No.t1 Yazan : Rahmi — Terceme ve hey'et hü N Süvari büyük bir merak içerisinde Demek Mondrosda neticelenen bir deniz m Yağız iktibası mabfurdur. — Hamidiyeden karaya çıkan rasında kümet konağına alkışlar a ve Kızıl denizlerde HAMİDİYE 'izer Vesikaları veren : Donanma Başkâtibi İhsan Ve.. Hamidiyenin seyir defteri götürüldü kalmıştı donanmanın hezimetile uharebesi ©- Harbin 15 inci deh$etli bir par ; Tf movkiler dakikasında, Ka drı öÖnünde canını Iııı.'ı;.: Mak kaygı düşen Osman- B y .ınn:a 8 bir dönüşle YÜZBari etm Raza doğru kaç- Miya koyulmüş i., Averofl: Hidra sınıfı üç düşman fırkası desirayerden roido Liyon sınıfı 12 şekkil 3 aza âteş altın- i$, Türk Amiral gemisi bin şiddeti kar, ate arşısında Şerini zarhlı Turguda terk ve ateşi, vıriî:ıunb:n di Üzerine çekimesi sa- yesinde K 'tmadan Boğaza gelebil - Sözlerinin bu noktasında dan Çarles susmuş, Müstenzi bir m züne Kuman- Ve gözlerinde ana ile süvarinin yü- bakmıştı. Rauf Bey, bu bak?:;- fakat, sığıntı © bulunduğu bu limanda Ye meydan vermemek için Gişlerini sıkmış, asabiyetini içinde boğmur, uyutmuştu. Kumundan Çarleş yet Vaziy ye sordu: muharebeden ha- berdar değilsin n Süvari can sıl le cevab ver- , fakat, *Nin iki muharı düşma isi de (bü- dizciletinin bile edarik edilecek Nük. bu hususta sİze de. 1m edebiliriz! — Teşekkür ederim... K bat ile Üç kişilik bi dim. Azalan * Mak, bize taze firler gitmeğe —hazı l 3 El sıkışırlarken iki k:qhmu- usafahası — biraz man K ra nanidar oldu., ğıır:î" Teisi, akşam hükümet kona- aa Hamndiye « fine verilecek lete Rauf beyle gemi zabitanını davet etti. p Mnl bilan yaretçiler m bildirdikten sonra zi. Wsitida den aymlaaPtlerine binerek gemi-| Süvari büyük bi ü bir merak içerisin. SamA aet MA Z ATTRİZT. MeSLiZ Küi AŞ di gee AA d,m,,)—', adurınuhahcre Lçln;r a finın esbabı bu imiei, redin Şevk ve maneviyatını”ı Mondros muhare sözlerine niha- | hazırlanmaları için zabitlerine emir Te kamarasına çekildi .. 'MET KONAĞINDA Hamidiye ikincisi Adil beyle çark- Çıbaşı ve gemi kâtibinden tmürekkeb heyet karaya çıktıktan sonra yerli. lerin alkışları arasında kendilerine erilen hükümet konağına götü. Remiye giden iman reisini beklemiye Mihmandarları iyi Türk- |ce konuşüyordu .. Hükümet kona « İğında kahvelerini içen heyet-Ana- vatanla muhabere edilemediği için (tıpkı süvart gibi) derin hir merak içindeydiler. Adil bey belki bir şey- ler öğrenirim diye yerlilerle konuş- mek istiyor, anayurddan, donanma- idan alacağı ufacık bir haberden du- iyacağı hazaı düşünüyordu... Söze, ne taraftan, hangi mevzudan haşla- Mağı seçmeğe uğraşırken mihman- dar buna meydan bırakmadı, yüzün. de tatlı bir tebessüm olduğu halde (aat beyden sordu: Birimizin derdi * Hepimizin derdi Muhterem Maarif Veki. limiz Saffet Arıkan' dan bir köy halkının ricası !, zıd'da Okçular caddeşi nü- de Tahir Lezen imzasile aldığımız bir mektupta ezcümle şöyle denilmektedir. ya vilâye « Valiliğine iyü halkındanım. Old labahk ve münevver bir daş resinin toplandığı köy Müzde 50 senedenberi bir ilk mek- teb mevcud idi. Fakat 4 seneden- beri her nedense bu mekteb ka- pâtılmış ve bu yarının büyükleri olacak olan küçük yavrularımı- zın tahsilsiz ve enhil bırakılma- maları için mektebimizin açılma- &, bir çok defalar vilâyet maka- Mından rica edilmişse de maale- sef bu ricamız kabul edilmemiş- tir. İnkılbâbın ve aziz cu huriye- tin bütün terakkilerini çok yakın- dan takib eden ve köy kalkınması Rüvaşına