatlarının kadar ilerliyebileceğine ihtimal ver- imeyen İngiliz gazeteleri de yok de- Bununla beraber muhakkak sayı-| Ian birşey varsa Londra görüşme- lerinde Almanyanın vaziyeti mev- zuubahsolacak ve bu devleti müza- kereye çağırmak için zaman .gelip, gelmediği konuşulacaktır. ..Fakat| böyle bir müzakereye girişmek “hu- susunda Almanyayı yoklamak için| llk teşebbüsü kim yapacak?. Neli- cenin müsbet çıkmaması .ihtimal) karşısında buna teşebbüs .edileceği çok şüpheli görülüyor. Avrupa işlerini yatıştırmak — için şimdiki İngiliz hükümetinin ne ka- dar kuvvetli bir arzu beslediği mey- dandadır, Onun için Londra konuş- malarından sonra - İngilterenin .bu 'de uzak değildir. Söz dönüp dolaşarak dörtler mi- İsakı — bahsine .geliyor, İngiltere, 4 — Cemiyetimiz dört beş sene Fransa, İtalya ve Almanya arasında |B zarfında pek faal bir vaziyette ça- bir misak akdi fikri göz önüden W-İhidlerin dinlenmesi için 19 Mayıs| * sast 14 e talik © $idi. zak tutulmuyor. Bununla — beraber bu maksada varmak için zaman gel- miş midir?.. diye sorulabilir. .Al- manyanın tekrar müstemleke mese- lesini kurcaladığı görülüyor Ortalıkta ,hissedilen — .endişeleri Londra konuşmalarının ne .derece- ye kadar uzazlaçtıracağını anlamak için çok beklemeğe lüzüm — kalımı- iyacaktır. Şimdiki İngiliz Hariciye nazırı geçen sonbaharda Almanya- iya gittiği zamaa şu temenniyi izhar etmişti: Avrupada nasıl biz değişik- lik olacaksa olsun bu cebir ve şid- dete müracaa' etmeksizin yapmalı.. Avusturya böylece Almanyaya il- hak edildikten sonra diğer mesele- lerde de cebir ve şiddelte müracaala! kadar varılmıyacaktır. Ahmet Rauf e akilbaklerz Külüphanelerde Tasnifler Yapılıyor İki kütüphane açılacak Şehrimizde bulunan bütün kü - tüphaneler esaslı bir surette tasnif edilecektir. Tasnif işine ilk evvel Beyazid ve Köprülü kütüphanele - rinden başlanacak, bunları diğer kütüphanelerin tasnifi takib ede - cektir. Bu tasniften sonra çocuk ki- de çocuk okuma odaları yapılacak- tikbali demek olan mekteb mesele- sinin hallolunmasını ve bu suretle de garsonların, lokantacıların işine ONLÜM U YAZAN SRET SAFA COŞKUN ] Mazayy' EDEBİ ROMAN:TI2 Ş 8i yaylyordu; kaldırdı, Cinaya baktı. î—m; Kekeledi: Beni, — İstemiyorsan gelmem Cinal. Ö dlaği B*T görün! diye Ö- — Cina içerlemişti: )'*du gti — Ne tuhafsındır Maryo.. Sa- Z Olmazı Sden bir sesle: na gelme diyen oldu mu?.. Bu « Z Blraz ni Geleceksin!. — duttan nem kapıyorsun artık.. N:”*'ını lğım var da. Nes — Marelli çatalını tabağa vurarak t Hayır, biş abilir. müdahale etti: Südürmes ei eğlendirme. — — Kavga yok çocuklara S'; lüfa *-nı:ı biliriz. Sanra bana döndü- İ bhdar Gle — Bunlar küçüktenberi geçi « B Bizimle , Htrine düşme ba- — nemezler birbirilerile. Amma ben bilirim yapacağımı! Gevrek bir kahkaha attı. Babasının ne demek istediğini anlamıştı Cinal, Marelli, onları Diğer taraftan Maarif Vekâleti, esnafımız| yarar bir hale getirilmesini, temen-| şehrimizde iki büyük açmak için tedkiklere başlamıştır. meticesi ba| tabları ayrılacak ve kütüphaneler- || 'tır. Bu