4 Temmuz 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

4 Temmuz 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ünün meselesi: Diplomasız kimselerin diş- cilik yaptıkları anlaşıldı “Bunlar hakkında takibat yapılıyor Hem çok ucuza diş yaptıkları için, hakiki diş tabipleri ile rekabet ediyorlar ©n zamanlarda şehrimizde ba- | A kimselerin diploma veya per-| o qıluımıaııgı halde, gizli dişcilik | ikleri ve bunların şehrin muh- #f mahallerinde ayrı ayrı çalış- | fikları görülmüştür. t a âçak surette şehirde dişçilik e- h'*n bu kimselerden bazılarının A- Mdolunun bazı şehirlerine ve ka- | darına kudar giderek nradaki diş- | îı':;iş de gizli bir tekabete giriş- | #ri söylenmektedir. Şehrimizde gizli bir çalışma yeri | ün ve yevinde iş yapan Bihte diş tabiplerinden ekser bir Müddet diş tabip ya İMbikat gördükten sonra öradan | AYrilan çıraklar teşkil etmektedir. unlar, gizli çalışıp hükümete b L nda | sıru üzerine diş dizme gibi ame! vergi vermedikleri — ve - munlazam alât gibi seir birçok masrallardan ga kurtuldukları için resmi diş ta- biplerinden çok ucuza iş yapmak- tadırlar. Umumiyetle kuron kaplama ve leri de t den yarıdan daha çok yapmaktadırlar. Bu vaziyet sıhhiye memurlari- nin ve diğer alâkadar memurların nazarıdikkatini celbettiğinden — şe- kiki dişçilerin tarifeleri tenzilâila | bit içinde umumi bir taramaya gi- k sürette çi rişilmiş ve k işan kibe ma- aftan Türk Diş Tabip- . sahte dişcilerin tlerine rıı'i niha- ierayı faaliye' | yet vermek ve bunları cezalandır- n şiddetli bir surette hare- meselesi da bulunmayı kararlaştırmıştır. Cemiyet, bü münasebetle bütün diş tabiplerine birer mektup ile müracaat etmi Bu mektupta, civarlarında, bu gibi kanunun tatbikatından kur - tulmuş, gizli çalışan ve diş çıkaran, diş tedavi eden kimselerin - kim olursa olsun- isim ve adreslerinin gizlice çemiyete haber verüimesi bildirilmiştir. Bu gibiler hakkında hemen hü- kümetle beraber - takibala geçil cek ve cemiyet, ani bir cürmüme! hut yaptırarak suçluları yakâla - tacaklır. Sebzelerin bollanması Tevfiğin kurufasulyeyi ucuzlattı Alelümum zahire fiatları ve sa- tışları üzerinde #ze mahsulün bol ve u z olarak dur gunluk var iyasaya çıkması üzerine alelü - Müm zahire alış verişinde durgunluk baş göstermiştir. Bu durgu dilmektedir. İşler nde borsat ayet bilhassa geçen aydanberi çok hareketsiz olan fasul- hareketsizdir, piyasa düşüktür. #z fasulya üzerine muamele olmuş- Yalar üzerine hemen hiç muamcle ecereyan etmemiş, yalnız ufak fa- Yalardan 140.000 - kiloluk bir parti satılmıştır. Hariç memleketlere yapılan fasulya ihracatı da azalmıştır. ğ Bir ay içinde ancak 6 ton kadar fasulya ihraç olunabilmiştir. Bu da İtalyaya gönderilmiştir. Olgunluk İmtihanları Bitti Lis, den bu yıl çok mezun var Liselerde olgunluk — imtihanları bugün nihayete ermektedir. Bu yıl Olgunluk —imtihanlarının verdiği Tetice, henüz belli değildir. Mu - Vaffak olamıyanlar ve hastalığı do- 'Yısile imtihanlara giremiyenler *Ylülda tekrar imtihan edilecek - krd!r. Bu sene bütün memleketteki li- | Selerden ne kadar talebe mezun o- ği da eylöl imtihanlarından Tönra belli olacaktır. Bu yıl liselerden mezun olacak falebenin, diğer yıllardan daha faz- ilmektedir. Edebi roman: 107 Sabanrcav Tenezzühleri Rağbet görüyor Tren tır-l.l;;;io ka- laylık yapıldı Sabanca tenezzühlerine halkı - | mız bu sene de büyük rağbet gös- termiştir. Her pazar günü kalkan trenlerde tek bir yer bile bulun - mamaktadır, Bu rağbet karşısında İstanbullu- ların Adapazarında ve Sabancada n, İcap ederse daha çok kalması fazla tren kaldırı mevki yolcularına ait ilk trenin bir ması ve birinci saat geç, yani saat 17 de Adapaza- rından' hareket etmesi kararlaştı mevkilere ait tren do Adapazarından 17,50 de kalkacak - tır. Sen de seveceksin! — Ya, ellerime sarılır, hayatım Tehin tek sözüne bağlı. Beni sevdi- Ünl söyle, Bunu senin ağzından i- Bi , kendimi öldürürüm.. Üerze © vakit ne yaparım?. Diye de bir soru kafamın içine Ükilmiş bir türlü beni rahat” bı - ayordu. Fakat, bütün bunlara Tet dilimin ucunda yer bulan tek n toptan cevap şu idi: -— Ben ona nasihat etmeye, ken- Üi kendisini öl ürmiye kalkıştığı dirde bundan asla mes'ul olmi- Atağım, söyleyeceğim. Buna rağ- bir şey yaparsa suç benim ok VA bu kararımı kafamda işleye Ko _lekrıı kapıdan çıktım. Dâlğın VİN köşesi Etem İzzet Benica bim bir heyecan çemberinin için- de daralıyordu. Birkaç adım daha ya attım, atmadım, bir ses: — Hammefendi, hanımefendi!.. Diye kulağımı doldurdu. Bu kı- sık, hançereyi zorlayan ve kula; ma hafif gelen ses , Halil Necibin sesi değildi. Tekrarladı: — Hanımefendi! Başımı çevirdim, yanımda ya - bancı bir adam vardı. Orta yaşlı sadakor elbise giyin bıyıkları pos ve çenesine sarkık, yumuk göz- Tü bir adam, — Bana mı sesleniyorsunuz?.. Diye,sordum. — Evei size hanımefendi! Dedi. Ne söyleyeceğini, ne iste. i böklenii ya | | | | | | * Bırakılacağı e Doğru değil Gazetelerden biri Antakyada bir Ermeniyi öldüren ve İstanbul tev. kifhanesinden kaçan Tevfiğin, Su- iyedeki affı umumiden — İstifade eğderek tahliye edileceğini yazıyor. du. Bizim bu sabah yaptığımız tah- kikata göre Adliyeye bu hususta Suriye hükümetinden gelmiş hiç bir iş'ar yoktur. Ve esasen Tevfik firar suçile de itham edildiğinden tahliyesi de imkânsızdır. * Diğer taraftan böyle bir kararın bildirilmesi halinde Antakyada öl- dürülen şahsın 'Tüfk tebeası olup | olmadığı ayrıca tetkik edilecektir. Eğer Türk tebeası ise kanunen Adliye Vekilinden müsaade alına- rak yine takibata devam etmek 1â- zımgelmektedir. Diğer taraftan Tevfikle arkada- şı Ayazağa katili Abdullahın tev- kifhaneden firarları hâdisesine ait tahkikat ve takibat ta hayli iler - lemiştir. Pek yakında bunlar muhakeme | edileceklerdir. Mes'ul lerde değişiklik Şimdiye kadar Gümrük ve İnhi- sarlar Vekâleti emrinde bulunan mes'ül muhasipler dünden itiba - ren Maliye Vekâleti emrine geç - mişlerdir. Bu münasebetle mes'ul muha - sipler arasında ufak tefek bazı de- ğişiklikler yapılacağı söylenmek - tedir. Bütün mes'ul muhasipler bun - dan sonra maaşlarını Defterdar - lıktar Benden he isi Be Diye bu tanımadığım adama bir sürü sual sordum. Fakat, niçin ve neden, bilmiyorum?.. müthiş bir heyecan içinde idim, Sesim bağa - zımda sıkılıyor gibi idi. Ben ne ka- dar telâşlı, hirçin ve asabi isem yu- mük gözlü, sarkık ve pos bıyıklı muhatabım da o kadar sakin ve ha- reketsizdi. Gayet ağır davranarak: — Efendim, sizi Halil Necip Be- yin emirleri ile rahatsız ettim. Dedi ve.. tane tâne söylediği bu kelimeleri bir araya toparladıktan sonra : — Lütfiye hanımefendi zatiâli- leri değiller mi? Diye sordu. — Evet benim.. Dedim, fakat merakla ben de sor- nereden tanıyorsunuz? dum: — BSiz beni nereden tanıyorsu - nuz?.. Adamcağız : — Tanımıyorum. Henüz müşer- vYef oldum. ğ * Didi, lüve etti: — muhasiplik- DENiZ Bütün dünyada nakliyat deniz yolile yapılıyor Umumit harpten sonra, deniz nak- liyatı işi çok in Son seneler zarfında memleketimizde bahri vasıtalarla yapılan nakli- i yat pek çök artmıştır. Meyva ve mahsul mevsimlerinde ve vasıtanın azlığından ekseriya bir çok tücear malları iskelelerde gün- ı lerce kalmaktadır. | bütün memleketlerde de ziyadesile hissedilmiş ve dünya deniz ticareti- nin; Umumi Harptenberi görülmemiş bir- genişlik kazanmakta olduğu anlaşılm ' şüpbesiz bu hi; Bilhassa bugünlerde Anâdolunun sul gönderilmekte olduğundan bir çok gemiler, mavuna ve motörler hiç alışmaktar nde ktedir. Senelerdenberi bağlı duran şilen ve gemiler pek geniş mikyasla ari- ış olan beynelmilel ticaret için kiralanmışlardır. | ne ait bulunan 188 harp nakliye gemisi ticaret İgemisi buhranından dolayı askeri nakliyattarı sivil nakliyata geçmişler- dir, Amerikan bahriy Diş tabipleri Kongresi Toplanıyor Rapor hazırlandı Üçüncü (Milli diş tal gresi) nin önümü da toplanması karar ye bütün diş tabipleri | k edebilecekler ve mesleğe ait arzularını ve müşahe- delerini bildireceklerdir. Şehrimiz diş tabipleri cemiyetin- den seçilen bir milli komite, bu kongrede görüşülmek üzere muh- telif mevzular üzerine dokuz rapor ile müteaddit tebliğ ve gösteriler hazırlamıştır. Bu mevzulardan en mühimmi, diş tababeti için, umu- mi tıp doktorası mı lâzım oldi diş tababeti doklora- elebileceği mi? dir. Bu raporlardan maada - isteyen ber diş tabibi dilediği mevzu üze- tinde yazacağı raporları kongreyb verebilecektir. Kangre tarihinden 15 gün evveline kadar milli kon - gre umumi kâtipliğine verilecek raporlar ruznameye alınacaktır. Mahkemeden Yalınayak Çıkan adam İsmail adında bir gencin Gülhane | parkında uyurken ayakkaplarının w çalındığı yazılmıştı. İsmail bir gün || Galatada dolaşırken, Ziya adında bitinin ayaklarında kunduralarım | görmüş Ve cürmümeşhud mahke - mesine müracaat etmiştir. Muhakeme neticesinde papucun İsmalle ait olduğu anlaşılmış ve a- yakkapların derhal sahibine iade- sine karar verilmiştir. Bunun üzerine Ziya — papuçları | çıkararak sahibine vermeğe ve mahkemeden yalın ayak çıkmağa mecbur olmuş, bu suretle çalınmış malı satın almanın - cezasını çek - ize mektubu g dim. Sizin evderi çıkmanızı bek lemiştim. Size takdim edeceğim kinci bir mektup daha bendeniz - de bulunuyor. Gayet mütevazı bir lisanla ve aramızda geniş bir teşrifat mesa - fesi bırakan bir dille hitaplarımı yapan adam hemen elini cebine saldı ve: — Buyurun.. Diyerek bit zarfı bana uzattı. | Moktubu bir taraftan merak et - mokle beraber endişe ediyordum: — Peki amma, benim Lütfiye ol- duğunu nereden kestirdiniz? Ya evimden çıkan bir misafirime bu mektubu vermek teşebbüsünde bu- İunsaydınız, Pos ve sarkık bıyıklarının altın- da bir tebessüm ifadesi aksettiren adam: — Merak buyurmayınız hanıme- dendi, Üzerime aldığım vazifeleri başarab'lecek kabiliyette olmasay- dim, Halil Necip Beyefendi. hiç ti bendenize ver-, her tarafta bilhassa Amerikada gemi eksikliği hissedil - -Partiye kacişleri gibi BN AA Rü $S—SONTELGRA CiLiK kişaf etmiştir bu tezayüt büsbütün yükselmekte mühtelif iskelelerinden çok mah- görülen bu inkişaf umumiyetle Hangi işler Bildirilecek? Bunlar ayrıldı. va vilâ- | ye bildirildi Cumhuriyet Halk Partisi Vilâ - | yet Reislikleri vazifelerinin Vali- liklere verilmesinden sonra — bazı vilâyetlerin, Vekâletleri alâkadar eden hususatı veyahut Vekâletlere yazdıkları işleri parti umumi kâ- tipliğine de bildirdikleri — görül - Mmüştür Dahiliye Vekâletinden bütün va- liliklere gönderilen bir tamimle, bu suretle hiç bir ameli fayda te - min edilemiyeceğinden bahsile, ba- dema Cümhuriyet Halk Partisine bildirilecek işler ayrılmıştır. Köngre — diledikleri, — her ne suretle olursa olsun halk tarafın - dan vukubulacak dilek ve şikâyet- ler, Halkevlerino ait işler, politi - eleler yalnız perti umuümi ” kâtinliğine yazılacak va bunlardan gayri muhabereler yal- | nız Veküâletler kanalından geçiri- lecektir. Adliye — Sarayı için İstihlâk başlıyor Adliye sarayımn Sultanahmette inşası üzerindeki tetkik ve hazir - lıklar bütün faaliyetile devam et- mektedir. Şimdi, sarayın dahiline düşen evlerin istimlâki işi ile meşgul olunmıya başlanmıştır. İstimlâk ameliyesinin, daha yade eczaneler sokağına doğru ya- | pılması kararlaştırılmıştır. İera edilecek istimlâkler, hep ar- yade Eczaneler sokağına doğru ya- | bakan öh ta - ktir. manda he- | erek v yapılacağı saha pıilacak ve cadde: raflar istimlâk edilm Bu muamelelerin hit ima işine men yıktırı! zi temizlenecektir. kolaylıkta tanıyabileceğimi lıca anlatmış ta bulünü- binizi. Tütfetmeni yorum.. , Diyerek ağzımın içine bakmıya. | başladı. [ — Halil Necip Bey nerede?.. Diye sordum. | — Her halde mektuplarında yaz- mış olacaklar.. Dedi. İçimden bir his: | — Dön geri, seninle alay mı edi- | yor, hem intihar edeceğini bildiri- | yor, seni telâşa veriyor, hem de | köndisi meydanda yok !.. Diyordu. Bir an bu hissin tesiri altında kalıyor ve mektubu: — Bunu nereden getirdinizse yi- ne oraya götürünüz. Demek vaziyetinde kalıyordum. Fakat, bilmiyorum niçin öc sızısı kalbimde beliren, dimağıma akse- den ve gözlerime inen ve. onun hayalini bakışlarımda canlandıran bir başka his: H szealli 'Devamı ver) |L | | F — 4 Temmuz 1937 zinet verdi. Hiç şüphe yok | re kaybediyor Halk Filozofu diyor ki : Polisimizin yeni kı- yafetleri ve bir mütalea.. Polisimizin yeni kıyâfeti haki - katen çok güzel. Bilhassa atlı po- lislerimiz, güzel atları miğferleri ile şehrimize ay ve çelik 'a bir , po- lisimizin yeni kıyafeti şehirlerimi- ze, Avrupa şehirleri manzarasını veren unsurların başında gelmek- tedir, Esasen silâhlı bir üniforma medeni şehirler için, ne de olsa ay- kırı bir manzara teşi Bunu göze batmaktan çıkarabilmek içir Avrupa şehirlerinin hayli uğraş - tıkları malümdür. Bizde de, bugün ciddi bir mem- nuniyetle söylenebilir ki, polisin kıyafeti, modern bir Avrupa şeh- rindekinden farksız mükemmeliye- tini almış bulu: . Bilhassa miğ: ferler, polisi İ ve mo - dern şehir polisine yakışan bir va- kar vermektedir. Bu kıyafeti bilhassa kabul et - miş olanların tam isabet göster - diklerine şüphe edilemez. Ancak, bilmem, polisimizin yeni kıyafe - tini sayfiye yerlerinde gördünüz mü?.. Şehir içinde şehrin resmi man- zarasile çok güzel bir ahenk mey- dana getiren bu kıyafet, sayfiye yerlerinde göze birdenbire pek ay- kırı görünmektedir. Daha doğrusu sayfiye yerlerinin umumiyetle sa- kin ve hafif manzara ve kıyafetle- ri içinde bedil ahengini birdenbi- ve göze lüzumsuz bir heybet ve ciddiyet manzarası veriyor, Polisimizin bu ayni zamanda be- dil ve çok güzel kıyafetinin bu ak- na kıyamadığımız buna işaret etmiye lüzüm gö 'Yeni kıyafet her halde yalnız şö- hir içi itibara alınarak düşünül - Müş olsa gerektir. Acaba, bu güzel üniformaya yazlık yerler için daha | hafif ve muhitin şartlarına uygun bir şekil bulunamaz mı? Şehir içinde bir zinet teşkil et - miş olan yeni kıyafetin sayfiyeler- de de ayn! kıymetten düşürülme- mesi gerektir, zannederiz. Halk Filozofu — ——— r—n BEŞİKTAŞ İCRA MEMURLU- GĞUNDAN: Borçtan dolayı tahtı hacze alınan muhtelif cins kereste ve ambalaj sandığı açık artlırma suretile 8/7/ 937 tarihine müsadif perşembe gü- nü saat on birden ön ikiye kadar Galatada, Yeni cami mahallesinde Ömer sokağında 8 numaralı dük- kânda satılacaktır. İhale pulları ve rüsumu dellâliye müşterisine ait olmak üzere talip olanların mahal- linde hazır bulunacak memüruna ve fazla malüma! almak istiyenle. rin 937/'744 dosya numarasile me - muriyetimize müracaatları lüzumu ilân olunur. (33802) —— Birimizin derdi Hepimizin derdi Her beş dakikada bir ziyaret eden dilenciler .. Geçen gün bir arkadaşımızla Beyazıdda cami önünde, Emin efendi Tokantası yanındaki kar kahvelerinde oturuyorduk. Bi ver kahve içtik.. Serinledik. Ve hat oturup bir arkadaşla konuş- buradaki kahvelerde rahat rva- hat oturup bir arkdaşla konuş- mak mümkün değildir. Neden mi diyeceksiniz?. Çünkü, her lâkır- ds başında, karşınıza bir gölge- nin — dikildiğini — görürsünüz... Başının — kaldırıp — bakarsanız: Bir dilenci.. O gidiyor. Aradan beş dakika Bu geçiyor. Yine bir hayalet.. gelen de bir dilencidir. Hu muhtelif kılık kiyafetle beş al- ti dilencinin karşınıza gelip a- vuç açtığını görürsünüz, Niçin burası bu kadar fi dilencilerin rağbet ettikleri bi yerdir. Bilmiyoruz. Bildiğimiz bir şey varsa, v da yukarıya küy- dettiğimiz hakikattir. Dilencilerle mücadele eden memurlara, bu kahvelerde birer saat oturmalarını tavsiye ederiz. Bir günde, burada, e mühim bir yeküna baliğ olacak kadar dilenci yakalamak müm- kündür. US A S a Bo G aB de GD DA her N | «

Bu sayıdan diğer sayfalar: