| 31 Birincikânun MÜSAHABE SON POSTA Gerilere doğru Yazan : Halid Ziya Uşaklıgil — Felsefeden, dedim; hiçbir zaman kat'i bir netice çıkarar madım; Bergson, Durchheim be- ni şaşırtmaktan başka bir şeye İ yaramadı. Hele edebiyattan, bık- tım, uşağndım. ilususile bugüzün edebiyatından... Düne aid olan, ben de dahil olarak, usanmaktan daha fazla bir duygu ile uzak ka. yorum, Bana edeb meyin de her şeyden konuşun, —...' ü. Geçen yılın kışı başlamak ü- zere idi; ben bir akşam ÜN köreciğimde oturmuş. bir seni mış tavuk püsürükKüile Düşü- bir kitab Güğünüyori i dım? Buna Ee "daha ziyade, etrafa ileri ecenin uzun sekr neee inen anl yüreğim ve bunların üçünü beşini birden takib ederdim. O zaman bütün gazdivlerde tefrika olsrak neş- redilen romanlardan başka böy- ie cüz' neşredilen romanların sa. yı havsalaya sığmayacık Oka. dardı; ve herkes galiba bir cüz'ü altmış paraya salılan bu rorman- ları kapışırlardı. O zamanın ta- bi'leri de, ezcimle Karabet ve Kasbar, bu yüzden epeyce para ği sayfa 5 ( TETKİKLER | Müttefiklerle Japonların deniz ve hava kuvvetleri Amerika, Japonya harbinin yıldönümü münasebetile iki tarafın silâhlı kuvvetlerine umumi bir bakış Yazan : Hasan Âli kdiz m Ygvmdan önceki yazılarımız. da müttefiklerin Uzakşar« taki kara kuvvetlerile motörlü $zz? in bir üzüntü hattâ kor- Hoya benziyen bir duygu ile bü- Km Kl Hne gelmiştim. e son bir ihmal — Sen ne okuyorsun, kızım; diye ben de ona sordum. Ufak bir kahkaha ile cevab verdi: — Zabıta romanları oku. yorum da kazaniırlardı. O zamanın tercemeleri buglün- künden daha mı fena idi? Bunu zannetmiyorum. Mese'â «Sefil. ler», o «Şeytanın Oyadizârların, kuvvetlerini tetkik etmiştik. Bu- günkü yazımızda bunların hava ve deniz kuvvetlerini tetkika de- vam edeceğiz. Japonya geçen sene Amerika- nazarı gezdirdik- ten sonra, merdivenlerde bir. gi- cırtı duyarak, onu bıraktım; bir Biraz durdum; iyi anlamamış gibi tekrar sordum: — Zabıta ro- «Serseri Yahudi», olhlamur ei. tv v. s8. bugünün tercemelerile r yermek manlerı mn? boy ölçüşecek halde idiler, ya- vine Si uilerımızla | — Bende, dedi; bunlardan yı: hud ben çocukluk intibalarile ve Köyümüzün. SEE kızları | Enleri var. Evimin, çocuklere| bugünün zor beğenen zevkile öy- beraber büyümüs, Szlerimizin | mın işleri beni o derece işgal edi.İle zannediyorum. vardır ki onlar ein işler, ev) yor ki şehre'pek nadir iniyorum,| Hanım kızın bi önünde serp'lip gelişin uk anası) meselâ sinemalara gitmeğe h'ç| kitabünr arasmda « bark sahibi, gölük Seri. ei | vakit bulmayorun. Burun bir te.) ağisilesinden birçok olmuşlardır; pe n bir alış.|lâfi çaresi olarak zabıt: romam| başka bexim çocukluğumda sev- su kadarcıktan başlıya larını buldum. Şehre her inişimde! diğim müherrirleriu de kitabları evleri gibi tamır- ükçe bize uğ- a demek- kankıkla kendi lar ve fırsat düşü rarlar; aylar aracı brlar. y ten baz *aisnfir bunlardan bi. viydi.. Elimi öptükten sonra Ya bunda duran açık Jtabı gördü. RCA, mâni oldum! dedi. ilümseyereki — İsabet oldu, edim; bilemezsin e okumaktır nasıl mefret min sen gelirken şu başlıyan zun kış ği nasıl geçire ediyorum! Hattâ de-| vi bunlardan bap on tanesini teda- : pk ederim. Ezcümle Le Masgue silsilesinde intişar edenleri... Siz bunlardan hiç okudunuz mu? — Hayml Hiş görmedimi. dedim. Ben o zaman Lir yandan ter. ceme edilen romanları elde eder. ken bir yandan da fransızca ro- manlar okurdum. Henüz edebi- ; yat zevkimde bir yükseliş hasıl — Size bunlardan on beş yir-| olmamıştı, henliz tefrikacılar de-| mi tane göndereyim. Göreceksi.