odalara 14 yaşndan aşağı ço- cuklar girip istifade edebilecekler- dir, b sarayı Çalıştığı Kahveyi Soyan adam Hapishaneden yeni çi- kan Ali bu işi ne için yapmış?. Asliye Ceza mahkemesinde dün, bir hırsızlık davasına bakılmış, sa- bıkaca rekor sahibi sayılan meşhur hırsızlardan (Zincirli) lâkabile ma- ruf Alinin duruşmasına başlanmış- tır. latan Zincirli: yoktu. Evvelce bu kahvede ta çalışmış, sonra kolum şişti kapı dışarı edilmiştim. Vak'a saba- hi iş aramak için o kahveyo gittim. Ortada kimse yoktu. Ben de fırsat- tan istifade ettim; orada elime ge - gen eşyayı aldım, gittim. Amma sa- Tp paraya çevirmeme meydan kal- madarı polis beni yakaladı, eşyuları da aldı... Şimdi önünüzde bulunu- yorum. Bir cahillik ettim Bay rei- Demektedir. Müddetumumlliğin iddianamesin! teyid eden bu itirafile Zincirli Ali, Mehmed ve Melâhat ismindekisüç artaklarnı kurtarmağa, suçu kendi üzerine almağa çalışmaktadır. Muhakeme, bu celsede gelmiyen Mehmedle Melâhatin zorla getiril- mesi için müzekkere yazıması, Sarhoş bir Kadının Marifeti Adamakıllı kafayı tüt- süleyen Zehra kahvenin camlarını yere indirdi Dün akşam, Taı a 0 - turan serbest kadınlardan Zehra fakı içmiş, sarhoş olduktan sonra Alemdar caddesinde bif kahvenin camlarını kırmıçfır. Kahvetinin po- lise müracaati üzerine yâkalanan Zehra, meşhud suçlara Bakan Sul- tanahmed 3 üncü sulh ceza mahke- mesine verilmiş; duruşmanın sonun- da sarhoşluktan ve cam kırmaktan suçu sabit görülmüş, Türk Ceza ka- nununun 516 - 572 nci maddelerine göre 10 gün hapisle 29 lira para ce- zasına mahküm edilmiştir. Bundan birkaç ay evvel'Kadıkö- yünde, Talimhanedeki evinde kızı Remziyeyi bıçakla yaralayıp öldür- mekten suçlu Cevadın muhakeme- sine dün de Ağırcezada devam edil- iş, şahidler dinlenmiş, muhake - mme, tedkik için başka güne bırakıl- mıştır. atılan akşam ga verenler kâr eder birbirlerine münasib gördüğünü siyah kostü ima etmişti. pıyordu. N h Cina düdaklarını — ısırıyordu. Buranın lalettayin bir eğlence Maryonun yüzü aydınlanmış, su- ratınım asıklığı panjurlarını aç - mıştı. Marellinin bu kararı hoşuma gitmişti. Yemekten sonra, kısa bir isti- rahati müteakıb Cinanın kullan- diğı otomobille şehre indik. Romanın yüksek sınıf halkının müdavim — olduğunu — işittiğim müuhteşem kapılı, saray minya - türü bir binanın önünde durmuş- tuk. » Bir baştan bir başa sıralanmış etomobillerle dolu bulunan cad- dede kaynaşan bir insan kalaba- lığı vardı. Baştanaşağı elektrik « lerle süslenmiş ve ön cephesi pro- Jektörlerle aydınlatılmış olan bi- nanın mermer merdivenlerinde bilhassa şık tuvaletli - kadınlar, doğrusu yerinden ziyade resmi bir balo verilen otel manzarası vardı İ - çeride daha ağır bir havanın ese- ceğini hesablıyarak canım — bir köat daha sıkılmıştı. — Salan hakikaten muhteşemdi. Kapıdan girince tam karşıya i- sabet eden tarafta çok şık per - deli bir sahne görünüyordu. Ma- salar sahnenin inhinasını takib ederek sıralanmıştı. Tavanda mu- azzam bir avize sallanıyordu. Sa- lonun tam ortası dans için ayrıl- mişti. Müşkülâtla bir masa