Sn Pelin le elik deil» sa #SlİPATRONA MALIL Erkeği kadın | Halil cevab vermeden koğuş pen | ihtilfeliler arasında ilk diş gıcırdı. a — Var anı şi simdi uy'andır. İçeriye , mübetçi koş. ta. Çok geçmeden Del i hoca pen. cereden başını uzattı, tatlı bir ses. ie sörduz — Halil ağa, zatı şeriÂniz misiz? — Beli; bizük elendi; Az gelür) velâ — Eylermiştir. Hemen gelün. — Öyle ise «mlibarek büdis sul- tanım. Hocanın beş: e, İki da- kika sonra koğuş önüne uğradı; Abdülgani efendi hocanın kolu. na girdi: — Buyurun az diyeceklerimiz vandır elendi. Patrona önde gidiyordu. Deli ho. ca yavaşça sordu: — Hüdavendigâr cedide ebiab olundu rma? Patronanın babası başını salladı: — Sabah ola hayır ola elendi. On yedinci “erin önüne gelmiş- İerdi. Patrona hocayı yukarıda zâ- bitan odasına aklı: — Şunda oturun efendi. Bubi. run d'yeceği vardır. ilpca hasır üzerine bağdaştı: — Buyurun eimasım. Abdülgani efendi yutguna yut. guna «gehvet ve selehet yatağı 6. İan yöz yinmi köşkün yakilmasn» için bir fetwa istedi — Vakit fevtetmeden bükümda. rı cedide irsal edil mel k gerektir, İlk — Vere Sultünum, Patrona Halil oda içinde aşağı yukarı dolaşıyordu, Abdülgani e. #endi İbrahim elendinin verdiği fetvayı oğluna doğru uzaftı: — İndi gözü açık ve ecendis bi. ri yem mi oğlum. Patrona gözlerini açtı: — Ne odeceksüz? — Şunu sarayı hümayuna isa o ister idik, Dır sana ceresini açtı, dışarlda gezinen bir) sı başlamış» oluyor demekti. Yeni nöbetçiye sedendi: padişul ağn. mimeçtt gen çabik Muslu | nın babes oğlunun yağız yüzüne İran: dişliyor. aşı çığırın, Mükeçi kaşla, beş dakika sonra «Bimeydanının. istediğini aynen kabul etmiş olmamak için köşklerin «yakılmayup yıkılması. oluyordu. na> izin vermiş dikkekii dikkatli baktı: — Böka Halil, padişah köşklerin Muslu ile beraber geldi Partona| yakılmasına izin verür. elindeki Küğudı uzattı: — Tez, Muslu yoldaş kuş gibi u- çap sarayı hümayına hükmü yeni püdişahm vezirine verip ve cevabımı alup gene KUŞİ serip gözlerinden gini ewdet eylen. Halil gururla öksürdü: — Vermeseydi de yakarduk be. Pe boynuna GELİN Gi hi Şan ri varın, Şü|nim bubam. adam Muslu dseğuşte uyuduğu için 0-) yun oğlum, lup bitenden haberi yoktu; Gözle. rini dürt açarak — Yeni padişah mı dersin? Patrona gülümsedi: — Beli, yeni padişeh. — Yaş bize bed muamele eyler ise? — Bed muwmele eyler ise yolda. şım dönüp gelürsür, Cemiyet ile anım dahi üstüne varuruz —ı — Durman, şundan ayağına ça. bük 'bir beygire atlan, tim kâğıdım alp silâhlığın arası. na soktu, arta cârni önüne çekil duran hazır hayvanlardan © birine atladı. Sarsydan döndüğü üzerine hafif zaman gin Y ; cevab aidın mı? Muslu koymundan bir kâğıd çi. kardı: — Altık yoldaşım. Buyurun. Deli göz fhtilâlcinin uzattığı kâ, ğıdı Patronanın yerine köse Ak. dülgani eiendi uldı; okuz okumaz gülümsedi; ardından yürünü