SON POSTA Tekaüdlük devresini nasıl geçiriyorlar, nasıl geçirmeleri lâzım? YAZAN Profesör doktor Sadi Irmair mehal ofurup yatmak mânasına Şüphesiz milletce fakirleşmiş ok alınmamalıdır. İnsanın bir takım mamızın bunda büyük tesiri var- arzuları olar xi meslek hayatı -'dır., nın dağdağası içinde bunlarla iş| (Bu noksanı tesanüd üğae imkân bulamaz. İşte teka! mücsseselerile karşılamamız lâ- üdlüik bu nevi güzel emellere ken zımdır. Bu müesseselerin başın - dini vermenin zamanıdır. |da sigorta gelir. Sigortayı umu - Fakat tekaüdlüğü böyle geçis! mileştirmeliyiz. Çok defa bir aile rebilmek ımsanm bir takım! reisinin at aile gizli ve gü Tekaüd kelimesini «kuud» ya- ni oturmaktan iştikak ettirenler bu devrenin mahiyetini ve ne ol- ması lâzmgeldiği hakkında hiç kafa yormamışia; ve tekaüdlüğü minder üstünde devamlı surette, ibaret saymışlardır. zaruretleri, sigorta yerleşmemesi, bu içtimai oturmaktan Hayatım usulünün tam ne: hadaki iyi an'anelerimizin unu tulm ması gio sebsblerle ba- zı seyrek istisnalar bir tarafa bi rakılırsz biz de mül çupa ayırabiliriz. Mütekaid olmalar yetecek para kazan. i işde çok geçkin ya- ölümü bütün olmak gerek. Bu da gençlikte u-| yor. Gençliğinde mumi kültür edinmekle mümkün | yabilen adam i dür. mecbur kalınca htiyarlık, felsefileşmek ya:| bir sermayo ve geçim a vağ-| şıdır, güzel san'utlerle iştiğal ya- şdır. Güzel şeylere merak sar- dırmak yaşıdır. Esas Türk gele- a mecbur olan-| neginde rarlaşan ilim adamı irsünüz yetmi-| felsefeye ve tarihe meyleder, ki- uzun ve yoru | tab toplar, güzel yazılardan kol. iki bük-| leksiyon yapar, arı halde) Bazı ihtiyarlar bağ koşarlar. | yetiştirmeğe düşer, gün ir has ihendislere ceplerin-| saatlerini bahçede açık havada| mez. İhtiyarlık zamanını m Yatmieli | başlarında) geğiri de doldurabilmek lâzımdir. İhti- e ilâç şiy v asa bulamı şu iki 4 1— re varıncıya kadar men geçime melidir, için ayni i sn kadar çalışmı: lar. Hekimler, 8ö şi hayli aştıkları bu w cu yılların yükü altır Tüm olmıya yaklaştı bir hastadan öbürüne Memur, tüccar, meblâğı bir sigorta müesses yatırabilir. Bu sayede ihtiyarlığı ni az çok temin edebilir. şiçek| kat ihtiyarlık için ol an arsanız.) Anadolu ve Kumeliden gelip! yarlıkta herkese 82 çok gelen bazı ma) İstanbulda büy makamlara | hodbinl'kten kurtulmak içi bir zahmet içinde ve| yükselmiş adamların hayatları -| disine bir manevi âlem hazırla - ia hâlâ vazifeleri ba.İnın sonunu geçirmek üzere de yarım cenk ak sümkündür. |dukları memlekete şında rast ii olanlardan bir! oralarının imarına Bu tipe a vuha büyük bir rülürdü. Birçok wuran erleri| dır. Boş zamanı okumak kadar Kısmı beden VE <<, olan bu işle-| böyle meydana gelmiştir Bul güzel ve faydalı çekilde doldura- zulüm haline &“ vie yaparlar.) grubdan bazı adamlar hayatları-| bilecek ne vardır? ri sırf me, çocuk ştirmekle| © Velhasıl tekaüdlük zamanına Kendilerini Si çareler irirlerdi ve her birisi ömür -İ bırakılmış emellerimiz olmalı lemek için “ir gö.mek mümkün- lerinin sonunda yetiştirdikleri de-| dır, Böyle emeilerden mahrum © Bunları mazi ğerli varlıkları etraflarına toplı- dür. Fakat da hareket ederler.