Hergün Japonya ve Amerika Muhittin Birsen merikalıların kütle bakımır dan Avrupa harbine kariş- mak öştemedikleri şüphesiz olmasi. na rağmen, bu kemmiyet o kuvveti karşısında, Amerikanın harbe girme sini istiyenlerin nüfuzlar duğu da muhakkaktır. Küç arın Amerikaları sakine pa, Afrika ve Asyadaki İarı ulâkadar etmez. Almanyayı bir insanlık umacısı olarak tasvir eden matbuat ne kadar söylerse söyles n, küçük Amerikalı yerimde siz düşüncelerle kendisinde bu iş - İere karışmak üzere hiçbir hususi İştiha duymaz. Bununla beraber, Amerikada yapanlar bun lar değil dirle er. eti use, büyük A - indedir: Büyük büyük matbuntın, bü - ikacınin. Bunların eralerin nizam dü: #sezheb husumeti Şu halde, eğer Amerika kendi. E iahat himeter, şimdiye kadar harbe çoktan girmiş bulunurdu. Bü) yük sermayenin gösterdiği btikamet| örümiye mecbur olan böyük po in harbe karar verdi sak, büyük iatbust ve büyük teşkilât derhal harekete geçip Amerikan milletine Bu kararı güle oynaya kabul ettir. | miye kadirdir. Bununla beraber, Amerika henüz İlmibe girmedi; henüz yardımın 4e-| Kileri üzerinde de adımlarını tered-| ğüdle #tıyor; vakıâ reis Roosevelt, benüz kendi çinde çoktanberi yaşa- yan harbe iştirak arzusundan vaz- geçmiş değildir; fakat en, Amerika siy tutmakta devam ediyor. Tereddüd Ve talik, Amerikadaki siyaset ibre- nin, dün olduğu gibi, bugün de sa rh olarak gösterdiği bir vaziyettir. Niçin? Çünkü, Amerika serbest değildir; onun arka tarafında Japon ya duruyor; Japonya İse, bilhama Rusya ile anlaşmış olduktan sonra; birçok şeyler yapıya kadirdir. Bu mülâhazaları, Japon Harici- ye Nazırının bir Amerikan gazeteci. sinin sorduğu suallere o verdiği ce- vablar münasebetile kaydediyoruz. Gazeteci Matsuoku'ya soruyor: « — İngiliz gemilerini himaye e- Resimli Makale: Fransanın eski Millet mize geldiği zaman bilhassa Boğaziçi sahillerinde sık sık aynı şekil de levhalara rastgelmişti. Merak edip sordu: — Otomobillerin hizk gitmememeleri için yakınlarda mekteb ol. va) pe gösterir, teyakkuz işaretidi , dediler, erio: — Memleketinize heniz gelen bir yabancının umemleketiniz hak- 5 Muharebede mekteb, spor ve fabrika & Bir memlekette terakkinin detecesini mektebin sayısı, sıhhatin de- recesini spor meydanlarinin sayisi, kudretin derecesini de fabrika ba. çalarının miktarı gösterir. Mubarebeyi bir maç turnuvasına, benzetirseniz, elemede sona kal miş olan devletlere bakınız. Her ikisinde de okuma yazma bilmiyen tek adam, spor sahası olmiyan tek köy yoktur, Her iki memleket de kında derhal kullanabileceği bir ölçü, cevabını verdi. eN yıkan milletleri hastalık salgınları 14 üncü asırdaki veba insanı ölüme den Amerikan gemilerile Alman tay) ka yareleri veya denizeltıları arasında bir misademe vukua gelecek olur. #n Japonya bunu harb sebebi ola - rak telâkki edecek midir?» ı male, Japon devlet adamın şeklen “diplomatik, fakat, ruhan müsbettir, Yani, Ame rikan harb gemileri, Amerikanın ka Fa suları haricinde, bir İngiliz kafi İİesini himaye ederken Almanlar ta- rafından taarruza uğrayacak olursa, Japonya, bu hâdiseyi Almanya için müdafaa maksadile hareket etmiş olmak üzere bir şeklinde mütalea edecek ve Üçler kt dolayınile üzerine almiş bu - lunduğu taahhüdleri ifa edecektir Diğer taraftan biliyoruz ki, Al - manya, İngiliz gemilerini himaye i- çin on! refakat edecek olan harb gemilerini her kime aid olursa ol - sun, torpilliyeceğini ilân etti, Şu hal de Amerika, İngiliz gemilerinin mu- hafazasını kendi donanmasına ha- Vale ettiği takdirde Japonya da harbe girecek demektir. Taponyanın sahib olduğu kud - retler Amerikaya nisbetle üstün sa- Yılabilir bir mertebede elbet değil dir. Japonyanin harbe iştireki, A. #merika için doğrudan doğruya bir tehlike teşkil etmez. Fakat, Japon - ya, dünyanın bir sahasında, kendi adaları arasında çok büy i wettir; bu kudret, müdafan bakımin dan çok büyük ve kâfi olduğu ka - dar, İngiltere ve Amerikanın mü - him bir hayat sahasmı teşkil eden gerbi Hind adalarile Avustralyaya karşı muvaffakiyetle hareket edebi- İscek bir taarruz kuvveti demektir Şu halde, Japonya, korkunç da ol masa, tehlikeli bir unsurdur. e, Amerikanın bugünkü tered- (Arkası sayfa 8 sütün 2 de) müdafaa bareketi| ! hususta elde edi mamile gayri vazıh olup ekser efsaneye dayanmaktadır. zda eski zamanlar: a beşeriyeti feli iş olan sari has- mparatorlu ri durduran, m e sürükleyen, medeniyetleri im- ha eden amil yalnız «hastalık» ol- rruştur, Eski insanlar, bu hale yahud bu hallere hep «mukadderatı deyip #eçerlerdi. Biz bu halleri «m | kadderats a değil, fakat emikro) laras, ri hastalıklar mikrobla- rma» atfediyoruz. Zührevi hastalıklar Belsoğukluğu, o frengi, cüzzam hastalıklarını tetkik edelim: Tevratta bu hastalıkların tari fine rasgelinmektedir. Musa pe gamber zamanında Madianitler a-| dında çok kalabalık bir kabile vardı. Bu kabileyi teşkil eden in- sanların çoğu son derecede zevk düşkünü idiler. Kadınları çok gü-| zel ve çok kıvraktı, Bu kabile Belfeğor d len bir ilâha tapınırdı. Bu namda| büyük bir mabedleri vardı. Madianitler nırlar ve burada müthiş bir sefi hat Alemi yaşarlardı. Onlar bu fahat Alemine «dini merasim &- dımı koymuşlardı! Musa taylası yavaş yavaş Ma- dianitlerle temasa geçmişti. Madi- anit kadınları Musa tayfaswna mensub erkekleri baştan çıkar. mışlardı. Bir müddet sonra bu er. keklerin hemen kâffesi «bir hasta- hn: tutulmuşlardı... Tevrat bu hastalığa bir vermemektedir. Fakat bunun «be- soğukluğu» olması muhakkaktır. Bu vak'a Musa peygamberin gü- zabını mucib olmuştu. Bu gibi hallerin tekerr meydan vermemek üzere, Be Bor ilâh: salklerini nilen kat Tettirmişti. Bunların sayısı 24.000; buluyordu. Musa peyzamber ancak Belefe- gor salikleri hen evlenme- miş, kız oğlan kız olarak kalmış kızlarını korumuştu. Bu cezri tedbir sayesinde Müsa tayfası ha: on kurtulmuştu Eski tarihte, «beşeriyet» i kasıp sık sık OBelfegor| mabedine kadınlı, erkekli topla-| fabrika bacalarile ö Oğluma Dair Karı koca ikimizin â'ileden ka ma elimizde neyimiz varsa, buna zamime olarak o zamana kadar mahveden hurb birden pa den mütareke v de çeşid çesid buhranlar da gelip her şey'i şirâzesinden oçıkar'ne çöküp dağı ılmağa başi bir hâdise idi ki h ziyade beni salgını tam 24,000,000 sürüklemişti üyük kısmı intizam n uzun bir h den, biri , küç ük Jkavurmuş olan sari hastalıklara|ile sik sık rastgelinmiştir. yatın en Eski Atinada veba pain ie parça sine ihtimal olmayan selah lerine kapılarak atıl kalmakda de- (Sparte) ile hali m eden babasının inadına kur- harbe «Peloponez verilmişti. Harbin başlangıcından iki sene sonra Atinada veba has- talığı zuhur etmişti, Zamanın tarihşinası olan Tüsi- did bu sari hastalık hakkında et- raflı malümat