tekmil benliğiyle iştirak N köyümüzün maarif sover bu mektebin kapatılmış ol- Masına rağmen kalblerindeki oku- Mak ve öğrenmek aşkile 6 sene- dir (3500) lira sarfederek son ka- yeni ve muazzam bir mek- teb binası inşa ettirmiştir. Fakat, D0 yazık, bu güzel bina ve şirin köyümüz; 4 senedenberi muallim- Siz kulmış ve çocuklarımız başı- boş, cahil, âvare bir halde bira- kılmışlardır. Bu acı hakikati bilhasa esaslı idelerinden biri memleketimizde Maarifi köylünün ayağma kadar Bötürmek ve köylüyü okutmak ol- Guğunu bildiğimiz ve hürmetle takdir ettiğimiz; çok mühterem Maarif Vekilimiz Saffet Arıkanın Yüksek nazarlarına arzediyorum. SON TEGRAFP — Karilmiz Bay Tahir Sezen'in bu haklı ve Şşaya- mı dikkat temennisinin 1ş'afı rica- sile muhterem Maarif Vekilimize Arzederiz. cereyan etmiştir — Evet... Mihmandar biraz — telâşla sözüne devam etti: — Oh, öyle ise geçmiş olsun!. 'MİHMANDARLA KONUŞURKEN | Adil bey bu temenniden bir şey anlamamakla beraber sözün gelişin- den donanma için bir endişe duyar Ribi oldu; mihmandarın le yüzüne bakarken: | — Teşekkür ederim!... miyor, bir mı İyordu: | — Çok dehşetli bir muharebe ol- muş bu; diyorlar; geminizle sağ ve sağlam buraya kadar geldiğinize göre bir geçmiş olsuna hak kazan- dınız demektiri, Bu sözler Adil beyin kafasında şimşek hızile geçen bir aydınlık iz hasıl etti: Nâradaki donanma Akdenize açıl- mak için hareketlerinden evvel ha- izırlıklara başlamıştı. Demek açıl - mak tasavvuru sözden iş sahasına İge; Akdenizde cevelâna baş- ' etrafında dolaşı- /jlıyan filo Mondrosta bir muharebe vetmiş; bu muharebede sağ kürtu- lanlara geçmiş ol y Mihmandarla konuş- İmasına devam etti, e — Affedersiniz bir şe — Buyurun. — Demin bir deniz muharebesii den bahsettiniz. — Evet.. — Galiba Monüros önlerinde ya- pılmış bu müharebe, — Evet, — Çok kanlı bir şekilde savaşılmış galibat! — Evet... — Fakat galib... Taraf... Adil bey kesik keşik söylediği son sözlerini tamamladı... O tahmin et- tiğiniz gibi kendi donanması sayı- 'yor, bunu, kendisi söylemeden kar- şısındaki mihmandarm — ağzından duymak istiyor, ve. böyle hareket ediyordu... Öyle ya, İmrozda boy öl- çüştükleri hasımlarının ne acemi, ne çekingen olduklarını görmüşler ve denemişlerdi. İmroz galibinden hemen 33 gün sonra tekrar karşıla- şacak donanmalar harbo tutuşurlar- sa muhakkak maneviyatı yüksek bu- | lanan, top ve diğer talimleri hasma nazaran fazla olan, kendi donanması muhakkak kazanırtı... Mihmandara ,gelince: Karşısında 10-15 gün evvel kendi (donanması tarafından — yapılmış z2- manım en kanlı bir deniz harbinden haberi olmuyan bir deniz zabitiyle karşılaşmaktan doğan büyük bir hay- vet uyanmıştı... O da bu hayretin tesiri altında Adil bey gibi kekeliye- yerk ayni kelimeleri tekrarladı: — Gâlib taraf!... İkisi de susuyorlar, her ikisi de diğerinin evvelâ söylemesini bekli- yorlardı. Nihayet mihmandar sözü |gürültüye getirmek ister gibi ilâve etti: | — Tam bir muvaffakiyet kazan- cağım, mış. | Fakat (galib taraf) 1 anlamak me- rakile kıvranan üç Türk bahriyelisi fekrar sordular: — (Devama var) P-— Kimyager m Hüsameddin | Tam idrar tahlili 100 kuruştur. ve Eytam Bankası karşısında İzret Bev Hanı, j , TİYATROLAR I,. ; | Bu gece saat h 20,30 da .Emhn r San'atkâr Naşid ve arkadaşları Okuyucu küçük Semiha ve Mişel | varyetesi (KUDURAN ADAM) ko- masında : Jorkestrası tarafmdan Evin Cağaloğlu merkez salonur İmedi 3 perde, | © | TEPEBAŞINDA ŞEHİR TİYATROSU | Dram ve Piyes kısmı | Bugece saat 2030 da Erkek v3 hayaletleri ! Piyes 4 perde 16 tabla | Yazan: H. Lenormand Terceme eden: |. Galib Arcan Pazar günü gündüz saat 15,30da e | Eski Fransız tiyatrosunda | ŞEHİR TİYATROSU —| ( N OPERET KISMI | h'ıw. Bu gece saat 20-30 da | Satılık Kiralık | Komedi 3 perde Yazan: Andre Birabeaa Terceme eden: M. Feridun Pazar günü gündüz - saat 15,30 da . ÇOCUK TİYATROSU Cumartesi, Çarşamba 14 te MAVİ BONCUK Yazan: Zeki Taşkın Mözik: F. Ege ; e j | Ertuğrul | Sadi Tek TİYATROSU Bu gece: (Üsküdar - Hale) sine- hati İTAAT İLÂMI Yeni vedvil 3 perde Yazan: Musahib zade Celâl Eminönü Halkevinde :| ——002 Talkevinde: Ar Kolu orkestrasının | ilk konserl !, Eminönü Halkevi Ar kolu salon | geçen akşam da, | senenin Jİk könseri verilmiştir. mi Şehrimizin en güzel £ ralarmdan biri olan Halk şerli elemanlar- dan müteşekkil bulunan orkestrası. | nın bt könserinde kalabalık bir din- "İleyici kitlesi bulunmuştur. Konser, İstiklâl marşile başlamış, Calif vön Bagdad, Bitmemiş senfoni, | Meditlation de gun gibi meşhur | İ müsiki parçalarile tanmmış musiki- | inasların en çok beğenilmiş eserle- | rini çalmış ve şiddetle alkışlanmış- tır. | İAr kolunun bu kebil könserleri sık sık vermek suretile musiki zevkini | yaymak ve halkın musiki ihtiyacını Takdirlerimizle beraber, Halkevi tatmin etmek yolunda çalışmalarına İdevam etmesini temenni - ettiğimizi | söyleyeceğiz. | —— MÜSAMERE Ç. E. K. Çocuk külübhanesi men- faatine 18 İkincikâinun 1938 salı ak- şamt Beyoğlunda Pransız tiyatrosun- 'da verilecek müsamere programıdır:; 1 — Çocuk oyunları ve çocuk fes- tivali. 2 — Varyete, 3 — Gaz revüsü, 4 — Konser, 5 — Komedi (Şehir tiyatrosu san- atkârları) tarafından 6 — Komedi (San'atkâr Naşid) ta- rafından. 1356 f 1353 Rami Zilkade B. Kâaun 10 30 | Bilumum tahlilât. Eminönü Emlâk l | | Yıl 1938, Ay 1, Güni2, Kasım 66 | 12 |. Kânun : Çarşamba —— — 0>0n | Soğuğun şiddeti Vakitlar | Vasati | Ezani .a. 4. | sa. d Günaş 74| 223 Öğle 1222| 721 | İkindi M48| 9 47 Akşam 7o02|2» İ Yatsı 18 39 | 1 37 | kasak $ 40 | 12 39 |ba Sultan ise esasen serbest hayata 29-80NTELGRAR— I2 İkincikânun938 Tarihden bir yaprak Dördüncü Mustafa zamanında sarayın içyüzü (MUABBİR BABA SULTAN) Yazan: Osman Feyzi A ŞO Çünkü Mustafa, Baba Sultanın her (p getirilmesinden ibaret bir desise işinden emin olmuştu. Mustafarım (idi Hurrem Küâhyaya her şey teslim bu işine el katıp kendisinden bir gün olunup ve Mustafadan mezuniyet mühlet talebinde bulundu ve yanın- dan ayrılarak bermütad saraydaki İradesini alan Baba Sultan, dehal kendi odasına gelerek işi, Hurrem Hurrem Kühyay: yolcu ettiler, Leylâ Sultar sevdası düşen Kâhyaya gülerek anlatmıya başltdı. | YeĞa İve kendisinin bu marazden kurtarı- İtacağına inanan zavallı deli Muştafa yapılan işin ve kurulan dolabın hiç te farkında değildi. Baba Sultan ile Leylâ Sultan; ar- tık bu işin başarılarak saraydan pek yakında kurtulacaklarından emin o- Tup ebedi saadete kavuşacaklarına kalblerinde bir emniyet hasıl olmuş Baba Sultan: Hurrem Kâhya ile (Leylâ Sultan) a haber gönderip hor üçü birlikte bir müddet görüşerek bu iş üzerinde konuşmıya — başladılar. (Leylâ Sultan) gülere, Mustafanın, hakikaten pek deli ve aptal olduğu- nu ve kendisi gibi bir tazenin, onu nasıl sevebileceğini anlattıktan son- ra ketdisinin * bu adamın elinden | kurtarılmak çaresini, yeni yavuklusu Baba Sultandan ricaya başladı. Ba- idi, Her gün heyecanlı vakit gecirmi- alışkın olup uzün zamandanberi böy le kanarya kuşu gibi sarayda hapis kalmasıne canı sıkıldığı için, sarav- dan, bir fırsat bulup ta nasıl kaçabi- leceğini düşünüyordu. Sarayda ka- pah hayattan usanmış olan bu kafadar şöyle bir karar verdiler: Hurrem Kâhyanın evvelâ saray- dan bir fırsât ile sultandan mezuni- yet alıp onun memleketi olan Malat- yaya gönderilmesi için ellerindeki mevcüd zikıymet pırlanta, elmas ve altınları gibi eşyanım saraydı bu vasıta ile çıkartılması di müş ve sonra Hurrem Kâhyanın memle- ikete değil, Mısıra gidip orada kalma- $1 ve bilâhara Baba Sultanla Leylâ. nin ikinci bir plânla saraydan kaç- | LAT NNN eürödan . Mekiibeni K L 5 Gekeara a M ENlİni akları da beyinlerinde kararlaştırıl. jrAfTOR T DEE e D Te DE D mış ve bu süretle barekete geçmiş. |Ç7 ayERDdK e bati gicbDüK ye- lerdi. Pa z sib oldu. : Hürrem Kâhyanın, Malat. | y Klaşma, pek mahirane o- a niçin gönderileceğine dair es- | L e n plânıdır. Bu GAŞ e KDA İkurnaz muabbir, plânını, Mustafa- Esba Suültun) İnım cenaze merasimine tesadüf et - en en mühim bir h tirmesi de kurnazlıkla meharetini göstermiştir. Saray erkâmı cenaze nerasiminden avdette iç ağaları ta- rafından yapılan yolamada (Leylâ 'Sultan) ile Baba Sultanın olmadığı İnüyorlardı. M , hastalığı gün geçtikce şiddetleşip arlıyor, ve arasıra Baba Sultanı çağırtarak ken- dösint efsunlatıyordu. Fakat atk ate- şi zavallı Mustafanın etrafım bürü- müş, yanıp kavruluyor, ayrıca, te - |davisine koşan doöktorun da yaptığı İmualece tertibatından hiç te bir fay- da olmuyordu. Kendisinden ümidini kesen zaval- h Mustafa, bir gece yarısı, yakayı Azralle kaptırdı. Sarayın içi büyük bir velevele ve bağrışmalarla dolup Leylâ Sultanın ateşinden döne döne İyanan Mustafa, kül olup gitti. Babs Sultanla (Leylâ Sultan) a gün doğdu. Sabahtan, cenaze kaldı- rılıp peşinden giden saray erkânı a- ç ya memleketinden ( 1 i remil ki- diselerinden mü lid bu gibi hastalıklar hakk kotabındaki tatbiki Tâzimge a meveud olduğ anlaşıldı. Halbuki bu İki fşık ve ma- şuk, Mısır yolunda... | — BÜT — Nevralji, Artritizm. Romatizma Grip, Baş ve Diş Ağrıları BETONARME KÖPRÜ İNŞAATI EKSİLTME İLÂNI Nafıa Vekâletinden : 1 — Maraş Vilâyeti dabilinde Moraş-Eloğlu ve Maraş.Kayseri yok lar. üzerindeki Aksu, Alikaya, Suçatı ve Tekir Köprülerinin betone arme olarak inşaatı kapalı zarf usuliyle münakasaya çıkarılmıştır. Bu dört Köprünün yeni keşif bedeli ”217,500, lirdır. 2 — Eksiltme 17-1-1938 tarihne müsaçif Pazartesi günü saat (16) da Naha Vekâletinde Şose ve Köprüler Reisliği Eksiltme Komisyonu odasında yapılacaktır. 3 — Eksiltme şartnamesi ve buna mütelerri diğer _ıvıık (1088) kuruş mukabilinde şose ve köprüler Reisliğinden alınabilir. 4 — Eksiltmeye girmek isteyenlerin (12,125) liralık muvakkat temi- nat vermeleri ve ;:ıibl iılc:i yapabileceklerine dair vekâletimizden verilmiş Mütcahhillik vesikasiyle Ticaret Odasına kayıtlı olduklarına dair vesalk ibraz etmeleri lâzımdır. İsteklilerin teklil mektuplarını ikinci maddede yazılı saatten bir saat evveline kadar Komisyon Reisliğine makbuz makabilinde ver. meleri muktezidir. Postada olacak gecikmeler kabul edilmer. (4710) (8698) P. A l Kan çıbanları, el ye ayak parmaklarının kaşınlıları, dolama, meme iltihabı ve çatlakları, flegmonlar, yanıklar, tıraş yaraları, ergenlike ler, koltukaltı / çıbanları. Tedavisini en erken ve en emin bir surette temin eder, ark ispençiyari lâboratuarı T. A. SAĞ -