Bayfâ Hergün Alman çocuğunun “Cengiz Han,ı ve İtalyan İmparatorluğunu Mermer haritası Ekrem Uşaklıgil uharebenin patlamasından çok evvel bir İtalyan gazetesinde çık- bir fıkranın tercümesini okuduğu- nu hatırlıyorum. Muharrir Berline gitmiştir, eski bir İman dostumu ziyaret etmiştir. Samimi ir alle sofrasında yemek yemiştir. Aile-| n genç çocuğu da sofrada, eh çok gülen, ! tonuşan da o. Neş'elidir. Çünkü ozaman İinekteblerin imtinan zamanı, O sabah ta- bih dersinin sınaması girmiş, muvaf . olr ır, Kendisine Niyor, verdiği cevabı tekrarlıyor: — Cengiz han büyük bir adamdı. bü- ik bir adam olduğun an kanından gelmiş olacaktı. Diye söze başlamşı olduğunu anlatıyor. | İtalyan muharrir hikâyenin bu nok başını kaldırıyor. Fakat çocuğun ibas hep: © — Evet, evet, demektedir. Susuyor, su- , Fakat sofradan kalkıp da bir si» içmek üzere dostu ile kitab odasına! ekildikleri zaman ilk işi sormak oluyor. — Bu, ne demek” © Çocuğun babası hüzünle gülüyor ve| bir hikâye anlatıyor: — Üç beş ay evvel çocuk mektebde öğ. bir tarih bahsini evde tekrar av! nişti, Yanlış anlamış olacağına hükmet - , düzelttim. Gidip mektebde söylemiş, geçmeden krkadan çağırdılar, gittim” kat'i bir emirle karşılaştı «Çocuğun mektehde öğrendiği bahisle- karışmıyacaksın, doğrusu ona söy > dediler. Dostum bizde bütün ta h bilgisi değişmiştir.» * Dün 9 Mayıs İtalyada ordu günüydü. İtalyanlar Habeşistanı da alarük kur imparatorluğun (yıldönümünü es'id ettiler, Dinlemeden, okumadan tahmin edebi. Bütün memleket donandı, neş'e içinde > Hiç tereddüd etmeden katiyetle ina- iri: Halkın neşesi sumimyidi, içinden ge- ü * 1920 İtalyası maneviyatını kaybetmiş, izmin kara uçurumunun kenarına| sürüklenmiş bir memleketi, 1940 İtalyası gençleşmiş kuvvetine , muhtelif fırsatlarda kuvvetini #termiye de imkân bulmuş bir mille « in yurdudur. İtalya dörtte bir asırdan da kısa bir İçinde katettiği mesafenin uzun- le mağrur olabilir. İtalya muharrirleri sık sık: — Zaferin yolu İlalyadan geçer, de - #tiyad edindiler. Almanyanın İtal- verdiği hayuti ehenrmiyete, mütte- n İtalyayı kendi'erin» çekmek için ikleri gayret? bakarsak, nihayet da düşünürsek bu sözde, bu iddiz- az çok hakikat hissesi bulabiliriz. İtalya, ğmparatarluğunun o kuruluşu y imhar ettiği sevinçle ve gururda haklı olabilir, fakat gu- u şarsba benzer bir hâssası vardır: tulanı çabuk sarhoş eder. * “Dün İtalyada bir taraftan bayram ya. ray bilirken, bir taraftan da «deniz aşırı İtal! topraklarına mahsus bir sergi» açıl hı. Bu sergide genç nesle gösterilen sa - e Trablüsun, Bingaz'nin. Eritrenin, ibeşistanın veya Arnavudluğun top. - tak mahsulü değildir. © Eski Roma bütün Akdeniz plamışiz. dünyanın muhteli havzasını baları, kol bullak salmişti. Yeni İtalyan im -| ıratorluğu selef sandığının bir vakitler ' sürdüğü sahaya nisbetle henüz çük bir noktadır, “Yeni nes'e bu da gösterildi, Romanın en bilyük meydanında İtal - yan imparatorluğunun haritası bir mer» | r üzerire hükkediliyordu, yarım bıra-| , Yeri sahaların eklönmesile gz) si ümidi vardır. Veni nesle bu de söylendi. Senelerce evvel Cengiz Hanım Almân nden gelmiş olacağı düşüncesi kar- #rkilen İtsiyan tmuhatriri kendi geniş hayalleri karşısında ne düşünüyur? Hiç bir zaman an- Fakat gururun yavaş ya- sorulan > sunli| aslen elbette! İnsanların çoğu hayatlarının fk kısmını, ikinci sımda bedbaht olmek için bazırlik yapmakla geçiriler söz ARASINDA Bir şarkı müsabskasını!/” İKazanan kilise hatibi Londrada yapı. İlan bir şarkı mü- sabakasında # yaşlarında bir kili- İse hatibi, etki şar. İ kiliri o kadesince söylemek, dinleyi- cilere en güzel şekilde tesir ettir. İmek efbetlerinden şampiyon ilân e- İdilmiş ve kendisi. İne şampiyontük hediyesi olarak ta bir çinko banyo verilmiştir. Buradâ hatibi, İtürkülerini okurken görüyorsunuz. Amerikada hefk“neden faz'a vergi veriyor ? Gün geçtikçe dünyada garib garib hâ-i diselere şahid oluyoruz. Buşün de bınun İ yeni bir misalini arzedeceğiz: Birleşik Amerikanın vergi daireler müşkül bir muamma karşısında bu. tunmaktadırlar. Mükelleflerin bır çoğu! birkaç senedenberi hazineye karşı olan vergi borçlarını fazlasik ödemektedirler. Maliye daireleri bunun sebebini ne- den sonra anlamış'ardır. Amerikada mükellefler bir iki sene geçtikten sonra hazineye mürataatla faz- lâ vergi ödediklerini isbat eyledikleri takdirde fazlasile ödedikleri parayı yiz de altı buçuk faizile almaktadırlar, Senede yüzde altı buçuk faiz hiçbir banka tarafından verilmediğinden mü. ker efierden bu usule müradaaı eden'er bir hayli kazanmaktadırlar. Bumu düşün mek için herhalde Amerikalı olmak sab eder, Wat Disney bir.sirket kurdu Walt Disney'i takdime hacet yok, on bilmiyen tesavvür edilemez. Yapmış v yapmakta olduğu filmlerle günden güne daha fazla bir rağbet ile karşılaşmakta olduğunu müşahede eden bu sar'atkâr, 4200.000 Türk lirslık sermayeli büyük! İbir anonim şirket tesis eylemiştir. Şirketin hisse senedleri birkaç saat 1.! çinde âdetâ kapışılmıştır. Şirketin kuruluşu münssebetile san'at- kâr kendisini 1690000 Türk lirasına si- gorta eylemişi —— —— ———— vaş sekir vermiye başladığını görüyoruz. Bereket versin, -fhtiyetkârın sekir halin- dö de içine sinmiş olan. ihtiyatkârlıktan ayrılamıyacağını biliyoruz. Ümüd bu nok.' tadadır. i Ekrem Uşaklıgil rep AN İ i sine- yolladığı mektubda: — Sofya hemen hemen ccnebilerle doludur. diyor. iNAN, İSTER Mm e) Bir Frantız meslektaşımız Bulgaristana gitmiş, iyce bir ötelde yer bulabilmek için bir hayli zorluk çekmiş, gazete- SON POSTA kı - Saadette veya felâkette en büyük grurur veya mes'uliyet hissesi kendımize düşer, ikinci şahıs Ikinci derece amıldir. N > ” Hergün bir fıkra Davayı kazandım demektir İhtiyar bir köylü katırma bir çu - val buğday yüklemiş, deyirm sürmüştü. Çuvalı değ; tan sonra katını, değ sendeki çayda bir ağaca | bağladı. Kendi de yere oturan. Beş dakika