| yarak bir muhabbet ve söhbet hâ yas tesiri 2. tmanları, ük | lesi içinde gözlerini dünyaya ka- Hanlar Sakidieri olduğu halde| parlardı. - © olanlara sahalarmı| OBu güzel Türk geleneklerini uktedir olamadık «| kaybetmiş olmak ne kadar acı - erine devam ederler.| dır. “ndilerile birlikte 40.) o Bugün neden düşünüyor gibidir - de DE kk (Yola aid çimentolar! taşrada! ödlüğü elimenin " : ret ek ebedi bir olur salan mütsakhit alanlar. Bunları| Norhan Cevsr adında bir müte. rinin terlik ol ahid yol inşaati İçin aldığı çimen | #ği serbest kanderanslardan dördüncüsü tolarin çuvalını 9 liradan dişarda| Ord. Prof. Dr. Fahretkin Kerim Gökay anasına . ma mma rkalarile bir pen- takkeleri VE ia oturur halde gö- İsatarken yakalanarak Milli Korun-| tarafından sast (18) de «Sosyal mile ma Müddelemumiliğine verilmiştir, | rin sinlr cümlesine desi» meruwunda dele ee core kema anı iyi kalbiidir. Amatör fotoraf sergisi üremi olmaz. Kimseyi tâ ö : Kimseye iye çalışır. Hattâ via cz e işlerine yardım bile eder tefek ev is sı da bodbindir. Evimizde iscnktar, pe mr yün İk ir kıs Fakat ari olmak ister. En ileni Mare Gal bie ae hâdise sine eyi kati tükerm ırlara bin tikleri ve| nun da başlıca çaresi kitab zev- şıkları göl kinin erken yaşiarda uyanması” nm sonunu adam ye düşerler. Kütöbhane olmu » ven ey âç dolabı yerleşir. İş - sizlik İnsanı vücuduna düşkün yapar; bu da hastalik getirir. Bü ömrü, mubhifle sinti uyandırmadan bitirebilenlere ne mutlu! “Prof, Fahrettin Kerimin bugünkü konferansı liğe terketmiye Tarı için * Dünyanın k* na ereceği öyle değiliz? ler, 4— manasına alara i Başün Eminönü Ha öcekür. vana Bakırköy akliy? hastanesinde müsam?re e kadar makbun mukabilinde; BEY“ 5 güle bir Cum memürtağuna bırakılmalıdır. günleri saat 11 de bas ımak üzere mes, Terihir edilecek fo eki müsameneler terd, edilmiştir. Toplantılarda hastanenin geniş a en rini ve ilâçların da bile yes ermekte devam e-| yarar e için için kıska: derler. ga küçük bir rahetszbi- nırlar, kesin al5k der olması» arpa ve Bu sevim tiyar tp mı İst e celil mer 5 ler'ni ANE maantteensif böyle- — araların | mevra serbestir, l üzerinde umumi, soral ve ma, alâzadı,: mevzular, he. 1 — Perler şöri heyelinin kararile i #'bi Suhalta Ankarada mazi ruhiyai Merliscek tserler de| kimlik için enteresan ve hadir görülen e seçilecektir. | sinir hastalıkları hakkında konferan. tar vak'alar o gösterilecekir. İlk ilmi müsamere 1 Birincikânm Cu, ma günü verilecektir. NE Halka mahrakat tevziatı Mahrukat ofisi halka odun ve teşhir edilece me enik seriye gü leri vardır. Jüri heyebinin karı varana arm . verilecek, teknüdlük- kâmil bir ardır. haricinde medeni v6 geçiren de yardır. Sal geçirilme Bu tipler lerini tam insan gibi Tekaüdi dr? : Evvelâ şuna 192 tün takat ve e ye yani yatalak he kadar resmi v€ hususi mes yatında inad etmek maraz! haldir. | Asherlik işleri | Şubeye çağrılanlar ”.* tükenince.) Eminövü As, Şubesinden; t lar ği EKİ ek ğa Sanli pie Home kömür İpe ipa mi bağillkn ibni gelinceye ! ' lek hn | Sakir 318 doğumlu (31747), başlayacaktır, Mahallele, halk i bir YaB, Afi oğlu Rafa Uçar (3209.63) | birlikleri evlere fişleri dağıtmışlır. İ nesle 14772/1943 vumara ile (o şubeyej Bu fişlerle 50 kilo kömür ve 250 kilo odun almabilecektir, — çet edelim: Bü-| miracamti, tenler ihtiyarlıklarında hodbin -| azancile yaşı.