bu. ruşlundu. Titreyen parmakları ©. rasında yeni padişah Sultan Mah. mudun ilk iradesi vard. Hünkür: <İhrakma rızayı hümayunum yok. tur. Bu kadar idayı din ve devlet olan mülükü nasaraya baisi hande olacak bir mevsd olmakla ancak hedm ve tehribine ruhsat ve iznim, olmustur. diyordu, İhtiyar basını salladı: «Saray ile a Eke lere keler oil doğacıktır, Anları hemen kedmet.. tirin. Halil güldü: Neye acele edersüz benim güzel bubam, İhtiyar adamın gözlerine heman kaynaştı, başım eğip fi. — kai doğduktan sonraya kalur ise belki göremezüz! Halil tatlı tatlı gülümsedi: © söylemen. İnşallah &rha çok ömürlü olursuz, — Öyle değil Hali Ölümden ima eyitmedük. Belki göremezüz dedik, — Ya göremezüz demek gayri! nesne midir? Gani efendi başıni salladı: — Beli, anı dahi çok geçmeden anlarız, Başlarını eğip ünlerine bektılar. Patrona Halil nöbetçiye bağırdı: — Bre durman bütün «kösleri uzdurun. Nöbetçi yeniçeri ocağı davulcu. ları uyandırmağa koştu. Halil babasihun koluna girdi, orta camie doğru yürümeğe başladı, Muslu aralarından geliyordu. Artık camie yaklaşıyorlardı, #stiyar oğluna yâ- vaşça sordu: — Davulları urdurmaktaki kas. din nedir Halil? HaliEn gözleri parladı: — Sabreylen benim tubam, #iz mazi Yaratır Ağlamamak, yanıadakilerin na.)cisim gibi büyümüş görüyor, en zarı dikkatini celbetmemek için) ufak teferrüatma - kadar bütün mendilini ağzına tikiyor; dudakla. maziyi ruhu sarsan bu harikalide melodiler arasında yaşıyordu. San'atkir; easmede gözüktüğü) Etraftan izhar edilen takdirleri azman, kalb, durar gibi olmuştu. dinledikçe, alkış sesleri tiyatronun O, kendisine çok yarışan Lirağı, bu| tavanına DA e üakikalarca akis. parlak siyahlıkla çok zıd olmasına|lerini devam etirdikçe sevincin. rağmen harikulâde bir ahenk te.|den hıçkıra hıçkıra ağlamak isti. min eden beyazlaşmış saçlar'le; al! yor, sonra kalbini derin bir sızı şMaşler aramnda piyanonun yanımda) kaplıyordu. Eğer kader yardımcı İ eğilirken, iftihar, yurur, sevgi hep)olsaydı yl m si birbirine karışmış, gözlerini ya, | İunscniı. DE BAUAEEA şartmıştı, o «Ooh, sevgili Vedağı,jsaadeti, Büyle bir babiiyarlıktan diye kalbile konuşmuştu. Vedad, | mahrum olmuş insanın kendisini görmiyeli ne kadar değişmişti, Ka) teselli edebilmesi ne kada: güç. fası içinde #i üç saniye süren birjtör. Fakat Semahat, bu teselliyi i yapıvermişt. Şu, RT buluveriyor. Eğer kader salhmede; piyanmun başında otu.forları birleştirmiş olsaydı, acaba k saçi > yi e ee ran saçlı adam, yil evvel Yaş ibüyük bir san,atkâr köye taşmdıkları gün, kendisini Dem Bi 0 bali yü lütla uğramıştı. Bu yüksek. tersteyen gençti. Bu fraklı; asil yüz Yü san'atikâr, 22 yıl evvel "birbirle, Hne biaman düşman olduklarıJdikten e saşe yeri > cüretkâr gençti. Baş: önünde, be. yibedi şeyler Uni hafifçe bükerek çılgın alkış. çük görece, bu e lara mukabele eden şu muvaffak | a az olacaktı K Wirtiöz piyano başında, birbirle.|niyin böyle yorgun Ye üzgin gö rile müsabaka ettikleri gençti |rünüyor. Mutlska o da ayni hisier Ve. bu aâsm hayatında ilk ve son/ içinde muztarib... defa sevdiği, bödbaht oluşuna | <Zevsili Vedad diye mırildn. elinde olmuysn sebeblerle, yardım) Yor bezen... Fekat asl zavsil ettiği erkekti, Ona «Eserim!; diyo.) Kedisi değil mi? Kızı, yerinde du. imiyordu. O, o kadar büyüktü ki,rumıyor sdeta... Kalmbahktan sah kendisinin bu eserin müeseiri ol.| BEY: tam ummasile görmediği için, masına imkân varmıydı? Arukf ade bir Kalkın, ee aka merada ssl irrinme ei mek endişesini duymadan ayakta ce onu teşvik etmiş olmanın guru.) dinliyor, sonra annesine eğilerek runu da kâfi buluyordu. — Ne harikulâde çalıyor anne. Lima çalarken, takanıacaktı, o Ne güzel adam! O da ayni şeyleri hatırlamış,| Diye taledirlerini söylüyor, ayni balıraların hücumuna uğre.| Babası de musiki terbiyesi al. mıştı. Lâsri'in asarım suratına fir.İmamış, musiki zevki tekemmüi et. lattığı genç adama, sunra kalbini,|memiş olmakla beraber hayran dudaklarını vermiş; çılgınca sev.|hüyran dinlemektedir. İkide bir miş ve. . aklına geldikçe yürü hi.|körısına elile, beg » işareti cabdan daima kızarıyor, fakat vü. | yapıyor. cudunu tatlı raşeler kaplıyordu -| Lös#tUin sonatını AŞ gençlü bir defada kendini vermişti. Lâkin) kız, babasına soruyor: bütün bunlar ne kadar uzekta kal| — Babacığım, şimdi son parça. Tnışlardı, Bu gece, hepsini üzerineİyı çalacak... Acaba pertevsz tutulmuş küçük birer geldi mi? bir insan hali; — Kaçıncı defa oldu bu Gönül? yanınızda söylemedim mi? Çöktan gelmiştir. Kartınü . zerine de annenle senin İsmin yâ. zaldı. 1 — Arme, Bittikten sonra sahne. ye gidip tebrik edelim. Hem ben bir defs daha af dileyeyim. cağızın pantilonumu yırtmıştım, Vedad, Semahatin konserde ha. Zar bulunduğundan bihaber, hal etiği sonatı, bütün ruhilı çalıyor. Eser, şimdi ıztırabını, nağmelerle İfade eden O kısımdan ya, süküna iştir. Parmaklar, klâyyeler Xİğstünde ağır ağır yürüyor ve se. nat, derin bir sükünet içinde, göç“ Tükle duyulsbilen çok hafif sesler. Te nihayete eriyor. Tiyatroyu Sarsan müthiş bir al. petler, piyanonun Üzerine b'sakı. Jan, tulüştarulan buket. ler, San'atkâr şimdi sankj bir çiçek Bahçesindedir. Halk ayakta alkışlıyor. Bu takdir ve sempati tezehüratı karşısında fevkalâde heyecanlı ve mütebassis... oOParteri, Tocaları balkon, pazadiyi ayrı ayr: selâm. hyor. İçeriye geldiği zaman alkış hâl kesilmemişti. Bir defa daha çalma. sen istiyen sesler gittikçe artıyor Henüz bir kişi salonu terketmb değildir. Kucağındaki nadide mev. sim çiçeklerile yapılmış buketleri odasında masanın üstüne koyuyor Bir tanesi tevkulâde zariftir. Gözü üzerindeki karta "işiyor. «En derin tebrikleşi ve saygıla, rile.. Semahat . Gönüle (Arkası var) tir. BİL