| E £ —SONTELGRAF — 21 Mart A2 Te O A EUKİR ve SAN'AT: Tiyatro zevki 5 M. 8. ÇAPAN S hnclerimizce temsil edilen pi- 1938 Yazan : yesleri güya fikirleriyle incel Mühaköme — süzgecinden geçirdik- Tn sonra tenkit edenler için oldu- 3u gibi, yalmz kendi hissine, kenı sevkine uygunluğu itibariyle kabu! öden dar görüşlü ve basit düşünce- Ü seyirciler için de tiyatro hakkmı © da doğru bir ölçü mevcut değildir. — Fikir adamlarımızla, münevver| sınıf tiyatroda göz önünde bulun- | “durulması lâzimgelen bir takım ka- ideler mevcud vebu. kaide -| “&Te Uymanın — zarurt — olduğu k D ĞSU ileri sürerek —indi — hü - © ümlere riayet ettikleri gibi, zevk- lerine düşkün meraklı sınıf ta yi Tardanberi yürüdükle yanlış yol- 'a Makul bir mürşidin, makul bir Münekkidin delâletinden mahrum | © kaldıkları için, kendi iptidai tema- ; ine uyuyorlar, Unutmamalı ki, halkımızın ti - Mfo zevki, tiyatro terbiyesi yılla FA ya Minakyanın «Cinal, korkunç, p kanhı, entrikalı» ve tabancalı piyes-| tırmış olan münevver sınifı: bile bu ananeden kenı taramadıkları muhakkakt Filhakika Şehir tiyatrosunun oy- |nadığı oyunlar sayesinde a de yehi piyesler görüldü. Memleke- timizde tiyatro hiç şüphesiz evvel- kine nisbetle son derece terakki et- ti, Fakat, bunu anlamak için bugün takdir edilen oyunlara veya oyun- ların alkışlanan parçalarına dikkat- le bakarsak hep eski ananenin de- vam ettiğini görürüz, Bu piyesler vodvil ise, operet ise cinaslı, taklitli, tulüat tubaflığına taş çıkartan kolay ve pestenkerani şeylerdir. Ağır “cinsten — şeylerse şiddetli, acıklı, entrikalıdır. Tiyatroda halkın gülmek için ba- hane aradığı, hattâ bazı Jüzümsuz yerlerde kahkahalar savurdukları görülüyor. Biraz kibar ve ağır bir vodvil, -eski bir tabirle- bir mudhi- 'a soğuk kalıyor. Ağır piyeslere, fâcialara gelince kalbe ve kafaya hitap eden oyun- bpgün ni kür- Berlin-Roma İtalya - Almanya Hududları birleştikten sonra (aradaki dostluk nerelere kadar varacak ? FRANSA ve İNGİLTERE Simali Afrika müstemlekelerinin istikbalini karanlık buluyormuş ? ş-:. ni smıcım selrak)ğ de hanam Si cit o amam- ?) diye komşum! Müstakil Avusturya ortadan kal-|turya ortadan kalktıktan sonra Al-|recek?... Bunu tabij olarak İtal -| ! n aR K:*;l::ş";:;;;nn:ı: "':ım ı;'e)l(ı'ıa r::: >h:: 'klm;ıîd;:r_mıîl: karak Al;:smryalılar a&lık Alman- ı:;uar aokğr:d»lı( dnğn:ı)'ıı lu!yıly:' 9“X::_ığrc;"’:ğî:rî"îî“':;:;;l yım. Sedef kakmalı nalınlar üstün-|dınlar, kızlar çil usu — gibi yanın idaresine geçtikten sonra|asker sevkederek oradan gemiye a gazeteler Kai be topuklu kadın-|dağıldılar, Zavallı Hüsamoddin de Almanya ile İtalya arasında kom-|bindirmek suretiyle Şimali Afri - ğine göre Roma mehafili de b J;,’:_,U ,,m:ıd.klıî.,.ı 7_: :;g'pe:ul;r d.,ıyxaî-.ıu“.