17 Haziran 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

| |Lünün meselesi: |Benzin ve petrolun ucuzla- — ması hayatı ucuzlatacak Bir çok yeni tedbirler alınıyor — | Fenzin ve petrolle çalışan müessese ve vasıtalarda| Yapılacak tenzilât hakkında etüdlere başlandı Ehzin ve petrol fiatlarının ucuz- | & Mümasından sonra bu iki mad- | N _': işliyen nakil — vasıtalarının . h aldıkları taşıma fiatları da h“:'em ucuzlatılacaktır. Beledi- (a ( Kümetin bu kararını gözönün- j —“::lnk taksiler için şimdiden €re başlamıştır. ,:-ltım olduğu üzere halen kü - Blş “taksiler 26 kuruş antre ve son- ç her yüz metre için iki kuruş | tadır, .:::in ucuzladıktan sonra tak - | İzkç Yapıacak tenzilât için iki —q'nnııu mevcuttur, Birisi ale- küçük saatle işliyen taksi- lerde antre ve kilometre ücretlerini azaltmaktır. Diğeri de küçük saatli taksileri modellerine göre ikiye ayırmak - tır. Bu takdirde yüksek fiatla satın alınmış, henüz yeniliğini muhafaza etmikte olan ve en son modellere uyan arabalar da bugünkü ücretle- ri aynen veya yalnız antrelerinde yapılacak cüzi bir tenzilâtla muha- faza edilecektir. antre ücretleri epeyce indirilecek ve ayrıca her yüz metre yerine her | yüz elli metrede bir iki kuruş yaz- Ması cihetine gidilecektir. Esasen bu gibi taksiler mevcut Şehirler arasında işle- | vyen otobüsler eski | Su otobüslerin muayenesi için yeni tedbirler alınıyor thirler arasında işliyen otobüs- | | Tden ekserisinin eski ve gay- | Tuntazam olduğu sık sık yapı- Lettişlerden anlaşılmaktadır. Otobüslerin şoförlerinin, ek « z:: #rabalarına muayyen had « ;'Ğ' 20 kişilik bir arabada 25-26 “'"’:l:î bulunduğuna çok tesadüf ir, Gerçi muhtelif kaza ve vilâyet y iye memurları kendi hudut - İ İa arabaların fazla yolcu al - Ü Gümni kontrol etmekte tzeler | Hförler bu fazla yolcuları; da- Gy baya girmeden yol kenarın- ü&ımdm veya şehirden İ Şalka parasız | fabancı dil kutulacak ı"".ro yarından itiba- op Tn başlanıyor ni'!!siuye bağlı Yabancı Dil- j 4 u'i!ı inde, bu mektebin tatil İ ti ** Müddetçe parasız lisan ders- ( Verilmesi kararlaştırılmıştır. lere arzu eden kimselerden 4, dil imtihanlarında muvaf- .qı':nyan Üniversite ve yüksek Tak 3? talebeleri de mecburi ola- Do edeceklerdir. Slere önümüzdeki perşembe ı_h’den itibaren başlanacak ve m_::'ü Pazartesi ve perşembe Gyl . Sabahi olmak üzere hafta- u:m verilecektir. Üm, “Ple İngilizce, Fransızca, & ::_ İtalyanca, Rusça ve Türk- Sleri ökuti de!hî roman:91 St halde ablamın ölümü öm :î"“-ll_'lu kadar acısını yüre- derş Hürlü “avutamıyacağım uun Sizi'kaynağı olacaktır. '#rum, Osmancığa bir tel- 'Ceıu“k_"'evi. Eğer nefer Salihin Na “:kı:ı Yalan uydurduysa bu - füya koyi luğunu ve eğriliğini or- Paka Scak en seri vasıta budur. Sirn ı:â Yine düşünüyorum, Ha - ükün “Yle bir yalan uydurmasına Fin yAYOk. Nihayet on beş yirmi Haya gel Macak, neticede yine bu- İ bü_'l"tek mi?, Bu kadar mu- Ve ne Yalan söyliyen adam na- VEk ça p l gelebilir?, Gelmiye- B Çi Katucak olsa on boş gün - İi GT nesine * '—ı% b“ v yırf_r.ı Bir kaçak N olur> Yitmi günün ne fay - FTi Z P HL hareket ederken mahalle dışında 8- rabalarına aldıklarından otobüsler- de hiç fazla müşteri yakalanama - maktadır. Bu münasebetle budema her şehir ve kazanın belediye seyri- | se! koöntrol memurları yol üze - Kifazln yolcü aldıkları;bu su: | “E7Er kontrol y rindeki en uzak yerlere dağılarak şehir haricinde kontrollarını yapa- caklardır. Ayrıca, bilhassa İstanbul, Edirne, Ankara, Konya, Bursa, Ba- lıkesir, İzmir ve saire gibi büyük şehirler arasında işliyen atobüsle- rin fenni muayeneleri de ara kasa- balarda değil, gidip geldikleri bü- yük şehirlerde muntazaman yapı - lacaktır. ğ Küçük Kema Ihtifali Cumartesi günü Turan tiyatrosunda me- rasim yapılacak Fatih Gençler Bi | tarafından Şehir Tiyatrosu artistlerinden mer- hum san'atkâr Kemal Küçük için Şehzadebaşında Turan Tiyatrosun- da hazırlanan anma günü geçen cumartesi yapılacaktı. İhtifalin mü- saadesi alınamadığından dolayı b üzdeki cumartesi günü gece, öni | saat bir buçuğa bırakılmıştır. Zengin bir program ile hazırlan- mış olan bu anma günü için Turan tiyatrosu Müdür Rasim tarafından meccanen tahsis edilmiştir. Naşit ve diğer san'atkârlar da Kemal Küçüğün hatırasını anmak mak - Badile parasız olarak temsiller ve- receklerdir. Sen de seveceksin! Etem İzzet Benice yı sırf beni teselli etmiş olmak için söyledi. Manasızlığın haddi Manasızlığın da yeri ve ölçüsü olmak gerek Bin bir heyecan ve ıstırap içindeyim. Canım burnum « dan geli,; Göz yaşlarımın din » yok. Sabah akşam, Diyerek ağlıyorum. Bütün bu he- yecan, ıstırap ve sinirim bana yet- miyormuş gibi bir de başımın bo- lâsı Halil Necip. Yels içinde dün evden çıktım. Biraz ilerledim. Ha- Ki Necip karşıma çıklı: — Bonjur hanımefendi!, Sesi aldım, Fakat çok dalgın oldu- ğum için bana söylendiğini zan - metmedim. Ayni ses tekrar kula- Diğerlerinde ise | n | emir ve talimatlar hilâfına on ku- || ruşa adam taşımaktadırlar. Bu su- retle zaten bu gibi taksi sahipleri kendiliklerinden üçretleri indir - mekte, yalnız bazı mecburiyetler- de veya nöbette bulundukları sı- rada taksi üzerinden çalışmaktadır- lar., Belediye taksilerin ucuzlatılma- gı için bu iki şekilden hangisini ter- cih edeceği hakkında benzinin u- || cuzlatılmasından sonra bunun pi- || yasada yapacağı akislere göre hük- münü vereceklir. Maamafih ikinci şıkın tercihi da- ha müuhtemeldir. Sınıflarda Fazla talebe Bulunmı y_acak Kalabalık talebe tedri- sata sekte veriyor Mekteplerde sınıfların darlığı ve talebenin çokluğu yüzünden bu yıl, müşkül vaziyetler hasıl olduğu gö- rülmüştür. Önümüzdeki bu hale meydan vermemek üzere Maarif Vekâleti bütün mektep - ierdeki muallim, talebe ve sınıf | adedile o mektep binasında kaç oda bulunduğunu tesbit etmektedir. Bir çok mekteplerde fuzuli ola- Tak boş bırakılan bekleme salonla. rı, spor ve mütesddit hademe odası Bibi yerler icabederse hemen sınıf haline getirilerek burada şubeler â- çilacaktır. Her sınıfta, mwayyen hadden faz- Ta bir talebe bile bulunmamasına bu yıl azami itina gösterilecektir. ders — senesinde Ödühç para Verenler Takip _e_dı'!ı' 'yor Maliyeye beyanname ver. | miyenler araştırılıyor Rehin üzerine para verenler hak- | kında gönderilen san tamim üze - rine şehrimizdeki bu gibi müesse- se ve eşhasın kontrolüne başlan - mıştır. Bu arada bazı kimselerin -kazanç vergisine tâbi ödünç para verme i- şinden dolayı- vergi vermemek mak- sadile maliyeye beyanname yolla- mıyarak gizli gizli çalışmıya teşeb- büş ettikleri görülmüştür. Yapılan kontrol sonunda, vergi vermeden çalıştıkları anlaşılan fa- izciler hemen mahkemeye verile- ğıma geldi: — Bonjur Hanımefendi! Birden irkildim Baktım, karşım- da o, Mahut endamı ve bükük boy- nu ile duruyor, sırıtıyor ve.. gözle- Timin içine bakıyor. Kaşlarımı çat- tırn, — Yine mi sizsiniz?. Gayet yumuşak bir dille cevap verdi; — Evet benim?. Vurdum duymamazlığın bundan daha canlı misali olmaz.. Zaten a- sabi ve sinirli idim. Büsbütün asa- bileşerek: — Sizinle tek kelime konuşmıya vaktim yok! Dedim, yürüdüm. Bu adamın piş- kinliğine, surat kızartmasına, ya - pışkanlığına hayret içindeyim, A- caba izzeti nefsi mi yok, nedir?. Kim olsa bu kadar hakaret görd bir kadınla konuşmak istemez. Hal- buki, bu hiç oralarda değil ve ha- karetlerim ne kadar acı olursa ol- sun umursamıyor bile, Sanki söylediğim kendisine de - ğümiş gibi: GÜMRÜ KLERDE Gümrüksüz girecek eşya hakkında yeni karar Türklerle evlenen ecnebi kadın- ların cihaz tqkımları Ybi memleketlerdeki bir Türkle evlenen ve bu evlenme dolayısile 'Türk vatandaşlığını kazanan kadı- n hakkı olan yeni cihaz eşyi gümrük muafiyeti verilecektir. enebi memleketlerde yapılan müsabakalara iştirak edenlerin ka- zandıkları madalyalar, kupalar ve sajr eşyadan da gümrük resmi alın- mayacaktır. Ecnebi hükümetlerin bazı kim - selere verdiği nişan ve madalya Bgibi eşya da zati eşya addedilecek- tir. Yurdumuzda gömülmüş ölü - Jerin ziyaretine gelenler tarafından getirilecek çelenkler ve buna ben- zer saygı nişaneleri de gümrük resmi alınmadan yurda sokulacak- tır, Ecnebi memleketlerde ölenle. Mahrukat Ihtikârı Yapılıyor AA Halbuki ortada hiç bir sebep yok Halk arasında yeni orman kanu- nile köylüye kömür imali için mü- saade edilmiyeceği, bu sebeple fi- atların beş altı misli artacağı hak- kında bazı şayialar dolaşmaktadır. Bu hususta salâhiyettar bir zat diyor ki: <— Yeni kanunda köylülere gerek mahalli, gerek şahst ihtiyaçları 1- çin mevsiminde ruhsatname veri- lerek kömür imaline müsaade edi- leceği hakkında hüküm — vardır. Yalnız şimdiye kadar meccanen is- tifade eden köylüler bundan sonra ücret vereceklerdir. Füvaki şimdi ormanlara girmek yasaktır. — Çünkü — nizamname: orman:yangını tehlikesine karşı bir Yedbir olmak Üzere Hazirandan iti- baten- ormanlara girmeyi menet- | mektedir. " Teşrinisaniden itibaren yine gi tilecek ve mahrukat ruhsatname- leri verilmiye başlanacaktır.> Belediyeler sığı- naklar için para ayıracaklar Şehirlerde, hava hücumlarına karşı yaptırılacak umumi sığınak- | lar için, Belediye ve Hususi idare- lerin kendi varidat bütçelerinin yüzde birini Dahiliye Vekâletinin emrine Belediye Bankasına yatır- ması düşünülmektedir. Ayrıca şe- hir ve kasabalarda, gaz baskını 8- ninde hemen yardım etmek Üzere mühtelif sıhhi imdat heyetleri ve yardım teşekkülleri de teşkil edi - lecektir. Gülhane müsamereleri Bugün akşama doğru 17,30 da Gülhanenin on ikinci müsame- resi icra edileceğinden meslektaş- — Hanimeferdiciğim bir keli - me,, Dedi, adımlarını adımlarıma uy- durdu, sözlerine devam etti: — Takdim ettiğim mektup hak- kında ne düşündüğünüzü rica ede- cektim. Menli veya müsbet ceva- bınızı lütfederseniz sizi rahatsız et- miyeceğim.. O, söyledikçe ben sinirleniyor - dum. Dilimin ucuna ne geldi ise söyledim: — Kuzum siz deli misiniz?. — Bu neden icabetti böyle?.. Diye sordu, Ayni sert dille cevap verdim: — Dell olmasanız başıma belâ olmazsınız. — Başınızda belâ mıyım?. — Daha ne olacaksınız?. Alık alık yüzüme bakarak, tit - rek bir sesle: — Sizi sevmenin, çok sevmenin, delice sevmenin bu kadar hakaret- le karşılanacak bir hareket oldu - ğunu tasavvur etmemiştim. — Eh işte, tasavvur ediniz de, eni verilen bir karara göre ecne- rin resimsiz geçirilen kemikleri gi- bi, külleri ve küllerin bulunduğu her türlü kaplar da resimsiz gire- | cektir. | —Spor âletleri ve sair edevat da zati eşya addedilerek yurda vesim- siz sokulacaktır. Memleketirnizde yapılacak kon- gre, könferans ve merasimlere ha- riçten iştirak edecek olanların kı- yafet ve bayrak gibi eşyaları resim- siz girccektir. Memleketimizde ilmi tetkikler ve kazılar yapmak için hükümetin müsaadesile gelecek heyetlerin ge- tireceği âlât, edevat ve diğer mad- deler de iş bittikten sonra geri gön- derilmek şartile gümrük resmi ve- rilmeden yurdumuza sokulacak - tır. z nn uei üi mesirinde aet aai süün sararime dti ati Nlbemililme n b aöi vti v bt sarireniTen a eeninma iiNİr | Ayakkabıcılar | Kongre ğ Yapacaklar gözetilecek Ayakkabıcı san'atkârları, son za- manlarda patronlarından - şikâyet etmiye başlamışlardır. Her san'at kâr, gündeliğini doğrultmak - için fazla iş yapmıya, yani mesai saatini çok arttırmıya mecbur olmaktadır. Ayakkabıcı san'atkârlarının hakla- rını korumak için yakında fevka- lâde bir kongre aktedecekleri ha- | ber verilmektedir. Memleketimizde yalnız belli baş- | l büyük şehirlerde çalışan ayak - | kabıct san'atkârların mecmuu yüz bini bulmaktadır. Ayakkabıcılar, daha ziyade bir tesanüd havası içinde ve muntazam bir programda çalışmak için, ya - kında bazı kararlar vereceklerdir. Ayakkabıcılık, memleketimizde gün geçtikçe inkişaf eden mühim bir sanat halindedir. Kimsesiz Çocuklar K ampa_çgkı yor Çocuk Esirgeme Kuru- munun yardımı Çocuk Esirgeme Kurumu kaza ve nahiye kolları ile himaye heyet - leri gerek mıntakalarındaki ve ge- rekse himayelerindeki yoksul ço- cuklar için gelirleri nisbetinde gön- derecekleri çocuklar için Maarif Müdürlüğüne kamp masrafı olarak | bir miktar yardımda bulunacaklar- dır. Ayrıca Çocük, Esirgeme Ku - rumu vilâyet merkezi, geçen sene olduğu gibi, bu sene de kamp mas- rafına yardım olmak üzere Maa - rif Müdi (50) Hra vermiş- vir daha benim karşıma çıkmâyı « nız. Bir saniye düşündü, — Mektubum hakkındaki kana - atinizi öğrendikten sonra bir daha karşınıza Ççıkmıyacağıma emin o- diye: — Mektubunuzu okumadım! Diye cevap verdim. Keşkı — Okudum ve sözlerinizi gülünç buldum! Deseymişim. Belki lâkırdıyı kı- sa keser, haşımdan defolur, gider- di. Ben öyle söyleyince: — © halde okumanızı tekrar ri- ca ediyorum! Dedi. — Okuyamam.. — Niçin?. — Okumak istemediğim için! — Geçen defa okumanızı çok ri- ca etmiştim. — Okumiuyacağımı söylemiştim. (Devamı var) Başımdan —hemen gitsin | THalk Filozofu diyor ki : İşcilerimiz de yaz- lığa gidebilmelidir! İş kanunu tatbika girdi. İş ve işci haklarının kanunla himayesi mede- niyet yolunda en yüksek milletler- le atbaşı attığımız büyük adımlar- dan biridir. Memleketimizde de — işçinin ha- yatı, medeniyeti en ileri olan ve en yüksek refaha kavuşmuş memleket lerdekinden asla aşağı olmıyacak- tir ve olmamalıdır. Bizde işçi, esnaf memur gibi farklar zaten yoktur. Bu itibarla gayet basit bir surette yapılacak bir şey aklımıza geliyor: Avrupa memleketlerinde olduğu gibi işçilerin çalıştığı eski şartlarla yapılmış müesseseleri - birdenbire modernleştirmiye — ve işçilerimize tam sıhhatli bir hayat teminine he- nüz imkân yoktur. Fakat tıpkı İngilterede, Fransa- | da olduğu gibi işçilerimiz de, es - | naf, memur ve diğer halk gibi yaz- ları hiç olmazsa sayfiyeye gidebil- melidirler. Bu, eskiden kalma ve yavaş ya - vaş ıslah olunacağına şüphe olmi- yan müesseselerde çalışan işçile - rimizin sıhhatlerini tam koruya - cak ve diğer halk zümrelerinden de yaşayış itibarile hiç bir fark bı- Takmıyacaktır. Bu da, tpkı Avru- padaki gibi basit usullerle yapıla- maz mı? Halk Filozofu Bakırköy dikiş yur- du mezunları Bakırköy Biçki ve Dikiş Yurdu- nun müessisi Bayan Makbule Ki- Bare ve arkadaşları tarafından ye- tiştirilen 17 talebeden sekizi imli- hana iştirak etmiş ve altı talebesi imtihan vermek suretile bu sene mezun olmuşlardır. Devrek Hukuk Hâkimliğinden: Kozluçay köyünden Dengibazoğ- lu Bayram ile ayni köyden Dengi- bazoğlu Mustafa kızı Alime ara « sındaki talâk tescili davasının ya pılmakta olan tahkikatı esnasında müddeaaleyh Alimenin ikametgâhı meçhul bulunmasından dolayı ga- zete ile yapılan tebligat üzerine da- veti kanuniyeye icabet etmediğin- den hakkında gıyap kararı veril « miş ve bir güna musmele vapılmı- yarak tahkikatın 6/temmuz/937 sa- h gününe talikine ve mezkür gıyap kararının dahi ilân suretile tebli - ğine karar verilmiş olduğundan müddeaaleyh Alimenin vakti mez- kürda Devrek Asliye Hukuk Mah- kemesinde ispatı vücuğ — etmedi takdirde bir daha mahkemeye ka- bul olunmıyacağı ve hasmın der - meyan ettiği vükıaları ikrar etmiş sddolunacağı tebliğ makamına ka- im olmak üzere ilân olunur. (83432) | Birimizin derdi Hepimizin derdi Kalabalık yerlerde itişip kakışm Bir arkadaşımız şunları anla- tiyor: «Geçen pazar günü akşamı, Mo- dadan kalkan vapurla Köprüye çıkıyordum. Vapüur, zaten, yan- dan çarklı, küçük bir şeydi. Ka- Tabatık da epeyce idi. Daha Köp: rüye yanaşırken, halk arasın - da bir itişme, bir kakışma oldu. Hava da sıcak,, Burun buruna, balık istifi gibi, vapurun sahan- lığında durmak âdeta imkânsız. dı. Bir vatandaş nihayet daya - namadı: — Ne oluyorsunuz yahu.. Ne itişip “kakışıyorsunuz?.. Hepiniz çıkacaksınız, korkmayınız.. Diye söylemiye başladı. Fa- kat, bu sözler alaya alındı. Arkı taraftan doğru gelen dalga, daha ziyadeleşti. İnsan, âdeta, aya- gamt yerden kesiyor, uçuyordu. Bu kalabalık arasında bir çok kadın, çocuk da vardı. Onların halini hiç sormayın., — Eziliyor, büzülüyorlardı.. Bazı kimzeler, bu itişip, ka - kışmadan, kerkesi rahatsır et - meden âdeta zevk duyuyorlar dı. Kulıkları, kıyafetleri de efenz diye benziyen bu insanlara ve- rilecek isim hiç şüphesiz: Müna- sebetsiz, edepsiz ve terbiyesiz - dir. Hâlâ vapurlara girip çıkmasını e RRRİE Z