7 Haziran 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

7 Haziran 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA Haziran 7 İstihsal. Fakat.. amam, Mühittir BİFÇEN maa TT ürkiyenin istihsal kudre - tin; arurmaya ihtiyaç var- dir. Toprağın üstünde olsun, al - tında olsun, denizde veya fabrika. de olsun, Türkiyenin çok mahsul alması lâzımdır. Bugünkü dünya, ne babalarımızm, ne dö onların oğulları olan bizlerin yaşadığımız dünya değildir. Bundan böyle in- olduğu cemiyete ne verirse, ancak onun muksbilini al mıya bak kazanıyor. Bunun gi bir millet de, y: tlere ne ve: yüzündeki mii - le Sönmiyen ışık — i Sözün kısası Hür Türkiye E. Ekrem Talu işide Amira Darlan ce- mabları salüm helvayı çiğ v nerken, Berlinde Retch © gazetesi İbaşmuharriri Pişerin bizim hak. kımızda bir başmakalesi intişar et. ti. İnsaf her yerde insaf, hâkikat herhangi ağızdan çıkarsa çıksın gene bakikattir, Bay Fişer Türkelerin meziyet. lerinden uzun uzadıya bahseyle - dikten sonra diyor ki: — Türklerde hür yaşamak aş- Kı bir din mertebesine çıkmıştır! Bizi bu kadar iyi anlayan bu 4 ; İyabancı bizim aramızda yaşamış mete — e mıdır? Bil; Lâkin bizim ist x. ihlde: Her kim "va Mâl aşkımızın derinliği. rirse, kabilinde onu : i n N : Ri Ticare biada takağ d nin tesis etmiş olduğu Teknoloji Zekâ hiç sönmeyen bir ışıktır. fakat dalma öyni derecede kuv folmağa esasen lüzum yoktur. Bir şev, dönüp dolaşıp bütün hayala! müessesesi Amerikanın en ileri gelen iş adamlarını bir tecrübeye ye ye er a fazlalışıp eee girer kitmehin “rüyst sahasile o beraber giriyor. Köhne liberalizmin her -| tâbi tuttu v i hü 4 ş i di amga halinde muhafaza edecek olun kuvvet, zel Kbinin Şal | idrak. de darlanmadıkça, yehi Tür kesi sgüya- serbest bırakan yaşa -| nadığı ea Bi yiye şahsiyetin ©Y- — siyetidir, şahsiyeti olmayahın zekâsı kendisinden ziyade başkasına | kiyenin son yirmi beş yılık bir ma usulü yalnız para feodalierine|...—, ynadığı rolden çok fazladır. fayda verir. devirde iktisab eylediği manevi yâşama imkânı vermiş olduğu için) e e alg YOR MARİNA benlik 1 ix kıymeği .pörüp. takdir. etmemeğe artık iflâs ekmiş bulumuyor. Ya -| MAMA İİ Portreler “| |imkin tasavvur edilemez. rnki Atrupada iş ve mahsul pa) gap D E İŞEN D N Y A AE — Evet Biz, “kellemizi költuğumuz raya ve altına tahakküm edecek.) AA Re Ni Di i za, canımızı dişlmize alarak, #stik- Diktatörlerin babası imi içe mhicen vr tk tir. Yarınki dünyanın iktısadi aki. d «Ver &i alasın! düsturu ©- Tataktır. e Bunun için Türkiyenin selâme- ti, onun işlerinin tanzimine, isthi- sal kufretinin artmasına bağlıdır. Bir milletin hürriyet ve isöklâli, sade kalede, istihkâmda, cephede değil, ayni zamanda ve bilhassa, istihsal m ielesinde temin edi. lebilir. Her Türk bunu | meli'ir. Askeri bir m galib çıkmak marifet değildir; asıl! marifet, bütün bir harb olan mai. şet mücadelesinde galib olmaktır. Yirmi sene evvel Büyük Harbi a5-|Jeris demiştik. Buna sadece «buh- kerlik sahasında toptan kaybetmiş! van devreleri» dahi diyebiliriz. vap, öteki müeale | Yakı, klâsik #ktısadcıların bub. mua UĞUMU | andan kastettikleri mana, yejmız- ca piyasa buhranıdır, İltibasa ms. em.) hal kalmamak İçin, bu kelime ile -l int kal ve ini zaman DI gn latmak istediğimizi tasrih edelim. ârihin biri «Sük'la ve re- Jarm sinden müteşekkil tarih kalarma «intikal ve inkılâb devre hal - de ne kadar görüp duruyoruz. * Türkiyeye mahsul Jâzı d fah», diğeri «Bühren ve sin çalışrdasi mlekete mahelintikal, olmak üzere ik! büyük sul vermesi lehinde kuvvetli $ demeye ayrı yiklerde bulunuyorum. ması ve £arihi Fakat, istihsal işi öyle bir şey- hâdisölerin dir ki onun Miami için ve kili ayn âlem yapılacak teşvi ve propagan: köfi gelmez. Memleketi, bu gayeye)rüş içinde mütaler olunması doğru tahrik edecek teşkilâta Vel günkü ilim ve malümat ölçüleri- bu hareketi kolaylaştıracak bir sü-| yyize göre yepyeni bir mevzudur. çü vanclamı emin çine bn ze hür ul, üzüm ar b > yayılmasın: v : VER Hattâ, bu aç, sözle yapılacak diselerini tetkik bakımından ilmi z ehemmiyeti ne kadar büyük olur- teşvik ve tahrizten çok evvel ge - ia iz iğ Gö odn Ür olsun, bugür bulundu- Vermek denilen şeyi hiç sev - Burmuz büyük hâdiseleri, fikir ve yiyen insan için, hayatta verilme-| gÖTÜŞ ihtilâflırmı iç köşeden am. İİ a ga akp | el zn sl ie 0 sihat! Bunun için. Glui umuz | mek ii ile Üücl kıymeti yerden âleme nas'hat vermek bi.| mühimdir. Böyle bir görüşim m. z'm hoşumuza gider ve bununla sanlık miky'asında bir intişar sa- zannederiz ki hakikaten bir mari-| hası bulması ve İlimlerimize -ve fet yaparız. Mesele nasihat ver “İimanlarımıza karışması takdirin- mekte değildir; bilâkis, memleketil & insanlık büyük inkılâblarından ve ki ayrı gö-| bu-| hişır ve istiksalhane haline ge .|, ... v ii ” Enek için, ona, ienb eden tütün | PİFİni Yapmış, kendini şuursuz bir vasıtaları temin etmek ve çalış - ma işini kolaylaştırıp çalışan a - dama yaptığı işin zevkini kattır -| o İnsanların yaptıkları büyük in- maktadır. kılâblar, şüphe yok ki tabii kuv. Bu istihsal mesölesini ikiac bir-| vetlere tahakküm "etmekle başla- de kurcalamayı kendime vazife €-İ mıştır. Ve en büyük zafer de bu- bahıtlığından kurtarmış olut, Ne yazık insanlığa! Yazan: Ahmed Hamdi Başar 'p sbil kanunlara ve tabiatin empoze ettiği Zaruretlere - hem de kendi cinsı arasında - bu kadar yer Vver- miş olan insan. lar, bir de tabi- ate tahakküm. den bahsediyor- lar. Evet, -rüzgirdâh küvvet muşlar; buhardan kuvvet almışlar; dağları delenişler; denizleri emir. i Bunların , fakat tabint asıl ken- ud ve Yoğ yilarme “nsan sösyetesine hâxim kılmış ve cemi. yet hayvanların, nebatların tab anunları hükmü altından bir 8- dım dışarı çıkamamıştır, Tabiate tahakküm için insanlar tekniği yarattılar, fakat asıl ta- hakkümlerini cemiyeti yaratarak yapacaklardı, Soğuktan korun mak, yani dibiatin amansız kuv- vetlerine