geçti, geçmedi, değirmenci duydu, del menime girdi. ; Ön çuval yulafı yedi, bitivdi. Diye bağınyorda, Meğer ihtiyayın katın ipini çözmüs, değirmene gir - Değirmenci heiiex çehre gitti” MM: seleyi kadıya anlatı. Kadı » ihtiyar köyfüyü çağırtti! Alelüsul yaşımı s0rs du. Köylü cevab verdi: — On beş yaşımdan Kadı bu vevabdar hoşlanmadı: — Ak sakalınla nasıl olur da on beş yaşında olursun, bıma inanmayı İhtiyar köylü güldü: — Davay karandınu demektir, de. di, ben on bes yazımda olduğuma si- zi inandıramadıktırı son-n beni dava eden değirmenci katırımın beş daki ka içinde on çuval yulaf yediğine sizi hiç inandıramaz. İhtiyar beraet etmişti. ee sl eikessnbnamenannsöteeninenmeszmainsnn Suh mesih: Kir panas «Yeşil #âhs İkabımı taşıyan bir cenü- bi Amı rikah papası geçen hafta İtalyaya gelm Kendisini sayi /mesihi» Bana, bu pas sulh lehinde teşaybüslerde Bul Sk üzere Fran a Si yaya gidece! Sırf yeşil bir ti AN, İSTER Miş Te. VE, Alman. vi Holanda Veliahdi Ve Holandalılar Holânda veliahdi Prense3 Jülyana 31! yaşın bakti. “Bü münasebetle; şenlikler yapılmış, prenses, kocası prens Brenhard ve iki çocuğile birlikte şehirde yan tebaasını hareretle selâmlamıştır. Prensesin ilk kızı, 3i Kânunusani 1988 de doğmuştu. İkinet kızı ise henüz dokuz aylıktır. Bir milyon dolarla faydalı olarak ne yapılabilir ? Amerikada Boston şehrinde ikamet et- mekte iken geçenlerde vefat eden G. Whit adında çok zengin bir tüccar sırf emri hâyra tahsis edilmek Üzere «Foun- dation Georges Raft. adındaki büyük ha- etmiştir. - Şimdi bu teşekkül bu muazzam pars ile yapılacak hayır işini tesbit eylemek | içi n uğraşmaktadır. ye “Amerikanın birçok hayır cemiyetleri, di İ | racastta bulunmuşlar ise de hiç biri. Hollywood sinenin yıldızları içinde Na Well çök güzel, çok şirin bir kızdır. ensub bulunduğu film kumpanyası ©- nu ikinci defa olarak aşka karşı sigorta ettirmiştir. İlk defa 1938 tarihinde iki sene üzeri- ne sigorta edilmişti, 1 Mayıs 1940 tarihin. "âe sigorta müddeti hitama erdiğinden kümpanya bunu hemeb”yenilemiştir. Şa- yed Mis «Filişs Welis Aşık olacak olürsa film kumpanyasma” sigorta” kumpanyası beş bin dolar verecektir. Film kempanya- $1, âşık olar kadınların komik rollere çı- -amıyârağı kanaatini beslemektedir. Miş eFilis. 1939 senesi Mayisindân 1040 senesi Mayımna kadar aşka gelebe çalmiştir; 27 evlenme talebini, 58 tn aş. kı kat'iyetle reddetmiştir. İNANMA! Biz ibu satırları okurken kendimizi düşündük. Koca İstan- bu'da iyi den'leb'lecek başlıca #ç otel vardır. Bunlardan en büyüğü mişterisizlikten kapandı, aylar var ki kepenirleri çe- #STER kilidir, geriye kalar iki otel ise hemen hemen baştur. İNANMA! İgenç Maarif Vekilimiz bu-işdeki isabet Sözün kısası Köy enstitüleri E. Ekrem Talu K öy eğitmeni ve köye faydalı ulucak unsurlar yetiştirmek zere muhteliğ yerlerde açılacak köy enstitülerine mütealliğ kanun Büyük Millet Meclisinin tasdikinden çıkmıştır. Bu kanuna göre, bu yıl Dk olarak kurula. cak 13 enstitüye, ilk mektebleri bitirmiş fik, ren ve bedenen m köy çocukları seçin lerek alınacaktır. Bunlar beş yıllık bir tahwilden sonra mu « alim sıfatile tayin edilecekleri köylerde yal, miz muallimlik ve eğitmenlik etmekle kalı. yucaklar, köylünün kalkınmasına teallük © den her işte ona rehberlik, örneklik edecek, en dan biridir. Ve ve dagda başarıl muvaffakiyete daima itibar edeblir. Türk köylüsü umumiyetle ileriemeğe te$ nedir. Ondaki harikulâde zekâ ve istdada, a İçin yüzlerce teniyelin, fab - inşaat, makine gibi vasıtalarla sokul » ber bucağımızda derhal, göze çarpacak andan itibaren o ufak kazanın civar ki rile beraber, manzarasında husule geler riz bir değişiklik vardır. : Demek ki iköylerimizin mühmel ve bakim. #2 görünüşü, o köyler halkımın kabiliyetsiz olduğundan deği, rehber ve mürşid bulama masından eri gelmiştir. İşte köy enst'tülerinden yetişecek olanlar bu rehberlik ve mürşidiik vazifesini, hükü metin daimi Kontrolü altında görmekle mü. kellef olacaklardır. Bunlar, bir taraftan köylünün çocuklarını talim ve terbiye edet- ken, öbür yandan'da bizzat vüeude gelire , cekleri örmek tarla, bağ, bahçe, atelye gibi şeylerle köy halkında iyiye, güzele, pratik u- sullere karşı alâka uyandıracaklardır. Ma- amafm onların işi bü kadirin dn &ulâcak değildir: Enstitü mezunu müallimler, şimdi, İlme kadar köye nüfuz edemiyen iptidai bat » messıhhe, kaldelerini, tasarra? #ikrini, iş bir. Miği- methumunu, Kanu” bilgisini ve dahi bunun gibi Jârım ve fayda çeyleri de telkin getmek, fırsatını bulacaktır. Bu Hibarla, köy enstlfisndes imesün ve bizzat kendi, köy muhitinden yetişmiş genç muailimin, helg biraz dadöthörli ve bu işe hevesli olursa, &, gerine alacağı tâzife büyüktür. v Şimdilik 12 den Tbaret bulunan köy ensti. Tah fifa | lerinin memleketin. ber tarafıma yayılma larını :cay. ve görülden dileriz. Nal len ve bedenen fedükârirkta ve yardımda bulütlarak mekteb yapan köylümüzün öğ - bir gezintide bulunarak kendisini alkış-İrenmeğe ve ileri gitmeğe teymeliği, cümhuri. yetin kendisine böyle kıymetli bir armafanda bulunmasına çoktan bâk kazandırmıştır. CE Elim atm “İngiliz Büyük Elçisi Bulgaristandan döndü yır teşekkülüne bir milyon dolar tebarzü | Büyük elçi gardın çıkorken Bir müddet evvel Sofyaya gitmiş olan İngilterenin Ankara büyük & elçisi Si? Hugessen, dün sabah tekrar gehvimise dönmüş ve akşam ekspresile : Ankaraya Yiareket etmiştir. Sotyada Bulgar kralı tarafından kab edilen ve Bulgar hükümeti erkânile W maslarda bulun” pl olan Sir Hugesset. seyahatinden çok İyi intıbalarla dönmüş olduğuzu söğ lemiştir. Bir işçi makineye sıkışıp yaralandı Kasımpaşada Kulakstzda 112 sayılı evde oturan ve Hasköy tıpa fabrikasmen İşçi yapan Alı, dün fabrikada çedşirken, hare ket halinde bulunan makineye sıkışarak Viz eydünün muhtelii yerlerinden yaralanmış » Şar 5 ““Yarğıi tedavi altına alınmış, Xâza etratin- da tahkikata başlanmıştır.