|de duracağı ve bir mu! ayrılmaya!nız bir k edecek ' dedir. Mul yor, ibtiyarlık siyorlası ameleler rak asıl, mahrem hüviye teşmil edil - bas esnaf, maktadır. işçi küçük de olsa muayyen bir! küçüklüğünden başlıyarak, ine! nefesine kadar geçir i j maddi! debiyat oyunları, in birçok! bir mesned bulmak da kâfi gel “İleri aramıyalım. Z in keni yedeki yazıl, ,İrusundan sonra kendisir üslübe a zünlü ifadesi, ve bizi derhal sa-|cü hayat faciaları de karulaşık| dar gözlerimle LD KİTABLAR A RASIN Say 5 EE DA — Bir acı hikâye, - Üstad Halid Zi Günler var ki, derin, sonsuz bir acının; bir acı hikâyenin, beliğ, manalı bir kitabesile (O baş başayım. Âdeta bir solukta, fa- kat her satırının haykırdığı o sa- de, o sum'ilikten uzak elem, ke- der, tevekkül, tel'ini bütün ben. liğimde duyarak okuduğum bu kitabe, nasibsiz yavrusunu, tâ u- zaklarda ebediyete vermiş olan bir babanın, büyük üstad Halid Ziya Uşaklığilin, oğlu Halil V dadın hayatını ve âkibetin n”bir eseri, «Bir acı hi imli bir kitabıdır. | 309 sayfa tutan el yani âsil emelleri| ferdlerinin istikbalini altüst edi- ye» edebiyat tarihi; yal- en bir âbi-| r, bu eserinde, yazi- cılık ustalığını bir tarafı | öreden göst bıraka» k | a- hüviyeti ile karşımıza çık - Maziğm © tâ son İ unun yatını reel, fakat içli bir kalemle bizel?. Bu satırlarda &- ekime anlatmaktadır, hüner- alen o üstadın! kendisi de bize bunu öncede derbal haber vererek diyor ki «Bunlarda (ya ir acı hkâ arda) san'at namına| biç bir şeyler yok. Bu, meselâ| mak ve yaratmak gerektir. Bu -| İngiliz şairi Young'ın kızının ve- fatı üzerine nazmettiği ece i celerin eseri be Recai » zadenin sevgi oğlu Nejadı ö- lümden © kurtaramadığı zaman) yazdığı en nefis kitabı, kabilin - den edebiyatta bir mevkie hak| iddia edebilecek bir öser değil - dir, sadece bedbaht bir babanın mazlüm bir oğlu için ciğ m dan kopan sakin, fakat derin bir hicran ahıdır, bir bedbaht baba ki kara topraklara düşen üç ya de or ya pek yaklaştıran bir zamsnın. da, hayatının en büyük saadet ü-| midini, en kıymettar iftihar me-| darmı da bit kaza darbesine kur. ban giliniş görsün. Evet, bu yazıların san'atla, & debiyatla hiç bir münasebeti yok, yalnız sadeliğinin içinden ç öyle bir fecaat var ki, eğer buna bir kıymet atfetmek icab ederse, yalnız bu kâfidir.» * Üstad büyük bi» bunları söylemekic beraber, şarasını derhal hatıriatalım «Bir acı hikâye» bütün sade san'at ziynetlerinden çıp -| », ve üstadın yazıcılık| lığı tarafını arka plânda bi-| rakmasına rağmen, tok, erkek li hü - gâh an tevazula biz ince, ve ran, kavrayan tasvir kudret ve üstünlüğü ile 1942 Türk edebi .l yatının en güzel nümunelerinden | biridir. ! Baba şefkati duyguların en içlisi, en özlü ba sevgisini iânkilr anlıyabil mek, tadabilmek içim & zst bir baba, Halid ZivsUsak gil gibi bir baba olması lâzım! Gerçekten «Bir acı hikâye» de bu ulvi duyguvu bütün güzelliği, | azameti, şahilersile buluyor, vel her savfnsinda gittikçe artan bir) havranlıkla okuyoruz. | Matadım m ender völcü » o anlaşılmaz, o ba| | | İdan da ecnebi lisanlarında! İk ya Uşaklıgil'in YAZAN İbranım Hoyi | da getirdiği bir harikai zekâ, ra kik ve hassas ruhla bir musiki) şinas, omüteaddıd lisanlara hâ-| kim bir bedini irfan; insanlığı da! kemali nisbetinde mümtaz, en büyük zevki herkese | iyilik ot- mek olmuş olan Vedadını tâ doğ duğu gündenberi nasıl bir mu-| | babbet, bir aşk ile, nasıl üzerine|bu ibret dersine bütün titriyerek yetiştirdiğini; o zayıf, kocakafalı, ince bo. yunlu, daima üşüyen, ayaklarına galoş, sırtına kalın palto gi rilen, boynuna atkı sarıla mi takayyüd altında b lan yavruyu», türlü tü lardan atlatarak nasıl meydans getirdiğini; küçük küçük levha-| ir halinde gözlerimizin önünde| canlandırırken, birbirine çözül -| mez bir şekilde bağlı iki varlı ğm gerçek baba ile gerçek oğul embolü şeklinde karşımızda yük seldiklerine şahid oluyoruz; u manzara o kadar vecidli, o kal dar huşu doludur ki, edebi kud- et san'atına İnandığımız, tanınmış. ve her şeyden gerçek bir ana olan bir kadm! Tomancımızın bir vesile ile dedi.| ği gibi, üstad Halid Ziyanm ebe- diyste vermis bulunduğu, fakat bekikatte kalemi ile yeniden ya- ratarık ölmezliğe tevdi ettiği pek| sevg'li oğlu Vedadını, görmedi -| bahtyarlığına e-| rişemediğimiz halde biz de sevi- ver, onun ufulü sermediyete ulesmna ayni riyasız acı İle y ve ve evvel! #imiz, tanımsl ne, Halil Vedadın. yı geli büyük ra yan, onu umumi kültür bakımın-| dan köklü bir vurette lechiz İ bir yandan dünya şaheser lerinin bulunduğu merkezleri bi-| rer birer ziyaret ett'rip, yan- me-) lekesini artıracak vesileler hazır-| yarak, yirminci asrin tam ve mü.) kemmel bir adamı olarak cemi- yete sunan üstadın, bu münase- betle, büyük romancılık dehaar nın yanıbaşında taçlanan bir baş-| ka hasletini görüyoruz: müreb- Mk, Filhakika dünyada üstad Halid Ziya ayarmda kaç tane| baba, veyahud ana gösterebilir-| i lsrile bu derece nerek amma uğraşmış, di - neşir olmuş bu- t bazan da mel'un nin, kaderin sevki, | zorile böyle benlik ezici, öldürü-| şmesinde, | mesinde en yur | dinmiş, haşır v lunsun dığı söyliyeceksiniz. Haklısınız Nitekim üstad da bakınız ne ve- ciz bir surette, ve ne kadar hic- ranla bunu anlatıyor i «Dediler ki evlâd acısını ölç cek bir miyar yoktur Bu da doğ- rudur; o fakat belki (yalnız tek bir miyar o vardır: O acıyı Oİhata (oOeden O hatıra - lar me kadar çök gin İse, sarfedilen em kadar ağır ve bol, bunlardan ha sıl olan neticeler ne kadar olgun| ve mes'ud ii «leşi de © nisbette yakıcıdır. Anslar ve ba- balar için çıkacak ibret dersi de Cocuklarna — fazla zem ne ndir: SON OS3Tİ bağlanmasınlar, onlarla fazla sar maş dolaş olmasınlar, her şeyi mukaddoratın hükmüne ve onla. rın varlıklarını Erhamürrahimi > nin siyanetine bıraksınlar.» Evlâd acısı çekmiyenler bu ö- güdü belki lâyıkile anlıyamıya- sak, kavrıyamıyacaklardır. Fakat yuvasında sapasağlam bıraktığı kızının ani ölüm habe i uzak illerde bulunurken al mış bulunan bu satırların sahibi, inanmaktadır. miri «Bir acı b! dadın feci âkibetini mayası de Halil Ve: hazırhıyan bozuk, vicdandan uzak şahıslara karşı bir babanın yağı in, izhar ettiği hidde Bağa ea li bir tevekkül ile