(':-xddrırf::':ı- : şuluk hudut birliği hâsıl oldu. Şu|kada Fransızlara karşı taarruza|bu mesele ile meşguldür. Hem de 4 kadar Köpürüülmüş| ceğini pişinen “ölmuştu. — LAf ara. son senclerde Berlin - Roma mih-| geçmeleri ihtimalleri bahsine bu-|uzun uzadıya... Çünkü Avusturya 'da natırin kınalı ter-|mızda bu koca kafalı oı'uğı'ır. da veri diye sıkı sıkıya dostlük eden| gün tekrar dönmeğe lüzum kalma-artık Almanya'ya geçtikten ve İ - ken keselenmekten gördüğü göreceği nimet bu nldu Almanya ve İtalya arasında bun- mış olsa gerektir. talya ile Almanya arasında hudud r, sıcaktan gerinmiş Gözlerini bir dakika Nigârın üstün- dan sonra artık müstakil bir Avus-| Şimdiden #onra Berlin - Roma birliği hasıl olduktan sonra — iki beller görür ve buğulanmış kubbe-|den ayırmadı. Eve gidince anası- turya kalmamıştır. Almanya ilelmihverinin arzetmesi ihtimali olani memleket münasebatının istikbali | sinde takunye seslerinin akişlerini| na: dinlerim. Erkekle; hamam ka- Eşyi rla ;ıniıılor Bir hamam tası Söylüyor. Yazan : FİLE Önünde dolgun kalçalı kadınla-| parlaklığımı hiç kaybeltmemiştim. rin peştemallarını sıyırdığı kürnü-| — Hamam safaları anlatmakla - bit- lara dalıp çıkan bir hamam tası-|mez, Bir defa Nazikter hanım ko- yım | Beyaz patiska bir bohçanın| ca kafalı çocuğuyle hamama geldi içinde, temiz çamaşırlara sarılarak| idi de hamam altüst oldu idi, (Kos- “lleri, yahut Abdürrezzakın, K. Hasa- lar tesirsiz kaldığı halde, ösübı sar- — Pin, Şevkinin ve benzerlerinin açık|sacak surette dalavereli, entrikalı dınlarının narin müşterilerini tar- Saçık, Kaba kaba - cin: iğrenç, — Müstehcen nükteli, soğuk ve demo- de tubaflıklı oyunlariyle — kurul - Müştur. Biraz geniş bir görüş zaviyesin- den ve daha yakından inceleyecek | Olursak, görürüz ki, bu tesir yalnı Sanat zevkinden —mahrum seyirci- Ölerin değil, kafalı diye, münevyer diye tanıdığımız, kültür sahibi di. O Ve Saygı ve sevgi gösterdiğimiz in- — Sanlarda da tezahür etmiştir. İ Çocukluklarımı, gençliklerini yd- Jatca gahnede teneke gürültüsüne, Külerek geçirmiş, tabanca sesleri y teklerini hoplatmış: — Ah evlâdım, ciğer parem sana ngi zalim kıydı! Feryadı. gözlerinden yaşlar akı Trakyanın Kalkınması General Kâzım Dirik şehrimizde meşgul eluyer Trakya umum müfetişi general Kâzım Dirik şehrimizde bulunmak- tadır . Yakında Ankaraya gidecek - olan general Trakyadaki umumi kalkın-| Ma vaziyeti hakkında gazctecilere İ izahalı vermiştir: —" Trakyanın durumu - gitikçe iİnkişaf etmektedir. Ezcümle ziraat ve — hayvancılık - çok ilerlemiştir Her vilâyette sıhhiye kursları a- çılmıştır, 75 merkezde büyük ve küçük fi- danlıklar tesis olunmuştur. Ziraat vekâleti, İstanbulun süt i- şine"nazım olabilmek için, — İnanlı D depolarındaö00, Lüleburgaz - devlet giftliğinde 400, Alpullu şeker fabri- kasının Sarmısaklı çiftliğinde 300 inekli ahırlar açmayı karar — altana almış ve icabeden emirleri vermiş- tir. 1938 göçmen programı geniş bir — Ağabeyime ne kadar dikkat hoşuna gitti.. Dese kâfi: sahneleri herkes takdir alkışlıyor, Burada TUm: | Öyle yüksek bayanlar, baylar ta-| niyorüm — ki, gittikleri — tiyatroda| kanto olmadığı için bir çok kereler| derd yandılar, şikâyet ettiler ba- na!, ediyor ve utanarak itiraf ediyo- Hakikat şu: Bizde tiyatro hakkında daha ne halkımızda döğru bir zevk, ne de| entellektüellerimizde doğru bir fi-| kir var, Zaten olamaz da: — Çünkü tiyatroları salaştan ve çerden çöp- ten olan memleketlerde seyircilerin, zevki de tiyatro kültürü de salaştan, rdet çöpten olur. İstanbul , Borsasının Son günleri Bir nisandan itibaren Ankarada, çalışacak olan şehrimiz kambiyo, cs. ham ve tahvilât borsasının komiser, | müdürlerile memurları gelecek pa-| zartesi günü Ankaraya hareket e - deceklerdir. Şehrimizde biri kambiyo, diğeri tahvilât kısmı için 2 memur kala -| cak, bunlar bir kaç gün — İstanbul borsasının muamelâtını köntrol e- deceklerdir. Ankara borsasının resmi küşa - dını, bizzat başvekilimiz Celâl Ba- yar yapacaktır. Borsa Ankaraya naklolunduktan son ra şehrimizde hariçte ve — Beyoğlu kahvolerinde borsa harici iş görmeğe yeltenen ve mıktarı 208 e varan kimselerin faaliyetine meydan ve- rilmemek üzere bütün tedbirler tes bit olunmuştur. r, kültür ha- Bütün Trakya köylüsü reketlerine bağlanmıştır. | Trakyanın nüfusu, günden güne |artmakta ve her tarafta büyük bir . Alman topraklarınca;ı Dir n e İtelya hududünuü buları Hitler ordusu Afrikaya geçmek kararında mı ? İtalya bitişik komşu olmuşlardır. | başkar bi « Berlin - Roma mihveri olmadan ev- vel Avusturyaya karşi - İtalyanın yaziyeti nasıldı? , Diye bir az haf'ı- esi, İtalya, Almanya'az düşünülecek işlâfden — değildir. dostluğunuğ, daha başka bir safha: Rofna'nın , siyasi mehafilinin — bu sı göz önüflü getirilmektedir. mesele hakkında düşündüğünü hü - Bundan evvel de münasebet düş- lâşa eden Avrupalı muhabirlere gö- zamızı yoklarsak — şunu hatırlarız: | tükçe myıüıâu ki bu düşünülen're bundan sonra İtalya - Almanya Avusturya istiklâlini muhafaza et- şeylerin, nd$redilen yazıların mev- / münasebatı daha kuvvetlenecek - Mek isteyen devletlerin ilk safında|zuu hep istikballer ihtimallerine miş Ç ÇTT İRAR İK A İtalya bulunuyordu, dairdir. Yoksa bugün Avusturyayı'zünden Roma ile Berlin arasında Fakat söylemeğe hacet yok ki za-|aldıktan sonra Almanyanın yarın ,ckabet ektik olmuyordu. Madem ki man değişti. Bugünkü İtalya artık|da Şimali. , Afrikada / Fransızlara ' / 0 AA L L D A Avusturyanın Almanya tarafından | karşt gelmek üzere oraya asker yol-|| | | , L D L D a B ğ luğa dalza kuv- AMi veEidöİna itimz ölmedi 1haiüi | Vatâle FLŞERGUŞÜĞ OAY GÜ /L LAGti Hesik” Airünsadiğı görmemiştir. Bu cihetleri uzun uza- rak iddia eden olmadığını söyleme: | &1kan bir adam, ararla başka bir dıya tekrara lüzüm olmasa gerek, | ğe hacet yoktur. Bünun için şimdi- devietin toprağından qm:;m doğ Şimdi urtada bir emri vaki var-|den pek çolg şeyler düşünen ve bir| — ,, 'ırabı!fvı*k bir İt dır: Müstakil - Avusturya - devleti| çok. tedbirle âlan - Pransızlar - hee| . € D YA XEDEN Drnlr Der Otak Avrupa / haritasından — silinmiştir.| ;htimali göz önüne getirmekten ge- yar “gidebili Nİ LA Almanya ile İtalyanın hudutları|ri durmuyorlat. Onun için miliciler |a a'ya gidebilecekrir. artık müşterektir. Bundan sonra arası siyasetinde belli başlr mües-| — * *itiz bu kadar mi? Berlin - Ro- acaba Berlin - Roma mihveri yeri- sir rolü aytayan büyük meselelere ©9 Mühveri bugünkü Avrupa h ne İtalya - Almanya ittifakı mı ola-|dair neler yazılıp düşünüldüğünü fazıı da Ikiye ayırmaktadır: Tâ Bal cak? Diye düşünenler var. Son Tel-|.Son Telgrafa'okuyucularına mü - graf birkaç günden beri salâhiyet|nasebet düştükçe bildirmiye çalış - sahibi bir Fransız askeri mütahas-|mak lâzım geliyor. , sısın bundan sonra Almanya- ile/ İşte en ehemmiyetli — suallerden İtalya arasında Şimali Afrikada biri : Berlin - Roma mihverinin is-İNü Goğrudan doğruya yapabilecek - müşterek bir harekette bulunul-|Likbali ne Olacak?,.. Yani bundan|tir. İtalya'dan Almarya'ya — asker ması Thtimallerini tahlil ederek | sonra İtalyâ Jle Almanya'nın müna-|yollarak lâzım olursa bu da - öyle rüpa bu mesele ile ik'ye ayrılmış oluyor. İtalya'ya askerde kuvvet göndermek mi lâzım? Almar.ya b: limar hareketi devam etmektedir , t ediyor, Galiba ” Resmi tekrar Melâhate verdim... — Ya, çok iyi... Gibi, böylik bir iki şey söyledi lim. Sonra, Neba - hatle meşgul olmaya başladım. Zihnim, bir defa kar- ma karışık, olmuş, Vecdetin resmi i hayalile birlikte gözlerime yapışmıştı. Nebahatin dersini çabuk, daha döğrüsu baştan savma geçtim. Hemen evden çıktım,, Şüphe ve merak.. Ne fena şey, —Minin önünde Aziz olduğu saattenberi düşünüyarum. Acaba, hakikaten Veedet Aziz midi: Vâhat hazır cevaplıkla beni mi kandırdı? Ben, Veve- detin bir ieminin de Aziz olduğunu ne kendisinden . Vocdetin gözleri- Ağabeyim... Yökda, Na bl a ta bulunur hem onun: başka resimleri de meyi zorlaştırması şüphemi kuvvetlendiriyor! yazdıklarını hulâsa ediyordu, Avus'sebatı-daha)nç gibi bir safhaya gi -| kolayca olacak... Yani müstakbel Kendilerine değil, âşık olduğumu yazmadım. «Sadece iyi yapı- yorsunuz, Dersler Diyor, Böyle yazdığına çok iyi yapmış, Ailesinin bu münasebeti ve maziyi bilmelerini hiç istemem. Bilmem ki, ne ısrar ediyor, Verr tuplarına, sözlerii hiyeye bakılırsa züppelikler çok olur, Ben de birkaç kız tanırım, viyor, İsimleri “Ayşe, Zehra, Sıdıka filândır da sonlarına — Ne desem: birer şık isim ilâve ederler ve eski isimlerini evden — — Olur... başka her yerde unuttururlar, Diyecel Vecdet bey de böyle yapmış laşması, renginizi hafif değişmesi; amma sandıkta. Diye getir- tık denizinden Akdeniza kadar Av-| takladığı bu kurna başlarında şa- İkalaşan ve şakrak seslerine cevap ven kübbelerden — dümlayan su- larla tekrar kirlenen genç kızların İ mevzun — bacaklarını — seyrederim | Soğuklukta — sileceklerin zin çıkan aindan | hamam böceklerin İlden ürken kadınların yaygal: Leğlenirim, — Keselenirken — tabanla-| | rından gıdıklanar oynak gelink lerin | klerinden — gözleri açıl-| sın diye başlarından aşağı ılık u İ lar dökerim. Mesud bir hamam ta- Beni, Nigârin gelinliğinde müzi- ka kol ağasının karı İ gören benim, O gün hamamda çok| |eğlendilerdi, Hiç unutmam ben de coşmuş idim de geline fena fena bakan kayın ananın — suratına — bir| tas kaynar su serpmiştim. Düğün- de suratının kabukları kalkmış, ka- .yın ana benim yüzümden daha çok. kaşlarını — çatmış, daha aksileş - mişti, Sonra kaç defa birlikte ha- mama gittikse kayın ana bendeni fena halde ürkmeğe başlamıştı | Benden uzak bir'kurna başına çe- kilir ve gelinin gül kokari penbe vücuduna kıskançlıkla uzaktan ba-| kardı, Bir defa beni yakaladığı gi- bi yere çarptı. Bir parçacık eğril- dim, Suratımda Bağdat çibanı gi- bi bir çukur peyda oldu. Her ha-) mam dönüşünde gelin beni yeşil oyalı yemenisiyle kuruladığı için! arpte bu iki devlet — birbirlerile müttefik olarak ne vaziyet alacaklar diye dü or, Diğer taraftan bu memleketlerin | inubtar olduğu iptidai müddelerden | inin toprağından ötekine kolay- 'a nakledilebilecek... İşte — Roma siyasi mehafilinde söylenen şeyle-| rin hülâsası... Demek oluyor ki Ber » Roma mihveri Avusturya orta-, dan kalktıktan sonra — zayıflamak jöyle dursun kuvvetini daha ziyade artıracaktır diyorlar. Yalmz ikti - sadi noktadan değil, siyas! ve askeri cihetlerden de... seni tanıdığımı, yalnız tanımak TİNİZE devam ediniz.» dedim... yapayım?.. Cevap vermemde çok eyim mi, vermeyeyim mi?. — Mek- — Anne! Ben de böyle bir g isterim diye tutturmuş derler Bana sorarsanız ben zaten Nigâ Tı © kınalı saçlı hamamcının da rastıklı kayın #nanın &; soyunmasına izin Onl. Cd yanında vermem, n bakışları koca kafalı Hü- ünden daha korkunç., man kesik saçlı, kalin kara kaşli e& €İmer bir kadına hamamcının — Şu gelini- ben çitir çıtır yerim dediğini kulaklarımla işittim, — Ye- min ederim ki bu hamamcının yamyam olması ihtimali vardır. Bir hamam dönüşü, gece tam ka- ri koca yatağa girecekleri - sırada kustu, Bu hayatı dir. Üşümüştür diye ıhlamur kay- nattılar, Hamam çarpmıştır. diye portakal şerbeti verdiler. — Velha- sıl o göce gelinle damadı uyutma- di hiç. Kızmakla beraber şu kayın a ya acımıyorsam kahrolayım, — G yaşta dul kalmak müthiş şey. tıklı kaynana bu gül kokan, be vücutlu gelini nasıl kıskanm ki arslan gibi kocası var, Ben ona ne kadar acırsam o bu- na hiç kıymadan fenalık yapmaktu berdevam, Geçenlerde beni manga- la oturttu, İçimde acaip şeyler küy- nattı, Bu, çenesindeki - kılları yöl- mak için bir mahlül mi idi? Yoksa büyü mü? İyice anlayamadım. FİLE pel İtalyan gazetelerinin neşri gelince; İtalyan matbuatı Berlin Roma mihveri yerine artık daha kuvetli olarak bir Almanyâ - İt: birliği vücude getirilmesin; Heri sü rüyorlar, Bunlar; hepsi yarına tallük eden arzular ve ihtimallerdir. Alınanya | le İtalya arasında siyasi, iktişaı ve askeri bir teşriki mesai olur: bunun da Avrupa için ne neticeler vereceğini düşünmüyor değiller : İtalya ile Almanya böyle birbirle- arük kadar rile el ele verecek olurlarsa Avrupada onların ü ne İgeçeceğini söylemiye lüzum yoktur. |Avrupada büyük bir Almar: & wwleti vücude gelmiş olur. İtalya ile be - raber bu devlet her şey de sözünü Geçirecektir. Bundan sonra Alman- ya'nın, İtalyan'ın ne dediği sorul - madan hiç bir şaye karar verilemi- yecektir, K Artık buriları daha ileri götü rerek Avrupada İtalya ile Alman- ine, ifade etmek istediği haleti ru- beni şimdi cok seviyor: kalpten se- iya'nın - Avusturya malüm hududu ortadan