bulabil- dik. Ben hayretle elele vermiş de- rin bir tecessüsle etrafı seyre dal- mıştım. Burası, müzikli, varye- teli ve danslı bir eğlence yeridi. Her zaman önünden geçer, ki- bar sınıfın müdavim olduğunu i- Müstemleke işi — SONTELARA Hitler, Musolini meselede konuşulacak, Almanyanın Afrikada istediği yerler kendisine İtalya ile Fransa arasnda müza- Ali, Tavukpazarında evvelce ça-|kerelere başlanacağı malüm. Fran-|ve Almanya imparatorlukları diğer lıştığı kahveJ) i soymakla mazmun -|sız Başvekili ile Hariciye Nazırının dur. Dünkü duruşmada vak'ayı an-| İngiliz payıtahtını ziyaretleri de| meçhul değil. — Hapishaneden yeni çıkmaştım.| Londra ile Roma anlaşırken Ber- Üstümde başımda giyöcek bir şey|lin matbuatı bunu —memnuniyetle| kaydetmekten geri kalmadı. İngil- ve ile İtalyanın biribirile anlaşma- Habesistanda yerlller isından Berlinin endişe edecek Hiç bir şey görmediği kanaati ortalığa veriliyordu. Berlin - Rama mihve- rinin zaten kuvvetli olması hasebi- le Roma ve Londra arasında bir an- laşmadan mütcessir olmıyacağı ge- rek Berlinde ve gerek Romada söy- lenmekten geri kalmadı. Fakat Av- rupa matbuatının ortalığı iyi tahlil eden bazı yazılarından «Son Tel - gral> in bu sütunlarında hulâsa çı- karılırken şu cihet nazarı dikkate gösterilmişti: Berlin - Roma mih - veri istediği kadar kuvvetli olsun, Avusturya Almanya ile malüm şe-) kilde birleştikten sanra Rama ken- disini politika âleminde kuvvetli görüp göstermek lüzumunu duyma- miş değildir. Onun için İngiltere (ile anlaşmak, hem de Her Hitlerin İtalyayı ziyaretinden günlerce ev- vel Londra ile bütün ihtilâfları hal- İletmiş olmak noktasına çök ehem- miyet verilmiştir. Buna karşı Alman matbuat hep memnun göründü. Şimdi diğer bir safha açılıyı Fransa İle İtalya anlaşmak üzere konuşmağa başlıyorlar. Başlamış - lar bile. Buna karşı acaba Berlin ne vaziyet alıyor, alacak?.. Göze çarpan bir cihet var ki o da Berlin matbustnın bu mevzu etrafında çok yazı yazmağa — başlamış olmasıdır. Umumt harbden sonraki — Avrupa tarihinde İtalyanın bir İmparator- luk vücude getirmiş olduğu görülü- yor. Bu imparatorluk yenidir. Fa - kat karşısında eski bir imparatorluk var: İngiltere. Umumi harbden sonra düşmüş olduğu halde Alman- ya da kurtulmuş, bugün yine koca- man bir imparatorluk — olmuştur. | Yine Avrupa devletlerinden Fran- sa>büyük bir imparatorluğa sahib- İdir. Şu hâlde İngilere ve Fransa uğramak- aklıma gelmemişti. Cina: — İlk defa mı geliyorsun? Diye sordu. — Evet. Ben pek © kadar eğ- lenceye düşkün olmadığım için, gelmeği akletmemiştim. Maama- mafih hâkikaten güzel bir yer.. Masalarda güzel İtalyan kızla- rı, kadınları nazarı dikkate çar- piyordu. Açık köstümlerile, bü- tün erkek gözlerine kendi üzer- lerinde istasyon yaptırtan bu bol makiyajlı, yarı çıplak kadınlara baktığımı gören Cina, kulağıma eğildi, yarı ciddi yarı şaka: " |tamatarak vaziyetini | jFerindeki neşriyatı mânalı olmakta Bi |devam ediyar. Şu noktadan ki İn - görüşmesinde bu verilebilir mi ? Ll;npııler!uklın bir taraftâ, İtalya rafta olarak dört büyük devlet karşı karşıya buunuyorlar. İşte Alman gazetelerinin neşriya- tından çıkarılan hulâsa. Bu neşriyat ile demek istenen şu oluyor: 1 — Şimdi İtalya ne clde etmiş ise bunu artık diğer devletlere tanı- jtarak vaziyetini bir kat daha kuvvet lendirmeli; 2 — Şimdiye kadar Almanya no elde etmiş ise bunu diğer devletlere bir kat daha | kuvvetlendirmeli; 3 — Bunun için de Berlin - Roma Mihverinin sağlam kalması lâzım- geli; Alman matbuatının bu mevzu ü- giltere, Fransa, Almanya ve İtalya arasında mühim bir meselenin hal- ledilmesi lâzımglediğinden bahsedi- liyor: Müstemleke bahsi. İtalya, İngiltere ile anlaşmış, ya- kında Fransa ilö do anlaşacak ola-| bilir. Lâkin Almanyanın istediği eski müstemlekeleri ne olacak?.. Her Hitlerin İtalyaya seyahetin- de Sinyor Musolini ile görüşeceği |mühim bir mesele de budur. Berlin| - Roma mihveri narıma İtalyanın 'da Almanyanın müstemleke dava- Almanya ile Avusturya birleştik- ten sonra İtalyarın gözü önüne bir. çok ihtimal gelmiş, Alman nüfuzu-| Pun gitgide sahasını genişleteceği İsöylenmişti. Yukarıda da işaret e- dilmedi mi? Berlin - Roma mihve- rinde İtalya ikinci derecede kalmı- .yarak Almanya ile müsavi olmak i- çin politika âleminde kuvvetli bu- hunmak Tüzumunu düymüş. İngil - |tere ile amlaşmştır. | Avrupa gazeteerine göre İngilte- re ile konuşmak istiyecektir. İngil- tere ile müzakereler — başladıktan ve bir neticeye vardıktan sonra da Berlin - Paris müzakereleri olacak- tır. Fakat şu noktayı gözönünden kaçırmamak lâzım: Berlin - Roma mihverinin sağlam kalması Alman- |ya için çok ehemmiyet verilen bir keyfiyettir. Almanya diğer devlet- lerle konuşurken İtalyadan muza - jheret beklemektedir. Alman mat - |buatının çok ihtiyatlı neşriyatından |süzülen netice bu olduğunu Beriin- deki Avrupa muhabirleri alatıyor. Bu meraklı bahis bu kadara kalmı- yacaktır. Dr. Hirch'ın seyahati İstanbul Üniversitesi Hukuk fa - kültesi — ticaret hukukü — or- dinaryüs profesörü doktor Hireh, Halkevinin vâki davetini kabul e- derek pazartesi günü şehrimizden İzmire gidecektir. HEYECAN Bir dostum dedi ki: «Heyecan ia- sanı ihtiyarlatır, heyecansızlık hay- vanlaştrır» Şu hükme göre - ilâsi- 'nin muvazenesini bularak yaşamak İlâzam göldiğine işaret eden .arka- daşıma mutavassıt bir heyecandan bahsedecek eldüm, Şu cevabı al- dim; azı çoğu olmaz. Bir adamda ya vardır ya yoktur, .Bu, hissin mahsulü .olan rabbani bir meziyet veya makisedir. Telâkkiye göre değişen mânasına .bakılırsa müteheyyiç olan'.insan hayvana karşı bir tefavvuk iddiasile gözü- kür. Dünün «hayvan natık» — olan insanı eksik bir tarife duçar olmuş bulunuyorda. .İsana ,«müteheyyiç hayvan» demek daha değru ve isa- betlidir.m Hassasiyeti teşhisi konmamış, ilâ- cı bulunmamış bir hastalık halinde farif eden yirminci asrur mekanik kafası, insanları bir Raboto kalin- de İstismar etmek isliyor. Ve dev- rimiz, hassasiyetlen titreyen olleri- le bir dinamoyu berhavaâ edeceği- ne kani olan insanı makine asrınım vidaları mesabesinde maddi ve de- mirl şmiş bulmak emelindedir. Hal- buki Âdem oğlu »kadınlardan doğ- dukça bu kusur (!) umdan kurtular muyacaktır » San terbiye sistemlerinde çocuğa karşı merhamefsiz dacranan — bazi ideolojiler bir teşrih masasına ya- fararak bir ameliyatla onun kalbini Eşeğin Marifetleri Pazar yerinde 2 kadın , ve 4 erkeğin yaralan - mMasına seb -b oldu (Evvelki gün kudurmuş bir eşek, bir Ppazar yerini altüst etmiş. 6 kişinin yaralanmasına sebebiyet vermiştir. Sarayköy pazarına mal getiren bir köylü, getirdiklerini satmış, şam üstü eşeğine binerek gitmek üzere yola çkmiğikt; yola başlarken karşıdan gelen bir otomobilin korna çalmasını düyen ve ömründe korna sesi - işitmemiş olan eşek, bu sesten birdenbire Ürkmüş, semerini, yularım) kopardı- B gibi üstündeki sahibini yere ya- Verlamıytır. , St Çilgin hayvan bundan sonra dört 'dala razarın içine dalmış, küfeleri devirmeğe, her şeyi bir tarafa sa - |Yurmağa, önüne geleni kapmağa, çiğdemeğe başlamış, bir taraftan da İçifte savurayık koşmasına devam etmiştir. Bu sırada Fatma ve Ayşe isminde iki kadın, azgın eşeğin ö - nünden kaçamadıklarından hayva- nan ayakları altında kalmışlar, ve Beynelmilel hukuk âleminde ma- rü» mevzulu bir könferans verecek- tir. ü erkekler göze çar- şitirdim. Fakat bir defa olun —imkâün: olmuıyan kadınlara bak - makla bünun sebebini kıskanclı- yaralanmışlardır. Bundan sonra yıle darim sür'atile koşüşüna devam e - den eşek, Acıdere köyünden Rıza, Midhat, Kâzım ve Mehmed isminde 'üç kişiye daha çarparak onları da altna almış ve çiğnedikten sonra kaçmıştır. Azgın eşeği birtürlü tutmak ka- ğa bağlanacak bir vaziyet telâk- | Pil olamamış, yaralı kadın ve er - ki etmek tuhaf olur.. Sonra.. kekler ile hayvanın sahibi Denizli — Sonra.. memleket hastahanesine kaldırıla- Lifımı yürütmedim. Sonrası rak tedavi altına alınmışlardır. güyet açıktı. Cinanın beni kıs-i kanması kadar tuhaf daha ne o- Jabilirdi? l : Nihayet dayanamadı: — Suad kızdırdım mı seni?, — Hayır!.. — Şaka söyledimdi.. — Ciddi de olabilirdi. — Demek istedim ki, bizim ka- |kutuları ve dağıtma sepetleri Bahar bayramında Dağıtılacak rezetler chu ı&ylec_ııyme Pişman olmuş | Türk Maarif Cemiyeti tarafından her sene bahar bayramında yapı » lan rozet dağıtma işi bu sene de ba- har bayramına rastlayan 1 Mayıs günü yapılacaktır. Bu maksadla şimdiden bütün hazırlıklar tamam- lanmış, tab'edilen rözetlerle — para mek- — Etrafına o kadar dikkatli — dınlarımızı nasıl buluyorsun, ta- |teblere Bgöhderilmiştir. bakma, sonra kıskanırım! dedi. bil Türk kadınları kadar güzel Bir Mayıs günü mektebli gençler — Kıskanman manasız ve se- olamazlar, Türk kadınlarının güzel-|tarafından talik edilecek olan ro - bebsiz olur, cevabını verdim. — liği meşhurdur. — - Duraladı: İltifat ediyorsun!.. — Neden?.. bir daha kendilerine tesadüfüm zetlerin hasılatı setyetin İdaresin. deki talebe yurdlarile yeniden açıl- — Kat'iyyen.. Burasının sana | ması kararlaştırılan kölejlere ve ta- — Evvelâ, bir defa göreceğim, — İstanbulu unutturamadığına ba- |lebe * rdlarunn .nasraflarına tah- kılırsa.. (Devamı var)