etimizde sinir ve akıl hasta- diyen artıyor. Meml larının sayısı mütema Taşralılar için Ege mıntakasında gyeni bir akıl hastahanesi açılması düşünülüyor. EHİR HABERLERİ | Son zamanlarda sinir ve akıl haz- talarının ve delilerin arttığı hissedil- mektedir, Memleketin her larafın - dan İstanbula hergün hir çok - sinir ve akıl hastaları gelmektedir. Bun - Diğer taraftan fevkalâde — ihtiyaç karşısında Bakırköy hastahanesine Sihhiye vekâ paviyonlar ilâve etmektedir, ti her sene yeni, yeni Bu cümleden olmak üzere yeniden İki arada bir rol.. İngilterede gelip geçen buhran -| dan sonra ilk günlerin heyecanlı neş- riyatının da artık arkası kesildi, Bil- hassa Fransız parlamentosundaki u - zun münakaşalardan sonra vaziyetin vuzuh poyda ettiği görülüyor, — Bu münakaşalardan, hükümetin verdiği dzahattan anlaşıldığına göre Fransa - nın vaziyeti bir taraftan İngilterenin herkesle uzlaşmak için giriştiği yeni siyasete uymak olup diğer tataftan da Çekoslovakya gibi, Sövyet Rusya Bibi müttefiklerine sadakatten aytıl- mamaktır. Eden münakaşası İngiliz parlamen tosundan Fransız parlamentosuna &i- MAHKEM Enişte kayı neticeleri pılan bir istatistikte meşhud — suçlar, kanununun tatbike başlandığından he! ri cinayet mahiyetini almayan suç -. geçimsizlik Meşhud.suçlar kanununun her sahada müsbet sörmsüştercir. müchan esek hiç süp- Geçenlerde Adliye Vekâletince ya-, — Anlat bakalım Süleyman; Da 4 — 7 Mart 1938 ELERDE ı Halk Filozofu diyor ki : n arasında çi vo eğlence Bürhan Feleğin yazılarını munta- zaman takib ederek okuyanlar, onun İsık sık evinin civarındak! bir barda İçalınan musikiden şikâyet ettiğini İhe yok ki bu şikâyetlerinde haklı - idır. Çünkü hiç kimse gece yarısından şonra uykusunu başkalarının - keyfi için kaçırmak istemez. Yayık bir iç- ki musikisi ve sulu bir sarhoş na'rası elbet ki urtesi gün erken kalkıp işi. görülüyor yvan nodir? Süleyman anlattı; — Bu benini kaymımdır. Bay ha -|nin başına gidecek olan iş adanını İ ların göze çarpacak kadar azaldığı gb-lıum_ Fakat biç te benimle geçinmez; |rahatsız eder, ı;yku.ıı_ıı _bır.ıkıı ve irülmüştü. Adliye Vekili Şüktü Sa - mütahakkim bir lavrı vardır. Üste - Hakit yoktur ki kendi eğlence veya racoğlunun da bundan evvel İstanbul (Jik kafa tuttuğu yetmiyormuş gibi a-|9€9Yvİatına evinde rabot etmek isti - adliyesinde gazetecilere verdiği I.vir*ra sıva beni dövmeye de kalkışır, Dün !yen adarmı da teşrik etmeğe kalkış - lardan hal ve vakti olanlar ücretle husust doktorlara kendilerini mua « yene etinnektedirler, Fakir olanlar da muhtelif beledi - ye hastahanelerine müracaat etmek- e kovuşlarında tedavi al- şılmaktadır, tına alınmaktadırlar, | Önümüzdeki yıl içinde de medern; Bu hakikati, sinir, akil ve ruh hâs- ibir mutbak, bir çamaşırhane ve bir talıkları dektorları mü de morğ binası yapılacaktır, lerinde bekleyen hastaların kalaba - -i n ” Z Muamafih bütün bu yeni inşaat ve Na AYA (SÇ ÖS İREücün DeBüRE İ00 iyç edarir yağalırı a daklakidr yakak vuşlarına — yapılan — müracantlerin| SKD BAF Güküa ee adedi, ancak şimdiki — kadrosundan ç a AŞi mm:: :e ';“M'ı“ a bi -|200 fazla olarak artırılacak ve iki bin çlerda bü - n Yanan sinir ve roh haktalırının e |den fazlaya çıkarılacaktır, v i Ğ Bu karara sebeb, memleketimizde seriyetini kadınlı Hu - B n E A S T OT İA birdinlr ve Si hirlane b Akıl hastalığı ile malül - olanların| MPdurmaktan ve yalnız bir hasta - ive, çoğu ezkektir ıhıno,ı büyültmektense diğer muh - (Bakırküy emrazı akliye ve asabi-| İf mntükalarda bu — kabil — yeni ye hastahanesi) ne yapılan müraca -| Pücsseseler açılmasının daha doğru atler de çok artmıştır lclı:ugı kanaatidir, Hastahane kâmilen dolmüş, — bir! İki bin yatak İstanbul ve civarı ih- vaziyettedir. Mücssose ıc:l:l—ıbl:ğ,'”ğ"fm' tekabül edecek mıktarda ancak tedavi ve nezaret altına olın-| Börülmekte ve badema buraya taşra-i Masına en kati bir zervret bulunan|dâh getirilecek delilerin kabul edil « Müracaatcileri yatırmakta ve diğer| Memesi düşünülmektedir. hafif hastaları serbest burakmakta -| Bu maksadla evvelâ Fge — ve şark r, mintaklarında yeni 2 büyük emrazı akliye ve asabiye hastahanesi tesis o- Bu tedbire rağmen, yine hastaha- ne kâdrosunu teşkil eden 1802 yatak'İtnacak ve taşralı hastalar bu — iki hastahareye gönderilecektir. Kkâfi gelmemiş ve bugün meveud has faların yekünü 2000 ( kcavüz et -| (B8e emrazı akliye ve asabiye has- Miştir, :lıh—ıncsi) Manisada bulunacak — ve Son zamanlarda emin, osrar — gibi| S3SIN şimdiki (Manisa timarhanc- Menfur içkilerin müptelâları maa -|*1) teskil edecektir. Jâboratuvarları, dershancleri ile bir merkez dairesi ve ayrıca İki katlı bü- yük bir paviyon daha — yapılmasına |başlanmıştır. Bu isşaatın süratle ikmaline çalı - Tayet ettikten sonra İngiliz hariciye nazırının İstifası ile İngiliz - Fran - sız münasebatının müteessir olma - yacağını söylemeğe bilhassa dikkat e- dildi, İtalya ile anlaşmak isteyen İn-!lar mevcut olduğunu söylemişti; gilterenin bu arzusuna mani olacak| Meşhut suçlar kamununun tatbika- herhalde Fransa olmayacaktır. |ti diğer bir maktada da mühim bir Buna mükabil Fransanın da iste fayda göstermektedir; , |diği vandır: Orta Avrupada vaziyeti| * Ekseri büyük cinayetlerin vaktile i | gitikçe tehlikeli olan müttefiki Çe-|Zale veya tatmin edilmeyen — ufak koslovakyayı çiğnetmemek, meselelerden, küçük kavgalar anla “İ: Fransa sulhu çok istediğini, fakat | AMamazlıklardan doğduğunu hepi - 'ne bahasfna olursa olsun elde edite -|'İZ biliriz. cek bir sulhu kabul — edemiyeceğini| İste ufacık bir hâdiseyi, bir unlaşa-| |bu vesile ile bir kere daha söylemiş|mamazlığın doğurduğu aykırılığı da | loldu, Yalnız Fransız hariciye nazırı hemen mahkeme önünde halleden bu - ki üç dört ay evvelki Orta Avru |sistem büyük faclalara dönmek, yol | pa seyahati osnasında çok şoy gör -|Asmak istidadında olan pürüzleri de müş, dinlemiştir - sözlerini gayet ö-|YOk etmekdir. çülü söyliyen Bir diplomattır, Onun| Dün meşhut suçlara bakan Sulta » için meselâ Çekoslovakya askeri bir Pahmet üçüncü sulh ceza mahkeme- İtaarruza uğradığı takdirde Fransa -|sinde cereyan eden muhakeme bo - Yun ona yardım edeceğini sarahatle'na güzel bir örnek sayılabilir. anlattığı halde acaba askeri değil de,| Suçlu : Necati isminde 32 - 33 yaş. Sırf siyasi mahiyette bir tıkımı hare -|larında bakımsız kıyafetli bir gene, ketlere maruz kalırsa ne yapacağını / Süküti; ve düşünceli bir hali var...- | uırıfıyıe anlatmağa lüzum görme -| Davacı; Necatinin eniştesi; Süley- miştir. İman, Çünkü istikbalin getireceği vukuüa-| — Enişte kayın aynı evde oluruyorlar; jta, hâdiseleri keşfetmek — kehanetine kavga etmişler, Necati enişlesi Sü - malik olmayı hepimiz isteyebiliriz. leymanı dövmüş, üstelik başını da ka- “Lâkin bu kehanet hiç Dizlmize veril- natmış... memiştir. Şu halde meçtüllerle kar-| Hâkim Kâmll Bayrakkünez ikisi. şılaşıldığı zaman şaşırnınmak müm - hi de çağırttı; Açık duruşmaya geçil kün olursa muvaffakıyetin yarısı te-|di; mülâkatta bu noktayı izah etmiş — ve meşhut suçlar kanununun diğez ağır ceza saçlarına da tatiki için tetkikler yapıldığını ve bu yolda bazı hıwıx—ld': davacıyım ondan! İhir hiç yüzünden gene kavgaya baş - l:ieı- akşam saat on büçuktan sonça ladı, beni dövdü; işte başanı da yar - u Llelîhix bir uyku uyumak istiyen Bürhan Felek dünkü yazısında: Suçlu Nocati bunları reddiyar; <İngilterede herkes içki içer, içki — Ben enişlemi dövmedim; diyor,içmeyen pek azdır. Sabaha kudar a- o bana sövdü. Asıl ben davacıyım! — İçik içki yeri görmedim. Bötün içki Hakim Kâmil şahidleri* çeğırttı ;|yerleri gece saat 10,5 da kapanır, bunlar iki tarafın da akrabaları, Ne- | Acaba İngilterede kimse eğlenmiyor. catinin hemşireleri, yani davacının ka Mü7» 'rısı ve baldızi! Onlar da Süleymanın| Bürhan Feleğin istirahati şüphe - sövmesi üzerine kavga ettiklerini an.İsiz kl her vatandaşınki gibi temenni latılar; İedilir. Bir hakikattir ki içki, içme - Hâkim taraflara nasihatte bulun .:yenlm fena kokan bir nk'mıfla Yi- du, akraba olduklarını ve bu geçim -'Ne bir hakikattir ki eğlence uışku!u- sizliğe nihayet vemmelerini, iyi ge - T için bilâfasıla neşeli dıml_cr geçir. çinmelerini hatırlattı; Takat barışımaMekse, bazıları için de - işkencedir. teklifine Süloyman bir türlü yanaş - Ve muhakkaklır ki bnşka!arıfun «& madı; Tencesi bize işkence olmamalıdır. Ka- — Bay hakim, yaptığı bir, iki de - bul. Bil ki,., her zaman böyle bul Ben da | Fakat eğer İngiltere Bürhan Fele- vamda musirrim! Onun ceza görme- 'ğin dediği gibi eğlerce yerleri 103 sini istiyorum! jda kapanan bir yer ise pek gitmeğe, İki tarafta son sözlerinde israr etti- BSörmeğe değer bir -er olmaktan baş- ler... iş karara kaldı; ika İngilizlere de eğleriyor... diyeme. Karar şu idi; İyiz. Fakat Bürhan Feleğin - bizimle Eniştesini dövdüğü iddia edilen Ne- “GÜÜrdiği muhakkak ' catinin suçu ceza kanununun 456 m-> İngiltereyi görmeyenler için