sar: Bu duygulara muhatab olanları indirilecek her hangi bir darbe elbette ki bu sessiz b z müessir olmıyacskt. BU tad, kelim nevi bir tel'in, tekfir g oğlunun ve tabiatla, yı düsmanlarını öyle bir y yor ki ere vuru- — Size bu kitabeden çayı okuyayım. Han bilirim ici tamamlıyan sevgi, bi hangi par gisini okuya. Hoe birisi birbiçini in bir şefkat, tün bir teferrüni ilmüş, fakı la birbirine karışmamış he di gu yumağı bu... İşte kararlama. dan kitahdan bir yer açıyorum, birlikte okuyalım; (Üstadın oğlu hariciyeye gir miş, Prağda bulunmuş, tekrar yarda alınmıştır. Son devresi ka lan Üniversite imtihanlarına ha: zırlanmaktadır. Üstad bu ) «Vedad son hukuk senesini bin tirdi, imtiban devresine girdi. O zaman artık nefes almak İrir bahçeye bile çıktıkça beş on da kikadan ziyade durmaz, tekraı odasına kapanarak, yatağa uza narak, etrafında türkçe ve Eran. İsızca kitabları ile en yakın imti, hana hazırlanırdı. Ben b söz atmak için oray hep sağ ayağım sol zerinde tevakkuf b hareketle sallanıyor İmt'hanlar başla günü o kalkmca asabi bir bulan» ti lc evden çıkardı. Bu, onda çı luğundanberi duma vukua zelen bir hâdise idi. İmtihan için evden 1 ve orauzlarımı kuldırarık syona acele adı e başladığı daki ren ben onu sokağın köserii tak'b Ondan sonra da beni hammül edilemi rın ve merakın işkencesi başlar. n bi ar, ve ü bu u Ayağının n her imthas meğ jd. Zihnen hesab eder, imtihana ne saatle girmis, oradan ne saat te çıkmış, hangi trenle avdet * Sirkeciye yetişmiş — olabile i azim bir helecan iç kıvranırdım... ONihaye: Vedad «vdet ederdi, ben pencerede ona muntazır bulumurdum . Ekseriyet üzere yan sokaktan, kestirme, bir an evvel eve yetişmek için acele adımlarla, âdeta koşarak köşeyi dönerken bahçe parmaklıkları - nn arasından onu farkederdim, (Devam 7 ne sayfada) -wri behe-i ik devri behe” A ma aaa — — — narları aşağı doğru sarkık, dişler ,için bir ansiklopedi cildine el a- eski rengini ve intizamını çok-'tıyorum, bu kelim alınamış, tan kaybetmiş, çenenin altında) karşıma donkişot ile İgerdan sarkıp pörsümeğe tutmuş... Kendi kendimi jön İprömye olarak sahneye çıkmraya| hazırlanan kart aktörlere benze tyorum ve karşımda duran bu yabancı, bu gülüne hayale dilimi| emek için cebri nefs im ile ben mi Şu öm. ründe bir tek kadını sevmiyen, bir tek kadma «seni seviyorum» demiyen ben mi? Nal âşık olu- a yoğlunda | nur) Aşk nasıl anlatılır? Diz çö- MİM da Mei MAİ erleri, göz süzerek mi, partim Si kazan -| kalbin üzerine götürerek m Bu da e iy bir si-| kuduğum romanlar, gördü < İflmler aklıma geliyor. Gülür "dadıya vermeden b İ gülünç şeyler hatırlıyorum. Çi - a arıyorum. So) çeklerle anlatılan eski zaman sev giyiyorum.| daları... Hasret, vedâ, ıztırab, kendi ken: | temenni, rica, keder, sevinç, hay Sakaklara | ranlık ifade eden gül, menekse, iz yasemin, leylâk vesaire Sane tekmidiük - atıyorum, sında oturan ve mahalle kızla rik, ürkek, becer Cemil hortlayarak gözümün ö - e dikiliyor. Yazan Türkçe hocalığmı nebi mektebinden de İt tm, Öyle ya harbe $ ev Her harb gibi bunda da z ray zamana ihtiyaç var. AP ne edemiyeceğim, Peki başkaları dadıya de güzel bir kiraladım. mağa yardım © lâh, bir üs Paketleri zat yatak © -İ değiştiren, bazan oluyor da hepsine di, kekler nasıl «Seni seviyorum» ma çık yanarak ( pijamamı Aynada uzun boylu i i diyorum. ht ana düşmüz, gözlerin ke-| papatı coktan Me ayağı şeklinde çiz-| vesaire. zi ? m kaz AYAR okların kes o Donjuvan Kelimesine bakmal lar? Milâddan altı asır önee Asyalı bir kraliçe Bâbil'den gelen altın islemeli pamuk dokumadan bir narınd. tek robu satın almak yüz | çıkıyor. Kitabı biddetle yere fır-| gibi eskiden 50: siz detikanlı| başım içeri uzatarak: Bereket içimde kaynayan ki -|ket yollıyacağının . i Onun kamçılaması olmasa | Unutmayasınız diye söylüyorum! | dolayısile size biraz İnasıl yapıyor? Şu hergün sevgili|turum? Bu muhar birer ikişer) gıcına işaret olacak. Plânın saat ara İle ayrı ayrı kadınların) safhası böyle başlıyor. Unutmam kartısına geçen ve dil döken er-| kabil mi? iyorlar| mı söyliyerek da ve kadınlar buna nasıl inaniyor.| derhal masa başına geçip tasar İeketinin âki yılık ver, ini bi- rıktırmiş, Büğün pamuk kumağı Dostoyevski| işçi kızlar giymiyorler. Bunun i için ömürler harcanırmış. Ve şimdi dakikalar Şu akşam üsileri evinin kapı-İçok görülüyor. Pamuğu makine ucuzlattı, Ya aşkı bu kadar u- rının önünden geçerken kucağma| cuzlatan nedir? Oda kapısı vuruluyor. Dadı — Küçük bey, Nilüfer Han» »| ima yarın sabah benimle bir pa- öylemiştiniz. mümkün değil bu işe tesebbüs|diyor. Nasıl unu- nin başlan ilk Hayır, unutmadım. Hatırlatlığı şeyi unutmadığı -| savdım ve ladığım mektubu yazmağa baş ladım. «Nilüfer Hanım, Bugün Fitnatıri ölümünün kır. kımcı günü... Uğ:adığımız ani” felâketin yaptığı sarsıntı ve ver-j diği şaşkınlıktan ancak sıyrılmış bulunuyorum. Bu sebeble karı - mın bazı vasiyeilerini biraz geç| vlarak yerine getirebiliyorum. Fitnat ölümünden bir gün evvel çok sevdiği yazı takımı ile yatak odasındaki bir yağlıboya tablo- yu en yakın arkadaşı olan size bıraktığını söylemişti. Bunlar si zin de hoşunuza giderlermiş Fitg nalm ölüm saatlerinde ik önc düşündüklerinden biri olmanız &'pta ile, hattâ basedle bakarık vasiyeti yerine getirivorum Dadı her iki| emaneti de *w Tacaktır, Bu satırları yazarken Fitnatın ölümünden evvel hep bi | çirdiğimiz güzel günleri hatırlı- yorum, Dostluğunuz ben ve kâ rımın daima aradığımız en kıy - meti varlığımızdır. Bena öyle geliyor ki Fitnatıa ruhu bu dost- Tuğun devam kadar hiç bir şey: mektabla teslim | kte ge.| san ben de en bi e — İ rum. Size rehberfik etme — bunda bulacağımı anlıyorum, Fit nat size bir yazı takımı ile, biz tablo bıraktı. Bana bıraktığı en kıymetli şey de dostluğunuzdur, Ölüm dakikalarında hatırlannış olmakta belki siz bana tekad düm ettiniz. Fakai Fitnatın mi. rasmdan en büyük hisseyi almış olmak itibarlle içimizde gene en baht'yarımız benim. Şimdi karı, »m hatırasını da meze ve tey di ettiğim için bir kat daha kıyı metlenen bu dostiuk bütün ha vatımcn bana kuvvet ve cesarel recektir, Belki onun mezsrmi etmek istersinız diye dü wm . 'üyo üzel âinâdeyim. Ben) nü dadı ile he z o gün boş kal mak üzere islerimi daima emrinize bur men bildirirse, daha evvelin den yoluna koyınak imkânını bu Tarum, Hürmetler ederim efendim. Cemii (Arkası var)