SİNEMA Con Kravfort mu, Yoksa CinHarlov mu? , Birisi on sene çalışmış, öteki ilk filminde ayni payeye erişmiş iki yıldız arasında bir rekabet! Siz bunlardan Hangisini Tercih edersiniz Sinema yıldızı me- raklıları Con Kravfort diyorlar Cin mi, Con mı, Con mı, Cin mi? Kimleri kasd ettiğimizi anla- dınız. Yalnız Amerikanın değil, bütün dünyanın bir türlü vaz geç- mek istemediği iki Amerikalı artistden.... Yani Cin Harlov'la Con Kravford'tan... Garbo, Hepburn, Marlen gibi artistlere herkes hayrandır. On- ları sinema sanatında bir dahi telâkki ederler. Takdirleri hu - dutsuzdur. Fakat Cinle Con'a herkes âşıktır. Bu iki küçük Amerikalıdan birisine benzeyen bir kadınla ev- lenebilmek, bir çok gençlerimi - zin hayalini besleyen bir gıda - dır. Bu iki kadın yine Amerikalı - ların icad ettikleri Seksepil'e maliktirler. Her ikisi de fakir ai- leden yetişmişlerdir. Çocukluk- ları aşağı yukarı sefalet içinde di Yalnız bir farkları var- birisi sinemaya ha- çin, ötekisi de bir kapris yüzünden girmişler - dir. En nihayet isimleri bütün dünyaya duyulan birinci dere « cede parlak bir yıldız olmuşlar - dır. Con Kravford bundan üç — se- ne evvel Holivudda Metro Gold- yer stüdyolarının krali - akat bu mertebeye eriş- in de on sene çalışmış, ce- saretini, ümidini kırmamıştı. Hayatını geniş geniş kazanma - Ba başlayınca da, çocukluğun - daki sefalet hatıralarını unut « mak için, bir taraftan çalışmak- ber, diğer taraftan da ken- disini azami derecede eğlence - ye vermişti, Dans edilen muh - teşem salonlarda Joan'ı görme- j in değildi. Fakat ya- inemacılık kendisini, vaş yav İ eğlence yerlerinden daha ziyade çekmeğe başladı. Zengin olmağa| izdivaç hayatı gerçi çok uzun da mı karar verdi, nedir, eğlen - ce yerlerinden ve eğlence arka- daşlarından yavaş yavaş uzak - laşmağa başladı. Duglas Fairbanks'ın oğlu ile evlendi, yade intizam verdi. Küçük Dug çok okumuş, çok iş bil yi tahsil gü lara büyük alâka gösteriyordu. ve sürmedi. Fakat hayatına daha ı—i-f İlk önce pek mes'ud geçen bu! Evlendikten sonra karısı Con - ın hiç denecek seviyede olan ter- biyesine de ehemmiyet verme - Be başladı. Con'un diploma na - mına çarliston — şampiyonluk danslarında kazandığı kupalar « dan başka bir şeyi yoktu. Con bira zokumağa ve hatta dilini düzeltmeğe çalıştı. Biraz İspanyolca, biraz Fransızca ve biraz da yün örmesini öğrendi. Fakat bu sakin hayatı bozan birisi ortaya çıktı: Cin Harlov, Cin daha ilk çevirdiği filimde birdenbire şöhret kazanmıştı. aldığı haftalık da Con Krav- ford'un aldığı paranın miktarını | bulmuştu. Şimdi Metro Goldvin stüdyosunda kraliçeler ikileşmiş- ti. Gerçi hiç kavga etmediler. | Çünkü konuşmuyorlardı. Eğer stüdyoda karşı karşıya gelirler- se, birbirlerini selâmlamıyorlar- dı. - Fakat başkaları ” her ikisi- | ni de birbirine rakip insanlar te- lâkki ediyorlardı. Cin belki çekingen tabiatli ol. duğu için hiç sesini çıkarmıyor- du ve sonra stüdyoya yeni gel - mişti. Binaenaleyh söz ıöylemek' hakkı daha ziyade Con Krav- forda düşüyordu. ! Öyle olduğu halde Con birşey söylemedi. Birisi çevirdiği bir tek filimle, ötekisi on sene çalı- şarak ayni payeye varan iki ar- tisti düşününüz. Husust hayatlarına gelince, Cin iki #efa evlenmiş, iki defa boşanmı«, üçüncü defa evlen - mek Üze2... İkinci — kocası ve Kravford'un ahpaplarından o - (Devamı 6 ıpcı sayfada) KADIN Analar çocuklarını emzirmeğe çok dikkat etmelidirler ! özetilecek nokta : Hem ananın sıhhati ve rahatı hem çocuğun sıhhati ve rahatı... Yavruyu emzirmek için ilk başta gözetilecek şeyler ... Bir ana doğurduktan 36 ilâ | 60 saat sonra memelerinde meb- zül süt hasıl olur. Fakat çocuğu süt gelsin diye o vakte kadar bekletmek doğru değildir. Ço - cük doğduktan sonra annesinin iki, üç saat istirahatini —müte « akıp meme vermeğe başlanır. Süt gelmesini beklemek çocuğu yorar. Yalnız memenin çocuğa verilmezden evvel ucunun biraz şekerli su ile ısladılması faydalı- dir. Annenin —oturmuş — olduğu halde çocuğunu emzirmesi diğer| vaziyetlerden daha iyidir. Çün- kü diğer hallerde çocuk bur - nundan kolay nefes alamaz — ve meme ememez. Bir anne bir emzirişte meme- Terinin ikisini de nöbetle — kul- lanmalıdır. Birini bir defa, di » ğerini de başka bir defa için sak- Tamamalıdır. Çünkü bir memenin havi olduğu südün miktarı ço « cuğu tamamile beslemeğe kifa » yet edemez. Çocuk nek emi Çocuğun emdiği südün mikta- rına gelince, arada cüz'i bir za - man bırakarak sık sık meme ver- melidir, çocuğun kuvvetli ve iş tihası nazarı dikkate alınarak, her iki saatte bir emzirilmesi dir. Yalnız çocuk zayıf düştüğü ve yahut iştihası yerinde olduğu' halde bu fasılayı daha az bırak - malıdır. Alelâde zamanlarda as- gari fasıla bir buçuk ve azamt üç saat olmalıdır. Meme fasılası Çocuğun emdiği südün mikta- rı doğduğunun ilk haftası — pek | tayin olunamaz, Her meme zama-| nının 10 ilâ 20 dakika kadar u- zamasında bels yoktur. Eğer ço- cuk bir memeden ziyade süd em- miş bulunursa, ufak hıçkırıklar- la emdiğini dışarıya çıkarır, Fa- kat bunun için endişeye mahal yoktur. Ancak istifra denilecek alâ - metler görünür, pisliği yeşil çı « kar, sanci ve ishal peyda olursa meme fasılasını. uzatmalı Veya meme müddetini azaltmalı ve bir doktora da haber vermelidir. Herhalde meme zamanlarının r süt muayyen olması çok - faydalıdır. Hem annenin istirahati ve kuv - veti muhalaza edilmiş, hem —de çocuğun hazmi ve uykusu temin etlilmiş olur. Onun için çocuk her ağladıkça sussun diye memeyi ağzına vermek iyi bir şey değil- dir. Çünkü çocuğun ağlaması her * zaman onun aç olduğuna delâlet etmez, belki konuşması gibi hu « sust bir halidir. Şu hale göre, çocuk doğduk « tan sonra gündüz iki snat, gece dört saat olmak münasiptir. Da- ha sonraları gündüzleri üç dört saatte bir, geceleyin de altı, yedi saatte bir verilebilirse çocuk ilk aylarda her meme emişinde 60 - 80 gram süt emer., Dört beş ay - İık olunca her memeden 250 gram BÜt emdiğine nazaran, 24 saatte 1500 gram, yani bir buçuk kilo Büt emmiş bulunur. Alnındaki kırı- şıklıklar Alındaki kırışıklıkları gider - mek için bir çare vardır. Eğer kaşlarınızı çatmak adetiniz var- sa, alnınızdaki kırışıklıklar çoğa- Bir bahar tuvaleti" hr, Bunun için her sabah geniş bir sargıyı alnınıza sıkıca sarınız, Birmüddet sonra ehemmiyetli bir fark hasıl olduğunu görecek- siniz. 'm Her sabah bir masaj NSN e Na Nü senmnnnaen ae Deniz altında bir lokanta Eski bir denizaltı gemisinde zevki safa geceleri Denizin dibinde, kalın pencerelerden balıkların geçişini seyrederek eğlenen insanlar var Fakat bazı milyonesrlerde yatlarında denis dstünde eğlenmeği tercih ederler kantalardan birinin sahibi olan Cez Laport namındaki zat, saffıharp ha- ricine çıkarılmış bir tahtelbahiri Amerika hükümetinde satın al - Amerika hükümetinden satın al - Amerikalılar, dünyada garip ve acayıp işler yapmakla iştihar et - Mişlerdir. Şimdiye kadar her şeyi yapan Amerikalılar, yalnız deniz- lerin altında lokanta açarak İş - letmemişlerdi. Şimdi bunu da yap- maşlar ve garabet rekorunu kır - guşlardır. Nevyorkta en lüks lo - lar ve tamir edilecek yerler var » müş, bunlar yapılmış, boyanmış ve her iki tarafına gayet kalın şeffaf | lokantası her a! camlar yerleştirilerek tahtelba « hirin içi Tüks ve modern bir lokan- ta haline konulmuştur. Tahtelha« hir lokantaya (Dependes) namı verilmiştir. Şimdi bu — denizaltı am zengin Ame- rikalı müşterileri muayyen bir sae atte içine almakta, her şeyi ta « mam olduktan sonra da lokanta de nizin dibine doğru batmaktadır. Amerika hükümetinin verdiği mü- saade ile, sahillerden bir kito « metre uğaklığa kadar — açabilen tahtelbakir Jokanta, deniz içinde bir yerde durdurulduktan sonra, yemekler, şampanyalar, içkiler mü- taların üzerine dizilmektedir. Ka- dınlı, erkekli zengin Amerikalilar bu yemek masasının etrafına di- zildikten sonra, yiyip, içiyorlar, eğleniyorlar ve şeffaf camlardan, denizin altındaki bâlıkları görerek vakit geçiriyorlarmış... Amerikalı bu... Her çeşit tuhaf- lığı onda ara!..