4-SONTELEFRAF Karışıklık yok Mısırda kral taraf- tarları kazanacak.. | 8 İkineikânun 098 Cin-Japon Çınlıler bu hnguşmada her şeye HIKAY Pencere Kumruları Yazan : M. Sevgi ştim, / Kafası uçurulan ! Bednam kadın | Narihi piyesler, tarihi filmler her | vakit merak ve alâka ile sey lJik hatıralarım maliktir. Bizden e KDDi * gözlrimden - silinmiyen b söylerlerken, Japonlar da narhı ka- DN Ka iR geelaee Kai ee SSD zanmak uğrunda hiçbir fedakârlık. 227 n0z z a b ;g.î.';..;nblj.,____ fan vazgeçmiyeceklerini İlân ediyorlar.. döndüm, larda yaşam a ae İçinden mektubu bir kaç kes mak zrxkuı duyuyoruz. 4, evimizin Bağlılık ak lıav» anın feci bir sahı n bir sahnesi önünde İ- k ı hareket,: öğrenebildiğim- beylik- bir sek hakikatto o zamanda yaşamadı- (,0 AO nGden ibaretti. Bir - genç n kızdan görebileceğim hafif bir te - zaklaştırabileceğimiz için tarihi pi- bessüm, beni 0 zaman erişil - yösler, filmler her vakit meraklı $e- |mez bir mur Sik sık kalıplattığım yatırır, yeni terlemiye yıklarıma, arzu ettiğim şekli vermi- ye uğaraşırdım. O zaman, Tepebaşındaki nu bir kere daha göstermiştir. Fran- |gazinoların bl: sız ihtilâlinde kafası uçurulan Marle |dilberi le Antoinette beçlbaht bir gen karısıdır. Y değilim. Sizi bu al zından sanra bekli: Başvekli Mahmud paşa Yeni hükümet iş başına gelir gel- mez © zamana kadar mevcud bulu- nan bir takım gençlik teşkilâtını da- Bitmiştir. Nahaş Paşa'nın zamanın- da mevcud olan «Vefd» fırkası bir gün ekseriyeti kaybederse filen va- y im olabilmek için kurulan | bu teşkilâtın şimdi dağıtılması kar- şısından ehemmiyet verilecek - gibi bir vak'a çıkmamıştır. Mavi gömlek- Dler Kahire şehrinin ortasında ken- dileri için tesis ettikleri kampları derhal bırakmışlar, çekilmişlerdir. beraber yeni Mahmud pa-| lde karşıla- | n geri kal- Mahmud paşa her türlü ted. ası elinden ü engelleri çıkaracak- tır. Fakat bu takdirde de hüküm yeniden intihabat yaptırması, bu su- retle kendisine ekseriyet temin et- mesi çok mümkün görülmektedir. Çünkü yeni intihabat yapılırsa bu | kral namına olacak, halk- ise kralı çok sevdiği için hükümete rey v cektir, Meşhur Amerikalı Haydut kendine Yer bulamıyor Şimdiye kadar nereye, gittise kimse istememiş .: O da oradan oraya do. Taşmağa mecbur olmuşt- düşünerek korkularımızı u- er bulmakta devam edecektir. | Fransız sal da çok bahse dame Capet'in uyandırdığı alâka bus ölan Ma- çalgılı |i esmer bir rum | Vet ediyordu?. Merak içinde kıvra” urduk. O gün |? HY ordum. Bi nde, hükümdar erd elbiseyi nemin verdiği | mendil cebi- dan güçlük. Di yaptırd laşmaktan ukmn:_vmrvk. kabul saatimi so lıkla - bekledim. atler o kadar uzun geli Bu resim 1793 de idam edilen ipekli beyaz mendil , baba yparabildiğim bi sevdiğim rum paratoriçeyi ihtilâl mahkemesi avukatile konuşurken göstermekte rlar İtim. İçim İya bu Settar bı<k1<ı ise, € Şanghayda İngilizlerle Japonlar karşı karşıya Arâhk kapıdan İçeriy (Resim İllustrasyondan alınmıştır) Ar pıdan İi bir elin beni çeki kaç akşam, ayni saati pışından içeri gird sızıyordu. Den çoktanberi boş kalan bu eve, yeni bir kiracı taşınmamıştı. Bir iki a daha ilerlemeden, kafesin rak, beyaz bir £ tüğünü gördüm, tık randevumdan da, o g şarıya Japonların #4IK şart- (Söylenen maksada göre Tokyo hü- i bildirdiklerinden İkümeti Çin ile anlaşmak İstiyordu. | ( me vorilen haberlere |Çin milletine değil, fakat Japonya | lti noktada toplanı- Wu eyhine propaganda yapanlara kar- jst bir harb açtığı ileri sürülmüştü. | Çinliler şim, r Amerika- vesajiti nakli- (hların ve Axrupalıh ü - Çin de A İmüdahele, a arasında yapılmış olan ve İfiti bir müdahale olm. lele adı verilen İGerek Amerika ve gerel İmisaka $ imiş; 3 — Çin- |Çinde kendileri İde daimi surette J.ıpnn kıtaati bu - İmıntakalarında Ja lundurulmalı imiş; 4 — Bazıy erler (doğrudan d de askerlikten teerid edilmeli imiş: Jramadıkca mı 5- lı,m M ı:ul St miyeceklerini düş- Tarı, yeni ahbabım — naza - çekmeği (Devamı 6 ncı sayfamızda) PSAKARYA SINEMASINDAq Yıldızların en nefis ve en sevimlisi DANİELLE DARRİUX'nün ci muvaffakiyet haftası olan SUİISTİMAL DAVASI Filminde gören erkekler ihtiras duyuyor.. Kadınlar hayrette ka- lıyor., Genç kızlar heyecana düşüyor.. Genç erkekler gaşyoluyor Dikkat * Bu film, Razartesi günü son matinesine - kadar gösterilecektir. zaemeem a GT D BUGÜN İPEK Sinemasında 2 BÜYÜK FİLM BİRDEN 1- Güneş Batarken Hissi, Muazzam, ve Mükemmel -şaheser Baş rolde : EMİL YANİNGS - LOÖREL -HARDİ ve iKİZLERİ 'TTÜRKÇE SÖZLÜ büyük komedi, nların olamadı. İngiltere muayyen olan tarafından tecavüze uğ- Mmuayyen bir v tecavüz hare- aman iş de- sahada:her h emlâk de C:ı metince tazmin İketinde bulu edilmeli imiş. Hişecektir; dedile © kadar iyi seçilmiş ve İziyet nazi ine konarak Çinlilere tek- |ç ki buna bakılınca der- |bir şıliyor: Demek ki Ja | başa Çini almışlar, ar- | in hiç bir mukave tarafı kalmamış, Japonlar da ( arı ile sürerek dediki ettirir, belki. Halbuki daha iş o raddelere ge memiştir. Japonların askerlik kuv- ',m,h St tü b vetleri ne kadar ileride ve Tokyo hü » yara karşı vi metinin de diplomatlı Vli Böster- angi 'a çıkarak afhaya girerse buna şaşı Avrupalılarla, Amerikalıl İrini kabul Haydut Alkapan lerine çekerek onları tüketme iye kadar Japonlar Çinde her g hangi bir suretle arazi almak maksa- dinda oln iddia etmişlerdir. dir. Kidtiger şimdi başka al- tında dol.: k | Amerika — Al Kapone ismindeki haydudun son senelere kadar kor- | kunç bir şöhreti vardı. Şigagoda her tarafı haraca kesen Al Kapone ni- hayet yakayı ele vermiş, çetesi da- gıtılmıştır. Onun arkadaşlarından Kidtiger vardır. Amerikada tehlike- li adamlardan sayılan ve yakalan - mak için her yerde takibedilen bu a- amandanlığı yapıyor, hem de hükümetin idaresini elinde bulun- İduruyordu İ İişleri diğer gı tarafından görülecektir. Başkumandan Jordu ve muhasara işlerile meşgul o- hacaktır. Bethoven'in ilâhi müziği Tolstoy'un en güzel eseri KADIN VE ERKEĞİ ALÂKADAR EDEN MEVZU KREUTZER Güzel bir kadının İztirabı so NA T Seven bir erkeğin kıskançlıh Fransızca Bir gencin aşkı ÜL DEROYER PETER PETERSON JOHANES HEASTER TÜRK Sinemasında — - - - aa —— — Vicdan beni sev... Dediği hâlâ kulağımda, gözleri hâlâ gözlerimde, alevden busesi hâlâ dudağımda, halbuki, ben önü unutmak istiyorum. Bu, muhakkak lâzım. Niçin © hayal beni zorluyor?.. Ben belki, sevilebilirim. Fa- kat, sevmemeliyim, rı bakire Vici Sikoski geçenlerde Fas'a gitmiş, oradan da istenmiyerek dönmüş, lâl Marsiılya'ya çıkacağı | sırada kendisinin Fransaya ayak ba- | —J3bonlara gelince; geçenlerde «San | samıyacağı bildirilmiştir. Fakst Ya- brotgraf» m bu sütunlarında Tokyo | nında iki sivil Fransız polisi Olduğu (hükümetinin daha dört sene harb halde vapurdan çıkarak Marsilya'ya (uzarsa ona göre milletin mevcud komşu olan küçük Ander cum- içervetine müracaat ederek buna da- | huriyeti toprağına kadar sevkedil- (yanmak niyetinde olduğu izah edili- miştir. Fakat Al Kapone'nin orada |yordu. Japon başvekili yeni sene da tutulmayacağı pek belli değildir. ! (Devamı 6 ncı sayiadz Fransaya lebilmiş ise de Avru tığı şu geçen yazdanberi nerede ba- rınacağını bilemiyerek oradan ora- ya dolaşmaktadır. Çü ç bi raf bunu kabul etmemektedir. Ne- reye giderse o memleketin zabıtası- mı kendine karşı tedbir almış bul - makta ve her yerden çıkarılmakta- Herkesi düşündüren mevza Mevsimpin en muhteşem filmi Hâveten | EKLER JURNAL Nezihe öyle şirin, gönül alıcı kız ki.. deş gibi seviyorum Onu kar- Zaten yaradılışın bir kardeşi bile çok gördüğü insanlara Nezihe'den daha iyi kardeş mi olur?. Can çocuk, asil, kibar, halük, son derece r terbi- yeli, faziletkâr. Koyu kumral saçları, ince uzun bo- yu, dolgun gi itinalı edası, bembeyaz feni, pem- be yüzü, maiş gözleri ne kadar şub, 1âtif ve dil- berse huyu, ahlâkı, seciyesi de öyle. Nerede bana, bırsından: — Piç... Diyen ve koca bir sürünün !çınde annesiz, ba- basız bir tek öksüz ve yelime iftira eden zengin, fa- kat, mağrur ve küstah hasımlarım?. Nerede bu astl ve kibar kız... Nezihe ile akşama kadar beraber oturduk; ko- nuştuk. Amma Vecdet de beraber. Sanki, kızlar 2- ! Ayağını denk al, 13 Temmuz Nezihe'den mektub aldım. — Kaç gündür neredesin? Diyor, ilâve ediyor: — Göreceğim geldi, muhakkak gel, Hem sana mühim havadislerim var, Acaba ne havadisleri?.. Yoksa Vecdet öna ben- den mi bahsetti?. Bu çılgınlığı da yapar mi?, Yoksa, daha başka havadisler mi?. Merak edilecek şey! Ne- zihe her olur olmaza havadis demez. di, yüzünde mânalı bir tebestüm yayıldı, yine © ye- şil gözlerini gözlerime çevirdi; âdeta sevin; İçinde: * O, buyurunuz Bayan Dedi. Bu; — O Ne kadar mânalı idi birdenbire onu böy damarlarım karını yor derinliklerine çekiyer, ram ” ediyor. Bu, engin uçurumdan korunmak, derinliklerine — yuvarlanma- mak için dajma çok uzakta durmalı; başka çare yok, Nezihe yukarı kattan sesimi alır almaz merdi- venleri koşa koşa indi; yanıma geldi, boynuma sa- Ewr_uı sıktı. Fakat ben, tıldı, gözlerimden ve yânaklarımdan öpti le karşımda görünce şaşaladım, — Ben de bugün bekliyordum. İyi ki geldin... 15 Temmuz En çok da o Hani masallarda Rüzgür m haber veriyor, götürüyor, kerameti mi var?, da bulmayayım m cak, Beni de, zaten Nezihe'lerde tanıı da işi bu hale kadar vardırdı. Dâha kapıdan içeriye adım atar wel Voedet'le karsılaslım. Hafif bir yok mudur?. Tıpkı onün gibi: vercinler mi Yoksa Nezihe Mi ça ğarıyor?. Nedir, bilmem. Dün, yine Vecdet'i ka Gece gündüz galiba Nezihe' rin evinde. Biraz akrabalıkları da var. Ondan ola- cık bir soğukkanlı — Nasılsınız.. Nezihe nerede?, Dedim. Nedense, bu çocuk üzerimde güçlü bir l tesiri yapıyor. Bugün ona evvelki gi daha çok tütkünlük hissediyo: Bu âşik olmak- tan ziyade, kalbden değil, sinirlerden gelen bir arzu ve his! Hakikaten bi mliyor. Kendimi zor tutuyorum. İnsan enun gözlerine bakiınca ö; bir hırs, öyle bir arzu duyuyor ki.. O bir çift, iri, ye- gil alevli göz derin bir uçurum gibi: Baş döndürü- mektub dı. Sonra, sonra aftmaz, ilk ev- baş selâmı ver- Dedi, koluma girdi. Kendi odasına doğru yürü- dük. Vecdet, Nezihe ile benim öpüştüğümü görünce, şehvelin tutuşturduğu gözlerinde parlıyan ateşli kı- vılcımlarla de üuzün uzün baktı, yarı ciddi, yarı Iâtife: — Yoo... Yoo... Bu kadarı da göz önünde olmaz! Dedi ve güldü. Fakat, ne ben, ne de Nezihe ses çıkarmadık. Ben kıskançlığına ve damarlarında ya- nan bol hirs ve arzuya bağışladım; Nezihe de sırasız ve kaba mizahcılığına... ğası gibi: Hiç yanımızdan. ayrılmadı söylüyor, tatlı tatlı hikâyeler anlatıyor; hepimizi: — Kah.., Kah... Güldürüyordu. Arada bir lâfı gençliğe, güzelli. ğe, kadına, beden yakışıklığına, modaya getiriyor: — Meselâ, Vicdan gibi... Deyip duruyor. İkide bir böyle söylerken, üze- rimde ne tesir yaptığını da görmek İstiyor, gözlerini göz bebeklerimden ayırmıyor. Ben de tabii... (Devamı var)