karşı komak için ev yap-! anla») maşlar; lâkin ayni amansız tabiat | mak lâzım, insanlar bunu kuwvetlerinin bizzat insan sesye- tesini yıkmaması için o teşkilât bir cemiyet yapmayı asla düşün. memişlerdir. İnsanlar kendilerine yakışan cemiyeti, yani tabii kuv- vetlerin körükörüne tesiri alında kalmayan cemiyeti yaratamadılar. Rüzgârın, soğuğun şiddetinden kendilerini koruyacak teknik ve. mukâadderatın esiri almak bed.) sıtaları, evet, onları yaptılar. Fa-! dereceyi bulmuş ise, tari kat tabiatin kendi ölüm kanunla- rının tesirinden: kurtulmak için «cemiyete yaratmak lâzımken bu- nu yapamadılar. Bütün hayvanlar sevki tabii ile, ısıfa ile tabiate dinmiş olduğum için bundan bir -| dur. Fakat ayni insanlık tabistin| karşı mücadele edecek en müva- kaç ay evvel, bu mevzua düir bir yazı yazmıştım. Bu yazımı okumuş olan Aydınlı bir köylü dostum, İs- kendi kanunlarının insan cemiye- tinde en hâkim bir kuvvet olma- tanbula yapı bir seyahat csna.| sına Karşı hiç, amima hiçbir şey sında, gelip beni bilhassa ziyaret| yapamamıştır. Tablate İnsanlar, etti ve şu sözleri söyledi: değil, fakat insanlara tabiat ota. Bizi istihsale teşvik oeden|hakküm etmekte devam ediyor: yazını okudum: Çok güzel, Zaten| İşte hayat mücadelesi, küçüğün Şu sirada bizi istihsale teşvik için| büyüğü ezmesi, kitaller, harbler.. yazıya da ihtiyaç yok. Pamuk fi.| Hiç olmazsa hayvanlarda bu mü“ atları bizi gayrete getirmeğe çok| cadele ekseriya ayrı cinsler : ara- kâfi, Ne çare ki, tarlayı sürmek| sındadır; insanlar bu hayvanca fık azayı meydana getirmişler, kâ- rıncalar bile kendilerine en VW gun olan teşkilâtı cemiyeti kura- bilmişlerdir. Halbuki insanlar bü. tün tabiat kuvvetlerine karşı her cephesi açık en kötü cemiyeti meydana getirdiler. İSTER iNAN, Makyavel | sir bütün dava burada... İşte bütün © müçadeleler, obütün hastalıklar, felâketler : burada... Dün ve birçok Davanın | asırlar © evvel esası öküz tabii kuvvetlerin tamamen emrinde ol yı tanrmaşlıkları, dünyayı boynunda zannettikleri ve dukları devirlerde de bu Vardı; göklere, » denizlere: tarma- men hâkim olduğu bugün de bu vardır, ikkürn etmek. de; şuna buna değil, tarihe tahakküm etmek demektir. İnsanlar tarihin ve tarihi mukad- deratın önünde birer kukla olur. Tarsa onların tabii kuvvetlere t- Makyevel Asırlardır gizli politika âleminin adeta öcmbohü olarak öne sürülen Kakkümü, bilâkis kendilerine za-|marsf ve meşhur siyasi filozof Nic.| İ rar verir. Çünkü dabiate tahakküm | cole Machiavelli, 1469 da doğdu,, İsurtile ekle ettikleri büyük kuv. 27 de b za Zengin, mürelieh b bel İ vetleri, tabiati yenmek için değil, | avukatın oğlu bulunan tilezof, birbirlerini öldürmek için, ne Fransa Kralı sekizinci Şarl İtalyayı ları eserleri bir anda yıkmak için (istilâ ettiği ve Mediçilerin ülkele - kullanırlar, Bu suretle garib şe-|rinden kovulduğu 1494 senesinde kilde tabiat te" insanlardan, bu|Floransada devlet hizmetine girdi. mağrur ve kendisine tahakküm Fransa Kralı, İtalyada uzun müd etmiş mahlüklardan intikam aj-|det kalamadı, ve Floransanın yeni- mış Olur. den cümhüriyet ilân agi üzerine bu topraklardan ayrıldı. Insanlığın asıl yapdeağı inkilâb, e yalnız insanların tabii kuvvetlerel. Makyavel, 18 sene müddetle : inda büyük yararlıklar | görterdi. tahalekeüm etmesi değil, fakat bu|işird* büzü e. kurevetlerin tasin cemiyetine; âe.