3 Kasım 1942 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
İJMİR HİKÂYE SD UZAK MATIRALA —8— l Gülümsiyerek bana: — Oldu j kümelerini temaşa etmek (beni Ertesi gün sabahleyin henüz!oldu; dedi. Sarı kediyi arkadaş.| pek eğlendirirdi Birinci defa ola- giyinmiştim, kahvaltı ederken larının yanına gönderdim, sonra|rak İzmirin dışında bir gezinti birden bir tüfek sesile sarsıldım.' daha bariz bir sevinçle: — Sen, yupmış oluyordum. Bu suretle Hayretle başımı kaldırdım, be-| dedi; dün gece selâmlıktan çıkar| yolun uzunluğunu farketmedim, nim gibi, biraz ölede hayretten| ken farketmedin. Ben büyük ba- başını kaldıran anneme bakarak; |bamın elini öperken ona yavaş — Kedi!,. Dedim. O: Ne kedisi) Diye sordu. Sanki malümatı vasınış gibi: — Kuyruğu kesik sarı kedil.. Diye cevab verdim, sonra anlat- tum, Biraz sonra ben odamızdan çıkınca Affan orada buldum, beni bekliyor olmalıydı. Gözlerin sesle: »Dedeciğim!» Diye başla-| — Aman dedim; ne güzel nihayet Bucaya vardık. Bu güzel köyü görür görmez: yer. dım. Ondan mühim bir şey isti-İmiş bu Buca... yecek olursam böyle hitab ede. Si © bundan pek ziyade eyi O başını sallayrak: — Neye haz| yarar? Dedi; yine yağmur baş- Halid Bey bizde misafir! | ladı; devam ederse köyü gezemi- Ona bir araba seyranı yaptırmak | yeceğiz. istiyorum. Bucaya kadar. Müsas- Bunu işiten Pavli başmı çevire de ederseniz Pavliye söyliyelim,| rek: — Küçükbey! Dedi, kahve- landozunu başka yere koşmasın. ye girelim. Yağmur geğinceye de garib bir sevinçle bir parıltı; Bizi Bucaya kadar götürsün.» O kadar orada bekleriz. Yoksa hep gördüm. Bu çocukta bir iki şeye; dikkat ediyordum, ihtimal ki bn evde ona uTuhaf çocuk! Garib çocuk!..» denilmesinden ileri ge. len bir duygu ile bende bir teces süs uyanmış olacaktı. Alffanm iri kestana, ve güzel gözlerinde bazen üzerinden kir gizli düşüncenin sizleri geçiyor zannını veren bir bulanıklık, bir donukluk görürdüm; bazan yine kim bilir nasıl bir neş'enin tutuşturduğu tebessümle karışık bir parıltı, sanki gözlerinin bebe: ğinde ttreyen bir mum ziyas... Sonra, diğer bir halini dahı fark etmekten geri kalmamıştım. O bir kere söylemeğe başladı mı, artık karşısındakini unutuyor, o. nun ağzını açmasına müsaade el miyerek aklından ne geçerse gır gır onları sıralıyordu. Kendi disini dinlemekten, hiç durma - dan söylemekten mest oluyorca. sına bir hali vardı; bazan da su. sardı; için için bir şeyler düşü yorcamna donuk bir çehre ile s0. murtuyordu, ve o zaman kaşları »ı kaldırarak alnından müz'iç dü! şüncelerin dalgalarını silmek is- Gyorcasına yükseltir ve elini saç- larının üzerinden geçirerek sanki kendisini rahat bırakmıyan bi iraz etmedi, yalnız Arnavud Süleymanı beraber alınız!ı dedi. “O burada lâzım olur!» diye atlattım, bemen Pavliye haber uçurdum. Birazdan gidiyoruz. Ben büyük anneme de haber ve. reyim, ân de hanım teyzemden izin al!.. Hemen yola çıkalım. Epeyce uzun bir seyahat!» Ben biraz afallayarak dinle - yordum, elimi uzatarak pencere- yi gösterdim. İnce bir yağmur çiseliyordu. O omuzlarını silkti: — Bundan bize ne? Demek isti- di. Yarım sat sonra ikimiz de lan- idoya kurulmuş olarak yola çık- itık. Yağmur durmuş gibiydi. Ben ne Bucayı bilirdim, ne de bugün nebilirdim. Affan bir aralık yine ken-| kaşlarını kaldırarak alnımın için- de çalkalanan bir fikri koğmak iyorcasına: — Ben! Dedi; pek ata binerim, gayet iyi nişan alırım, ber ava çıktıkça eve bos İdönmem. Bahçede geberttiğim İkediler de bunun bürhanıdır. Yalnız araba kullanmağa pek İbiç fırsat bulmadım. Bugün... Sustu, arkasını söylemekten sakındı, Benim tarafımdan bir yapılacak seyranın 2sasını düşü.! merak ediyorum. Şimdiye kadar|'i ıslanacağız. Affan: — Olur! Dedi. Pavli arabayı kahveden biraz ileriye sürerek durdu, bep beraber kah. veye girdik. Affan kahveden gelen çırağı emir verdi: — Bize birer vel. Biraz ötede göstererek: — Pavliye bir büyük kadeh bira ile ekmek, zeytin, peynir... Pavliye seslendi: — Pavli, sen kahvaltı etmemişsindir. Güzelce karnını doyurmağa bak, Pavli: Efharisto, Beyimu dedi. Biz kahvelerimizi içmeğe başla. dık. Affan cebinden bir paket si- gara ile bir kutu kibrit çıkara- rak: — Ben günde üç dört sigara içe- rim, Kendi yorum; dedi, sonra büyük ağa- beylik tavrunu takınayakı — Sa. kın, sen de başlamıyasın; diye ilâve etti, oturan o Pavliyi — Biz bir parça hava alalım. Sen keyfine bak!.. Dedi. Çıktık. Doğruca arabaya gitti. Pavlinin yerine sıçradı, bana di çeyi, meselâ bir sineği, bir arıyı | Htiraza uğramak istemiyordu. koğmak isterdi. Şehrin geçilen sokaklarını da Bütün bu şeylerin belki hiçbir| pek iyi tanrmıyordum. Biz iki ço- manası yoktu, fakat onun hak.)cuk koca landonun içinde herke- kında kullanılan tabirlerin ben-|sin dikkatini, erik. celbedi- e o ve eline er de uyandırdığı bir merak ile zih| yorduk. Şehirden çı! dan sonra hayvanlar harekete nim bunlara takılıp durmuştu. “Şolu, kırları, şurada burada ağaç'Tam bu sırada arabanm kapısı — Sen içeriye, arabaya gir, gü- zelee otur; diye emir verdi. Ben girdim, arabaya ; kurul- i bir türlü elimi uzabp onu kapayamadım. Araba u. fakat na- n17... Affan dizginleri kullana. mıyor, hayvanlar bir türlü takib olunacak istikameti bulamıya - rak sağa sola yalpa vuruyorlar dı, araba da sallana sallana, bo- calaya bocalaya ilerleyordu. Af. fan şaşırmıştı, ben arabanın içim de bir kaza olacak diye sakır sa. kır tötreyordum. Birden atlar iki büyük ağacın arasında ancak bir arabanın geeçbileceği kadar dar bir aralığa daldılar ve ayni manda müthiş bir çatırdı ile ara- ba sarsıldı. Arabnın açık kalan kapını sağ taraftaki ağaca çar- parak etraftan işitilecek kadar büyük bir gürültü ile yerinden kopmuş ve çamurlara yuvarlan. muşta, Etraftan: — Arabacı!.. Ara- ibacı!. Diye bir çığlık koptu. Pav li yıldırım süratile yetişti, yerine fırlayarak dizginlerri Affan © linden aldı; hayvanlar durdu. Sonra Pavli, sapsarı, odudak- ları bembeyaz kesilen oAffanın yüzüne bakmıyarak: — Gördün mü, beyim, yaptığın işi7.. Yerden kırık kapıyı aldı, evi- rip çevirip baktı, hasarın ehem- miyetini anladı; kapıyı arabanın içine koydu, daha sonra; — De. kai riyanın on üç olduğunu bü- yük beyefendiye anlatırım. Dedi: daha sonra: — Haydi! Kahveci. nin hesabını görelim de, İzmire dönelim... Diye ilâve etti. Biz süklüm büklüm kahveye girdik. Affan paraları verdi; sonra ses çıkarmadan arabaya| yerleştik, Gerisin geriye İzmirin yolunu tuttuk. Affan hep susu. yer ve ikide birde elini saçları- İ-İnın üzerinden geçirerek bir şey- ler söylüyordu. Tâ evin kapısında ağzı açıldı. Sayfa 41 Bulmacalarımız 14 üncü devre bulmacalarıni doğru halledir hediye kazanan okuyucularımızın isimleri | — İstanbal adliyesi memurların. dan Nedim, M — Yerebatan; Çatalçeşme sokak Birer Resim Kalemi Kazananlar 1 — Güzel Sân'siiar akedemisi Ne, 103 Muriafa Than, 2 — Bişi Halisklirgari cadiksi No.| No. 25 Âlim, Halim, Bedri ve Şen A- 264 Nusret Ozlemir Ergin, 3 — Üsküdar; Açıktürbe yomuşu No, 8 Arıt İpteş, 4 — Aksaray; Çakara sokak No, 25 Satın, 5 — Denizyolları Kadıköy vapur is - elesi memuru İzeet Torgut, 6 — Kadıköy; Yeldeğirmeni — Uzum Hahu sokik No, 69 Vedad Mak, 7 — Kasımpaşa: Akarca sokak No. 1 Hamdi Ergün, 8 — Beykez: Fovulpaşa caddesi —. haliyeci Bekir Vural, 9 — Falih: Nişanon No, 17 Mebmed Ars, 19 — AN 'Tib Veda Oyman, ! AI — Ankara: Sıhhat Vekâleti Zat işleri umum miklürüağü memurlarından a Mimi Yazısı, 12 — Ankam; Yenişehir, Meşrutiyel cadlesi No, 75 Neş'e Aral, Birer Dolma Kurşun kalem Kazananlar 13 — İzmit; Taşçılarbaşı No, 92 4. e gict Hinsnn oğlu Nâzım Çaman, MM — Ankara; Riymeticiimiür ban... dosn Ali itasloncu, 15 — Ankara: M, ML V, Hr, müsle. şarığı Sb, 3 Bab, Zihui Göktan, 16 — Milâs; 1 İlkekul öğtetmeni E- edin Öz, Vi — Adapasarı: Yenleami, Fise - hama sokuk No, 102 Hayri Özelnm, 18 — Samsun: Keki defterdar oğlu Tevfik Sungur, 19 — Korklemeli: Camikebir Mah, Pavliye: — Kuzum Pavli! Dedi, | Erikler eadörsi No, 13 Erdağan Eroğki sen büyük Beyefendiye bir ler söyleme. Ben Zarif ağa “İlatırım, o hem tamir masrafını, hem kapı yerine takılımcaya ka. dar kaç gün işlemiyeceksen ziya- nini tesviye eder. Pavli: — Olur! Manasıma ba- sını eğdi, biz içeri girdik. Affan Zarif ağa ile uzun bir istişareden sonra neş'esini buldu. Gülümsi- yerek bana: — Öyle bir seyran yaptık ki sen de şaş, ben de şa-| muş olduğuma memnundum .. sayım... Dedi. Ben zaten kâfi derecede şaş 20 — Aksaray: Kemalpaşa mahahlesi| Yeşmutumla sokak Ne, 28/1 Muzaffer Çeliköz, 71 — Cemberiiaş: Peyikhane sokak No, 57 Rifat Yener, 23 — Suraçhanebaşı: Werbor cadde. si No, 10 Sedef, meğlu karitşler, 25 — Sanyer: Poslahanesi zamlasil Gelibolu Kale çaddesi No, 32 Miehine Emin, 26 — Yüksek Mühendis mektebi Neo. ded Güzan, ; 37 — Sulnahimed: Işık sokak Ne 6/4 kağ; 5 Turhan Aykıl, Birer Tırnak makas: kazananlar 78 — Diyarbakır; Gazi okulu öğret mesi Afife Baybarm, 29 — Alpullu: İstasyonaltı No, 90 MÜ becori Ahancı, 30 — Bura: Çatalfırın, Arabayalağı İ sekak Nu, 13 Nermin Uzsi, 31 — Ankara; Keçiören, o Tapabaş İ asa üzerinde ilk penbe evle Gönül erim, 32 — Tursw'ta: Turaa yolu No, 18? Sevin lee, 33 — Same: 19 Mayıs mahallesi Gasi esddesi Ne, 97 Sevim Yüngül, te Rasih km Ferzan Heldmeğle, Birer Not defteri Kazananlar $ — Eskişehir; Cünhariyet mahal Wal, Pura sokak Ne, 17 Fikriye Merey 33 — İzmi; Hacıhasin Malı, Cu, kurgeşme sokak No, 13 Şükran Alpay dan, 39 — Ankara: Yenişehir, Demirleğ/ Yovslçakımak sokak No, 16 Günay An£ | 40 — Çatalen; Askeri posta 71 Eğ Nezihi Aslan eşi Lemün Aslan, 4i — Afyon; Mintaka başveleriner alpay Kâzım Acarer kızı Şehbal Acarer 4 — Bursa; Hoca Alielendi Cam serası No, 9 Cüvüle Örket, 43 — Amasya: Veleriner (müdür mıştım! Ve daha büyük bir kaza | kiz Avleo Krder, Ye eğe mipa ekmle an M4 — Adspasanm: Çırapazarı Ne, seyrandan bu kadarcıkla kurtul | $ekir Radop, â | 45 — Bekişenir: Meçmmiiye, Bölme sokak No, 10 Necüed Rovan, (Arkası var) ÇArhası var) H. Z. Uşaklığil i i i
