Prensiplerimiz * Bazı arkadaşlarımız, yeni Türki- yenin bütün davalrına temas eden Bon nutkun yalnız bir fıkrası üstün- de durmaktan hoşlanmaktadırlar: «. Bizim devlet idaresindeki pro- gramımız, Cumhuriyet Helk Partisi programıdır. Bunun kapsadığı pren- sipler, idarede ve siyasette bizi ay- dınlatıcı ana hatlardır. Fakat bu prensipleri, gökten indiği sanılan ki- tabların doğmaları ile asla bir tut- mamalıdır. Biz ilhamlarımını, gök- ten ve kayıptan değil, doğrudan doğ- ruya hayattan almış — bulunuyoruz. Bizim yolumuzu çizen; içinde doğ- duğumuz yurd, bağrından çıktığımız Türk milleti ve bir de milletler tari- hinin binbir facin ve ıstırap kayde- den yapraklarından çıkardığımız ne- Heedir. .x Bundan şu manayı çıkarabilir mi- yiz: — Binaenaleyh kalemlerinizi ele alınız; Cumhuriyetçilikten başlaya- rak, ne kadar parti prensipi varsa, onların yurd ve halk menfaatlerine hâlâ uygun olup olmadığını müna- kaşaya girişiniz. Eğer sizi parti esas- larından ayırmakla itham edenler olursa: — Efendi, onlar ayet değil- dirler. Biz hayata bakarız. İmdi. mukaddimesi ile müdafaanıza baş- layınız, Bir kelime ile cevap verelim : Ha- yarl.. Türkiyede tek parti vardır ve hü- kümet onunla birdir. Böylebir parti, prensiplerinin katılaşmasına, don - masına, hayat ve realitelerle müna- sebet kesmesine meydan veremez. Biz, müsbet ilimciler ve lâyikler, e sasen bütün dinleştirilme ve naslaş. tırılmaların aleyhindeyiz. Bu demek değildir ki ayni iktidar, kendi prensiplerinin mütemadiyen demagojik münakaşalar malı olma- sına müsaade edecektir. Her gün ka- 'nun ve nizamname tadil ettiğimiz o- lur: fakat ana yasaya dokünuyor tmuyuz ? Hayır, bizim prensiplerimiz var- dır: Ve bu prensipler bizden, yani Kemalist olup olmamayı ülçmiye yarar, bugün için, ve ne kadar sü - receği tahmin edilmez uzun bir za- man için, kat'i düsturlardır. Cum - huriyet Halk partisinin tarihi tetkik edilecek olursa şu görülür ki pren- siplerimizden hiç biri hemen kon - muş değildir. Atatürk, zaferden son- ra İzmite geldiği vakit, kendisine n adı ne olacağı sorul- Halk !» cevabımı ver- mişti, Atatürk'ün enü takip eden meşhur, halk ile konuşma turnesin- | de şimdiki parti prensiplerini nak- | zedecek fikirler gösterilemez. Hare- ket noktamız fasla değişmemiştir: Sınıfcı değil, halkeyız; umumi men- faatcıyız. Öyle kalmaktayız ve kala- cağır. Bizim parti programımız, her ce- ne bir esas yerine başka bir o« Falih Rıfkı ATAY |bir prensip yerine başka bir pren- |sip konarak değili, fakat, hayat ve realitelerle milli ihtiyaçların ilhani ettiği ana prensipler, mütemadiyen |tamamlanarak, mütemadiyen daha bizleşerek bugünkü haline gelmiş- tir. Prensiplerimizin asıl hususiliği, taklit olmamaktır. Ve onu sola çe- kerek, bizim olmıyan kalıplara sok- mak isteyenlerle, sağa çekerek yine bizim olmıyan kalıplara sokmak is- teyenler arasında hiç bir fark yök- tur. Bu bahse hakikaten nihayet ve- relim: Biz Moskova komünizmine, |Berlin »nasyonal sosyalizmine ve Roma faşizmine hürmet ederiz, A- na hatlarda münakaşa götürmez 'kat'i düsturlara dayanan Kemuliz - |min, ne bu davalara çeker ve cekilir, ne de münakaşasında İki Türk tara- fn biribirini bu rejim adları ile it- İham etmsine misaade eder hiç bir 'mübhem tarafı yoktur. Biz doğmalara saplı kalmıyacağı- |mız gibi, inkılâpcı vasfının gösterdi. ği üzere, geriye doğru hiç bir mü - esseseye bağlı kalınmasma da im - kân vermeyiz. Fsasen yine bu vasıf İsevki iledir ki, hayat ve realiteler, iyurd ve halk ihtiyacı, cebrettiği za- man, ileriye, datma iktan bizl ne doğmalar, |ne formaliteler, hiç bir şey menede- mez. Yoksa İnkılâpçı demek, bazı |sinsi tefsirler gibi, şu veya bu tarih- te inkılâb yâdolunan bazı esasların müdafaacılığı demek değildir. Di- namik kellmesinin manasını, tuldat ve öpoörtü nizam İle karıştırmıya hm! Bizim milliyetçiliğimizi de iyi an- |tamak Jânamgelir. Taklitçüleri bu hu- susta halâya düşürmeklen çekin - dirmek için, Atatörk'ün müli çalış- malara başladığı gündenberi, onun dahi ileri bir telâkki ile bizim mali- mız olduğunu söylemeliyiz. Biz mil- liyetperverlikte ne hristiyan, ne irkçı anlayışı kabül etmeyiz: Kül- türcüyüz. Biz milliyet davalrımıza din ve kan kavgası karışlır(mayız. İptidafler veya bugünkü menfaati öyle olanlar gibi, kan değil, kalb ve şuur tahlil ederiz. Ümmetçiliğin bi- zi Türkün adını bile silecek bir gu- ur uyuşukluğuna — sürüklediği za - manlar uzak değildir. Parti programını ' iyi okuyalım: Onuan osazları hayat ve hakikate uy- gun olarak, daha uzun müddet bize yeter. Onun hem mekteblerimizde, |ders olarak vetilecek, hem kitablarda izah ve tesbit edilecek bir siztem teş- kil ettiğine de süphe yoktur. Prensiplerimiz vardır ve prensip- çiyiz ! Bunların bugünkü hayata uygun- Tuğuna nasıl tmanıyorsak, milli ha- yatımızın ileride inkişaflarına uy- mayı da öyle bir ana prensip olarak alıyoruz. Falih Rıfkı Atay Sov —a yet Rusyada galeî yan ve hiddet var (Bitrenci sahifeden devam) verilmekte ve çok mühim meselele- rin görüşüldüğü kaydedilmektedir. Roma - Berlin mihveri, bugünler- de çok enerjik siy ne olmüş bulunmakta ve diğer mem- leketlerde bu faaliyetlerin tesirleri de görülmektedir. Fransız gazeteleri İtalya - Alman- ya ve Japonya paktını tahlil eder- Terken bunun Soövyet Rusya aleyhi- ne olduğu kadar belki daha çok İn- giliz İmparatorluğu aleyhine müte- wveccib bulunduğunu ve. kömünizm düşmanlığının bir maske olarak kul- lanıldığını kaydetmektedirler. Bu hususta en İleri giden gazete Pöt Parislen'dir. Bir makalesinde: «Artık Almanyanm tayyarelerile Londrayı dövmesine, İtalyanın Mısırı tehdidi- ne ve Japonyanın Singapura saldır- masına mani kalmamıştır... demek- tedir. Siyasi mehafil, kısa bir istik - bal içinde bu paktın mühim vaziyet- ler ihdas edeceğinde müttefik gö - TüNMektedir. SOVYET RUSYADA TE- ZAHÜRAT Moskova, 8 (A.A.) — Sövyet hü- kümeti erkânı ve Stalin, ilkteşrin ih- tilâlinin yıldönümü — münasebetile yapılan büyük bir geçid resminde Bazır bulunmuşlardır. faaliyetlere sah-'motörlü 200 topun geç İte bulunduğunu beyan etmiştir. | Bunu müteakib, piyade ve süvari kıtaatiyle motörlü kuvvetler geçmiş; tir. Geçit resminiti €n parlak kısmımı Şi teşkil et miştir. Bundan sonra da her cosa - mette tarıklar geçmiştir. Bu esnada İyüzlerce bambardıman ve 6 miztarda Ga avcı tayyaresi lan üzerinde uçuyorlardı. MUSOLİNİ NUTUK SÖY. LİYECEK Roma, 8 (Hususi) — Bay Musoli- ninin İtalya - Almanya - Japonya a- İrasında aktedilen muahede müna- jsebetile bir nutuk söyliyerek beynel. milel son vaziyeti ve İspanya - Çin harblerini İtalyanın nasıl karşıladı - ğini anlatacağı haber verilmekte - |dir e mlarenİÜAmANİ a nni ö ire ee eeei Yalnız Romanya- ya değil merkezi Avrupaya da.. Romsnya ile yeni bir ticaret an- laşması yapmak üzere Bükreşe gi - decek olan heyetimiz, bu perşembe İktısad Vekâleti İdari Müsteşarı Fa- ik Kurdoğlunun riyasetinde Anka « radan hareke! edecektir. Heyet, Bük- dleriye doğru | Moskova garnizonu kumandan |Tadan hareke! < Budueni kıtaatı Mareşal Voraşilof'a |FSsteki işini bitirdikten sonra Mer. | takdim etmiş ve Voroşilof da askere |Kezi Avrupa devletlerile ticari mü- hitaben söylediği nutukta Kızılor - dunun bir sulh ordusu olduğunu ve fakat taarruza uğrarsa harbi düşman le_ı!_ıelkıirı götürccek kablliyet- p ,Bidecektir. , nasebetlerimizi tanzim için seyaha- tini orta Avrupaya kadar uzatacak ve bu meyanda ilk olarak Viyanaya ( înnguldakla Uzun Mehmet Bayramı Memleketimizde ilk defa olarâk İmaden kömürünü bulan Zonguldak- İh Uzun Mehmedin bu mühim keşfi- nin 109 uncu yıldönümü bugün Zon- guldak Halkevinde büyük merasimle kutlanacaktır. İkinci Mahmud zamanında bahri- İyes daskerlik yaptıktan sonra mem- leketine dönen Uun Mehmed, buğ- üğütmek üzere değirmene geit- Mmiş, sıra beklerken dışarıda germiye başlamış, bu sırada bir akşam evvel ağan yağmurların sürüklediği taş- lar arasında maden kömürünü gör- Müştür. Bunun üerine o civarda giz- llce taharriyat yapan Uzun Mehmea, nihayet bu kömürlerin bulunduğu jyeri keşletmiştir. Kendisine daha İs- tanbulda iken nümüneler gösteril - 'miş ve memleketinde böyle bir şey bulursa bunu haber vermesi bildi - ırılmlş olduğundan Mehmed bir çu- val kömürü sırtına vurarak tektar İstanbula gelmiş, nihayet bu suret- le de bugünkü zengin kömür maden- lerimiz meydana çıkarılmıştır. Hatayda yine Tahrikâta Başladılar Hataydaki yeni Fransız Delegesi- n iyi niyetle harekeline ve yeni tedbirler almasına rağmen son gün- lerde yine müfsid ve gizli eller sah- İneye çıkmış, ortalığı yeniden karış- İtırmıya başlamıştır. Bu arada Mil- letler Cemiyeti namına Hatayda bu- hkunân heyete müracaat edilerek Ak- tepelilerin Hataydan ayrılmak isto- dikleri bildirilmiş, ve bunu ispat için bu heyote Aktepe halkı namına Ve- rlimiş olduğu iddia edilen tamamile sahte bir vesika verilmiştir. Heyet, bu vesikayı alınca mahalli İhalkla temas etmek istemiş, fakat İıynı şebeke binbir dolap çevirerek Komitenin Aktepelilerle konuşma - sına mani olmuştur. Bu hususta en mühim rolü, yeni delege tarafından tahrikâtçılığı dolayısile — Kırıkhan kaymakamlığından azledilen Salâ - haddin ile onun can ciğer dostu Agop adlı bir Ermeni oynamıştır. Çünkü İher nasılsa komitenin tercümanlığı- na b uikl şerir tayin edilmiş oldu- gundan bunlar heyeti istedikleri gi- bi idareye taşebbüs etmekte ve bey- nelmilel komitedekiler de lisan bil- medikleri için bu adamların her ş İyini zarur! olarak kabul etmektedir- Ter. Komite, bilâhare Kırıkhana geldi- ği zaman ahali namına seçilen btr heyet, Komitedekilere Aktepe me - | selesinde çevrilen dolapları tercü - mansız olarak anlatmıya muvaflak olmuşlardır. | Antakya Jandarma kumandanlığı- na tayin edilen Mihran işe başlamış- tar, YENİ REJİM İÇİN HAZIRLIK Diğer taraftan halk, büyük bir sabirsızlıkla 29 ikinciteşrini bekle - mektedir. Çünkü-bu ayım 29 unda Hatay yeni rejimine kavuşacaktır. | 29 ikinciteşrinin parlak surette karşılanması için halk şimdiden bü. yük hazırlıklar görmiye başlamıştır. | HATAYDAN İLK İHRACAT Denizyolları İdaresinin vapurları |her hafta muntazam sürette İsken- |deruna uğramaktadır. Son defa İs- kenderuna giden İnönü vapuruna memleketimiez ilk delfa bir ihraç malı gönderilmek üzere anason yük- ietilmiştir, Münhal mebusluk- lara seçim yapıldı Dün Beyazıd - Kütahya ve Zon - busluklar için seçim yapılmış ve Halk Partisinin gösterdiği namzed- ler İttifakla seçilmişlerdir. Ajansın bu husustaki telgrafını aynen ya - zıyoruz: Ankara, 7? (AA.) — Cumhuriyet |Halk Partisi Genel Sekreterliğin - |den: Boş olan Beyazıd ve Kütahya ve Zonguldak saylavlıkları için 7.11.937 pazar günü yapılan seçimde Cüm- Kuriyet Halk Partisi namzedleri Sıh- hiye Vekâleti Müsteşarı Hüsamed. din Kural, Başvekâlet Hususi Ka « lem Müdürü Vedid Uzgören, eski Erzurum saylavı tarih, coğrafya öğ- retmenlerinden Necati Güneri itti- fakla seçilmişlerdir. (Birinci sahijeden devam) İkümet azaları da kendilerine mah- sus olan yeri işgal etmiş bulunmak- 'tadır. Kordiplomatik, muhabirler ve ga- zeteciler yerlerini almışlar, büyük bir dikkatle bu programı dinlemek- tedirler. Reis, Meclis açılıp zaptı sabık hu- lâsası okunduktan sonra sözü Baş- vekil Celâl Bayarâ verdi. Kiymetli Başvekilimiz alkışlar ara- sında kürsüye çıkarak günlerden - beri hazırlanan programını okümi - 'ya başladı. Geçen pazartesindenbeti vekâlet. ce de bir kaç defa yazdığımız veçhile Ulu Önder Atatürkün hafta Mecliste irad buyurdukları yülhk nu- rektiflerden ilham alınarak tanzim edilmiş olup bu direktiflerin tatbik tarzlarını tafsil ve izah eden bir u- mumi kalkınma plânıdır. Cumartesi günü toplanan Parti Grupu tarafından hararetle - tasvib Jolunan bu programın Kamutay umu- mi heyetince de ayni şekilde tasvib olunacağı ve kabineye müttefikan itimad beyan edileceği şimdiden mu- hakkak sayılmaktadır. ta olan programın en ziyade göre batan kısımları iktısadi, mali, bira!, adli, tdari sahalarda bulunmaktadır. Bu arada İktisad - Vekili olarak şekkülleri kurmuş bir devlet adamı olan Celâl Bayarın, Başvekil sıfatile lara daha geniş mikyasta hareket ve hız vereceği programdan anlaşılmak- tadır. Programda sanayileşme siya- setimizin devam edeceği anlatıl - makta ve bu arada bilhassa milli i tihsalât ve ihracatımızın arttırılacağı ve nakliyat fiatlarının indirileceği noktalarına ehemmiyetle işaret edil- mektedir, Bundan başka vergilerin tevhid e- burmanine MvaLal M ai mEar deresndnimr Yeni kararlar Verildi (Birinci sahifeden devam) Ancak şehirde yavaş geçilmesi için işaret konulan yerlerde, virajlarda, yol kenarlarında sokakların her han- gi tesisat yapılan kısımlarında, cad- de ve sakakların birleştikleri yerler- de, köprülerin üzerlerinde, kemer altlarında çivili geçid yerlerinde heş kilametreden fazla sür'at yapamıı - yacaklardır. Bundan başka çok ça » murlu zamanlarda, yağmurlu ve kar- b havalarda, otomobü, otobüs, mo- tosiklet ve kamyonlar, etrafa z:0ş ve gibi şeyler sıçramasına meydan vermiyecek şekilde gayet ağır su- rette seyredeceklerdir. Motörlü kara nakil vasılalarını, her kim olursa olsun, tayin edilen hadlerden fazla sür'atle tal eden- ler, zifos sıçratanlar, beş kilemetre ile gitmek mechuriyetinde oldukla- rı yerlerde daha ziyade sür'atle gi- denlerden de evvelâ nakdi ceza rhh- nacak, ikincisinde bu ceza iki misli olarak tarhedilecek, üçüncüsünde bir daha şoförlük etmemek üzere vesi- kası istirdad olunacaktır. Bu. kararın tatbikına öni yılbaşı başlanacak ve bütün — polis İkuvvetleri her zaman âni yoklama- |lar yaparak bu <kararın tatbikını kontrol edeceklerdir. Kadın yüzünden . * bir cinayet Anadolu Kavağında oturan ve bir tüccarın yanında kâtiblik etmekte Jolan Seyfi ile Kavaklı Balıkçı Ya- kub ayni semtte oturan bir kadınla mü te bulunmakta oldukla - rından Seyfi ile Yakubun fena halde araları açılmıştır. Bir müddettenberi devam eden bu münaferet dün ak- şam sot haddine varmıştır. Seyti ile Yakub, tekrar bu kadının evi civarında karşılaşmışlar, biribir- lerile kavga ve küfür etmiye başla- mışlardır. Bu küfürler Yakubu kız- |dırmış ve Yakuh bir aralık hâmil ol- duğu bıçağı çekerek Seyfiyi ağır su- rette yaralamıştır. Seyfi hastahane |ye kaldırılmış ve Yakub kaçmak ü- zere iken yakalanmıştır. lerin geceli gündüzlü çalışmaları ne- “hat verildikten sonra kaar ve deniz ticesi Şaptıkları bu program, evvel - İtlcaret kantırılarının. buğgünkü ihti- tukta işaret eyledikleri yüksek di - | Kamutayda şu dakikada okunmak- | vaktile muazzam iktisad, sanayi te- jbildi. Hükümetin başında bulundukça bun-| İlerinden Boğos, husı JAltıyola İtir. Kadıki Jadını taşıyan kadının kaburga kes Celâl Bayar Bugün Mec- liste proğramını okudu dilerek tenzil edileceği müjdelen - mekte, bu hususta — Mecliş azaları tenvir olunmakta, hayatı ucuzlatıcı tedbirlere ne suretle ve ne zaman tevestül edileceği izah edilmekte, İküçük sanayi erbabına kredi temin! (için alınacak tedbirlerden bahsolun- maktadır, Bundan sonra her çif' toprak sahibi etmek hakkında veri- len karara tema rar hakkında k Jizahat verilmektedir. Nihayet Adliyede yapılacak inkı- lâba geçilerek Adliyede adaletin da- |ha kolay ve daha seri bir şekilde tev- İzii esbabının istikmali hakkında iza- | İ açlaar güre ve borçlar kanunile te- Hif edilebilecek bir şekilde tadil olu- nacağı anlatılmaktadır. Hulâsa, program, her sayada mil'i kalkınma ve âhenkli bir imtizaçla i- rleme esasına istinad etmekte ve lâb tarihimizde yeni bir çığır a- çacak derecede büyük bir ehemmi- yeti haiz bulunmaktadır. Programın okunması ve itimad re- yi toplanması üç saatten fazla süre- jcektir. Programda miülete vâdedilen ye- niliklerin derhal tatbikına geçilebil- mesi için yeni kanun lâyihaları da rhal hazırlanmakta olup bunlar da yakında Meclise verilesektir. Mecliste okunan programin met- nini vaktinde alabildiğimiz fakdirde ikinci-bir tabı ile okuyucularımıza ğiz | KADIKÖYÜNDE BİR KADIN ÇİĞNENDİ Modada oturan manilatura tacir- otomobilile ünde gezerken, anda bir kadını çiğnemiş- yünün maruf silelerin - İden birine mensub alan ve Mediha İdün akşam Kadık mikleri kırılmış ve kadın öğır yara- | l olarak Haydarpaza hastahanesine kaldırılmış, Boğoz da yakalanmış - tar aNN a Nn d Haa ea | Gayrimübadiller Ne istiyorlar? Gayrimübadiller Cemiyeti yeni se- me için yeni idare heyelini seçmiş ol- masına rağmen, gayri mübadiller a- rasında cemiyete karşı hoşnudsuzluk (devam etmektedir. Çünkü küşük is: thkak sakibleri, cemiyetin daima büyük istihkak sahiblerini korudu ğunu ve şimdiye kadarki tevzisttan dalma onların — istifade ettiklerini, kendilerinin ise ihmal edildiğini çün- kü hem pek az bono aldıklarını, hem |de müzayedelere giremediklerini id- dfa etmekte ve bu vaziyet karşısın- da bonolarını yok pahasına sarraf. lara kıtdırmıya mecbur olduklarını söylemektedirler. Ancak, Maliye Vekâletinin mü - temadi şikâyetler üzerine gayri mü- hadiller meselesinir. kökünden hal- | ledilmesi için bazı yeni esaslar ta- sarladığı hakkındaki haberler şimdi- iye kadarki içraattan memnun olint- yan gayri mübadilleri sevindirmiş- tir. | Diğer taraftan bu kışım gayrf a. | |ba r, satlış komisyonunun hiç bir işe yaramadığı halde ayda sekiz bin llra masrafının olmasını doğru bul- mamakta ve bu itibarla gerek va- tış, gerek kıymet takdiri komisyon- larınm derhal lâğvedilmesini iste - ;mı-k!ı-d(rk-r. ! Dahiliye vekâleti | Hususi kalem | Direktörlüğü | Dabiliyo Vekâleti Hususi Kalem |Müdürü Arif Emniyet Umum Mü - | dürlüğünde bi rdaire reisliğine nak- iledilmiştir. Vekâletin Husust Kalem Müdür- |lüğünü şimdilik Parti Genel Sekre- terliği Başkâtibi Ziya idare edecck- |tir. Musikişineslar arasında davalar Bayan Safiye tarafından müsaa - desi ve muvafakati olmadan kendi- sinin şerkı söyliyeceğini ilân eden ve Turan Tiyatrosunda kendi men- faatine bir gece tertib eden Muhlis Sabahaddin aleyhine bir dava açıl- | mek üzere Devlet Demü İni ve mühim bir proje hazirt |hakemenin son celsesinde oK yazılmış olan mektüublar, İ mıştır. T taraftan kendisi tarafından —— Şirketi Hayriyede gece seterleri bestelenen şarkıları diğer bazı sazen- Şirketi Hayriye ramnana mahsus olmak Üzere gece seferleri tertib et- miş ve buhâ göre yeni bir tarife ha- lzırlıı':ıııln'. delerin kendilerine mal etmesinden İdolayı bestegâr Sadeddin tarafından da bunlar aleyhine bir dava açıl « mıştır, - KÜÇÜK HABERLER *& Beyoğlu Sulh Mahkemesi fından hakkında bir suçtan- ÖÜ tevkif kararı verilen Kadri adl H si, yolda zabıtanın elinden kâSTN , v Turan Cemiyeti Türk tf ve kültürüne aid gayet kıyil bir kütüphane vücude getirmiş” * Karadeniz Talebe Birliğik kongresini yapmış ve yeni B beyeti seçmiştir. * Tekirdağında her kaztdü yatılı köy okulu yapılmaktadil * Üsklüdar tramvaylarında talebeye tenzilâtli şeboke pas0 rilmek: ( slaj * Demiryolu sanaylinde 20 kişilik bir heyet dün Âl gönderilmiştir. * Balıkçılığımızın ihyası tır, * Yunan Krahı Lonüray İngiliz Kralının misafiri olmil * İsveç, Mületler lâh edilmesini, aksi tak tedir. ed * Mühim bir Yugoslav ask€f yeti bugünlerde Romaya gid! zı ziyaretlerde bulunacaktır. * Fransız gazeteleri, Yunafl hının Paris seyahatine çok büyÜtü €ehemmiyet vermekte ve KT kında-hararetli neşriyatta maktadırlar. * Boluda odun Ve kömür Dü baş güstermiş, fiatlar üç misll hlaşmıştır. &4 Camide başına sarık li ıh' n Seyit Rizanın — Hiyanet İ Vesikaları — - Dersim şakileri hakkındaki SÜ bugünlerde tefhim edilecektir- sergerde Rıza ile Kamer tarâl artık hiç bir şey inkâr |rine ve her şeyi olduğu Bi eylemelerine vesile teşkil © Seyid Riza bu moktublar! j rinde bilhassa, takib müfrezel€ çekilmediği takdinde çok Kaf V leceğini ve kendisinin 70 aşif raber başka yerlere çekil ta daha vüsi mikyasta devam f ğini yazmakta, Kamerin mef', da da aşiret reislerinkn nasıl P d ği ve ne yaplıkları anlaşılma” Bu hakikatlerin ortaya SÜT haydud başı Rizanın mantv”, çok sarsmış, artık bitkin DİF âkibetini beklemiye ba Beykozla Yeni ; arasında vap" Geceleri Beykozla Yeniköl V sında vöpur işletilmesi, bU , Anadolu yakasındaki llmld. '] bulun gece hayatından istifa€? — rilmesi kararlaştırılmıştır. Çok ağaç yetiştiret' ikramiye Memieketin her tarafında Ağaç Hayramları yapılmasi ağaç yetiştirenlere maddi lar cerilmesi kararlaştırılmı 11 1 ; Karamlürselde kaf” uğrayan h"::j çe © H ğ Geçen pazartesi günü şehrimize gelirken n «i bir kazaya uğrayan fl"— yaresi hakkında teknil y ıjvıemur beyet, işini bitirmiş ğ Avıkaraya dönmüştür ? Heyet, kaza hakkındaki tü ğ € porunu bugün Nafıa Vekilint — p sektir. ğ tayyarenin parçaları d? '93 ramürsel yolile Yeşilköy€ Ş Diğer taraftan — kazayi cektir. kilyat ı.ııııe-.“., Eşya na ucuz Denizyolları İdaresinin yat fiatlarında ucuzluk kararlaştırılmıştır. gıda ve inşaat maddeleri : ucuz tarifeye tâbi tutü M rıca iskele müruriye ÜCTE nu göre değiştiril. —— Köylü sigar8' öylü sigaralarının İstâP | vexîynııxıd.ın maada h;ı“' ğ sattırılmasına karar verili — İzmirde yeni İzmirde beş yüz y hastahane sekiz yüz bi alacaktır. e :