DÜ Lünün meselesi: Bazı esnafltan fazla f ' a | Vekâlei,mükelle flerin vaziyetle Blıı seyyar satıcılardan ve sey- Yar mükelleflerden, meşguli - | | ”" ve vaziyetleri lâyiki veçhile göz |önüne alınmadan fuzulen kazanç ten sonra ezcümle şöyle denilmek- tedir: «Nitekim bazş yerlerde varidat dairelerince gündelik gayri sali ka- zanç üzerinden vergiye tâbi tutul- dığı tesbit edildi ş | — Esnafın vaziyeli iyi tetkik edilmeli |'niyen memurların cezalandırılacaklarını bildirdi isi alınmak istendiği görül - hğ.u- münasebetle Maliye Ve - i tinden Vilâyete mühim bir e- Belmiştir. Bütün seyyar esnafı çok alükü- £ öden bu emirde, bu kabil mü - | ::kher'm vergiye tâbi tutulmaz - Ka €vvel vaziyetlerinin iyice tet- Sdilmesi kat'iyetle bildirildik- .h_' veya köy içinde olup olinadığı p> Vardır. “lıı lar Mhiyeler, — Vekâletin sordu e— öliye Vekâleti, bütün memleket içindeki değirmenler 'Taflı bir tetkik yapmıya başlamıştır. Bunun için de vilâyetlere bir | b Böndererek bazı sualler sormuşlur. Sorulan sualler arasında, değirmenlerin miktarı, vaziyetleri, nasıl iş- ı masını icabettirecek işleri olmı; iarın da: Meşguliyet ve vaziyetle rine lâyiki veçhile bakılmadığına tesadüf olunmuştur. Gündelik gayri asli kazanç üze- rinden tabiiyeti istilzam eden iş - ler, 2295 numaralı kanunun 20 nci maddesinde sarahaten yazılıdır. bu. madde Varidat idarelerince Değirmenler hakkında — tetkikat yaptırılıyor _Yurtta kaç değirmenoldu gu,nasıl işlediği, ne öğüttüğü anlaşılacak hakkında, et leri, nerede ve kime ait buluz dukları, neleri öğüttükleri, şehir, ka- | ne kadar nüfusun işini gördüğü enleri, köy, kasaba veya şehire ne kadar mesafede bulunduğu su- Vilâyetler, Vekâletin sorduğu bu suallerin cevaplarını hazırlayacak- lb,'e birer rapor halinde Ankaraya göndereceklerdir. Kaza, nahiye ve letde bu işin tesbit edilmesi için hazırlıklara hemen başlanacaktır. Şehrimizde de bu iş için çalışılmağa başlanmış olüp, vilüyet, kaza ve | sualleri bildirecektir. Değirmenler hakkında, yapılan bu tetkik ilk mühim bir etüddür. Hikikattan sonra, memleket içinde kaç değirmen olduğu, nasıl işlediği, İYeti ve sairesi doğru ve esaslı bir şekilde anlaşılmış olacaktır. vergi alın- rini iyi tetkik et| hükmüne göre, her hangi bir şahıis namına vergi tarhından evvel © şahsın; kanunun - bu maddesinde ! zikredilen işler ve teşebbüslerle iş- Ugal edip etmediğinin alâkadar memurlar tarafından bizzat raflıca tetkik ve tah itina ©- dunması lâzımdır. Bundan — böyle, her hangi bir kimsenin vergiye tâ- || bi bir meşguliyeti olmadığı halde || gündelik gayri safi kazanç üzerin- | den vergiye tâbi tutulduğu görül - düğü halde müsebbip memurlar siddetle cezalandırılacaklardır.» Deniz vesaiti İçin tarife Yapılı yor tanbul üç mıntakaya ayrılacak Deniz Ticaret Müdürlüğü motör ve saire gibi benziti ve petrol ile işle-| yen deniz nakif vasıtaları için bir tarife yapmıya karar vermiştir. Böy- le bir tarife memleketimizde ilk defa yapılacaktır. Bü itibarla De- | niz Ticaret Müdürlüğü ehemmiyetli | surette tetkikata başlamıştır. İstan- bul ve civarı üç mınlakaya ayrıla - cak petrol ve benzin ile işliyen deniz nakil vasıtalarının bu üç mın- tekadan alacakları ücretler - ayrı ayrı tesbit ve ilân edilecektir. Ay- rıca her motöre de birer tarife axı- lacaktır. Bu tarife hazırlanıncıya kadar Deniz Ticaret Müdürlüğü motör - F e;stı;;ald; ergi günü Yapılgcak '“hikeıık Belediye arasında ce - WYan eden müzakereden müsbet Öceler almmıştır. Belediyenin Nogcama koyacağı sergi gününde yi Birliğinin Onuncu Yıldönü- ı& Tes'it edilecek, sergi gecesinde ’—eri mallarımız hakkında bü - tezahürat yapılacaktır. |.:G'ıl günü ve gecesinin festiva- €n kalabalık bir gününde ya - mukarrerdir. 'R su kanalizasyonu üti lediye Reis Vekili, çöp, Su, ka- a Sasyon işlerinin fenni bir şekle Nlmuı için ne kadar para, ve ana ih #Mretmiştir. Alâkadar şubeler —Hk. pmaktadı | Üsküdarlılar Karasinekten Şikâyetçi .'llıyi birliği ile temas- | Belediye vaziyeti tetkik T lar başladı ediyor Bu yıl yapılacak İstanbul festiva- | — Üsküdar, Çamlıca ve civarındaki Tde bir de sergi günü ve gecesi | halk, Üsküdar mıntakası çöpleri - b sülmesine karar yerilmiş - | nin karaya dökülmesinden müta - e. essir ve şikâyetçidirler, bunlar sön Bu hususta Yerli Mallar Sergisi | günlerde sineklerin çoğaldığım id- dia etmektedirler. Bu hususla ev- velce de şikâyet edilmiş, fakat ot- tada şikâyeti muhik gösterecek bir sebep görülmemişti. Üsküdarlılar tekrar müracaat ettiğinden vaziyet xbıı' kere daha tetkik olunacaktır, Belediyelerin Elindeki tahviller Tesbit ediliyor Bütün hususi idare ve Beledi - yelerin yedinde bulunan Devlet tahvillerinin tesbitine girişilmiştir. Bu münasebetle badema her yü bütün Belediye ve hususi idareler ellerindeki bu kabil Devlet tah - villerinin nevi İ Mali; lerin halktan eskisinden daha ucuz ücret almasını tenbih edecek ve bu- na riayet edilip edilmediğini kon- trol edecektir. Hindistana SS | İlk sünger İhraç edildi Mallarımız Amerikan malından daha iyi Son zamanlarda; ilk defa olarâak memleketimizden Hindistana sün- ger ihracına başlanılmıştır. Evve- lâ; Hindistan piyasasında sünger sarfiyatının çok artışı nazarı dik - kate alınarak Bombay şehri itha - lâtçılarına gönderilen nümunelik Türk süngerleri çok beğenilmiştir. Bombaylı tüccarlar Amerikan süngerlerinden de çok yüksek ev- safta bulunduğunu bildirmişler ve açık sarı renk süngerlerimize bü- | yük rağbet göstermişlerdir. Vekâleti amortisman sandığına bil- direceklerdir. h Şehrimiz Belediyesi de şube ve bankalardaki hesaplarında — bulu- nan tahvillerin müiktarını Vekâlete İ cıtu inşa eden ve Ankarada çok beğenilen Emniyet Âbidesinin son kı- | Profesör Jozel 'Toraktan muhtelif şehirlerimizde yeniden inşa edilecek ÂABiDELERiMiZ Maruf bir heykeltraş ve profesör memleketimize : davet edildi f Muhtelif şehirl;imizdeki âbide- ler bu zata yaptırılacak M eşhur Alman heykeltraşlarından Profesör Jozef Torak bir kaç gün ev- vel şehrimize gelmiştir. 1937 Paris Sergisindeki Alman pavyaşı: sımlarını yapan Profesör beynelmilel bir şöhrete sahip olup Dahiliye Vekâleti tarafından Türkiyeye davet edilmiştir, Vekâlet, alelümum, şehirlerimizde yapılacak Atatürk> anıtlarının ve #bidelerin müstesna bir güzellik va kiymette olmasını arzu ettiğinden bu amıtların yapılmasını istemiş İzzettinle da uğramıştır. Hayvanlar nasıl OHatılacak? Yeni bazı kararlar vorildi Orman içlerinde ve orman civa- rındaki yaylalarda ne suretle hay- van otlatılacağı ve köylülerle diğer hayvan sahiplerine ne şekilde izin verileceği hakkında Orman Mü - dürlüğüne yeni bir emir gönderil- miştir, Bu emre göre, ormanlarda hay- van otlatma vo saire hakkı olma - dığı halde ormansız yayla ve boş- iuklarda hayvanlarını otlatmak is- teyenler ayrı ayrı hükümlere tâbi tutulacak ve kendilerine azami ko- laylık gösterilecektir. Yeni emirde, alâkadarların mü - racaatlerinde derhal izin verilme- si de bildirilmektedir. Şarki Erdün Profesör bu maksatla yanında Dakiliye Vekâleti Şehirler Şubesi şefi beraber memleket içinde bir seyahate çıkmış ve Zonguldağa | Aldığımız malümata göre ilk partide, Zonguldak, Eskişehir, Sivas ve |Malatyada yapılacak heykeller kendisıne verilmiştir. | Mer'alarda | | satnamesi almış olan bütün sınaf Emirine Suikast mı? | Adanadan bildirildiğine göre ge- çenlerde memleketimizi ziyaret et- miş olan Şarki Erdün Emiri Altes | Abdullaha bir suikast yapılmış, he- nüz hüviyetleri meçhul bazı şa - | hıslar emirin otomobiline taban - ca ile ateş etmişlerdir. Altes Abdullahın sıhhi vaziyeti | hakkında henüz sarih bir malümat yoktur. Kanser enstitüsüba- zı. malümat istedi Sibhat ve Maarif Vekilliklerinin reisliklerinde, Üniversitede — teşkil ü), kanserin hakkında edilen (kanser enstiti memleketteki derecesi tetkikler yapmaktadır. bir konsey ile 5 ki: teknik komitesi bulunan cnsm'i mntaka mış Edebi raman: 108 S Aç şu mektubu ! ÜNU ve. bu emri tereddütsüz '%gemdım ve acele acele o - '“lfıve Vaktinde sokağa çıkmış ol- bi ne olurso olsun, bana, ht':ni-dınymğımdabu- ı?"' kzin. Senin için ölüm dö- İ y ğ Kh._ da esirgemiyeceği- & Tüyorum. Buna ummak değil ':T—ml:diyefçlı. , Orirım sana, beni kırmas bun altında da şu sa - *? Vard düşen ve senin son ve canlı göz kapaklarına sindi- CNY azne e 3 MA Sen de seveceksin! , Etem İzzot Benica «Gnderdiğim adam çok emindir. Evimi ve içine düştüğüm ölüm ya- tağını 0 sana göslerecektir.» Kendimi bir polis romanının en- trikan kahramanlarından birinin .,ıüaaıgy. alâkanın minnetla - | eline düşmüş gibi sanmamak için sebep yok değildi. Neydi bu mektuplar?. Ne olu - % sadık Bir terennümünü | yordum ve., Halil Necih'e ne ol « İi iyor. Fakat, ne yazık ki, be- | muştu?. Bana, içinde bulunduğu ölüm döşeğinden bahsediğordu, ölürken göz kapaklarına en son hayalimi nakşetmek istediğini bildiriyordu. Ölüm isteyen birisi için bu |” Bütün bunlar niçindi?. Bu esraren- gizliğin sebebi neydi? Hele bu son mektup ve bi min» denilen garip adam bütü tün zihnimi karışltırmıştı. Bu karışıklık içinde geniş nefas- ler almak ihtiyacını hissediyor, ci- dW MEOYAKI g b L b LĞi ğerlerimin bir hava ve kan tazyi - kına uğradığımı duyuyor, gözleri - min karardığını, başımın döndüğü- nü ve muhakememin durduğunu anlıyordum. Bu vaziyet karşısın- da sendelediğimi mektubu getiren adam da anladı ki galiba, tereddü- dümü savmak için: — Refakatime müsaade buyuru- lacak mı?. Dedi ve.. keskin keskin güzleri- min içine baktı. Ne söyliyeceğimi, ı »e yapacağımı bilmiyordum. İleri- ye doğru bir adım attım. Fakat, dürdüm. Ve,, sordura: Halll Necip hasta mı?. Garip muhatabım eevap verdi: — Evet! — Nedir rahatsızlığı?. — Bilmiyorum. — Ne vakiltlenberi hasta?. — Bu gece sabaha karşı hasta- lanmış!. — Siz onun komşusu musunuz? — Hayır, başkâtibiyim. | — Sizi nereden buldu bana gön- ; derdi?. Daireye hâaber göndermiş e- — Sizin kendisi ile hususiyetiniz var muı?. | Adamcağız bu sualime doğrudan doğruya cevap vermedi. | — Şahıslarına pek ziyade hürmet ! ederim.. Dedi, — Siz kendisini tabil gördünüz! — Gördüm efendim!. — Ne gibi bir hastalık ifadesi i- çindeydi? — Ne hastası olduğunu bilmiyo- rum.. Diyen muhatabım belki de beni daha ziyade ikna etmek için izahat verdi: — Kendisini evde ağır hasta bul- dum. Yatağırım yanındaki küçük masası üzerinde üç mektup var- dı. Bunlardan — ikisini bana ver - di. Üçüncüsünü yanında alıkoydu. Bu üçüncü mektup.. lâkırdısı bo- ni meraka ve şüpheye düşürdü. O- nu da sordum: eai Teşviki Sanayi Kanununda Değişiklik Al.lııdıîırı tebligat yapıldı Teşviki Sanayi kanununun 30 ve 36 ncı maddelerinin değiştirilmesi hakkındaki yeni kabul edilen ka - rar; alâkadarlara tebliğ edilmiştir. Bu maddelere göre, bademâa aikeri fabrikalardan maada muafiyet ruh- Mmüesseseler her sene; dört nüsha- dan jbaret iş cetvelleri tanzim ede- teklerdir. Bu cetvelleri her sene şubat ayı Zihayetine kadar vermiyen — sınai Mmüessese sahiplerine İktisat Vekâ- Tetince tebligat yapılacaktır. Bu teb- ligata rağmen yine iş cetvellerini göndermiyen müesseselerin mua - fiyet ruhsatnameleri; en çok üç yıl müddetle muvakkaten geri alma- caktır, Haâıdl;;k—_ Sür'atle| Kaldırılacak Vali vekili emir verdi Yeni vali ve Belediye Reis vekili tırtta, sırıkta ve başta hamalığın kaldırılması işinin bir an önce tat- bik mevkiine konulmasını alâka - darlara emretmiştir. Bu hususta İktısat Müdürlüğü tarafından ev - velce hazırlanan proje derhal Dai- mi Encümene verilmiştir. Daimi Encümen iki üç gün içinde tetki - | kini bitirerek yeni vaziyeti halka ilân edecektir. » Haddnden fazla yolcu alan vapuür Dün Fener istasyonuna giden ve akşam Malfepe vapurile dönen yol- cular büyük bir tehlike geçirmiş - lerdir. Maltepe vapuru istiap had- den fazla yolcu almış, Kadıköyün- den 45 dakikada Köprüye varan va- üye yaklaşırken su almıya güçlükle muvazene te - min edilmiştir. Deniz Ticaret Müdürlüğü tahki- | | | — © da galiba sizi mıştı!. n için yazıl - çinde ne yazılı olduğunu bi- liyor musunuz”?, — Hayır bilmiyorum. Sadece i- ki mektubu bana verdiler. Eğer | Lütfiye gelmez ve ben ölürsem bu mektubu da ona verir ve.. müddei- | umumiye okutursunuz.. dediler, Bundan anlıyorum - ki, o mektup | Ga size ait olacaktır. | | | — Halil Necip benden size nasıl | bahsetti?. l | | | | | Pos ve döşük bıyıklı mühatabım sadakor ceketinin yakasını düzel - te düzelte: - Hiç bir tarzla bahşetmediler, Kısaca emirlerini verdiler. Bet niz de onları ifa etmekle meşgu - | lüm. | Dedi. Bir sivil adammdan daha çok | bir disiplin adargı çerçevesi içinde | yine ayni tok ? seş ve kısa cümlelerle devam etti: (Devamı var) duran muhatabım | rilmesini bildirmiştir. — 5 Temmuz 1937 ARADA BİR l FESTİVAL TİFO VE BİR KAPRİS İstanbuldaki tifo salgınmı gaze- teci gözile en iyi gören FATAY ol- du. Dünkü posta ile gelen ULUS «Ne hoş reklâm!'» adlı, FATAY'ın bir fıkrasını neşrediyor. Küvvetli gön buldaki son tifo hâdiseler dolayısile yapılan neşri - yatı, şeh n âlâ bir veklâm (!) olarak mütalea ediyor. Hakikatet, ULUS'un fıkrasında- ki endişe üzerinde durmak gerek- tir. Dışarıdan değil, fakat hiç ol - mazsa, yurdun içinden, her yaz, c- ü muharrir, İstan lerini ve bu peyce bir miktarda seyyah çeken İstanbulun tifo damgasile damga- Jandıktan sonra, çok şey kaybetmiş olması lâzımdır. FATAY'ın okuttuğu bir noktayı, ben burada hatırlatmak isterim. A- Bustosta İstanbul Festivali başlı - yor. Bu eğlenceler için bir çok pa- ralar harcandı, emek sarfedildi. Hattâ, bir çok tenkitlere uğr: bir broşür bile neşredildi. Fakat, ti- folu İstanbula, festival eğlencele - rini görmek için, acaba, içerden, dışardan kaç kişi gelecek?. Korkarım, yapılan masraf da bo- şa gitmesin. Tam Festivalin arife- sinde, tifo salgını, İstanbul — için, fena bir tesadüfün doğurduğu, ha- ikaten fena bir reklâm oldu. Da- ima hüsnü niyet sahibi hoş sohbet bir arkadaş dedi ki: — Tifo, İstanbul için menfi dı müsbet propaganda olmuştur. — Niçin? — İnsanlar menedilen şeye daha çok haris olurlar, Adem ile Havva- yı cennetten kovduran — kapris de bu değil midir?. Meyvei memnuanın yenmemesi için hiç bir kayıt olmasaydı, Adem ile Havva da o meyvenin üzerine düşmiyecekler, yemek istemiyecek- ler ve netice itibarile de cennetten kovulmıyacaklardı. Arkadaşım gülerek ilâve eti — Kimbilir, belki; tifo hâdi: ri de, İstanbul Festivali için yapıl- maş, Amerikanvari, şaheser bir rek- lâmdan başka bir şey değildir. Göreceksin; bu yaz güzel İstan- “Bul, akın edecek seyyahları yatırıp kaldıracak yer bile bulamıyacak., Reşat Feyzi e- Evvelâ esaslı işler görülmeli Köylerde yapılacak birçok esus- h işler mevcutken o köye telefon kurulması için halktan salma yolu ile para alındığı görülmüştür. Dahiliye Vekâleti bunun doğru olmadığını ve evvelâ zaruri işlerin hallini ve telefan tesisatma ait masrafların köy bütçelerinden ve- Birimizin derdi Hepimizin derdi Ağaçsız bahçe Olur mu ?. Kaç zamandır, nazarı dikkat! - mizi celbediyor. Sultanahmette, Bundan bir iki yıl evvel yapılan bir park vardır. Burası park de- gil, daha ziyade bir çiçek bahçe- sidir. Fakat, dikkat ediyoruz, B Taya hiç ağaç dikilmemiş.. Ne- den ağaç dikilmediğini sormak her halde yerinde bir sual olur. Çünkü buram oldukçı geniş bir bahçedir. Eğer bu bahçeye, park yapıldığı zaman, çabuk yetişen ağaçlardan dikilmiş olsaydı, şim- diye kadar epeyce büyürdü. E- ger, ağaç bu parkın güzelliğini kaybeder, etraftaki — manzarayı bozarsa, orasını bilmeyiz. Şehir- cilik mütehasmsı değiliz. Fakat zannediyoruz ki, bu koca bahçe, böyle — çırçıplak - durmaktansa, ağaçlı manzarası, her halde çok daha iyidir. Gelip geçerken ba - kamız, burası ağaçsız şeklile, hiç de iyi bir manzara teşkil etmi - yor. Etrafındaki demir ve tel parmaklığı da kaldırsanız, bura- sının şehrin en büyük ve meş - hur meydanımna yakışacak bir Dbahçe olduğunda bile tereddüt edersiniz. Mütemadiyen ağaç dikmek, a- gaçları çoğaltmak için memle - kette propaganda yapılıyor. Bu bahçe miçin ağaçsız, bilmiyoruz. —