| (verinn Blerma: nezdindeki vazife; hakküm etmemesidir. Nasıl ki bü,Jti pek mühimi. Frunsa Kralların. tün dünyayı ıktan sonra ip j2” 0" ikinci Lowis'yi yakından ta. sanlık bugünkü tabi! ; kuvvetlere |n'd!. ve sonralar: onun devleti ida- eh çok tahakküm ettiği yüksek)” etmek hususundaki beş belli baş! bin, ya (e hatrı bie bir saydı döktü, Te isaret eteiğm'iz veçhile, iki) Makvavel, birçok papaların; A- di a DAME Tagonlu Ferdinandin, İmparator bunların ayrı ayrı zamanlar, ayrı| Masimilisn'n © nezdletinde' siyasi ayrı dünyalardan ibaret bulundu- vazifelerde bulndu. Bu vesile ile de #unu anlamak ve bu cki âlemin) bu #ahsiyelleri yakından tetkik et- “anunlarını, kiymet hükümlerini,mek fırsatını elde etti. Mediçilerin hatt Tisanını ve shlâlem avm ay. |)yeniden iş başını » şeyler diye kabul elmek sureti. İsiyasi hayattan çekilerek, edebiyat le de tarihe ve bizzat tab'ate ta, |ve fikir sahasında çalışmıya başla. hakküm imkânı elde edilmiş olur.)d" Hülâsa edelim; insanlık tarihi iki ayrı âlemin daima birbirini ta- k'b etmesinden teşekkül etmiştir. Bunlardan biri sükün ve refah (Devamı 4 üncü sayfada) gelmeleri üzerine Müteaddid tarihçiler, onu büyük iEzederikle Saksonyalı Morise sahte- kârığın envaini öğretmekle ilham ederler, Diğer bazılarinin iddiasina bakılacak olursa, St, Bartholomow kitali ile barut suikasdinin elebaşısı odur. Hele iddinsmda daha ileri giden bir başka *arihçiye göre Makya lin türkçeye tercüme edilmesi üzeri katte ise birçok düşmanlarla ml. cadele ettikten ve muzaffer olduk. tan sonra, değerini bin kat daha takdir ettiğimiz hürriyeti, Alman muharririn pek güzel ifade eyle - diği gibi din mertebesine çıkardık. . Ve yirmi beş senedir, her biri- #miz, milli varlığımızın esasını teş. kil eden o hüriyetin uğuruna, kendimizle beraber müteakib ne #illeri, seve seve ölmeğe hazırla- dık. Bugünkü Avrupa hercümerci İçinde dik durduğumuzun, korku çekmediğimizin ve belki de tecs- vüze uğfamadığımızın sebebi bu. dur. Zira biz. başkalarınınkine biç benizemiyen o din mertebesine var muş İstiklâl aşkımızla yekpare bir milletiz, Attığımız adımları, bile. rek, ve değişmiyen bir ideale tev- cih ederek atıyoruz. Bu şuurlu ve azimli yürüyüşte Milli Şef rehbe- rimiz, altı ok o meşalemizdir. On eği küsur müyonluk camlamiz şerisinde, hürriyet ve istiklâk iniz bahis mevzwu oldukiz diğer. lerinden aykırı düşünen bir tek ferdimiz yoktur. Bazıları bizden bahsederken: «Türkler mağrurdur.s diyorlar, Evet, mağrur bir milletiz. Lâkin gururumuz, kaidesi başka kâvim- lerin esareti üzerime kurulmuş bir heykel değildir. Kendi -istiklâli - ie beraber, başkelarınınk'ne de saygı gösteririz. Hürr:yele inan cmuz ve saygımız mutlaktır, Onun bizde başkalarından saygı bekler ve saygı görürüz. Yirminci asır insanlığı bizim varlığımızdan iftihar düyar. Elve- rir ki o insanlığın gözünü hirs, kin ve kan bürümüş olmasın! Hür yaşamağı din mertebesine çıkardı isek, hürriyeti düşman ©- İlinden kendi silâhlarımızla kurtar dlğımız içindir. O tarihte cihan aleyhimizöe idi. Bugün, ayni cihan hayranımızdır! Amiral Dalrlan gibilerin bu vi. kayı inkâr etmeleri değil, bundan ibret almaları lâzımdır. Bir zaman Jar, hürriyete susamış, istiklâlden cüda düşmüş milletler, 1793 ihti- Jâlini yapan Fransaya teveccüh ederlerdi. N Biz bugün, esir Fransayı bür Türkiyeden ibret almağa davet e- diyoruz. Yarab, bu ne azim Inkı. lâbdir?, E. Elem Calu enmananas esasan a0000 ar RUNNER TAKVİM için pulluklara yedek uç bular -| mücadeleyi > yoruz. Eskiden yi kendi aralarında şu. Sağım bir'üca “imâl iki Hee ve |ursuzce devam ettirmeye Yedi o i , i : riyoruz da gene yok! Tamiyorlar. Bu boğuşmalar neden Dostum. bana sırf bunu söyle -|i<ab ediyor? Bundan evvelki yaza mek için gemlişti. Söyledikten yi tiz al im aramızda çok | kilde cereyan eden hâdiselerden.. yaşadın ve derilermizi bilirsin, | Hani insanlar tabiale tahakküm #en bile, bizden uzaklaşınca derdi- | etmişlerdi?. Nerede o tahakkü. mizi unutuyorsun! mün eseri... İşte akıl ve hayale Dostum haksız değildi, Yüzüm)| gelmiyen usullerle ve sırf hayvani gemiye kızardı. ve nebati tabiat kanunlarının sevk ve idaresile birbirlerini öldüşl), rüyorlar, ve öldürmekte devam esl deceklerini iftiharla ilân ediyor- — «İnhisarlar umum mü dürlüğü İzmirde Bayraklı bağ - ları arasında 'bir şarab fabrikası kurmıya karar vermiş.» Bu fıkrayı dün bir gazetede okuduk ve bir dakika tereddüd içinde kaldık. * Bize öyle geldi ki bu haberi üç sene evvel de gene bu şe - kilde iki sene evvel de gene ay. kn si İstihsal. > Elet, Sürk ilütinin bundan büyük daslu, bundan mü. n büyük deslu, bun İSTER INANMA! © İSTERİINAN, .. © DİSTER INANMA: nen, hattâ geçen yıl da harfiyen bu tarzda okumuştuk. Karar 68- kidir ve ilk defa verildiği za - mandanberi, yapılan şey fili - yata getirilmesi değil, kararm unutulmaması için tekrarlan - masıdır, biz bunun böyle oldu. Huna inanıyoruz, fakat ey oku. yucu sen: ki, onu bir cephesinden mütalea et-İle, ne Osmanl hanedanıma mensub suk tanlar kardeşlerini boğdurmıya da- ba fazla temaytil göstermişlerdir. Hakikati halde ortada iki Mak. yavel vardır: İsmi, alelâde bir vasıf imiş gibi kullanılagelen efsanelerin, an'anelerin Makyeveli, ve hakiki tn rihin Makyaveb.,, ik “adamlarin yaşayışlarını isikik ederken, bu gibilerin | tarihi ve efsanevi varlıklarını birbirinden ayırmak mecburiyetindeyiz. Makya- velm hakiki ve mevhum karakter. (Arkası sayfa B sütun 1 de)

Bu sayıdan diğer sayfalar: