17 Ocak 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

17 Ocak 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Nazillide Evlenen kızlar, yeni doğanlar için bir âdet çıktı 'Naziliden İzmir muhabirimiz yazı, yor: Nazillide henöz beliren yeni bir) Adet hergün biraz daha #tmektedir. İlk çocukları gölen bir ale, çocuklarına doğum hediyesi olmak üzere 10.000 kavak &.i ğacı ektirmişler. Bir başkası, başka Her çocuk babasi ayni şekilde hare.f £ kete başlamış... Yeni doğan çocuk yirmi yaşında #sivi gibi bir dekkanlı veya kız olu. verince, kendisini bekliyon bir serve, te kavuşacaktır. Bu sğaçlarm odunu satılmış olsa birkaç bin lira pers eli, me geçebilir. Ayni zamanda civarda yeni ormanlar neşvünemz bulur Bana Narilide, benâz evlenmek ü. yere bulunan bir genç kısm gelin o. dasını gezdirdiler, Genç kız ve nilesi, evlendirecekleri. kızın çeyizini o kadar büyük bir itina ve külfetlerle hazır. İsmışlar ki hayran olmamak kabi değil. Öyle tahmin ederim ki, gzel ümidlerle yoni bir hayatın eşiğinde bulunan genç kız evlendikten 20 se, MS sonra dahi, evinin en böyük ve esaslı ihüyaçlarına bu çeyiz eşyasile #evab verecektir. Edirne - Karaağaç hattı kaldırılıyor mu ? Edirne (Hususi) — Edirne , Kara, ağaç arasındaki g#mendifer hattı sey. Miblar amasında suların o tamamile pi rn uğryarak bozulmakta . Her sene bir çok masraflar diya. rü tamir ettaümekte olan bu kis . mın yeniden tamir edümiyerek kal dırılacağı söyleniyor. Sındırgıda arızaya uğrayan köprüler tamir edildi Sındırgi (Hususi) —-Yağmur « ların tesirile cüz'i âriza gösteren Sındırgı - Balıkesir arasındaki köp- rülerimiz Valimiz Recai Göreli ile Başmühendis Nafia Müdürü Arifin alâkalarile derhal tamir edilmiş, mü hakalât inkitan uğratılmamıştır. Toked parti müfettişi şeh rden ayrıldı Tokad (Hususi) — C. H. P. in- tihabatı münasebetile şehrimize gel şöyledir. 1929 di miz olan Parti Müfettişi ve Kars| 1932 de: 57 ton amyant, 4070 ton meb'usu Zihni Orhun Ankaraya ha- krom ve 553 ton man reket etmişlerdir. zânez. Diğer taraftan İnhisarlar Müfet-| 1933 de : 130 ton amyant, 3440 ton tişi Mehmed Ali teftişlerde bulun - krom ve 600 ton man mâk üzere şehrimize gelmiştir. ganez. 1904 de : 180 ton amyant, 658 ton Ürgütde orduya TE en kışlık hediya teberrdü /**“* Ürgüb (Hususi) — Kaza kayma . manganez. kamı İhsan Ecemiş riyazetinde teşek.) 1996 da : kül eden komite faaliyetlerine devam ganez. ler ee eden Deki alani MAMİ şaşı de ; 206. 175 ton amyant, 5088 teler her evden paket yapılmış hedi. Yeleri toplamaktadır. Şimdiye kadar 308 çif; yün çorap, 208 çift yün öldiven, 214 pamuklu mintan, 3 aded yün Selânik fandesi ye bir mded avcı yeleği ki cem'an 342 İn eye toplanmış ve Bönderim. yun, Kavak, Sazak sak, Lâçin, Halüdoğlan, jmiktarda para £ SON P Eskişehirden güze bir görünüş Eskişehirden yazılıyor: Cümhuriyet. ten © evvel e toprağın altındaki cevherlere, ne toprağın üzerinde bulunan madenle, re zerre kadar ehemmiyet verime miş, hiç bir araştırma yapılmamıştı, madencilik betirsiz bir meslekdi, yal . vayeli teyid ve tevsik edecek ihticnca hız lületaşı madeni, tarihi bir işleme salih bir vesika mevcud olmadığın . verasetine mazhar olmuş, zaman Z4.'dan, İisee bir mebde tarih addetmek İman bundan istifade edilmiş, fakat imkânı yoktur. Şari Teksye'nin KÜ bunun da yerimi pek az miktarda gö, çük Asyasında bu taş hakkında ve . rülmüştür. Cümhuriyelin ilânmdan sonra, ser, üç asir övvelden keşfedilmiş olduğu. bestleşen ve bir iş hayatına kavuşan nu öğreniyoruz. Bu taşı vaktde yal "Türkün sekis, her şeye duğu gibi toprağın alındaki servete ve Rus tüccarları da satın alırlardı. de dikildi. Vafyetimizde de bir ma . Bir sandık taşın 625 franga deneilik faaliyeti başladı: Merkez kazanm Taştepe, ra emmi Cümhuriyet Hükümelinin mevkilerindeki dikkatini üstüne krom madenleri, Mergi gibi lüle taş! Vekâlet, daha modern madenleri, imtiyazlı olarak, ve mülhakatın Üşko, Musaözü, Mar. mesi için bazı tedbirler almıştır. Da, 8i, Okcu, Yörük Kartal, fd önceleri bu taş ham olarak Viya, SAN aya gönderilirdi. Taştan kolye, bi. ikame krom © madenleri de jegik, ağızlık, pipo Elbi ziynet oşyaları rubai olarak işledi. Bunlardan yapmaz, daha doğrusu bu eşyalar, başka, deme manganez, Üç Şan? mamul bir halde, Viyanadan Esksşeh,, çıldı ve ihracat yapıldı. -. dasının maden işleri bürosundaki is, tatistiğe göre sevkedilen o miktarlar! memleketimizde satılması tarndaki Ticaret O Bü taşın, keşif tarihi tamamile mA, tzal' eden bazı ihtiyarların dedele . rinden keşfettiklerine göre, maden, bundan iki asır evvel, bir Macar sey. yah #arafından bulunmuştur. Bu fi, İrlen izahattan, madenin iki buçuk, ol, muz hükümet işletir, Alman, Macar kadar satıldığı da tesbit edilmiştir. Taşın e. çekmiş ve İklimi teşkil ve merkez tesisatla bu taşın daha verimli olabi. Son yıllarda, bu san, “ at, Eshişehirde ilerlemiş, iptidai bir maddenin değerinden (fazla fatla İcezada son verilmiş, kıymetli san'at, 1288 ton mağnezti, ( 2000) kârlar yetişmiştir. ton krom, 1930 da * 40 ton mağnest, 467 ton xrom. 1931 de :1777 bon mağnesit, 2513 ton krom. Nazillinin iki mühim ihtiyacı giderilmek üzere Nazilli, (Hususi) — Son günlerde İNasili kaymakamı Feyzi Akkor kama, |banın iki mühim derdi de uğraşmak. tadıf. Bunlardan biri Nasilliyi tehdid İeden dere, diğeri de yeni bir orta.i İmekteb binası ihtiyacıdır. Her sne tahribat yapan derenm kenarına beton duvarlar çekilmesi ganez. 1 104 ton amyant, 2691 ton ve su baskınının önlenmesi mevrmi, krom ve 1104 ton bahistir. Oradaki; küçük nehir yatak. (larının da tansim edilmesi ve ovanın 114 ton amyant, 17185 ton tahrbattan o kurtardması o yakında krom ve 530 ton manipek büyük olmıyan himmellerie ba ton krom, Cümhuriyetin ilânından önce kim, senin dikkatine çarpmıyan bu servet! mekteb binadı irtiyaca cevab vere, 1923 den bu yana viliyetimize mühim miyor, Çünkü bazi şubelere ayrılmış, i8. bir çalışma'tar. Bir ortamekteb binası yaptırmak iş ve kiynaşma hareketi doğurmuştur. ilzere ciddi bir teşebbüse girişidiğini| olduğu kışlık hediye histesi şudur: Eskişebir madenleri içinde Larihi memnuniyeile öğrendim. Bir cemi . bir hususiyetle alâkayı üstüne çeken yet kurulacak, müsbet faaliyet gös .| eldiven, 73 aded şarılmış olacaktır. Diğer taraftan .Nazili, kültür it. bârile çok ilerde bulunan kazaları. mızın en başındadır. Şimdiki orta, OSTA Eskişehir madenleri (Kusadasında ; Lületaşı madeni ile iktifa eden Eskişehir 17 yıl içinde yeni madenlerin meydana çıkma- sile zengin bir varidat kaynağına kavuşmuştur! Beden terbiyesi ve diğer spor faaliyeti aritı Kuşadası (Hususi) — Kazada be. dem terbiyesi kanunu hayli derle . miti, Kara merkezinde bir jimnastık 5. onu vücude getirilmiş, belediye al. #mdaki bina ile