H Terrerer cp —— İ PF — 23 Mart 1028 ——— * RADYO ŞIPOR — iktaş klübü kongresi münasebetile Beşi übünün iç yüzü şiktaş klübünün iç ş Yazan : M. Sami Karayel Beşiktaş kulübünün dünkü kon -| Benim; hiç bir kaygum yoktur. Eresini ve bu kongrenin netice iti-|Ben ne reis olmak, ne âza olmak ve barile neye karar verdiğini dünkü|ne de hiç bir şe yolmak istemiyor- şüphesiz okumuşu-|dum. Yegâne endişem; ilk müessis- yetmiş|leri meyanında ve hattâ ilk idare koöngre heyetinin 45 â-İheyeti içinde sekreterliğini, ve se- heyetine ademi — itimat,|nelerce gerek göreş, gerek jimnastik 25 kişisi müstenkif kalarak ancak İsahasında bilflil kocalığını yaptığım tetini teşkil eden yedi kişi-|şerefli kulübümün bu ihtiyar za - beş kişi idare hey'etine manımda sönmesini istemiyordum. itimad reyinde kalmışlardır. |Ve bu sebeble; şahsımı feda ederek Bu derece bariz, bu derece vazih, icabında en acı disiplin meseleleri- Bü derece kat'i bir hüküm önünde İni kat'iyetle halle çalıştım. İşi aya- idare heyetinin ne yaptığım ta -|ğa düşürmemek için sımsıkı bulun-| Savvur edebilirsiniz?... dum. Sırasında birinci takımı bile Aman; yapmayınız, takriri — ve| kongrenin bana bahşetmiş olduğu u Töylerinizi geri almız... dan başka|mumi murakıb sıfatile bir kalemde F; Dünyanın en Büyük harbi (5 inci sahifeden devam) S... 6 ıncı cadde 54 Üncü sokak: bir adam, bir kadını öldürdü!... Po- lis, imdat...» kendi kendinize: «No de çok adam öldürüyorlar burada... Sabahtanberi bu, üçüncü oluyor.. diye söylenir, ve tıraşınıza devam edersiniz... Dün, bir harika gibi telâkki e -| dilen, herkesi hayrette bırakan rad- yyo, bugün apartımanımızın, telefon gibi, komodin gibi en bayağı bir mobilyesi oldu. Halbuki henüz yirmi — yaşında... Yirmi sene içinde dünyayı bu de- rece şaşırtan hanki bir ihtira var- dir?, Nasıl (Beşinci sahifeden devam) Diye tekrar yeni bir tahassür faslına geçmeden garsonu çağırdım. — Hesap, İtiraz etmedi. Çünkü o bu akşam için benim davetlim idi Ona bir şey isbat etmek mecbu- riyetile hazırladığım bu — geceyi masrafına bakmaksızın bahsi ka - zanmak- istiyordum. Sirkeciden bir taksiye atladık Fırıl fırıl dönen piyango ilânla - rinı seyrederek — aşıklı — köprüyü birikmiş tramvanların ardında sa-) bırsızlıkla sinirlenen şoföre — ses -| lendim. — Ne bekliyoruz?. — Vatmanın keyfini, * Vatmanın keyfi geldi. Yürü - korna çalmadan geçtik. Karaköydel| bİ. 1912 de Tı(:ın;: faciasını düşü .|dük, Altıncı daireyi bir yudumda üyorum, Eğer, bugünkü gibi rad-| çıktık ve Tünelin ardından Beyoğ- /o mevcut olmuş olsaydı, hiç şüphe| luna vardığımızda arabamız - Be - yok ki yolcuların hepsi kurtulacak-| yoğlunun en iyi barlarından biri - nin önünde durdu. Eğleniyoruz ben; yaşlı arkadaşıma nasıl eğlen-| altı güzel elbiseli nefis kadın mü - diğimizi göstermek mecburiyetinde| ziğin tatlı tempolarına vücutlarının bulunmanın verdiği acelelikle et -| bütün parçalarını uydurarak rak -| rafımızı araştırıyorum. Bir dakika| setmeye başladı: İçinden: (Gandas, sonra Megafon: Revü sen bana bu gece ve bütün — Bayan Nüzhet... gecelerim için partiliy kazandırdın) İsmini söyledi ve,. çok şık bir el-| diyordum, bise içinde «Belki neslinin en sah-| Sevincim gözlerime Turkuaz sa-, har kadını» daha fazla güzelleşen|lonun kalabalık müdavimlerinden kadın değişen ziya yağmuru al - arkaadşlar bulmasını emrediyordu, tında ortaya geldi, sanki,. Ne güzel müzik, ne şahane ka -| Nüzret'in ikinci numarası — daha dın,, İkisi en genç bahar günü gi -İşahane, Margarif'in Valsi, Robert- in dastuunu, Hayrette — Brakan Step dansı fevkalâde idi, Nüzhet'in dansı devamınca ihti - bir şey değildi. Köngreyi teşkil eden Ihtiyar spor Cülardan tutunuz da genç ve dinç #Pporculara varıncaya kadar bu aman Karşısında bir an teemmül ve müli- Küza geçirdiler. Ve nihayet, çok sevdiğimiz Ada- İt Avni söz alarak ortaya çıklı Hü- Tüsaten şunları söyledi: — Arkadaşlar; idare heyetini teş- kil eden zevad hepimizin hürmet et- tayyettim. Dahasi «Ahmed Fetgeri Şo enoxya reislikten çekilmesini, çekil- mezse mecburen harekete geçece - gimi söyledim Fetgeri çekildi. İşte; son altı sene zarfında ku- lübün bitmez, tükenmez, ve arasıra İgazete sütunlarına kadar akseden ü- züntülerine ihtiyar bir baba şe - fakkatile ferağatkâr, ne maddi ve 'ne de manevi hiç bir endişesi — ve tı, Kimse boğulmuyacaktı, Düşününüz bir kere: Titanik don-| şaka (cümudiye) gece, saat on bir-| de çarpıyor. Radyo S, O. S.i gönderiyor, Civarda- dört vapur var: Birincinin radyosu yok; ikinci de radyo mevcut, fakat gece ope- ratörü yok, Üçüncüsü işareti alı - yor, lâkin anlamıyor, Yirmi daki - ka sonra ne demek - istenildiğini sörüyor, Yalnız bir Alman — vapuru Karpantiya derhal tehlikeyi anlı - Misafirim. — Burası neresi evlât! dedi, Cevap vermeden kolundan sü - Tüklercesine çektim ve şapkasını vestiyere uzattım. İçeriden tatlı bir cazband sesi geliyordu, manzaradan ürkmüş gibi dostum nümüze düşerek tatlı bir ışıkla ay- Salona girilen — kalın! perde aralanınca içeriden görülen| Ve.. Güzel salonun zarif çiçekleri Dahsi kazandı tiği insanlardır. Madem ki; kongrei 'düşüncesi olmadan Kulis arkasın - Aliyyeleri kat'i bir ademi itimad üze- | Tinde beyanı rey etmiş bulunuyor.. Taktir verilmemiş ve ademi itimat Teyi tesbit ve mukarerrat meyanı-| 'a ithal edilmemiş bulunsun... Çün | kü; heyeti teşkil eden arkadaşlar bu tezahürat karşısında hiç şüphe Yök ki; kendi kendilerine istifa et- Miş bulunurlar. Avni'nin bu nezih ve iradeli be - Şanatı yerinde idi. Ve herkes — bu Hecip fikrin üzerinde durdu ve sus- fu, Fakat; idare heyeti istifa etme - başka şahsiyat vadisinde ö - “üne gelen arkadaşı rencide etmiye Hattâ; kongre - riyasetinin ihtarlarma rağmen idare be- Yeti namına söz söyliyenler — ve heyetine tarafdar olan beş ki- #iden 2 kişi şahsiyat üzerinde dur - dular Halbuki; 75 kişilik kongrenin yet- Miş kişisi akh selim ile idare heye- tinin senelerce devam eden faali - yetsizliğini, teknik noksanlarını, lo- kalsizlikten gençlerin Beşiktaş kah- Bünü, gebertiğini büyük bir acı his- sederek beyan ediyorlardı, Kongre haklı idi. Çünkü; amatör alafranga Büreşi, boksu, kroskontiri koşula - Tını bilhassa; eklektik jimnastikleri 30 sene evvel bilfil ortaya koyan ve 'Türkiyede yayımına sebeb olan mu- €id ve nakil bir kulübdü Kongre; kitlevi bir halde, aklı -| #elim içinde ve büyük bir titizlikle idare