vermişti, Bu hastalı vermek güçtür. Tüsidid buna «veba is- mini vermişti Fakat nazarı dik. kate almak icab eder ki o devirler- de sari hastalıklı mikroblar ir ve malümat nihayet kalan pa Yeşilköyde bulunan Vedad topladı. Gözlerimizi ka- bulunan para ie bir akar in düşündü. Fakat nerede, nası Bu su'alin cevabını bir gün Ev. kaf idaresinin bir i"lânı vermiş ol- “Türk - Alman yurdı için bulunan ik Bankasına yoktu. İ Birçok insanlara birden bula san ve birçok insanların ölümünü mucib olan hastalıklara alelitlak «veba», «humma» isimleri verilir-| gi di. bu İSTER iNAN, İSTER iNANMA! ği sanılıyord. Finlândiya , bir av Gazetel biri deniz a- şırı uzak cularına mile tanıtmıya Maka 1 başlığı —o tanıyınız! Dır. Çok faydalı olduğundan emi- niz. Fakat başlığı görür gör- mez: — Daha yakınlardan başlasay- Il dık ve daha çabuk davransay- dık İm mıydı? Diye düşün. çalışıyor, da kâğıd ticareti yaparak ken- di halinde yaşayıp gidiyordu. Bir taarruz ile karşılaştığı tak- dirde bir saniye içinde bir lok- ma olacaktı. Fukat işte Lehistan iki hafta- da, Fransa iki ayda yıkıldı. Bir lokma olacağı sanılan #inlândi. ya ise 6 ay dayandı. 6 sene evvel Almanyanın sa- dece 100 bin kişilik bir meslek ordusu vardı. O zaman İngilte- renin vaziyeti de tamamen böy- leydi. Bugün bu iki devletin her ikisi de dünyanın en büyük kuvvetine sahibdirler, İnsanlar komşularını yalniz memleketleri inin coğrafya hat - larile, sadece göze görünen kı- sımlarile tanıyorlar ve bütün hesablarını sonraları hsval ha ne gelmiş eki bir kakikatin zerine bina © yorlardı. E bilgisizlik de simdi ocekmekte olduklar; ıztırabın sebeblerin - den biri oldu. Biz buna inanıyoruz, fakat ey okuyucu: İSTER iNAN, iSTER INANMA! döelbe bile eser içinde dünya" te yıl evvel öğ- ” olan hakikat 25 yıl son ra bir masal oldu. İki numaralı büyük muhare- benin başladığı günleri hatırlı ehistan 35 milyon nüfuslu büyük bir devlet olarak bilini- yordu. Bir çelik ordusu vardı, wyware kuyvet- yanın en bü a malikti, çe. de, her tür - mas olarak #i dakikada de apısından çıka- düşman toprağın bir ya- & lan gibi saldırabil sideceğine dikkat eden çocuk| 'Tür- Yazan: Halid Ziya Uşaklıgil parçayi annesinin namına satın gi. du. Bu ar hangi ımanında bulunan Sin yır sever bir a mekteble İnşa e bir cami' mahalli saltanat pay a hamında ha- inşa için Belediyece zu- müşkilatın ref'i, nihayı müsaade aimabilen bina ni, , velhasıl bütün teferru" ta nezaret, çırpınma ile hal ve inla bacığım-.. Elde bu bu- Ne olur ne olmaz.. derd. mes'ele mey ad bulmak, Ben: Yokuşbaşı adını Çocuklar güldü İyorum, zan etdiler. O zaman izah ki: — Bunın herkes dariye yiye n başındadır. Bir 82 rhal bu m n bir uzun ile evlerinden Yokuş başında kâ'in bir evde ge- n. O senelerimin en tatlı ve heyhat! Tatlısından çok bu yokusbası evi- atın nefes el dinlendirecek b yokuş başındadır. cukluğumın yok: r noktasında, Hayalimde ço- başısile hava teşkil eden bu birine bağlayan ya bağlandığını 8ö yleyeceğim. tele vakıfsınız. Akşamları idareden çı- kınca ekseriyet üzere tramvaya im. O zamah tramvaylar Voyvoda caddesinden kalkar, bu gün Bankalar caddesinde Okcu Mu sa yokuşuna doğru calakamçı tır- manır, bin *Ürlü müşkilat içinde bu tarihde daha dik olan vokuşı zar zor çıkardı. Tramvay sraba- larına dört at kosulu; elinde uzun bir kam vanlar eza ve iskeni kuşdan ağır yükle: ğe medbur