ittisalindeki gazino Gençlik &lübüne verilmiştir. Deni kenarında olan bu binads hem kışın kapalı salonda Jimnas. tik, hem de mevsiminde deniz öpor. ları yapmak imkânları temin edi . mektedir. Bunlardan başka istişare! hayeti tarafından klüp yakınında bir de yemini beton olmak üzere Dir voleybol ve basketbol sahası hazır . lanmaktadır, Mevsim dolayisle şimdilik haftada bir gün sabahtan Mabaren ameli ders, ler yapılmakta ve üç gece de mü. kelefiere nazari ders verilmektedir. Ayni zamanda, her gece müzik ve temsil kolları tarafından mantasa. man dersler verilmektedir. Klüp ta, râfindan bir mürik munllimi tutul . muştur. Yedeklerile birlikte kırkı bu, lan on beş kişlik bir bando takımı hazırlanmaktadır. Böden terbiyesi (o mükelleflerinin muntazaman . devamları da istişare beyei tarafımdan temin edilmişler. Kuşadasında bir kahve muhtekiri Kuşadası o (Hususi) Dükkü . nındaki kahveyi saklıyarak müşte, rilerine satmadığı şikâyeti Üzerine larama yapmak üzere giden jandar, Jmalara da mevcud kahvesi olmadı. İğmı söyliyen bakkal Necib, araştırma sonunda dükânında bir miktar kah, Ye bulunduğu için adiiyeye verilmiş. İti. Sorgu bâkimliği mevkufen muha, kemesine karar vererek kendisini tevkif etmiştir. Uzunköprü ile Peh'ivanköy arasında heya'ân Edirne (Hususi) — Son günlerde yağan sürekli yağmurların neticesi o. jrasındu ve Urunköprüye 5 . 8 kilo . metre kadar bir mesafede Oheyelin vukua gelmiştir, 200, 300 metrelik bir arazi dahilin de vukun gelen bu heyelâin müna ,. kalâtı bir hayli müşkülâta uğratmış. tar. Karamanda çekirge mücadelesi Karaman o (Hususi) — Beş altı senedenberi kazamızın Mut hadu - dunda bulunan köylerimize çekirge akın etmektedir. Her sense mücade- arak Uzunköprü de Pehlivanköy a | R Tetkikler (Baştarafı ? nei sayfada) bur etti. Tonkin, ancak 1884 yılın. a Fransanın himayesine girdi. La- 0s, yıllarca devam eden bir müca- deleden sonrmn 1895 senesinde Fransaya teslim oldu. Fransa ile Siyam arasında imza- lanan 1904 ve 1907 mushedeleri mucibince, Fransa Siyamdan Bat- tambeng ve Sicm-Peap mintakala- rını aldı. 10 Nisan 1898 yılında, Fransa ile Çin arasında yapılan bir anlaş- ma neticesinde, Fransa Guvansuvan imamı ile buna aid hinterlândı 99 sene müddele kiraladı. Hindi Çininm stratejik ehemmiyeti Hindi Çini, Büyük Okyanasta gok mühim bir stratejik rol oyna- maktadır. Bundan maada Hindi Çi- ni, dünyanın en zengin müstemleke- lerinden biridir. Hindi Çini de (bil. hasa Tonkinde) senede 2 milyon ton taş köm elde edilir. Laosta, şimali Annam ve Ton- kinde çinko, kursun, kalay, demi bakır, boksit ve diğer madenler el- de edilmektedir. Hindi Çini kereste bakımından da zengindir. Hindi Çininin 31 milyon hektarlık bir sahası ormanlarla ka; lıdır. Bu ormanların içinde, kbl itibarile çok kıymetli ağ mevcuddur. Son zamanlarin Hind: Çinide artan bir nisbetle kauçuk istihsal e- dilmektedir. Meselâ 1939 yılında 60 bin ton kauçuk istihsal edilmişti. Fransız Hindi Çimisinin o başlıca ziraat mahsulü pirinçtir. Pirinç, memleketin ihracatında birinci mev- kü işşel etmektedir. 