heyetini bu bakımdan tenkid ediyordu Senelerdenberi kulubün başında bulunan idare heyetinden müessis - ler ne istiyebilirlerdi? Çünki; otuz #enedir yetişen çocukları ve belki torunları Beşiktaş'ın ihtiyar, emek- far ilk müessislerinden ve babala - yından tarih yapmış olan kulübleri- nin ihyasını taleb ediyorlardı Ve açıkça diyorladı ki; —Sizlere tahaccur etmiş diye - Meyiz, fakat; artık sizler şöyle du - ;'“"“2, bir parça da bizler çalışa - him... Otuz kırk yaşına — gelmiş olan Bu çocukların hakları vardı Bizim Razarımızda çocuk olan bu zevad goktan bu çocukluklan çıkmış, mem Jeketin muhtelif idari, iktisadi me- hafilinde mühim yerler almış, ço- lük çocuk sahibi olmuş kelli, felli insanlardı Büyümüşlerdi İdare etmek, yeni yeni faaliyetler vücuda — getirmek, ölen şubeleri ihya etmek istiyorlar- di Ve, evvelce genç babalarının vü- '€uda getirdikleri sevimli, ve şerfli Şuvalarını büyük bir samimiyetle hiza vermek sevdasını taşıyorlardı. Ben, bu çocukların metalibi kar- Sinda sön altı senedir muvazene - Yi bulmak için çalıştım. İdare heye- tlile azayı asliye arasında elçilik ve k Bocalık rolünü oynadım ve evvelki P gönkü kongrede iskat edilen idare k senelerce süküttan kurta - Ş“v—w—ı tutmak muv_ı_ğıııgıygum D tdizane vücuda getirdim; da çalıştım. Fakat; son aylarda; çocuklarımı- za babaları da hak vermiye başladı, Çünkü; çocukları görmek istiyen ba balar kahvehaneye gidebiliyorlar- dı. Güreş seçme — müsabakalarında tek bir Beşiktaşlı görmiyolardı. He- le; atletizim mi hiç!... Diğer sporlar faksamı sünmüştü Yüzümüzü gül - idüren yegâne futbol takımımız da idare heyetile mütemadi samimiyet sizlik yüzünden Iztırab içinde bu - Hunuyordu. Ben; vazifem itibarile bütün bu cereyanları not ediyordum. İcabı - 'na ve mes'ullerine göre tarafeyn a- rasında disiplini temine çalışıyor - dum. Ben umuml murakıb idim, Müessisler bu selâhiyeti bana ver- Mişlerdi Son gazetelere akseden bi- rinci takımımız hâdisesine kadar bü| tün samimiyetsizlikleri hissiyatıma | kapılmadan sükünetle mütalea et - tim. Kulübümü idare edenlere ve- sayada bulundum. İdareciler vesa- yamı dinlemediler. Disiplini — bir gardiyan ruhile telâkki ederek hare- iket etmek istediler... Ne ise, ben a- | raya girdim. Sükünet hasıl oldu. E- sasen Ankara'ya gitmekten imlina etmemiş bulunan takımımı teskin lettim. Yani Hakkı'ya Hüsnüye Şe- refe yalvarmadım. Esasen yazifele- rini müdrik olan bu sportmenlere; bor türlü nahoş vaziyete karşı ü - züntü göstermeden, kulüb atlesi şe- refini; her şeyin fevkinde tutarak ve içimizde hallederek feragatle sükü- 'netle karşılayıp iztırabsız oyun 0y- namalafını tavsiye ettim. Artık iş lağrından çıkmıştı. Çünkü bütün kulübün ihtilâl babaları, evlâdları- 'na hak vererek birleşmişlerdi - Ve bu birleşme hem kat' ve hem de tam idi İdare heyetinin istifa etmesini istiyorlardı. Aile içinde nahoş bir vaziyet hasıl olmaması için bu ta - leblerini; şifahen rdi Ben; bu vaziyet karşısında ne ya-| pabilirdim... | İsıla ne kalır?. ba gelir mi? Böyle bir işte disiplin kaydile hareket edebilir mi? Ben, budala bir adam değilim De- li derler bana amma bilmem akıl- h olanlar kim?... Derhal, ben de idare heyetinin e- tifasına tarafdar oldum Artık işin idare tarafı kalmamıştı Köylü kö . iyüne, evli evine idi Kendi kendime| karar verdim şöyle: | — Ne 95 kişi mücssise ve ne de| idareden temasa geldiğim arkadaş-| lara tek bir şey söylememek; kongre gününü beklemek... Kongre günü, baktıb, vaziyet cid- di 30 senelik arkadaşım B Avni'ye 'e yapacağmızı sordum Vaziyetin ciddiliğine onun da vakıf olduğunu gördüm, Nihayet; gazetelerin, ve benim bu Iyazımda tebarüz ettirdiğim vaziyet hasıl oldu!... Şimdi; toptan sorarım; — kabahat 'kimde?... — yor ve imdada koşuyor, Fakat, ka- za mahalline irişebilmesi en azı iki| dınlanan salonda temiz örtülü bir masaya götürdü bizi, Oturduk, seraba uğramış bir seyyah gibi göz-| maralar bitecek Turkuaz caz - bizi şarıyanlar sütunü İş arayan, işçi isteyen veya bir müşkülü olup bizden fikir soran ve şikâyetini — bildirmek arzu eden mühterem karilerimizin mektub - larını her gün bu sütu zaman ve parasız neşredeceğiz, Bi- ze gönderilecek iş ilânları 2 gün üs- tüsle tekrarla neşredilecektir. 200—Eski ve yeni harflerle iyi dere cede okur yazarım askerliğimi ik - mal ettim. Şirketlerde ve müesse « selerde 25 lira ücretle her ne iş o- lursa olsun iş arıyorum. Nakdi ke- falet verebilirim tekliflerin — «Son Telgraf> iş ve halk sütunu vasıta- sile Arif adına yapılmasını rica & a munta- 201—Bulgaristandan geliyorum, Ö: 'Türk'üm. Evvelce muallimlik ettim Darumuallimin mezunuyum. —An. dilimden başka; bulgarca ve rusca lisanlarını mükemmelen biliyorum, Biraz almancaya da vâkıfım. Bir iş arıyorum. Her ne iş olursa olsun iyaparım, Arzu edenlerin «Son Tel- graf> iş ve halk sütunu vasıtasile Hamid ismine — müracaatları ri - 'ca ederim. 202 — Orta mektebin 7 inci sınıfına kadar okudum, Ayrıca Fransız mektebinde de 7 sene leyli bulun - dum, Daktilo bilirim, Hesabım kuvvet- Hidir, Dikiş ve nakış işlerinde de İkabiliyet ve mümaresem vardır. Her hangi, ticaret veya yazıh: biraz irkildi. Nazik bir garson ö -|yar dostum ağzını açmadan çölede| Saat 24 e geliyor, nerede ise nu-, nede kanaatkâr bir ücretle çalış - mağa hazırım. Arzu edenlerin saate mütevakkıf... Halbuki, va - purlardan birisi, Titanik'in bemen on dakika ilerisinde bulunuyordu. 912 de radyo henüz doğmuştu. Bir Rumba başladı. Çiftler kalk- tılar, İhtiyar dostum. Sırtına kadar| çıplak dekoltesile önümüzden ge - çen bir Macar kızını işaret ederek: Umumi harbin bidayetinde tayya -| — — Yerli mi?, dedi, relerin hiç birisinde radyo — yoktu Kahramanlık devri idi © diyorsu - nuz değil mi?... Doğru, — radyonun şu kısa zamandaki tekemmülüne baktıkça insan şaşırıp kalıyor, — Bir ihtiramn pilânçosu — Birer birer sayıyorum: 1837: Amerikalı Samüel Mors telgrafı icat etti, 1887; Almanyalı Herç elektrik dalgalarının mevcudiyetini meyda- na çıkardı. 1888: Branli, detektöri (elektrik ve miknatısi müvcelerin — mev - cudiyetini meydana çıkaran — âlet), icat etti, 1896: Yirmi senedenberi, ailesi « nin Bolonyadaki malikânesinde ça-| lışan İtalyalı Markoni, Londrayal gitti, Salisburi'den, ilk defa olarak 8 millik bir yere ilk telsizi gönder- di, O devirde bu, bir harika idi. Ertesi sene, biribirinden 12 mil u- zak bulunan iki harp sefinesi ara- Sualine başka bir sualie cevap, verdim: — Yerli ise ne alacak?. — Eh gönül bu ya, dedi. can çe- kiyor dedi. Cazın çılgın nağmeleri, kadehle- rin her boşalışı beni ve arkadaşımı bulunduğumuz âleme daha - fazla uymağa mecbur ediyordu., Saat 23,, gece yarısına bir - saat var,, Artık — numaralar başlıyacak.. Profesör Pikar “Gelecek sene, denizin 9,600 metre derinliği- ne ineceğim..,, diyor. Beni, Brüksel üniversitesindeki | Tâboratuvarıda kabul eden profe - sör: 1933 de 900 metre derinliğe — in- sında rabıtayı tesis etmeye muval-| fak oldu. | İlerile onu takip etti, Ben ilk partide kazandığım mu-| vaffakiyetin gururu içindeyim, Nüzhet taze bir çiçek zerafetile| dansım bitirdiği zaman dostum: — Ne güzel kadın.. dedi ve kade-| hini bir hamlede boşalttı!, — Dahası var dostum dedim, Şim- dı sana daha ne cilcler gösterecek-. ler, Megafon: — Gondas Revü., İsmini söyler söylemez dostum birden şaşaladı: — Gondas Revü mü?, — Evet, , — Ne diyorsun.. Gandas Revüyü Demiryolları Ve limanlar Memurları Bunları gileri han kında alâkadatlara bir emir verildi Devlet demiryolları ve limanları işletme idaresi memur ve müstah- demlerinin hazineye ait borçların- n (Son Telgraf) iş ve halk sütun: Büzel kadınlar kolunda dansettire -| (S0n T cek zannediyordum. Halbuki bu| Yasıtasile Bayan Engine müracaat nefis kadınların varyetesi parıma| kadar sürdü, * etmelerini rica ederim, 203 — Lise mezunu bir genç iş ara- maktadır, Fransızcayı kismen bi - Saat üçe doğru Turkuaz Salo -|lit. Hesap ve yeni, eski yazısı kuv- nundan ayrılırken arkadaşım hare-| Yetlidir. Arzu edenlerin (Sol Tel - İngiltere hükümeti, derhal 32 radya merkezi ısmarladı. (Bugün Amerikada 22 milyon radyo mer - 1901: İngiltereden Ter Növe (5) harfi günderildi. 1916: Markoni, evvelâ 20, sonra 80 arasında kısa dalgalarla radyo tesisine muvafak oldu. Ne dersiniz buna?... 1930 da ayni Markoni, Napoli açıklarında Elek - tra adlı hususi yatındaki kamarasın meğe muvaflak olan Amerikalı Bi- dan dolayı maaş ve - üçretlerinden &b, bize bir çok faydalı şeyler öğ- kesilip şube veya mal sandığına ya- retti, Fakat, onun makihesi — Pek tırılacak paralar hakkında maliye ağırdı, Ve bir çelik tel ile denizin yekâletinden deftarlığa bir tamim |üstündeki bir gemiye bağlı idi. Bu' , Ltir. Bunda devlet demiryolla- sebeble çok derinliklere inemezdi. z 4 Ben büsbütün başka bir şey ta -(7 Ye Uimanları işletme idaresi me- Ölrr dÜ İmur ve müstahdemlerinin — vergi, Bu balon çelikten olacak ve ken fazla mehuz ve saire gibi hazineye di kendisini idare ve sevk edecek -|olan borçlarından dolayı haciz su- tir, İstediğim kadar derinliklere i- / etile maaş ve ücretlerinden idare- | da, küçük bir düğmeye basınca Sid |zeydeki bütün elektrik lâmbalarını yaktı. 1912, Londrada toplanan beynel - milel konferans, — bütün gemilerde (telsiz telgraf) aletleri bulundurul- ması kararlaştırıldı. İ necek ve istediğim zamanda suyun ., kesilip ait oldukları malsandık- üzerine çıkabileceğim, | a - Balonun içinde her türlü fen a - lATma veya tahsil şubelerine teslim |Jetleri bulunacaktır: edilen paralar mukabilinde verilen mahsus bir makbuzların sahiplerine teslimi yü- Derinliği ölçmeğe manemetre, telsiz aleti ilâ. zünden vukubulan teslimatın evra- nız bir kaç plâğı vardı. Artistler | hususl istasyon kurulmuştu. Yüz kişinin doksan beş kişişi beş 'kişiyi istemezse; bilhesab, biltarh ha Bu hesaba kita - Radyonun babası Branli, diğer -| Tadyoda söylemeyi katiyen reddet- lerinden pek çok evel musiki par-| Mişlerdi. Fakat, onlar mütessir ol- galarını, sözleri her tarafa dağıtma-| Madılar, Çünkü, üç yüz kadar ama- yı düşünmüştü, (doksan üç sene ev-| ÖT dinleyicileri vardı. Bununla ifti- vel), ve buna Teatrofon ismini ver-| V37 ediyorlardı. mişti, Bu kelime size, eski Feono -| 198l: Amerikada Koks - Harding grafları hatırlatmaz mı?... 1881: Pariste açılan - beynelmilel elektrik sergisinde bulunanlar, ope) ra tiyatrosunda oynayan bir piyesi Şanzelizeden dinlemişlerdi. 1883: Frankfurtda bir cpera par - |çasını 6 kilometrelik bir mesaleye! makle muvaffak oldular. 1910: Meşhur Tenor — Karüzonin Nevyorkta, — Metropolid operasın- da söylediği parçalar Radyoron dö; Forest sayesinde etrafa yayıldı. 1913: Alman radyosunun muvaf - fakıyetini isbata hazırılayan doktor. Bredov bir musiki gösterişi — yaptı. Ve pek çok alkışlandı, 1920: İngilterede Şelmsfor istas- arasında cumhur riyaseti mücadele sinde siyasi neşriyat başladı. — Üçi sene sonra Hobokende yapılan hu -| susi bir istasyon vasıtasile Demp -| sey - Karpantiye maçı neticesi hal - ka ilâ nolundu, 1926: İlk defa olarak Milletler Ce miyetinde söylenen nutuklar da rad ye ile neşredildi. 1928: Atlantiği geçen — zeplinin Lakkus'te muvaseleti radyoda takip 'olundu. 1922: Amerikada 50 bin — radyo, vardı. 1926 da 2 milyon. 1930 da 12 mil - yon... Şimdi her yerde radyo var, Hükü metler, bunu bir usule bağlamak Kimin radyo merkezi yok ki? Cesaretliler dama tırmanıyor, an - teni kuruyor. Cesareti ” olmıyanlar da sadece dinlemekle iktifa ediyor, Bugün!... Gazetemi — açıyorum : Meşhur jokey İstev Donegü artık |Jokeylikten çekilmek arzusunu iz - har etmiştir. Bu münasebetle dost- ları tarafından büyük bir — ziyafet verilmiştir, Ziyafetin sonunda, Donegü hatı - ralarını anlatmış, Fakat buaları an- latmağa başlamazdan evvel, sevkili atının bulunduğu ahıra bir radyo konulmasını istemiş, At, — radyoda sahibinin — sadasını — işidince kiş - 'niyerek — başınıi sallamıya - başla - mıştir!...,, ... Meşhur Hanri Ford; “Geçen asır, etomobil asrı idi, Gelecek asır, fri- gider asrı olacak. ,, diyor. Bana kalırsa buna radyo asrı de-i mek daha doğru olur, ketlerile mağlübiyeti kabul ettiğini anlatmak istiyordu. Sordum: — Nasıl buldunuz? - Düşünmeden cevap verdi: — Fevkalâde, hele Nüzhet ve,. Gondas... Mesele kalmamıştı Ben bahsi ka- zanmıştım, Fakat bana bu kazancı veren Turkuaz'a, Nüzhet'e — ve, Gandas Revü'ye teşekkür borcum Kalmıştı, Şehir Tiyatrosu San'atkârlarının Seyahati Şehir tiyatrosu artistleri bir ni - sandan itibaren buradaki temsille - rini tatil edeceklerdir. Artistlerimiz bundan sonra tur - neye çıkacaktır. Bu meyanda evvelâ 2 nisanda An- karaya gidilecek ve Ankara Halke- vinde 15 gün kadar temsil verile - cektir, | Bilâhare trup, İzmir, Konya, A - |dana ve havalisinde seyahatler ya-| pacaktır. İkı müsbite noktasından tevsikini te- min için ita emirlerinin veya irsa - liyenin altına tahsil edilen para mik tarı ile verilen makbuzun tarih ve numarasının işaret edilmesi tasdi - ki bildirilmiştir, Bu suretle hesap - lar, muntazam tutulmuş olacaktır. cak, Atlantik denizi, tarlalar — gibil hektar hektar kiraya verilecek.... demişti. 1935 de, radyo Amerikaya 87 mil- yön dolar kazandırdı. Yalmız — bir radyo şirketi, abonelerinden sene- |de 6 milyon mektup — almaktadır. Hükümete büyük bir varidat... Radyo, çılgınca masraf eden bir hovardaya benzer. bir -Amerikan şirketi, yalnız hatlarının tesisi için üç yüz milyon sarfetmiştir. Lon - dradaki radyo şirketi, artistlere se- nede 100 milyondan fazla ücret ve- rir, Bugün bütün dünyada 70 milyon radyo makinesi vardır. Bu makine- lerin beheri bin franktan hesab e- dilirse 70 milyar frank yapar. (280 milyon Türk lirası). Radyo, ihtiyaç halini aldı. Rad -| yo olmazsa açık denizlerdeki gemi-| ler, kara ile rabıtalarını nasil tesis edebilirler? ... Radyoyu dünyadan kaldırmak zi- SEME | yonu günde iki küçük programla| mecburiyetinde kaldılar, Cenevede, neşriyata başladı; son haberleri ve| Brükselde, Pragda plânlar yapıldı. İriyordu, Biraz da musiki... , Kaybedilecek vakit yoktu Alman - Ah! Şelmsfor istasyonu!... Yal -İyada, 1,5440, — Çekoslovakyada —47 Dostlarımdan bir alim: eBir gün| YAYt kaldırmak gibidir. Amerikada gelecek denizlerden daha başka su-| bir sene içinde, radyo sayesinde 12 'retle istifade çareleri — bulunacak,|bin dolar Kiyinetinde seşya ve ” 250) Akla gelmiyen hazineler çıkarıla -' çalınmış otomobil bulunmuştur, graf) iş ve halk sütünün vastasile Hikmet ismine müracaat etmeleri rica olunur. ... AÇK MUHABERE Bay Rami ve Bay Arif'e namınıza gelen birer mektup vardır, Her ak- şam saat 19 a kadar iş ve halk şü- tünü — muharririmizden rica ederiz, almanızı DW BUGÜNKÜ PROGRAM Akşam neşriyatı : g< Sat 17,00 İnkilâb tarihi Gersi : Ü- İniversiteden naklen : Yusuf Hik - met Bayur, 18,40 Fatih Haltcevi gös- terit kolu tarafından bir temsil, 19,15 Konferans : Doktor İbrahim ati : Bulaşık cilt hastalıkları ve saçların İdökülmesi, 19,55 Borsa- haberleri, 20,00 Necmeddin Rıza ve arkadaşları tarafından Trük musikisi ve halk şarkıları, 200 Hava raporu, 2033 Ömer Rıza tarafından arabca söy - lev, 2045 Nezihe ve arkadaşları ta- rafından Türk musikisi ve halk şar- kıları (Saat ayarı) 21,15 Fasıl Saz Hey'eti : İbrahim ve arkadaşları ta- Tafından, 2150 Örkestra : 1 — Hay- n : Senfoni No, 6, 2 — Delibes : Melodi Slav dö Kopelia, $ — Drigo: Romans, 4 — Bernar Rev dö san Susi, 2245 Ajans haberleri, 23 »0 Plâkla sololar, opera ve öperet par- çaları, 23,20 Son haberler ve ertesi günün programı, 23,30 Bon. aruzadinin ae dönen eei TİYATROLAR TEPEBAŞINDA ŞEHİR TİYATROSU Dram ve Piyes kışmı Bu gece saat 20-30 da FİDANAKİ Yazan: Pandeli Horn Terceme eden: Fabri Kolin Pazar günü gündüz saat 15,30 da **8 Eski Fransız tiyatrosunda ŞEHİR TİYATROSU KOMEDİ KISMI Bu gece saat 20430 da Bir kavuk devrildi Komedi 3 perde Yazan : Celâl Müsahip oğlu Ertuğru! Sadi Tek TİYATROSU n (Üsküdar Hale) de bü- İyük suvare : AKTÖR KİN 28 Puzarlesi - Kadıköy Sürey - yada AKTÖR KİN