| nilen muherririerden daha yu! niz ki hepsinde insanı sürükle karıya çıkmamıştı. Bunların. İyip götüren, meraktan adeta ne-| başında Alex. Dumas Eugnö| fes aldırmayan, bir intrigve var-| Sue, Fröder'c Soülie, Paul Föval dır. Em'nim ki bunlardan bir ka-| vardı. Fransanın en mühim ta. ilidi. Japonya, mekteb uçaklarına ya harb ilân cttiği sıralarda, kar | ra kuvvetlerinden maada hava kuvvetleri bakımından da mütte fiklere faik bir durumda idi. On yıl önce Japonların hava kuvvetleri yok denecek bir halde Japonlarla müttefikler arasındaki son deniz ve hava muharebe, yensadya Hindi; lerine sahne olan sahayı gösterir haruu zumlu olan ha kâmilen dışarıdan almakta i 1930 sıralarında, mekteb uçakla” rı da dahil olduğu halde bütün Japon ordusundaki uçakların sa! yısı 600 zü geç; du.. Japon kendisine lü. kuvvetlerini ileri halde, gene aşağı yukırı,|ka cephelerine tahsi Japonlar karşısında bir hava'makla beraber, gene müsavatı kurmağa muvaffak ok karşı da mühim bir kuvvet ayı muş bulunuyorlar.. rabilecek bir hale gelmiş bulun salya laz a) Amerikanın uçak sanayii, hiç| maktadır. ) wicden ithal etmek, | süphe yok, ice di k ileri gi il kismen de kendi hava sanayini idi Felat be semeyi dala siye. | Mütteliklerle Japonların deniz kuüvetleri etmiş ok Japonlara kurmak neticesinde, 1935 yılında! de s'vil tayyare imzlâtına ehem. ordusundaki uçak sayısını 2200) miyet veriyordu. Ancak 1939 yı- ze çıkardı. 7 İlindan sonra Amerikahlır harb) o İkinci dünya harbinde Japon. 1940 yılımda Jrponlarm ucak! uç hsalâtına ehemmiyet|larm müttefiklere karşı kullan sayısı, 1500 zü deniz, 2500 zü| vermeğe basladılar.. dığı en kuvvetli koz, hiç şüphe de kara uçağı olmak üzere 4009 İ idi. Japonya, harbe girdikten son haricden uçak ithali edemiye: yok ki onun deaiz kuvvetleridir. 1929-1933 yılına kadar, Birle- den Japonya, Filipinlere, o Malaya, şik Amerika ayda vasati olarak çmı okursanız artık enler sizin! bi'lerinden Calmann Lövy'nin bir'r' Felemenk Hindistanına, Salamon ME) diye, düşünüyordum. 100 uçuk yapmakta idi. 194) yı- j | Haftada bir kere yazı ile a- vunmak istiyorum, bu, nihayet beni iki saat oyalayan bir eğlen- cedir, yazıdan da tiks'adim ya...) çeşid ön bir kere altmış seneden- beli eden bir iş!,, Evvek ce genç İken nasıl şetaretle, her bazırtamı imdi hiç öyle değil PN ör bitirince de bir unnadan çıkmışa benziyorum. > Hanım kız elini uzatarak ki- tabı aldı: — Müsaade eder misi- niz? Dedi. Sonra bir göz mt ce yük | ederm da kitabları vardı. Bum müş olarak tekrar bulmuş ol. lara eski dostlara kavuşmuş ka. dum. Meselâ: ba-|dar sevindim. Xavier Montöpin, Ponsandu beni| seli Zühre ile Tahir, Asli ile Ke. İehsetini| hasl olunca «Binbir gece masal. in ğe okuduğum eski tefrika- | sötsülesi içm bir iptilâ derecesini bulur. cüdi Madem ki edebiyallan o bıkmış/ rasile bir haldesiniz, bir kere de bu kd eserleri tecrübe ediniz. dört buçuk kuruştan az) binlerce mürekkebdi. | Bu, benim için ucu bucağı gei- miyen bir haz'ne idi. Bunları ©- kudum, yüzlercesini okudum; ©- kudum diyemem yuttum, #ömür. düm; bir cildi bir günde hatmet- tim. Derslerimden, ciddi işlerim- den nasıl akit bulurdum; bunu bilmem, herhalde bildiğm bir şey varsa bunlardan odamda yığın- lar teşeliklil ederdi. İşte hanım kızın bena gönder. diği k'tablar arasında bunlardan da vardı, fakat başka temsil. lerden: Tab?” Taillandicr ile Arthemâ Fayard temsillerinden, eski dost- tarımı başka Okisvelere O bürün- eserden Bunlarda en ziyade o muvaffak; olan İngiliz ve Amerikan mu. harrirleridir. Fransızcaya terce. meler de pek güzel bir Bean vel yapılmıştır. Romanın osas ca dededen başka lisanın güzelii- ğinden de haz alacaksınız, battâ diyeceğim ki bunlar da bir nevi sdehiyattır. “ Hanım kızın ziyareti sona er- dikten sonra, bana hemen koca bir sepet içinde yirmi otuz kitab gönderdi: Bunların içinde birçok zabıta romanlarından başka be. a İn isimlerine a. eserlerini bayr- | çoc! olduğum ve * Terrail, Juleş Mary, Michel Hiç çocukluğumuzda zevk al. dığınız k'tablara kavuştuğumuz oldu mu? Onları tekrar görmek- tom, ve şurasına burasına göz at- maktan bir haz aldınız mı? Me- selâ bu muharrirlerin birincisin- den «Cambazın kızların o beni günlerce meşgul etti. İtiraf ede- rim ki okuduğum romanlardan bir çoğunda 'lişilecek noktalar buldum; bununla beraber vak'a- ların dolanıp düğümlenmesinde muharririn san'atına, İcad ve ha» yal kuvvetine hayran kalmamak ta mümkün olmayordu. Hele za. bıta romanlarında muharrirlerin mehareti, her seyde vukufları, ve vak'ayı türlü ilmiklerden ge. dip düğümlemekte, sonra hir- den çözmekte sösterdikleri hü- ner, zabıta tahkikatı, istintak ve cinayet hâkimlerinin incelikleri: velkswl bütün teferrüat övle ca- (Deramı 8 inci sayfada) Oda kapımın aralığından içeri sürmüşler. Bu sabah bulk dum. rem, (Arzu ile Kanber... Deha biraz zevkinizde inkişaf tarı» daha sonra Ahmed Mitatın hikâyeleri, bu meyanda gene o velud adamın wLetaifi Rivayatı Ben çocukluğumda bunların hepsinden geçtim; daha sonra on beş yaslarmda iken, o tarihte nesrettikleri renk »onk kabler içinde, Fransızcadan İperritmiz yamanları tedarik eder ne yapıyordunuz, kuzum? Sizin odanız ikinci katta, benim oda. şaşa.| — Zarfta ne yaziyor? ladı: — Hiç, zarfın üstü yazısız. — Evet, dedi. — Monrenin, zarfa adınızı Kısa bir süküttan sonra ilâve| yazmaması garib. . etti: . — Bu, benim de aklıma geldi. Sonra, kendi kendime, Monre, bu pusulayı alelâcele yazmış, imza etmeyi unutunuş, diye dü- şündüm. Yazıya bakınca, acele ile yazıldığı zaten anlaşılıyor. Mişel Rönüar başını sallayer- — Momreyi zörmeğe gelmiş- tim. — Niçin? — Çünkü kendisi çağırmıştı. Ceketinin cebini araştırdı, bir zarf çıkardı, zarfın içinden bir Komheri” imi , ekti, açtı, Rönuar'a u-|du. —— Hee büğiile Senle — Sizinle böyle görüşmek iz. “e lay, dedi. ; temesinin sebabi ne olabilr, biç önuar: şöyle deniyordu: | tehmin etmiyor musunuz yi Si ve sky her Yamak” gizleme si pri Hayır; buna ben de çok e owvel, b) gör ni şaşmı şt, Koridorda bulunduğunuz Mrs te gelinir. Siz ötekileri görmel — Monreyi tanımayor musu- silâh sesinden evvel his en evsel mühim ve müstacel| muz işitmediniz mi? bir mesele hakkında konuşaca.| — ee tesadüf o etmeden — Hiç. 1 ydu, bir) gız. Sizi odamda eklerim.» MR görmemiştim. müm e di yaş leme m ale YER le ci Rİ narak edileck şey, de-| Andre Viny, ölü rolü, kendisine bir suali sordu. öz) 8 Size bu mektubu kim verdi? — Birinei”Küt koridorunda | Zövako v. &. zabıla romanların.Uzakşarkı dan evvel bunları okudum. Me.| ancak 1250 Bir franka (o zaman ps-|ceğini bildiği için, bütün kuvve-|), yazında bu miktar ayda 500 #ni, uçak sanayiini kuvvetlendir. nun tabii bir neticesi olarak, Ja. ponyanın harbe girdiği 1941 yı- hnda,'Japon uçak sânayiinin ay- bk vasati istihanlâtı 600 uçağı bulmakta idi. Japonya, müttefiklere harb ilân etiği zaman elinde, en aşa.! ğr 10 bin uçak bulunuyordu. Ba| zı rivayetlere göre bu mik- tar 1S bine kadar yükselmekte- dir. Japonya, elindeki bu uçak kuvvetinden, en az 4.5 bin tanesi ni, cenubi Pasifiğe, İngil'z ve A- merikan filolarına karşı kullamıi- mak üzere ayırdı. Bunun içindir ki, harbin ilk aylarında, gerek denizlerde, gerekse kara harekâ- tında hava üstünlüğü tamamen Japoların elinde idi, Japon menbalarının kaydettik lerine göre 1941 yılının Ağusto- sunda, İngiliz ve Amerikalıların ya ile Singapurun; diğer 500 zü Felemenk Hindistarının; 200 zü Filipinler'in, 50 si de Birmanya. nm müdafaasına memur bulun makta imiş. Müttefik uçaklarının sayısı, Amerika - Japonya harbinin ilk yılında 2000 ne çıkmış olsa bile, gene Jnponlar bu devrede iki misli bir uçak üstünlüğüne ma- Tik bulunmakta idiler. Fakat harb uzadığı nisbette, Japonlar yavaş yavaş hava üs- tünlüğünü Amerikalılara kaptır. mağa başladılar.. Bugün Ameri- kalılar istihsal ettikleri uçakla- rın mühim bir kısmını zu bulamazdı. Arayalım, baka. hm, başka bir şey bulabilecek miyiz, Monrenin valizleri açık, ©s- vabları dolabda asılı idi. Robdö- şambri, karyolanın ayak ucuna fırlatılmıştı. Odanın bir köşesin- de bir küçük yarı masası durun yordu. Masanın altındaki kâğıd! sepetinde, Rönuar, buruşturul. muş bir kâğıd buldu, açtı, Kâ. Monrenin yazısına benzer iki satır yazı vardı: «Bu menfur işkenceye bundan daha fazla müddet hamamil et. EL MY | uçağa çıktı. Bir yıl sonra ise ay.| kuvvetleri, herşeyden önce de- yeşil kablı bir temsili verdı kijmeğe hasretmişti. Nitekim, bu-İük ucak i maktadır. 1941 yılında Avustral.| ikınmdanberi, aradan tam bir yıl nın başlangıcında tayyare imalâ- on beş dalk'kadan fazla sürmez.! yaptı acaba? cevab verdi: mek niyetinde değilim. Şefleri- Diz...» Mektub, burada, birdenbire yarım kahyordu. Rönuar: — Bu mektub, dedi, kendisi- ne, tehdidle bir iş gördürülen ve sinirlerinin tahammülü kal mayan bir tarafından ya-| verdi or. Acaba rşefle. zümişa riniz» lâbirmden maksad we?ldise bir cinayet kur'a ile çıkan sör de maktulün! Kimden bahsediyor acaba? heye mahal yok, . mek İstiyorsunuz? adalarma, Yeni Gineys çıkardığı 150) zü buldu./niz kuvvetlerinin Ayni yılın Eylülünde ise, uçak| borçludur. - sayısı ayda 2009 ne yükse'di.. Japonya ile müttefikler srasın Bütün 1941 yılı devamınca, yılda harb başlamadan biraz önce hik uçak imalâtı 20 bin kadardı. Japon deniz kuvvetlerile mütte. Mister Ruzveltin plânna göre) fiklerin Uzakşark sularında ise 1942 yılında yapılması lâzım- | landura bildikleri dönü ii gelen uçak mikdarı 60 bindir. Bu| arasında, #sağı yukari Biz miktar 1943 yılında 125 bin uça-|berlik vardı. Faks