— SONTELGRAF— 26 Nisan 1927 istanbul Londra ile mukayese olununca.. Dün bir gazete: — Unutkan insanlar yalnız biz - ler miyiz? Diyor ve şu hayret edilecek | - zahatı veriyordu; Londra otobüslerinde her gün u- nutülmüş 15,000 paket bulunuyor- müş! Mattâ aralarında cephane san- dıklarile fil iskeletleri bile varmış!, Evet, Londradaki bu haller şa - cak şeyler değil. Değil am- | e İstanbulda olan şeylere nazaran hiç! Zira biz dikkat edi - yoruz: İstanbulda urmumi harpten azı adamlar peyda oldu, öğ- Hi yemiyorlar. Demet; Bizde öylesi var ki -sen ne diyor- sun a kuzum?- herif tâ umumt tenberi öğle yemeğini unut - * Kuru tedbirler! Müuhterem alâkadarlar af buyur. sunlar: Anlamadığımız bir şey var, 1 zamanımızdanberidir. he - men her gün güzetelerimizde şöy- | Je bir takım haberlerin serpilmiş olduğunu görüp durüyoruz: ğimızin — aslahi için tedbirler mızın hruyor!., Malüm a, fenni balıkçılığ ladığımız için bilmiyebiliriz! Şu i- ki noktayı doğrusu pek merak et- tik: 1 — Balıkçılığımız için her gün bu kadar tedbir alınıyor.. Acaba bu tedbirler kaça alınıyor ve bu kadar tedbiri sarfedecek yer nere- de bulunuyor?.. 2 — Her gün gazete sahifelerin- de gözlerimiz önüne serpilişine gö- re, fenni balıkçılıktaki usul veç « hile acaba bu tedbirlerle mi kuru- tuluyor?!.. Sarmak ayıp değil, soruyoruz!.. * Maaş sayıkladı!! Bazı arkadaşlar, ressamlar gibi. kalem erbabının da himayesi için yazıyorlar, çiziyorlar, Bazıları hem öyle balıkçılarınki gibi gü - neşte kurutulmasına hiç lüzum ol- miyacak, doğrusu pek kuru ted « birler ileri sürüyorlar!.. Fakat hiç birisi, daha devlet san- atkârlığı mükâfatı temin edilme - den bunu kazanmıya muvaffak ol- müş kıymetli şalrimiz Behçet Ke - mal Çağlar kadar bir ceste, bir ted- Irak Hariciye Nazırı Ankarada (Birinci sayfadan devam) HATAY DAVASINDA TAVAS - SUT MESELESİ — * — Şamda iken gerek Suriye Re- isicumhuru ve gerek başvekil Ce- mil Merdem beyin kabine âzüsile 'Türk - Suriye münasebetlerinden bahsettik, Suriyelilerin Türklera karşı olan samimi muhabbetlerin - den şüphem yoktur. Bunu da muh- telif ve mütesaddit vesilelerle te - Türkiye - Suriye arasında ihtilâf- h meselelerin ber iki tarafı tatmin ve memnun edecek bir surette hal- | li için gösterilmesi Tüzimgelen is- tidattan geri kalmıyacaklarını his- seltim, Bir Arap olmak sıfatile Şarkın medarı iftiharı olan Türkiye cum- huriyetile Türkiye ve Suriye ara- sındaki münasebetlerin samimi ol- masını tabil temenni ederim. Bu hususta bir hizmette bulunabilir - sem Ankaraâdaki ziyaretimden is- tifade ederek kemali memnuni - yetle bunu yapmağa hazırım, ŞARK MİSAKI — $Şark misakının bir an evvel intzalanması, kabinemizin progra- mındadır. Sizin pek muhterem ve değerli Hariciye Vekilinizin Bağ- datta haziranda vaki olacak ziya- retlerini, ki herkes bu ziyareti ke- mali iştiyakla bekliyor, müteakip ümit ederim ki, Şark misakı inşa- | #llah Tahranda imzalanacaktır. e Dost memleket nazırı bu sabah bir bulmuş değildir. Kemal Çağla- mmn şairlerimizin himayesi için ile- ri sürdüğü tedbir, doğrusu, çok müşfik: — Türkün en nikbin devrinde ö- lüm sayıklıyan gençlerin hepsini Diyor. Demek intihar gibi ölümden de bahsetmek yasak edilmeli. Doğru- de bugün hayatın senbolü olduğu sa hele, şairlerin himayesi hiç şüp- hesiz tamam olur. Zira, nasıl intihardan bahsedilir- | ken: — Elinden tabancası düştü, ta « | banca doğruldu, kalbinin hizasına kadar sıçrayıp adamı vurdu!. Diye yazılıyorsa (ölüm sayıklı - yan) şairlerin her hangi biri öldü- ğü zaâman da şu denir: — Maaş sayıkladı!!... * Mülyarlık Eski şehremini muhterem öpe - - söylenilmiş olan meşhur bir mil - yarlık İstanbul plânını - nihayet neşretti. Muhterem — operatör, bu bir milyarlık plânını şöyle hulâsa ediyör: — İstanbulu evvelâ yıkıp yeni - den yapmalı! Bu söz, eski şehreminimizin İs » tanbulun imârını hakikat ne kadar kıskançlıkla telâkki ettiğine şüp- he bırakmıyor, Zira / kıskançlığın bütün dünyada en yüksek derece- sine çıkmış olan meşhur Otellonun Fakat, af buyursunlar, muhte - rem operatörün İstanbulu evvelâ yıkıp sonra yeniden yapmak gibi nni hesaplarken bir milyar lira hesap çıkarmalarına baktık da hiç de kendilerinin bu işe elverişli ol- madıklarına hükmettik, Hiç pratik değillermiş! Gözleri önünde olan başarıklılı- h görmüyorlar mı: bik olunuyor, het he ; fı , hem beş para sarfo . protesto etti Salamanca, 26 (A.A.) — Millt radyo istasyonu, Burgos hüküme. tinin İngiltere hükümeline şiddetli bir protesto notası gönderdiğini bildirmektedir. Burgos hükümeti, İngiliz harp gemilerinin Bilbao ab- lukasını zorlamak İsleyen bir İngk liz harp gemisinin bu hareketine mani olmaya teşebbüs eden Almi» rante Cervera kruvazörünün vazie fesinç müdahale etmelerinden şi- kâyet etmektedir. Burgos hükümeti, bu müdahıs lenin bitaraflık prensiplerine bir tecavüz mabiyetinde olduğunu kd. dia etmekte ve İnçiltere hüküme. Hnin bu gibi hâdiselerin tekerrü. Tüne mani olacak tedbirler alma- sını istemektedir, Ayni radyo istasyonu, Franco kuvvetlerinin dün öğleden sonra cephesinde yeni mevziler İşgal ederek bir çok esir aldık. larını ilâve eylemektedir. çe saat on birde Hariciye Vekilini, n bir buçukta başvekil İsmet İnönü- nü, on ikide Millet Meclisini ziya- Tet etmiştir. Misafir nazırın Atatütk tarafın- dan kabul edilmesi de muhlemel - dir. Burada kültürel ve ekonomik iki mukavele imzalanacaktır. Na- zır çarşamba günü buradan İstan- bula hareket edecek ve 4 mayısa kadar İstanbulda kalarak Berut ve Suriye yolile memleketine döne- cektir, b bir sanataryomda toplamak lâzıml! dur. Eğer (ölüm) kelimesi yerine anlaşılan (maaş) kelimesi konulur- ratör Cemil, etrafında o kadar lâf | da kendisine ihanet eden Dezdemo- na için söylediği meşhur sözler ma- iki kısımdan mürekkep olan plâ - İşte plânlarının birinci kısmı tat- Âsiler İngiltereyi Karahan bu sa- bah Ankaradan geldi Memleketimizden ayrılmakta ©- lan Sovyet büyük elçisi Karahan şerefine hariciye köşkünde mükel lef bir ziyafet verilmiş ve Ankara« mın bütün ileri gelenleri bu ziyas bulunmuştur. Karahan dün akşam ekspresle Ankaradan hareket etmiş ve ken- disi istasyonda Reisicumhur adına baş yaveri ile kalemi mahsus mü- dürü, Başvekil namına kalemi mah» sus müdürü ve Dahiliye Hariciye, Adliye, Maarif, İktisat vekilleriyle bütün kor diplomatik ve hariciye erkânıtarafından samimi ve hararetli| bir surette uğurlanmıştır. Karahan bu sabah şehrimize eli Haydarpa; vali muavini l'le 'ş::ryeı ıonıpo(mu erkânı tae rafından karşılanmıştır. Kendisi bu. radan doğruca Moskovaya gide. cektir, . . * Şehire bir milyon A Lâzım (Birinci sahifeden devam) bına — Belediyeler — Bankasından bir milyon Jiralık bir borç almak üzere teşebbüslere girişecektir. Bu paranın 200 bin İirası müs- takbel İstanbul plânına, 400 bin lirası yeni yapılmakta olan Gazi köprüsüne inen Azapkapı-Beyoğlu ve Şehzadebaşı-Unkapası yollarının açılma ve inşasına 200 bin İirası Yenibahçede yeni yapılacak stad. yomun inşasına harcanacak, geri kalan iki yüzbin liranın mühim bir kısmı program muc'bince yeniden apılması veya aslalta çevrilmesi rcabfden yolların yapılmasına ve diğer bazı mütelerrik imar işlerine sarfolunacaktır. Edirne —— | Hapishanesinden Kaçan katil Kasımpaşada saklandığı evde yakalandı Bir katil — suçundan — dolayı » Edirne — hapishansınde mahküm | olarak yatmakta bulunan Çakıcı | Hüseyin - birkaç gün evvel hapis- bancden kaçmıştır. Vaki müracaat üzerine şehrimizde yapılan neticesinde Çakıcı I—Iüıcyln paşada saklanmakta olduğu bir | evde yakalanmıştır. Göring Musolini İle görüşüyor (7 inel sayfadan deyam memleketlere yardı molacaktır.) Hatip, bu tehliften sonra şu söz- sile diğer milletler «Beynelmilel bir sulh hareket ordusu» ihdası için İngiltereye yardım etmiye davet edilmiş olacaklardır.» ALMAN HARİCİYE NAZIRI DA ROMAYA GELİYOR Berlin, 26 (A.A.) — Siyasi mahafil, Von — Neurath'ın Mayıs başlangıcında Roma'ya resmi bir ziyaret yapacağını bildirmekte ve bu seyahalin iki devlet arasındaki siyasetin samimiyetini isbat ettiğini ve Roma « Berlin mihverinin Avrue 'a diplomasisinde mühim bir haki. at olduğunu göstereceğini ilâve eylemektedirler. Cumhuriyet Yugoslavya seyahatinin hariçteki telâkkileri İsmet İnönünün Yugoslavyaya yaptığı seyahat hariçte muhtelif akisler uyandırdı. Bu mukabil sa- mimiyetin son safhası karşısındaki harici telâkkilerden İlk önce onu bir sulh âmili ve nişanesi gibi ola- rak memnuniyetle karşılıyan İn - gilizleri gösterebiliriz. —Bununla beraber bazı harici telâkkiler iki devletin samimi elbirliklerini te - yit eden bu ziyaretlerden acaba niçin memnun kalmadıklarını gös- terdiler? Büyük devletler Balkan Antantında tamamile müstakil, i- radesine hâkim ve sulh ülkülü bir manzüme görmeğe alışmalıdırlar ve alışacaklardır. İ | Kurun . | | Türkiyelte Yugoslavyayı ; birleştiren büyük kuvvet ATATÜRK! t ı İsmet İnönü Yugoslavyada, tay- | Turu kaybeden General Güro ve Pransız filosuna kumanda etmiş 0- Pdil edilmezse, Avam Kamarasında | milleti icabederse, böyle hep birden KÜÇÜK HABERLER — | desde 4 Doktor ve imdadı sıhhi teşki- lâtı bulundurmiyan - plliğların a- çılmasına müsaade edilmiyecektir. (& İktısat Vekâleti idari Müsteşa- rı Faik Kurdoğlu şehrimize gel « miştir. * Belediye şehir içinde deve ile nakliyatı yasak etmiye karar ver- miştir. » Türkiye limanlarında batan bütün gemiler mayıstan itibaren hükümet hesabına çıkartılacak - tır, * Taplı sicil muhafızlıklarının a- lâkadar kazalara nakledilmesi ka- rarlaştırılmıştır. * Bir müddettenberi Avrupada bulunmakta olan Cumhurreisliği Umumi Kâtibi Hasan Rıza bu sa- bahki ekspresle İstanbula gel - miştir. * Belediye Eyüp - Köprü âra - | sında doğru seferler ihdas edecek, otobüslerle rekabet edecektir. Bi- letler de ucuzlatılacaktır. & Ziraat Vekâleti Avrupadan bir orman mütehassısı getirtecektir. * Muamele vergisinin kaldırıla- rak gümrüklerden alınması hak - kındaki tetkikat ilerlemiştir. Bu wergi ithalâttan senede 12 milyon dahil? sanayiden beş milyon lira tutmaktadır, * Gümrüklerde biriken eşyanın mayıs sonuna kadar çıkarılabilmesi için gümrüklerde yeni bir servis kurulmuştur. * İktısat Vekâleti Türkiyedeki balık sanayii, balıkların cinsi ve tu- tulan miktarları hakkında vilâyet- Jerden bir istatistik istemiştir, Dısarda * Şor ismindeki murevi kızını buradan Atinaya kaçıran aktör pa- pas orada ön ay hapse mahküm e- dilmiştir. * İngilizlerin Çanakkaleye as - ker çıkardıkları günün yıldönümü Londrada merasimle kutlulanmış- tır. Pariste yapılan merasime de Paris elçimiz Çanakkalede bir ko- lan Amiral Geprat hazır btulunmuşz- lardır. ** Milli Müdafaa vergisi projesi kaldırılmaz veyahüut hiç olmazsa ta- mebuslar bir işgal grevi yapacak- Tardır, *& Fransız Harbiye Nazırından sonra Hava Nazırı da Londraya gi- decektir. # Amerikada kendizine «Kuş a- dama ismi verilen tayyareci Sohn Pariste Vensan tayyare meydanın- da 3000 metreden atlamış, paraşütü açılmadığı için düşüp ölmüştür. — —**—>-- — — Liman umum müdürlüğü yeni binaya taşındı Liman ve Rıhtım umum müdür. lüğü bu sabahtan itibaren Galatıda eski merkez rıhtım hanındaki yeni dairesinde işe başlamıştır. Liman müdürü Rauft yarın An karaya gidecek, Trabzon limanın- da yeni yapılması iİcabeden tesisat hakkında Ankarada alâkadar ve. kâletlerle temas edip direktifler ala- caktır. Rauff buraya döner dönmez bir mütehazsıs heyetle beraber Trabzona giderek tetkikat yapa« caktır. Sabah ve akşam başmuharrirleri yare karargâhında iken, Yugoslav Başvekili Stoyadinoviç tatlı bir ses- le Başvekilimize Atatürkten bah- sediyor: — Ben Türkiyede misafir bulun- duğum zaman, bir gece sab-ha kar- şı saat beşde Ankarada, Orau Evin- de geçirdiğim dakikaları ve ora - da Atatürkün söylediği sözleri düşünüyorum. O saatte Atatürk, Türk - Yugoslav ittifakından ve bu ittifakın kuvvet ve kıymetin » den bahsediyordu. Subaylara hi - tap etti: «Bir gün emredersem, bu ittifak için harbe gider, hayatınızı feda eder misiniz?» Bütün subay » lar hep birden ederiz, dediler. Son- ra bana döndü: «İşte bütün Türk hudutlara koşar ve bir tek nefer kalıncaya kadar ölüme gider.> Yugoslav Başvekilinin unutma - dığı bu sözler, Türklerle Yugoslav- lar arasında başlıyan siyasi yakın- lığın bu kadar az bir zaman içinde Tevkifhane | Kaçakları İşlediği suç esnasında herkesi günlerce kendisile uğraştıran Ab- dullahla arkadaşı Tevlik yine her yerde herkesi büyük bir alâka ile meşgul etmekte berdevamdır. Zabıta, dün paszr olmasına rağ- mmen eski tortibat veçhile şehrin her tarafını ve jandarma da - vilâyeti sıkı bir surette taramada ve kon - trol altında bulundurmuşlardır. Bu- na rağmen henüz müsbet hiç bir delil ve iz elde edilememiştir. Böy- le olduğu halde zabıta bu iki şeri- rin İstanbuldan dışarıya kaçtıkları hakkındaki şaylaları yersiz bul - maktadır. Zabıtanın kanaatine gö- re, bu iki genç ve kafadar katil tev- kifhaneden çıktıktan sonra şehirde bir yere sinmişlerdir. Ortalık sü - künet bulup efkârı umumiye ken- dilerini unutuncaya ve zabıta sıkı takipten fariğ oluncıya kadar bu- rada kalacaklar, sonra her şey yı tışınca kıyafetlerini değiştirip ha- rice gideceklerdir. Fakat zabıta kendilerini ehemmi- yefle takip eylemiye devam edece- Ki gibi daha uzun müddet de kal- madan şehrimizde bu gizlendiği yeri meydana çıkarmıya çalışmak- tadır. Maamafih, — tevkifhaneden kaçtıkları gece, ogün ber şeyi ha » zırlamış olarak bir deniz nakil va- sıtasile başka bir yere gitmeleri veya bir kara yolile Anadoluya kaç- maları ihtimi bulundurulmakta ve araştırmalara bu sebepten de devam olunmakta - dır. Adli tahkikata gelince, bu işe me- mur edilen müddeiumumi muavin- lerinden Sabri, geceli gündüzlü ça- hşarak kaçış hâdisesinde tevkif - hanenin içindekilerden ve hariçte bulunanlardan bunlara yardım e- denleri meydaan çıkarmıya ve tes- bit eylemiye uğraşmaktadır. Adli tahkikatta bilhassa bu nokta- ya fazla ehemmiyet verilmiye büş- lanmıştır. Çünkü bunların anla - şılmasile firari kalillerin tevkifha- nüden kaçtıktan sonra kimlerin de- lâletile nerelere gittikleri ve şimdi nerede bulundukları hakkında da bir'ip ucu elde edilmiş olacaktır ki, bu, zabıtanın bu şerirleri kolayca yakalamasına yardım edecektir. Esasen veznedarı öldürürken ve sonra muhakeem esnasında büyük | bir soğuk kanlılık göstermiş olan Abdullah ile onun kadar ve belki daha ziyade soğukkanlı bir adam olan Tevfiğin gerek tevkifhane - den, gerek hariçten bazı kimseler - den muhtelif şekilde yardım gör- dükleri muhakkak olarak anlaşıl - mıştır. Bundan başka her ikisinin de ameliyathanenin kesilen demir parmaklığı penceresinden kaçtık - ları hakkındaki zan ve düşünceler son günlerde kıymetini kaybet - miştir. Çünkü bunların daracık ©- lan pencereden sığmalarma im - kân görülememektedir. Bir de pen- cerelerin üzerlerinde kuş pislikleri ve örümcek ağları görülmüştür ki, buradan kaçmış olsalardı onlar ge- çerken bunların bozulmuş olma- ları lâzım gelirdi. Bu ve bu gibi ba- z hâdiselerde başka bir yerden va- ki olduğu ve zabıta ile Adliyeyi şa- şırtmak için pencerenin kesildiği fikri galebe çalmıya başlamıştır. Bu fikir de kendilerinin İstanbulda ol- duğu zanlarını takviye eylemekte- dir. Çünkü bunlar da zabıta ve Ad- liye işi bu cepheden tetkikle meş- ne yazıyorlar? o kadar büyük samimiyet alması - nn hikmetini anlamıyanların dik- kat edecekleri noktadır, Son Posta Türkiyede en pahalı şey: Kitap Kâgıt pahalılamyor, — Pahalılık harp sonu fiatlerini bulmak üzere- dir. Gazete kâğıtları için de yakın- da bir bahran başlıyacaktır. fakat kitap buhbranı ise başlamıştır. Bu derde bir deva bulmak lâzımdır. Yeni başlıyan kâğıt sanayümizin himayesi kâğıdı ucuzlatmamıza şimdilik mânidir. Bunun yeğâne çaresi ambalâj kâğıdını ve lüks kâğıdı. - pahahlandırıp yalmız bir tp kitap kğıdını — ucuzlatmalıdır. Açık Söz Başmakalesi yoktur. Ak: Başmakalesi yoktur. nn i de göz önünde | DiŞ — SIYASA » ingiltere Japonyf 4 münasf İngiliz - Japon resı c ti çok iyidir ve bunu £ için iki taraf da hiç biz N1f çırmaz. Hattâ: Mikado hal dan prens ve prensesler sık giltereye gelirler, çok iyi B nırlar.. Fakat şu deniz kuvvetli dirilmesi meselesinde uyuşu? dı. O kadar ki, disini istediği best aeldetmiş, hükmü- geçek P hedeyi tazelememiştir. Geçen gün Avam Kamil Bahriye nazıri bir ka l vaziyeti anlattı. Z İngiltere Bahriye nazırımıft ğ yanatı manalıdır şey diyemeyiz. Bir anlaşmaYü” mak istedik, fakat olmadı, D& *” hm?. Bu tarzda söylen hirde o kadar tatlı dil olmasına rağmen hakikatle H cin deniz rekabetinde KAf öyle kolay kol ğımı anlatmıya iye Nazırı Sl) tahdidi tesl atıra gel — İngiltere yeniden silâl yor. Buna mecburdur. Fâl ye sulhtur, silâhları — azalti Bu gayeye varıpak için ÇAf şimdiki halde silâhlanmaktaf rettir. W Evet., bu sözlerle kimse tetti dilmez, hiç kimseye dokulü ve şöyle kuvvetleneceleği le silâhlenacak, ondan sonfü nun hakkından gelecek, bufif y dini bildirecek gibi bir şef or | yok. Evet.. Bütün bu az diğer taraftan çok önüne getirince: — Galiba zayıflar daha (F lemek mevkiinde olduklari kuvvetlilerin susması kadaf F nalı bir şey olmuyor; diyemt” siniz?.. Ahmet F” samnnaeanamensını Tei gul iken kerdilerinin bir fff yolunu bulup Başka memlettfl olabileceği muhtemel dir, Diğer taraftan şerirlerin ÜF) de son günlerde yüzlük ki lunması bilhassa şüpheyi Ö# Ğ Tülmüştür, Bu da kendileri/ riçten kuvvetli müzahirlet larına ve dahilde de bazı K” rin bu müzahirlerin Ab Tevfiğe serbestçe girip çıkif | diklerini söylemelerine ve Üi lerine yardım ettiklerine LÜ delil telâkki edilmektedir. Adli tahkikat bu cepheler rinleştirilmektedir. Bu SG yakında bazı ip uçları elde © Bi adliye erkânı tarafından ' kak sayılıyor. Bilhasas hâdif” mühim rolü de bir kadının © gi Ö zannı gün geçtikçe dahâ kuvvet bulmaktadır. Zabıta ve adliye her iki Sf faaliyetlerine bugün de kilde devam etmişlerdir. Poliste 85 YAŞINDA BİR İHTİYA MARİFETİ —— ği Uzunçarşıda 85 vaşında gi met Kasım ismi:de birisi 9Yf Sabahat ve sekiz yaşında Öj isimli iki karı igfa! ederek Öği tinin arkasına almış VE Gf pek şeni bir harekette aynı zamanda iki yavı hk ta aşılamıştır. Suçlu adliyeye verilmit | muayeneye — sevkedi!miştif zamanda suçlunun - recliy olup olmadığının da tesbil görülmüştür. Kızların başka - bir tuzağa düşürülerek bu etmiş oldukları da iddia Bulgaristanda gizli " nist matb | Sofya 26 (Husust) —ZVE g mir kazasında bir mağaradt () | komünst malbaasını Mt karmıştır. Ayni kazadâ yünde evlerde yaptığı 3#f neticesinde bir. çok K0 tapları ele geçirmiş ve $ g yasta tevkilat yapılmışti" el Bulgaristanda son zamat'” » dana çıkarılan komtinist 151 geçmiştir. Ği