. 17 İkinciktmen | SON POSTA dez Askeri vaziyet (Baştarafı 1 inci sayfada) Üşler ittifak; aktolinduğu #apiatı Ye daha vonrü tükheshf sesilelerle! irah etmeğe çalıştık ki bu ittifak Birleşik Am, ı me İngiltereye VE ne de hâtlâ Çine harb malze - ekten metiedemiyecek - Wri bilâkis Amerikada, İngiltere ile tam bir i, temin etmek hu - süsunda beşi tereddüd ederlerin göğün bu iş birliği lehine meylet - tirecektir. Filvaki Üeler ittifakı Bit k Arnerikn ile İpgilteteyi bir | #rine daha ziyade kaynaştırmaya Yüratnıştir. | ttifak, asas itbarile, Birleşik Mihver giren: #ishetsek | Mihver vi Ja -) ona karsı otornatik bir şürette harbe sokaraktı, Fakat Bir eşik Amerikanın Mihver devletle- Fine karşı harbe g adilik ba- is insezuu ola 1 Çünkü onun kara örduları ishaleyi möemir kılacak mahi - yette değildiler. Bu sebeble B'4-“k Amstikanın harbe girmesi, a n öhun | d deniz. hava ve karn teslihat prog - taiİari nihüyete ermeden, YARİ 1942 yıkndan evvel, düsünülemeze di. zamana kadar ise, Birleşik A- meriks, Üçler ieifaki o meeibinen apo“vavı kendi alevhinde tahrik etmeden, İnpiltereye o uçak,! b. harb ve ticsret gerisi di Hirdi. “ İşte şiranli Ameriks, bu vaziyet ten ve Üçler ittifakının ona ver »|” mekte olduğu nlardan azami i pifade ederek, simdi bir taraftan "siltereye verilmesi mümkün olan | #evleri şimdiden vermeğe ve diğer cihetten harb sanaviini ve harb is-'0 thsalâtim son hadlere kadar, in -|d kisaf ettirmeğe çalışmaktadır. Bun-| b dan maksad, İngiltereye yardım im- ânlarını en son derecelere çıkar mak olduğu gibi hizzat Birlesik / me İçin emsali görülmemis bü- Yük bir donanma fl büyük b karn ve hava orduları yaratmaktır. Fakn* Birleşik Amerika, harb #n- b Mazi ve mahsulâtını en son dere -| Selere çıkamarak İngiltereye istedi) Bilder ordk; e imkânlarını » İngiltere bunlar yek için dolera melik olma em ve kredi usulü ileride b tilâflarla zimekiklere sebebi yebileceğinden, öne ğ . cave odama İneilereye ve te“) harbe devam için “memleketlere | #eyi ödünç sureyi varlastırmıştır. Ane ç & k je satın ak ber , < bu kararı tat-(" için hükü-| Pi * Amerika | * kanın lâvi- , ındır. Görülü- da pe Parbin mukadderatı yu en - lâvihal, “£ Amerika kongresinin bu ade ir karnımda sececeği, kabül, *mi kabul ve esaslı surette tadil Bibi. hareket tarzına bağlı bulun - maktadı, hel âYihalarn aynen veyehud © - mmiyetsiz tadilâtin kabul edil -İ meleri halinde İngiltere, ve anlaşık.! DA göre hattâ Yunanistan o vel ji bile Amerikadan muhtac Ol - içekları harb malzemelerini. bedek mini dolarla tediyeye lüzum gör - ceke Zin, ödünç suretile alabile lerdir. Bu, İngiltere için Yalniz Ka telun değil, ayni zamanda ga - gü, Şir demektir. İngiltere bu - ue eskere değil silâha ve bilhassa sa gemiye muhtaçtır. Amerikan il si Rüzveltin Hyihalarım ka- ter, a tesdik ettiği takdirde İngik ei. | Danyaya karşı az zamanda ceki Pİr hava tefevvuku elde ede - i 2, bununla harbin talihini ken #rahna çevirecektir. m, yihaların kabulü | İngiltereye, ku adan bir mikdar yeni ve €*-|a isek barb gemileri de temin e- mi ç— 'Sİn bunlarla onun ticaret g€- İkylerai zayiatı azalmış olacaktır Talay © #eçen harbde olduğu gibi İmefnin için muhtac olduğu 10 tenğiğ ik ir kara ordusunu süratle Muh, SİN de Birleşik o Amerikaya Sika, 8 Görülüyor ki Ruzvek İk Bız fonun kongrece de kabulü yak öl, çsiliz teslihat meselelerini de- müşgepi zamanda İngilterede para ellerini de hallediyor. şikat şüphe yoktur ki, bu dedi- de “ler, lâyibaların kabulü ha- padece bilkuvve bal ve tesviye 1) oluyorlar. İngilterenin, muh duğu harb vamtalarını küzum ü mikdarlarda olarak bilfil| mesi için ise bittabi U#radan| Miyan geçmesi lâzımdır. Çünkü ala, on kabulü ile birçok fabri- Bibi mesi veya tevsi olunacakları İnme çjsok fabrikalar da yeniden İşe yanmak ihtiyacındadırlar tâ yün bunlardan güntin ve hat- karş” Parbin en ehemmiyeti ve |, j5 meneleni çıkmaktadır: dah; geâribaların kabulü halinde) kay y, "eiltere, ncaba bütün Ameri-| ina 37Ü smal hazırkıklarının tamam vak fabrika ve imalâthanelerin (Devami 7 nei sayfada) sahasına koy metin bu aksi) ia la ir. d im di ai si le Hast devletlerine nün gündüzünü, müşterileri seyrek ka i mia başlarken lerinde doğuştan suç işlemeğe isti. Lombrozonun dediği gibi, belki su- ler belki yaradılışta m harbe | teskil #decek kadar çok olamazlar. Rirkaç yarı evvel anlattığım, tese e bu işi beçerememeni mahkümsun diyebilir > İriveleri arasında mi İan sosyolojik mektebin İrada çok güzel tebarüz ediyor tedir. bir halka ile hapishaneye sürüklenen bir tesadüfi suçlu, hapishaneden bir takım kötü huylar, âdetler mek irmkânları kalmadığından İbir alâka ve himaye görmediklerin- İden dolayı yeni bir serserilik devri açılıyor. Alâkad rafında çok ha: s diyorum. Bir müddet evvel İstanbul | inde fışkıran bir duman gözlerimi! polisinin sabıkalıları yol çalıştırmak yazmıştık. Bu işin daha esaslı surette organize edilmesi çok fay-! nu size nasıl anlatmalıyım? teceğim bey ağabey dedi.. Bazıları-| miş yatıvordu. Hepsi tasların P mız da geceyi ham Görületek bir yerdir. şöyle tasnif eder: Doğuşta soçlular, tesadüf! nim gö W İ ömrümde va: yeni arkadaşımla kahvaltı ediyoruz sevde sofra başında tebessüm ettiği Y le hastabak, pi u kim olun mevzu Acaba bu iki kad hassa ere Ay nim iürnidimi kurma! la Beyhude zahinet, ral yuvalarında gün Katil, hırsız, esrarkeş serseriler arasında neler gördüm? Röportajı yapan : Nusret Safa Coşkun —İı Üçüncü gece ve netice Haserat yuvalarında üçüncü gü- lerde, konuşmalara kulak mi- Bu konuş- hüküm hâlinde rzetmiştim. Aralarında üç gün üç e ayni hatanın neticesi olarak dex am ettiriyorlar. Şüphe yok ki, iç indli pek çok insan Yar. Meshur u, un kendisinde o bulunan miller doğurmaktadır, bazı kimses rimdir. Fa at bunlar bir mem'ekette taburlar rabı içindedi la ona, sen tah öyle halketmis, m 1 doğuran ümiller içtimai muhil Benim üç gönde tesadüf eniğim suçlular hiçbir ütün serseriler tesadü — Biz de soyunupta mı Dok oluşlariydi.. İçlerinde çocuk in bütün kapılar yüzfine kapandı. lâzımi diği izahatı yazabilmek için çok re- «izin — Bir deneriz bey ağabeyciğim!. | mıyacağı siklette bir hareket olacak, w halde nasl olur mamı olarak işliyor, geceleyin pey. | | Çıktık. Ceza naza liyormuş.. vakıt hamamın gecele «İfiret sona ermiş bulunuyordu. örülmüyormuş ise de, hamamcı,| rek aynlırken 6: müşteri ile, işi yürü oluyormuş. | o Merakla sordun imresindendi ve cemi ir çok haserat yuvalarını do- o Bu sefer yelek cebinden k Hâdiseler | Karşısınd Meraklı geldi: im, Dedi, yüzüne baktım; 4 Ben sana her zaman, sütlüye karışma, miyim? — Oran öyle amma, ne yım çenem durmuyor karı; ram. Gel şu havidisi bera yalım. — Sen oku, ben dinleri; Okudu: Sri «Belediye etliye yapa. ğiveriyo- ber oku- İktsnd Müdürlüğü murakıblarile belediye müfettişleri dün şehrimizdeki kasabları umumi bir teftişten geçirmişler ve hayvan borsasında ayaktan satış | flatının bir mislinden fazla fiatla &t satan n etmişlerdir.n — Mükemmel bir rir, akılları başlarına gelir. böyle şeyler yapmazlar? rle diyorsun amma merak ettim. Sakın bu ceza onların bir miali fazla fiattan kazandıkları yüzde biri, hattâ daha azı olması Böyle cezayı insan kazancının ze. kâtr olarak ta verir de. >> Hele sen okümaya devam et, du: «Kasablar kararlaştırılan Giatlara gire ye kri Son günlerde tekrar fintları yükseltmeye (başla maşlardır.» O sustu, ben de susu, b Sordu: Di — Merak ettim, ene sustan? —H tum, — Bir mısra olum söyleseydin. — Harieden gezle mi o öküya- caktım? — Öyle bir mısra söyliyebilirdin ki harieden zazel olmazdı. 1 Ve daha ene et meselesi, merak ete diye tembih etmez, havadi kasablar hakkında ceza zaptı tan. € man | ET MESELESİ | — Senin aklına gelmediyse t söylüy: aVarakı mihzi vefâyı kim ok kim dinleri» — Gazeli, maras birak ta sen isi ökuyup bitir. Okudu: | «Evvelki günkü hayvan boru | Barları bir halta evveline nisbe fazladır. Komisyoncular kar yağı ğn için Fiatli yükseldiğini söy) mişler. Halbuki bu koyunlar on gi eye İstanbula getirilmiş | olanla r.n O sustu, ben de | Sordu: — Merak ettim, İ olmazen, fıkra söylese | < — Nasıl bir &kra? — Benim aklıma geldi, sövliyi — Söyle, «Adamın & bir kalfayn fiat | lar. kalfa inaaata baslı» b: misli fazla fiat istemiş, | saştrmış, — Hani seninle pazarlıkta tabık kalmıştık İİ Demis, kalfa cevab vermiş: yle amma o gün başka bu gün başka, Bağdadı su basmış, bh çok hasar vermiş. — Benim İstanbulda yaptıracas ğım evle, Bağdadı #u basmasının ne alâkam var, — Ne nlikus var da söz mü? Evin duvarları bağdadi olacak Bağdadı su basınca tabii olarak inşant fiatları da artt.» Gidiyordu, kapıyı açarken bir işler hep kere daha döndü: böyle bozuk düzen mi devam ede- — Merak ettim, bu cek? KEİ mat İletisi i susuyordu gene sustun, h €v Yaptıran" mutabık kalmış 7 gü il Adan Bu olma. ! lastık, Köse basi Şi iiyad 111 Daha ge- Gayri: ihtiyat nokta, geceleyenlerin © umumiyetle ü isliyen, hapishaneden çık-! giz. İ yaşın denecek olanlar da vardı. e Rİ Uşak belen Si il Rehberimin bunlar hakkında ver ndan serseriliği mecburi meslek| — Bu da benim işime gelmez! alist olmak icab ediyor. Bu da ke- tihaz etmek zorunda kalan genç| Şöyle kapıdan bakamaz miyiz? İemin ve gazete sütununun kaldıra- aşar Hamam gece yarısından sonra a-| , Sıcağa ve kokuya uzun müddet 1e- | çıliyormuş.. gündüzün bir pazar ha-| tâhammül edemedim. ima küs, tabint seni! kelerindeki örtüleri kaldırılıyor ve| Artık serseriler kolonisi arasmda) böyle kalmağa bir gece misafirhanesi haline getiri. | geçirdiğim üç gün Üç gecelik misa 4 # o-| yin serserilerin ikametine tahsis e »| O Beni caddeve kadar tesyi eden & bu-| dilmesi, muhtelif bakımlardan hoş| gece hırsızı dostuma teşekkür ede - - | gös - | gündüzleri uğrayan pek mahdud| o — Ağabey dedi. her şeyi gör - emediğinden va | dün öğrendin. Yalnız biri kaldı ziyeti idareye mecbur yarısını beklemek | lâzmdi.! rnda cereyan e-| bir paket çıkardı: m satim münme - — Ersin çekmedin.. şu meredin! nu öğrensene.. kalsın, dedim.. bana (9) Zanmeder -'de ne old ştu — O eks gelmez.. Arkamda enteresan bir âlem bi rakmıştım. Fakat Uiğrenerek, kor karak derek değil, acıya - rak., Onların günahkâr oluşunda ce- niyetin ortaklığım dü ü lerek. uçurum kenari yakla - şanlara elimizi uzatmadığımız için iztırab duyarak. b&lâ bu isi ehem- miyetile mütenasib bir şekilde ele elerini gözetledi saat sokaklar İşte bir nefret inden sonra he yapmah diye değil,! weetik, kö e başlamalıyız, diye dü-| hamamın Hemen de içe baplıka — isı «lerden başlamalıyız. Cünkü, ha- Ha amın mânzaras ishanelerimiz birer yalak mese | Küçük ve dar bir kapı bizi ha -f İmamın oldukça geniş antresine bi- o k ktırlar. zalimin Paz w. Görünürlerde kimse yok. Reh| erim taktığı rek. Arkamda cemiyet sürgünle den mürekkeb bir âlem bırakm Ba ölemin tetkikini, adli; rimize, pelisimiza va.. ictimalyat » çılarımıza birakiyorum BİTTİ Nusret Safa Coşkun Hepsi içerdeler! alarak | Dedi. z kıyor. Bu kadar da değil, bir çok-| | Bizi süzen ve bilhasen bana dik- nı için artık cemiyetin arasına gir- | katle bakan tellâk kılıklı bir adama hiç da: 5 — Yabancı yok.. diye teminat verdi., icerde birini arayacağız. Hamamın iç kapısını açtık. Ke - mi, zehirli gaz ha- temi ları bu mevzu et-| s olmağa davet e-| rih bir koku genzi Not: Yazımda anlattığım eşhamn ba - pndığı kahvelerden 6 numaralısın İidere eden M. Baha isminde bir şa- hıstan mektub aldım. Bu kahve sa- hibi, cidden güzel ve etraflı yazdığı imektabda, yazımın arasında kahve) sinin de isminin geçtiğini söyliye - rek, filhakika bu tp insanların kah- vesinde barındığını, fakat aslâ ero - İin vesaire kullanmalarına müsaade | etmediğini yazıyor. Ben bu çahsın! kahvesine uğradığımı hatırlı İ yorum. Kendisinin tarif etiği kah i lardı. | ve bana yabanci geldi. Yazımda ke zi seke Men al) da 6 mumaralı kahve diye bir ka « tuna yantık yapın, gözleri kubbe -| pd yoktur. binamaleyh & mumara-| nin deliklerinde, sigaralarından de-| h kahve sahibi müsterih | olabilir.| rin nefesler çekenlerde pek çoktu. ünasebetle hakkımda kullan din teveeei kkatimi celbad in âr eömlelere de te « Burada pazarı dikkatimi celbeden| dil tevecedihkâr Simli işlerinde ri i p ei teşebbüsüne © geçtiğini —örlerimin yanması geçince bir düğüm manzara nidden garibti, Bu- alı olacaktır. Göbek tanı bi ” yığını e i j buhunuyordu. Yatanların başları me- Br hamam âlemi rede, ayakları nereye girmiş kolları Şimdi sire sun gecenin intibale-| ne tarafta balli değil Rdeta birbir. anlatayın lerine kenetlenmiş gibiydiler. Gece hırsız rehberim: | Hamamın dört tarafında, bal - — Bu akşam seni hamama götü. | vetlerinde yüze yakm insan seril - amamda geçirirler. o Meşhur ccsacı Perri suçluları lirasi suçlular, mecnun suçlular, Mular, itiyadi suçlular. Be, n s0n iki sınıflandı. (*1 Esrar, eroin piyasası. «Bon Posta,nın edebi romanı: 62 TT” Aşkla Iynanmaz! seçiyorum. Hergün elimde ona yeni bir pey götürüyorum, onu meşgul etmeğe, ona kendini unutturabile. | cek bir şey bulmağa o çalışorum. Maalesef henüz buna tamamile mu- vaffak olamadım. Selim gazetelere | söyle bir göz gerdiriver, resimlere kayıdazca bakıyor, kitabları oku. mak istemiyor. Ziyanı yok anne, bir gün elbette onun skbnn ve his İsine giden yolu bulacağım. Si lik, elimdeki paketleri açıp | kileri kocama verdiğim zaman. Ha- İ ide hanımın gözleri öfke ile parkı.) yor, Selimin dudaklarından © terbi- e nazik bir tesekkür kelimesi or. Yalnız, ciceklerden hoş- landığıni ve etrahnda daima cicek | bulundurmak istediğini | bissediyo- rum. Bunu bana doğrudan doğ söylemedi amma annesi bir gün an. londaki vazoyu alıp edi man öfkelendiğini ve: — Zaten burada boğuluyorum, Nakleden: Muazzez Tahs'n Berkand sit-! komedilere aldırış bile etmiyor. Be- yere. nim kalbim ümüdle doludur, bumu slazumaıstım. Çok defa | hiçbir kuvvetin silmesine imkân ta- birlikte a gi | savvur edemiyorum, çünkü bana bu neş'eli bir emniyeti veren yalnız hislerim de- ya, bizim | gil, ayni zamanda gözlermidir. Se- . Kimsenin | lim istediği kadar iradesiz, uyuşuk!» İk Kayınvalidem: | ve ruhan hasta olsun, onun etrafını “ke kelime konur! mran iki kadın, istedikleri kadar müküle zavallı zayıf Tabla genci telkinler le, acayib tarzı teda lar, Selimin gen : in bunlara galebe çalacak, o eskisi gibi cevval, sağlam, azimkâr ve bu kadar nefis eu yapan bir kahve iyor ve karşı ka va bu mükâlemeye hâ- hep Selimin ümid- Halbuki Selim iyile- unu yalnız benim £ uyorlar amma iz vaziyeti. yor anne, rim görüyor. almadığımızı hatırlayıp endişe ele-| Volkan yanında şehir Nilay > nagüm şehri sön- volkan' | payitaht müş bir İ nin nları biliyor mu idiniz ? 7 Çizgili hayvan izleri inden parmak nasl bi ayn olursa; Zebr m hayvan- da biri çizgi Herinin çizgil rinden muhakkak ayrı şekildedir. m Okuyucularıma cevah'arım «Trabzon» da bayan «H. Hi» & — Şivenin bir kusur teşkil edebi- İeceğine inanmıyorum, bence her rinin kendisine mahsus bir hususi - yeti, bir güzelliği, hattâ aksi şive- ye malik olan Üzerine derin bir cas zibesi vardır. Hem dikkat etmiyor musunuz? uŞive» denilen şey de kalmamağa başladı. Vaktile İstanbullunun o kendine mahsus bir telâffuz şekli, bir şivesi yardı, yavaş yavaş bu şive Selânik, izmir, Burüa şiveleri arasında bir e- rime devresi geçirmeğe başladı, bu gün eski şiveye ancak pek mahdud muhitlerde ve pek hafif şekilde ras- İ gelinebil zur bundan ibaretse nafile zahmet etmissiniz, Bayan «Rex ye: İkisini karmlastırnamaya çalış « mak lâzım. Bövle bir telâkinin ko - camzla sranızda bi? soğukluk yap- masından korkarım. Korkarım de -) Hil, soğukluk yapacağını muhakkak ra Halide hanım oğluna getirdiğim buketler için bana surat etmekten vazgeçti. Bir sabah, Beruttan aldi-| #m çiçekler kollarım arasında ok duğu halde merdivenleri çıkarken onunla karşılaştım, beni tepeden tmağa kadar iyice süzdükten son- rn şu sörleri söyledi: — Bu kadar fazla çiçek getir mek lözumsurdur. Sert kokularm hastaya zararlı olduğunu bilmiyor | emusunuz? (Görüyorsunuz va anne, oğlun- dan bahsederken daima hasta ko- limesini kullanıyor.) Onun be mütebakkim ve haşin sözlerine karşı bermutad tebessüm ettim ve onu çileden cikaran #nde bir tavla su cevabı verdim: — Merk etmeyiniz. eferdim. bunları kendi odama koyacağım. Bu sözlerimle ondan intikam al- mış oldum amma odüma gelince çi- çekleri koyacak yer bulamadığım için onları balkondan asağı atmak Üyer” bir şüphe geliyor: | kendisine hâkim bir erkek olacak- Bazan içime bi SÖR bilİtir. Buna, güneşi gördüğüme inan öetermekle | dığım kadar inanıyorum... e istiyor.) o Kahvaltıdan sonra, bir kitabcıya Nesrin böyle! uğrayıp Selimin hoşuna gidebilecek bir de gözle vk veren bu ei- çekleri de rseniz o büsbütün çıldıracağım. Dediğini işittim. O günden son- i merburiyetinde kaldım. Biraz evvel size küçücük odam-| dan bahsetmiştim anne. Bu sakin köşenin benim nazarımda çok bü- görürüm. Bunun önüne naml geçe © bilirsiniz? Hayat tarzınızı bilmiyo - bi rum, yol göstermekten âcizim, fa « | kat nihayet mazi kocanızın bilmedi. İ ği sev de dâğildir. Mecburiyet ha - İlinde: || — Surebeble şa verlere Kitmiye- lim, demek de mümkündür ve kim | bilir belki de çarelerin en kolayı - : İ der. NE Bayan «K, Ci» ye: — E kadın doktoruna müraca- at ediniz, bir Avrupa gazetesinde çocuğun cinsiyetini şu veya bu şe « kilde inkişaf ettirmek kin arbelik haftalarından itibaren tatbik c- dilecek bir rejim kerfedilmiş oldu ğunu okumuştum, hakikat midir, değil mi? bilmiyorum, Herhalde böyle bir müracant tatmin eder sa nırım, eğer ilerde büsbütün hayal sukutuna uğramaktan korkmazsa « e ai TEYZE yük bir kıymeti vardır. Bana daki bir düşman nazarile bakan kayna- mamdan ve evin içinde bir gölge gi. | bi yaşamakta ısrar eden rah hastası kocamdan kaçmak istediğim saat lerde buraya öltica ediyorum. Sakın bana darılmayin anneciğim, fakat bazı sinirli zamanlarım da olmuyof değil, Birkaç ay evvelki o Nesrinin böyle çabucak değişmesine imkân var mıdır? Evet sabrediyorum, Haz lide hanımım ağır, hattâ hakaretle dolu muamelelerine, kocamın benim varlığımdan haberdir değilmiş gibi uzak tavırlarına tabammül İ rum amma bazı gü na hâkim oluyor ve iradem sarsıh- yor. Eskiden olan, böyle anlarımda bir şeyler kırar, birisile kavga eder, mutlaka baticden görülecek bir a- sabiyet gösterirdim. Simdi sadece odama sığınıyorum, balkonun kapte sına basımı dayayarak Allahın muh teşem dağlarına uzun uzun bakıyor rum, (Arkası var) *