———— Me ği Yeni yıh kutlulamak için arala - Yndan üç kişilik bir komite seçmiş- letdi. Bu wüçler komitesi» nin bir azam on bir kişiyi; diğer azası de * kuz kişiyi; öçüncü azası da sekiz ki- şiyi temsil ediyordu. Bu suretle top- İantıya topyekün yirmi sekir kişi iş- tirak etmiş olacaktı. «Üşler komitesi» meseleyi enine boyuna tetkik eeti. Nihayet, uzun müzakerelerden sonre, yeme - içme vesnire masrafı olarak adam başına Yirmi beşer ruble alınmasına karar verdi. Fakat asl halledilmesi icab çden mühim bir nokta kalıyordu: Yeni yıl toplantısı nerde olmalı idi? «Üzler komitesin bu meseleyi de kendi aramnda uzun uzadıya müna kaşa etti. En sonunda yeni yıkın ME baylovskilerin evinde kutlulanması- nı muvafık bulda. Filhakika Mihaylovekilerin sw bircok bakımlardan bu işe pek elve- rishi idi: Çünkü ev genik, odaları hü- k, mutfak müsaiddi. Bütün bum- lardan o maada, o Mihaylevskilerin radyom, gramofonu ve telefonları da vardı. Fakat bir nokta «Üçler komite si» nin camını mkıyordu: Mihaylovs- kilerin oturduğu semtin bilmem mes ye aid yeraltı borularmı değietiri - yorlardı. Bu arada Mihavlovskilerin evlerine aid avlu da kazılmış, top - Tağın altı üstüne gelmis, yer yer ko- caman hendekler açılınıştı Evin c#mle kapısından içeri gizmı kâmsız bir hal almıstı, Binaeneli birrarure, arkadan kanıdan içeri gi- silmek, dar bir merdivenle anartı - manın dördüncü katma çıkılacak, ondan sonra da apartımanın yan merdiveninden zemin kahna inile - cek; oradan avlunun kazılmamış o - Ian «61 kısmına gelinecek, kenar - dan kenardan yürünerek evin ön kısmına varılacak, gene bir merdi - venden çıkılarak üçüncü kata tırma» nılacak ve nn-ak bundan sonra, ah- Mis - yetmiş daireyi ihtiva eder bu muazzam hosrtrmanın içinde Mi - havlovskilerin dairesine varılmış 0- İneaktı, bunun, pek de a kadar bih hemmiyeti yoktu. Cünkü komitesi nin her öç azusı da «öcler bu dolambaçlı voln avnclarımn ii gibi biliyorlardı. Fakat bu apartmana ve bu daireye hiç gelmemiş bazı da - vetllerin bu karma karık lâbirene icinde sasırm kaybolmak ihtimalleri pek çoktu, Bu vaziy: ko - mitesin ni bir havli düşündürdü. Ni- ha'ret bunun da bir kolayını buldu- çalar: Toplantıya istirak edeceklerin beherine, teker teker, volu mufan - salan tarife karar verdiler. «Üçler komitesi», en ufak tefer- rüatma kadar her sevi tesbit ettikten sonra, meseleyi Mihaylovekilere wc- lar. Mihayvlevakiler. evlerini, mut- fakların, kan kacaklarını, radyola- rmı. telefonların, velhasıl her sey- lerini seve seve bu toplantıya tahsin edeceklerini bildirdiler. «Üçler komitesi» yeni yıla üç gün kala, yirmi sekiz kişiden toplanan bütün paraları Mihsylevekilere tes- lim etti. Çarmya pazara gidilip de zaruri olan seyler satin ma Bir Yeli R İl Davetsiz misafirler Hikâyesi Mihaylansti'nin ayağı İşte o zaman suya erdi. İlân: kendisi asmıştı. — Arkadaşlar, dedi, işin içinde bir tuhaflık vari, Buraya gelen mi- safirler, para verip toplantıya rak hakkını haiz olan ir hayli geçti A iş, bir törlü m a arm İkkmek kat'iyen kâR gelmiyecek. çlerden biri olan Kulko, mut -| anlıyamıyorum? fağın orta yermdeki masanın üze - rinde duran kızarmış hindiye yan yan bakarak: * — Siz kendinizden kimseyi davet etmediniz ya?.. diye sordu. Mihaylovski, gayet kat'? bir ifa- de iler — Havır, dedi, ben kimseyi da- vet etmedim. Fakat galiba siz plâ- nınızı genişletmiş olacaksınız?. «Üçler komitesi» nin ikinci azam olan Zayçikof: — Ben kendi hesabıma on bir kişilik para getirdim ve an bir kisi davet ettim, dedi, alt tarafını bil - meml.. «Üçler in üçüncü azası Petruşenko da lafa karıştı: — Al benden de o kadar. Ben de dokuz kişi davet ettim, dokuz kişilik de para getirdim. Ev sahibi Mihavlovski düşünceli düşünceli ensesini kasvarak sordu: — Siz kendi davetlilerimizi sah - san tanıyor musunuz). «Üçlern den biri olan OKulkev, gözlerini kızarmış bindiden ayır. makszın olen — Nereden tanıyacağım, dedi. Ben ancak karı-koca o Zaharçukları tanıyordum. Geri kalanlar da on - ların davetlileri idi.. Fakat Zahar - çuklar gelmekten sarfı nazar edince, kendi hisselerini bilmem kime dev. retmisler. Bu suretle ben, paralarını getirdiğim sekiz kişinin içinde, şah- san ancak karımı taniyorum. «Üçler: den ikincisi Zayçikov: — Aşağı yukan vaziyet bende Tahn 87 ruble fazla tuttuğu görül -|de aynidir, dedi Yazılanlar başka, dü. Bo fazlalık, kirmen, masrafa tirak ettirilmemiş olan Mihaylo lerin verdiği para tarafından kapa- tilda. Verilen kasar mucibince davetli - “ibaren gelmeğe baş- olarak, fakat sonradan e alel ek Mk sökün etmeğe başladı. ” Mihaylovakiler, her yeni çelen eyi bulmak hususunda in- şallah güçlük çekmediniz ya?.. di - ye ilâve ediyorlardı. Misafirler, ellerini uğuştürarak ve saçlarını, baslarını düzeltereki —— Eh biraz zorluk çektik, m iste gördüğünüz üzere nihayet dak, dayi odadan içeri giziyorlar- ir huçuğa doğru. toplan- bya e) olan 28 davetli tamamen gelmis bulumuyardu. Fa - kat gel gelelim kapıdaki çıngırağın iki uzun bir kısa - Mihaylevskilerin hususi parolası - çalırın hiç dinme- den devam ediyor, yeni Yeni misa - “ e çif © a li «öeler komitesir ni teskil eden üç arkadan mutloğa G8 #ırarak: e A Serseriler arasında İsimli o öportaj serimize dı. Saat on p i yarın devam edeceğiz | e a LA iç | parayı getirenler beska, buraya ge: vaki.) lenler ine büabütün başka kimseler, Gel de işin içinden çık bakalım!, Mihaylmeski — Araba bir yoklama yapsak, etkesi isim isim okusak nasl olur?. saat dokuz - m el isimlerine göre şu k iğ bide arık olen Ginli dan itibaren kapının e ermek sazlar m isimlere sÜ; » İn Üçüncü azası Petri » çevekiz — Olmaz, olmaz, diye itiraz etti, Vesika ile ekmek dağıtmıyorez; pek ili öm Tam bu sirada 78 adedini | biçim iş?. Para getirenler 28 kişi i bilmem ki ne yapacağız?. İsen daha iyi olur. Bu şekilde pek biçimsiz kaçıyor. | Mihaylovskinin kansı öfkeli bir kana iastlağa geki. Hapaona işle daki * “Kuzum Allah aşkına ba ne basılı galenlaz ipa ultmie Yalak Zayçikov: — Vaziyet anlaşılıncıya kadar a- dam başına yarım” porsiyon yemek verilmesini teklif ediyorum, dedi. Kadın bir Blozof edasile başım sallıyarak: — Misafir akını bu tarzda devam edecek olurum, o zaman adam başı na yarım porsiyon da düşmiyecek; Mihaylovski: — Biliyor musunuz ne yapahm? dedi. Fakat sözünü bitirmiyerek ka- rına döndü: — Kancığım, diye ona hitab e - derek sözüne devam etti. Sen ev sa- hibi mfatile misafirlerin yanma git eda ile: — Benim nerem ev sahibi, dedi?. iBen kimseyi tanımıyorum, gelenler de beni bilmiyor. Demin gelen mi - safirlerden biri bana dönerek: aKu- zum, bu dairenin sahibi kim? ğu! duvardaki tablolar ne zevksiz şey-, İer.. Buranın sahibleri amma da ma- , nasız insanlarmış!.» demesin mi? | — Tutup kolundan kapı dişan| edecektin, mesele basit! i — Git de kendin kapt dışarı et-. Ben zorla yol bulup buraya gele - bildim. Oda tıklım tıkhım dola! Gir. de odanın kalini bir görl.. Mihaylovaki mutfaktan aynldı ve odadan içeri şöyle bir göz attı: Oda, akşam otobüslerini | andırıyordu. Koltuk. kanape, sandalyeler, köşe bucak dolduktan manda, misafirle - raflara bile oturmuzlardı. Tam gece yarımına kadar misafir akımı devam etti, Sant yarıma doğ ru komşular imdada yetişti. Mizafii lerin bir kısmı komşu daireye aktar- Tam sant bire doğru, misafirler, cebri bir hücumla mutfağı #aptet - tiler. Sabahın saat ikisi olmasına rağmen, evin İâ devam edip duruyordu. Serseme dönmüş olan zavallı Mi-jmızın teşriflerini saygılarımızla Tica ©. İsabet elmişsiniz. Çünkü neticede hü - detlendirmeyiniz. Mihnslovskinin' bavlovaki cüçler komite mitopk dez, etmek üzmdi. Bu ne müşkül Nakleden: Muazzez Tahs'n Berkand Her zaman canl: duran kuvvetli elleri şimdi bir ölü eli gibi kuvvet- sz bir halde çarşafların O üzennde duruyordu. Bütün kuvvet ve metanetini mu” hafaza edebilmek için Nesrimin ko- tirmek, casında vakum gelen bu koskune > öişikliğin neden ileri e lâzmdi. Bir dakika için bunu hatırlasa v9 zâfa kapılı, der- hal bu karyolanım ayak ucuna diz -öküp Selimden af dilemesi, onun > hale düşmesi lirdi. Ondan Oba dakikada kocasına: simdi b a aklen diye yal - 2 dilemek kA mi? E- varan, genç adam onun izlumbına acıyarak : — Seni affediyorum Nesrin diye- cekti, Lâkin bu sözler, karşılıkk iki cümleden başka bir sey ifade ede - mezdi. Ona kendisini ciğden sifet- bu geüen faciayı unuttura - için bütün ömrünü, son mefe- sine kadar, onun istirahat ve saa - detine vakletmesi, bütün bir fera - gati nefisle kendisini kocasına has- retmesi icab ediyordu. Nesrin se -| İ vezek ve irtiyerek yapmağa bazi ine istemiyetek 88 -İdı; fakat Selim bunu kabul edecek beb olduğunu anlatması lâzım ge *İ miydi? Onları ayıran suitefehhüm, iki â- şik kavgam olmaktan çıkmıştr. Sir di bir ana vardı ve ona karşı İ şündü. Fakat bu mahşeri kalabrlık | “Aİ yarak bazı tedbirler ittihazmı dü - arasında «üçler» den birini bile buk mak kabil ol ı. Pek nadir olarak, © da ancak bir iki defa, şöyle uzak- tan karısını görebildi. Nihayet onu da büsbütün gözden kaybetti. Her şeyden ümidini kesmiş bir halde, zorlukla gardroba kadar sokulabil- di ve gardrobun üzerine çıkarak o - raya uzandı. Yüksekten, mahşeri kalabalığa rağmen, evin içinde! curcunayı, neş'e ve şetareti seyret - meğe koyuldu. Eğlence faslı sabaha kadar devam etti, Şafakla beraber misafirler. mi- safirperverliğinden ötürü, meçhul ev sahibine teşekkürler ederek, birer ikişer çekilip gitmeğe başladılar Son misafirler de daireden ayni dıktan sonra Mihaylovski, biraz ne- fes, biraz da hava almak üzere, s0 - kağn çıktı. Milaylovski, Kem kapısının 6 - nünde bir a: yukan dolastyor, bem de: «Bu işler naml oldu», Bü - tün bu açlar sürüsünü buraya kim musallat etti?. Bana bi oyunu oy - nyan hangi hergeledir?» diye düşü- nüyordu. Birdenbire gözüne, kendi cümle kapı üzerindeki su ilân ies: Şu yolu takib etmeniz lâ. zımdır; Arka kapıdan içeri gire - cek, apartımanın dördüncü ka - tına çıkacak, ondan sonra da 3e- min katına ineceksiniz. Jih... Bu ilânı, tam fenerin altına, dün rin bir kısmı pencere kenarlırına, | gece Mihaylovskinin bizzat kendisi| Kendinizi ondan üstün, onu seviye-| etmemenizdir. ta. İ Hasan Âli Ediz Ç. E. K. Galata nahiyesinin kongresi Ç. EK. Galata nahiyesinden: 4/1/1941 Cumartesi günü nat 1440. da, Galata Karaköy Kredi - LL kör yün ve saatte muhterem halkı . bir harbdi! Nesrin, Halide Hanın (yanında olmazsa her şeyin (o halledileceğini zannetmişti; ne boş düşünceye ka- pılmış imiş meğer! Selimin karşısı- va gelince bütün cesaret ve meta - metinin yavaş yavaş erimeğe başla- dığımı hissediyordu. Hastabakıcı pencere yanında o - turmuş, onlara arkasmı dönmüştü; fakat onun odadaki mevcudiyeti de genç kadını dilediği gibi serbest ok maktan menetmeğe kâfi idi. Selimin yorgun sesi sükütu boz- 8 # — Benimle konuşmak istemişsi - niz Nesrin. — Evet... Yalnız kaldığımız za- man size bazı şeyler söyliyeceğim. Selim bir tereddüd dakikan ge çirdi. Nesrinin yüzüne bakmıyor - du. Hattâ ona elini uzattığı vakit de gözlerini ona kaldırmamış, onun meyus çehresile karşılaşmak cesa - retini bulamamıştı. Ancak Nesrin tanıyor, onun ne kadar arimkâr ve| yatağın yanımdaki i kan kocanın aram» bi kedim | ite olduğun Sek ie için va biliyordu. OBununldu. hitab etti: diseler o Karşısında Şundan Bundan Yüzde yüz kâr Gazetelerden: ea et fiatlarının mez - aha toptan satışın tam bir misli olduğu anlaşılmıştır. Bu yüzd yüz kâr komisyonca fazla görül - müştür, 0 Meali ü Lila Fal yla * Büyük ihtifal Bir gazetenin dördüncü sayfasın- dan: «İstiklâl şairimiz Mehmed Akifin ölümünün ywldönümü münasebetile Edirnekapıdaki mezar başında me rasim yapılmış, Üniversite profesör ve talebeleri hazırladıkları muazzam bir çelengi kabrin üzerine koymuş- lardır. marşı okunmuştur.» Havadisi kelime kelime ettim. Çünkü merak etmiştim: kapya öfali bu m» olacaktı? * Varakı mihri vefa Gene gazetelerden: Son iki günde birçok torik balığı İT Bunları biliyor mu idiniz ? Eskimolu'ara nezle aşılayanlar Beyaz ika mensub insanlar aralarına kanş- tığı zamana kadar hiç bir Eskimolanun nezle oldu- ğu görülmemişti. Nezleyi onlara, oraya giden be - yazlar aşılamışlardır. Yüz sene yaşıyan kuşla Hayvan &. lar arasında çok uzun ö - müdüleri bir haylidir. Kuş lar o srsenda da bir asra yakın ömür j fazla yaşıyan kuşlardandır. Ü.K. ya: Bana yazdığınız İgeşmedi. Herhalde postaya verilme - miş olacak, R.Ş.S, ye: sin mektubunuzdu takınmış olabilir. bizden aşağı göreceksrmiz, bu izdivac. tan vazgeçin, her ik; taraf için sandet| Evli bir erkeğe en yakım insan ka yolları kapanmış olur. Fakat asil tavsiyem, onu kendinize lâyık, hattâ kendinizden üstün bul - Guğunuzu hissettirmek Obüyüklüğünü göstermeniz ve böylece wes'ud bir yu- va kurmanızdır. O zaman o herhalde çok mütevan muhtelif odalarında, İyone ban No: 1 deki salanumuzda,|bir hal alacaktır. koridorlarda, mutfakta danslar hâ, |yülk kongremiz yapılacağından mez-| Bay T.K.N. Her şeyi olduğu gibi srlattığınıza 4. — Siz biraz dışarı çıka: Nesrin Hanım yanımda kalacak. Hemşire buradan fazla uzaklaş” mamak için kat'i emir almış olacak ki, buna itiraz etti: — Bir şeye ihtiyacınız olursa... — İsterseniz yandaki odaya ge- Fazla ısrara cesaret o edemyien hastabakıcı yerinden kalktı. — Peki efendim; fakat çok yo - sulmamağa gayret edin, doktorun tenbihlerini unutmayın. İbtiyaten ben aradaki kapıyı açık bırakaca - ğm. » Onun dişanya çıkmasını mütea - kib Nesrin sükünetle yerinden kalk- &, aralık duran kapıyı kapadı. On- dan bu kadar m korkuyorlardı? Selimi beş dakika onunla yalnız be rakmağa emniyet etmiyorlar mıy - dı? Halide Hasım cidden merha - metsiz bir kadındı. Hastabakıcının — Günlerdenberi yapılacağı ilân | merak edermis. Bir gün berbere gi edilen büyük esir Mehmed Akif ih. | mit sormus İN ) N Aİ RA ğ> ZA e FE İ| kişidir. ç 3900 sene evvel kömür İmek kabil oldu. sürenlere tesadül ediliyor. Atmaca, | gunu 3000 sene karta) ve kuğukuşu yüz seneden! evvel Monçurili- m ilk mektub elimefrum. Meşher sözdür: her gün birkaç Eğer siz onu kendi seviyenizden & -İkını teslim ettiremez; bülkis onu sağı gördünüz, ve bunu kendisine his. yan ettirir. İşte, stz de ayni sözü settirdinizse o da bu bale karşılık S-İrarlaya tekrarlaya onu İuysuz, yazdığınız tavrı|çimsiz hale koymuşsunuz. Benden (lazımdır. İçki işmediği günlerde be İhabbeti 'görününüz. Ve arsda # küm vermek kolaylaşmış oluyor. Benj e mısınız? | Bazı geyler vardır ki berkesin aldığı emirlere itaat etmek- “ çıkarılmıştır. Bunların bir kısmı i thlâk edildikten sonra geri kalanlar denize dökülmüştür. di — Senelerdenberi balıklar da - nize dökülür, ve gene senelerden beri, balıkları denize dökülmekten kurtarmak icab ettiği hakkında ga- zetelerde uzun uzadıya yazılar çi » kar: Merak ettim, bütün yazılanla varakı mibri vefada bu yüzden oki yan, dinliyen olmuyor mu? Mevkif arayanlar Tramvay mevkiflerinin bir kı kaldırıldı, fakat hangilern koldinl dığı halka ilân edilmedi. — Hangi mevkiflerin kaldırılmış olduğunu öğrenmek güç değil yap tramvay eski duraklardan hangile « rinde durmuyorsa onlar kaldırılm Profesör Ak Nihad. bir mutok| üz, denilecek. Gayet doğru söylemin, Akifin şürleri ve İstiklal) “2 Bana bir fıkrayı hatırlattı... Adamın biri: — Sakalım ak mı, kara mı? diye — Sakalım ak mı, kara mı? Berber makası eline almış: İnüne düşünce; ak mı, kı mu olduğunu görürsün, demiş... Gelemez Mslitsi Kazan pat'aması ile batan gemiler ğ 7 1822 senesinden 1848 kadar Misisipide işliyen gemilerden 33 tanesinin kazanları pat 2 Bu kazalarda ölenlerin sayım 2560, “il Kömürün ha- di raret kuvvetin > den istifade et - kabahati ondan ziyade #zde buluyo | ; : — Çok söyleme arsiz olur, Derler. Bir kimse, ayni şeyi hen defa tekrar gerçi haklı da olsa karşısındakine b 28 nasihat bir daha bu bahse Bayan Bara'ya: rarıdır. Onun içki ip disini içkiyi düşünmiyecek tarzda & - vütmanız, oeğlendirmeniz, boş vakit geçirmesi ünkânlarını 3 zamankinden daha müşfik, daha içmek isterse mâni olarak onu Zini harab ettiğini ve aylarca, de senelerce bir a çan biliyor musumız? yorum;