1938 yılında 1.053.998 ton pirinç ihraç (edil mistir, Siyam nasil bir memlekettir? Şimdiki ismi Tai olan Siyam, Hindi Çini ve Malaka yarmadala- rında kâindir. Siyamın garb ve şi-! .. Hergün | (Baslarafı 2 nci sayfada) reketsiz durmaya mahal olmadığı meydana çıkar. Piyasa normalleşir. Yapılacak (şeylerden biri de,| memlekete altın girmesini kolay - İaştırmaktır. Halen, Türkiyenin her tarafından memleketimize altın gi- rebilecek bir vaziyet vardır. Ars- bistanda altın bollanmıştır ve mü- temadiyen bollanıyor, Lehistandan, Bulgaristandan ode- niz aşırı memleketlere doğru bir Yahudi muhacereti vardır. Bütün bu şartlar, Türkiyeye altının girme- sine yarayacak seylerdir. Halbuki, İstanbul Balıkpazarında, elden ele balen yirmi üç liraya dolaşan bir al. tini, memlekete sokarken Merkez Bankasına on liraya vermek icab &- derse buraya altın güç've ancak ka- çak şeklinde girer. Memlsketten er- kanlması kaçak ve yasak olan bir şeyin memlekete girmesini de, fii- ilen, adetâ bu halde tutmanın doğru | olmaması iktiza eder. | lesi yapılmakta o olan bu haşereye karşı bu sene de yumurta gömdüğü sahalarda mücadeleye başlanmış tr. İçel vilâyeti ile Mut kazası teş riki mesai ettikleri takdirde bu ha - aç arana be me lp tar, Beyşehirde kahraman askerlerimize hazırlanan hediyeler Beyşehir (Hususi) — Sınırlarda vatanın bekçiliğini yapan kahraman ordumuza kaza halkının vermekte 3500 çift çorap, 1850 çift yün yün, 185 eded Kazaya bağlı 28 köyde de yün ço.İmsddelerden biri de tületaşıdır. Lü. terimek suretde yeni mektebin *8 .| namuklu fanilâ. Hediyelerin büyük FAp, yün eldiven ve pamuklu toplan.İletam (vakte, biricik maişet vaşıtam sddediliyordu. hakkak nazarile bakılıyor. maktadır. Son Postanın macera romanı: 9i Ne ENTE tabii. görünen, ancak o re: Zının arasında bir çöp gibi kalıyor- akaizliği| müteveccih olsa bizzat büsbütün ortaya çıkan Hüget, suçlu Fakat herkes melek olamaz. Kanun #irasında iki iri cümhuriyet muhafı-| her an insanın sinirlerine hâkim bu- Tunamaz. Bir adam tarafından bu Nakirden: Behçet Sata Siyah elbisesi içinde çok sade vel m, hattâ bu fenahk kendisine bile veremezdi, Onun aradığı madam Angeran idi ve bu eski dost, kendisine refa- kat etmesini çok rica ettiği Vilfort ile birlikte bir köşede oturuyordu. Bu karanlık ve acıklı sahneyi yal nız basına seyretmeğe asla cesareti yoktu Hem onların vücudü Hügete de csaaret verebilirdi. İki eski arkadaş kadın göz göze gelince Hügetin hakikaten ferahla- dığı görüldü. Madam Angeren Vil fortun kulağına eğilerek: Zavallı kızcağız. gördünüz mü nasl canlandı!.. Ne cesur, sa- barlı kız imist., du. Bu zayıf ve nahif vücude karşı #amiler arasında bir merhamet mi gili işitildi. Vilfort mahkemeden pek az ev- > vel gazeteler vasıtasile suçlu lehine neşriyat yaptırmıştı, Gazetecilerden birçok bildiği olduğu için maktul Towrpied'nin ne derece meş'um bir şahıs olduğunu, nasl şantaj yapa- rak aileler srasma ayrıhk tohumu © saçtığını ve nihayet şu zavallı kadı- “nm da mahvına sebeb o olduğunu yazrlırmaştı. Vakıl kimse bir fenalığın cezasi- derece gayri insani, gayri ahlâki te- cavüze uğrayan bu genç kadın, bir dakika kendisini kaybetmiş ve bu bir dakika bir cinayete sebeb ok muştur. t tarafından yapılan bu naşriyatın halk arasındaki tesir- leri meydanda idi. Höget biraz geri dönerek gözle- rile birisini aradı. Bu birisinin o #- rada orada olacağından emin imiş gibi ırarin araştırdı. Bir de öbür tarafına döndü ve birdenbire sap- sarı yözünde hafif bir tebessüm be- lirdi. Deyince Vilfrot hakiki kanaatini izhardan kendini nlamadı; — Büyük, mecib bir kalbi var bu kadınınl,.. Sonra yanmdaki genç kadının ellerinde asabi bir hareket, yözün- de derin bir yeis ve endişe görerek: — Sakin olunuz, madam, dedi. Göreceksiniz ki her şsy yoluna Tecek ve mes'ud bir neticeye bağla: nacak, emin olunuz... — Allah yardımcı olsun. bu zavallı kızın benim hafifliğim yü- zünden bu yere düştüğünü düşün- küçük (kasabanın melinin ük baharda atılacağı mu .| bir kısmı Konya Kızılay o şubesine yatırılmıştır dükçe duyduğum ıztırab, onun kinden daha büyüktür. — Susunuz. Hani bana bazı şey- leri hatırlamıyacağınızı vâdetmişli- niz?.. Biraz sonra heyeti hâkime aslona girdi ve bütün salon derin bir sü- küna daldı. Beyaz saçlı ve eski modaya tev- fikan uzatılmış beyaz sakallı hâkim derhal suçlunun istievabına başladı ve genç kadının yorulmamas için cevablarını oturduğu yerden ver- mesine müsaade etti, Bu cesaret ve- rici bir işaretti, Hüget zayıf bir sesle, fakat sarih bir surette cevablar veriyordu. Reisin talebi üzerine hâdiseyi an- latmaya başladı. Bu ifade, poliste verdiği ifadenin hemen hemen, ke- limesi kelimesine ayni idi. Reis, Tournisd ile aralarına giren ratın, yani Hüzetin âşıkının ismini öğrenmek istediği zaman uydurdu. #u bu masalı sonuna kadar götür- mek üzere coktan hazırlamış olan genç suclu dedi ki: — Bu nazik gencin ismini asla vermek istemiyorum. o Onun huzu- rr. Çok dalı ve budağı olan mühim bir iktsad meselesinin yüz satırlık bir mak heltediliverir bir da- va olmadığım i vd işleri bu Tuh içinde mütalen et miz takdirde bir takım ye ei Zem içindir ki bu birkaç Bikri orta- ya atmakta fayda görüyorum. Ni- zam, talimat, formalite, kontrol, teşkilât, ve bunlarda ifrat piyasayı darlığa götürür. Sermaye sahibi tüccarlar elinde tedricen işsiz kala- cak paraların yakın bir zamanda İktisadi ve mali fenalıklar yapması mümkündür. Bu muhtemel fenalık. İsra mahal vermemek için, iş saha- sem dara! yerine onu mek yolundan gitmenin çok hayırlı olacağını zannediyorum. Bu yoh genişletmek için, istifade edilecek çareler. bövle zamanlarda, | &i! : i i ii ye Klimam pi o kadar muhtelif olur ki bunları madde madde tesbit etmek ve mu- runu bozmaya hakkım. yoktur. İsmi gazetelerde intişar edince biçare haksız yere muateb tutulacak, ken- di kendini muhakkak surette kaba- hatli görecektir... Ne Közumu var? Müsaade buyurunuz reisim... Ben onun İsmini gene kendi kalbimde saklıyayım. Reis, ısrar etmedi ve isareti öze- rine ilk şahid içeriye getirildi. Bu şahid, malöm eczacı çırağı Plume- rot idi. Zavallı eczacı, hâkimin huzurun- da, suçludan daha şaskın idi. Reisin ihtarlarma rağmen hâdiseleri, snat- İleri, tarihleri karıstırıp duruyordu. Suçlunun aleyhina baslıca şahid o idi. Fakat ifadesi müddekimumi mevkiini işgal eden genci de sasırt- muşt. Nihayet Plumerot'yu çıkardı- lar ve ondan sonra altı şahid daha dinlendi. Bunlnr 1154 numarak metva tre- ninin yolcularından barları idi. Fakat hiç biri hâdisede bir şey- ler görmüs değildi ve bundan do- Tavı sehadetleri birker o dakikadan fazla sürmüyor. eekilivarlardı. Müdafaa vekili, hakkı olduğu İl KE e mal garbında Birmanya, şark ve g mal şarkında Fransız Hindi Çinisi! genubundan Britanya Malaya be İunmaktadır. Siyamın arazisi, 315 bin kile metre o murabbaç; (Onüfusu ise 14.976.000 dir. Siyamın i Bangkok şehridir. Siyam, o zahiren müstakil bir krallıktır. Fakat hakikatte, İngiliz. Fransız ve Japon sermayelerinin kontrolu altındadır. 1932 yılına ka- dar Siyam mutlakiyetle idare edil - mekte idi, Fakat bu tarihte vuku- bulan bir hanedan değişmesi netice- sinde memlekette meşruti | krallık ihdas edildi. Zahiri istiklâline rağmen Siyam, bir müstemlekeden başka bir sey değildir. Siyamın gerek (maliyesi, gerekse şimendiferleri ecnebi dev- İetlerin kontrohu altındadır. 1929 yılında yapılan istatistikle re nazaran Siyam halkının 5 B4 ü zirantle; X, İ,İ i balıkçılıkla meg güldür. Memleketteki işçi o nisbeti ancak 96 2,19 dur. Siyamın başlıda zirnat mahsulü pirinçtir. 1938-1939 yılında Sivam arazinin 8.767.559 akr o pirinçle mezrudu. Gene ayni yıllar içinde is- tihaal — edilen © pirinç o mahsulü 4.525.473 ton tutmaktn idi. Siyamda birçok kıymetli meden- ler de mevcuddur: Kalay, mika, taş kömürü, demir, kurşun, çinko bum ların en başta gelenidir. “Siyamda pek çok bamba ağacı bulunmakta- dır. Siyamın dış ticaretinin “& 80 Banskok vasıtasile yapılır. Siyamın dış ticaretinde en mü- him rol oynyan devletlerden biri Japonya, diğeri İngilteredir. Siyam, Taponyanm doğru i yolu üzerinde an bir istilâ tehlikesine maruzdur. 8.00 Saat ayarı, 803 Ajans haber. Yeri, 8.18 Hafif müzik (PL), 845.900 Ev kadını, 12.30 Saat ayarı, 12.33 Şarkılar, 1250 Ajans haberleri, 13.05 Şarkılar, 13.20. 14.00 Karışık müzik (PL) 1800 Saat ayarı, 1803 Radyo «Swing. kuarteti, 1830 Fazl heyeti, 19.00 Peşrev ve saz semaileri, 1915 Yeni şarkılar, 1930 Saat ayarı, ve ajans haberleri, 19.45 Seçilmiş eki şarkılar, 90.15 Radyo gazetesi, 2045 “Temsil, 2130 Konuşma, 2145 Radyo '#âlon orkestrası, 2230 Saat ayarı, ajans, haberleri, 2245 Radyo #alon orkestrası, 23.00 Dans müziği (PL) —— ————.-— ayyen formüllere bağlamak imkâm- sizdir. Hâdiseler yürüdükçe, her memlekette bir takım yeni yeni va- ziyetler çıkıyor ve tüccarlar da za- ten böyle fırsatların peşinde koş- tukları için bu vaziyetlerden istifa» de etmek istiyorlar. Ancak, elimiz- de tesbit edilmiş olan Formüller hers kesin her çıkan fırsattan, kendisi namına ve memleket namına, İsti- fade etmesini temine kifayet ede- miyor. Çünkü formül duran, hâdi | seler ise değişen seylerdir. Acaba biz de su zamanlardaki usullerimizi «formüllere göre ticarete o yerine icarete göre formüle esasa isti- nasıl isterseniz sokunuz. bizden am- cak yardım görüretinüz!e demek ve onlara hakikaten bu kolaylığı gös termek kabil değil midir? Ben emi. . nim ki, eğer böyle bir tesvik göre- cek olursa töccnr, memlekete çok şey sokabilir ve o zaman biye içinde fat yükselme O hereketleri kendiliğinden durur. Her seyi başıboş bırakalım de- #thalât teşvik etmenin çaresini h Muhittin Birgen o © halde müvekkilinin ahlâki vaziyeti hakkında şahid ikamesinden fera- gat ettiğini bildirdi. Bu mahir avu- katın heyet üzerindeki (tesirinden sai MAMA a emin olduğu için yaptığı bir jest idi Müvekkilesinin jüriyi kâfi derecede müteessir ettiğine de emindi. Müddetumuminin — iddianamesi mutad Üzere suçlunun terrivesini Birkac kelime ile, iddin makamı maktul Tourpied'nin ne menfur bir şahıs olduğunu, şantajın kanun ma? zarmda ne büyük bir cürüm testi ettiğini de ilâve etti, Hattâ bu cü Yüm bir cinayet mahiyetinde görü” lüyordu. Nihayet Hügetin müdafas vekili dedi. ayağa kalktı: — Muhterem hâkimler, i Ben kısa keseceğim. Çünkü, bei a diyorum, bedbaht müvekkilem sö viedanlarınızı da icab ettiği ve bek” lendiği kadar mütehassis etmiş, m8 sumiyetini isbat ri

Bu sayıdan diğer sayfalar: