27 Ağustos 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7

27 Ağustos 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Balkan Deniz Harbini Uç zırhlı dışarı Yunan dona'nm;s_ına*“Harbe hazır D - 1 -— nın Boğazdan Niçin ve Nasıl Kaybettik? çıkışı ol!,, işareti verdirdi emileri geçmiyorlardı. Fakat Yu - Şı:.-ı zarhlıları ne zaman Bozcanda raflarına gelmişlerse buradan geçmişlerdi. «Doksa» muhribi o gün in taharrisine devarı etli ve bu yada üç te zırhli gördü. Fakat bu zırklıların isimlerini 6 da haber ve- remedi. Halbuki amiral bu gemilerin sıasında « Barbaros » tipi iki zırhlı geminin de mevcut olup olmadığını mutlaka bilmek istiyordu. Çünkü bunlardan birinin (İmroz) muhar besinde kazanlarımın hasara uğradı. mulüm bulunduğundan bunun ta - mirinin bitip bitmediğini anlamak istiyordu. Şayet tamiri hitam buldu- ğü anlaşılırsa artık her saat düşman dönanmasının ikinci bir kuruç ha « Feketini beklemek lüâzimdı. «Doksa> nn taharriyatından — bir çıkmadı ve düşman donanma- halta geçinciye kadar görünmedi. 28 Birincikânunda «Doksa» muh- Tibi karakolda iken Bozcaadanın kar- pısındaki «Beşige» tarafında bir ra- Bt İşaret istasyonu gördü ve ami Talden telsizle aldığı emir üzerine bu Istasyonu tahrip etti. Ayni günün akşam üzeri «Hamidiye» ve «Meci- diye> kruvazörleri kısa bir müddet Boğaz ağzında dolaştılar, 30 birinci- kânun sabahı fecirle beraber <Ha - midiye» ile «Mecidiye» tekrar gö - züktüler. Bunlardan birincisi İmro- za, ikincisi de Bozcaadaya yol ver- mişlerdi. Bu gemiler mutad veçhile derhal karakoldaki Yunan gemileri- ne doğru harekete haşladılar. Niha- yet saat sekiz buçukta (Barbaros), (Turgut) ve (Mes'udiye) zırhlıları- nın Boğazdan dışarı çıkarak — garba doğru seyrettikli ö donan' reket edilmişti. Bu sırada gelen bir telsiz, düşmamın tekrar Boğaza dön- düğünü bildirdi. Fakat amiral (Mon- &rca) a dönmedi ve seyrine devam etti. Aradan biraz yakit geçtikten sonra «Lecon> Muhribi bir telsiz veterek şmanın, önünde kruvazörler bu- iunduğu halde « Saros» körfezine makta olduğunu bildirdi. Yunan donanması - Bozcaadanın garp burnu hizalarına geldiği zaman Osmanlı donanmasının cenuba dön- düğünü öğrendi ve : — Harbe hazır ol ! işaretini kaldır- dı. Düşmanın harekâtı İmrozun ce- nubu şarkisindeki «Kefalo» burnu hizalarında bulunan «Leon> muh binden takip ediliyordu. 'Bu sırada Boğaz ağzında «Âsarı Tevfik» gö - rTündi «Leon> a birkaç mermi attı. Lâl h mesafe çok uzak olduğun- dan bir netice hasıl olmadı. Yunan €onanması bu suretle İmroza doğru seyretmekte iken saat ikide «Leon» tekrar bir erdi ve düşmanın Boğazdan girdiğini bildirdi. Harbin başlangıcında Selânikte bulunan Osmanlı kuvvetinin takvi - yesi için Cavit Paşa kumandasında |(25,000) kişilik bir kuvvet b gönderilmişti. Fakat jbulan hâdisat dolayısile bu kuvvet Selâniğe yetişemedi ve Makedanya- da müttefikler tarafından muhasara edilmek tehlikesine düştü. Bunun üzerine Cavit Paşa Arna- vutluğa geç t malzeme ve pa- ra noksanlığından dolayı burada da |İsa sandal batırma, çok eğlenceli ol dı.'du, Bir taraftan yarışlar yapılırken inhilâl etmek tehlikesine maruz k: Bu vak'a üzerine Osmanlı reti Cavit Paşaya para ve talimat gön « dermek ihtiyacında kaldı ve «Hami- İdi; kruvazörünü — Arnavutluğun «Fiyeri» limanına gönderdi. Krur zür vazifesine hareket etmezden ev h vel Jecabında kullanılmak üzere iki tane yalancı baca yaptı ve bir sabah saat onda tabil vaziyette kendini Bö- 'ğaz önünde bizim karakol gemileri- |mize gösterdi. 2 ikincikânun gecesi saat . birde Boğazdan dışarıya çıktı. Gelibolu »yarımadasını takip edeerk biraz yük- seldikten sonra döndü. Sabahleyin saat onu çeyrek geçe «Mikonl> şehri- 'nin önünden geçti ve saat on bir buçukta limanının - önünde durdu. Ha büyük Osmanlı san- İcağını çekerek limanda demirli bu- Tunan «Makedonya» muavin kruva- üne teslim sını etle bil- dirdi. edonya» bu İş «Şirax Liman Reisi- şâret kaldırdı da bulu- inin der- |hal oradan çekilmesini, çünkü Yu - nan kruvazörüne ateş açacağını bil. dirdi «Makedonya:, dümeninde vuku- ulan bir âr 1 tamir ettirmek i «Şira Geminin burada bulunduğundan düşmanın haberdar olması, her halde teati edilmekte o- lan açık telsiz telgraflardan anlaşıle mış ölsa gerektir. — (Devamı var) RADYO BUGÜNKÜ PROGRAM Akşam neşriyatı: Saat 18,0 plâkla dana musikisi . 19 radyofonik kamedi: Diken « 20 fa. sıl saz heyeti - 20,30 Ömer Rıza tara- fından arapça söylev - 20,45 fasıl saz heyeti, saat ri » 2115 oörkestra « 2215 Ajans ve borsa haberleri ve er- ün programı - 22,30 plâkla , öpera ve öperet parçaları « da bul YARINKİ PROGRAM Öğle neşriyatı: Saat 1230 plâkla 'Türk musikisi, 1250 havadis, 135 muhtelif plâk Ertuğrul Sadi Tek Bu gece: (Büyükade), yarın gece (Beylerbeyi), Pazartesi — (Bebek), Salı (Suadiye) Çarşanba (Heybe- Hada) Tivatrolarında temsil verir, No:2 Nakleden : fa. DÜNKÜ TEFRİKANIN HULÂSASI |mamışsındır, |Senter ve Perlon iki arkadaştır - lar, Perlon, Senterin evine gelmişti. Uzun zaman biribirini göremedikleri halde Senter arkadaşını kucaklamak Cesaretini gösteremiyor. Senter ten- gin olmuştu, fakat, Perlen muvaffa- kiyetsizliğe uğramıştı. Sert bir şe- kilde devam eden konuşmalarında Senter zenginliğinden arkadaşının Ba istifade edebileceğini — söylüyor. Fakat Perlon kabul etmiyor. Senter, Borcal'e gitmeyi teklif ediyor.) nğ;" ı:"" Belki vaktile her gece git- * bu yerlere çoktandır ayak bas- | — Hakkın var, Çoktandır böyle İyerlere gitmedim. Perlon kalktı. Şapkasını, bastonu- Dü aldı. İki dakika sonra, sokakta idiler, Akşamın serifi havasile ciğe lerini doldura doldura, yanyana, iki mektepli çocuk gibi yürüyorlardı. Konuşmuyorlardı. Konuşsalar, Avru- panın böyle medeni bir şehrinde bu- Tunmak, traş olabilmek, temiz göüm- lek ve ütülü pantolon giyebilmek, medeni insanlar arasında her hangi bir tehlikeye maruz kalmadan yü « rüyebilmekten duydukları zevki kay |bedecekler sanıyor! yapıldı ün Kuleli Askeri nelik deniz yarışları yapıldı. Ya rışlara gidecek davetlilere mahsu: (Köprüden hususi vapur hareket et. mişti. Çengelköyü | le Küleli anlatıldı. Nihayet saat 1 Handı. Vaktin gı bazı yarışlar yapılar madalyalar v kâ deniz eğli ğer taraftan da eği çok güzel oluy: Yarışlarda bulunan Ğ |katle seyrettiler. Bu müsabaka cid. den çok güzeldi. 50 metre kurbağalama: 1 — Cemal, 2 — Namık, Tam teçhizatla atlama: 1 — Orhan, 2 — Burhan, Çuval yarışı (Küçükler): 1 — Cafer, 2 — Ömer, Tabak toplama: 1 — Hasan,16 tabak, 2 — Sami 15 tabak. Ördek yakalama (Küçükler): 1 — Kemal, Atlama ve denizde soyunma:; 1 — Burhan, 2 — Orhan, 1 — Ömer, 2 — Kemal, UTOPU Son sınıfın iki şubesi arasında ya- pılan bu maçı, beyaz takım 2-1 ka « zandı. Güreş hakemliğinde bir yenilik Bu sene İzmirde yapı |Balkan güreşleri e: İki | ıd | ak olan asında güreş ha» klerinde memleketimizde ilk Güreş federa kem kararlarını bi olimpiyatlarında tatbik edilen kırmı- zı, yeşil ve beyaz renkli elektrik ba tertibatının İzmirdeki güreşlerde yaptırılmasına — karar - verilmiştir. Memleketimizde ilk defa bu şekilde |hakem kararlarını sür'atle tesbit eden |lâmbalı müsabakalar İzmirde tat » bik edilmiş olacaktır, Müsabakaların büyük bir intizam ve mükemmeli - yette çereyanını temin için tayin e- dilen komite faaliyete geçmiş bulun- isesinde se- deki mektep ö- tarafa (nündeki sahilde yapılan yarışlara hare vuku |başlanmadan evvel kısa bir süyley- da yarışlara baş- Yüzünden Birincilere tanlar, yüksek zevat ve davetliler tam teçhizatla atlama müsabakasını dike Kuleli Lisesi deniz yarışları cinn' S Pat E tulalli Z makta şimdiden bu tertibatın ikma « line çalışmaktadır. Yugoslavya iştirak etmiyecekmiş Merkezi Zagreple bulunan Yugos- lav Atletler Birliği idare heyeti, Yu- (goslav atletlerinin bu yıl Bükreşte 'yapılacak olan Balkan atletizm mü isabakalarına iştirak etmemelerine İkarat vermişlir. Bu karara sebep ola- ak mali güçlükler ileri sürülmekte- dir. Eskişehir (Hususi) — Lik maçla - rının sonuncusu İdman yurdile Türk- (gücü arasında yapıldı. Her iki takı- min bazı oyuncuları sinden dolayı oynuyamadılar. İlk dev- İre 2-0 İdm dünun Jehine bitti. İİkinci devrede bir gol daha yiyen Türkgücü maçı 2-0 kaybetti, bu sü- İretle İdmanyurdu bu 5 hiç göl İi iyon çıktı. in B takımları arasım- tlular 2-0 1 da İdm İzandılar ve onlar da sınıflarının şam- piyonu oldular. | Okspor klubü V MNi sporlarımızın en eskile rinden olan akçuluğun ihyası için kurulan Okspor klübünün Beyoğlunda İstik- 1âl caddesinde, Nurziya sokağında Cumhuriyet Halk Partisi binasında- ki merkezinin açılış merasimi ayın otuzuna tesadüf eden pazartesi günü 17 de yapılacaktır. Lokanta-Barın kapısı Ter girmez Perlan'un somurt kayboldu, neşesi yerine geldi. Girişleri, lokanta-barın içinde bu- lunan bir kaç kadının nazarı dikka « tini çekmişti. Bir dini âyin için imiş gibi giyinmiş, süslenmiş, kadife ba « kışlı iki üç kadın, bu ir d, bakır renkli ve gözleri yabancı ik- limlerin, semaların esrarile dolu de- likanlıya doğru başlarını çevirmiş- lerdi. Senter'le, bu medeni âleme flışa- bilmek, eski itiyadlarını bulabilmek için, bir hafta kâfi gelmişti. Buna mukabil, geleli henüz yirm! dört sa- at olmamış olan Perlon için, Jiste - den yemek intihabı, garsona emir ver- mek, şaraplar hakkında malümat al- | mâk gibi ufak, tefek şeyler çoktan unutulduğu için ayrı bir zevk olu » yordu. Bu iş bittikten sonra Senter'le yerini değiştirdi. Böyle, lokantayı daha iyi görebiliyor, kadınları dahâ iyi seyredebiliyordu. Arkadaşına: — İçlerinde, dedi, tuvaletleri Çin semalarından daha müheyyiç olanlar var, dere ara dönmek arzusu ya- vaş, azalıyordü. İstaközu y |dikten sonra, hayata küskün bu de kanlı, hayatı pek o kadar da fena gör- memiye başladı. Hattâ, bu görüşünü, arkadaşına itiraf etmeklen de çe « kinmemişti. Perlon, çiçek satan kadını tanır gi- |bi oluyor, kendine yaat dolu bakış- |tarla bakan dansözler ona hiç de yâ- bancı gelmiyordu. Bir an içinde eski zamanki hayatiyetini buldu ye içeri-, iye giren akşam gazeteleri satıcısına seslendi, bir gazete aldı, okumadan, |büküp cebine koydu: — Buranın şarabı, dedi, hiç de fe« na değil. — Evet, |. — Uzak Şarkta içtiğimiz şaraplara hiç de benzemiyor, Bu mağlübiyetini tamamlıyan bir cümle'oldu ve bütün hayatını Sen- ter'e anlatmıya başladı. Nereleri gez- mişti, neler yapmıştı? Zaman za- İman zengin olmuştu. Fakat elde ettiği Rerveti kâfi görmiyerek daha d Eskişehir lik maçları bitti sans mesele - | mühim teşebbüslere girişmiş ve hep- | ul 6 ncı İcra dairesinden: Eminin Murat Ceylana olan 400 cede ipotek edilen ve borcun öden. memesinden dolayı paraya çevril e mesine karar yerilen ve tamamına 13548 lira kıymet biçilen Sarıyerde Hüseyin ve Türbe & kağmda eski 3 İyeni 25/29 No, lı bir tarafı Lâtife ha jnesi ve bir tarafı İbiş rels veresesi hanesi ve tarafı rabii tariklâm ile mahdut kayden ve mahallen 3 bap hanenin evsaf ve mesahası aşağıda yazılıdır. EVSAFI UMUMİYE ; Hüseyin Efendi sokağında 25 Nollı ve Türbe sokağında müfrez 29 ve 2071 Nolu ve biribirine dahilen ilti- sakı olan üç ahşap hanedir, 29 Noalu h. min katı: ehşap Birinci kat: Ka şap bir sola ü: Pencerelerde kafes ve parmaklık mevcuttur, Yine bu sofa üzerinde sağda mevcut bir kısım ile 29/1 kış- muna geçilir. Merdiven altında bir a- laturka helâ mevcutlur. İkinci kat: Ahşap ve eski boyalı bir merdivenle yukarıya çıkılır. Bir 'a Üzerinde iki büyük oda ve bir andık odası ve bir alaturka helâsı mevcuttur. tan ahşap bir rdivenle buraya çıkılır. Alçak bir sofa etrafında iki çatı arası movcut- tur, 29/1 Nolu hane: Zemin kat: Ze » mini çimento döşeli ufak bir sofa ei- rafında bir mutfak vardır. Bundan başka bir merdivenle sokak kapısı başına çıkılır, 1 inci kat: Kapıdan girildikte ze - mini çimento döşeli etrafında bir geçilir iki oda mev ar- dan birisi haneye geçi- İlir bir kapı mevcuttur Buradaki evsaf 15 No lu hanenin aynıdır. $ ni birden kaybetmişti. Senter, onu r başka türlüsünü dinler gibi Joluyordu. Şu farkla ki, o, muvatfak lolmuş, bir mihrace kadar zengin ol- muş, gelmişti, Diğer beş atkadaşın- İdan biri Perlon, müvaffak ölama - |mıştı. Acaba ötekiler ne yapmı |d? Yanlarından, mesteden kokt iyarıbeline kadar çıplak bir d geçti. Senter, otun kokusunu du * yunca, titredi. Mırıldandı — Enkarnasyon'un kokusu!. Ve bu ismi amlan kadın, derhal |gözlerinde canlandı. Biraz evvel are |kadaşı Perlon'un evine geldiği zaman oturduğu költukta o da oturmuştu. Onu, koyu renkli elbisesinin içinde, karşısında, tunç renkli gerdanmın üzerinde bir dizf pembe inci dü. Onu ne kadar seviyordu?, Sevi- yor muydu? Ne yazık ki evet. Fakat bu kadin onun olamazdı. Ve galiba olmasına da imkân yoktu. Perlon şimdi sözlerini bitirmişti : — İşte, dedi, büyle! Senter masanın üzerinden elini u- Ura borcundan dolayı birinci dere- | bir merdivenle buraya inilir, Zemini | ”. İtarihine rastlayan " İsaat 14 - 16 ya kadar da Y -SONTELGRAF -— 27 Ağustos 1937 — — — T Ş JOkuyucularla Başbasa Mide Bozan Şekerlemeler Bir evlüt babası imzasile bir oku- Yucumuzdan aldığımız mektupta de- niliyor ki: «Bar takım ufak satıcıların, küçük kutular, tablalar üzerinde satlıkları karamelâ, çikolata, şekerleme gibi maddeler var, Bunlar, daha ziyade mahalle aralarında dolaşark küçük çocuklara bu maddeleri satıyorlar. Bunların mide bozucu şeyler oldu- na bir şey aramamın doğru olamı - 'dığını talhımin ediyordum. Fakat, bu Gibi işlerle uğraşan bir mücssesenin sahibi bulunan bir zat bana geçen - lerde, sokaklarda, söylediğim şekil « de, gayet ucuz fiatla satılan bu gibi maddelerin çok fena şartlarla yapıl- dığını söyledi. Bunlarda gıda namı- na bir şey aramanın doğru olama, - yacağımı, bilâkis çocukların midesini İbozabileceğini söyledi. Bu işe siz ne |dersiniz ?..» | da biribirine geçilir iki oda Mevcut- tur, Yalnız ufak odada bir yüklük imevcuttur, 2 ni kat: Ufak sofadan ahşap bir Merdivenle çıkılır, Ahşap bir sofa etrafında üç oda vardır. Bir odada yüklük ve bir ara kapı vardır. Bvs |fi diğer kısmın 25 Nolu hane: Zemin kat Hüseyin Efendi sokağ ile taş dö- şeli bir antre üstünde bir alaturka mutfak (zemini taş döşeli bir alatur« ka ocak) 1 inci kat: Ahşap bir merdivenle yukarı çıkılır. Bir helâsı ve bir ahşap oda meveuttur. Bu kısım biraz harap bir haldedir, Bahçe: Bahçede bir kuyu ve ? meyva ağacı vardır, Mesahası: Zemin mesahası: (226) m2 olup bunun (147) m2 nin binaları Jişgal etmektedir. Yukarıda evsaf ve mesahası yazılı gayimenkulün — yarı his açık ıya könmüş olup şarinamesi 7 tarihinden itibaren dalre - gibi 27/9/37 görülebileceği çık ma ile salılar tıranın teahhüdü baki kalmak üze- re satiş 15 gün temdit ile 12/10/37 |salı günü ayni saatte yapılacaktır, | Ahcıların muhammen kiymetin Yüzde yedi buçuğu nisbetinde pey Jakçesini veya millf bir bankanın te- Mminatlı mektubunu getirmeleri lâ - zamdır, Müterakim vergiler ile vakıf dcaresi, Belediyeye ait tenvirat, tan- zifat ve tellâliye rüsumu satış be « delinden düşürülecektir. Tefvizi be- deli müşteriye aittir. 2004 No, lu ic- İra ve iflâs kanununun 126 mcı mad- desinin dördüncü bendine tevfikan bu gayrimenkul üzerinde ipotekli a- lacaklılarla diğer alâkalıların ve ir- tifak hakkı sahiplerinin bu haklarını Ve hüsusile faiz ve masarife dair olan iddialarını ilân tarihinden itibaren 20 gün içinde evrakı müsbitelerile birlikte bildirmeleri, aksi halde hak- ları tapu sicillile sabit olmadıkça ta- tış bedelinin payla |lan maddeye göre hazeket etmeleri |ve daha fazla malümat istiyenlerin 36/1059 dosya No. sile dairemize haş İvurmaları ilân olunur. (3459€) zattı, arkadaşı elini tuttu, derin bir muhâbbetle sıktı. Sonra garsonu çağırdı. Hesabı istedi. Masanın Üze- rine, Perlon'un gözlerinde bir ş$imşek gibi çakan bir banknot attı. Paranın Üstünü beklediler, Çıktılar. Dışarıda ılık bir hava vardı. Seh- |tet: — Yürüyelim, dedi, sonra seni o- tele bırakırım. Otele indin, değil mi? — Evet, — Yarın, bize gelirsin. Tek başı- ma sıkılıyoram. — İtiraz etme, yind. Ötekileri beraber bekleriz. Nihayet on beş güne kadar hepsi golmiş o « durlar. Ve şayet içlerinden biri, be- nim kadar para getirirse, merak eİ- İme yavrum... | Ve bundan beş sene'&vvel hep bir Jarada, heyecanla baykırdıkları şu sözleri hatırladı, ayni heyecanla tek- rarladı : — Dünya artık bizim! Bic elektrik Tâmbasının altında durmuşlardı. Senter, karşısındaki levlere, gök yüzüne bir göng gibi a- İsılı duran aya baktı, bir müddet suz- tü, tekrarladı : (Devamı var) / v

Bu sayıdan diğer sayfalar: