5 Temmuz 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7

5 Temmuz 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

... Süleymanın Sarayında | KUDUÜS KIZLARI Tefrika No: 102 Maısır dilberi o gece hükümdarla başbaşa kalıp *$lendikten sonra, odasına döner dönmez cellâtla karşılaşmıştı. Güzel Ti-Pi rüya mı görüyordu ? Güzel Ti-Pi'nin zindana atılışı da, _'"dın çıkışı kadar âni ve heye- | t almuştu. Bir akşam N-Pi Sü- | şx"lııh başbaşa kalmış, birlikte Tişi, içmiş, yemek yemiş, eğlen - Süleyman o gece çok neş'eliydi.. Sine <— Görüyorsun ki, seni yanımdan Ydakika bile ayırmak istemiyo- Baar Haydi bana kendi elinle bir Şi Ti - Pi şarav ködehini | İlldarduktan sonra, hütümdarın | RBnden ayrılmıştı. | l A:ük'fymnn a gece çoktanl alan bir şiirini tamamlar Sölün olacaktı. -Pi büyük bir haz ve emniyet | İi ) Sdasına dönüyordu. Orta - imseler yoktü.. Belli iât ki | .:h halkı uykuya dalmiş ve va- | , Sok ilerlemişti. Til pi sabaha kadar kaldığını ha - Mamyordu. Besbelli bütün hü Ülüarlar gözdelerinden ve zeyce- Kilden de çekiniyorlar, onlarla ' koyuna sabaha kadar yat- | tesaretini gösteremiyorlardı. PFir; Böce Avun, gözdes ayrılırken içini çekerek T. - Pi'nli Ftaklarından öper ve: (Se | Ğ“" Bünümü şindand â Ti Sanıyorum!) derdi. Tei hün bile kalk y ._;_'—'hk olan Tı - Pi, Süleymanı İt etmekte de gecikmediğ'nden . Tp ::n. akşamdanberi devam eden Oşluğun neç'i b İ hgü'-üyn:. gülüyor.. gülüyordu. Üluz,, Pl zaten zeki ve anlayışlı ti üü kadar da'çek neş'eli bir kız Süleyman onu en neş'esiz za- l Birir ve: E en di aratır, ç çsc.—.ı görünce bülün kederleri- ”e'slu.ı larımı unutuyorum, rdi, Pi odasına girer girmez, so- ."“daıı yatağına uzanmıştı. Müz uyumuyorda.. ,:'"_ı bir rüya içinde, gözleri a - NB" köy şarkısının son mısra - o 4 Mmırıldanıyordu. _, Bece neden bu kadar neş'eli | kfeden mütemadiyen gülüp söy- | ş:ı. istiyordu? İ aeegüta sebebini kendi de bilmi- âı:“jiğı bir şey varsa, çok sarhış- Bi ve gözleri dönüyordu. %t. Mısır dilberi kendini kay- | Meya'9 değildi. Ona birisi seslenir *b:i; şey söylerse derhal cevap K h u, K bir ses.. &, Uyku zamanı geldi.. Bu saat- | ı'ühnım— bile uyarık değildir!, -Pi bu sesi işitti.. Yazan: i ,__.l Jenings ğ&et versin Bil Porter'e! Nl BGeniş zekâsı, ölçüsü, lâtife- Ğ Ve kendisine karşı duyduğu- S_ıfârmct yüzünden bu kavgâ- Rb& la büyük rol oynar, en kü- h.'umüdn.hıle!i ile her şeyi hal - 'ş,_ O derecede ki bir dakika p birbirlerinin boğazlarına sa- M * İstiyonler, bir dakika sonra İi , Süle öpüşürlerdi. Bil Porter'i çN:m“n için de daha ziyade se- .:l'_c Nasihatlerini, yardımını b Zaman bizden esirgernezdi. b ,, / © kadar meşgul olduğu hal- HAndi azlırabımı, — sıkıntılarını, SAAT Mısırda - Firavunun ya- | Yazan : Sert ve ezici bip ses cevap ver - Ğ, — Coellât... 'TLPi gözlerini uğuşturdu: — Yanlış kapıya gelmişsin! Hay- Ği, defol oradan... Rahatsız etme beni! Kapıda görünen iri boylu bir a- dam, baltası omuzunda, rTak ve pervasızca içeriye giriyor- du: — Kalk bakatım, Mısir şeytanı Sarayhılar ve harem ağaları Ti-Pi nin arkasımdan böyle alay aderler- a adam ne cesaretle Sü- özdesinin yüzüne karşı vurabiliyordu? şım yastıklan — kaldırdı: — Sen kimsin.. bu saatte odam- da ne işii N İri boylu adam soğuk ve manasız ir tavırla gülerek genç kadının yanına sokuldu: dın! Tekrar sormıya lüzum var mı? vazifemi yapmıya geldim.. Ti-Pi vücudünde âni bir ürper- me duydu: Her ne işiniz olursa çabucak ( türlü eşya almak ve satmak arzu MiNE Ümümi — salış yeri * Asrt Mektebi rasızdır. Gayesi Tüccar gemilerine Mektebe girdikten şonra Yiyim, Giyim, ve saire mektep tarafından temin edilir. 2 — Mektebin yalaız lise birinci sınıfına talebe alınır. Bunların orta mektebi bitirmiş ve yaşları on beşten küçük ve on dokuzdan büyük olmamaları şarttır. 3 —Yazılm: müracaat edilmelidir. 4 —İsteklilerin mektep müdüriyetine karşı yazacakları istidaname- lerine * A — Hüriyet cüzdanlarını B — Aşı kâğıtlarım - Kim olduğumu elbette anla- | HUA AA HUDNt n dÜ bon nn üüünamase asasarin ni ieenreririram NaU a Hanemunmunı n HER İŞİNİZDE KOLAYLIK t || meden İstanbul (743) numaralı Posta kutusu adresine bir mektup | göndermekle işinizi bitirirsiniz. Diş macununu kullanınız. Diş hekimleri kontrolu Yüksek Deniz Ticareti 1 — Mektep Ese ve yüksek olmak üzere altı yıllıktır, Yatılı ve Pü- M. Necdet Tunçer — Hangi varifeni?.. Cellât, omuzundaki baltayı gös- terdi: — Bunu bu gece senin boynuna vurmak için biledim.. Ne kadar par- hyor.. görmüyor musun? Ti-Pi birdendire ayılmış gibiydi.. Gözleri eyi gü | Cellât, Ti-Pinin ba: gelimişti! Bu da ne demek?! 'Ti-Pi, Süleymanın yanından yeni olmadığımı, — Bu he cür'et?! Benimle alay | T ediyorsun, manda suzatlı herif! Fakat, işte o kadar.. Başka bir şey söyliyemi Saray cellâdı, yarak, bodrü: Ti-Pi, ertesi gün zind: dine geldiği zaman, vücudü titri - | yordu. Eğer bu bir rüya olsaydı, Misir dilberi düny: canlı, en korkunç rüyalarından bi- | rini gözmüş olacaktı! (Devamı var) yaptırmak aparlıman, ev ve ber ettiğiniz. takdirde hiç vakit geçir. altındadır. Diş deposu, Taş Han, İstanbul Müdürlüğünden: kaptan ve makinist yetiştirmektir. işi için Pazartesi, Çarşamba, Cuma günleri mektebe C — Mektep diploma asıl veya tasdikli suretlerini veyahut tasdik. lerini: D — Polisçe musaddak iyi hal kâğıtlarını E — Velilerinin izahlı adres ve tatbik Imzalarını F — 6X9 eb'adında altı adet leri lâzımdır. 5 — Yazılma işi 30 » Ağustos kartonsuz - fotoğraflarını * 1937 pazartesi gününe kadardır. İstekliler muayenci sıhhiye için o gün saat sekizde bizzat mektepte bulunmalıdırlar, 6 — Fazin tafsilât almak isteyenlere ayrıca matbu bilgiden gönde. rilr, Muhaberatta posta pulu irsali Çeviren : Muammer Alatur mez, bu vadide bir tek kelime dahi söylemezdi. Hastahanede gece bekçiliği va - zifesinin kendistne verilmiş olması itibarile, altındaki mahzenlerde şa- hit olduğu korkunç manzaralar bi- le onun çelik kadar kuvvetli ka - rükterini bozmamıştı. ; «KARABEL» Bir gün bana dedi ki: — Bir insanın her gün biraz da- ha insanlığından kaybederek, en nihayet vahşi bir hayvan dereke- | söne indiğini görmek hoş bir man- zara değildir, değil mi? İşte Mara- lat da böyle hiç hoş bir manzara de- gildir. ğ | h Tâzımdır. 43619, i bu ismi ağzından kaçırmış gibiydi. Birden dudaklarını ısırdı. Zaten yarıhaneme girdiği zaman, yüzünün ölü yüzü gibi sararmış ol Masına dikkat etmiştim. Üzerinde her zamanki tabif bali yoktu: — :« göçen gece de adamcağızı dövdüler, derisini param parça et- tiler. Vücudünü süngerle silmek için mahzene inmiye mecbur ol - dum. Fakat artık tahammül ede- Miyeceğim. Sonra bu İra Maralat dev gibi bir adam., Bil Porter hapishanede «Kara be- 1â> diye ad takılan İra Maralat'tan bana ilk defa bahsediyordu. Onun vücüdünü süngerlemek için haf - tada jki üç defa mahzene inmiye mecbür oluyordu, İra Maralat hapishanenin başe- dilemiyen bir kaplanı idi. Orta - hğa dehşet sahıyordu. Kaç defa gürdiyanlara bücum etmiş, belki | bunlardan bir düzüneden fazlasinı | yaralamıştı. On dört senedenberi, toprak aİ- tında karanlık bir delikten ibaret olan hücresinde yalnız başına ya- | ra her iki pehliyan da ringe raptetme (ESKİ HAMAN ESKİ TAS Kadıköy Hale bahçesinde Porter'i gürmiye gittim.(Devamı v > P 7 - SONTELGR Ö R AF — 5 Temmuz 1937 Bravo Mülâyime, Amerikalıyı ezdi, fakat netice berabere |.. Günlerdenberi dedikodusu de - vam eden Mülâyim - Joe Pol Köo- | mar maçı dün Taksim stadında üç bin kişinin önünde yapıldı. Evvelâ güreşçiler halka takdim edildikten sanra biri sekiz, diğeri Gokuz yaşlarında iki Bursalı kardeş küçük pehlivan karşılaştılar. Dokuz yaşındaki Hasan kardeşi Selimi yendi. Bundan sonra Dinarlı Mehmedin kardeşi İsmail ile Sü - leyman karşılaştılar, neticede her ikisi de berabere kaldılar, Bündan sonra İzmirli Hüseyin büyük orta birincisi Ali Ahmet ile tı. Neticede Ali Ahmet Çok hâkim bir güreşten sonra altı dakika otuz iki saniyede İzmirli Hlüse - ini fuşla yendi. Dördüncü güreş yati ile Molla Mehmet araşında cereyan etti. 94 kilo olan Hayatiyi Sındırgılı Şerif Molla Mehmet için yollamıştı. Çünkü Maolla ile güreşecek olan Şo- rif asker olduğundan izin &lama - mış ve kendisine 94 kiloluk Haya- tiyi yollamıştı. Neticede Molla 15 dakika 25 saniyede tuşla galip gel- di. Mülâyim « Komar güreşi Beş dakikalık bir istirahatton son- geldi- | ler, Kısa bir muayeneden- sonra ringte karşılıklı yer aldılar. Günlerce dedikodusu yapılan bu maçı kim kazanacaktı?.. Herkes ediyor.. Mülâyim A « n vâdettiği altın kemeri Amerikalı da 500 doları istiyorlar- dı, Nihayet kemer geldi. Fakat beş yüz dolar bankada ciro yapıldı - ğından bu da halledildi. Kemerin üstünde cenubi Amerikanın on bir milletini temsil eden 11 bayrak var- | di, Maçlar bir saat devam edecek, bu | bir sant zarfında galip gelecek ta- | Taf kemeri veya 500 doları alacak- tı. Nihayet maç başladı. On dakika ber İki pehlivan da birtbirlerirni de- nemekle geşti. Bundan son lâyim hücuma geçi verikalıyı altına aldı. Ezmiye büş- ladı. Komar Mülâyimin bü oyu - nundan çabuk kurtuldu. Mülâyim ayakta Amerikalının ayaklarına bir tekme savurarak Komarı altına al- dı. Ezmiye başladı. Komar boyuna dışarı çıkıyor ve Mülâyimden kaçı- yördü. Mülâyim Amerikalının a - yağını büküyor. Komar dışarı çıka« m Â- tak güreşi durduruyor, Mülâyim de —e HALK OPERETİ Yaz Temsilleri Beylerbeyi İskele Tiyatrosunda 67-937 SALI günü akşamı Büyük öperet 3 perde ORKESTRA — BALO 8-7.37 Perşembe akşamı Beşiktaş aile parkında 9.7-37 Cuma akşamı şiyordu. Ne yatağı vardı, ne yör - ganı, ne işığı! İri iri fareler, pislikten kokan kovuğunu temizlemiyo gelen gar- diyanların üzerine saldırır, bir ta- raftan da M; sayhalarile böğürü Gardiyanlar Kara belâyı zarar vey miyecek bir hâle götirip, zaptetmi- ye muvaffak olduklan sonra, baş- larlardı sopa ve kırbaç faslına! Onu | bileklerinden tsarlar, ölmüş bir â- dam gibi, bırakıp giderlerdi. | Fakat ne yaptalar, Maralat yine | serkeşliğinden vazgeçmezdi. Bü - tün hapishane dehşet içindeydi. Çünkü kimse ilk evvel kimin Ma- ralat'ın eline düşerek hürdahas o- Tacağım bilmezdi. Ben hapishaneye gireli daha a kadar çok olmamıştı. Fakat Mara- Jat'tan bahsedildiğini — işitmiştim. Kendisini hiç görmemiştim. © akşam Bil Porter'in anlattık - Tarı merakımı son derece - arttırdı. Ertesi akşam Kara belâ hakkında görüşmek üzere hastahaneye, Bil ü F enerbahçe | birinci devrede | neş, sonra Komarı bacaklarından içeri çeke - rek kaçmasına mani oluyor. Bir aralık Mülâyim kızarak Ame- rikalıyı ipleer fırlattı. Joe Komar sırtı yere gelmek Ü- zere iken derhal kurtuldu. Oyun bu şekilde Mülâyimin ezici bâkimiyeti altında, geçti. Ameri - kalı oradan oraya savrulan bir kâ- Bit parçası gibi iplere takılıyordu. Nihayet bir saatlik güreş netice- sinde Mülâyim!n galip gelmesi (8- zım iken hakem heyeti her iki peh- İivanı berabere ilân ederek büyük bir hata yapmıştır. Esasen buraya gelen bu Amerikalı hiç şüphesiz ar- tık Amerikada eski kuru güreşçi- lerin boyuna daha hâlâ dillere des- an Türk gibi kuvvetli darbi- meselini yeniden ihya etmektir, Burada en küvvetli Türk pehli- vanını seçerek Amerikaya götüre- cektir, | Beşiktaşı 1-0 yendi. Gü- neş-Galatasaray 1-1 berabere kaldı. Dünkü — maçlardan Sahaya evvelâ Fenerliler biraz sonra da Beşiktaşlılar çıktılar. Ha- kem Ankaradan Kema! Halim idi. Beşiktaşlılar belli ki, geçen se- ferki galibiyeti bu sofer de elden kaçırmak istemiyorlar, Öyun Fene- Tüin bir hücumile başladı. Fenerli - ler rüzgâr altında oynamalârına rağmen bugün Beşiktası muhük - kak yenmek istiyorlar. Ozhan, Şaban anlaşması her an Beşiktaşa tehlike oluyor. 12 nci dakikada bir ceza vuruşu kazanan Sarı - Lücivertliler Fik - retin çektiği şütü Niyazi güzel bir kafa vuruşile topu Mehi yerinden oynamasına meydan bi- rakmadan &S ğları taktı. Bu gölün verdiği hızla Fener kalesine inen Beşiktaşlılar bir ne- tice alamadılar. 18 inci dakikada ceza vuruşundan istifade edeme - diler. Fikret ortadan aldığı topu İleri #ürdü ve kimsenin müdahalesine meydan bırakmadan topu kendi kalesinin önünden uzaklaştırdı. Bugün Eşref, Şerefin bozuk a - yunları bir netice vermiyor, Beşik- taşhlar çok dönuk bir oyun oynu- yorlar, Takımda, yalnız Hakkı bir ol için çırpmıyor. 37 nci dakikada sıkı bir hücum yapan Fenerliler Orhanın Naciye geçirdiği topu Naci müsait bir du- rumda olduğu halde dışarı attı. Bi- raz sonra da birinci devre bir sıfır Fenerin lehine bitti. İKİNCİ DEVRE: İkinci devrede rüzgârı arkaları- na alan Fenerlilerin gol adetl çoğaltacakları zannediliyordu. Fa- kat hiç de öyle olmadı. Beşiktaşlılar birinci devtedeki o- yunlardan daha güzel bir oyun çı- kardılar, Beşiktaş müdafaası Fe - ner forlarına fırsat vermedi. Faruğun bir ıskasından istifade eden Orhan Eaverin sert çıkışın » dan topu dişarı att. Boşiktaşlılar rüzgârım tesirile yaptığı akınları ikinci devrede gö: teremedi. Şeref Fefler k: dar sokuldu. Fakat Hü: bir yatışla topu Şerefin ayakların. Gan aldı. Oyun bundan sonra kısmen Fe- nerin, kismen Beşiktaşın hâkimi - yeti altında geçti ve biraz sonra da baç 1-0 Fenerin galebesile bitti Bu maça Fonerliler şöyle çıktı- lar: Hüsam - Lebib, Yaşar - Fikret, Aytan, Reşat - Orhan, Şaban, Na- mık, Niyazi, Naci, Beşiktaş da: Mehmet Ali, Faruk, Enver - Fuat, Suldur, Fevzi - Ha« , Rıdvan, Hakkı, Şeref, Eşrel, Güneş - Galatasaray Saat altıya beş kala evvelâ Gü - 'da Gülütasaraylılar çık- B aKi Begecanlı Bir saniye 'Takımda uzun zamandanberi öy- namıyan Gündüz de oynuyordu. Galatasaray şöyle: Avni - Lütfi, Reşat - Eşfak, Sar lim, Ekrem - Necdet, Süleyman, Gündüz. Güneş de: Cihat - Faruk, Reşat - İsmail, Rıza, İbrahim - Melih, Sa- 1âh, Rasih, Needet, Rebil. Hakem Sait Salâhattin. İlk anlarda Güneş kalesine in- mek isteyen Galatasnraylılar seri akınlarla hücum ediyorlar. Fakaf İsmailin, Rizanın yerinde çıkışları Galatasaray forlarına fırsat vermi: yor, Netice alamıyan Galatasaray. miye başladılar, Bilhassa Ekrem çok sert bü yun ile her an kavga eti dını gösteriyor, hakemin ihtarları- nâ kulak asmıyor. Rebiiye yumruk vurmak, tekme atmak gibi fena hareketlerde bu - Tunuyor. Bu suretle birinci devre her iki tarafın asabi ve sert oyunları bir | nelice vermeden sıfır sılfıra bitti. İKİNCİ DEVRE: Rüzgârı arkalarına alan Güneş - lilerin hiç olmazsa bir gol atacak. Tarı zannediliyordu. Fakat Galatasaraylılar hemen parlayarak Güneş kalesine tehlike yarattılar. 15 inci dakikada Necdet üni bir sürüşle topu Güneş ağları- na taktı. Bu golün verdiği hızla Güneşliler derhal Galatasaray ka- lesine indilerse de bir netice ala - lar. Sıkı bir hücüm yapan Güneş for- larısağıçin çektiği şüt Avninin plojonuna rağmen Sarı - Kırmızı ağlara takıldı. Oyunun bu son daki- kalarında kavga çıktı. Gündüzün, İbrahimi sahada kovalaması görü- lecek bir şeydi. Bundan iki sene evvel Taksimde yapılan ayva hüs disesini batırlattı. Oyuün bundan sonra çığırından | Siktı ve biraz sonra da oyun bir bi- re betabere ve kavgalı bir şekilde bitti. HaMLAMMekNADeNEAANNAA Na aNÜ amANN. Haa N laraASaamarayaNN aN RADYO BU AKŞAMKİ PROGRAM Akşam neşriyatı: Saat 18.30 Konferans: Kızılay ce- miyeti namına Dr, Şükrü Hazım, 19.30 Afrika av hataraları: S, Salâ- battin Cihanoğlu tarafından, 20 Ri- fat ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, 20.30 Ö- mer Rıza tarafından arapça söy « lev, 20.45 Safiye musikisi ve halk şat vafından Türk musikisi ve halk şar- kıları, (Saat ayarı), 21.15 orkestra, 2215 Ajans ve borsa haberleri ve ertesi günün programı, 22.30 plâkla sololar, a e ,

Bu sayıdan diğer sayfalar: