11 Mart 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

A iLE Karı koca bir arada yatmak v ; Ü yasak:Bunu tıb söylüyor.. İyiuyumak ve dinlenmek için bir kişiye bir yatak şart. Doktorlara göre karı ve kocanın sıhhati bunuicap ettirmektedir Saadetleri bir bakışta _ylılc"'ndıı nıılaıı!;r'ı bir karı koca danı .Jıı;ı»ı.ıı Uykuda rahatsız- Avrupalılar, her işi düzeltip bitirmişler gibi, şimdi de, karı ile kocayı yataklarından ayır - mağa çalışmaktadırlar. Bunlara göre, erkekler, ka - rıları ile bir arada yatmanın güç bir san'at işi olduğunu çok güç anlıyabilmektedirler. Halbuki, bu, bir sabır, tahammül ve alış- kanlık işidir, ki sinirleri sağ - lam adamlara mahsustur. Sinir sarfederek bütün gün işinin başında bulunmak mecburiye - tinde olari modern bir erkek, ge- ce, ahat ve uykusunun te- mini için mütemadiy dele etmek mecburiyetindedir. Büu mücadele, karıyı da, kocayı da tahatsız edip çok yormakta- dır. Bunun için, Avrupalılar çift yataklara yatan karı ile kocanın arasına istiratejik bir mıntaka Bir arada yatan karı ile koca arasında uyku esnasında en çok vuku bulan hallerden bazı- ları da şunlardır: Bazı kadın « lar uyurlarken, kollarını açar » lar, bacaklarını erkeğin iızızr'uıeN atarlar ve bu suretle yatağın ge- niş bir kısmını işgal ederek, er- keği dar bir yere - sıkıştırırlar. Saçlar dağılır ve ekseriya er - keğin yüzünü kaplayarak ra « hatsız ederler. Üzerlerinden ör tüleri çekilip alınan erkeklerin üzeri açık kalır, kadın, uykuda bulunduğu için bittabi bunun farkına varmaz.. Bu suretle ve seremserpe u « yumağa alışan kadınların ya « H istemez uyanmak tinde kalan erkekler, karılarını uyandırmadan, uy « ei Erken yatan kadın en küvvetli makgajını tablattan ve — dinlenmiş olmasından alır tahsisini istemektedirler. Bu muntaka, erkekleri uykusuzluk- tan, kadınları da, kocaların bi- tip, tükenmek bilmeyen ihta - rından kurtararak daha beşuş ve iştihalı yapacaktır. Modern kadınlarda, erkeklerin uykula- rını bozacak bir çok - sebepler mevcuttur. Bazı kadınlar uyku esnesında kocalarının üzerin - deki örtüyü çekip kendi taraf » larına toplarlar. Yine bazı ka * dınlar da var ki, uykularında söylenip konuşurlar. Bazıları da horlar ve uyku arasında kalkıp otururlar. Bunlardan bazıları 1- gığı açarlar ve karınları acık - tığı için akşam yemeğinden ka- lan ne varsa atıştırırlar. Sinir ilâcı içmek için kalkmak mcc - buriyetinde olanlar da ayrıdır. Modern geçtnen atlelere en ra kularını bozup rahatsız etme » den yatağın bir ucuna doğru a- hp koymak isterler. Hele şiş « ı mâan kadınların vücutları ağır olduğu için erkekler uykulu uy- | kulu hamallık etmek mecburi- yetinde kalırlar.. Fakat, erke - ğin bir sürü zahmetinden son « ra kadın beş, on dakika geçer ez vücut kol ve bacakları- nı tekrar erkeğin üzerine doğ » ru götürür ve zavallı erkek hat uyku galiba toygare seyahetlerinde nasip olacak | hık veren tipler bir gecede bir kaç kere uyanıp karısı ile uğraşmak mecburiye- tinde kalır. Bazı kadınlar daha vardır, ki bir yatakta kocala » rının yanında « kendilerine uyu- yacak yer yokmuş gibi bir tür- lü yerleşip rahat edemezler. Ö- teye, beriye dönerler, döndükçe sinirlenip rahatsız olurlar, Yas- tıkların altını üstüne getirirler, Sakinleşmek istedikçe rahatsız olurlar ve kocalarını da rahat « sız ederler, Horlamak — ise, bir yatakta yatan karı kocaların en gıcırtılı semfonisidir. ve akşam dan başlayıp sabahlara kadar devam eder, Gözleri açık olarak uyuyan kadınlar ise, erkekle - rin içine sevgi yerine korku ge- tirirler, Bütün bu saydıklarımız, sa - bahtan akşama kadar uğraşıp didinen ve İstirahate, uykuya muhtaç olan zavallı erkeği ra - hatsız edip uykusuz ve yorgun bırakacak hareketlerdir. Işık - ta uyuyamayan kadınlar, ışık » Bız uyuyamayan karı kocalar da | vardır. Modern bazı kadınlar da vardır ki yüzlerini akşamdan hazırlamak, ve kremlerini sür- mek isterler. Kadının, güzelli - ği namına yapmak - istediği bu işler uzun zamana mütevakkıf- tır. Kadın kremini, güzelliğini temine çalışırken kuvvetli ve husust bir takım lâmbalar kul - Janmak mecburiyetindedir. Bu vaziyette erkek yatakta bek- ler ve kuvvetli ışıktan gözleri ağırır. Yatakta okumayı seven kadınlar da vardır. İlk bakışta ehemmiyetsiz gibi görünen bu mesele hakikatte, fecidir. Kadın okurken odayı aydınlıkta tutar, erkek ışıktan uyuyamaz ve ne « zaketen susarsa da çok rahat « sız olur. Bir arada yatarken, günün bütün meselelerini, kom- şunun tavuğunu, hizmetçinin karısını, kocalarına — anlatmağı ve gevezeliği seven kadınlar da pek çoktur. Erkek, dinlerken uyur, kadm, mutlasıl anlatır, fakat, kocasının uyuklamamak- olduğunu görünce de, hemen kızar, kendisine ehemmiyet ve rilmediğini zanneder, Halbuki, kocaların hali yamandır. Dünya değişmiş, ihtiyaçlar fazlalaşmış, kocalara, çok çalışıp malşeti tee min edebilmek için hayat mü - eadelesi yapmaları zamanı gel- Miştir. Binsenaleyh, asrımız, çok çalışabilmek ve rahat uyu - yabilmek için bir kişiye bir kar- ğolayı çok görmemeğe başlamış- . İşte aziz okuyucular... Av - rupalılar böyle düşünüyorlar. Bizim böyle nazik ve mühim bir Paris eğleniyor! Fakat kendi parasını sarfederek mi? Hayır! Ecnebilerin parasını harcıyarak... Ne iktısadi buhran dinliyor, ne frangın kıymetini düşünüyor. Fakat eğleniyor. Nasıl eğleniyor?. Kendi parasını sarfederek mi?, Hayır!. Ec- nebilerin parasını harcıyarak eğle - niyor. İstanbul, gün geçtikçe daha ziya- de sönüyor, diye şikfiyet edenleri- miz çoktur. Böyle şikâyette bulu - nan eğlence düşkünleri, İstanbulda Ungilterenin hava kuvvetlerini de arttırmak İçin girtşilği büyük sinemadan başka eğlenecek yer ol » madığını söylüyorlar. Bar taklidi bir iki yer yok değil. Fakat bura - larda o kadar para sarfettikten son- ra hattâ beş altı sene evvelki gibi oğ- lenmek mümkün değildir. Gösteri « len numaralar kötüdür.. Fakat Pariste eğlence yerleri dün- yada hiç bir memleketle mukayese edilemiyecek bir bambaşkalık için. dedir. Bu eğle: yerlerinin kapı- sından içeri girildiği zaman İnsanın | yüzünü neşeli bir hava okşar, ku - laklar şakrak kahkahalarla — dolar, gündüz işlerinden kurtulanların yorgün gözleri sevimli pozlara takı- hr. Parisin eğlence yerleri, her sınıf P işte söyliyecek hususi bir fikri- | sildhlanma hareketi malümdar. Yukarıki resim 360 taygarenin İştirk #ttiği Bir hava maneorası ararında alınmıştır.) miz yoktur.. halkınmı kendi zev göredir. A » şağı tabaka yukarısını beğenmez; yukarı tabaka aşağıs mez. Onun içindir ki bar! yukarı herkes kendi sev sanlarla karşılaşır, Parise bütün dünyadan turist ge- lir. Maksat, yalnız ve yalnız eğlen » mekten ibarettir. — Âmerikan mil - yönerleri kendi memleketlerinde istedikleri gibi eğlenemedikleri için sık sık Parisi xiyaret ederler, Çün - kü dünyanın hiç bir memleketinde Paris müzik hollerinin insanı kendi. sine bağlıyan sihirini bulmak müma kün değildir. Paris eğleniyor, eğlendiriyor, ve kendisini sevdiriyor. Önümüzdek$ ay Beynelmilel sergi açıldığı zaman, Parisin ne haüle gireceğini tasavvur edebilirsiniz. ha nnn aei nn ae v Breslav Radyosunda Bir konferans Yenli Türkiyeyi böyle anlatacakl hiç an- latmasalar daha iyl! Dün akşam Breslav radyosu Türkiye hakkında bir röportaj vetmiştir. Bu mubayyel röpartajda taye yare ile İstanbula geliş, Beyoğu lunda ve İstanbul tarafında gezine lilerle İzmire oradan da Ankaraya yapılan bir seyahati hikâye ele mektedir. Muhayyel bir seyyah. Türkiyee de çarşaflı kadın görmeğe geliyor. Göremeyince - canı sıkılıyor, Hak buki Berlin Olimpiyadında Türk bayrağı sallanirken, Türk kızını orada görmek mümkündü, Yalnız birçok tuhallıklar oldu, meselâ Türk marşı diye Abdülhamit marşı çalındı. Muhayyel bir profesör Türk haritası üzerinden İzahat ves rirken, Türkiyeyi Anadolu, Küre distan ve Ermenistan'dan müreka keptir, diye tarif etti. Türkiye ile Almanya arasındaki kültür münasebetlerini kuvvetlen. dirmeyi elbelle isteriz. Hattâ Bar linde bu İş için çalışan bir cemiyet de kurulmuştur. Onun - içindir ki, bilhassa radyo gibi herkesin kulak verdiği bir neşir vasıtasında Alman dostlarımız. biraz daha — dikkatli davransalar, çök iyi 'olur, -