söy- cı maddesine uyduğundan bunun hük lediği lükırdıya kanıp da-oraya T- müne göre 25 liravağır para cezasiyle Selâ müzeleri içim değil de - eğlence cezalandırılmasına, ancak eniştesi Sü Yerleri için gitmek İsteyen varsa se- & , İyahatinden vaz geçmesin. Çünkü symandın da ona söverek tahrik etti- ? ğt için bu ct 2-3 ü indirilerek Bürban Felek şaka söylüyor ve » lâf aramızda - o, uykunun dostu olmak- (8 Hebeila Ve gabtaei aai ae CU G li gneridiri a. ödemesine karar verildi. lesef çoğaldığından hastahanede bur. min edilmiş demektir, |— O Mahkemeden çıktıktan sonra bü - dar ki Yeşilay onun yanında sarhoş Şarktaki hestahane de Elâzizde ya ö İ sayılır, ; FARIPĞLA 3 Bugün İngilteren — ayrılmıyaca - 'tün akrabalar Süleymanın başına top| lar için ayrı bir kovuş tahsis edilmişi pılacaktır önü bir kere daha teyid eden Fran| Tahrir harici kalan (, a i v çei AUK FİLOZOFU ve buzavallıların kürt mA.Si|” Banların kadrok 3 gn yi | landı! Bu cezanın şimdi mali vaziyeti | , Y Tayrel ge olarae ea e kalın kadroları- 500 yataklı G-İsa için hem İngiltetenin uzlaşma si-| yerler müsaid olmayan kaynandan alınması.. zf e n LK A yasetine uymak, hem de kendi Müt-| Gerek şehrimizde ve gerek başka TER doğru olmadığını iteri sürdüleri Mo"t'ö Ha tin eai z Lokanta ve mahallebicii Bugün karnavalın Dükkânlarile iş dairesi | »ç o günüdür Bugün maskaraların son günüdür, Aras da ıhtl'f |b:ı_ münasebetle Kurtuluşta her sene n a olduğu gibi büyük panayır kurül « Haber aldığımıza göre son günler-| Müftür, Dün gece muhtelif yerlerde de şehrimizdeki bütün —dokantac: -|Dalolarda eğlenen maskaralar bu sa-| lsrla iş dairesi arasında çıkan — biriDah daha erken saatlerder ftibaren İhklâf Şürayı Devlete ve İktısad ve-| Kürtuluş sokaklarına — doldurmağa köletine aksetmiştir. TU Bu hususta bir. — muharririmizin Fenerler İdi memur- Yaptığı tahkikata göre buna scbepi ları İkramiye İstiyorlar şudur: Hükümetçe satı nalinan - Fenerler İstanbul İş dalresi şehrimizdeki iş|İdaresinin emktar memurları — caki yetleri meyanında lokanta ve mu .iprkt-lin kendilerine tazıninat ver < hallebicilere de birer tezkere gön - Mesi için alikadarlara mürecnat et. dererek bunlardan asgari 10 müs - Talşlördir. İş kanunu dolayisiyle bu tahdem çalıştıranların İş kazun fabi olduklarını ve mezkür kanunun 29 uncu maddesi muetbince ianzim #decekleri birer dahili tatimatname- Şi tasdik edilmek üzece büroya yol -| larımı tebliğ etmiştir. Bu meyanda sekiz müstahdem kul Mesi lüzün gelmektedir. Memurlar ayni zamanda İktısad vekületine de müracaat edecekler . dir, |maları icabettiğini söylemişlerse de y d bu iddiaları kabul — odümediğinden ll-n::n ııı.;ıı..ı.ıı. ve muballebiciler dellktıssd Vekâletine birer İstide — ile na Cabi tululmuşlardır. /müracaate mecbur kalmışlardır. Bu kabil Tokantaların — sahipleri| Alâkadari â bi | u dar vekâletin lehlerinde kendilerinin İş kanununa tabi olma - /ka d ümüt dir » — yi türlü halle muktedir olmadığı ga- Tip ve muammalı meyliri ne şe » kilde izah edeceğini, ıki defa tek - tarlanan bir hakaret damgalhı me - lodramı ne suretle tefsir edeceğini Merak ediyordu, Esad Cemil: dl— Ben geleceğini ummam! De- 'xlmlıbant şefi de fikrini söyledi: — Ben de zannetmiyormu! beline kadar arkası açıktı. Uzun e- tekleri adeta yürümesine mani o- luyordu, Etrafına bakmıyarak, ça- tık *Gir kaşla masâların - arasından süzülerek önlerine kadar geldi, Ressam Esad Cemil, istihbarat şefi ayağa kalkmışlar, garson he - men bir. sandalya — koşturmuştu. Nataşa, gülümsiyerek elini uzattı, Onlar dudaklarını bu — küçük ve yumuk et parçası üzerine iştiyakla koyarlarken, Suad yerinden kalka- cak gibi hafilec doğruldu: Ressam: — Takdim etmeğe hacet — varmı Tekti: Kadındır; hakkında Pek bir - dönbire hüküm verÜcmez, Re_gıım sözünü henüz bitirme - Anişti ki, gözlerini-salon kapisından :ılrmayaıı Esad Cemil bir elile © « an diğer elile Suadın kolunu tut- Yu, Nofesi daralır gibi olmuştu: ; Vallahi geliyor! , “Nataşa kendisine çok yaraşan za- Tif bir rop Biymiştir. Göğsü ve yarı tETük tia Hü aei dna| Vaziyetteki işçilere tazminat veril - ıunu.w feda etmemak suretile beklemek ve... görmek kalıyor, Ahmed R: —mrre Dün Şehremini Halkevinde Ömer Seyfeddin anıldı Dün edebiyat tarihimizin — yakm inci ölüm yılı idi, Bu münasebetle Şehremini Hal - kevinde saat 14,30 da gazetemiz mu- 'harrirlerinden Nusret Safa Coşkun «Ömer Seyfeddin» mevzulu bir kon- ferans vermiştir. Ömer Seyleddinin. bayatındaf ve esetlerinden bühsetmiştir. sil takip etmiştir. kümet namzedleri kazanmaktadır - ilar. * Yunanistan Hariciye Nezareti daktilolarından Madmazel Eli'nin ca- susluk suçile Atina divanıharbinde Tmuhakemesine başlanmıştı! Korferansi iki muvâffakıyetli tem- j * Bulgaristanda mebus intihaba-| tına başlanmıştır. Bu intihapta hü -| yerlerde mesken tahriri - yapılırken, |bazı ev ve apartımanla bazı arazinin | her nasılsa tahrir harici kaldığı gö - |rülmüştür, | Halbuki bütün yerlerin - vergileri, tahrirdeki kıymetine göüre hesap e- dilerek tahakkuk ettirildiğinden bu kabil umumi tahrir harici kalan yer- çağlarda en kuvvetli hikâyecilerin -|ler hakkında ne suretle hareket edi-'cek; den biri olan Ömer Seyfeddinin 18'leceği ve vergilerinin nesil hesap o-| Akrabaları bu şekilde barıştıcan ve, Humacağı hakkında tereddüde düşül- müş ve keyfiyet maliye vekâletin - den sorulmuştur. | Maliye vekâleti evvelli gün — bu j hususta alâkadarlara emir — vermiş -| tir, Bu emre göre tahrir ikmal edi -| lip, tahrir komisyonları kaldırıldık -. 'tan sohra bu kabil yerler, hususi ida- | İre memurlarınca yeniden tuhrire tas İbi tutulacaktır, Yani bunun için artık «tahrir ko - İmisyonları» teşkil olurmayacak — bul işi hususi idare memurları kendileri| yapacaklardır. Bu kabil tahrirt ica beden şeylerin bulunduğu, — kazaba, mahalleler için âyrı ayrı tahrir velleri yapılacaktır YAZAN DEBİ R Nataşa biraz 'pembeleşen yüzü « nü Suada doğru çevirdi. Kaşları hafifce kalkmış, — gözlerinde — bir W_ şimşeği çakmıştı. Onun göz- leri içine bakarak, öpülmek üzere elini uzattı: ö — Tanışıyoruz; iki defadır ken- dilerihin çok kıymetli iltifatları - na Mazhar olmaktayım, Suad, öpülmek üzere uzatılan ©- Ni avucu içinde sıktıktan sanra br Taktı, Dudaklarına i, NUSRET SAFPAKCOÖOŞKUN OMAN:63 — Oturmaz mısınız madmarel?, Ressam sandalyesini — düzeltü, Fakat Nataşa bu sandalyeye değil Suadın yanıma oturdu. Biraz daha kızarmıştı. Suadın elini öpmeyişine alınmış görünüyordu, , Esad Ceğnil sandalyesini Nata - şaya biraz yaklaştırarak Suadı işa- ret etti: — Bizi rahatsız ettik madmazel fakat arkadaşımız sizinle tanışmak arzusunda bulundu, Sizinle tanış- mak şerefini daha evvel kazar.mış olduğumuz için, masamıza kadar zahmet etmenizi ricaya — eösuret Bu kararla iğbirarı tatmin edilmiş 0- lan Süleyman tekrar hâkime — baş vurdu; Muahedesi — Ben davamdan vaz geçtim; de -| i A y Ve Italya Küâmil Bayrak künez yeniden — bir| Bulgar gazetelerinin verdiği ma « celse yaplı Ve davanın sukut ettiğini|lümata göre, Türkiyenin Bfığıulır » taraflara bildirdi! fakat — mahkeme | da | tam hâkimiyetini temin — eden ’ııııınilınnı davacı Süleyman ödeye- | Montrö mukavelenamesini İtalya bu- günlerde tasdik edecekti den vaz geçiren meşhud suçlar ka - (| 'nunun bir tezahürü bu!, Emanet dairesindeki silâhlar Muhtelif suçluların - elnden cü « rüm aleti olarak al.aa ve sencleree| B emahet dairelerinde alakonulaa &i - | lâhlar, hançerler, bıçaklar arazındı kaymetli olanları da bulunmaktadır. | Alâkadarlara verilen bir emirle bu kabil silânların badema müzelere ko, nulması bil lırilmişter. Silâhlar müzelerde teşhir oîmu:-’ ken üzerlerine ilişürilecek birer kâ-| ğıda bunların nerelerde Bi ve ne surctle ele geçi tazılacaktı 1938, Ay 3, Günöğ,hasım 120 Mart : Pazartesi e Vakitlar Güneş Öğle Akşam mişti, Suad Esad Cemilin yüzün - de takılı kalan gözlerini Nataşaya çevirdi: Bu çeviriş anında, gözleri — bır projeksiyon gibi ışık değiştizmiş, hiddet yerini, tatlı bir gülümseme- ye bırakmıştı: — Şayed, madmazel bu arsunun benim tarafımdan izhar edildiğini öğrenmekle memnun — kalırtarsa, temin ederim ki masamıza — şorcf vermenizi ben istedim, Esad Cemil derin bir nefes al « mıaştı. Suad tokzar önün — yüzüne baktı. Muharir, gözlerile Sunda te- buldük kendimizde.. Suad, gözlerini Esad Cemile dik- miş hiddetli hiddetli bukıyordu, Bir şey söylemek istedi, Fakat, vaz geçti. Yutkundu. Bu hareketi Nataşamın gözün - şekkür ediyordü, den kaçmamıştı, Nataşa gülümsedi, Fakat bir şey Bir Suada bir de Esad Comile üğmı: kuttarmak i - bfkhhıu sonra gülerek cevap ver« çin bunları söylediğini anlamıştı, di: Ressam, masaya çöken ağıt ha - — Beni masaya davet arzusu ha- kikaten kendileri tarafındatı Izhar edi'nişse çok bahtiyarım, Esad Cemil, kız.n ne demck İs - tediğini anmıaş, başını — oaüne eğ - vayı dağıtmak için sözü değişlir - mek ihtiyacını duydu: — O halde misafirimiz şerefine içelim! 4 (Devamı var) ,