edilirdi. Ni sın başına, Altınca Di varılır ve ancak burada görenler için de Yokusın basında bu asında hayvanlar alırken ben de ge bir nefes ım. Bir gün... Vedad: Jadım baba. pek âne bir netice vereceksiniz. © — Dur, dedim; dahı bitmedi Bir gün böyle yokuş tırmanırken yokuşdu bir mana arabasına te- (Arkası sayfa 8 söten 1 de) bir eza idi dinlenmek nok bir halas soluğı *İnin asker? ceza Türk kadınının kahramanlığı (Baştarafı 1 inci sayfada) citi, Benim de Madesi budur, Z işlerde nda çalışmasını i bilir. Bize bu şeref yeniden temin ettiği için, Bayar netlarız. Ordu hiz |me a büyük bir haz İ duyacağım.» | © İstanbul adliyesi 4 üncü İsorgu hâkimliğinde kâtib Fat. davet si Bayan “İnöhüne karşı kalbim. rin bir minnet duyuyorum. O, bi ini İmini tarihe geçirdiğini biliyoruz. Dün analarımız nasıl hiç bir fe - dakârlıktan çekinmiyerek çalış « muşlarsa, biz de bugün ağabeyleri- mizin ve babalarımızın yanıbaşın- da bu memleket için çalışmaktan, kahraman orduya hizmet etmek ten çekinmiyeceğiz. © Hukuk Fakültesi talebe - «— Dünyan: nda Yözim. Bu hazırlanışa iştirak et - mek biz Türk kızları için de H bir borç ve en esaslı vazifedir. Yakın tarih bize göstermiştir ki bu haslet Türk kadınının yara ır. Bizi vazifeye çi hazırlanmamız ları zaten böyle bir İl i| yordu. Hepimizin bizi de içine &- İncak bir teşkilâta candan bağlılık göstereceğimize ve icabında hiç bir fedakârlıktan çekinmiyeceği « mize inanın.» © İktısad Fakültesi talebe- sinden Seyyâre Haskal; «— Türk kadınlığını iye mü. vazife seve atılaca) — Ik işimiz b mukaddes yurd V. mak olacak» esins karış - G,0. ri ğının yeni bir muvaffakiyeti tya bez ve iplik fabrikaları idaresi Türk dokumacılığının yeni ve şayanı dikkat bir eserini vücu- de getirmiştir. Bu eser Milli Şefin portrelerini havi bir dokumadır. E- ser genç bir mensucat mühendi miz tarafından meydana konulmuş- Mal “İtur ve yukarıda görüldüğü gibi bir “dokuma değil, bir tablo, bir fotoğ- raf hissini vermektedir. Askere çağırılanlar (Baştarafı 1 inci sayfada) neş'eli gruplar halinde sevke - dilmektedirler. Esasen kimse, bir Türk vatandaşının bu şe - refli vazifeden kaçmak istiye- ceğine ihtimal veremez. Askeri vazife her şeyden üstün, bütün şahsi endişe ve düşünceler- den yüksek olduğu için, bazı iş er. babinin hüsmüniyetle de olsa, da vete gecikmesi doğru değildir. Bu küçük ihmal dahi cezaya çarpılma” yı intaç eder. Kamunlar, herkesin malümu addedildiği cihetle, aka - nuru bilmiyorum!» mazereti hiçbir mükellefi cezadan kurtaramaz. As- keri ceza kanunumuzun bu husus - taki 63 numaralı maddesi çok sa. rihtir. Bu madde der ki: «Silâh altma çağırılan vatandaş- lar, muayyen olan müddet içinde gelmeğe mecburdurlar. Bu müdde- tin bitmesinden sonra yedi gün i- çinde gelenler dört aydan iki sene. ye kadar ve yedinci günden sonra üç ay içinde gelenler iki seneden “İon seneye kadar hapsolunurlar.» Vatandığları | tenvir maksndile yukarı aldığımız madde çok sarih- tir. Mamafih, bütün valandaşlı <mizm başında da işaret ettiği 11» miz gibi, şevkle şubelerine koştu - ğunu gördüğümüz cihetle, hiçbi kanununa ayk harekette bulunmuş olacağını zan - netmediğimizi kaydeylemek iste. viz. Trabzonda tek tip ekmek Trabzon (Hususi) — 19 Nisan- dan itibaren Trabzon | fırınlarında tek tip ekmek satışına başlanmıştır. Belediye tek tip ekmeğin kilosuna 13,5 kuruş nark koymuştur.