Japu © ğa kadar yükselecektir. Stratejik meni gi 1941 yılının nihayetinde Ame-İbir du rikanın deniz uçaklarının sayısılha o â bindi. Yapılan tahminlere gö-|nun yarışma re 1942 yılının sonlarında miktar 15 bine kadar yükselmiş) & Japonlar Peri - Harbur baskı. bulunacaktır. nı neticesinde Amerikan donan- Bir ordunun hava kuvvetleri masına aid iki safı harb zırhlısı tensik edilirken, her şeyden ev-/ile 6 kruvazör ve küçük tonajda vel dikkate alınması lâzımgelen| daha birçok harb gemisi batır» nokta canlı insan kadrosudur. Bu|mağa veyahud hasara uğratma» bakımdan Birleşik Amerika Ja- ga muvaffak olunca, harbin ilk ponyaya kat kat faiktır. Çünkü| devresinde, kendi seçtikleri de. Amerikada gerek s'vil tayyareci-İniz harb sahalarında müttefik lik, gerekse tayyare sporu Japon|deniz kuvvetlerine karşı mutlak yaya nazaran-çok daha ileride-|bir üstünlük temin etmiş oldu- dir. Diğer taraftan Amerikalıla-İlar.. Bu arada Jappnlar, yaptık- rın teknik bilgi seviyeleri de Ja-|ları hava hücumlerile İngilizlerin ponlardan üstündür. Bu itibarla,| Uzakşark sularında bulunan iki büyük bir hava filosunu sevk ve) safı harb zırhlısı ile diğer bazı idare edecek elemanlar, Ameri-| kruvazörlerini batırmağa muvaf- kada daha mebzuldür. fak olunca, üstünlüklerini büsbü- Bundan (o başka © Avustral-İ tüm sağlamış oldular. yada da bir hava sanayii doğ-| ( Japonların Peri . Harbur bas üstünlüğüne ya hava kuvvetlerinin insan kad-| geçti.. Geçen bir yıl zarfinda rosu 80 bin; Yeni Zelândanın ise|müttefiklerin deniz kuvvetlerile 3 bindi. Japonların deniz kuvvetleri ara» İngiltereye gelince: 1942 yılı-| sındaki müvazene hangi istike- metlerde değişti;. Harb, bir yıl- dırım harbi olmaktan çrkarak w- miktar tedricen artmaktadır. İn-| zun bir harb halini aldığına gö. giltere, hava kuvvetlerinin bü.|re ileride, müttefiklerle Japon- yük bir kısmı Avrupa ve Afri- (Menam 7 inci sayfada) ——— — ti ayda 2 bin kadardı. Tabii bu Komiser, omuz silkti; — Ne bileyim, dedi. Zabıta memurları gelmeden cesede el süremiyeceğimize göre, kapıyı kilidleyip aşağı inebiliriz. * “Aşağıda, ev sahibini, heye. canlı heyecanlı, methali arşınla-| malda meşgul buldular. — Mant müddelumumisine te- lefon ettim, dedi. Yol, araba ile, — Peki amma... Nasıl..? Rönuar, pardösüsünü giyerek / lâkırdıyı kısa kasti: y — Niçin ve nasıl olduğunu bil miyoruz. Yalnız şu kadar biliyo» ruz ki, bu sabah, saat dokuz bu. çuktan biraz evvel, birisi, Piyer Monreyi öldürmüştür. Biz, ko. miserle beraber çıkıyoruz. Polis memurları gelmeden evvel hiç kimsenin evden ayrılmaması & çin, öteki misafirleri !kaz etmek münasib olur zannederim. Sokak kapısının önüne çıktı” lar, merdiven basamaklarını ön diler, duvar boyunca ilerFyerek, Monrenin oda penceresinin alti, — Onun yaptığı bir şey yok. İ|na tesadüf eden noktaya doğru Marse, hayretle onun yüzüne| ilerlediler. Kar dinmsisti, soğuk. luk derecesi, birdenbire azalmış — İntihar etmemiştir mi de.| gibiydi. Pencerenin altına yaklaştıkla. Detektif, yavaş sesle cevabirı sırada, Mişel Rönusr birden: | bire durdu ve bir hayret nidaş kopardı: — Bakınız! dedi, (Arkas var) Müfettiş Bulanye nerede ise ge- lir, Lâkin, Mömre bu işi niçin Rönuar, temkinli bir eda #le : — Öyle demek istiyorum. Hâ. eseridir, hiç şüp-