13 İkincikânum Askeri vaziyet (Baş tarafı 1 inci sayfada) Gerçi geçen Büyük Harbde, Ma- kedonya ve Filistin cephelerinin ya- rlmaları Alman garb orduları ü- zerinde tahsibkâr tesirlerini göste- Terek: bunların inhilâle © uğramala- rında birer sebeb olmuşlardı. Fakat © zaman harb dört yıl sürmüş, Ak man garb cephesi müthiş bir siper harbile yıpıanımş, türlü yoksulluk- lar memleketi ve bu yüzden fena Lir propaganda milleti kemirmeğe | başlamıştı, Üstelik 40 Amerikan tü-| meninin yardımile yapılmış olan İti- JAf devletlerinin büyük makabil ta-| arruzu Alman ordularında | hiçbir zafer o galebe ümidi birakmeamış- etle harb olgunlaşmış ve mak için son bir derman hamlesi lâzım gelmişti. , Bu dermanı geçen harbde İtilâf devletlerine şırıngalıyan Birleşik A- meriks olmuştu, Bugün dahi umu: | mİ vaziyet herhalde 22 yıl evvelki- ne nisbetle fazla değişmemiş olacak | ki, gene ayni Birleşik o Amerika şimdi, Atlas Okyanusunun öte tara fından, hemen ayni sekilde, ayni muharib tarafa, en kuvvetli dozlar- da, son derman şırıngaları yapma- İn hazırlandığını görüyoruz. Filvaki dünkü gibi bugün de asl mücn İngiltere ile Almaya aj rasınc.. ... ve harb bunlar arasında bitmek iktiza eder. Fakat harbin s0- Bu henüz uzak olduğu için. bugün Yaşadığımız hâdiseler ancak harbi Pişirip o olgunlaştırmaya © yatarlar. Bununla beraber görüyoruz ki bu- gün İngiltere ile Almanya arasın daki roller az çok değişmiştir. Bu kışın başma kadar müthiş faaliyet! rol5 Almanya tamlında idi Hava ve deniz harekâtile, Tunadaki ve Romanyadaki faaliyetler bir tarafa bırakılırsa Almanlar Ağustos ayın- danberi hiçbir kara harbi faaliye- binde bulunmamıslardır. — İngiltere i im zayıfı olan pe müthiş bir taarruz hareketine geçmiş bulunmaktadır. Fekat beş küsur sydanberi ordu- larını rahata çekmiş olar Bin böylü lacağını | üşünmek bir hata o, Romanyadaki kuvvetle rini arttırarak buraya, Lehistan har- bi esnasında, yukarı Silezyadan Vis- tül nehrinin membalarını teskil eden dağlara ve buradan, Vistül ve ce »| nubundan, Krakau ve Lemberge! yürümüş olan 14 üncü Alman ordu- sunun kumandanı o Generl Fed Mareşal Listi num kumandan ta- Yin etmiş imiş-Alman hariciye na-| zır Fon Ribbentrop ile Bulgar baş- vekili Filof arasında yeni konuşma- ar olmuş imiş, Royter ajanı da, Balkan devlet merkezlerinin bazı arından gelen hek-l -- atfen, ya- kında bir Alman hareketinin bek. lendiğini bildirmiştir. Diğer daraf- Man Alman resmi havadis kaynak- ları da bu haberleri yalanlamışlar- ir, | İngilizlere göre, bu haberleri Meyrettiren de, yalanlayan da gene zat Almanlar olduğundan bu da| Şaların gizlernek istedikleri yeni bir harekete girişecekl.rini gömeriyor - imüt. Elhasıl Almanlar mahza ordu- İarnı atalet halinden faaliyete ge mek veya bir şey yapmış olmak değil, fakat herhalde | harbi peticesine tesir ve yardım yapabi- sek bir hareket yapınağa mecbur- hırlar, 4, imdi onların bu hareketi hangi Ptikamette yapmak © istediklerini #İsimek iktiza eder. Yukarıda i- ettik ki Almanların baş düş- Bu sebeble harb zler arasında bite- m onların Norveçe bütün hava, deniz ve Yaptıkları gil Ara vanitalarile İngiltereye taarruz- Pratik güzellik bilgileri ş Si Güzelleşmek, daha güzel görün- mek istemiyen kadın yoktur, Buna rağmen şöyle bir dikkat ediniz. İh- mal veya bilmemezlik yü. güzelliklerin gölgelendiğini ve er « kenden bozulup gittiğini görecek - siniz, Bilhassa cild bakımından... Te »i güzel göstermek demek maky yapmak demek değildir. o Makyaj muvakkat bir maskedir. Gelir, ge » çer. Güzel görünmek ve güzelleş «| zelleştirmek lâzımdır. masına son derece itina (etmektir. Zira yağsızlık çizgilerin | vaktinden evvel belirmesine sebeb olur. Cild yağsızlığı en basit maddelerle, ne - bati ve hayvani ber türlü yağlarla giderilebilir. Vazelin, zeytin ya; saire gibi... Fakat b nebattan alınma yağ ha iyidir. Bu itibarla birkaç kurüş - luk lanolini nebati yağlarla yapıl - mış kremlerin hepsine tercih etme- li, cildde bir kuruma, yağsızlığa doğru bir meyil ve bir gerilme his- si duyar duymaz bol lanolin sürün- melidir. 1, İano ani yağlar lardan çok da- a Eğer su ve sabunla temizleme yü- zünüzde fena tesir yapıyor, yani cildinizi kuruluyor, burnunuzun kö- şelerinde pul pul beyazlıklar hasl| ediyorsa bundan böyle sabunla su-| yu bir yana bırakınız. Yüzünüzü şu usulle temizleyiniz: Gece yâtma - dan bir saat önce bir fincan taba - ğma koyacağınız zeytin yağına ufak bir pamuk parçasını batırıp yüzü - nüzün ber tarafını güzelce (siliniz. Gündüzün © sürdüğünüz pudra ve ruju tamemile çıkarıncaya (kadar bunu tekrarlayınız. Bir saat zarhın- da cildiniz zeytin yağının fazlasını kendiliğinden içecektir. İçemediği - ni de kuru bir pamuk parçasile siler yatarmnız. Böylece cildinizin üstün- de hiç yağ kalmıyacağı için yastı - #nız kirlenmez. endişe etmeyiniz. Bu; temizliğin ilk kısmıdır. İkin- si ve son kısmını sabahleyin ta - İryncakaınız, m » Büyük Britanya adasını istilâ et- Yatağınızdan kalkınca avuçları - mıza bol gül suyu döküp bununla SON P AA Çok şık bir | tuvalet şapka modeli | rak dört beyaz O tüy konulmuştur. Lâcivesd kışlık bir tayyörle iyi gi- işiklik olmak bakımından tavsiye ye değer. Tabit böyle bir değişik - İ mek için asl cildi korumak ve gü-'fik daha ziyade gençler için olabi -| renk yi Bunun için lir. Yaşlıların modanın bu nevi ori-| Çünkü: Daha sendir. de en birinci iş cildin yağsızlaşma- jinal taraflarına heves ötmemeleri,| bazan yalnız göğüse inhisar İ daima ağir başlı ve klâsik şeylerden | Bazan kollara. bazan da yalnız ya- ayrılınamaları muvafıktır. ÇHrkenbireldir Yy” | Boşalan | şişelerin tntarla atmayınız. Madeni bir kabda birik- tiriniz, rine biraz gaz dökünüz | Mantarlar bu gazı yavaş yavaş çe- ker. Kış günlerinde soba yakmakta, j ateş butuşturmakta pek işe yarar. İ Bodaklarınızm pas tutmaması ve- ya paslarının temizlenmesi için ön- layınız. Genç kalmanın en büyük sırla - rından biri de dinlenmektir. Evet dinlenmek... Vücud gibi yüzü de İ dinlendirmek. o Yüz naml dinlenir, / anlatalım: Cildi en fazla yoran şey heyecanlardan, keder, sevinç ve | bütün kuvvetli hislerden ileri ge - İlen takallüslerle, birbiri ardına ya- | pılan makyailardır. Burların kötü netice ve tesirleri hep cildi dinlen- İdirmekle ger. Dinlenme © haftada gün olacaktır. O gün yüze —besleyici krem © müstesna— hiç bir sey (o sürülmiyecek, o günün mühim bir kısmı loş bir odada iati- rahatle geçirilecektir. Bu, mümk | değilse en az bir saat sırtüstü yatıp vam modellerile ve renklerin değişmesi- le moda her zaman için tazelenmiş İ oluyor. Büyüklerde böyle Şapka iciverd fötr'dür. Süs ele-| gibi çocuklarda da gene örgü, bil hassa kış ve bahar en güzel giyecektir. Kendiniz. . & > z düğünüz gibi onlar için de örünüz. der. Kışın güzel günlerinde bir de- ln dani eda bik ki gocuğu elbizesidir. «| birkaç renkten örülm | durulduğu takdir de güzeldir. göz alan renk hoşa gidece | seçmekte o kadar ranmaz. dası da herhan ve başlıbaşına yün parçalarını en işe yarayacak ha le koyabilmek imkânı İ elbisesi göğüsü renk renk ce &uzete kâğndlarile siliniz. Sonra! zakla, eteklerinin ucu açık kaynar suda yıkayınız ve zımpara-| işlenmiş bir etekten ibarettir. 10-15 yaşlarındaki kızlara yaraşır. Dinlenenler genç kalırlar OSTA Seyyar satıcıların envamı gör - tük , Çıngırak sesliler, eli çmgıraklılar, İnsani kolundan yakalayıp sürükle, Tesigeldiklerinin peşi sra Meğer bunların yeni bir nev'i da- ha türemiş... szaT günü evi; dum, Kapı çal Piyı açtım; eli sepe selâmladı. — Size taze yumurta getirdim. Yanlış kapı çalmış olacaktı, — Bize mi, kim gönderdi acaba? — Ben getirdim, tanesi dört ku- ruş. Folluktan daha şimdi aldım. En yeni model seyyar seticile karşılaşıyordum. Beni yukardan ğı indirmiş, kapıyı açtırmıştı. O aç da Hocanın meşhur fıkrası 4 hatır ladım: «Hoca evinde oturuyormuş. Ka- Pı çalınmış pencereden başını çıka- np bakmış, — Kim 6? Demiş, kapıdaki Hocaya cevab Çocuk için kazak mod3.i mde oturuyor - Aşağı inip ka- bir zat beni Bu da seyyar satıcılai — Biraz aşağı geliniz. Hoca aşağı inmiş. kapıyı AŞIRI kapıdaki elini uzatım g5 — Bana bir sadaka vetir misin Hoca, kapıdakinin dilenci oldu ğunu ancak © zaman anlamış: — Yukarı kadar gel, Hoca önde, dilenci arkada yuka İn kata çıkmışlar. Bir odaya girmiş İler. Hoca arkasına dönmüş: — Allah versin! Derniş, ve ilâve etmiş: — Sen beni sadaka istemek içir f aşağı indirip yorar mısın, ben d: Allah versin demek için seni yukan çıkarıp yorarım.» En yeni model seyyar saticr, 45 — Yukarıya gel. Demek aklımdan geçti. Onu kan çıkardıktan son; "ği — Yumurta almıyacağım. Deyip savacaktım amma, ayak- anna baktım, Ayakkabları çamur içinde idi. Üstelik evide çamura bulayacaktı. “Samet Mhilüsi Br şehrin nüfusu br kıt'anın nüfusundan fazia Nevyork'un nüfusu, o bütün Avustralya kıt - amında mevcud nüfustan o daha fazladır. Örgü moda senelerdenberi de- ediyor. Çünkü yeni çeşid örgü olduğu mevsimlerinde ör * ie Kuş vergisi Moravyada, Hakenstnd eyaleti halki kuş meraklısıdırlar. Evlerde birçok kuşlar kafeslerde beslen - mektedir. Belediye kuşları tutup kafeslerde beslemey. gayri insani bir hareket telâkki Zundan, kuş merakına bir nihayet vermek emelile kuş bes kuş başıma yüksek mikda vergi tarbına karar vermiştir. Çocuklarda düz renkten ise renk örgü daha (hoş görünür. Bu renkler eder. Bastan © başa yün örgü - itine İyi uy - — ayni derece Çocukta her tatlı ve a ve bileziklere... er de —renkler a bir Kartal rma Kartal resmi; eski Romaar- i malarında mev » ” | cuddur. Bilâha - ire Almanya, Bir eşik o Amerika, Rusya ve Avar turya &i müşk Renkli ö bir işe renkle Bay N.F. Sine bir hikâye anlatacağım : «Bir hükümdarın genç ve güsel bir kımı varmış. Bu Kın gören işik olur. muş, fükat kızla evlenecek kimsenin onun boynunda bulunan halka şek- lindeki çelik tılsımı o koparması isab W yiğitler, bir kılış darbesinde en ka. herkes kendi cildinin ihtiyacına gö-| ın zırhları (o pârçalıyan elâhşorler re lüzumlu olan temizleme vasıta -| hükümdarın bu güzel ün #nı kullanacaktır. O gece de tam olmuşlar. Boynundaki tılsımı kopar-Janda bir istizahetle geçirilince ertesi gün mayı tecrübe #lmişler, fakat tılsım dinlenmek ve akıldan her türlü ü-| bir haftanın her türlü hissi fırtına -'Dir türlü kopmuyormuş. Ve bu yüz.| kızla E Bunları biliyor m etmekte oldu -| ediyormuş. İki parmağı arasında en; sert madenleri kıracak kadar çoğ &ınna talib! u idiniz ? 7 İngiltereyle “Avustralya arası Londradan Sidneye vapurla gi - decek bir yolcu ancak kırk günde | varabilirdi. İngiltere - Avustralya hava yolu tesis edildiği zaman bu mesafeyi on iki günden katetmek mümkün oldu. Dört muhtelif yer — de tayyareler ve pilotlar değiştirili- yordu. * Yedi yaşındaki Hergil 47 kiloluk bir ağırlığı, o başını yere karnı üzerinde © taşı - yan Romeo Lap Truva ancak yedi yaşında bir çocuk- tur, # A'tın mabad Şarkın en bü- yük mâbedi, Bu- danın sekiz atı « ni muhafaza et - poz için yapıl - raştır. “Tılsımlı halka, hikâyesi Hiti kopurmak şöyle d--sun, ince bip teli bükemiyecek kadar yumuşak - miş, gülmtler; Sen bı kıza nasl talib olabilin. İsih, onu alneak kimsesin boynundaki İcelik halkayı kırması şarttır. İ Delikanlı cevab vermiş: — Hele bir tecrübe edeyim. Genç kız ortaya çıkmış, delikanlı Benç kıza sokulmuş, çelik halkayı yavaşça tutmuş, başını eğmiş dudak, ),larını halkaya değdirp öpmüş © halka kendi kendine kırılmış ve genç kınu boynundan yete düşmüşe Hikâyeyi anlattıktan sonra kısas #eeleri iktiza eder, lam va'çoni geşii boyaların ya. den bip-İMi evlenememişler. tavsiye edebilirim.: F acağı a2 çok tesire karsı bir nu - Günün birinde say/f, narin bir deli. Karınıza nik ile muamele kavemet ve muafiyet O kazanılarak kanlı güzel kıza talib olmuş, bileği niçin tecrübe etmediniz!? * kalkılmaş ol "kuvvetli değilmiş, parmakları bir çel! boyun eğeceğini, icab öderse birl '— Teşekkür ederim Nevzad ha- gölge gibi ortalıktan kaybolacağını nım, lâtfen şu vazoya koyar mm - vüdetmemiş miy di? niz? rücü şeyi çıkarmak icab eder. Din-| lenme gününün akşamı yüz, İya boya vesnire ( sürülmüş gibi— inceden inceye temizlenir. o Tabil üzünüzlü kayınız. Ve ken- «kat Almanlar bunu Oyapamı-| yüzünüzü adeta yıl Di ya'lar. Eğer yapabilen idiler çoktan | di kendine kurumaya bırakınız. Ke VE daha müsmid zamanlarda yapar | ruyunca istediğiniz gibi - " ——evami 8 inel sayfada) İlrsiniz *Bon P.. aynın edebi romanı: 58 etmeyi TEYZE J sordum: — Çiçekleri atayım mı? Kesik, yorgun bir sesle edeceğiz. Hiç beklemediği bir anda işitti z ce Nakledeni Muazzez Tahs'n Berkand | A, he, mes'ud balayı seyahatin orta - ba garib — bir rahatsızhk yarattı. Hiç birisi diğerinin yüzüne bakma fir, esaret döwemişlerdi. Selim ha- He kızararak (gözlerini kapadı, kişide hanımın yüzünden sert bir İs Tüzgin geçti, Nesrinin dudak -| ve) Yeisle titredi. Maamafih ceda - ni ilk toplıyan da o oldu. Sa " #örünmeğe çalışan bir sesle: yeğ, Çisekleri Sacide ile Meziyet ayılar, dedi. Selim. bir aksi İm kansınn sözlerini tek - adı; p; Sacide ile Meziyet... Yapgı iki isim ona neler hatırlat, - tü, Ğİ Ba ik immin arkasında WE Dir gençlik, bir hayat, hir ümde dünyası saklı idi. Sacide ile Mezi - yet, bir ay evveline kadar iki nişan inan Sa en sevimli arka da li Vapur ikinci kampanayı çaldı. Hastabakıcı henüz orada idi, Nes - rin ona bir şey söylemeğe cesaret edemiyordu amma onun vapurda kalmasından, rıhtıma inecek vakit dalamamasınd»» korkuyordu. Rialide ann o vakte kadar bir| tek kelime telâffuz etmemişti. Oğ-. İunan biraz yahatlandığını, yüzüne renk geldiğini gördükten sonta has tabakıcıya hitab etti: : — Haydi biz de yerleşelim kı - zım. Sen hastanı yalnız * vuya- ği bu sözler Nesrini birdenbire şa - sırtı ve bilâ ihtiyar ağzından şu su- al döküldü; — Hemşire bizimle beraber mi geliyor? Bu sözler Halide hanıma zehri - ni dökmek fırsatını verdi: — Ne zannediyordunuz ya? Bu halinde Selimi sizin elleriniz aras - na m teslim edecektim? Hayır e - fendim, oğlumun tam bir itina için- de ve takayyüd altında yaşaması - ni İstiyorum ben ve bu sebebden ©- nu tecrübeli ve emin bir kimseye €- manet ediyorum, O dakikada Nesrin şu sözleri söy lememek için kendini güç tuttu! «Ona herkesten iyi ben bakabili - rim, benim kadar onu hiç kimse sevmez. Evet, hemsire bizimle bir- likte seyahat edebilir amma koca - mın yanında ben kalmak istiyorum, onun işlerile ben meşgul olacağım. çağırrım.n Nesrin sustu. Kocasına cak, onunla bu kamarada yatacak- mın. Biz de diğer iki kamarey) işgal eşyannı yerleştirdi. raz evvel Selimin kamarasında gö düğü ciçekler vardı İcab ederse hastabakıcıyı yardıma! ş her şeyi) sizin kamaranıza daha çok Yakıştı - kabul edeceğini. bütün müşküllerel ğını düşündüm de... Hemen ilk dakikadan bu vâdin. Nesrinin kalbi birdenbire müthiş den dışarı çıkmak Selimin itimadı -|bir helecanla çatpmağa başlamıştı. nı kırmak olmaz mıydı? ihtimal genç kadını her şeyden çok' bunu açığa vurmazsı bütün yolcu- korkuttuğu için kayınvalidesinin acı luk müddetince kendi sözlerini işitmemiş gibi dışarı çıktı, kendi kamarasına geç -| düdden sonra sordur ti ve daha ilk günden âsabına mağ- Ib olm larını açtı, birkaç günlük yolculu -| ğa 5vle bir! İçine öyle bir şüphe düşmüştü ki, kendini yi- sükünetle | yeceğini anlıyordu. Kısa bir tered- — Çiçekleri bana getirmeği siz amak mzmile derhal çanta-| mi düşündünüz Nevzad hanım? — Şey.. evet. hayır efendim. Zavallı kızcağızm gelinle kayın- i asındaki vaziyeti i şaşırdığı aşikârdi. zum olacak elbise ve ve Biraz sonra kapıya vuruldu. Kim | için 'söylüy. senin kendisini aramıyacağına o ka- Nesrin israr etti; dar emindi ki evvelâ yanlış sittiğini zannederek ancak — Evet mi, hayır mı? Rica e :| derim bana hakikati söyleyiniz. | — Hakkınız var hanrmefendi, doğruyu söylemek en O münasib... Siz yanımızdan ayrilinca Halide ha- -İnim da kamerasına gitmişti O za“ man Selim bey gözlerini açtı, çi- — Buyurunuz Nevzad hanım bir! çeklere uzun uzun baktıktan sonra: ev mi istediniz? — Bunları götürünüz hemsire... — Hayır efendim, bu çiçeklerin | dedi. Her zaman çiçekleri pek seven Selim bey$o bu emrine şaştığım için «hemmiyet nci vurulustar iriniz... dedi. Gelen hastabakıcı idi, elinde, bi bildiği| verdi. - Altmayınız, yazık olur gülle re... Onları karımın odasına götü- rün. Bu sözler Nesrinin şüphesini gi dermişti amma bu defa da sevinç İ ve yeis arasında mütereddid kaldı. | Selim çiçekleri görmek | istemediği için mi yoksa Nesrine karşı bir alâ- ku göstermek arzusunda olduğun jdan mı yollamıştı? | Hastabakıcı odadan çıkmak & zere idi, Nesrin seslendi: — Nevzad hanım, iyi kalbi İ ve anlayışlı bir insansınız. Hastani- İzi sık sık ziyaret edemiyeceğiini taba İ min edersiniz; fakat onun bana tiyae olduğu zaman bana o derhal İhaber vereceğinize söz verir risi- niz? — Buna emin olabilirriniz bha- mefândi. Selim beyin sıhhati hak kında size dalma malümat verece ğim ve elimden geldiği kadar sizi ona yaklaştırmağa gav--t edeceğim, var)