kalktıktan sonra - birlikle ne yapacaklarını dü; makla bitiremiyenler olsa gerek. Fakat acaba her tatlı gelen dü- Ne istesem kübul edecek, Fakat, tecrü- şünce gibi bunun da tatsız bir tara- he de başkasından asla duymadım, Kırk yıllık Kâ - Hinin bir saniyede Yani olmasına benzer bir şey! Bunlar, üç sene evvel İstarıbulda — oturmuşlar. Melâhat şimdi on yedi yaşında olunca O zaman — on dürt yaşında imiş demek, Tam gürbüz, — zevilecek, Sevgiyi duyacak, aşka iltifat edecek mevsimin başlan «RiCı- Aklımdan şöyle bir fikir geçiyor: Selim bey İs- tanbulda iken Vecdetten her şey — umulabilir! Beni bile oyalamıya muvaffak olduktan sonra, bu toy kız- Cağızı uldatamıyacak ne var? Hele o tanbur kadar â- ikli, rübab kadar munis ses, güneş kadar sıcak, u- llli gözler onda iken. © Ağiz böyi tanımıyorum ya sorunca, Melâhat, bir- malı, Babası, kar- besi çok, 'Bir türlü Vecdetten gelen gözlere inan- fi yok mudur? Almanya büyümüş, deşleri Aziz dediklerine ve Vecdet ismini hiç ağız- mak istmiyorum, Geçen sene yaptıklarını bu sene | Almanya kuvvetlenmiş, Berlin - Ro larına altmadıklarına göre beyefendiye - Vecdetlik de yapmıyacağından nasıl emin olayım?, O zaman |ma mihveri daha ileri giderek İ - mradan”gelmiş,. Fakat, Musa yer yüzüne indi, De- da beni çok seviyordu, o zaman da ne desem: talya ve Almanya arasında her hu- selerdi ihanırdım da bir gün Aziz Veedet beyin ai- —— Peki susta bir teşriki mesai safhasına gir- lesi ile bu kadar sıkı dost olacağımı tahmin cetmez- — Diyeceğini bütün hareketleriyle ihsas ediyordu, miş ...Bunlar, hep olabilir şeyler - dim, Mektubunda diyor ki: Amma, sonunda 'ne oldu? Bir odaya kapatılmak de- İdir, Fakat İfalya - Almanya birli — Vicdan,. Babam, kız kardeşlerim hepsi şimdi ğil mi?... Şimdi de ayni şeklin bir başka türlüsü (Devamı 6 ıncı sahilede) İskilibdeler ve seninle beraberler. Eksik olan yal - tekerrür edemez mi?... nirmimlrmlümmz nız benim; benim de seninle bir olmama hâlâ mü- # Sirkeci HALK sazması Ecki Kemal Bey) | uçü ŞEYK AHVET Türkçe sözlü ve Şarkı" ge Vecdetin Aziz olmaşına imkân yok, Buna, inan- miyorum Eğer, Vecdet bu kızcağızın da kalbini çeldi -ve onu şehvet silindirinden geçirdiyse yazıklar olsun Melâhata Bu masum, nezih, duru bakışlı kız Vec- detin artığı olamaz, İğrenç herif... 5 Mayıs Yalnız babasina değil, bana da göndermiş! Şaya- ni hayret. Artık: — Aziz, Vecdettir.. Diyebilirim, Meğer küçük beyin Veedetliği Aziz ismini sevmediğinden imiş! Kendi kendisine bu is- mi vermiş. İstanbulda herkes de onu Vecdet bili- yer, Vecdet tanıyor, Ailesi de Aziz diyor, Böyle Eğer, Vecdet hislerinde samimi ise saadete doğru Mektubu çok uzun, Kız kardeşleri kendisine mek- yolum açıldı, demektir. Babası şaka maka beni tup yazdıkları zaman: — kendine g ynak istiyor, Bana karşı âdeta ba- edan hanım isminde bir muallimeden ders ba duyguları ile mütehassis. Ben de öyle... İçimde | alıyoruz.. bu adama karşı sorisuz bir hürmet itaat hissi var, Diye yazmışlar, Buna çok sevinmiş. Bunun için Kanı kanıma, hisleri hislerime öyle uygun, öyle sı | İ