îGuzeI bir | Çinden ve Rusyadan') Ne isteyip duruyor & e« e. . çık aylar- törlüt; ter ralen; Fran-| c gündenbe ti bir mesele zak Şarka dikildir. şiddot ktı: Gözler U- Uzak Şarkta gı hâdissler olu - | ir hatıra yine şa sual | bir yor geliyor — Acâba ha: Japaon - R aftan Ç pon kıtaal tün linde Çi temas halin ön kavga ekek olmuya kin Hükümeti © Tokyo Hük a Çıkar- un, olsün her halde katı yammak için mdütl t'ala- o rınd TINa emir vermiy halde gerek Çin v ti aldıkları yorl tan yirmiğşer kil karar ve rine ilmiş: vardir. yo Hükü , ne meti meseley Çür Nank büyütmek t rıdir. ü Nankin - a prensip ŞU yı büyütmiyerek beraber çalışr Çünkü Japonların den bekledikleri çok Çin - Japon işk le g çuko hudi çıktı: Bu bi Çünkü doğr asebatına tesi: JAPONLARIN İTTİF Japonlar, Mançuk o ile - Japonların iddiasına gö- | Mançukc Rusların ve bunlar Ma arazisinde Tine müsait oktaları işgal etmek istemektedir- ler. k da Japonların hiç dür Taada aleyhine oralarda tahrik; tedirler. Pakat Amor nehri üzerinde olan yanı dikkat bir mahiyet | arzediyordu e böyle bir ay luyor, hu nehrin üzerindeki iki - daya Rus tekeri gelmiş, işgal etmiş- y. Adalar 6© na kadâr Hep Mançukodan gelen bahıkçılar ta fından meskün bulunurmuş. Japon- | seyi Mançuko'nun Hu - üz sayarak Moskov bbüsata başlarnışlar- | yaptıklarını ileri sürmek- o- Lar kukuna- te neidinde teş dir Savyet Rüsyi Litvin vapı ceklerini bi Harietya komiseri oldu, Rus ve Japon askerler f dipl Lit tir Şimdi Amint nehri üzerindeki ki adanın kime ait olduği e ştar; İKi taraf biribirler le meşguldür. Litvinof askerlerinin nof, çıkm rözisinden geçtiklerini ve Ja- lerinin ber vakit Rus izerinde uçtuklarını ileri €ek eğer Rua hu iko kıtaatı gi klarımı da Tok- Sefirine ateş AçÇACA an yeni bi çıkacağına ihtim e yeni gelen verdiği ' Telgraf> okuy olduk. malümat U'H'l"IIIH!l'"ıIX.’IHHNMİNHllHIIllIİlIIIINIMH Dünyada en çok Harp eden millet ad Üniv profesör - yıldanber € da en ç ler üzerinde mışt 'ransa, Rusya, İtaly ya gelmektedir |Prensesin tadanberi Kopenhag'ın yüks ile evle- drik'in kızıdır. na intisap etmi bir hâdise ile olmu: Şimdiki Kanada: anmış kızı ile ta İki çocul daki Prenses Kri: lendi. İlk günlerini çok iyi geçiren bu çiftin sonraları aralarına kıskanç- lik girmiş, hergün kavga başlamış, Prenses Erik kocası ak için dava ikame etmi: nihay ayrılı 'akat araya giren hükümet er- kânı, kral ailesinden bi in bu vaziyette ni muvalık bulmamış; at etmişlerse de Ameri- n kat'i surette menfi ce - | *esun Üzerine 1933 | a karar verilmiştir. arada prensesi mah- küm eden ve ilmesine sebep olan bir hâ jise olmuştur ocasından henüz boş* /dan her gün tenis oynardı. Bir lın Kontes Ve- tır. 31 yaşındaki bu de güzel, mevzün vücu sport- na, gay men, musikiye 6 piyano çalan dir İlk görüşü, delikanlıya âşık olan prenses derhal bu delikanlıyı evine davet etmiş, onunla mütem: diy amış, nihayet 18: da yonluğunu Turkild Yüclsberg - nde €en tenis a tenis dir. Kocasından ayrılan prenses ni- hayet sevgilisi ile Amerikaya git- hafta evvel evlendikleri almış - miş ve bir haberi de Kopenhag'a gelmiştir Saraya mensup bir kadının hareketi - berkesi mütccss bu âr ayrılmıya çabuk ka- | kanlı, | | | ( | Pronses | lerinin bu va- ziyeti biçare çocukları da sar tır. Prens Erik te çok müteessirdir. Maamafih kadın, ikinci kocasından her yerde bal saadet bul emektedir. yeni izdivacın Ümit ettiğini cağını mekte ve | ar kuı Yeşua Le Zeldanın y hudi tipi, aklık, civeleklik, oana döküle ni göstererek dur » hkaha atışı, fıkır fıkır fi- ona doğru bütün erkek- r r erdi. Kısacası ga- yet şen, hr—ppı ele avuca sığmaz bir afacandı. Yeşua karıs: olduğu- nu biliyordu, fakat ne yapsın?.. Bir taraftan babası yerinde, bir taraf- tan da çılgınca sevmede, Büyükadadaki otele naklet Madam Zelda Yeşi gâh kumsalı niz banyolarını yepm Dedik a, Zel beş gün geçm delikanlı ile Bunl, miş, yakıı nn ne mal enl ın biri stajını henüz bitir: klı bir doktordu. Biri bir cu yanında çal rik biyikli bir Rumdu. gürbüz, eczacı, bi çok kirpikli her gün ikinci v Köprüye inip m: htarına bira « ekleyip du - asile dönüp İskeleye n yanında mutlaka erden birini ve- rur, çıkınca karı: bu saydığı: ! diye mırıldanır- Alt tarafı- a çaresi yok. deniz ban- l otel ile he- : gördü, Bir ellilikle iki onlu: gü söküldi Küle kapısında, Lülecihendeğin alt başındaki yedi kat apartmanın altıncı katındaki dört odalık daire- lerine döndül. deniz banyosu m , zayıflık rejimini unut- , durmadan y ordu. — Öğle, yor, sabahları, de kahvaltı.. Fıçı sardalyası, kutu sar salam, pastırma, sucuk, si; tin, yeşil ze kaşar peyniri, be- yaz peynir, tarama, bal, bulama... Bu dere ikindileri, gecel Edebi Roman No ;59 Şi Zekeriyya Sofrası Yazan: AKA Gündüz karşıma oturdu. Bir çok iltifatlar- gan sonra bana önce kulaklariyle, sonra gözleriyle, şimdi de kalbile üşık olduğunu söyledi. Ka bu aşka razı imiş. Bununla beraber bu aşkı gayri meşru yollarla elde et - Tek faziletsizliği elinden gelmez - benimle şeriatça ve lenmek istiyormuş. özleri kulağımda çın - lamağa başladı Hemen komedya- Zın bana düşen ü rölü — Muhterem Em Zin gibi yü | ciddi rol yapıyordum. Komedyası- na budalaca inandığıma ve sözle - rimin samimi olduğuna inandı. Sanki benden bu cevabı alacağını biliyormuş gibi el çırptı. İki beyaz | iki kara harem ağası içeri İmamia kâtibin getirilme: di. Bir kız da baş sırtıma bi söyle- ma baş örtüsü Öörttü h ge da imi tim. Yü an gözetle irdi. t GL: âh oluyor mu c hiç kızarmıyo - Ayl:nd.ınhıı pasaport peşinde yim. Bu uzunca zaman içinde ko - calığımdan başka umu! müfettişle, siya: i vali ve ve idarf iki polis baş müfettişi ile, üç nazır, bir kaç meşhur diplomat ve bir çok harp zengini ile tanıştım. Başka başka | milletlerden olan bu adamların hep- si de bel kın zamanda halledeceklerine ayrı Ayrı söz verdiler. Fakat ortada ne pasaport var, ne lesepase, Bir gü lük, üç günlük bir ahpaplıktan ve bir çok yorgunluklardan sonra yi- ne eski hamam, eski tas Bana olacaklar olmuştu. tes benden öğütlerine itaat ve riayet etti ilde hiç bir madı; tik. Fakat n ma kontesle ittifak et- 11? fakat nere: rpte orduların konser tliğini ya pasaport işimi en ya - | Şimdi | çok üzülüyordu. Bü- | | ile de tanıştım. Hususf kâtibi ba- na âşık olduğunu söyledi. Yalan - dan ağlıyarak: — Benim kocam var, dedim. — Aptalın bir şeyden haberi ol- maz, dedi, beraber kaçalım. — İmkânı yok. — Ben bulurum. — Bunu yapabilirseniz sizinle ya- şarım. — Söz veriyorum. İşi Kontese açtım. Sevincinden boynuma sarıldı. — İsterse yapar, dedi, 'Tübi oldu- ğu hükümet büyüktür, kudretlidi Ona bir şey yapamazlar, Çocuk bir pasaport Hükümetine gi mobille sara: Az kalsın silâhi h nderdiği için oto « n kapısına dayandı. den sonra çocuğu zi poli öbiline atır hem ağlıyor, h — Zavallı delikanlı! yaka kurtardı. Casusluk şüphesile dışına atılmakla kürtuldu. Emmir herrelleri mütbiy birko « ei hudut AAAAMAMAAAMAMA | putlü | | iğın sonu ne- | & Yazan : Sıerımet Muhtar Alüs reye varacağı da malüm... Yüzünü- ze güller, boyuna da gasyan, gas - | yan... ..x Yeşua, bir akşam, clinde Balık » pazarından doldurduğu psketten a- partımanın 118 a: oluk soluğa zili çalar çalmaz, şup kap de- ledi Yi bey Bu y sen yebesii n ber n dedi!.. l m ebe Malfim a, son zâamanlarda muse vilerde türkçe konuş var. Onlar da buna Yeşuada: şaf rısı Madam P . Ha etmem çinem hekim, ev ( para olmamıştı, Zelda ile evleneli de (l şti niş, bir türlü ço sene olmuş, yine bu tedbi vurmuş, hiç bir faydası görülm mişti. O netameli ada seferinden sorra- bir tepede suğun kendi ki bu vaziyet, Y inme olmuştu. Bu ç adığı yüzde iği muhal 0 üz; karı ihanet € AAA Bir azda mi zah — Vay, hırsız herif... merdivenini | 'e baş Gözlerini kâr Düşündü, atağına girdi. gibi yaptı. düşünd Kim acaba bu çocuğun babası?a Bir türlü keşfedemiyordu. Mut* 1 bulmak lâzım... Sar şı, birdenbire —doğ bir fikir, ona kararı verdirdi laka bu &ada baha uveren — Doğsun, biraz büyüsün; ki * min olduğunu ben bulur! nın artık içi rahatladı; gö" apadı ve ua" uyudu. a gelmi; z bayramında ai lanmışlar, ti n oğluna ç alâkadar olmuyor- den sıçradı. 100 Bağı * dini tuttu. hiyordu: Buldum!. İzal Adadeki o yenç buürr 'or be Senı'el Muhtnr Alus SAA basi, eczacıd Köpoğlusu hu - kariştiriyof, — Hırsız olduğumu nerden anladın yahu ! 1. Hiç bir şı or. Fakat hâdise çin saklamak ta zor. türlü anlatıyor. Bir z: raya da girmiş olsaymış, muhafız- lar tarafından öldü: Ben hiç bir şeyden haberim yok- Muş gibi davrandım. O da buna ina- nır göründü. İstanb azdığım mektuplar « dan hiç bir çevap alamıyorum. Ön- | ce mektuplarımın verilmi ım, Fakat üç mektubumu Kon- | tes kendi elile postaya makbuzları da geldi. Ve hur av Turm. Ö imza, Yalnız Kontesin t larımda kaçmak . siyesile mek- meselesinden Sansüre yorum. eriİMİ soru ârasşından da ! m paralarlâ bir kaç parça elmas oldukları gibi duruyor. Fakat bu kadar az bir şeyle iş görmek kabil değil. Bu bi- nde para büyük rol oynu * yor ve para hiç bir rol oynamıyor. Kontes paramı tavsiye etti. saklamaklığım! Verdiği sözü yerine getiremedi. N in çok üzülüyor. zli çalışlığını seziyorum. Bir n tertip etti. Bu sayede umumi vali ikide birde gelmeğe başladı. Anlıyorum ki, h br. Tabii ben de bu tertibe yar * dmm ediyorum. Aşifteliğe ne kadar n sonra ya: algalı sa- enilen di harın üstüne, çirkef denilen in - Yaz - cak? Yazmasam hiç bir şey olacağı yok. Yazsam helki bir şey olacağıs