— Fikretin Filorinalı air Tevfik Fikretin ölümünün 18inci yıldönümü münasebetile bugün saat 17 de Eyüpteki kabrindo bir ihtifal yapılacaktır. Her yıl, bu ihtifali, Filorinalı Nâzım tertip © - derdi. Filorinala Nâzım hastadır. Bu Yü ihtifale maalesef başkanlık ede- Miyecektir. Bugünkü ihtifali eski edebiyat la- Tihi muallimlerinden Behçet Macit Sarış tertip etmektedir. Öğleden son- ihtifalde bulunacaklar, Köprüden Haliç vapurile Eyübe gidecel Kaldırım Üstünde Yatan hasta Hamal Yusufla atâkadar | olan yokmu? Birkaç gündenberi 'Topanede, Bo- Bazkesen caddesinde, Yazıcı aparti- TManının bulunduğu köşede, kaldırım üzerinde yatan bir w'ındı;îko?n-i dan gelip geçenlerin nazarıdikkat!! “*h'ı—*!mrkl:;î-, Kaldırım üstünde yatan bü insan hamal Yusuf iımhıd_c biridir. Yeri yurdu yok, fakir bir Favallıdır. Bundan bir müddet evvel hasta- lanmış, takatsiz, mecalsiz bir hale Belmiştir. Yatacak yeri olmadığın- dan, kaldırım üzerinde yığılıp kal - Tıştır. Hamal Yusuf, birkaç gündür bu köşede aç, susuz inlediği halde, bu vatandaşla kimse alükadaroima - Maktadır a dRke Evvelki gün buradan Bi K , Yöblar, hamal Yusufun bir de fotoğ- Tafın; çekmişlerdir. Bu civar 'ha[)f!. Tmahalli karakola ve Belediye dük- toru eti haber vermişler, ft- kât, bin ses, sada çıkmamışlır: Bu vatandaş, bu köşede bakımsız- lıktan ölebilir. Alâkadarların nazari Gikkatina arzediyoruz. LA BAA Beykoz hayvan se bugün Buzh C betle büyük Y edikule sahillerinde mıya bazlamıştır. Buna sebep, Firen 19 yaşında Riza isminde bir 8€ korkusundan sayun helecan Sarılmış ve gen Rızanın birden telâş ve kanlının yanına yetişmişler ve Rızayı y sol ayağına Sarı kadaş ir bıçak tedarik etmiş ve yıİ adan, derbül Ve Beicu ge zedelenmiştir. Rizi tedati © den bir yılanın, çocuğud kurtarılmış, fakat hafifçe & bulunmıyaca Bugün saat 17 de teki kabrinde Natlıkapıda son gün bir iki gün evvel, bu sahi Fikretin — yAĞOIYT , _;;htıfalde k merasim var r. İhtifal için, Filarinalımın yaz- 126 masralık bir şüri okunacak- gairin hayat ve e- |lerdii dığı [m—. Mezar başında, İserlerinden bahsedilecek, şiirlerinden || (parçalar okunacaktır. Pnııl?*ilıınnııı Nâzım, bu yıl, Fikret ihtifalinde bulunamıyacağı Jiçin, çok büyük bir teessür duydu- gunu dostlarına söylemiştir. İhtifale Eyüp ve civarı mekteple- i de iştirak edeceklerdir. Haa y a aa aa kadar devam vi ıd:::'ı :;: vapuru ile, ihtifale gidenier Köprüye z 2,5 Ayda 800den fazla Tifolu! | | Tifo mücadelesi için bir rapor hazırlandı İki buçul tifo hastalı| fiflemiştir. 5-6 ::'su tesbit edilmek bar ve elde edilen rakamlara istinaden tutular ve göre, de'.ı içinde İstanbulda 900 den fazla Yifo vak'ası olduğu anlaşı'maktadır. Sıhi tehi darı ve alâkadar diğer mü - aslar, İstanbuldaki tifo müca- Hi l bir rapor hazır- delesi için mufassal bir İlarışlardır. Bu raporda, Şehirde ti- fo mücadelesinin tasrih edilmektedir. Bundan sonra, verilen bu rapora göre, şehrimizde ü j yapılacaktır. tlo mucadul_cıı y Kongreler tehir edildi Tcşriniuweldı— toplanacak tıp kon- milli cerrahi, diş ta- i de 1938 yılına te- gresile birliki |babeti kongr İhir edilmiştir. ĞĞ - YAT dı köyünde bu münase- * ü yşenlikler yapıldı nlerde halk denizden kork- lde denize ç yıkamırken, birden ayağına yılar inde bayılmıştır. gösterdiğini gören arkadaşları, deti- baygın bir halde bulmuşlardır. Bir- ıilmış olduğunu görünce, bir ar- lanı kesmiştir. Rızanın bacağı dilip ayıltılmığ tır. Pakat çocuk şimdi, biraz topallamaktadır. Öldürülen yılan epeyce büyükt Gikule, Samatya sahillerinde halk ti ha başka yılanlar olduğu şayia h hanlarının, insana #çinde yok olabilmeleri ne feci, ne ıstıraplı şey, Hele bu kadar gadt ve iskence ile ölüm haksızlığa karşı in- sanı isyana sevkeden bire bir kay- nak. Hayat ile ölüm arasındaki me- safe biribirine bu kadar yakın ol « duktan sonra insan niçin — ihtirasa €üşmeli, niçin bir çak ryhşln sahibi ©lmıya kalkışmalı. Güvenilecek en basit bir mesned biıed)_-ıı_ı_ııgnz Ben kendi payıma şüyle düşünüyorum: în:ı:: ıl-]ağa)ıbıldığl kadar biç bir şeye bağlanmadan ve içinden gelen tütün arzuları tatmin elmiye 513" Her şey bittiği gün Şarak yaşamalı. e Bilmem bunun arı dokunmiyacağı tür, Bu yılan hâdisesinden sonra, Ye- jenize girmekten çeki, de söyler inmektedir. De- Maamafih deniz yı - bi roman: 148 Sen de seveceks in! Etem izzet Benle? â daha mı Gen göçüp gidenler gariki iyi e:iyoflır?. Belki yorula yorş"ıı takatsiz düşen bir iskelet gibi hayatı iştiha, zevk, neş'e adına ne vürsa hiç birinin tadına bile bakamadan ölüp gidiyorlar. Nihayet, hayat ı_ı.wııu sadece zorun, didinmenin, ymü- cedelenin Hamallığım yapımaktan ibaret kalmamalıdır. Nikâha davet A00 *Bravo Naciye. Eleniyor! | — Gemisini yürüten Dedikleri dağru. Kız |Goktora vardı. Ben san dör buna inanmayordum. Fakat, kaptandır. ne yaptı, etti, k aydanberi devam eden gu son günlerde biraz ha- Yirmi dört saatte ancak tedir. İh - n resmi istatistikle- iki buçuk ay kadar bir müd- ye Vekületi, hılzıssıhha mü- nasıl yapılactığı | rgisi dakikaya ka- İşramızda Halil Nec! dün İzclenmesine sebebiyet verdi. Festival | Geçen pazar, bir hayli erkadaş, toplaştık, yedik, içtik, eğlendik. Bir laralık içimizden biri: — Çocuklar, dev festivat'a dahil miyi —- Neden? Öyle ya Bu aralık İstanbulda acaba biz de iz? Meszelâ gazetede okudum; festival İmünasedetile güya şehrimize kırk yah gelmiş. Halbuki benim , her sene buraya seyyah va- aç Saat, miht- | ler. Festival'i | muvaffak oldu, diye göstermek için, 'bu seyyahları İstanbula festival mü- nasebetile geldi, demek tuhaf değil mi? Ona hak verdik. Devan etti: — Naşit, her zaman, şu veya bu semtte oyunlar öynar. Bu sene ken- disine sormuşlar, hangi yerde oymya- caksa festival'in bir tezahürü olarak ilân etmişler. Yani demek istediğim Iıu ki, nerede ise, bu mevsimde evle- nenleri bile gidip evlenme doiresin- den kayıtlarını çıkarerak - festival münasebetile yapılmış birer numa- ra olarak ilân edecekler, ü Lâkin, evvelki gün, Güzel San'at- ler Akademisinde açılan «Beş sergi> festival hakkında söylenenleri unut- turadak, festival'i tertip edenlerin bu sergiyi asıl tertip eden Güzel San- atler Akademisinin direktörüdür. Lâkin o, serginin muvaffaktyet şe- vefini festinal heyeti namma terke- decek kadar deryadil ve mahviyet sahibidir. Festtvat heyeti tertibiyesinin bir pılacak Greka-Romen — güreşleridir. Bu güreşler fevkalüde ehemmiyetli. dir. Çünkü, İstanbul halkı ve şayet festival'e inanarak buraya — gelmiş lolanlar varsa onlar, olimpiyatlardan |gayri bir başka yerde görmeleri im- kâm olmuyan Avrupanın güreş yıl » (dızlarını, bizimkilerle karşılaşırken görebileceklerdir. »Bu iş de federar- ir ya- Geçelim. İmdi, birisi san'at âleminde, biri spor âleminde olmak üzere bu kuf- mette iki tezahüre vesile olması, fes- İrival müteşebbisine bir başlangıç ©- İterak, muvaffakiyet sayılabilir. Maamafih, festival, bizatihi eğlen- mek için yapıldığına göre -seyyah |cetbi £ bir iddie olur- onunla İeğlenmekte devam edebitiriz. — Fikret Âdil Bırayı;t; ü Ne kadar Balık çıktı? | Dışariya da balık ihraç ediyoruz Geçen ay içinde şehrimizde 5464 islakoz, 7796 çift palamut, 190369 ki- l0 muhtelif cins u!m:?: üzere 39808 lizalık balık istihsal edilmiştir. ğuın. İdari 9242 çift ve 17T Aıgf“ c:; diye sınırları içinde, 12885 çilt R 5884 kilosu memleket içinde istih - lâk edilmiş, 17436 çift ve 6850 kilosu l satılmıştır. hg::e!re memleketin diğer şehir- az balık gönderilirken, son zü> sevkiyat — fazlalaşmış - ve civarında tutulan ba- ir kısmı diğer iç S- derilmektedir. lerine İmanlarda İtır. İstanbul lıkların mühim irlerimize KON Naciye bunu böl ar doktorla ev Jenebileceğine *:iıum-. inanmıyordum. Fakat, avtık İçikâh davoti yapıldığına göre bu bir İhakikat. Kendi hesabıma buna çok İsavindiğimi itiraf etmeliyim, Aferin İkıza! Fakat, ben onun için ne kadar se- İçinç düyüyorsam, muhakkak Ki o dü İbenim için o derece üzgü hissediyor. 'Ben sevinç içinde onun davetini ka- bul eder ve: — Geliriz inşallab.. Dediğim vakit, o da bana : — İnşallah ben de senin Halil Ne- gip'le nikâh ve düğününe geleceğim.. Mukabelesini yaptiğ Ancak, bilmi- yorum çok bedbin bir Anıma rastla- dı, ne oldu : — Beni geç yavrı Dedim. Ve.. bu si üm yine onunla p mevzuunun ta- ne olursa festiyal diye ilân ediyorlar.? Kahkakayı baştık. Unuttuk, gitti. | Jacizlerini örtecek mehiyettedir. Haş | başka muvaffekiyeti de yakında ya- | EDiN bir genci bayılttı Yılan Rızanın bacağına sarıldı, delikanlı feryada başladı simle açılmıştır. Saat 11,30 da Köprüden hâreket çok hayvanlar teşhir edilmektedir. Sergide teşhie edilen damızlık h re tarafından satın alınacak, bunlar tan sonra, köylülere tevzi edilecektir. Yalova kazaları dahilindeki sergiler ddit sarınmum e aa Yalan yere | Yangın Telâşı Etfalye bo: kaybediyor 1923 yılından 1936 yılına kadar ge ıy n müddet zarfında şehrimizde 5115 yangın olmuştur. Bu yangınlar muh- İlelif senelere taksim edilince, en çok 1935 te, en &z 1925 yılında olmuştur. Fakat asıl mühimmi, haddizatinde İyangın olmadığı halde muhtelif mak- İsatlarla itfaiyeye yangın ihbar eden- İler gün geçtikçe çoğalmaktadır. Belediye tarafından yapılan bir is- |tatistiğe göre 1925 yılında 31, 1996 da 12, 1927 de 31, 1929 da 32, 1980 da 48, 1931 de 50, 1932 de 62, 1933 te 40, |1934 te 77, ve 1995 te 65 vak'a yangın diye haber verilmiş, itfaiye yangın |yerine gelmiş, beyhude yere vakit kaybederek dönmüştür. Balkaı:— Festivali Başlıyor | Anadoludan da heyetler liyor İstanbul festivalinin 4 üncü haf- tası bu cumartesi başlayacaktır. Bu hafta bilhassa Balkan festivali haf- tssıdır. Önümüzdeki cumartesiden itibaren — Balkan Amllll: heyetlerile muhtelif Türk ekipleri müli dans- isrını oynayacak, — milli şarkılarıni söyleyeceklerdir. Rumen, Bulgar heyetleri dün şeh- rimize gelmişlerdir. Yunan heyeti de fakşam geç vakit gelecektir. Tüfk e- kiplerinden İzmirliler bugün, Kara - denizliler yarın geleceklerdir. Bu sene Balkan festivali diğer se- çnelerden zengin olacaktır. Bundan başkayarın akşam bir mehtap âle - mi yapılacaktır. Bu gece, program |mucibince Taksim bahçesinde Helk öpereti (Halime) yi oynayacaktır. | Vaktinde kapanmıyan dükkânlar | Han ve pasajlardaki dükkânların Jakşamları vaktinde kapanmadıkları İBelediyeye ihbar edilmişti. Son iki içinde bu gibi yerlerde bir kont- rol yapılmış ve 17 dükkân saat 19 dan sonra açık kaldıkları için tecziye e- dilmiştir. |içiz Gaha çok zor, daha çok dayanıl- maz olmuyacaktır. Ben daha çok ©- İzun gençliğine ve kendi kendisini |burban vermiş olmasına acıyacağım. | — Halbuki onu sevmiştin. — Evet, hâdiseler bütün irade ve İşuur mükavemetime rağmen — beni lonun sevgisi ile buluşturmıya götür- İmüştü. gerçek bir his feveranile onu seviyordum. Fakat, bu nihayet bir kadın için avunulmıyacak bir hâdise duğildir. — Fakat, © çocuk eğer kendisini öldürdü ise muhakkak ki, bunun — Gâayet Asİt. Çünkü o, seni çok be iyordu ve sevgisi de tamamile ha- kikatin ifadesi idi. Kendisi haftalar- türmüştür. Davetiller, Beykozdar, kaymakamlı! tomobillerle Buzhane köyüne gitmişlerdir. Sergide hükümetin damızlık aygır ve boğalarından elde edilen yavrular teşhir edilmektedir. Teşhir edilen yavrulardan birinci, ikinci ve üçüncüye mükâfat verile- cektir. Sergi yarın akşam kapanacaktır. Ayrıca, sergi münasebetile boşuna vıkltı ilâyet Baytar Müdürlüğü tarafıadan açılacak aitı ehli bayvan sergi- sinden birincisi bugün saat 14 te Beykozda Buzhane köyünde merâa- eden vapur davetlileri Beykoza gö- 'a hazırlanan hususi ©- Bu münasebetle bir de sünnet düğü yapılacak, milli oyunlar oynanacaktır. hayvatlardan iyi olanları, hususi ida- Silivrideki depoda bir yıl bakıldık- Pendik, Silivri, Çatalca, Bakırköy, de yakında açılacaktır. Şişli Tramvayları Çoğalıyor değişiyor Mecidiye köyüne işleyen tramvay tarifesinin değiştirilmesi kararlaştı- İrılmıştır. Bundan sonra bu köye bir çeyrek fasıla ile günün her saatinde tramvay tahrik edilecektir. Ayrıca Mecidiye köyüne işleyen arabaların Mecidiye köyü - Beyazıt arasında iş- letilmesi tekarrür etmiştir.Bunun i- çin Beyazıt - Şişli hattına tahsis e- dilen arabalar, bundan sonra Meci- diye köyü - Beyazıt arası işleyecek- tir. Bu suretle Şişli ve civarı halkı da daha sık işleven arabalarla kolay- lkla İstanbula inebileceklerdir. Yöki a;:ılacak Ortaokul |Hazırlıkları Yeni ders senesi başında Üsküdar ve Kocamustafapaşada açılacak oz- ta mekteplerin İmaktadır. Bu mı |gelen — binalar bulunmuştur. —Alâlı tedrisiye ve salr noksanlar da ikmal ledilmek üzeredir. Bu iki orta mek- |tebin muallim kadrosu da hazırlan- miştir. Kocamustafapaşa ve Üsküdar or- |ta mektepleri bu mıntakanın büyük bir ihtiyacını karşılayacaklardır. Bil- bussa Kocamustafapaşada, şimdiye kadar mektepsizlik yüzünden, bir - çok talebeler tâ uzak semtlere gidip gelmiye mecbur oluyorlar, vakit ve hali yerinde olmuyan birçok talebe- ler, her gün epeyce yol masrafı ödi yorlardı. Bu ecivardaki veliler, semt- leribde bir orta mektep açılmasından İçok memnun olmuşlardır. ve Yeni üç aylık tramvay tarifezi İtesbit edilmiş, bugünkü fiatlar ol - |duğu gibi bırakılmıştır. |i Yarin Adalar, Beykoz ve Sarı - |yet kazalarında 'da sirt Hamallığı kaldırılacaktır. - Bence İşey yoktu, ilecek bir başka —- En son yapacağını en önce yap- mak, | Ve Naciye adeta beni itaba büş- İlamıştı : | — Hastaneden çıktiktön sönrâ da- İhi çocuğun bütün ümitlerini kırman doğru mu idi?., Hna, son mektubunu İ | yazmamalı idin. O, mektubun çocuğa her halde bir katil fermani oldu. , — Ölümün acılığını ve soğuklu - yöunu tattığı için ben tekrar onun bu |tecrübeyi yapacağını zannetmiyor« |dum. | Bunü böyle söyledikten gonra ay« İzca düreslüim: | — Hem ona fenalık mı ettim?.. |Gençliğini kazanması ve kendisine | Letini Y AAA RAL CA DiKKAT Plâja hücum eden yılan / San Mecidiye köyü tarifesi de , Mes'ut, parlak bir hayat ufku | 'atkâr Naşidin hali Büyük halk san'atkârı ve kıymelli Taktör Naşid'i bütün İstanbul, hattâ bütün Türkiye komik Naşit diye ta- nır, sever, takdir eder — ve alkışlar, Nasıl bir islmle tanınırsa tanınsın, Na İşla, bir muhit yapmaış, muvaffak ol- |müş bir san'atkârdır. Festival münasebetile — Naşid'in verdiği son temsilde bulunan bir ar- kadaşımız, bize şöyle söyl — Bu büyük aktörün bugü bulunduğu şartlar, yürekler acısıdır. Onun son terasilinde bulundum. Bü- tür kudret ve kuvvetile sahneyi can- landırıyor, seyircileri kendisine bağ- lıyordu. Fakat, yanındal Ne zavallı şeylerdi, onlar Naşid'in trupunda çalışan kadınlar.. insan, Naşid'i, bu kıymetli insanı, o dekbor, o insanlar içinde oynar görün- ce, müteessir oluyor. Çünkü, o bü- tün bu kötü şeyler arasında, bir yıl- dız gibidir. Kendisine uyan, yakla- şan, âhenk yapan, etrafında hiç bir şey yok.. sahnenin yegâne canlılık ve manasını hep bizzat Naşit veri- iyor. , Memlekette birçok şeylerin yok- luğundan, yetişmediğinden şikâyet ederiz, Fakat, böyle çok ender yetiş- miş olanları da bağrımıza basmayı bilmeyiz.. Naştd, bu şekilde mi oy- nemalıdır?.. Tabil, bunun sebebi, bu büyük halk san'atkârı ile kimsenin slâkadar olmaması, himaye edilme- wmesidir. Naşid'i sahnede seyrederken, onu, bir çöplüğe atılmış kıymetli bir pır-, lanta gibi görüyoruz. O, kat'iyen ye- rini, muhitini, arkadaşlarını bulama- muştır. Ve işin acı tarafı, seneler geçiyor, bu san'atkâr ihtiyarlıyor, ve bu, böy- le devam ediyor. Halk Filozofu Karaea di üeü Haa N N MN KaNYN aNi memanmnnmammma Trende uyuyan ateşcinin parmak- ları kesildi Şark hattında işliyen 68 numaralı katarın ateşcisi Salâhattin Çatalcada makineyi temizledikten sonra uyu - yakalmış, ayağı dışat sarkmıştır, 'Tren Çatalcadan hareket ederek şeh- u mekteplerin noksanla- :imize gelmekte iken karşıdan gelen tamamlanmak üzeredir İren, zavallının ayağına çarpmış, söl ayağının parmakları kesilmiş, Salâ- İhattin buraya getirilerek hastaneye - |yatırılmıştır. Mezat dairesinin faaliyeti Geçen gün mezat idaresinde 6470 liralık 285 adet altın ve gümüş avani, 1778 liralık 470 halı, 3887 liralık 958 müteferrik eşya salılmıştır. Geçen ay 987 yılının mezat idaresinde en az satış yapılan bir ayıdır. Hattâ 1936 yılının birçok aylarına nazaran da hafiftir. Birimizin derdi Hepimizin derdi Allah aşkına şu Mezarlığı kaldırın. Geçenlerde, tramvayla, Sultan- ahmetten Sirkeciye iniyorduk. A- rabanın içinde birk aç da ecnebi seyyah vardı. Tramvay, Gülhene Parkı kapısına yaklaştı. Bir oralık durmuştu. Sahanlıktaki seyyah - lardan biri, aol taraftaki binalara bakıyordu. Sonra hayretle, arka: daşına: — Bak, bak, dedi.. Mezarlığı gördün mü? Hayret, şekir içinde, evlerin yanında mezarlık.. Diğer seyyahlar, merak, hayret, | dikkat ve tecessüsle bu küçük me- sarlığa baktılar.. Ecnebi seyyahın evlerin yanın- da dediği bu küçük mezetlık, Gül- hane parkının tam karşısında, yol üstündeki tarihi ağacın arkasın « dadır. Burada, köşede bir. cami I| vardır, camiin üstünde de bir ilk- | mektep. Küçük yavrular, bu me- zarlığın yamıbaşında teneffüs j ler, bahçeleri-burasıdır. Eğer, ya- | benci seyyak, yanındaki binanım | bir mektep olduğunu da bilseydi. muhakkak çıldırırdı. Bu mezarlık buradan derhal kal. dırıtmalıdır. Taşları tabit kıymeti haizse, başka bir yere nakledil - melidir. Bu iş de mi milyonluk bir bütçe işidir?.. Şehir içinde, en mü- | | | | hayat ta bitmiş olur. Neden?. mesi için firsat vermiye çalıştım. | OA eli daha |akşam geldi ve: şper A R ca, aylarca bunu sana anlatmıya ça- | ü n him bir cadde üstünde, mektep başka türlüsünü düşünmek n 2 | — Neden olduğu belli. BZ — Lüzum yoktu bu akı! bocalığı- t Pai - mü nikâha bekli . ü ae ee d zarlı : doft mat. ayat eei iniş bi | — RRee e L Le | O ensdinsl Üi aa e ball Te lemir PSi b tasavvur ederek bütün Ömüfk |yoruz kardeşim!. Mutlaka , — Meyus değilim. Hayatta e kadar (num kifayet ettiği kadar bunu sana — - D asittir. Fakat, elâka - didinmekle geçiren ve en sonuhda İram, — çok şey gördüm ki, biltün bunlara |haber vermekten geri kalmadını. İ (Devamı ver) — Te Himsenin hatırına gö Üüma ee P n encasinne” | Dedi. Faklüğadi be e. ÜBi İ 5 FD