— FOPTFLC PPP — 19 Şubat 1028 —a aa Yarış son hızile Devam ediyor!.. Amerika — — İspanya —— m — İspany Cesim zırhlılar yap- | “Bizim işimize karışmak hakkını mıya karar verdi! Deniz hakimiyetini kazanmış hiç bir ğevlet var mı ? kazanmak uğrunda | Yok değil mi? Öyle ise susu- nuz!.. , der gibi bir vaziyet aldı. hiç bir fedakârlık esirgenmiyecek! Almanya - İtalya - Fransa Gelecek harblerde kendi sularından başka her hangi bir mücadeleyi kazanabilecek İngiltere Son zamanlarda yaptırdığı ve tez- gâha koyduğu ge- milerile eskisi gibi denizler hakimi ol- mak istiyor.. Rusya derecede deniz kuvvehne sahıbdırler.. Japonyab eklenen cevabi. verdi — F” Ajans telgrafları bunu bildirmi; İngiltere gibi, Amerika ve Fr. gibi deniz devletleri hemen hemeti ayni mealde olarak 'Tokyo hüküme- tine birer nota vererek Japonya'nın da muayyen olan mişbetten fazla dö- nanma yaptırinaması için müracaat mişlerdir. Buna verilen — cevabın menfi olduğu malümdur. Fakat Ja * ponların böyle menli cevab verme- Teri silâhlâarını azaltımak için Tokyo hükümetile bundan sonra gürüşmiye imkân kalmadığını göstermektod 936 da deniz devletleri arasında ya- prlan müahedeye Japonlar zaten iç » k etmemişlerdi ki şimdi r berhangi bir münakaşaya ler mi diyecek: Buna cevab veriyorlar, diyc 938 muahedesinde tayin edilen bir nisbetten fazla dananma yapmıya n ol Fakat buna Karşı * Japonlur “dü|donanna x.ıyıhkl?rn'm neredi .rbı, ne Amerikaya — ne İngiltete - susmuyor, onlar da diyorlar ki: a lir. Japanlar mi y benzeriz. — Ze İngiltere ve Fransa ve Amı a-|yorlar? Çeşid çeşid toplar mı dökü. l istedikleri caba hangi bakla bizden böyle unların ha mikdârını (lâhlanmakta,, bunu gizl şey istiyorlar? Hem de biz zaten b Te nak j i ya gibi — İngiltere J.ıpbr.ş anın ası, ala - e İki tar: arşılıklı mi au]hıııı ğine silâh Ta ede dursun ortada en şayanı|sasen şaşılacak şeylerden "değildir, kat bir şey vardır ki o da Japon-| Japonlar devletlere verdikleri ce » ların muayyen olan nisbetten fazlalvapta bu noktaya da temas ederek —— En güzel mevzu... En nefis şarkılar... TİNO - ROSSİnin dayanılmaz cazibesi VİVİANE ROMANCE'ın cazip vimliliği MİREİLLE BALİN'in şayanı hayret güzelliği YAKANPUSELER seArı” SAKARYA “sür muvaffakiyetini leşkil etmektedir. r arabacı bana, «İskilib> in güzelliğinde! , Yerli şivesi de ne garip? İnsan , anlıyor a. Epey güçlükle.... a birdenl itibaren üzerimdeki intıhı Öğleyin Kızılırm: tik, «Kar » bir köyde bir saaf kadar dinlendik. razfarksızsa ar kilibe pe gitmiyecek. Köydeki evler hep birer kat. 7 İnssna i)k devili a nt batırlatıye kadın ve erkeklerin a Bo Tan ea ÜT Na bü larda bol. F a anbullulara ka Yüzlerce senedir, İstanbul bu vi lerden yalnız asker v ra çekmekten varla dallı basmadan bir içlikten başka yi na bir şey yok! En çok tuhafıma giden t r oldu. Fessiz kadin yok. Kısa, bir fes. Fesin üzerine, cepheye iril nları da beşibirlik do- ortadan kaldıracağım. Ben . Ben de onlarla birim. İstanbul.. İstanbul.. Ne İstanbulu, yükseldi dar çürüyen İstanbul mu?, İç yal mi?.. Ben, orada: Riyadan, şaşırdım., «Kıstır hang fücurdan, m iztırabdan çıstır. boyunlarındaki - dizi ki? hesiz, her- İ: & #lünın, ilurar da feslerinin cephesindeki —zin f D İstank tin adı imiş. Hem, ben eksik görmüşüm. Bir de tes — veden artık iğreniyorum. Be cinin üstünde var. Ona da: 'etaös diyorlar, Hep- Ne diyon hanım?.. akistie yi mi soruyot; — k turaları mı?. için e ettiği bahtım da olan bir m elbette saklı tut. değildir. Bünun bü Vaşington IBağdadda bir haftâ:5 İmamı Hüseyn Aşkı “ Düşman ordusunun saflarını yardı, Fırat sahiline vardı..,, Yazan: F. S. Bağdad.. Hurma delları arasında o. Bugün Muharremin dokuzu. (A - sü yanında, dolu bir leğen x şüre), yani ön günlük matem y e bitecek, Nevvabların sarayına davet-|ların, matem ali a liyiz. rine, bağlarına serpöcekleri Saat üçte, İlenin karşı yakatınâ - geçtik. - Saray » (baştan başa dol! Avluda bin -|Hüs lerce erkek, balkonda ve damım üze-|tül ile İrinde bir © kadar da kadın ve çocuk| Hemen he vardı. | Dekor; evvelki akşamın ayni.. Ni - böyle bir vaziyet al -İhayettekl kürsünün ortasına geniş âsk hafili *İbir koltuk konmuş. Koltuğun önün- dair | şı bir nota > yenii hane bularak bir mü: k..p.. Hem de Amerika âmir vabı karşısında a ke maktadır. Şöyle lı de alçak bi khı € iki gelen 1 l artık yüzlü kocaman bir. kılıç — dürüyor Tokyo l_nmmr'vr' bu mevzu etra fında herhangi bir erkes, sür ica — bakıy anın im- Zira, y u kılıç, & Hüseyini kana be «İmişti. Hara son derece sıcaktı. Ha « (Devamı 6 mcı sahilede) t Taylor'un Sinemanın en cazip rakibi sarışını AYRONE POwWwER LORETTA YOUNG bit n ğti ai ven ee ). Bu hafta SARAY» sinemasında . |bu dipi Mevsimin en n, en eğlenceli ve neşeli filmi yoldan gitmek istedikleri anlaşıl - | AŞK pılmasına ka: —— şaheserinde bütün seyircileri hayrette bırakmaktadırlar (Devamı 7 inci sahifede) Hlâveten : Fox Jurnal dünya havadisleri CHARLES B.OYER MELEK ——— -— " BORA sinemasında devam ediyor İlâve olarak: İSTANBUL SENFONİSİ oda verdiler, Müteaffin. Kokuy' burası ka- sabanın en iyi hanı imiş. Keşke en fena bir beledi- yesi olsa da bu iyi hana bir defa baksa! Herhalde, çarçabuk bir ev, yahud da bir oda fi- dân bulmalı di r yi dan kurtulmu- r, iki gece bu i handa kalır muhak- kâk hastalanırım, Acaba, me niüallimler için tahsis ettiği ev yok mmu?. *Öğleden sonra- anberi: bek Sokağa çıkayım... g çok fo. Diyorum, bir li 2 ! Odanın iç de kapamıp kaldım. Dışarıya çıkmak için adı kendi vııe cesaret arıyorum. Buna, neden lüzüm gös Dı!mcm iş sonuna kaıl.m zarlarımda yeni ufkun tutuşan kızıllıklarını diy Belki, içliyim.. Belki, | şın sarsıntısı kalbimi biraz sızlatıy kanuşayım, uııbex. öğreneyi! keklerle — konüş« ak da işime elvermi müz son aldatıı. — MA da işime K? Fakat, bü- lar çarçabuk avutulabilecek şeyler.. 30 Eylül ib., İskilib.. et geldik. gecedir v Mütevelli Hanım!.. 29 Eylül Bdi Erkek gibi bir kadır * anahtar, hamın içinde dolaşıyor, ötekine berikine çatıp duruyor! buradayım. Dört — Hiç kimseden pervası yok. Hanın sahibi imiş, mü- rla çepçevre 1 bir şehir, kr ice bi tevellisi mi irm Neymiş! Üç günde bir defa ge- lir, hanı teftiş eder, paraları alır gidermiş. dan geçtik. Suları da g<ık4 İçinden k: Dün de günü imiş. Geldi. İlk defa kendisini ölen büyük bir çay geçiyor. gördüm. Tanışmamız da bir tuhaf oldu yal Mekte- gördüklerim bu kadar, Han odasından be gitmek için odamda hazırlanıyordum. Birinci de- başka ne görülür?.. Ama, hani' dâ er değil. Bana, izbe, bası! han?. Oturulacak — Ya sokağa çıkacaktım. Birdenbire kapı açıldı, kalın k ve karanlık bir VE Kârt bir ses kulaklarımı doldurdu: