Ki Ki vt KA TatTE GRTER Ö - S EE e A S MA t gis A aa tt a a— a KM K7 Nid“de cambazlar, vahşi hay- ığ? d L ViT, "t,ğü' defa daha bu güzel şeyle- AA RLEREIN aN & ha 18 mü ”| a ) İ | Söim tam Sayfa 7 Skâye, Vahşi hayvanlar arasında h—*'ılnn seyrine gitmişti. Bir Oyunlar oynatıyorlar. Se- d hem hoş vakit geçirtiyor, * O ana kadar görmedikleri AYvanları tanıtıyorlardı. buü Pazar gerintisinden n kalmıştı. N masa başına oturup ta esi, şarab şişesini hortu- aâağzına boşaltması, may- Na garson gibi yemek ta- bayılmıştı. Eve döndükle- Hhil.. hep o günü düşünü- €men ertesi gün mektebe de b derslere başlıyacaktı. Ne T haftada bir olacağına ğ ı&'-rmıemı karar verdi, Ertesi gün a bunu bol bol anlatır ile birlikte —mektebden doya seyrederlerdi. he olacak, ikisi de küçük- ı."’"_dsa çadirm arkâa tarar İçeri kolayca kaçabilirlerdi! * .hl. bahçede arkadaşlarına Bi sata anlata bitiremedi —ve Iı,,-î'_b' Gülcanı kandırdı. Ar- © beraber öğle yemeğine tikten sonra tektar mek- ediler ve iki arkadaş nenin yolunu tuttu- lhehü eünvkırdılar. Fakat nasıl içe- tiler, Tafa yectiler; cadırın ke- ğ_'*diceri daldılar. Bunları bir ı:'_“e görmüştü. Bağıra ba- kJ. tine düştü. Çocuklar ne o:ı'"“. nereye kaçacaklarını np Vardı. ” İ p, Oldü anlıyamadılar, kendi- Planın pençelerinde gördü- g' a | “zğ'ı"'îm vakit kalmadan bir K he saldırdı, filin hortu- kfh,"h Vaziyette havaya yük- ü l ve kuvvetle yere çarpıl- rdüler, İ Z hi x z int Taha, SiT çığlıkla gözlerini aç- 'nl';'m:?dîknrvoladın düşmüş bir Yü Tüddet saşkın şaşkın bakm- M ,% Bü'"' aklını başına toplya- D Si X_;ıî, Ve kacmayı hiç aklına Ordu T. Çal tal M gördükleri rüya İmiş. İ :;"înr!î. O gün Solmarz 'azar günü gördüklerini 3Wul Cu manileri Ü N e Çaldımı dan &nııdıı, *i BER e ö ) n bilmecamizde Zanan'ar &ML—;M izde kaza- ÖöTez n i l M İnzdan Jatanbul- ve BT hediyelerini Pa> ı.,__“'!embe günleri öğ- î " idarehanemizden Ş_;.; J;!ndı bulunanla- h âdreslerine posta birç, SK ) e CraRscecanöneSeSATüSEdAN Bay Şişmaner piyano çalıyor Bay Şişmaner gençliğinde piyano dersi almış ve uzun sereler piyano çalmıştı. Bay Şişmaneri piyano ça- larken dinliyenler çok beğenirlerdi Fakat sonraları nedense piyano çalmayı bırakmıştı. Yaşı ilerledikçe de şişmanlamıştı. Böylece — seneler *«« Bay Şi bir kere ol- sun piyano başına geçmemişti. Günün birinde bir * arkadaşının evine gitmişti. Arkadaşı evde yok- tu. Bıy ©i i sal AŞ * dardı. Orada arkad eve dö ini bekliyordu. . Arkadaşı da oldukça gecikiyor- du. Bay Şi Tİn cam sikil (Baştarafı 1 inci sayfada) İlyesinin teşkil edeceği bir mütehassıs. lar heyeti bu suallere cevab bulacak, Bu garib havadisi gazetede okuyun- ca, doğrusu biraz gururlanmadım de- ğü, İnsan kanının bütün dünyada pek ucuzladığı, kıymet ifade etmez olduğu 940 yılında, bir adamın kula- Bina paha biçilemiyor. * Hâdiseye, kendimden bir ehlivükuf Beçip fikirlenini aldım. Bakınız ne di. yorlar. Şüphesiz ilk ziyaret ettiğim tanın - mış kulak, boğaz mütehassısımız, Dr. Bahri İsmet oldu. Fakat, doktorla kendi muayenehanesinde konuşabil - mek bir mesele, muayenehane çeşid çeşid deröli ile dolu. Nihayot, sırası gelen bir hastanın peşinde, bir yakın Akraba tavrı takınarak, sessizce mü- ayene odasına süzüldüm. Doktor be- ni hakikaten hastasının yakınların « dan biri sanmış olacak ki, hatır so - rTup, işine başladı. Ben de, hastanın kulağına üç damla gliserin damlatılıp, kulağın yumuşaması için, beş dakika. Hk bir fasılaya ihtiyaç hâsıl oluncaya kadar, ağzım Maamafih, dım Sağa sola bakarken, bir kenarda duran piyano gözüne ilişti. Seneler- denberi piyano çalmamış olan Bay Şişmaner: — Biraz piyano çalsam. Diye düşündü. Piyanonun yanı- na gitti, kapağını açtı, iskemleye o- turdu. Fakat ne yazık ki, göbeği, llerinin piyanoya yetiş ine müâni oluyordu: — İşte bu fena... Ben bundan sonra hiç piyano çalamıyacak m- Bay Şişmaner üzüntülü üzüntülü düşündü, — Acaba buna bir çare bulun- maz mı? Birdenbire yüzü güldü: — Buldum, dedi, ben gene piya- no çalabilirim, Bir koltuğu piyanonun önüne çekti... Tersine çevirdi. Göbeğini koltuğun arkalığına — dayayarak a- yakları geride oturdu. — Şimdi oldu. Dedi, evet ancak bu şekilde Bay Sişmaner, ellerini piyanoya uzata- bikmişti, çalmaya başladı, Eğlenceli bahisler:! Hata nerede? Posta gişesindeki memur, kendi- ne gelen havalede yazılı parayı ak mak istiyen Bay Ahmedet — Hüviyetinizi isbat misiniz? Dedi. Bay Alhmed elini cebine götürdü. Bir fotoğraf çıkamp me- mura gösterdi: — İşte hüviyetimi isbat edecek bir vesil Memur, bir fotoğrafa, bir de Bay Ahmede baktı. Fotoğraf Bay Ah- medin fotoğrafıydı. Başka birinin olamazdı. — Muvafık! Dedi. Havalade yazılı parayı verdi. Hata nerede, buldunuz mu? Hata şa: Bir kimsenin kendi fotoğrafı hü- viyet isbatı için kâfi değildir. Fotoğ- rafm altında veyahad yapıştırılmış olduğu kâğıdda İsim, adres, soyadı yazılı olmalı, ve bunlar vesmi, ya- kud da ta ş bir Ü dn mührile mühürlenmiş ve gene o mü- etsesenin salâhiyet sahibi bir âmiri edebilir tarafından imzalanmış bulunmalıdır. Yenî bilmecemiz k:?ı*:.,h"&hh kelimeyim: ç harfime yemek U ken kaplı ve fevkalâde kâğıdlı bir muctmı defteri. Diğer otuz beş kişiye de âyrı ayrı güzel ve kıymetli hediyeler verece- ğiz. Bilmeceye cevab — verme müddeti on beş gündür, Bil- mece cevabını bize gönderdi-; giniz zarfın üzerine «Bilmece» kelimesini ve bilm in ga bu firsatın zuhürunda &ualimi yerleş. tirmek için, fazla tereddüde de lüzum Bahri İ gör muştu: e— Şimdi, dedi, bunun sırası mi ya? Hültmi görüyorsunuz?» Biraz dü. Şündü, snali © da cazib bulmuştu: — £ canım, diye ilâye etti; bu ku « lağı kesilen adamın içtimal mevkil « ne, cemiyet içindeki rolüne, gördüğü yazifelere ve kabiliyetlerine göre de « ğgişir. Bir dahiliye mütehassısınım ku- lağına bümem kaç bin lira değer bi. çilir de, bir duvarci ustasınınki 500 llradan fazla olmas, —Meselâ Neş'et Ömerin kulağı 1 milyon lira da eder. İyisi mi, siz bunu hayat aigortası ya- pan şirketlerden sörunuz. Onlar, dahâa iyi tayin ederler.» «— Bir kulağın eksikliği yüz güzel. liğinde büyük rol oynar mı?, «— Elbette. Ham çok büyük rol oy- kıymeti kaç İiradır? |ması için bir de ressamla görüşmek yüzü buruş. | nar. Gözünüzün önüne kesik kulaklı bir adam getirin, Sualin cevabıni ken- diniz de verebilirsiniz. Kulak, mühim bir uzuvdur. Bakar bir kör, yüzünün ifadesinden büyük bir şey kaybet - mez. Fakat, kulaksız bir adam.. Ar- tık, düşünün.» p Bir. köşede kulağındaki ilâcın te - sirini bekliyen hasta, bu nazik uz- vyunun kıymetini daha yakından iİd « rak ederek, ona fiat biçmekle meş - gülken, doktörüun müsaadesini isti - gar ordusunu birlikte imkânını bulur. sürüklemek t SON POSTA Taate < Askeri | R/ çaç Kesilmiş bir kulağın | Söçi LRADyo (Baş tarafi 5 inci sayfada) 8: Program, ve saat ayarı. 8.03: Mi zik, 815: Ajans haberleri. 8.30: Mü. zik, 850 - 9: Evy kadını. 138.30: Prog - ram, ve saat ayarı, 13.33: Müzik. 13.50x Birkaç evvel, Yugoslav baş- vekilinin übde söylediği bir nut- kunu da gazetelerde okuduk; Bay Svetkoviç sözlerini bilhassa Bul - garistanla Arnavudluğa çevirmiş ve bu iki devletin cenubi Yugoslavya üzerindeki emellerinden bahsederek Yugoslav milletinin icabında bu top rakları kanile müdafaa — edeceğini bildirmişti. Bu sözlerin ciddiyetine 18: Ajans haberleri. 1405: Müzik. 1420; Müzik. 15: Ankara sonbahar at yarış. ları tahminleri. 15.10 - 15.30: Müzik. ve saat ayarı, 1808: Müzik, 1840: Müzik, 19: 19.15: Müzik. 19.30: Memleket saat . yarı, ve Ajans haberleri. 1945: Mü « Zik. 20.15: Radyo gazetesi. 2045; Mü. zik. 2115: Konuşma. inanmakla beraber Balka nittifakı- nin, biraz da kendi tereddüdlü ve sinmiş siyasetinin dahli ile, bozul - ( Yeni neşriyat ) yerek, ayrildim. * Bu mevzu üzerinde söz söylemeğe en fazla salâhiyeti olanlardan biri de, adliye tabibleridir. İstanbul adli- ye doktorlarından Salih Hüâşim de, sualime şöyle cevab verdi: e— Bir adamın kaybolan küulağı i- çin, yaptığı san'ata göre işi bakımın. dan; vaziyetine göre de estetik ba - kımından, kıymet takdir edilebilir. Bir kulağın eksikliği yüz güzelliğinde mühim bir noksan teşkil eder ve bil. hassa tenazuru bozar. Maamafih, ba- na bir değer takdir et, derseniz, bu - nu yapamam. Bu, hayli güç bir me « sele, Tetkikatımın tam bir netlceye var- lâzımdı. Amma, maazallah ültre mo- dernlere sorsanız, onlar: «— Aman, ne harikulâde bir yüz, ne estetik. ne şaheser bir insan çeh- resi.» Derler, kulaksız Kayseriliyi bula - rak, tablosunu yapmağa kalkışır - lardı. Bereket versin. ki tesidüf kar- şıma ressam Münif Fehimi çıkardı. Münif Fehim, muhakkak ki en gü. zel, en tesirli insan çehresi çizen res- samlarımızdandır, şu cevabi yerdi: e— Estetik bakımdan bir tek ku - lağın “yök olması bir tenazır eksikli. ği doğurur. Bu hususu, bir saç buk. lesile örtmeğe kalkışsak, o da, bir bi- çÇimsizlik teşkil eder, Kulak, yüz eş - Külni tamamlıyan en kıymetli bir uzuvdur, Paha biçmek güçtür.» Gavsi Ozansoy GÜZEL BÜYÜK ANNELER Genç ve taze görün- mek için bu kolay tedbiri tecrübe ediniz Beyaz renkte (yağsız) Tokalen kreminin ihzarı için 20 seneden- beri kullanılmakta —olan — meşhur formülde mevcud gizli diğer cev- herler meyanında tâkim ve tas- fiye edilmiş süt kaymağı —ve zey- tnyağı da vardır. Bu krem cildi- nizi serian besler ve gençleştirir. Tenin gayri saf maddelerini ve bu- rüşukluklarını izale eder. Cildinizi taze, nermin ve genç gösterir. ni zamanda nefis bir koku ile tâ « tir eder. Siyah benlerin zuhuruna mâni olur. Mütehassısların beyanatına — gö- re cildde görülen bu şayanı hay- ret tebeddül ve tekemmül, sırf Tokalon — kr istimaline medyundur. Hemen siz de bugünden kullanmaya — başla- yınız ve her sabah daha genç gö- Mününüz, ge- Dr. İhsan Sami Öksürük Şurubu Öksürük, ve nefes darlığı, boğ- BB maca ve kızamık öksürükleri 1- Yarın sorulacak sual/ero nasıl cevab vereceğiz ? (Baştarafı 1 inci sayfada) Çolaklık, kanburluk ve emenli göze görünür sakatlıklar yamlacaktır. Kör, topal ve çolakların yalnız bir uzuv - dan mı, yoksa ikisinden de mi ma- 1âl oldukları tasrih edilecektir. Din hakkındaki 15 inci sutlin ceva. bında, İslâm olanlar iğin mezheb zik. redilmeksizin yalnız (İslâm), muse - viler için (musevi), hiristiyanlar için | (protestan, katolik, ortodoks, gregor- yan) mezhebleri zikredilmek suretile cevab verilecektir. (Hiristiyan) veyâ (ermeni) gibi mezhebi ve dini vazı - han ifade etmiyen cevablar yazılma- malıdır. Meslek hakkındaki 12 nci sualin ce. vabında, yazıların muayyen bir mnıes- leği, san'atı veya bir vazifesi varsa o mezlek, san'at veya yazifenin adı ya- zilacaktır. Muayyen bir iş tutmıya - rak iradlarile geçinen kimseler için (mütekaiâ, memur veya zabit, irad sahibi) cevabı yazılacaktır. Hiçbir işi, vazifesi yoksa sualin karşısına (yok - tur) cevabı yazılacaktır. Mektebe gi- den çocuklar (talebe), devanilı ola - rak ziraatte çalışan kadınlar içiftçi) diye yazılacaktır. 13 üncü sualin cevabının, — şahsın yaptığı işle alâkası yoktur. Bu sual - den maksad, bu kimselerin meslek veya san'atlarını hangi nevi mües - seseler dahilinde yaptıklarını — tesbit etmektir. Cevablar buna göre verile - cektir. 14 üncü suakle, mesleğinin giraat, sanayi veya tlcaret olduğunu söÖyl - yen şahıslara © meslekte ne sifatla çalıştığı Ssorulacaktır. (Patron mu, mal sahibi mi, işçi mi, usta ve kalfa mı, mühendis mi, memür muj). Bun- lardan hangisi ise o0 cevab olarak ya- zılacaktır. Fatsada zelzele Fatsa 18 (AA.) — Dün akşam bu- rada saat 19.26 da kısa süren şiddetli dan sonra infirada ve Al - man - İtalyan kıskacına düşmüş o- lan Yugoslavya için vaziyetin ba- İuâ.m._'ri'ırk_ Ansiklopedisi — Bu namı ile Âsarı İlmiye kütübhanesi ta- sit olmadığını kabul etmek lâzım - dır. Çünkü onun Makedonya deni - len cenub vilâyetlerinde gözü olan Bulgaristan arkasındaki Alman or- dusuna dayanmakta olduğu gibi Ar- İtalyan or- navudluğun pesinde de dusu mevcuddur. Ayni zamanda Mihver devlet - lerinin Yunanistana bazı resmi ta - leblerde bulundukları hakkında ye- ni haberler alınmıştır. Bu taleblere bakılırsa Mihverin Yunanistandan, Romanyada olduğu gibi, İngilizleri çıkarmak ve buraya hâkim olmak istedikleri anlaşılr. Elhasıl Mihver devletleri Büyük Pritanya — adasile Miısira tevcih ettikleri taarruzları bir neticeye vardıramaymca, görülü « yor ki Balkanlara teveccüh etmiş - lerdir; çünkü bu istikamet onları Akdenize indirir ve İngiliz impara - torluğunun hayati semtlerine gö - türür; fakat Sovyet Rusyanın vazi - yeti kat't bir sarahatle vuzuh pey - da etmeden Mihvercilerin Balkan - larda kat'? bir adım atmaları bekle- nemez. Onun için şu anda Mihver devletleri için ehemmiyetli olan şey Sovyet Rusyayı kabilse birlikte al- mak veyahud da şu veya bu sekilde zararsırz bir hale sokmaktır; çünkü tekrar ederim, Sovyet Rusya şüp - heli bir tavir ve durum takınırken Almanyanın onu bu halde arkasın- da bırakarak cenuba ve cenub do - Guya doğru uzun boylu ve kat? ha- rekâta girismesi düşünülemez. HERGÜN (Baştaralı 2 nci sayfada) Buraya kadar saydığım misalleri, bunlara benzer daha birçoklarile bir İikte uzatıp götürebilirim Eğer bu tarzda yazılan bir türkçede bir u - sul, bir nizam ve intizam vardır, bu- nun içinde tam bir anarşi hüküm sürmüyor demeğe imkân varsa bunu da okuyucular takdir etsinler. Ben ayrıca hiç bir tefsire mMmiyorum. B Fakat, bahsi bitirmezden evvel hülâsa olarak şunu — söyliyeyim ki müterdim, eskiden «mon chete di- ye konuşan zürmmre yerine şimdi a«mein Reber» diyen neslin ruhunu ikame etmiştir. Bütün bu gördüğü- müz nizamsızlıklar, bu Tuhun, şuur altında - yaşıyan hareketlerinden ileri gelir. Buna «Esas itibarile, büyük, yuvarlak, al veol hücrelerinden müşekkel olan..» (S. 18) cümlesinde görüldüğü tarz- da arabcayı iyi tanımamaktan ve - yahud: «Bronchial yayılmanın — bütün bu gibi akibetlerini hayvan tecrübe- lerimizde bilerek tevlid edebildik» (8. 34) cümlesiritle olduğu veçhile, türkçeye hâkim — bulunmamaktan doğan hatalar ilâve edilirse tercü - menin ne halde bulunduğu kendi - Eğinden anlaşılır. Tıb Fakültemizin bu mesele üze- rinde derin derin düşünmesi, zan - nedersem, mühim bir vazife ol - tmuştur. C/k uA itdin (gi "gen Nüfus sayımı sonunda toplana- cak malümat hiçbir kimseye hiç- bir mükellefiyet tahmiline sebeb olmıyacaktır. Hattâ nüfus Sayı- mınım nüfüs kâğıdlarile, nüfus cüzdanlarile bile alâkası yoktur. Yegâne gaye ferdler ve hüviyet- ler mevzuubahs olmaksızın sa - dece rakam halinde nüfusun sa- yışını ve vasıflarını tesbit etmek. tir. BAŞVEKÂLET İstatistik Umum Müdürlüğü bir zelzele olmuştur. Hasar yoktur. Amirliğinden : köknar B Saltılık köknar tomruğu Devlet Orman İşletmesi Düzce Revir Mudurnu kazasının Elmacık mıntakasında Tekirler köyündeki depoda istifte mevcud «578» mietre ve «893» desimetre küp muadili «1453» aded tomruğu 25/10/940 Cuma günü saat 4 de Düzcede Devlet Or. müan İşletmesi Revir Âmirliğinde müteşekkil komisyonda açık arttırma ile satılacaktür. Tomrukların bir metre küpünün muhammen kıymeti «8Tl» kuruştur. Satışa aid şartnameler İstaribul ve Boölü Orman Çevirge Mü. dürlükleri, Ankarada Orman Umum Müdürlüğü ile Düzcede Revir Âmir- liğimizde ve tomruklar yerinde *görülebilir. 1 Da 35 FCA i a) batk beraber ihaleden N am h lfüzum hisset- |gir ve nâlamamdir, rafından muazzam bir eser neşrine başlanmış ve ilk forması bugün inti - şar etmişlir. İrfan hayatımızda mü - him ilmi bir hareket — teşkil eden bu kıymetli eser, yüzden fazla Türk İs - lâm mütehassıs alimlerden mürekkeb bir hey'et tarafından yazılmakta ve Reisitümhuür İsmet İnönüne ithaf o- lunmaktadır. Bu nüshada ansiklope. diyi yazanlar ile eserin mahiyeti, he. defi ve esas programı hakkında mü. him izahat yerilmektedir. Karilerimi. zin nazarı dikkatiı celbeder, alıp 0- kumalarını tavsiye “deriz, Beşiklaş Sulh Müahkemeleri Başkâ. tibüğinden : Süleyman, Nevzad Şeren ile Hayir. h oğlu Güleuyar terekesi kayyumu Ömer Lütfi Barış'ın müştereken mü- tasarrıf okdukları Beşiklaşta Teşvi « kiye mahallesi Yeni Muradiye İhla - mur, Söğüdlü sokağında eski 2.8 yöz ni 16, 24, 13 sayılı ve bir tarafı arka. 81 23 parsel numaralı mâ&hal ve bir tü. rafı Salih hane ve bahçesi önü Sö . Bğüdlü sokağı ile mahdud — 6010 lira muhammen kıymetli nittamam bina- yı bavi arsanın tamamı açık artlır « maya çıkarılmış ölup 19/10/940 tari. hinde şartnamesi divanhaneye talik talik edilerek 11/11/940 tarihine mü. sadif Pazarlesi günü saât 14 den 16 ya 'kadar daifemizde satilacaktır. Artır - mayâ iştirak için ©6 7 büuçuk teminat akçesi veya millâ bir bankanın ilibâr mektübunu hâmil olmaları, belediye resmi ihale pulları Ve yirmi gsenelik evkaf taviz bedeli tapu harcı müşte. Tisine akl ve peşin para ile satılır, Ar. tarma bedeli muhammen kıymetin ©6 75 şini bulduğu takdirde ihalesi Ya- piacaktır. Aksi halde en sön artıra - nn taahhüdü baki kalmak üzere âr- tırma on gün daha temdid ödilerek 21/11/940 tarihine müsadif Perşembe günü ayniı saatte en çok urtırana ihâ- le edilecektir. Bvysafı: Gayri menkul altında bod. Tüm olmak üzere 3 katlıdır. Tam kâr. Çatısı örtülmüş ve çerçevyeleri takılmıştır. Elektrik te. İsisatı yapılmıştır. Bodrum kalı bö « den ve bölme duvarları kısmen moü. loz taşı diğer katlar da tuğla ve dö « şeme tavanları potreldir. Bizi yan cepbede diğeri sokak cephesinde ol « mak üzere iki methali olup merdi « venlerin mozalktır. Arka yve yan cephesinde — tulani — birer şah « niş vardır... Bodrum y kat yâan cephede ahşab birer — kapısı ölali |zemini toprak duvar ve tavanı siva « |sız dürt göz kümürlük halindedir. Üs. tündeki diğer bodrum kal yine yan cephede haricen bir kasım mozaikt merdivenle çıkılan zemini- çimentö şap etrafi duvar korkuluklu bir sa « hanlıktan bu haneye girilir. Bir korl. dor üzerinde mutfuk hamam yeri e taşlık üzerinde içiçe ve ittisalinde ol. mak üzere üç oda bir helâdır. Odalâ. rın iç sıvaları ve ahşap döşemeleri yapılmıştır. Bu katın kapı çerçeve ve camları takılmış ve kabili İskündir. 'Taşlıktan mozaik — merdiyenle zemin kata çıkılmaktadır. Zemin katı afsü. nin zemini sathı mail -olmüası lübarile bu kata sokak cephesindeki demir kapıdan ve bodrumdan merdivenle çıkilmaktadır. Bir taşlık üzerine Üç oda mutfak hâmâam yeri ve helâ ma- hallidir. Bu kaltın yalnız çerçeveleri takılmıştır. İ Birinci kat: Bir taşlık üzerinde dört | oda mutfak bamam ve helâ mahalli mevcud olup yalnız çerçeveleri takil. | miştir On altı mozaik basamakla çatı inmnnı çıkılmakta olup bir çatı alti ve kısmen zemini çimento şâp etrafl “duvar karkuluklu tarastan çatının z zeri Marsilya kalıbı Eskişehir marka. h kiremitle örtülüdür. Bina nericen İsıvasızdı!. Umumi mesahasi: 150 - metre olap bundan 78 metresi bina kalanı aralık ve bahçedir. 8890 numaralı iera kanununun 126 ıncı maddösine tevlikan ipotek sahibi alacaklılar ile diğer alâkadarların ve irtifak hakkı sahiblerinin dahi gayti. menkul üzerindeki haklarını ve hu « susile faiz ve masrafa dair olan iddiâ. larını evraki müzsbitelerile 15 rün için. de icra dâlresine bildirmeleri! lâzım « dır. Aksi halde hakları tapu sitillerile sabit olmadikça satış bedelinin pay « Taşmasından Hatiç kalırlar. İşbu mad dei kanünlye ahkâmımmna göre haretet eylemek ve daha fazla Mmalümüt al «